Milli Mücadele'de Denizli
ve
Ahmet Hulusi Efendi Sempozyumu
Bildiriler
24 -25 -26 Haziran 1992
Denizli
ISBN 978-975 O 1 977 -8-9 Denizli Belediyesi Kültür Yayınları
Yayın no:09 Genel Koordinatör
Hüdaverdi Otaklı Yayın Koordinatörü Mehmet Çağrı Sebzeci
Sayfa Düzeni Sefa Gürlen
Kapak Mustafa Odabaşı
Redal..-te İlkay Şahin Baskı ve CUt F{\eBasım I İstanbul www.egebasim.com.tr
İkinci Baskı Nisan 2011
Denizli©
© Bu eserin her hakkı saklıdır, yazarına aittir.
il. OTURUM
Milli Mücadele' de
Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi
Dr. Ali
Snrıkoyımcıı*Y urdumuzu n
çeşitlibölgeleri Mondros Mütarekesi'ne (30 Ekim 1918)
dayanılarak, İngilizler, İtalyanlar, Fransızlarve
Yunanlılar tarafından işgal
edilmişti.Bu emperyalistler
inanıyorlardıki, uzun
yıllardevam eden
savaşlar
sonunda yorgun ve fakir
düşenTürk Milleti, bu istilaya
karşıdu- ramaz ve Türk
topraklarıda
kolaylıkla paylaşılırdı. Başkabir ifadeyle bu devletler böylece
"ŞarkMeselesi"ni1 kendi istedikleri gibi halletme
fırsatını yakalamış olduklarını sanıyorla~dı. Fakat bunun böyle olmadığı kısa zamanda
anlaşılacaktı.Zira Mustafa Kemal
Paşa'nın"Milli intibah"
2diye
tanımladığı
Türk Milleti'ndeki
uyanış, işgalcigüçleri büyük bir hayal
kırıklığına uğratacaktı.
Bilindiği
üzere bu milli
uyanışdin
adamlarınında destek ve
çabalarıyla kısazamanda yurdun her
köşesindetezahür
etmiştir.İşte vatanın işgallerden kurtulması
ve milletin
bağımsızlığınınkorun-
ması
için
düşmana karşıverilen mücadelede önderlik eden pek çok din
adamlarından
birisi de o tarihlerde Denizli Müftüsü olan, Ahmet Hulusi Efendi'dir.
• Diyanet işleri Başkanlığı Disiplin ve Değerlendirme Şubesi Müdürü.
1. Avrupa devletleri, Türklerin Anadolu'ya girişinden itibaren, Türkleri Anadolu~an
atmak ve yok·etmek için her fırsatı değerlendirmişlerdir. Avrupalıların Türklere karşı süre- ge.len bu tutum ve davranışları daha sonra, Viyana Kongresi'nde (1815) "Şark Meselesi" ola- rak anılacak ve yeni bir şekil ve mana kaıanacaktı. Zira Osmanlı Devleti, zayıflamaya başla
dık1an sonra "Şark Meselesi" emperyalist AvrupaWar naıarında "Hasta adam" Osmanlı'nın mirasının paylaşılması meselesi haline gelmiştir. (Bayram Kodaman, Şark Meselesi Işığı Altında Sultan il. Abdülhamid"in Doğu Anadolu Politikası, İstanbul, 1983, s.7).
2. Fahri Belen, Türk Kurtuluş Savaşı, 2. Baskı Ankara 1983, s. 49.
Hayatı
A.
AlımetHulusi Efe11di'11i11
ı\lfeıışeive
Yetişmesi:Ahmet Hulusi Efendi 13 Eylül 186l'de
Denizli-Kayalıkmahallesinde
doğdu. Babası,
1895
yılındaDenizli Müftüsü iken
vefa~eden Osman Nuri Efendi'dir. O da Denizli'nin
sayılıalim ve müderrislerinden Velüyüddin Efendi'nin
3 oğludur.Ahmet Hulusi Efendi,
ilköğrenimiDenizli'de Tekelizade Bekir Efen- di'den
yaptı.Daha sonra,
babasıNuri Efendi'den
Denizli-KayalıkMahal- lesinde bulunan medresesinde
eğitimve
öğreniminisürdürdü.
Bu medresede,
babasındanArapça
öğrendi. Fıkıhdersleri
aldı.Ağabeyi
Müftü Tahir Efendi'den
Mantık, Sarı-Nahiv, Edebiyat, Fen Bil- gisi ve Abdullah Efendi'den Hadis
öğrenimigören Ahmet Hulusi Efendi, 4 Haziran 189l'de icazetnamesini
aldı.B. Ahmet Hulusi Efendi'nin Memuriyetleri
1 Eylül 1889'da
babasıDenizli Müftüsü Osman Nuri Efendi'nin fahri Müftü
Müsevvitliği(Müftü
Yardımcılığı)göreviyle ilk memuriyet haya-
tına başlayan
Ahmet Hulusi Efendi, 1910'da bu göreve 200
kuruş maaşlaasaleten
atandı. Aynı yılVilayeti il idare Meclisi
üyeliğineseçildi.
Bir
yılı aşkınbir süre, bu mecliste Deni?-li
Sancağınıtemsil etti.
Bu arada, Mekke-i Mükerremeye akan
"AynıZebin" suyolunun tamiri için kurulan (12 Temmuz 1906)
yardımtoplama komisyonunun da
başkanlığını
yapan Ahmet Hulusi Efendi,
ağabeyiMehmet Tahir Efendi'nin ölümü üzerine 6 Haziran 1918'de Denizli
Müftülüğünetayin edildi.
4Bu görevi, ölüm tarihi olan 22
Kasım193l'e kadar sürdürdü.
Belirtilen memuriyetlerinin
yanı sıramezuniyetini müteakip
babasınınmedresesinde
hocalığa başlayanAhmet Hulusi Efendi, 18 Ocak 1887'de
3. Velüyüddin Efendi, 1785 yıhnda, Denizli'nin Honaz İlçesinin Dağdere köyünde dün- yaya gelmiştir. Babası Çiftlik sahibi Osman Ağa<iır (Mehmet AkifTütenk, Milli Mücadele'de Denizli, İzmir, 1949, s. 20)
4. Ağabeyi Mehmet Tahir Efendi'nin ölümü üzerine boşalan Denizli Müftülüğü için yapılan seçimde, Ahmet Hulusi Efendi, yönetici, ulema, esnaf ve halk temsilcilerinden 58 oy almıştır. Bu göreve talipli diğer adaylardan Köralizade Esat Efendi'ye 37 ve Müftüzade Kazım Efendi'ye 25 olumlu oy verilmiştir.
Edirne'den "ibtiday-i Hariç Rusuname-i Humayun': 20
Aralık1904<ie Bursaöan
"İbtiday-iDahil Rusuname-i Humayun"
ünvanlarınıalarak, Sa- han
Müderrisliğinekadar yükseldi.>
Ahmet Hulusi Efendi, Denizli'de Milli Mücadele hareketini
başlattığızaman 57
yaşındaidi.
O, 22
Kasım1931 öe
arkasındaörnek olacak
haşırlıhizmetler
bırakarak70
yaşınıniçinde fani hayata veda etti.
6Milli Mücadele' deki Hizmetleri
A. Denizli ve Çevresinde Miicadele Fikrinin
Doğmasında Alımet HıılusiEfendi
1.
AlımetHulusi Efe11di'11i11
İzmir'e Çağrılmasıİtilaf
devletleri 1919
yılının Şubat'ındaParis'te bir araya geldiler.
Sevr'in bir nevi ön denemesi
niteliğindeolan Paris
Konferansı'nda,Yunanistan'a
Balıkesir, Aydınve
İzmirvilayetleri vaat
edilmişti.Bundan
kısabir süre sonra,
İzmiröeVali ve 17. Kolordu
KomutanıNurettin
Paşa'nın; önderliğinde İzmir Müdafaa-yıHukuk ve Redd-i
İlhakCemiyeti kuruldu.
8 •Bu cemiyet bir kongre yapmaya karar
verdiğinden Balıkesirve
Aydınvilayetlerinin
yanı sıra,Denizli
Sancağı'ndantemsilciler istendi.
9İşte
17-19 Mart 1919 tarihleri
arasında İzmir'de yapılanbu kongreye, Denizli
Sancağımerkezinden Müftü Ahmet Hulusi Efendi
Başkanlığın-5. lbtiday-i Hariç Ruusu: Medrese öğretimini bitirenler "mülazım" olup, isimleri Rusuname-i Hümayun'a kaydolundu. Bu mülaıımlardan yedi sene mülazemet müddetini bitirenler, imtihana girerler, baş:ınlı olanlar, ruusla beraber "lbtiday-i Hariç" medreselerine müderris tayin oldukları için bir ruusa bu tabir verilmiştir. lbtiday-i D:ihil: Medreselerde orta tahsili veren müderrislere denilirdi. Bu mertebeye ulaşan müderrisler daha sonra "Sa- han" müderrisliğine tayin olurlardı (M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimler Sözlüğü, C. 2, lstanbul 1971, s. 14-15).
