• Sonuç bulunamadı

Koroner anjiyografide spontan koroner arter diseksiyonu saptananolgular›n özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Koroner anjiyografide spontan koroner arter diseksiyonu saptananolgular›n özellikleri"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bu çal›flma XXI. Ulusal Kardiyoloji Kongresi’nde poster olarak sunulmufltur (26-29 Kas›m 2005, Antalya). Gelifl tarihi: 26.01.2006 Kabul tarihi: 02.05.2006

Yaz›flma adresi: Dr. Mehmet Vedat Çald›r. Saimekad›n Mah., As›m Gündüz Cad., No: 33/17, 06620 Mamak, Ankara Tel: 0312 - 306 10 00 Faks: 0312 - 310 13 96 e-posta: vcaldir@yahoo.com

Koroner anjiyografide spontan koroner arter diseksiyonu saptanan

olgular›n özellikleri

Characteristics of patients found to have spontaneous coronary artery dissection at coronary angiography

Dr. Mehmet Vedat Çaldır, Dr. Ümit Güray, Dr. Mehmet Birhan Yılmaz, Dr. Yeflim Güray, Dr. Halil Kısacık, Dr. fiule Korkmaz

Türkiye Yüksek ‹htisas E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Kardiyoloji Klini¤i, Ankara

Objectives: Spontaneous coronary artery dissection (SCAD) is a rare cause of acute coronary artery syndromes and sudden death. We evaluated characteristics of patients who were found to have SCAD at coronary angiography. Study design: We reviewed 32,000 coronary angiogra-phies performed in a five-year duration and detected SCAD in 24 patients (0.07%; 22 males, 2 females; mean age 54 years; range 35 to 72 years). Clinical and angio-graphic findings of these patients were evaluated. Results: Of 24 patients with SCAD, eight patients (33.3%) had no coronary artery disease (CAD), whereas 16 patients (66.7%) had CAD of varying severity. Two or more risk factors were detected in 66.7% and 33.3% of patients with or without CAD, respectively. Dissections were found in the left coronary artery in 17 cases (70.8%), left anterior descending artery in four cases (16.7%), and circumflex artery in three cases (12.5%). Fourteen patients had no restriction in flow, so they received medications including aspirin, nitroglycerin, beta-blocker, ACE inhibitor, and a statin. Five patients underwent emergency coronary bypass surgery, four patients underwent primary stenting, and one patient received thrombolytic treatment. No com-plications were encountered during hospitalization. Conclusion: Detection of CAD of varying severity or multiple cardiovascular risk factors in most of the patients may imply the need for considering coronary atherosclerosis among classical risk factors for SCAD. Key words: Aneurysm, dissecting; atherosclerosis; coronary aneurysm; coronary angiography.

Amaç: Spontan koroner arter diseksiyonu (SKAD), akut koroner sendromlar›n ve ani ölümün nadir bir ne-denidir. Bu çal›flmada, koroner anjiyografide SKAD saptanan olgular›n özellikleri araflt›r›ld›.

Çal›flma plan›: Çal›flmada, befl y›ll›k bir dönem içinde yap›lan 32 bin koroner anjiyografi geriye dönük olarak tarand› ve bunlar›n 24’ünde (%0.07; 22 erkek, 2 kad›n; ort. yafl 54; da¤›l›m 35-72) SKAD saptand›. Bu olgular klinik ve anjiyografik bulgular aç›s›ndan de¤erlendirildi. Bulgular: Koroner anjiyografide SKAD saptanan 24 has-tan›n sekizinde (%33.3) koroner arter hastal›¤› (KAH) bu-lunmazken, 16’s›nda (%66.7) kritik ya da kritik olmayan derecelerde KAH vard›. ‹ki veya daha fazla risk faktörü oran› KAH olan hastalarda %66.7, KAH bulunmayanlar-da %33.3 idi. Diseksiyon 17 olgubulunmayanlar-da (%70.8) sa¤ koroner arterde, dördünde (%16.7) sol ön inen arterde, üçünde (%12.5) ise sirkumfleks arterde idi. Ak›mda s›n›rlama ol-mayan 14 hastaya aspirin, beta-bloker, nitrogliserin, ACE inhibitörü ve statin içeren tedavi uyguland›. Befl hasta acil koroner baypas cerrahisi, dört hasta primer stentleme ile tedavi edildi; bir hastada da trombolitik tedavi uyguland›. Tüm hastalar hastane içi takiplerde herhangi bir sorunla karfl›lafl›lmadan taburcu edildi.

