Tiirk Kareliyol Dem Arş 2000; 28: 481-488
Bir Türk Kohortunda Plazma Homosistein, Folat ve Bıı Vitamini Düzeylerinin K~_roner Arter
Hastalığı Risk Faktörü Olarak Onemi
Dr. Mehmet AKSOY, Dr. Mete ÖÇ, Dr. Ş. Nur AKSOY*, Dr. Macit KOLDAŞ *,
Dr. Müj gan B. MİHMANLI, Dr. M. Vefık Y AZICIOGLU, Dr. Metin GÜRSÜRER, Dr. Ayşe EMRE, Dr. Ahmet ER*, T.Bio. İbrahim ÖZ(*), Dr. Birsen ERSEK
Siyam i Ersek
GöğiisKalp ve Damar Cerrahisi Merkezi
(*)Haseki
Eğilimve
AreışıırmaHas/C/ltesi Biyokimya
Kliniği, İsıanbulÖZET
Plazma
honrosisıeindii:eylerindeki yiikselme, son yriiarda
ba,~rmsr:
yeni bir koroner
arıerlıasıalrğr(KAH) riskfak- törü olarak önem
kazanmıştır.Ancak, bu yeni KA H risk faktörliniili Tiirk toplrmrrmdaki klinik önemi yeterince bi- lirurremektedir. Bu amaçla,
çaltşmarnrzda,bir Tiirk kohor-
twıda,
pla:ma
homosisıeindii:eyi ve bu diizeyin belirlen- mesinde rol oynayan plazma fo/at
ı·eB 12
ı•itaminiile KAl-!
arasurdaki
ilişki araştrnldr.KAH
tanısı konmuş168
kişiden
oluşan lıaswgrubu ile 126
sağlıklı kişiden oluşankontrol grub unda plazma homosistein,folat ve B12 vitami- ni dii:eyleri ile
diğerkonvansiyonel risk faktörleri ince- lendi. KAH gmbunda plazma homosistein düzeyi kontrol
gmburıa
göre
anlamlıolarak daha yiiksek bulundu (geo- metrik ortalama 12.6 {95% Cl 12.4-12 .8], 11.1 {1 0.8- 11.3} pmoi/L: p=O .OOI). Homosistein
de,~erleri beşlikgmplara (quintil)
aynidığındabirinci gmba göre ikinci, iiçiincii, dördiincii ve
beşincigruplarda KAH riskinde
arıtamir
artışsaptandi
(yaşagöre
düzeltilmişodds oranlan
1 .43, 1.87, 2.15, 2.37; p=0.05). Aynca kontrol g mbu ho-
mosistein dii:eyinin o/o90'm fizerindeki olgular bu
de.~erin alımdakiolgular ile
karşrlaştrnldığrndaKA H için
yaşagöre
diizeltilmişodds
oranı2.35 (%95 Cl. 1.21-4.74, p=0.009) belirlendi. Pla zma lwmosistein dii:eyini,
di,~er risk faktörleri ile hirlikte
çok-de,~işkenlianaliz ile
değerlendirdiğimi:de
homosisteinin
bağrms1:bir risk faktörii olarak
ka/drğuugördiik. (p=0.02). Plazma fo/at
diiıeyiortalamalan
açısındanhasta
ı•ekontrol gmplan arasmda fark yoktu (8.1±3.5 vs 8.8 ±4.1 nglml; p=0.1 ).
Bunwılabirlikte , kontrol gmbu fo/at dii:eyinin o/oiO'u
alımdakio/- gularur KAH için odds o ram 2.05 (%95 Cl, 1.02-4 .ll, p=0.03) bulundu. Bl2 vitamini düzeyleri açrsmdan da iki grup arasurda fark yoktu (341±137, 357±163 pmoi!L;
p=0.3). Ancak, kontrol g mbu 812 diizeyinin o/o10'u
altındaki olgularda KAH için odds oranurda anlamlt
artışgö- riilmedi (1.19; (o/o 95 CI , 0.51-2 .80(, p=0.6).
Diğerwraf- tan, pla:ma fo/at ve B 12 konsantrasyonlan ile homosistein diizeyi
arasında anlamlıters
ilişki saptandı(r=-0.37, p<O.OOOI; r=-0.29. p=0.001 ). Sonuç olarak,
artiiilŞplaz- ma
honıosisteindiizeyinin Tiirk toplumunda
bağımsızKAH riskfaktörii
olabilece,~ikamsrna van/dr.
Analı/ar
kelime/er: Homosistein, fo/at, B 12 vitamini, ko- roner arter
hastah,~rAlındığı
tarih: 7 Ocak 2000, rev i zyon 30
Mayıs2000
Yazışma
adresi: Mehmet Aksoy. Sofular
ıııah. Kızıaşı Kızanlıkcad. No:4/5
Müftüoğlu apı.34260 Fatih, Istanbul Tlf: (0532) 674 65 88
Türk top lumu, total kolestero l sev iyesi nisbeten dü-
şük
bir Akdeniz ülkes i
olmasına rağmenkoroner ar- ter
hastalığı(KAH)
sıklığıyüksek bir topluluklUr
(1-3). Bu
sıklığaneden olan faktörlerin belirlenmesi ül- kemiz toplum
sağlığı açısındanönemli bir veri ola-
cakıır.
Bu nedenle, son
yıllarda bağımsızbir KAH risk faktörü olara k dikkati çeken plazma
lıomosisteindüzeyinin (4-8), Türk toplumundak i KAH
sıklığıüze- rine etk isinin o rtaya
konmasınınönemli bir bulgu
olabileceğini düşündük.