6. Bu bilgiler, Diyanet işleri Başkanlığı Arşivinde bulunan özlük dosyasındaki bilgiler- den Özetlenmiştir. Ayrıca bu konuda bkz. M.A. Tıitenk, a.g.e, s. 20.
7. Nurettin Paşa hakkında bilgi için bkz., Cemal Kutay, Kurtuluşun ve Cumhuri)'etin Manevi Mimarları, Ankara 1973, s. 45.
8. Nurettin Paşa, Muzaffer ordumuzun Kumandanı Muhterem Ferik Nurettin Paşa Hazretlerinin lımir Müftüsü Rahmetullah Efendi'ye Yazdığı Mektubun sureti, 30 Nisan 1339, s. 6.
9. Bu davet bizzat Nurettin Paşa tarafından 19 Mart 1919 tarihinde yapılmıştır.
da; Belediye Reisi Tevfik,
TavaslıoğluMustafa ve
KüçükağazadeAli Beyler
gönderilmişti.10
İzmir'de,
Beyler
sokağındakisinemada Nurettin
Paşa başkanlığındatoplanan kongre, Ege'nin
işgalinekesinlikle
karşı konulmasınıve bu di-
renişi gerçekleştirmek
üzere.
Balıkesir, Aydınve Denizli'de
Müdafaa-yıHukuk ve Redd-i
İlhakCemiyetleri
Kurulması kararlaştırıldı.Denizli de- legeleri de bu
kararlarıuygulamaya koymak üzere
İzmir'den ayrıldılar.11Henüz daha Kongre devam etmekte iken, Denizli'de hemen istenilen
teşkilatı kuracağını açıklayanAhmet Hulusi Efendi
12, İzmir dönüşünde yoğunbir
teşkilatlanma çalışmasına girmiştir. Yaklaşantehlikenin büyük-
lüğünü
ve vahametini halka anlatmak üzere Denizli yöresinin bütün kasa- ba ve köylerini
dolaşmıştır.13Ahmet Hulusi Efendi'nin bu
çalışmalarını,dönemin Denizli Mutasar-
rıfı
Faik Bey (Öztrak)
şöyle anlatmaktadır:"Gazeteler üzerinde sansür
vardı. İstanbulHükümeti, Mondros Müta- rekesi hükümlerini uygulamak için
kararlıve
duyarlıidi. Büyük bir
baskı altındabulunan
padişahda, bu siyaseti
onaylıyordu.Özellikle izzet
PaşaHükümeti'nin
istifasındanve iktidara Tevfik
Paşa'nıngelmesinden sonra, bu konuda her gün sürekli olarak buyruklar
alıyorduk.Bunlarda, çok
açıkolarak, mütareke hükümlerinin
uygulanmasınıengelleyecek
davranışve
hazırlıklara
asla izin verilmemesi bildiriliyordu.
1919 Mart
sonlarında,yani
işgalden50 gün kadar önce,
İzmir'detop- lanan kongreye Denizli
sancağı adına katılanHeyet-i Milliye
BaşkanıAhmed Hulusi Efendi,
dönüşünde,benimle uzun ve
çoğugizli pek çok
görüşme yaptı
ve Denizli
Sancağı kazalarında Acıpayam,Buldan, Saray- köy, Tavas, Çal'da, özellikle müftüler ve müderrislerle
eşrafınönderlik et-
tiği
kurullar
oluşturduğunusöyledi.
Artık kaçınılmazolan Yunan
işgali10. Denizli Sancağı'nın ilçelerinden ise şu zevat kongreye katılmıştır: Acıpayam'dan İzmiröe Faik Paşa Medresesi Müderrisi Ali Efendi: Buldanöan, Müftü Salih Efendiı.ade Mehmet Efendi, Hacı Molla Ahmetı.ade Necip Bey, Kara Yusufzade H. Ahmet Efendi, Çaföan; Müftü Ahmet izzet Efendi ile Necip Ağa, Sarayköyöen: Müftü Ahmet Şükrü Efen- di. Belediye başkanı Hacı Salilızade Halil Bey ve Müderris Hacı Halilı.ade İsmail Efendi, Tavasöan: Müftü Cennet Zade Tahir Efendi, Belediye Başkanı Hacı İsmail Bey. Katırcızade Abdullah ve Şeyh Alizade Mehmet Kemalettin Efendiler. (Tarhan Toker, Kuva-yı Milliye ve Milli Mücadeleöe Denizli, Denizli,. 1983, 23.)
11. Halit Morali, Mütareke'de lzmir Olayları, Ankara 1975, s. 13.
12. Lütfü Müftüler, Milli Mücadelcöe Denizli Heyet-i Milliyesi, Balıkesir, 1947, 13. Yurt Ansiklopedisi, C. 3, s. 2141
karşısında
neler
yapılması gerektiğinin şimdiden düşünülmesini,gerekli önlemlerin
alınmasınıönerdi...
Yapılmasıgereken,
vatanın bağımsızlığıve onurunun zorunlu
kıldığı şeylerdi.Bilimsel
yeterliliğive
ahlakıile sanca-
ğın
her
tarafındasevilen ve
sayılanbir
adamdı.Her yandan. olumlu haber- ler geliyordu. Ahmed Hulusi Efendi, zor
koşullar altındagöreve
çağırdığı kişileri,yetki ve özelliklerini çok iyi belirleyerek
saptamışve
atamıştı.O
sayılı
günlerin bendeki en derin izlenimi budur."
14Belirtildiği
üzere, Ahmed Hulusi Efendi,
İzmir'de alınankararlar
doğrultusunda Denizli ve çevresinde
halkıbilinçlendirmeye, mücadele fikrini
aşılamaya çalışmıştır. İleriki izahlarımızda
da
anlaşılacağıüzere, bunda da
başarılı olmuştur.
2.
İzmir'iıı İşgaliııe GösterileııTepki ve
Verileıı Cilıad FetvasıTersine dönen harp talihi, yıllar yılı Türk semasina kara bir kabus gibi
çökmüştü.
1877-1878
Osmanlı-Rus
Savaşındanbu yana her ev, dededen toruna kadar bütün fertlerini
savaş meydanlarına göndermiş,gidenlerin
çoğu
geri
dönmemişti.'•
Kızgın
çöller, dondurucu stepler, engin denizler, nice Türk
evladınıyut- muştu. Birinci Dünya Savaşı ( 1914-19 .l 8) yenilgisiyle de arka arkaya gelen bu felaketler doruk
noktasına ulaştı.Diğer
taraftan - bu gibi felaketler
yetmiyormuşgibi - bir de
halkınelinden
silahları alındı.Böylece Türk Milleti manevi gücü
yanında,maddi gücünü de
kaybetmişti.1919
Mayıslarındamemleketin üzerine kara bir bulut
çökmüştüDenizli'nin de üstüne ...
Şimdide yeni bir söylenti
dolaşıyordu:"Yunan
İzmir'e Çıkacak"Bururı!annm dibine yaklaşan bu felaket sebebiyle, Denizli'de halk mütereddit,
şaşkınve korkuluydu. Nihayet 1919
MayısınınlS'nde, kork-
tuklarıhaber bomba gibi
.Patladı.Yunan
İzmire çıkmıştı.Bu
acıhaber, Denizli'ye de
ulaştı. 1514. Yurt Ansiklopedisi, C. 3, gös. yer.
IS. 14/15 Mayıs gecesi sabaha doğru, Yunan askerleri İzmir rıhtımına ayak basmaya başladıkları an lımir Redd-i İlhak Heyeti ve Belediyesi yurdun her tarafına olduğu gibi Denizli'ye de Yunan işgalinin başladığını gösteren telgrafını göndermişti. (Bu telgrafın tam metni için bkı. Türk istiklal Harbi, C. 2/1. Ankara 1963, s. 63).
Denizli
MutasarnfıFaik Bey {daha sonra
içişleri Bakanıda olan Faik ôztrak) bu
acıhaberi
öğrenir öğrenmez,Müftü Ahmet Hulusi Efendi'yi, Askerlik
Şubesi Başkanı TevfıkBey'i, Belediye
Başkanı Hacı TevfıkBey'i ve
eşraftan bazı şahıslarıda
yanına çağırarak, İzmirClengelen
telgrafıoku- du.
Mutasarrıfve beraberindekiler,
işgalhaberini Dahiliye Nezareti'ne de bildirdiler.
16Daha sonra bu heyet,
halkıkorku ve
telaşa düşürmemekve
İzmir'deolup bitenleri haber vermek üzere belediye
binasıönünde bir mi- ting tertibine karar verdi.
17Bu mitingin düzenlenmesi görevini de Müftü Ahmet Hulusi üstlendi.
18Bu sebeple Müftü Ahmet Hulusi Efendi hemen
işekoyuldu.
ısMa- yıs ı9ı9 sabahının çok erken saatlerinde mitingi halka duyurmak üzere tellallar bulundu. Müftü Efendi'nin
görevlendirdiğibelediye
tellalıDeli Mahmut ve parayla tutulan
diğertellallar
çarşıve mahalleleri
dolaşarak"Allah'ını,
dinini,
vatanınısevenlerin Müftülük
binasıönünde toplanma-
larını
duyurdular.1
9Bu arada Müftü Efendi, cami imam-hatiplerine de ha- ber göndererek sabah
namazındansonra cemaatle birlikte miting yerine gitmelerini istedi.