Sonuç: Hastalar›n ço¤unda çeflitli derecelerde koroner arter hastal›¤› veya çoklu risk faktörü saptanmas›, koro-ner aterosklerozun SKAD için klasik risk faktörleri aras›-na kat›lmas› gerekti¤ini düflündürmektedir.

Anahtar sözcükler: Anevrizma, diseksiyon; ateroskleroz; koroner anevrizma; koroner anjiyografi.

(2)

Spontan koroner arter diseksiyonu (SKAD), akut koroner sendromlar›n ve ani ölümün nadir bir nede-nidir.[1] Bu durumun görüldü¤ü birçok olguda

ate-roskleroz için risk faktörleri bulunmaz. Hastal›k ge-nellikle, genç, orta yafll›, yeni do¤um yapm›fl kad›n-lar› etkilemektedir.[2]

Sorunun bu hasta grubunda yo-¤unlaflmas›, hormonlar›n (özellikle progesteron) arter duvar›nda oluflturdu¤u baz› de¤iflikliklere ba¤lanm›fl-t›r.[3]

Hastal›¤a yönelik birçok tedavi seçene¤i denen-mesine karfl›n standart tedavisi yoktur. Ancak, inva-ziv yöntemlerle baz› olgularda olumlu sonuçlar al›n-maktad›r.[4] Bu çal›flmada, koroner anjiyografilerde

SKAD saptanan 24 olgu incelendi.

HASTALAR VE YÖNTEMLER

2000-2005 y›llar›nda yap›lan 32 bin koroner anji-yografinin (KAG) taranmas›yla 24 olguda (%0.07; 22 erkek, 2 kad›n; ort. yafl 54±10; da¤›l›m 35-72) SKAD saptand›. Koroner anjiyografi uygulama ne-denleri 11 hastada kararl› angina pektoris, yedisinde ST yükselmesi olmayan miyokard infarktüsü veya karars›z angina pektoris, üçünde ST yükselmeli mi-yokard infarktüsü idi. Üç olguda ise kapak hastal›¤› veya do¤ufltan kalp hastal›¤› nedeniyle ameliyat planlan›rken de¤erlendirme amac›yla KAG uygulan-m›flt›. Kararl› anginal› hastalar›n dördünde efor testi-nin pozitif olmas›, di¤er yedi hastada ise öyküleritesti-nin tipik olmas› nedeniyle KAG uyguland›. Bu hastalar›n dördünde diseksiyon d›fl›nda koroner arter hastal›¤› izlenmezken, yedisinde çeflitli derecelerde koroner arter hastal›¤› saptand›.

‹statistiksel analiz. Parametrik de¤iflkenler ortala-ma ± standart saportala-ma, kategorik de¤iflkenler yüzde olarak ifade edildi. Parametrik de¤iflkenler için Stu-dent t-testi, ordinal de¤iflkenler için Mann-Whitney U-testi kullan›ld›. ‹statistiksel anlam s›n›r› p<0.05 olarak kabul edildi. De¤erlendirmeler SPSS 11.5 program›nda yap›ld›.