Bu konuda
Tokgözoğluve ark.
tarafındanyen i
yayınlananbir
çalışmada (9),Türk toplumunda pl azma homosistein düzeyi olduk- ça yüksek, homosistein ile ters
ilişkiliolan plazma folat dü zeyi ise oldukça
düşük bulunmuştur. Ayrıca,ülkemizde
düşükfolat düzeyine
bağlınöral tüp de- fekt i
sıklığının diğerülkelere göre daha fazla bulun-
ması (ıO.IIl,
plaz ma folat ve
lıomosisteindüzeyinin, Türk topl umundaki K AH
sıklığıüzerine etk is inin belki de daha fazla
olabileceğini düşündürmektedir.Uygun diyet ve vitamin
alınımıile plazma homosis- te in düzey inin
düşürülebilınesi (5, 12),bu risk faktörü- nün KAH
gelişimindekietkisini ön lenebilir hale ge- tirmekte,
dolayısıylakonunun önemini daha da
artırmaktadır. İ şte bu nedenle, çalı şmadak i amacım ı z, Türk toplumunda plazma
lıomosistein,folat ve vita- min
Bııdüzeyleri ile KAH ri ski
arasındaki ilişkiyi araştırmaktt.
MA TERYEL VE METOD
Çalışınaya
62'si
kadın,232'si erkek
ıoplanı294 vaka dahil edildi.
Orıalaıııa yaşı56.6±9.6
yılo lan
olguların yaş aralığı
31 ile 79
arasındaydı. Çalışınagrubu,
hasıave kontrol grubu olarak ikiye
ayrıldı.Hasta grubu: Siyam i Ersek
GöğlisKalp ve Damar Cerra- hisi Merkczi'nde,
Mayıs-TemmuzI 999 tarihleri
arasında tanısalamaçla koroner anjiyografi uygulanan
kişiler çalışmaya
alındı.Bunlardan KAH belirlenen
ardışık168
kişiTürk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 481-488
hasta grubunu
oluşturdu.Grubun ortalama
yaşı56 .8±9.5
yıl,
32'si
bıclııı, 111i'sıe rkekti. Son 3 ay içinde miyokard infa rktüsü geçirenler, renal, he patik ve tiroid
hastalığıolanlar, kardiyomiyopatis i veya valvli le r
hastalığıbulu- nanlar, belirgin psikiyatrik bozuklu k saptananlar,
antikoııvül zan tedavi gören ler, kronik alkol kull ananlar ile vitamin alanlar
çalışmayadahi l edilmedi.
Kontrol grubu: Haseki
EğitimHastanesi, Biyokimya Kli-
niğiLaboratuvanna, tetkik
amacıile gönderilen
hastaların yakınlarındanhe rhang i bir
hastalıktespit
edilmemiş,fizik muayenesi,
akciğerg rafisi ve EKG'si normal,
sağlıklı126
kişi
kont rol grubunu
oluşturdu. Bunların yaş ortalaması56.3±9.8
yıl,30 'u
kadın, 96'sıerkekti. Seçile n
kişilerinKAH grubuna
yaşve c insiyet
açısındanuygun
olmasınadikk at edildi.
Araştırma
formuna kaydedilen bilgiler:
Çalışmaya katıla n
olgularıntümüne
adları, yaşlarısorularak cinsiyeti ile birlikte
araştırmaformuna kaydedildi. Koro ner arter hasta-
lığı
ile ilgili konvansiyo nel risk faktörle ri
sorgulandı.Daha önceden diyabeti
olduğubiline n veya
açlıkka n
şekeri126 mg/dl'n in üzerinde bulunan
kişilerdiyabetik kabul edildi.
Yine, önceden hipertansiyonu
olduğubilinen, a ntihipertan- sir ilaç kullanan ya da diyastolik kan
basıncı90
mmHg'nınüzerinde ö lç üle n
kişilerhipertansif kabul edildi. Ailede er- ke n
yaşta(erkekle rde 55,
kadınlarda65
yaşın altında)KAH öyküsü
varlığı araştırıldı. Olgularınsigara
kullanımısorgulanarak halen sigara içenle r ile daha önce sigara kul-
lanıp,
KAH
geliştiktensonra
bırakanolgular belirle nd i.
Hasta grubunda
başkavasküle r
hastalık varlığı(klodikas- yo, inme)
araştırıldı.Miyokard infarktüsü geçirip
geçirınediği,
anjiyopla sti veya by-pass
ameliyatı uygulanıpuygu-
lanmadığı
soruldu. Bel ve kalça ölçümler i
yapılarakbel/kalça
oranı hesaplandı.Laboratuva r incel emeleri
Kan ö rneklerinin
toplanması: Çalışmaya alınanhastala r- dan bir gecelik
açlık sonrasıantekubital venden homosis- Icin ölç ümü iç in 4 .5
ıni'Iik EDTA'lıtüplere 3-4 ml kan
alındı.
En geç 1 saat içerisinde santrifüje edilerek serumlar
ayrıldı,
2-8°C
ısı şartları sağlanarakö lç ümlin
yapılacağılaboratuvara nakledi Idi. Folat, B
ı ıv itamini, total koleste- rol, HDL, LDL, tr igliserid ve g likoz ölçümü iç in ise 10 ml'lik tüplerc 7-8 ml kan
alındı.Bunlar da
aynısüre içinde serumi anna
ayrılarak çalışmabitiminde toplu halde
çalışılması
için -20°C'de derin dondurucuda 5-7 hafta süre ile sakla nd
ı.Lipid ölçümü: Total kolesterol, trigliserid ve HDL ölçü- mü standart enzimalik me todlarla, Hitachi 9000 otoanali- zöründe
yapıldı."LDL=total kolesterol-HDL-trigiserit/5"
formülüne göre LDL düzeyi
hesaplandı<13>. Tota l koleste- rolün (TK) HDL'ye bö lünmesi ile TK/HDL
oranıhesap-
landı.