20Bu
şekildemitingden haberdar edilen Denizli
halkı, ıs Mayıs ı919gününün ilk saatlerinde belediye
binasının bulunduğuBayrarnyeri'nde
toplandı. Halkın toplanması
üzerine,
yanındadin görevlileri, tekke
şeyhleri,
eşraf, öğretmenler,yedek subaylar
olduğuhalde; Müftü Efendi önce Müftülük
binasıönüne gitti.
21Ahmet Hulusi Efendi,
Müftülüğün yakınında bulunan Ulu CarniCleki
sancak-ı şerifP asılı olduğuyerden "tekbirler"
ve "salat-ü selamlar"la indirerek, caminin
etrafındanbekleyen
kalabalığın
önüne geçti.2
3Daha sonra tekbirlerle Bayramyeri'ne gelindi. Bu anda
16. Sadi Borak, Dahiliye Nezareti'ne çekilen telgrafların Müftü Ahmet Hulusi Efendi
tarafından çekildiğini belirtmektedir. Bu telgrafın metni için bkz. Sadi Borak "Sarıklı Bir Mücahit" Hayat Tarih Mecmuası, Sayı: 9 (Ekim 1968), s. 12.
17. Nuri Köstüklü, Milli Mücadeleae Denizli, Isparta ve Burdur Sancak.l:ırı, Ankara, 1990, s. 69.
18. Ayrıca mitingde sadece sükuneti korumak için de komiser Hamdi ve Tbrahim Bey'ler Müftü Efendi'ye yardımcı olmak üzere görevlendirildiler (C. Kutay, Kurtuluşun
ve Cumhuriyetin ... , s. 50).
19. S. Borak, a.g.e., s. 12-13.
20. M.A. Tıitenk, a.g.e .. s. 6-8.
21. M. Toker, a.g.e. s. 29.
22. Bu sancak-ı Şerif hakkında bilgi için bkz., C. Kutay, Kurtuluşun ve Cumhuriye- tin ... s. 49-51; J.Müftüler, a.g.e .. s. 8-9
23. Kadir Mısırlıoğlu, Kurtuluş Savaşında Sarıklı Mücahitler, 2. Baskı, İstanbul 1969, s. 168.
halkta heyecan doruk
noktasına ulaşmıştı. Mutasarrıf,Belediye Reisi ve
bazı eşraf
belediye balkonunda daha önce yerlerini
almışlardı. Çalınantrampetlerle halk sükunete davet
edildi.1~Bir
anlıksessizlikten sonra, Müftü Efendi'nin gür sesi
işitilmeye başladı.O, bu tarihi
konuşmasında şöylediyordu: "Muhterem Denizlililer! Bugün
sabahınerken saatlerinde
İzmir, Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir.
Bu tecavüze
karşıhareketsiz kalmak, din ve devlete ihanettir, vatana
karşıirtikab edilecek cürümlerin Allah ve tarih önünde
affı imkansız günahtır.Cihad, tam
manasıyla teşekkül
etmişdini farize olarak
karşımızdadır. Hemşehrilerim, karşımıza çıkarılan
dünkü
teb'amızYunan'a biz
mağlup olmadık.Onlar öteki
düşmanlarımızın vasıtasıdır. Yunan'ın
bir Türk beldesini ellerine geçirmelerinin ne manaya
geldiğini, İzmir'de şubir kaç saat içinde irtikap edilen cinayetler gösteriyor.
Silahımızolmayabilir, topsuz-tüfeksiz sapan
taşlarıile de
düşmanın karşısına çıkacağız, İstiklal aşkı,
vatan sevgisi, haysiyet
şuurumuzile kalbimizdeki iman ile mücadelemizin sonunda · zaferi
kazanacağız.Bu
uğurda canını
verenler
şehit,kalanlar gazidir. Bu mutlak olarak
cihad-ımukaddestir. Sizlere
vatanınızı düşmanateslim etmenin çaresiz
olduğunusöyleyenler,
düşmanesareti
altında olanlardır.Onlar irade ve
kararlarınasahip
değillerdir.Bu vaziyette
onlarınemri ve
fetvası aklınve
şer'ancaiz, makbul ve muteber
değildir. Meşruolan;
münhasınnıvatan
müdafaasıve
İstiklal uğrunacihaddu.
Korkmayınız... Meyus
olmayınız... Bu
livay-ıhamd'in
altında toplanınızve mücadeleye
hazırlanınız... Müftünüz olarak
Cihad-ı
Mukaddes
Fetvası'nıilan ve
tebliğediyorum''.
25 " •••Elinizde hiçbir
silahınız
olmasa dahi üçer
taşalarak
düşmanlizerine atmak suretiyle mut- laka fiil-i mukabelede bulununuz ...
26Bu
düşündürücüve
heyecanlı konuşmaylainsan seli
dalgalanıyorve
"Kahrolsun
düşman"avazeleri gök gürültüsü gibi belediye
meydanından
taşıyor,dalga dalga etrafa
yayılıyordu.27Nitekim
İzmir'in işgalindendört saat gibi
kısabir sürede düzenlenen bu mitingin çevre il ve ilçelerde fevkalade tesiri
olmuştur.Bunu daha
sonraları AydınMebusu olarakta TBMM'nde hizmet veren Dr. Mazhar Bey (Germen)
şöylebelirtmektedir:
"işte
Denizli'de Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin rehberlik
ettiğimitin- gin haberi ve onu takiben Müftü Efendi'nin
imzasını taşıyantelgraf bu
24. M.A. TLitenk, a.g.e., s. 9.
25. C. Kutay. Kurtuluşun ve Cumhuriyetin ... s. 51-52.
26. S. Borak, agm., s. 13.
27. S. Borak, agm., gös. yer.
saatlerde
Aydın'ageldi. Ben, Heyet-i Milliye tabirini ilk defa bu telgrafta gördüm. Hükümet doktoru idim.
Mutasarrıf olmadığıiçin bu makama da vekalet eden 54 nci
fırka kumandanımiralay (Albay)
ŞefikBey'in davet
ettiği şahsiyetler arasında
bulunuyordum. Kumandan, Müftü Efendi'nin
telgrafınınmetnini bizzat okuyarak mealen
şu şekildevaziyeti
açıkladı.Dedi ki: "Denizli Müftüsü, tutulacak en
sağlamvatanseverce yolu bize göstermektedir. Ben asker olarak elimdeki bütün imkanlarla
vatanınııko-
rumak için namus ve
şeref andıiçtim. Fakat bunu, Denizli'deki hareketi örnek alarak yapmak
akılve
mantık gereğidir"28 demiştir.Ahmet Hulusi Efendi'nin
konuşmasınıntesiri Denizli'nin ilçelerinde de etkili oldu. Nitekim ilçelerde ard arda mitingler
yapılmaya,protestolar çekilmeye'
başlandı.Bu cümleden olarak, 16
MayısCuma günü Tavas
29,Acıpayam30
ve Sarayköy3
1ilçelerinde; 17
MayısCumartesi günü ise Çal il- çesinde32 mitingler
düzenlenmişve
işgaliprotesto
telgrafları çekilmiştir.33Öte yandan Müftü Ahmet Hulusi Efendi
halkıgaleyana getirmekle yetin-
28. C. Kutay, Kurtuluşun ve Cumhuriyetin ... s. 53; T. Toker a.g.e., s. 30.
29. Tavas'ta Kaymakam Ali Rıza Bey, Müftü Cennetz:ıde Tahir Efendi'nin yardımıyla
ilçe halkını eski beledi)•e binası önü.nde toplayarak, onlara lzmir<lcn gelen işgali bildiren telgrafı okudu. Ayrıca, ne şekilde davranılması gerektiği konusunda açıklamalarda bu- lundu. Daha sonra Yarangüme Hakirniyet-i Milliye Okulu öğretmenlerinden Mehmet Ali Bey söz aldı. Askerlik hizmeti esnasında Makedonya<la görmüş olduğu zulümlerden bahsederek, derhal Yunanlılara karşı harekete geçilmesini istedi (lbrahim Aksakal), Milli Mücadele<le Denizli ve Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, A.0. ilahiyat Fak. Lisans Tezi, 1971, s. 13.)
30. Acıpayam<la düzenlenen mitingte; Müftü Hasan Efendi yaptığı konuşmayla halkın
milli ve dini duygularının galeyana gelmesinde etkili olmuştur. (T. Toker, a.g.e., s. 31).
31. Sarayköy<leki miting ise, bugünkü Sarayköy belediye binası önündeki Zincirliku- yu'nun bulunduğu meydanda yapılmıştır. İlçe Müftüsü Ahmet Şükrü Efendi, yüksekte bulunan 1..-uyu kapağının üstüne çıkarak halka, "lzmir'in kafir Yunanlılar tarafından işgal edildiğini, bu kafirlerin bulunduğu yerde namaz kılınamayacağını ve kılınmasının caiz ol-
madığını belirterek düşmana karşı konmasını istemiştir (T.Toker, a.g.e., s. 32).