BULGULAR

Koroner anjiyografi sonuçlar›na göre, 24 hastan›n sekizinde (%33.3) koroner arter hastal›¤› bulunmaz-ken (grup 1), 16’s›nda (%66.7) kritik ya da kritik ol-mayan derecelerde koroner arter hastal›¤› saptand›

(grup 2). Grup 1’deki sekiz olgunun ikisi kad›n, alt›-s› erkek iken; grup 2’deki 16 olgunun hepsi erkekti. ‹ki grubun yafl ortalamalar› aras›nda fark yoktu (s›ra-s›yla, 49.6±8.7 ve 55.4±10.8, p>0.05).

‹ki veya daha fazla risk faktörü aç›s›ndan karfl›lafl-t›r›ld›¤›nda, bu oran grup 1’de %33.3, grup 2’de %66.7 bulundu (Tablo 1).

Diseke damarlar›n da¤›l›m› 17 olguda (%70.8) sa¤ koroner arter (fiekil 1), dördünde (%16.7) sol ön inen arter, üçünde (%12.5) ise sirkumfleks arter flek-lindeydi. Sol ana koroner arter tutulumu yoktu.

Koroner anjiyografi s›ras›nda diseksiyonun ak›-m› s›n›rlama derecesine göre, ak›mda s›n›rlama yok (TIMI 2-3 ak›m) ve s›n›rlama var (TIMI 0-1 ak›m) olarak iki grup belirlendi. Buna göre, sa¤ koroner arterde diseksiyonu olan 12 hasta, sirkumflekste seksiyonu olan bir hasta ve sol ön inen arterde di-seksiyonu olan bir hastada ak›mda s›n›rlanma yok-tu. Bu hastalar›n tümüne aspirin, beta-bloker, nit-rogliserin, ACE inhibitörü ve statin içeren tedavi uyguland›. Sa¤ koroner arter diseksiyonu olan befl hasta, sirkumflekste diseksiyonu olan iki hasta ve sol ön inen arterde diseksiyonu olan üç hastada ak›mda s›n›rlanma vard›. Bu gruptan befl hastaya acil koroner baypas cerrahisi (3 hasta sol ön inen ar-ter, 1 hasta sirkumfleks, 1 hasta sa¤ koroner arter), dört hastaya do¤rudan stent (3 hasta sa¤ koroner ar-ter, 1 hasta sirkumfleks), sa¤ koroner diseksiyonu olan bir hastaya da trombolitik tedavi uyguland›. Tüm hastalar hastane içi takiplerde herhangi bir so-runla karfl›lafl›lmadan taburcu edildi.

TARTIfiMA

Arter duvar›n›n iç katman› olan intiman›n spontan veya iyatrojenik olarak y›rt›lmas› ve media tabaka-s›ndan ayr›larak iki tabaka aras›na kan dolmas›na ko-roner arter diseksiyonu ad› verilir. Medial ayr›lma, intimay› gerçek koroner lümene do¤ru iter ve çeflitli derecelerde koroner t›kan›kl›k oluflturarak distal mi-yokard iskemisi veya infarkt›na yol açar. Bunun so-nucunda, koroner arter diseksiyonu geliflen olgularda akut koroner sendromun tüm klinik bulgular› ortaya ç›kabilir. Ancak, koroner arter diseksiyonu en s›k

285 Koroner anjiyografide spontan koroner arter diseksiyonu saptanan olgular›n özellikleri

Tablo 1. ‹ki grubun risk faktörlerine göre da¤›l›m›

Hipertansiyon Diyabetes mellitus Aile öyküsü Sigara Hiperlipidemi

Say› Yüzde Say› Yüzde Say› Yüzde Say› Yüzde Say› Yüzde

Grup 1 (n=8) 4 50.0 2 25.0 2 25.0 5 62.5 5 62.5

Grup 2 (n=16) 9 56.3 3 18.8 3 18.8 7 43.8 5 31.3

p >0.05 >0.05 >0.05 >0.05 >0.05

(3)

olarak ani ölüm fleklinde karfl›m›za ç›kmakta ve olgu-lar›n %70’inde ölümden sonra saptanmaktad›r.[1]