Folat,
Bııvitamini ve homosistein ölçümü: Serum folat ve B 1 2 vitamini düzeyi ölçümleri,
"chemiluıninescent"en- zim
imınunoassayyöntemi ile
"Iınınulite"otoanalizöründe (DPC, Los Angeles, CA, USA)
yapıldı.Homosistein düze- yi ölç ümü "high pe rformance liquid
chroınatograplıy(HPLC)" yönte mi
<ı4>ile
yapıldı.Bu yöntem ile total ho- mosiste in d üzeyi ölçümü,
değişik homosisıein formlarındaki disülfid
bağlannınsodyum borohidrid ile indirgenme- si, monobrombiman ile
ayrıştırılmasıve
ayrışanhomosis-
482
teinin HPLC
cihazındafloroskopik okuma ilc ö lç ülmes i prensibine
dayanır.Koroner anjiyografi
Phillips lntegris H 3000
cihazındaJudk ins
tekniği kullanılarak
yapıldı.Sol damar sistemi nin en az dört,
sağdamar sis teminin e n az iki plandan görüntüsü
alındı.Görüntüler
aynı
kardiyolog
tarafından hastalarınlaboratuvar
sonuçlarıbilinmeksizin
değerlendirildi. Darlıklarınyüzdesi
yanındaki normal
segınente% lOO
değeriverilerek
kıyaslamaile belirlendi. Epikardiyal
daınarlarınen az birisinde %50 ve üzerindeki
darlık saptanmasıKA H
tanısıiçin krite r kabul e dildi.
İstatistiksel analiz
Hasta ve kontrol grubuna ait kantitatif
değişkenlerortala- ma ± standart sapma, kalitatif
değişkenler% olarak ifade edildi. Plazma
homosisıein konsantrasyonları sağa çarpık dağılım gösterdiğiiç in logaritmik tra nsformasyon uygula- narak
dağılımnormal hale getirildi. Homosisteinin plazma düzeyleri %95 güven
aralığında(Cl) geometrik ortalama olarak ifade edildi ve ana lizlerde logaritmik
değerlerku lla-
nıldı. İkigrubun kantitatif
değişkenleri arasındakifark
Studenı ı
testi ile, kalitatif
değişkenleri arasındakifark k i- kare testi ile
değerlendirildi.KAH risk
oranının(odds ora-
ııı)
belirle nmesi için plazma homosisicin
değerleri beşlikgruplara (quintil) bölündü ve
alı 1. beşlikgrubun odds
onını
1 kabul edile rek
diğer gruplarınkibuna göre
hesaplandı.Ayrıca
ko ntrol grubu
homosisıeininin%90
persanıiliüze- rindeki ölçüm terin bu
değerin altındakiölçümlere göre odds
oranıbelirlendi. Folat ve
Bı ıvitam ini içi n ise % 1 O pe rsantil
değerleria lt
sınır alınarakb u
sınırın altındakiöl- çümlerin bu
sınırınüzerindeki
ölçüınieregöre KAH ri ski
oranı saptandı.
Odds
oranlarının karşılaşıırılınasındaki-ka- re testi
kullanıldı. Tek-değişkenlia na lizde K AH risk e tke- ni olan tüm
değişkenler,multipl
lojisıikregresyon ana lizi ile
değerlendirilerek homosisıcinin diğerrisk fa ktö rlerin- den
bağımsızbir risk fak törü olup
olmadığı araştırıldı.1 - Io - mosiste inin
diğerKAH risk faktörle ri ile
ilişkisi"stepwi- se" lineer regresyon a nalizi ile incele ndi .
ilişkinin anlamlıbulunduğu sayısal değişkenlerle bağıntı
ise Pearson kore-
lasyo nu ile
değerlendirildi.Testierin tümlinde p<0.05 de-
ğeri
istatistiksel o larak
anlamlıkabul e dildi.
BULGULAR
Çalışma
grubunun özellikleri
Çalışmaya alınan
topla m 294
kişininl 68'i KAH g ru - bu, 1
26'sıkontro l g rubu
vakalarından oluşmaktaydı.Bu g ruplara a it klinik veri le rin
karşılaştırılmasıtablo
1 'de
özetlenmiştir.Buna göre, iki grup
aynı yaştakiolg u lardan
oluşmaktaydı.C ins iyet yönünden arala-
rında anlamlıfark yoktu. KA H konvan siyone l risk
faktör lerinden diyabet (p=0.02) ve h ip e r tansiyon
(p=0 .0003) KAH g ru b unda kontrol
g~ubunagöre d a -
ha
sıktı.Ha le n veya
geçmiştesi gara
kullananların oranı,ha sta grubunda kontro l g rubu na göre
anlamlıM. Aksoy ve ark.: Bir Türk Kolıortımda P/a:ma Homosistein. Fo/at ve Btı Vitamini Düzeylerinin KAH Risk Faktörü Olarak Önemi
olarak daha fazla idi (p=O.OO 1 ) . Yine, ail ede e rken KAH hikayesi, hasta grubunda kontrol grubuna göre daha
sıktı( p=0.002).
Ayrıca,KA H grubunda be l/kalça
oranıkontro l grubuna göre
anlamlıolarak daha yüksekti (p=0.002). KAH grubundaki hastala-
rın
%7'sinde klodikasyo,
%6'sındainme anamnezi mevc uttu.
%46'sıöncede n miyokard in fark tüsü ge-
çirmişti.
%5'in e anjyoplasti, %4'üne by-pass ameli-
yatı uygulanmıştı.
İki grubun plazma lipid fraksiyonları karşı laşt ırıldı
ğında,
total kolestero l (p=0.02), trigliserid (p=0.05) ve LDL (p=0.002) dü zeyle ri KAH grubund a kontrol grubuna göre
anlamlıolarak daha y üksek bu lundu.
Plazma HDL düzeyi (p=O.OOO I ) il e total kolestero - lün HDL'ye bölünmesi ile e lde edilen TK/HDL
oranları
(p=O.OOO 1)
açısındanda iki grup
arasındaileri derecede
anlamlıfark tespit edildi.