32. Çal Müftüsü Ahmet izzet Efendi. 17 Mayıs Cumartesi günü halkı Çarşı Camii'nde topladı. Onlara düşman istilasına karşı seyirci kalınmasını, silahla mukavemet edilmesi- nin gerekli olduğunu arılatrnıştır. Daha sonraki gürılerde aynı camide yapılan toplantılarla halkı teşkilatlanmaya sevk etmeye çalışmıştır. Ayrıca 17 Mayıs 1919 günü, Çarşı Camisinin dışında, Çal belediye binası önünde de bir miting düzenlenmiştir. Burada Yd. Subay Ahmet (Akşit) heyecanlı bir konuşma yapmıştır. (K. Mısırlıoğ)u. a.g.e., s. 167-169).
33. 16 Mayıs'ta Acıpayam'da yapılan mitingin ardından aynı gün, İstanbul Hükümeti yetkililerine bir protesto telgrafı çekilmişti. Bu telgrafta, lzmir ve dolaylarının Yunanistan'a verileceği haberi alındığı belirtilerek, bu nedenle halkın heyecan ve galeyanda olduğu ifade ediliyordu. Ayrıca Acıpayam ilçesi ahalisinin milli tarihe ve k'iiltürel haklarımıza açık bir tecavüz olan bu düşünce ve girişimleri protesto ettiğini bildiriyordu.(Belgelerle 1ürk Tarihi Dergisi, Sayı: 12, s. 15).
memiş,
bizzat kendisi de bütün ahali
namınaSadaret
Makamınatelgraf- lar
göndermiştir.Bu telgraflardan 16
Mayıs1919 tarihli
olanında;Müftü Efendi
İzmir'inYunan kuvvetlerince
işgaledilmesinden duyulan üzüntü- yü belirterek,
işgalinkesinlikle kabul
edilmeyeceğiniifade etmekteydi.
34Yine Müftü Efendi'nin
teşvikve
desteğiyle,Denizli'den
İstanbul'dakiitilaf devletleri mümessillerine protesto
telgrafları çekilmiştir.Bunlardan ilki, 15
Mayıs1919'da ikincisi ise, 18
Mayıs1919'da
gönderilmiştir.Bu telgraflarda; "Yunan askerlerinin
İzmir'iterk etmedikleri takdirde, Denizli
halkının İzmir'imüdafaaya
hazır olduğuifade ediliyordu.
35Buraya kadar ifade edilenlerden
anlaşılacağıüzere, hiçbir
teşkilatlanma olmadığıhalde,
düşmanın işgale başladığınıhaber alan Denizli
Sancağı halkı,bu konuda elinden gelen tepkiyi
göstermiştir.Tabii bu milli
uyanışta, Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin
yukarıdasözü edilen
çalışmalarıfev- kalade önem arz etmektedir. Onun bu konudaki hizmetleri, yörede milli
teşkilatların kurulmasıyla
daha da
artacaktır.B. Yörede Milli
Teşkilatlanmave Faaliyetlerinde Ahmet Hulusi Efendi
1. Denizli
Kuva-yıMilliyesi ve Yunan
İlerlemesia.
Alımet Hıılıısi Efeııdi'11i11N11retti11
PaşayıDe11izli'ye Daveti
Müftü Ahmet Hulusi Efendi,
düşmangüçlerinin ancak silahla durdu-
rulabileceğikanaatindeydi. O bu konudaki
düşüncesiniDenizli temsilcisi olarak
katıldığı İzmir Müdafaa-yıHukuk ve Redd-i ilhak Cemiyeti'nin kongresinde de Nurettin
Paşa'ya bildirmişti.Müftü Efendi
ayrıca, kuracağımilli
direniş teşkilatınısevk-i idare edecek bir komutana ihtiyaç bulundu-
ğunu
söyleyerek; Nurettin
Paşa'danDenizli'ye gelmesini ve
teşkiledilecek milli kuvvetleri komuta etmesini de
istemiştir.Müftü Efendi, bu konuda Nurettin
Paşa.ile arasındageçen
konuşmayı şöyle anlatmaktadır:"Kanımca İstanbul
tam
anlamıyla işgal altındaidi.
Aynızamanda ha- life olan
padişahınyönetme ve egemenlik
hakkı kağıtüzerinde
kalmıştı.Kişisel düşünce
ve
davranışlarıylaTürk ulusunun
bağımsızlığınıkendi gü- cüyle
koruyamayacağıher halinden belli olan
padişahın eniştesiDamat Ferit
Paşa'da, sadrazamdı.Ulusumuzun onur ve
bağımsızlığı uğrunaseve seve her türlü özveride
bulunacağındanasla
kuşku duyulmamalıydı.Yeter
34. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: 22. s. 18 35. M.A. lütenk, a.g.e., s. T. Toker. a.g.e, s. 30.
ki onlara her
şey,ne kadar
acıolursa olsun
anlatılmalıydı... Halk,
varını yoğunu
vermeye
hazırdı. Onlarıörgütleyecek, buyruk ve
komutasınaalacak subaylara gerek duyuluyordu. Hükümet, sürekli olarak
yayınladığı
genelgelerle ordumuzun
silahlarınıterketmesinin, mütareke
koşu1larıgereği olduğunu
bildiriyor,
değerli komutanlarımızı işgalbölgesinden
uzaklaştırmaya çalışıyor, savunmanın
çaresiz ve
olanaksız olduğunaina-
nanları yeğleyerek,
onlara yetki veriyordu. Nitekim, ben böyle bir kong- reyi toplama hareketinin
başınageçen ,Nurettin
Paşa'nında uzun zaman bu önemli yerde, yani
İzmir'de,hem vali, hem komutan olarak
kalacağını sanmıyordum.Bu
düşüncemi yalnız kaldığımzaman kendisine söyledim.
Bana
şöylecevap verdi:
... Efendi hazretleri... Ben burada komutan olarak
bulunduğumsüre- ce,
kıyıyaayak basacak
düşmanlasonuna kadar
savaşırım.Bundan emin olunuz ve
yüreğinizrahat olarak yörenizdeki savunma
hazırlıklarınısür- dürünüz.
Kendisini yine
uyardım:... Sizin buradaki
çalışmalarınızve
kişiliğiniz onları rahatsızedecek- tir. Sizi
başkayere gönderecek, hatta rütbenizi yükselteceklerdir. Böyle bir durumda, rica ederim,
İstanbul'agitmeyiniz. Denizli'ye geliniz. Bizler ge- rekli her
şeyi sağlamaya hazırız.Yeter ki
başımızdasizin gibi deneyimi ve tutumu güven veren yüksek bir komutan bulunsun ...
Kısa
süre sonra, Nurettin
Paşa'nın değiştirileceğisöylentileri
dolaşmaya başladıve gerçekten, kendisinin yerine,
işgaldenbir buçuk ay önce Kam- bur takma adıyla tanınan İzzet Bey, Valiliğe, Kolordu Komutanlığına da Ali Nadir
Paşa atandı.:'36 Görüldüğüüzere, Müftü Ahmet Hulusi Efendi, daha 1919
Mart'ındamemleketin
akıbetinigörerek müdafaa
tertibatıdü-
şünmüş
ve kumandan olarak da Nurettin
Paşa'yıDenizli'ye davet
etmiştir.b.
Alımet HıılıısiEfendi'nin Milli
Direniş lçiıı Başvuruları:Onun Dinar ve Afyonkarahisar'a
Gidişiİzmir'in işgalinden
sonra,
Yunalılarınzaman geçirmeyerek Ege içlerin- de ilerlemeleri
37,22
Mayıs'taSelçuk'u; 25
Mayıs'ta Aydın'ı işgaletmeleri
36. L. Müftüler, a.g.e., s. 4; Yurt Ansiklopedisi, C. 3, s. 2141
37. Yunanlıların İzmir'in işgali sonrasında, Ege içlerinde ilerleyişleri hakkında bilgi için
bkı.. Alptekin Müderrisoğlu, Kurtuluş Savaşı'nın Mali Kaynakları, 2. baskı, Ankara 1981 s. 18-19.
üzerine, Denizlililer siyasi ve askeri
teşkilatlanma hazırlıklarını hızlandırdılar.
Sonunda,
---İleride hakkındadaha
etraflıcabilgi
sunacağımız---Denizli
Müdafaa-yıHukuk ve Redd-i ilhak Cemiyeti, Müftü Ahmet Hulusi Efendi
başkanlığında29
Mayıs1919Öa kuruldu. Cemiyetin ilk top-
lantısında,
"her ne
pahasınaolursa olsun,
YunanlılarınDenizli yöresine
sokulmaması" kararı alındı.38
Alınan
bu karar
gereğince,yörede
Kuva-yıMilliye'nin
teşkili konusun~daki
çalışmalardaha da
hızlandı.Mücadelenin
yalnız---Denizli merkez ve ilçeleri
halkıile ---
başarılamayacağınınbilincinde olan Ahmet Hulu- si Efendi, daha önce henüz
düşman işgaline girmemiş Aydın'asonra da Nazilli'ye
güvendiği adamlarınıgöndererek, bu yerlerin ileri gelenleriyle irtibat
kurmuştu.Ancak, Müftü Efendi, oralardan
beklediğidestek ve yar-
dım alamamıştı.39
Bu yüzden, gözler Dinar, Afyonkarahisar, Burdur , An- talya
taraflarınaçevrildi. Bu maksatla Dinar ve Afyonkarahisar havalisiyle temasa geçildi.