Spontan koroner arter diseksiyonu en s›k sol ön inen arterde görülmektedir; kad›nlarda bu yerleflim daha s›k iken, erkek olgularda sa¤ koroner arter tutu-lumu daha s›kt›r.[1]

Spontan koroner arter diseksiyonu %75 oran›nda kad›nlarda görülmektedir. Bunlar›n da %25’i do¤um öncesi veya sonras› dönemde geliflir.[2]Baz› olgularda

oral kontraseptif kullan›m› öyküsü olmas›, hormonal de¤iflikliklerin, arteryel subintimal dokunun dejene-rasyonuna ve intiman›n mediadan ayr›lmas›na neden oldu¤u görüflünü do¤urmufltur.[3] Bununla birlikte,

Basso ve ark.[5]

inceledikleri SKAD’l› sekiz kad›n hastan›n hiçbirinde kontraseptif ilaç kullan›m› veya yak›n zamanda gebelik öyküsü olmad›¤›n› bildirmifl-lerdir. Ayn› çal›flmada, koronerlerin histopatolojik in-celemesinde en s›k bulgunun media tabakas›n›n eozi-nofilik infiltrasyonu oldu¤u, bunu kistik medial nek-roz ve anjiyomatozisin izledi¤i gösterilmifltir. Robi-nowitz ve ark.[6]

da en s›k patolojik de¤iflikli¤in %40 oran›nda gözlenen eozinofilik infiltrasyon oldu¤unu bildirmifllerdir. Koronerlerde gözlenen bu de¤ifliklik-lerin kal›t›msal hastal›klar olan Marfan sendromu ve-ya Ehler-Danlos sendromu tip 4’te de gözlenmesi ve bu hasta grubunda büyük veya küçük damar diseksi-yonlar›n›n s›k görülmesi, SKAD’l› olgularda altta ya-tan as›l fizyopatolojik mekanizman›n eozinofilik in-filtrasyon ve buna ba¤l› geliflen medial dejenerasyon olabilece¤ini düflündürmektedir.[4]

Spontan koroner arter diseksiyonunun tedavisi ko-nusunda henüz görüfl birli¤i yoktur. Akut koroner sendromla baflvuran olgularda aspirin ve duvar gerili-mini ve oksijen ihtiyac›n› azaltaca¤› için beta-bloker-ler kullan›lmas› gereken ilaçlard›r. GpIIb/IIIa antago-nistlerinin kullan›m›yla ilgili veriler s›n›rl›d›r.[4]

Trom-bolitiklerle yap›lan baz› çal›flmalarda, yalanc› lümenin içindeki trombüsün lizis olmas› nedeniyle gerçek lü-menin tekrar aç›labilece¤i gibi medial kanamay› ar-t›rarak tablonun daha da kötüleflmesine neden olabile-cekleri gösterilmifltir.[7]Perkütan transluminal koroner

anjiyoplasti ve stent tak›lmas› artan s›kl›kta kullan›l-maya bafllanm›flt›r. Seçilmifl olgularda, gerçek lümen ile yalanc› lümen aç›k bir flekilde ayr›labiliyorsa ve di-seksiyon flebi çok uzun bir segmenti tutmuyorsa, stent uygulamas›n›n oldukça baflar›l› oldu¤u gözlenmifltir.[8]

Koroner baypas cerrahisi, özellikle uzun bir segment-te uzanan, birden çok damarda diseksiyonun gözlendi-¤i ve sol koroner sistemde diseksiyon olan olgularda etkili bir tedavi yöntemidir.[8]

Çal›flmam›zda, literatürden farkl› olarak SKAD, erkeklerde daha fazla bulunmufl, ancak bu nedenle, literatürle uyumlu olarak, sa¤ koroner arter diseksi-yonu daha s›k izlenmifltir. Ak›mda s›n›rlanma görü-len 10 olgunun dördünde baflar›yla stent uygulanm›fl olmas›, bu tedavi yönteminin gelecekte önemli bir yer tutaca¤›n› göstermektedir. Ayr›ca, olgular›n ço-¤unda çeflitli derecelerde koroner arter hastal›¤› (16/24) veya birden fazla risk faktörü bulunmas›, SKAD için nadir bir risk faktörü olarak bilinen

koro-Türk Kardiyol Dern Arfl 286

(4)

ner aterosklerozun klasik risk faktörlerine eklenmesi gerekti¤ini düflündürmektedir.