Plazma homosistein, folat ve
Bııvitamini seviye- leri
T üm
çalışmagrubunun plazma homosistein konsant- rasyonu
dağılıını şekill 'de göste rilmektedir.
Sağa çarpıkbu
dağılımınınnormal
dağılıma uymasıiçin logaritmik transformasyon
yapıldıve buna göre geo- metrik
ortalaması1 1.9
ı.ımol(L(%95 CI, 1 1.7- 12.2
ı.ımol/L) hesaplandı.
Olgu lar KAH ve kontrol grubu olarak ikiye
ayrıldığında,KAH grubunda plazma ho- mos is te in düzey inin geo me trik
ortalaması1 2. 6
ı.ımol/L
(%95 C I, 12.4- 12.8
ı.ımoi/L),kontro l g rubu- nun 1 1.1
ı.ımol/L(%95 CI, 10.8-11.3
ı.ımoi/L)bulun- du ve iki grubun logar itmik verile ri
karşılaştırıldığ ında aralarında an lamlı fark saptandı (p=O.OO 1 ) . İki
80
-
60
-
40 r - ' -
r-
20
-
- lli-h
o
_.--=.6,0 10,0 ı4,0 ı8,0 22,0 26,0 30,0 34,0 38,0 Homosistcin umol/L
Şekil 1. Çalışma grubunda plazma homosisıein konsantrasyonla-
rının dağılımı
grubun median
değerleriise
sırasıyla11.6 ve 10.3
~ıınoi/L
o larak belirl endi.
Plazma homosistein düzeyi
beşlik dağılıına(quintil) göre
gruplandınldığında, beşlik gruplarınortalama
yaşları sırasıyla
54.2±8, 55.4±9, 56.9±8, 57.7±10 ve 58 .8± 1 O bulundu (p=O.O 1 ).
Beşlikg ruplar
arasında diğerklinik ve lipid
değişkenler açısından anlamlıfark görülmed i.
Beşlik gruplarınKAH
sıklığı sırasıyla
%44, %53, %60, %63 ve %66 bulu ndu
(Şekil2). Birinci
beşliğin yaşagöre
düzeltilmişodds
oranı ıkabu l edilerek
diğer gruplanııkibuna göre hesap-
landığında
odds
oranları sırasıyla1 .43, 1.87, 2. 15 ve 2.37 belirlend i ve tüm gru plar
arasındakiodds ora-
nındaki artışın
istatistiksel olarak
anlamlı olduğusaptandı (p=0.05). Özelli kle 4. beşlik gruptan itiba- ren
artış anlamlıid i (p=0.03). Kontrol grubunda, plazma homosistein düzey inin %90 persantil
değeriise 16.
ı ı.ımol/Lölçüldü. Bu
sınırınüzerinde homo- s istein seviyes ine sahi p o lanlar bu
sınırın altındakilerle
karşılaştırıldığında yaşagöre
düzeltilmişodds
oranı
2.35 (%95 C I, 1.21-4.74, p=0.009) bul undu.
80
p=O.OS 66
70 60 63
.c=
60 53 c:::::::; ~
50 44
rL=i
~
F
:ı: < 40 ::.::
30 20
lO
o - -
- ~ ~Qı Q2 Q3 Q4 QS
He(~mol/1..) <9.ı 9.ı-ıo.7 ı0.8-ı2.3 ı2.4-ı5.3 >ı5.3
n 63 58 53 60 58
Odds oranı 1.0 1.43 1.87 2.15 2.37
%95CI (0.7ı-2.93) (0.96-3.91) (1.04-4.41) (1.13-4.95)
p 0.3 0.09 O.QJ o.oı
Şekil 2. Plazma honıosis1ein düzeyinin beşlik dağılımına (quinıil)
göre KAH sıklığı ve buna göre hesaplanan yaşa göre düzelıilnıiş
"odds" oranları (%95 güven aralığında).
Q:
quinıil, He: Hoınosistein, Cl: Güven aralığı
Plazma folat dü zeyi, kontrol grubunda 8 .8±4. 1 ng lml, KAH grubunda 8.1 ±3 .5 ng/ml bulundu ve
aralarında anlamlı
f ark
saptanmadı(p=O.l). Kontrol grubunun alt % 1 O persantil
değeri4.9 n gl/ml ölçül - dü. Bu sev iyenin
altındayer alan olg ular bu seviye- nin üzerinde kalan olg ularla
karşılaştırıldığındaKAH ris kinde
artışgörüldü (odds
oranı=2.05[%95
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 481-488
CI,
ı.02-4.1
ı],p=0.03). Plazma B
ı2vitamini ise kontrol gru bunda 357±163 pmoi/L, KAH gr ubunda
34ı±ı37
pmo i/L bulundu ve
aralarında anlamlıfark
saptanmadı
(p=0.3). Kontrol grubuna ait B
ı2vitami- ni
konsantrasyonlarınına lt o/o
ıO persanti l
değeri ı89.4 pmol/L ölçüldü. Bu sev iyenin
altındayer alan olg ular bu seviyeni n üzerinde kalan olg ularla
karşılaştırıldığında
KAH riskinde
artışgörülmed i (odds
oranı=l.l9
[%95 CI, 0.51-2.80] , p=0.6).
Tablo 1 'de
tek-değişkenlianalizde KAH risk faktör ü olarak
anlamlıbulunan tüm klinik ve lipid
değişkenler , plazma homosistein düzeyi ile
beşlikgr uplar
arasında
fark saptanan
yaşbirlikte mu ltipl lojis tik regresyon anali zine
girdiğinde,pl azma homos istein düzeyi
bağımsızve
anlamlırisk faktörü olarak
kaldı(p=0.02) (Tablo 3).
