• Sonuç bulunamadı

Nem ve Yağış Hava Nemi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nem ve Yağış Hava Nemi"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nem ve Yağış Hava Nemi

2 ye ayrılmaktadır.

1- Görünmeyen hava nemi

2- Görünen hava nemi

(2)

Görünmeyen Hava Nemi

Hava içinde buhar halinde bulunan su gözle görülmediği için

«görünmeyen hava nemini oluşturur. Havada buhar halindeki su

miktarı ise; mutlak nem, doygunluk nemi ve nisbi nem (oransal nem

olmak üzere üç farklı şekilde ifade edilmektedir.

(3)

Mutlak nem: Belirli bir hacim havada buhar halinde bulunan su

miktarına verilen addır. Çoğunlukla g/m3 şeklinde

birimlendirilerek ifada edilir. Örneğin bir Metreküp havada 12

gram su varsa bu havanın mutlak nemi 12 g/m3 olarak ifade edilir.

(4)

Doygunluk nemi: Belli bir sıcaklık derecesinde belli hacimdeki havayı doymuş hale getiren su buğusu miktarıdır. Başka bir ifade ile belli bir sıcaklıkta birim hacimdeki havanın en fazla tutulabileceği su buharı miktarına doygunluk nemi adı verilir.

Birimi m3 tür. Açıklamadan anlaşılacağı gibi değişik sıcaklık

derecelerinde havanın buhar halinde tutabileceği nem farklıdır.

(5)

Nispi nem (orantılı nem): Belli bir sıcaklık derecesinde, belli hacimdeki havada bulunan su buğusu miktarının, aynı sıcaklık derecesinde aynı hacimdeki havayı doygun hale getiren su buğusu miktarına oranının % olarak ifadesidir. Kısaca belli sıcaklık derecesindeki 1 m3 havanın mutlak neminin, doygunluk nemine oranının

% ifadesidir.

(6)

Görünen Hava Nemi

Görünen hava nemi atmosfer içindeki katı yada sıvı haldeki suya verilen addır. Hava içerisindeki suyu görebildiğimiz için görünen hava nemi olarak adlandırılır. Görünen hava nemi sis ve buluttan oluşur.

• Sis yeryüzüne yakın hava tabakasında, sıcaklık azalması sonucu ortaya çıkan ve havada asılı bulunan su zerrecikleridir.

• Bulut ise, sıcak ve nispi nemi yüksek hava yukarılara doğru

çıktığında sıcaklık düşmes sonucu açığa çıkan su ve buz

damlacıklarının yükseklerde hava içinde asılı kalması halidir.

(7)

Hava Neminin Bitkiler için Önemi

1- Hava nemi güneşten gelen ve topraktan radyasyonla yansıtılan ışınların büyük bir bölümünü tutarak, yeryüzündeki sıcaklığı kontrol altında tutmaktadır. Yeryüzü sıcaklığının aşırı derecede artmasını ve gece sıcaklığının ise aşırı derecede düşmesini önler.

2- Havanın nisbi nemi azaldıkça, evaporasyon ve transpirasyon oranları artar.

Bitkilerin transpirasyonla kaybettikleri su ile topraktan aldıkları su

arasında bir dengenin olması için nisbi nem oranının %65’ in altına

düşmemesi gerekir.

(8)

3. Nisbi nem düşüşü sonucunda transpirasyonla kaybedilen su

miktarı topraktan alınan su miktarından fazla ise bitki terlemeyi

azaltmak için stomaları kapatır. Dolayısı ile fotosentez ve solunum

için gerekli gaz alışverişini normal yapamaz bunun sonucunda

gelişme ya çok yavaşlar ya da tamamen durur.

(9)

4. Hava nisbi neminin gelişme döneminde yüksek olması meyvelerin kendine özgü renklerini kazanmaları gecikir.

5. Yüksek hava nisbi nemi ve sisler ilkbaharda çiçeklenme zamanında tozlanmayı ve döllenmeyi güçleştirir ve sürekli olursa imkansız kılar. Tozlanma ve döllenmenin olmadığı ağaçların meyveleri boş olmaktadır. Özellikle Fındık ve Antep fıstığı meyvelerinde.

6. Meyvelerin ve bitkilerin büyüme dönemlerinde yüksek hava

nisbi nemi, sis ve çiğler hastalık mantarlarının üremesine sebep

olur. Külleme, mildiyö, Gri küf, Ölü kol, Kara leke, monilya gibi

mantari hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlar.

(10)

7. Sis özellikle kurak bölgeler için önem taşımaktadır. Örneğin; bu gibi

yerlerde sis geceleri daha düşük sıcaklıkta olan toprakla temas edince

sıcaklık düşmesi gerçekleşir. Bunun sonucunda bir miktar suyunu bitki

ve toprak yüzeyine bırakır. Bitkiler üzerine bırakılan bu su, bitki

epidermis katının kutikula hücreleri tarafında emiler bitki gelişimini

olumlu yönde etkilemektedir.