40Müftü Efendi bizzat kendisi, Dinar'a ve Afyonkarahisar'a gitti. Bu yörede bulunan din görevlileriyle (Müftü, Vaiz, Müderris,
İmarnHatipler)
görüştü. Onları silahlıçeteler
oluşturup,ilerleyen Yunan gücü
karşısında
bir mukavemet cephesi
teşkiletmek hususunda harekete ge- çirdi.
41Bu arada Ahmet Hulusi Efendi, Afyonkarahisaröa 23.
FırkaKu-
mandanıÖmer Lütfi Bey'i ziyaret etti. Çünkü o günlerde Denizli ve ha- valisindeki askeri birlikler 23.
Fırkaya bağlıydılar.Bu
fırkanınise, Dinar Sarayköy'de birer taburu ile
depolarımevcuttu.
42 İşteMüftü Efendi, bun- lardan istifade etmek istiyordu. Bu yüzden Ömer Lütfi Bey'i ziyaret
etmişti. Bu ziyaretin gayesini daha sonra milletvekili de olan Albay Ömer Lütfi Bey
şöylebelirtmektedir:
" ... Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi benden özellikle silah ve bil-
hassa
harekatıidare edecek cesaret ve kudrette zabit istedi. Kendisi 57.
Fırka
kumandanı ŞefikBey'le de temas
etmişti. Bazızabitlerirniz, üzerlerinde resmi elbise ve unvan olmadan Denizli'de
başlayanhareket-i milliyeye ilti- hak arzusunda idiler.
Bunlarıtemin ettim ve Müftü Efendi ile
tanıştırdım.Kendisine,
e~zdengelen hizmeti
yapacağımızıda temin ve vaat ettim.
Başında sarık, kafasında
vatan muhabbeti ve
İstiklalhaysiyeti, ileri
yaşı38. Yurt Ansiklopedisi, C. 3, s. 2142.
39. Lütfi Müftüler, "istiklal Savaşında ulemanın büyük hizmetleri, .Milli harekatta Aske- ri Karargah Olan Müftülük Daireleri "Sebilürreşad C III. Sayı: 58, s. 106
40. L. Müftüler, agm, s. 107.
41. K. Mısırlıoğlu, a.g.e., s. 169
42. C. Kutay Kurtuluşun ve Cumhuriyetin .... ,s. 5~.
ve
mesleğine rağmencümlemize numune olan bu mübarek din
adamınıminnet ve hürmetle
teşyiettim"
43demektedir.
Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin Dinar ve Afyonkarahisar'daki
çalışmalarının
devam
ettiğigünlerde,
Yunanlılarda ilerlemeyi
sürdürmüş,3 Haziran 1919'da Nazilli'ye
girmişlerdi.Bir
baskınlaSarayköy'ü ele geçir- meleri ihtimal dahilindeydi. Denizli Heyet-i Milliyesi buna imkan ver- memek için, Sarayköy ilerisinde ve Menderes
Irmağıgerisinde bir cephe
oluşturulması kararını aldı.
Bu sebeple, 8 Haziran
sabahı Binbaşı İsmail HakkıBey, iki sahra topunu da
yanınaalarak Sarayköy'e gitti. 10 Haziran günü de Denizli Heyet-i Milliyesi bir bildiri
yayınlayarak halkı direnişe çağırdı.44Aynı
gün
şimdiyekadar
yapılanözellikle Ahmet Hulusi Efendi'nin ça-
lışmalarıyla
Denizli'de
toplanmışolan gönüllüler de Sarayköye gittiler. Bu arada Afyonkarahisar'dan 12 Haziran'da Denizli'ye dönen Müftü Efendi de mücahitleri görmek ve
görüşmeküzere Sarayköye geçti. Müftü Efendi'nin orada
bulunduğuiki gün içinde, Sarayköy'de oturan
TavaslızadeÖmer Bey, kendi köylerin. de
kurduğumilli müfreze ile Dailli köyünde Denizlili mücahitlere
katıldı.45Böylece Milli Menderes Müfrezesi
adıverilen Denizli
Kuva-yıMilliyesi
teşkil edilmiş
oluyordu.
Başkabir ifadeyle Ahmet Hulusi Efendi, Denizli Heyet-i Milliyesinin de
yardımıyla14 Haziran 1919'da böyle bir
direnişörgütünü
oluşturmayı başarmışoluyordu.
46Belirtilen
gelişmelerolurken öte yandan
Binbaşı İsmail HakkıBey de bir aldatmacaya
başvurdu:Cephede
gereğindenfazla
çadır kurdurtmuş,böylece gerçek
sayınınçok üstünde bir güce sahip
olunduğuizlenimi meydana getirmeye
çalışmıştı.Milli Menderes Müfrezesi
adıverilen bu gönüllü birligi Nazilli'ye haber uçuran
Rumlar"ı telaşa düşürdü. Kısabir süre sonra, Denizli'de
oluşturulanbüyük bir
birliğin yürüyüşe geçtiğive
yakında
Nazilli'yi
basacağısöylentileri
yayılmaya başladı.Gerçi Komiser Hamdi Bey
komutasındakibir
keşifkolu, Nazilli'ye
doğruharekete geç-
mişti.
Ancak, Hamdi Bey'in birlikleri henüz daha Nazilli'ye
ulaşmadan,durumdan haberdar olan Yunan
Komutanıkorkarak
şehri20 Haziran'da
43. Cemal KUTAY, Milli Mücadelei.le Öncekiler ve Sonrakiler, C. 2, s. 54 vd.
44. M. A. Tütenk, a.g.e., s. 15-16.
45. L. Müftüler, agm., s. 107 ..
46. C. KUTAY, Kurtuluşun ve Cumhuriyetin, s. 57-58.
tahliye etti. Bu sevindirici haberin
alınmasıüzerine, önce yörede bulunan
Aydın Kuva-yı
Milliyesi'nden Yörük Ali Efe Çetesi
ardındanda Komiser Hamdi Bey
komutasındakiDenizli
birliğiNazilli'ye girdi.
47Yunanlıların aldanması
sonucunda,
kısabir süre için de olsa Nazilli'nin
Kuva-yı
Milliye'nin eline geçmesi, Denizli Heyeti Milliyesi'nin pek tabii Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin
saygınlığıve yörede
direniş eğiliminidaha da
arttırmıştır.c.
Alımet HıılıısiEfe11di'11i11 Nazilli'ye
Gidişive Oradaki
Çalışmaları Belirtildiğigibi Yunan güçleri 20 Haziran 1919'da Nazilli'yi tahliye et- tiler. Fakat giderken birçok evleri,
fırınları yakınış yıkmışve
yağmaet- mişlerdi. Şehre giren müfreze komutanı Komiser Hamdi Bey, halkın aç
olduğunu
görerek durumu
MutasarrıfFaik Bey ile Müftü Ahmet Hulusi Efendi'ye
çektiğitelgrafla bildirdi.
AyrıcaHamdi' Bey, acele
ekınekve un gönderilmesini istedi:
18 •.Bunun üzerine, 180 çuval un ve 2500 kilo
ekınek,21 Haziran 1919'da trenle Denizliöen Nazilli'ye
ulaştırıldı.Bu arada durumu yerinde görmek ve
alınantedbirleri organize etmek üzere 24 Haziranöa Müftü Efendi Nazilli'ye geldi.
49Onun orada
bulunduğu sıradaDenizli Müfrezesi iki gru- ba
ayrılarak düşmanın arkasından Aydınistikametine sevk edildi. Üçüncü bir grup da- ihtiyat zabitleri grubu-Atça istikametinde hareket etti.
50Yöre
halkınımücadele için harekete geçirmek üzere,
sık sık yerleşimmerkezlerini
dolaşanAhmet Hulusi Efendi,
çalışmalarınıburada da sür- dürdü. Bu arada Nazilli'nin sözü dinlenir ileri gelenlerinden Müderris
Hacı
Süleyman Efendi
51ile
görüştü.Denizli'de orduya
geçişöncesinde son derece önemli hizmetler veren Demirci Efendi ile
fıkir birliği yapmışolan
47. M.A. Tütenk, a.g.e,s. 16·17; T. Toker, a.g.e., s. 45-46.
48. Komiser Hamdi Bey telgrafında şöyle diyordu: "Nazilli açtır, acele ekmek ve un yetiştirin" (M.A. Tütenk. a.g.e .. s. 17).
49. Müftü Efendi'yi bu yolculuğunda; otuz kadar gönüllü. Polis Ali Ragıp ve Tevfik Efendilerle, Ekmekçi Şerif Ali Ağa refakat etmişti (M A. Tütenk, a.g.e .. s. 5-18; T. Toker, a.g.e., s. 46).
50. L. Müftüler, agm, s. 107.
51. Müderris Hacı Süleyman Efendi'nin hayatı ve Milli Mücadele'deki hizmetleri için bkz .. Sadi Barak, Hacı Süleyman Efendi, İstanbul 1974, s. 12 vd.