Çok-değişkenlianaliz sonucuna göre
diğer bağımsızKAH belirleyicileri olarak diya- bet (p=0.03) , hipe rta ns iyo n (p=O.Ol), s igara (p=0.02), trig li serid ( p=O.O 1) ve TK/ HDL ( p<O.OOO l)
saptandı.B el/kalça
oranıve LDL' nin KAH ris k faktörü olarak önemi ise istatis tiksel an-
lamlılık sınırına yakındı
(p=0.06). B u modelde
Tablo 1. Koroner arter hastalığı ve kontrol gruplarının klinik özellikleri ve plazma lipid düzeylerinin karşılaştırılması.
KAH n=l68
Yaş (yıl) 56.8±9.5
Cinsiyet (%kadın) 32 (%19)
Diyabet 25 (%14)
Hipertansiyon 75 (%44)
Sigara 99 (%58)
Ailedc erken KAH 74 (%44) Bel/kalça oranı 0.96±0.04
Klodikasyo 12 (%7)
inme 10(%6)
Miyokard infarktiisü 78 (%46)
Anjiyoplasıi 9 (%5)
By-pass 8(%4)
Total kolcsıerol (ıng/di) 203±44 Trigliserid (mg/eli) 165±97
HDL {ıng/di) 38.4±8
LDL (ıng/di) 130±36
TKIHDL 5.46± 1.50
484
Kontrol n=l26 56.3±9.8 30 (%23) 8(%6) 31 (%24)
so
(%39) 35 (%27) 0.94±0.05191±41 144±74 46.1±10 116±35 4.22±1.17
p
0.6 0.3 0.02 0.0003
0.001 0.002 0.002
0.02 0.05 0.0001
0.002 0.0001
Tablo 2. Multipl lojistik regresyon analizine göre koroner ar- ler hastalığı prediktörleri
Değişken p Odds oranı %95 CI
Bel/kalça 3.4 0.06
Diyabet 4.2 0.03 2.57 1.12-5.92
Hipertansiyon 5.8 0.01 2.49 1.50-4.14
LDL 3.2 0.06
Log-lıoıııosisıein 5.1 0.02 2.45 1.24-4.84
Sigara 4.7 0.02 2.18 1.36-3.49
Trigliserid 5.9 0.01 2.15 1.42-4.13 Aile hikayesi 3.1 0.07
TK/HDL 29.5 0.0001 4.34 2.68-7.35
Yaş
o.
ı 0.6Odds om m lıesaplama/cmnda lıomosistein için /.:ontrol gmbumın
%90 persamili. trigliserid için 200 mg/d/, TKIHDL için 4.5'ull fizeri yii/.:sek değerler o/orak alı11dt. 811 modelde TKIHDL yerille total kolesterol ve HDL ayn olarak girildiğinde total ko/esfel·o/
bağunsı: riskfaktör/i olarak bulwımadı (p=O.I ); HDL ise anlam-
lı risk faktörii olarak tespit edildi (X2=2 1 .9. p<O.OOOJ ), odds ora111 2.84 (%95 Cl 1 .82-5./4) lıe.mp/cmcli. Cl: Giiven aral1ğ1.
Tablo 3. Çeşitli çalışınalanı ilişkin ortalama plazma lıoınosis
lein değerleri.
Çalışma Wu ve ark. (19) Graham ve ark. (6) Dalcry ve ark. ( 17)
Sıaıııpfer ve ark. (7) Robinson ve ark. ( 15) Robinson ve ark. ( 18)
Tokgözoğlu ve ark. (9)
Çalışınanı ız
Hoıııosislein (pınol/L)
KAH grubu Kontrol grubu
13.4 10.1
11.2 9.7
ı 1.7 9.7
ll. i 10.5
13.9 11.2
11.7 10.2
18.5 15.6
12.6 ll. I
TK/HDL
oranıyeri ne total kolestero l ve HDL
ayrı değişkenlerolarak
girildiğindeise HDL
anlamlıve
bağımsız
risk faktörü olarak
kalırken(p<O.OOO l) to- tal kolesterol
bağımsızri sk faktörü olarak be lirlen-
nıedi
(p=O.I ).
Anlamlıbulunan risk faktörlerine
ilişkin odd s
oranları%95 güven
aralığında aynıtabloda
özetlenmiştir.
Plazma h omosistein düzeyinin
diğerKAH risk faktörleri ile
ilişkisiPlazma
honıosisteindüzeyinin
diğerKAH ris k fak- törleri ile
ilişkisini araştırmakiç in kontrol grubunda- ki tüm
değişkenlere"stepwise" lineer regresyon ana- lizi
uygulandı. Logaritınik hoınosistein değerleriba-
ğımlı değişken,
tablo 1 'ele gösterilen klinik ve labo-
M. Aksoy ve ark.: Bir Tiirk Kolıortunda Plazma Homosistein. Folatve Bı ı Ilitamini Düzeylerinin KAH Risk Faktörü Olarak Önemi
ratuvar
bulgularıile plazma folat ve B
ı ıvitamini dü- zeyleri de
bağımsız değişkenolarak g irild i. Sigara içim i ile
ilişkihale n sigara içen olgularda
araştırıldı.Analiz sonuc unda klin ik
değişkenlerden yalnızca yaşla(p=O.O 1 ), laboratuvar
bulgularındanda
yalnızca plazma fo lat (p<O .OOOI) ve
Bııvitamini (p=0.003) düzeyleri ile
anlamlı ilişki saptandı.Plaz- ma lipid düzeyleri ile
honıosistein konsantrasyonları arasında anlamlı ilişki göıtilnıedi.Plazma homos is- tein düzey i ile
ilişkilibulunan
değişkenlerPearson korelasyonu ile
değerlendirildiğindeise logaritmik
hoınosistein konsantrasyonları
ile
ya~ arasındaan-
lamlı
pozitif
ilişki(r=0.28, p=O.OO 1 ), folat (r=-0.37, p<O.OOO 1) ve B
ı ıvitamini (r=-0.29, p=O.OO 1) kon- santrasyonlan
arasındaise
anlamlınegatif
ilişkisap-
tandı.