(11)

KAYNAK

Ağaoğlu, S. ve ark. 1995. Genel Bahçe Bitkileri. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Eğitim, Araştırma ve geliştirme Vakfı Yayınları No:4.

Dokuzoğuz, M. 1974. Meyve Ağaçları ve Çevre İlişkileri. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi yayınları, İzmir.

Top, N. ve Zincirlioğlu, Ö. 1987. Bitkilerin Ekolojik Girdi İstekleri.

Eser, D. 1997. Tarımsal Ekoloji. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayın No.1473, 176 s., Ankara.

Akman, Y., Güney, K. 2006. Bitki Ekolojisi Botanik, Palme Yayınları No: 345.

Akman, Y., Ketenoğlu, O., Kurt, L., Güney, K., Tuğ, M., Bitki Ekolojisi, Palme Yayınları No: 300.

(12)

Yağış

Hava neminin katı yada sıvı halde yer yüzüne dökülmesi olayına

yağış adı verilir. Hava neminin yoğunlaşmasında en önemli etken

sıcaklıktır. Nisbi nemi yüksek havanın sıcaklığı azaldığında, belli

hacimdeki havayı doymuş hale getiren su buharı miktarıda

azalacağından, su buğusunun fazlası yoğunlaşarakhava sıcaklığı

0

o

C ise sıvı (su), hava sıcaklığı 0

o

C nin altında ise katı (kar veya

dolu) damlacıkları halinde açığa çıkar.

(13)

Eğer açığa çıkan su miktarı az olursa, su damlacıkları sis ya da bulut halinde havada asılı kalır. Buna karşılık açığa çıkan su miktarı fazla ise yerçekimin etkisi ile yeryüzüne dökülür ki, bu yağış olarak bilinir.

Yağış yoğunlaştığı yer ve aşağı doğru düşerken hava katmanlarının sıcaklık, basınç, çiğ ve kırağı gibi değişik şekillerde kendini gösterir.

Bunların içerisinde yağmur ve kar şeklinde olan yağışlar bitki

yetiştirme yönünden en yaralı olan yağışlardır.

(14)

Yağmur:

Yeryüzünün kutup bölgeleri dışında kalan hemen hemen her bölgesinde en çok görülen yağış şekli olup, sıcaklığın 0 oC’ nin üstünde olduğu hallerde meydana gelir.

Yerçekimi kuvvetiyle aşağı dorğu düşen su damlacıkları, su buğusunca doymuş hava katları içinde geçtiklerinden, hava katları tarafından hiç tutulmadan yeryüzüne ulaşırlar. Eğer içinden geçtikleri hava katları su buğusunca doymuş değilse, ancak onları doymuş hale getirdikten, nispi nemini % 100 ‘ e tamamladıktan sonra arta kalan su yağmur olarak yeryüzüne erişebilir.

(15)

Kar: Hava neminin donma noktasının altındaki sıcaklıklarda yoğunlaşması ile kar şeklindeki yağışlar ortaya çıkar. Kar genel olarak atmosferin üst katlarında ve 0 oC nin altındaki sıcaklıklarda yoğunlaşan hava neminin yassı ve altı köşeli şekiller halinde yeryüzüne düşmesi şeklinde kendine gösterir.

Bu yağışlar yeryüzüne düştükten sonra eriyerek toprak suyunu artırır.

Ayrıca kış aylarında bitkilerin üstünü örterek onların aşırı ve öldürücü

soğuklardan fazla zarar görmesini önler.

(16)

Bitki türlerinin bir yerde normal bir şekilde gelişmelerini

sağlayabilmeleri için yağış toplamlarına ihtiyaçları vardır. Bu

ihtiyaçlar birim türleri, çeşitlerine ve bulunduğu bölgenin ekolojik

şartlarına göre değişmektedir. Örneğin sert ve yumuşak çekirdekli

meyve türlerinde su istekleri yönünden en fazladan en aza doğru

sıralarsak Erik, elma, armut, kiraz, şeftali , kayısı, badem ve vişne

olmak üzere sıralanır.

(17)

Dolu: Yağmur ve kar zerrlerinin soğuk ve fırtınalı bir hava tabakası içinde döne döne geçerken katı ve buz tanelerine dönüşerek yeryüzüne düşmesi şeklinde ortaya çıkan yapıştır. Özellikle bitkilerin büyüme devrelerinde dolu şeklinde yağışlar, bitkilerde büyük zararlar ortaya çıkartır. Bazı durumlar bahçeden hiç ürün alınamaz.

Dolu çok şiddetli olduğunda sadece ürüne değil yaprak ve sürgünleri

zedeler, hatta bir iki yıllık kalın dallarada zarar verebilir.

(18)

Hafif ve kısa süreli dolu yağışları yumuşak kabuklu meyvelerde

( incir, erik, kayısı, kiraz, vişne ve üzüm) çürüklüğe sebep olur. Çilek,

dut, ahududu gibi üzümsü meyvelerde büyük zararlanmalara yol

açar.