Müftü Efendi, Efe'ye mektuplar
istemiştir.52Hatta Ahmet Hulusi Efendi, Demirci Mehmet Efe'yi Denizli ve çevresinden
oluşturduğumilli kuvvet- lerin
başına getirmiştir.53Müftü Efendi'nin Nazilli'de
bulunduğu sırada yaptığıbir
diğerörnek
davranışı
daha
vardırki, bugün dahi ibret vericidir. O burada bir depo- da çok
sayıdaküflü mataralar
olduğunu görmüş,bizzat kendisi
bunlarıçuvallara koyarak
İştipliMehmet Efendi'nin de
yardımıylaotele
getirmiş, temizlemişlamba
fıtilindenip
takmış,üstüne de kaput bezinden
kılıfyap-
tırarak kullanılır
hale
getirmiştir.Bu mataralar daha sonra gönüllülere
gönderilmiştir. 5~
27 Haziran günü Ramazan
Bayramınınarifesi idi. Bu sebeple; Müftü Efendi, 27 Haziran 1919 günü Ramazan
Bayramı Namazını kıldırmakve halka vaaz vermek için Denizli'ye
dönmüştür.55d. Ayd111'111
KıırtarılışıııdaDenizli
Miicalıitleri24 Haziran 1919 günü Nazilli'den hareket eden Komiser Hamdi, Polis
Ragıp,
Denizlili Yedek subaylar grubu, Menderes
Güneşadiyle
tanınan TavaslıoğluÖmer Bey,
DüacılıMolla Bekir Efe müfrezelerinden
oluşanDenizli mücahitleri, 27 Haziran günü Umurlu'da
toplandılar.Yörük Ali Efe
kızanlarıylaburada
buluştular.Umurlu'ya Çine'den gelen 57. Tümene mensup piyade birliklerinden bir
kısmıile
Muğla'dangelen gönüllüler de Umurlu'da
toplandılar.28 Haziran'da da Denizli mücahitleri
Binbaşı HakkıBey' in,
diğeryerlerden gelen kuvvetlerde 175. Alay Komutan Vekili
Binbaşı Hacı Şükrü
Bey'in
Komutasında -Aydını Yunanlılardangeri al- mak için
saldırıyageçtiler.
56Komiser Hamdi Bey, Alay
komutanı Hacı ŞükrüBey'e
gönderdiği28.6.1919 tarihli
telgrafındabu
saldırıyıözetle
şöyle anlatmaktadır:"Bendeniz bugün Çerkez köyüne
ulaştım.Kadri Bey'i buldum. Ali Efe'nin
sağ tarafının sarılmaküzere
olduğunu anladım.Çetem
düşmanın52. T. Toker, a.g.e .. s. 47. Demirci Mehmet Efe'nin Mücadele'ye katılışında; Müftü Ah- met Hulusi Efendi nin ya-nısıra, Celal Bayar. Rauf Orbay, Nazillili Hacı Süleyman Efendi ve Pirlibeyfı Mehmet Bey'in de teşvikleri olmuştur (N. Köstüklü, a.g.e .• s. 135).
53. K. Mısırlıoğlu, a.g.e., s. 172.
54. M. A. Tutenk, a.g.e., s. 19; T. Toker, a.g.e, s. 47.
55. M.A. Tıitenk, a.g.e., gös. yer; T. Toker, a.g.e., gös. yer.
56. M A. Tıitenk, a.g.e., s. 20; T. Toker, a.g.e., s. 47.
arkasında
idi. Hücum borusuyla Allah Allah
sedasıylamuntazam yaylLm
ateşine başladım. Düşman Sakızlık
Bahçesinde ve Emirköy
sırtlarında,Ali Efe henüz köyün içerisine
girmemişkenarkadan vukubulan
işbukuvvet üzerine
düşmanderhal çekilerek, Peyan
fabrikasınari'cat etti.
On-onbeş kişilikmüfrezem
Aydın'agirdi... Bu çetem
efradındanhir
şehidimvar.
İsmi
Yumak Ali
Çavuştur. 57 Yunanlılarıngeriye çekilmeleri
esnasındayedi
kişilik
bir müfrezesini imha ettik. Ali Efe ile irtibata geçemedik ... Bende- niz kuvvetlerimle birlikte bu geceyi Tepecik'te
geçireceğim.Telli
civarındabulunan Ali Efe çetesine bir haber gönderiniz ve bize de malumat veriniz.
Hem birlikte hareket edelim. Hem de
Aydın'ane vakit girecek isek emir- lerinizi bekliyoruz"
58Komiser Hamdi Bey,
aynıgünü yine
Hacı ŞükrüBeye
gönderdiği başka bir
telgrafındada; Yörük Ali Efe çetesiyle birlikte iki koldan
Aydın'agirdiklerini,
düşmanla şiddetli çarpışmalara giriştiklerinive bu arada çe- tesinden
şehitve
yaralı sayısınınsekize
ulaştığınıbelirtmektedir. Bu ara- da emr-i
kumandanıntevhid edilmesini de isteyen Hamdi Bey, sözlerine
şöyle
devam etmektedir:
"Bu
.vasıtasızlıklahiçbir
işgörülmeyecek.
Düşmangündüz gaib
ettiğimevkileri geceleri tekrar ele geçirmektedir. Çünkü
düşmanbir program dahilinde ilerlemektedir. Bizde intizamdan eser yoktur. Allah
aşkınageli- niz. Bu
işi başa çLkaralım.Yeniden tanzim ile
çalışalım':s9Bu
şekilde düşmankuvvetleri
hak.kındabilgi edinen
Hacı ŞükrüBey
alayını
( 175. Alay) Denizli gönüllüleri ve Yörük Ali Çetesiyle
birleştirdi.29 Haziran günü bu üç kuvvet
müşterek Aydınüzerine son
saldırıyageç- tiler. 30 Haziran günü de
Aydın Yunanlılardangeri
alındı.Ancak
şehir halkınınve
Kuva-yıMilliye'nin sevinci pek uzun sürmedi. Zira
Yunanlılar,3 Temmuz günü tekrar
saldırıyageçtiler.
Yukarıdasözü edilen
telgrafındaKomiser Hamdi Bey'in de
işaret ettiğigibi, henüz
teşkilatlanmasınıyapa-
mamışolan
K'.uva-yıMilliye üstün
düşmankuvvetleri
karşısındapek faz- la
duramadı.Bu arada, Denizli Mücahitleri de
düşmanla çarpışa çarpışaUmurlu'ya
doğrugeri çekildi.
6057. Bu saldırı esnasında Emekli Yab. Süleyman Efendi de şehit olmuştur (T. Toker, a g.e. s. 47)
58. Atase Arş. KL: 427. D: 4, Fh: 42.
59. Atase Arş., KL: 427, O: 4. Fh: 46.
60. T. Toker, a.g.e., s., 47-56
Bu haberin
D~nizli'ye ulaşmasıüzerine Denizli Heyeti Milliyesi özel- likle
başkanıAhmet Hulusi Efendi yeniden 100 kadar gönüllü toplayarak,
bunları
Yedek subay
Teğmen Rüştüve Kadir Beylerin
komutasındacep - heye gönderdi. 4 Temmuz günü de
TavaslıKöpekçi Nuri Efe,
ÖğretmenMehmet Ali Bey
KomutasındaTavas gönüllüleri Umurlu'ya
uğurlandı.5 Temmuz'da 200 kadar kuvvetle Demirci Mehmet Efe Umurlu'ya gelerek cephede yerini
aldı.Böylece
düşmanınilerlemesi 5 Temmuz 1919 günü Umurlu'da durduruldu'.
61Aydın'ı
yeniden geri almak azmiyle, Umurlu'da toplanan Denizli mü- cahidleri
diğergönüllülerle birlikte, bu defa
Binbaşı Hacı ŞükrüBey'in
komutası altında,
13 Temmuz 1919'da Yunan kuvvetleri üzerine yeniden
saldırdılar.
Bu
saldırıyla düşmanıncephe gerisine
sarkmasıönlendi: Kö- pekçi Nuri Efe
komutasındakiTavas gönüllüleri, Boz
AhmetoğluMehmet
Çavuş'u, Hacı Bilaloğlu Sadık'ı
ve
İstanbulluoğlu İsmail'i şehitvermelerine
rağmen,
17 Temmuz günü Serçe köyüne
saldıran Yunanlılarıdurdurdular.
Bu arada
AydınCephesi Umum
Komutanı Hacı ŞükrüBey,
gördüğülü- zum üzerine Cephe
Komutanlığı Karargahını20 Temmuz'da Umurlu'dan
Köşke taşıttı.62
Cephede bu
gelişmelerolurken, Denizli Heyet-i Milliyesi de Kuva-
yı
Milliye'nin ikmali hususundaki faaliyetlerini daha da
arttırdı.7 Temmuz'da gönüllülere silah ve cephane
sağlamakiçin Fevzi Müftüler (Ahmet Hulusi Efendi'nin
Oğlu), HelvacıoğluMehmet
KızılhisarlıoğluTevfik beylerden
oluşanheyet Isparta ve
Eğridire; KarcılıoğluÖmer, Özel
İdare
Müdürü Hüseyin Avni beylerden
oluşan diğerbir heyette Burdur'a gönderildi. Daha önce Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin
girişimiyleDinar ve Afyonkarahisar'dan temin edilen silahlan Denizli'ye getirmek üzere de
Teğmen
Tahir Bey görevlendirildi.