TARTIŞMA
Günümüze kadar
yapılançok
sayıdaretrospektif va- ka kontrol (case-control)
çalışmaları (6,15-19)ile az
sayıdaki
prospektif
kohoı·t çalışmasında(7 ,20), art-
mış
plazma
honıosisteininKAH
gelişiminde bağımsız
bir risk faktörü
olduğu gösterilmiştir.Bu
çalışmalan n bir me ta-analizinde, plazma homosistein dü- zey inde her 5
ı.ımoi/L artışınKAH risk
oranını1.6 kat
artırdığıve bu
artışıntotal kolesteroldeki 0.5
ı.ınıol/L
( 19 mg/d!)
artışa eşdeğer olduğu bildirilmiştir
(5).Uygun diyet ve vitamin
alınımıile düzellilebi- lir bir patoloj i olan
hiperhomosisteinenıinin,ülke-
nıizde
ne den li önemli bir ri sk faktörü
olduğunugös- te ren yeterli
sayıda çalışmayoktur. Bu konuda Tok-
gözoğlu
ve ark.
tarafından242
kişide yapılanve yeni
yayınlanan
bir vaka kontrol
çalışmasında (9),Türk toplumunda plazma
honıosisteindüzeyinin o ldukça yüksek, fola t düzeyin in ise oldukça
düşükbulunma-
sı,
hiperhomos isteineminin ülkem izde KAH risk faktörü olarak öneminin belirlenmes i
gerektiğinior- taya
koymaktadır.Bu amaçla
planladığımız,topla m 294
kişicle yapılanvaka kontrol
çalışmasıtipincie ki
araştırmamızda,
koroner anjiyografi ile KAH
tanısı konmuşhasta grubu ile klinik olarak
sağlıklı olduğukabul edi len kontrol grubunu
karşılaştırdık. Yaşve cinsiyet
açısından gruplarınbirbirine benzer
olmasına d i kkat
ettiğimiz araştırnıamızda,KAH grubunun ortalama homosistein d üzey ini kontrol grubuna göre daha yüksek bulduk. Plazma homosistein düzeyini
beşlik
gruplara (quintil) göre
sınıflandırdığımızda, ı.gruba göre üst g ruplarda od ds
oranının arttığını,bu
artışın
4. gruptan sonra istatistiksel olarak
anlamlı olduğunutespit ettik.
Ayrıca,kon trol grubunun %90
persanıili
üzerindeki homosistein seviyesinin daha al t seviyelere göre 2.35 kat daha fazla KAH riskine sahip
olduğunubelirledik.
Tek-değişkenlianalizde
anlamlı
bulunan plazma homosistein düzeyi ni,
diğerrisk faktörler i ile birlikte mul tipl lojistik regresyon analizi ile
değerlendirdiğimizdeise homosiste inin
bağımsız
bir risk faktörü olarak
kaldığınıgördük.
Tüm bu veriler bize, plazma homosistein düzeyinin toplumumuzda
diğerrisk faktörlerinden
bağımsızbi r KAH risk faktörü
olabileceğini düşündürmektedir.Çalışmamızda
e lde edilen sonuçlar, plazma homo- sistein düzeyini n toplu mumuzda da
bağımsızbir KAH risk faktörü
olduğunugöstermesi
açısından Tokgözoğluve ark.
(9) tarafındanbi ld irilen sonuçlar ile
uyunıluclur.Bu
çalışmada,plazma
honıosistein değerlerinin1 5
ı.ımoi/L'ninüzerinde
olmasınınKAH iç in risk
oranı2.1 (%95 CI, 1.07-4.4) olarak b ildiril-
m iştir (9) . Ülkemizele homosisteinin risk faktörü ola-
rak önemini
araştıranbu iki
çalışmadabulunan odds
oranlarının,
TEKHARF
çalışmasında (2),200
ıngldl'nin
üzerinde tota l kolesterol d üzey leri için bil- elir ilen odds
oranlarına(erkeklerde 2.2 I,
kadınlarda2.34)
eşdeğerde olmasıbu risk faktörünün toplu mu- muzda KAH
gelişimindekiönemini
açıkçaortaya
koymaktadır.
Bununla birlikte, bu konuda prospektif kohort
çalışmalarının yapılması faydalı olacaktır.Hiperhonıosisteinemi,
ülkemiz için önemli bir KA H risk faktörü olarak görünse de, top lumumuzda tota l kolesterol seviyesindeki nisbi
düşükli.iğe rağmengö-
rü le n
artmışKAH
sıklığını açıklayacakdüzeyde gö-
rünmemekted ir. He rnekadar,
Tokgözoğluve ark. ta-
rafından
bildirile n plazma homosistein kon santras-
yonlarının,
literatürele
diğertoplumlar için bi ld irilen sonuç lara göre yüksek
olması(Tablo 3),
ayrıcaülke- mizde
düşükfolat düzeyi ne
bağlınöral tüp defekti
sıklığının diğer
ülkele re göre daha fazla
bulunması (10,11),plazma
honıosisteindüzey inin Türk top lu- mundaki KAH
sıklığıüzerine etkisinin belki de daha fazla
olabileceğini düşündürsede,
çalışmamızdave
Tokgözoğlu
ve
arkadaşlarının çalışmasındaelde edi- le n odds
oranlarının(2.35 ve 2.1 ),
Şekil3'te
diğertoplumlar için bildi rile n odds
oranlarınabenzer bu -
lunması
bu
düşünceyidesteklememektedir. Dokuz
çalışmanın
meta-analizinde
(5)bildirilen odds
oranıTiirk Kordiyat Dem Arş 2000; 28: 481-488
Boushey (5} -ı ·
Graham (6)
*Nygard (20)
*Wald (21) Robinson
(18) Tokgözoğlu(9)
Çahşmamız
o 2 3 4 5 6
Odds
oranı(% 95 Cl)
Şekil3-Yüksek plazma lıomosisıeiıı düzeyine ilişkin değişik çalışmalarda bildirilen odds oranları. *Prospekıif çalışmalar.
l. S'dir.