(19)

Çiğ: Hava içerisindeki su buğusunun bir kısmını, geceleri daha çok soğuk olan bitki organları ve toprak yüzeyi ile temas ettiğindei sıcaklık düşmesi nedeni ile , su damlacıkları halinde bitki organları ve toprak yüzeyine bırakır. Bir gecede çiğ şeklinde yağışların toplam miktarı 1 mm’ nin altındadır.

Çiğ yağışında etkili olan faktörler:

-Havanın açık olması -Rüzgar hızının az oluşu -Yüksek nisbi nem

-Bitki örtüsü sıcaklığının yüksek olması

Toprak neminin az bulunduğu kırak bölgelerde yetişen bitkiler, nemli

bölgelerde yetişen bitkilere oranla çiğ şeklindeki yağışlardan daha fazla

yararlanırlar.

(20)

Kırağı: Sıcaklığı donma noktasının altında bulunan maddelerle

temas eden havanın, bu maddeler üzerinde donmuş halde su

bırakması şeklinde ortaya çıkan bir yağış şeklidir.

(21)

Yağışın Etkinlik Derecesi

Bahçe veya tarla topraklarında su kaynağı yağışlar ve sulama suyudur. Kuru tarım alanlarında sulama suyu fazla olmadığı için asıl su kaynağı yağışlardır. Ancak her yağış şekli tarım topraklarını ve buna bağlı olarak bitki yetiştirirciliği yönünden aynı önemi taşımaz.

Yağışların bu yönden olan etkileri: yağışların şekli, süresi ve yoğunluğu ile çok yakından ilgilidir.

Bitki yetiştirme yönünden yağışlar süre ve yoğunluğa göre 4 gruba

ayırabiliriz.

(22)

1. Uzun süreli bol yağışlar: 3 saati aşan bir süre içinde 100 mm ‘ den ve 5 saati aşan bir süre içinde 15 mm’ den daha fazla su bırakan yağışlar, uzun süreli bol yağışlardır.

2. Uzun süreli az yağışlar: 3 saati aşan bir sürede 5mm ‘den ve 5 saati aşan bir sürede 10 mm den daha az su bırakan yağışlar.

3. Kısa süreli bol yağışlar: 1 saat içinde 1 mm’ den ve 3 saat içinde 15 mm’ den daha çok su bırakan yağışlar.

4. Kısa süreli az yağışlar: 1 saat içinde 3 mm’ den ve 3 saat içinde 5

mm’ den daha az su bırakan yağışlar.

(23)

• Yağışlar ne kadar yavaş ve uzun süreli olursa, bu yağışlarla gelen suyun toprak içine sızmaları o kadar iyi olur. Bu yağışlar bitkiler için en yararlı olanıdır.

• Kısa süreli bol yağışlar, daha çok sıcak günlerde ortaya çıkar. Bu yağışların büyük bir bölümü yüzey akışları ve buharlaşma ile kaybolduğundan bunların ancak küçük bir bölümü toprak içine sızabilir. Bundan dolayı bitki yetiştirme önünden pek yararlı olmazlar.

• Ayrıca, toprakta sudan kaynaklı olarak erozyona sebep

olabileceklerinden dolayı olumsuz etkiler ortaya çıkarır.

(24)
(25)

Referanslar

Benzer Belgeler

azaltılabilmektedir. Yararlı yağış rezervi ile nemli iklimin görülmediği yerlerde taban suyu desteği yoksa, yaz mevsiminin ikinci döneminde çayır- meraların

Araştırmacı Nace (1967)’e göre, yeryüzüne gelen suyun % 95’ine yakını kayaların kristal yapılarına kimyasal olarak bağlanıp, biyosferdeki dolaşımına

 Nispi nemi yüksek olan havanın sıcaklılğı azaldığında, belli hacimdeki havayı doymuş hale getiren su buğusu miktarı da azalacak, doygunluk neminden

Başkanı olduğu « Ulusal Bitki Enstitüsü » nce, 1920-1940 yılları arasında ekip olarak dünyanın her tarafına bitki materyali toplama gezileri düzenleyerek, çok sayıda

Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri I, TDK Yay.:855/I, Ankara, 2004... Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri I, TDK Yay.:855/I,

Önce Türkçe harflerden başlayan özensizlik, terim üretenleri kınamaya veya yanıltmaya, Türkçe olan terimlerin bile İngilizcelerini kullanma özentisine, sonra

(Teodore Zeldin, İnsanlığın Mahrem Tarihi, Çev.Elif Özsayar, İstanbul, Ayrıntı Yayınları, 2003,s.41.) Kuşkusuz, bu kalıpyargıları destekleyecek birçok tarihsel

• Farklı sıcaklıktaki iki hava kütlesinin temasında sıcak havanın daha soğuk bir yüzey üzerinde akmasıyla ya da soğuk havanın sıcak bir hava kütlesinin altına girmesi