63Diğer
taraftan, cepheyi insan gücü yönünden daha fazla takviye etmek
amacıyla,
Denizli Heyeti Milliyesi, 18.7.1919'da seferberlik ilan ederek, 1884-1894
arası doğumlu vatandaşlarısilah
altına çağırdı.Bu davete seve- rek uyup gelenler, Ahmet Hulusi Efendi
tarafındandini törenlerle cepheye sevk ediliyordu.
64Bu cümleden olarak, 20 Temmuz'da Çal Müftüsü Ahmet
61. M.A. 1ütenk, a.g.e., s. 22; T. Toker, a.g.e., s. 48.
62. T. Toker, a.g.e., s. 56.
63. M.A. 1ütenk. S. 23; T. Toker, a.g.e., s. 48.
64. 1ürk istiklal Harbi, C. 2/1, s. 182.
İzzet
Efendi'nin
komutasında100 gönüllü
Köşk'e uğurlandı65•23 Temmuz günü,
TeğmenMümtaz Efendi
komutasındaTavas
YıldırımMüfrezesi, Tavas'tan
HırkalıHalil
AğaMüfrezesi Kale-Tavas'tan Bekir
AğaMüfrezesi
66•
Müftü Hasan Efendi ve
KızılhisarlıHasan Efendi
komutasında Acıpayam Müfrezesi, 29 Temmuz'da da
TeğmenEthem
komutasında başkabir
Acıpayam
Müfrezesi cepheye gönderildi. Böylece
Köşkcephesi - bu gö- nüllüler sayesinde - üstün Yunan kuvvetleri
karşısında1920
Haziran'ınakadar yerini korudu
6;.Çalışmanın
bu bölümünü, bu cephedeki
bazı çarpışmalarıve Müftü Ahmet Hulusi Efendi'ye duyulan sevgi ve
saygıyıgöstermesi
bakımındanönemli
gördüğümüzbir mektupla bitirelim. Bu mektup,
Köşkcephesin- den l 9.12.19 l 9'da, Müftü Efendiye
yazılmıştır.Yazan ise,
Köşkcephesi
KuvayıMilliyesi'nin kurmay
başkanıEmekli
Binbaşı
Mehmet Tahir Beyöir.
Şimdibu mektubu
sadeleştirilmiş şekliylesunuyoruz
68:"Denizli Heyet-i Milliye
BaşkanıMüftü Ahmet Hulusi Efendi'ye
Köşk:19.12.1919
Makamı
Pederim Efendim Hazretleri.
Gece Kestanecik Cephesinden dÖndüm. Fazla yorgunluğuma rağmen, bu arizemi alelacele takdim ediyorum. Size son Kestanecik
savaşımızın yadigarıolmak üzere bir miktar
fişeklebir Yunan mavzeri takdim edi- yorum.
AyrıcaYunan askerlerinin
başlarınagiydikleri
zırhlı şapkalardanda bir tane gönderiyorum. Bunlar önayak
olduğunuzbüyük ve kutsal mücadelenin bir
hatırasıdır.Bir de
parçalanmamıştop mermisi gönde- riyordum. Bu da
masanızısüsler
sanırım. Hayır dualarınızınbereketi ile cephelerimizde kudret ve kuvvetimiz ve faaliyet matlup derecededir. He- men
Cenab-ıHak
esbab-ısiyasiyesini de halk ederek
zavallı Sancağımızabu
belayıazimden kurtararak, mazlum halka saa. detler
bahşetsin,amin!
İnşallah
ikinci bir
çarpışmada MutasarrıfBey'e de bir Yunan mavzeri tak- dim ederim.
ŞJmdilik düşmandan aldıklarımızı kendileriİıe karşıcephede
kullanıyoruz.
Bu, pek
hoşumuzagidiyor.
65. Aıase Arş., KL: 425 D: 2, Fh: 3 L
66. Tavas Yıldırım Müfrezesinin mevcudu 95, Kale-Tavas Müfrezesininki 51 idi (Atase Arş. KL: 425,
o·
2. Fh: 95)67. T. Toker. a.g.e .. s. 56-67.
68. T. Toker, a.g.e., s. 91. Mektubun sadeleştirilmemiş şekli için bkz. !. Müftüler, a.g.e.
s. 19·20.
Heyeti Milliye . azalanna cümleten
arz-ıhürmet ederim. Sizin de müba- rek ellerinizden öperek
hayırdua ve
afıyetlerinizitemenni ederim.
Harekatı
Harbiye
BaşkamMehmet Tahir
e.
Alımet Hıılıısi Efeııdi'ııiıı Köşk'teki Kııva-yıMilliye
KarargalmıaGitmesi Ahmet Hulusi Efendi, buraya kadarki
açıklamalarımızdanda
anlaşılacağı
üzere,
Kuva-yıMilliye'nin
teşkilive ikmalinde fevkalade üstün hiz- metleri
olmuştur.Ama o bu hizmetleriyle
yetinmemiş,zaman zaman cep- heleri de
dolaşmıştır.Daha önce de Nazilli'ye
gelmişti.Bu defa da, Demirci Mehmet Efe ile cephe üzerinde
Köşke konuşmak maksadıyla,1919 Temmuz'unun son günlerinde
Köşk'egitti.
Müftü Efendi'nin bu
yolculuğundaberaberinde; Emekli
BinbaşıTahir Bey,
HırkalıHalil
Ağave
İştipliMehmet Efendi de bulunuyordu. Ahmet Hulusi Efendi, Nazillföen
HacıSüleyman Efendi'yi ve Nazilli-Pirlibey'den de Mehmet Bey'i de
yanına aldı. Köşkistasyonunda o günlerde yörede bulunan Galip Bey (Celal Bayar), Albay
ŞefikBey,
Binbaşı Hacı ŞükrüBey, Yzb. Kara Nuri, Demirci Mehmet Efe, Demirci'nin
adamlarındanSökeli Ali ve
ZurnacıEfeler
tarafından karşılananAhmet Hulusi Efendi orada
yaptığı
ilk
iş,Demirci'nin emirlerine müdahale etmek oldu: Karargahta, misafirlerin
oturduğuyerin
karşısında ağaca asılıbir erkek cesedi bulunu- yordu. Müftü Efendi, bu
şahıs hakkında,Demirci'den bilgi edinmek istedi.
Demirci Efe: "Cepheden
kaçtığıiçin
kurşuna dizdirdiğini"söyledi. Bu ce- vaptan pek
hoşlanmayanMüftü Efendi: "Böyle
şeyolmaz, hemen indirin"
dedi ve indirtti.
Adamıncenaze
namazı kılınarakdefnedildi
69•Demirci Efe'nin Müftü Efendi'ye
karşısonsuz sevgi ve
saygısıbulunu- yordu?0 Bu yüzden, Müftü Efendi'nin, Efe üzerinde bir
ağırlığı vardı.Bu yönleri
bilindiğiiçin, Demirci'nin kanuna
aykırı uygulamalarınason ve- rerek, Umum cephe
komutanınınemirlerini dinlemesi hususunda ikna edilmesi
maksadıyla,Müftü Efendi
Köşk'e çağrılmıştı.Bu sebeple, Müftü Efendi ile Demirci Mehmet Efe
arasında şöylebir
görüşme olmuştur:69. M. A. Tıitenk, :ı.g.e., s. 30.
70. Müftü Efendi ile Demirci Mehmet Efe arasındaki sevgi ve saygı o kadar ilerlemiştir
ki, birbirlerine "Evladım~ "Baba; Babacığım" diye hitap bile edebilmektedirler. Bu konuda bilgi için bkz .. Atase Arş., KL: 425, D: 7, Fh: 137; T.Toker. a.g.e., s. 84-91.
Müftü Efendi ---"Buraya gelmekte
maksadımsizinle
konuşmaktır"Demirci Efe ---"Buyurun"
Müftü Efendi ---"Efe! Bu
işçetecilikle sökmeyecek. Biz bu
teşkilatıas- keri usule çevirmek istiyoruz"
Demirci Efe --- "Hay hay, ben askerlik yapmam, ben
yalnızcephenin
iaşesiyle uğraşırım".
Demirci Mehmet Efe'nin bu
şekildeMüftü Efendi
tarafındanikna edil- mesinden sonra,
AydınCephesi
Kuva-yıMilliye Genel
Komutanlığı Hacı ŞükrüBeye
bırakıldı.Demirci Mehmet Efe de
AydınCephesi Komutan-
lığına atandı.
Cephenin topçu
komutanlığıda
İsmail HakkıBey'e verildi.
Böylece
Hacı ŞükrüBey ile Demirci Mehmet Efe
arasındaki uyumsuzluğu tatlıya bağlayanAhmet Hulusi Efendi,
yanındakilerle Köşk'teiki gece kal-
dıktansonra Denizli'ye döndü.