DeğişikAvrupa ülkelerinde n
vakaların katılımı
ile
yapılaniki
çalışmada (6,18)e lde edilen odds oran ları sıras ı yla 2.2 ve 1 .96'dır. İki prospektif çalış
nıada (20,21),
KAH mortalitesine
ilişkinbildirilen odds
oranlarıise 2.8 ve 2.9'dur. Bu
çalışmalardabil- dirilen odds
oranlarının sonuçlanınızabenzer bulun-
ması, hiperhomosisteinenıinin
ülkemizde
diğertop- lumlardakine benzer oranlarda KAH riskini
artırdığını düşündürmektedir. Ayrıca, çalışmamızda
e lde edi- len ortala ma
honıosistein değerlerininliteratürele di-
ğer
toplumlar iç in bildirilen sonuç lara
(6,7,15,17-19)uygun
olmasıda bu
düşünceyidestekl emektedir (Tablo 3).
Tokgözoğlu
ve ark.
(9) tarafındanbildirilen yüksek homosistein
değerleri, kullanılanyöntemlerdeki
farklılıktan
veya
çalışmagrubunun
özelliğindenkay- naklanabil ir. Homosisteinin, hem hasta hem dekont- rol
gruplarındayüksek
bulunmasıyöntem
farklılığınıdaha çok
düşündürmektedir.Bu
çalışmadabildiri len ortalamalar, aritmetik
ortalamalardırve plazma ho- mosistein
dağılımıgibi
sağa çarpık dağılımlarda bazıuç
değerler ortalamayıyükseltebilir
(22).Graham ve
ark.'nın çalışmasında,
homosisteinin aritmetik ortala-
ması
%20
oranındadaha yüksek
bulunmuştur (6).Bu nedenle, genellikle logaritmik transformasyonun uy-
gulandığı
ve geometrik
ortalamanın kullanıldığıça-
lışmamız
ile
yukarıdaki diğer çalışmalara (6,7,15.17- 1 9)göre daha yüksek homosistein
konsantrasyonlarıe lde ed ilebilir.
Ayrıca, Tokgözoğluve
ark.'nın çalış masındahomosistei n ö lçümünde
kullanılanradyoen-
zimatİk
yöntem, bizim
çalışmamızdave
diğer çalış-486
maların çoğunluğunda kullanılan
HPLC yöntemine göre homos istein düzeyini 1 JlmOI/L kadar yüksek vermektedir
(23). Çalışınagrubunun plazma folat dü- zey leri
düşük(hasta g rubunda 5.1 ng/ml, kontrol grubunda 7.0 ng/ml ) vakalardan
oluşmasıda, yüksek plazma homos istein
konsantrasyonlarının, çalışmagrubundan kaynakl anan bir nedeni olabilir.
Daha önce
yapılan çalışmalarda,Türk toplumundaki KAH
sıklığında diğertop lumlara göre daha ö nemli risk etkeni
olduğubildiril en
düşükplazma HDL dü- zeyi ile özellikle yüksek TK/HDL
oranını (24), çalışmamızda,
biz de en önem li risk faktörle ri olarak bul- duk (Tabl o 2).
Tek-değişkenlianalizde ri sk faktörü olarak belirlenen total kolesterol ve LDL'nin çok-de-
ğişkenli
ana lizde
anlamlı bulunmamasınıise KAH grubunda kolesterol
düşürücütedavi alan
hastaların(%25
oranında) varlığına bağlıyoruz.Çalışmamızda,
KAH ve kontro l
grupları arasındaplazma folat düzeyinin orta lama
değerleri açısından anlamlıfark
bulmadık. Yiııe Bı2vitamini düzeyinin orta lama
değeriniiki grupta benzer bulduk. Bununla birl ikte, kontrol grubu folat düzeyinin % 10 persantili ( 4.9 ng/ml)
altındaKAH riskinin 2 kat
arttığınısap-
tadı
k.
Bı2vitaminin % lO persanrili
altındaise KAH risk inde böyle
anlamlıbir
artışgö rmedik. Ancak, onun da folat ile birlikte homosistein düzeyi ile an-
lamlı
ters
ilişkigöstermesi, bu maddelerin plazmacia
azlığının dotaylı
olarak KAH risk etkeni
olabileceğini
düşündürmektedir.Bildirilen kohort
çalışmalarında, pla zma folat düzeyinin KAH morta liles i ile
iliş-M. Aksoy ı•e ark.: Bir Tiirk Kolıortunda Plazma Homosistein. Fo/at ı•e /J12 Ilitamini D fizeylerinin KAH Risk Faktörii Olarak Öuemi
kisi gösterilirken
(25,26), bazıretros pektif
çalışmalarda,
düşükfolat düzeylerinin KAH riskini
anlamlıolarak
artırdığı kanıtlanmıştır (6.18). Tokgözoğluve ark.,
düşükfolat düzeyinin odds
oranını2.42 olarak
bildirmişler,
KAH ve kontrol
gruplarınınB
ı2vita- mini düzeyleri
arasındaise
anlamlıfark
bulmamış lardır (9).Yine çok
sayıda çalışmada,plazma folat ve
Bı2
vitamini ile homosis te in düzeyleri
arasındaters
ilişki olduğu gösterilmiştir (5-7,9,15,17-19,27).
Bu
çalışmalarda bildirilen -r
değerleri çalışmamızdaelde ed ilen bulgulara çok
yakındır.Tüm bu literatür bilgi- leri ,
çalışmada ulaştığımız sonuçlarıdesteklemekte- dir.