KAYNAKLAR

1. Waller BF. Nonatherosclerotic coronary heart disease. In: Fuster V, Alexander RW, O’Rourke R, Roberts R, King S, Wellens H, editors. Hurst’s the heart. 10th ed. New York: McGraw-Hill; 2001. p. 1162-8.

2. Gersh BJ, Braunwald E, Bonow RO. Chronic coronary artery disease. In: Braunwald E, Zipes DP, Libby P, editors. Heart Disease: A Textbook of Cardiovascular Medicine. 6th ed. Philadelphia: W. B. Saunders; 2001. p. 1272-352.

3. Azam MN, Roberts DH, Logan WF. Spontaneous coronary artery dissection associated with oral contra-ceptive use. Int J Cardiol 1995;48:195-8.

4. Butler R, Webster MW, Davies G, Kerr A, Bass N, Armstrong G, et al. Spontaneous dissection of native

coronary arteries. Heart 2005;91:223-4.

5. Basso C, Morgagni GL, Thiene G. Spontaneous coro-nary artery dissection: a neglected cause of acute myocardial ischaemia and sudden death. Heart 1996; 75:451-4.

6. Robinowitz M, Virmani R, McAllister HA Jr. Spontaneous coronary artery dissection and eosinophilic inflammation: a cause and effect relationship? Am J Med 1982;72:923-8.

7. Buys EM, Suttorp MJ, Morshuis WJ, Plokker HW. Extension of a spontaneous coronary artery dissection due to thrombolytic therapy. Cathet Cardiovasc Diagn 1994;33:157-60.

8. Roig S, Gomez JA, Fiol M, Guindo J, Perez J, Carrillo A, et al. Spontaneous coronary artery dissection caus-ing acute coronary syndrome: an early diagnosis implies a good prognosis. Am J Emerg Med 2003; 21:549-51.

Referanslar

Benzer Belgeler

Spontaneous coro- nary artery dissection: report of two cases and a 50-year review of the literature. Dissecting aneurysm of coronary artery

Fistula Between Left Internal Mammary Artery Graft and Pulmonary Vasculature After Coronary Bypass Grafting.. Left internal mammary artery (UMA) is very commonly used conduiı

hastane dosya kayıtlarından demografik ve klinik özellikleri, koroner ri sk faktörleri, yarış öncesi ve ta- burcu olurken verile n tedavi , miyokard infarktüsü ve

Anjiyografide sol ön inen koro ner arter orta bölümün - de spantan diseksiyon tespit edildi ve internal to rasik ar- ter ile bypass yapt!dı.. Bu olgu eş!i,~inde /iteratiir

EKG değişiklikleri V2-4 prekordiyal derivasyonlarda derin, simetrik veya bifazik T dalgaları olarak tariflenir.. Bu sendromda T dalga değişiklikleri genellikle

Acute Coronary Syndrome Caused by Myocardial Bridging of Left Anterior Descending Coronary Artery.. Şeref Alpsoy 1 , Aydın Akyüz 1 , Dursun Çayan Akkoyun 1 , Özcan Gür 2 ,

boyutu, aterosklerozun özelliği (örneğin tip C, kalsifik dar- lık), kuvvetli kontrast enjeksiyonu, derin katater entübas- yonu, kılavuz kateteri koroner ağıza oturtma çabası gibi

Aksiyel görüntüleri kranialden kaudale taradığınızda, LMA sol sinüs valsalvadan köken alan ilk koroner arter olarak izlenmektedir.. Bu arter sola, sol atrial appendiksin