71Müftü Efendi, Denizli'ye Dönünce,
Kuva-yıMilliye
Komutanlarıara-
sında yapılan
görev taksiminin muhtemelen
temsilciliğini sağlamakama-
cıyla, adı
geçenler
adınamühürler
kazandırarak,kendilerine gönderdi.n
Denizli
Müdafaa-yıHukuk Cemiyeti'nin
Kuruluşuve Faaliyetlerin-
de Ahmet Hulusi Efendi ·
1. Cemiyetin
KuruluşuDaha önce de ifade
edildiğiüzere 17-1- 9 Mart 1919 tarihleri
arasındadüzenlenen
İzmir Müdafaa-yıHukuk ve Redd-i
İlhakKongresine
katılanDenizli delegeleri,
İzmir dönüşünde yoğunbir
teşkilatlanma çalışmasına girmişlerdi.15
Mayıs1919Cia
Yunanlıların İzmir'i işgalive
ardından kısabir süre içinde (25
Mayıs'ta) Aydına ulaşmaları, onlarınsiyasi ve aske- ri örgütlenmeye yönelik bu
çalışmalarını hızlandırdı.Sonunda 29
Mayıs1919Öa Ahmet Hulusi Efendi'nin
başkanlığında"Denizli
Müdafaa-yıHu- kuk Redd-i
İlhakCemiyeti kuruldu.'3
71. M. A. Tütenk, a.g.e., s. 30; T. Toker. a.g.e., s. 57.
72. Atase, Arş., KL: 425, O: 2, Fh: 80.
73. Bu cemiyetin kurulmasında; Başağazadc Yusuf, Müftüz:ıde Kazım, HamamcıŞeyh
Mustafa, Tat Osmanoğlu Emin, Tavaslızade Mustafa, Küçükağazade Ali, Doktor Kazım, Oalamanlızade Şükrü Bey ve Efendilerle, Karahacızade Ahmet Ağa, Mutasarrıf Faik, As- kerlik Şubesi Başkanı Tevfik ve Polis Komiseri Hamdi Beylerin önemli hizmetleri olmuştur.
(N. Köstül<lü, age., s. 82).
Ahmet Hulusi Efendi
başkanlığındakibu cemiyet,
kuruluşundanitiba- ren, cepheye gönüllü celbinde ve
yardımgönderilmesinde üzerine
düşeni fazlasıyla yapmış,çevre il ve ilçelerde
teşkilatlanmayı teşvik etmiştir. Aynızamanda bu cemiyetin Milli Mücadele azminin
oluşmasındaönemli kat-
kısı olmuştur.Bu cümleden olmak üzere, cemiyet bir beyanname
yayınladı.
10.6.1919 tarihini
taşıyanbu beyannamede; Yunan
işgalinin haksız olduğuve
bunlarınAnadolu'da
yaptıklarızulümler ifade edildikten son- ra
şöyle deniliyordu:"Yarın Yunanlılarınmundar
ayakları altındainleye inleye ölmektense bugün ya mertçesine ölmeye, yahut
şerefle yaşamayaazmeden ve bugünkü
çalışmayıdin ve namus meselesi bilen
kardeşlerimizson defa olarak mali ve bedeni mesele de
fedakarlıkta bulunmalı,zengin ve fakir herkes bu dini mesele de kendisini alakadar addetmeli seyirci va- ziyetinde
kalmamalı... kaybedilecek zaman
olmadığını düşünerekhareket etmeliyiz ... Allah
yardımcımızdır''.7·1Kuruluşundan kısa
bir süre sonra, 12 Temmuz l 9 l 9'da Denizli
Müdafaa-yı
Hukuk ve Redd-i ilhak Cemiyeti, daha iyi hizmet verebilmek için yeniden
teşkilatlanmıştır.Denizli'deki bu milli
kuruluşyeni düzen- lemede; Bir
başkanlıkve
altı şubeden75 oluşturulmuştur. İsmide Denizli Heyeti Milliyesi olarak
değiştirilmiştir. İşte "Kuva-yıMilliye'nin ikmali, mali meseleler, istillbarat
işleri, asayişintemini, göçmen
iskanı işleri,nak- liyat ve
sağlık alanındaönemli hizmetler" veren bu örgütün
başkanlığındayine Müftü Ahmet Hulusi Efendi'yi görmekteyiz?
6Bu
şekilde teşkiledilen Denizli Heyet-i Milliyesi, faaliyetlerini Ahmet Hulusi Efendi'nin
başkanlığında6.7.1920 tarihine kadar
sürdürmüştür.Anılan
tarihte meydana gelen "Denizli
Olayı"nsebebiyle
çalışmalarınıta-
74. N. Köstüklü, age., s. 83.
75. Bu şubeler, Haberalma ve Propaganda, askerlik, Göçmenler, Levazım Güvenlik ve Mali Şubedir. Bu şubelerin görevleri ve bu şubelerde görev alan kişilerin isimleri için bkz., L. Müftüler, a.g.e., s. 11·12; Mısırlıoğlu. a.g.e., s. 137
76. N. Köstüklü, age, s. 83 Ayrıca bu konuda bkz. ATASE Arş. Ki: 426, D: 4, Fh: 235. Yö- . netim Kurulunun diğer üyeleri şunlardır: Başkanlık Genel Sekreteri: Hacı Fakızade Nevzat
Bey, Yazı İşleri Müdürü: Hamdi Bey, Şube Müdürü: Kazım Efendi, Dosya Memuru: Cevdet Hayri Bey. Veznedar: Hamamcıoğlu Mustafa Hacı Süleymanoğlu Hacı Ahmet ve Yağcıoğlu
Ahmet Baki Efendiler, Üye ve Katip: Hüseyin Avni Bey ve Üye: Tatoğlu Emin Efendi, Aske- ri Müş;ıvir: Ödemiş Tabur Komutanı Tahir Bey idi {T. Toker, a.g.e., s. 52).
77. Kızanlarının öldürülmesi üzerine, Demirci Mehmet Efe, 12 Temmuz 1920öe Denizli'ye gelerek idareye el koymuştur. Bu arada Denizli Askerlik Şubesi Başkanı Tevfik Bey olmak üzere, 68 kişiyi öldürmüştür. (Bu konuda daha fazla bilgi için bkz. N. Köstüklü, a.g.e., s. 219-236.
til
etmiştir.4
Ağustos1920
sonrasındao günlerde ülke genelindeki bütün milli örgütler,
"Müdafaa-yıHukuk Cemiyeti"
adınıisimle yeniden
teşkilatlandırılmıştır.75
Ahmet Hulusi Efendi, Heyet-i Milliye'deki yöneticilik görevini; bu ör- gütün
müdafaa-yıHukuk Cemiyeti ismini
almasındansonra da devam
ettirıniştir.79Ülke genelinde
Müdafaa-yıHukuk Cemiyetleri
lağvedilinceyekadar, Müftü Efendi'nin Denizli
Müdafaa-yıHukuk Cemiyeti'ndeki
çalışmalarını sürdürmüş olabileceği
k'Uvvetle muhtemeldir.
2. Cemiyetin Faaliyetleri
Müftü Ahmet Hulusi Efendi, Milli Mücadele'ye sadece kendisi katLl- makla
kalmayıp, diğergörevlilerinin de bu milli
~arekete katılmasıiçin
çalışmıştır.80 Aynızamanda da bu konuda Denizli Heyeti MiUiyesi'nden de karar
çıkartmıştır.Nitekim Heyeti Milliye 18.7.1919 tarihinde Müftü Efendi'nin
başkanlığında yaptığı
ilk
toplantısında---bu hususta --- bir beyanname
yayınlanmıştır.
Beyannamede özetle
"Müftül~in, hocaların,bütün milletin vatan
müdafaasına koşmayamecbur
olduklarıifade"
edilmiştir.Bu arada Heyet-i Milliye,
düzenlediğimiting ve
toplantılarlayöre
halkınınsavunma azmini kuvvetlendiriyordu. Mesela 25
Aralık1919'da Denizli-Bayramyeri'nde binlerce
kişinin katildığıbir miting düzenlendi.
Bu mitingde
alınanözellikle
düşman işgalini kınayan konuşmave karar metinleri,
İstanbul'daki yabancı basıntemsilciliklerine ve
İtilafdevletleri yetkililerine "Denizli Heyet-i Milliyesi"
imzasıylagönderildi.
8178. Atase. Arş. Ki: 558, D: (27-c)-14, Fh:4.
79. 12.4.1921 tarihli "BMM Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine" hitaben Denizli'den gönderilen bir telgrafta; Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin Denizli Müdafaa-yı Hukuk Ccmiyeti'nin 2. başlmnı olarak ismi geçmektedir. Cumhurbaşkanlığı Arşivi'nin A: lll-3, O: 14, Fh: 42 nolu dosyasında bulunan bu telgrafın sureti için bkz .. N. Köstüklü, age, Ek: 4.
80. Mesela Çal Müftüsü Ahmet İzzet (Çalgüner) Efendi, bunlardan birisidir. Bu konuda bkz. Orhan Vural, "İstiklal Savaşında Müftülerin Hizmetleri Çal Müftüsü izzet Efendi'nin
Hatıraları", Sebilürreşad, C. 1, Sayı: 12, s. 185 vd.
81. N. Köstüklü, a.g.e .. s. 87. lstanbulöaki yabancı basın mensuplarına ve it.Haf devlet- leri yetkililerine hitaben gönderilen protesto telgraflarının suretleri için bkz., M.A. lütenk, a.g.e., s. 72-73.