Daha önce
yapılan çalışmaların çoğunluğunda,plaz- ma homosistein s eviyes i ile konvans iyone l KAH risk faktörleri
arasında anlamlıbir
ilişki bulunmadığı bildirilmiştir.Biz de
çalışmamızda,plazma kol este- rol, trigli serid, HDL ve LDL düzeyl eri , diyabet, hi- pertansiyon, sigara gibi konvansiyone l risk faktörleri ile plazma homosistein düzeyi
arasında ilişkibulma-
dık. Yaş
ile plazma homosiste in düzeyi
arasındaise pozitif bir
ilişki saptadık. Yaşlahomosistein düze- yindeki
artışınzaman la homos is te in metabolizma-
sındaki
e nzim aktivitelerinde aza lmaya ve böbrek klirensindeki
düşmeye bağlı olduğu sanılmaktadır (28),KAH için
bağımsızbir risk faktörü olarak bulunan
hiperhomosisteineıninin,
kardiyevasküler
hastalıklara yol açma
mekanizmasıtam olarak
anlaşılamaınakla
bi rli kte, homos iste inin
ağırlıklıolara k e ndotel hücre
hasarı,dü z kas proliferasyonu , LDL oks idas- yonu ve
proıroınbotiketkilere yol açarak ateroskle- roz
oluşumundarol
oynadığı düşünülmektedir (29- 3 1),Sonuç olarak ,
hiperhonıosisteinemi,KAH
gelişimiiç in ülkemizde de önemli bir risk faktörü olarak be- lirmektedir. Bununla birlikte,
diğer topluıniaragöre daha önemli bir ris k faktörü
olduğunudes te kleyecek yeteri i
kanıtyoktur. Bu konuda öze llikle ko h ort
çalışmalarının yapılmasına
ge reksinim
vardır.Plaz- ma folat ve B
ı2vitamini düzeyle ri ise homosistein ile te rs
ilişkisinedeniy le önem
kazanmaktadır.Kli- nik uygulamada, konvan siyonel risk faktörler i ile
açıklanamayan KAH'Iarında,
plazma homosistein düzeyinin belirlenmesi ve yüksek
olanlarınfolik asit ve B vitamini tedavis i ile düzeltilmesi ön erilme kte- dir.
Teşekkür
Bu
çalışma,Türk Kardi yoloji
Derneği AraştırmaDestek Fonu'ndan
sağlananmali destek ile yürütül-
müştür. Ayrıca,
homosiste in ö lçümlerindeki titiz ça-
lışmalarından
ve
katkılarından dolayıDü zen Labora-
tuvariarına teşekkür
ederiz.
KAYNAKLAR
1. Onat A,
DursunoğluD, Sansoy V: R elatively high co- ronary
deaıhand event rates in Turkish wom en.
Relaıionto three major risk fac tors
iıı5 year f oll ow up of cohort.
IntJCardioll 997; 61: 69-77
2. Onat A,
ŞenocakM: Relative risk of factors for coro- nary hea rt disease in a population with low cholesterol le- vels. Int J Cardiol 1994; 43: 51-60
3. Onat A,
Avcı GŞ,Soydan
İ,Koylan N, Sansoy V,
Tokgözoğlu
SL: Türk
erişkinlerindekalp
sağlığınınclün ü ve bugünü.
KarakıerCo lor
Matbaası. İstanbul,1 996 4. Montalescot G: Homoeystei ne: the new player in the field of coronary risk. 1-leart 1996; 76: 1 O 1 -2
S. Boushey CJ, Beresford SA, Omenn GS, Motulsky AG: A quantitative
assessmenıof plasma
lıoınocysıeineas a risk factor for vascular disease: probable benefi ts of ine- rcasing f olic acid intakes. JAMA 1995; 274: 1 049-57 6. Graham IM, Daly LE, Refsum HM, et al. for The European Concertcd Action Project: Plasma homoey- stcine as a ri sk fac tor for vasc ular disease. JAM A 1 997;
277: 1 775-8
ı7. Stampfer MJ, Malinow MR, Willctt WC, ct al: A prospeetive study of plasma
lıoıııocyst(e)ineanel risk of myocarclial infaretion in US physicians. JAMA 1992; 268:
877-81
8. Fallest-Strobl PC,
KoclıDD, Stcin JH, Mcbride PE:
Hoıııocysteinc:
a new risk factor for atherosclero sis.
Anıerican Family
Plıysician1997; 56: 1 607- 1 0
9.
TokgözoğluSL,
AlikaşifoğluM, Atalar E, et a l: Ho-
ıııosistein
ve MTI-IFR genetipinin koroner arter
hastalığıris k ve
yaygınlığınınbcli rlenmcsi ndeki önemi. Tü rk Kar- di yol
Derıı Arş1999; 27: 598-603
10. Tunçbil ek E,
AlikaşifoğluM,
AkdalıB,
HancıoğluA,
BoduroğluK: Türkiye'de konjenital mal formasyon
sıklığı, clağılııııı,
risk faktörleri ve
yenidoğanlarınantrepo-
nıetik değerlendirmesi. TUBİTAK Matbaası,
Ankara, 1996
ll.
BoduroğluK,
AlikaşifoğluM, Anar B, Tunçbilek E:
The 677 CT mutation of the MTHFR gene is not a risk factor for neural tube defects in the Turkish populatio n.
Arclı
Dis in
Clıildlıood(in press)
12. Malinow MR:
1-loıııoeyst(c)inenıia:a
coııımonand ea- sily reversible risk fa ctor for occlusive
atlıerosclerosis.Cireulation 1990; 8 1: 2004-6
13. Fricdewald WT, Levv RI, Frederickson DS:
Estiıııation of th e concentration of low density lipoprotein
clıoles-Türk Kardiyol Dem Arş 2000; 28:481-488