Tüm dünyanın gözleri önünde parça parça okyanus sularına gömülen Tuvalu, küresel ısınma tehdidinin en net
simgelerinden. 'Modern zaman Atlantisi'nin halkı iklim mültecisi olurken, gözler küresel ısınmaya karşı ilk ve şimdilik tek uluslararası mücadele planı olan Kyoto Protokolü'nde.
Kyoto Protokolü denilince de ilk akla gelen, tüm sera gazı üretiminin dörtte birinden sorumlu olduğu halde protokolü imzalamayan 'emisyon devi' ABD. Peki ya Türkiye? Dünya haritası ortaya açılıp Kyoto'ya uyan 170 ülke
işaretlendiğinde, Türkiye, ABD'yle birlikte birkaç ayrıkotundan biri. Evet, Türkiye'nin kişi başına düşen sera gazı ortalaması OECD ve AB ülkelerinin çok gerisinde. Ama bu ortalama 70 milyonluk nüfusuyla çarpıldığında, Türkiye en çok sera gazı üreten ülkeler sıralamasında 13'üncü sıraya fırlıyor. çevreci enerji konusunda ulusal bir politikası olmayan Türkiye, ayrıca tüm dünyada 'sera gazı üretimini en hızlı artıran ülke'.
Türkiye'nin Kyoto Protokülü'nü hemen yarın imzalarsa yükümlülükleri ne olacak? Bu konu henüz net değil ve müzakere edilmesi gerekiyor. Üstelik Kyoto Protokolü'nün süresi 2012 yılında doluyor. AB'de 2012 sonrası için pazarlıklar şimdiden başladı. Görünüşte AB'yle 'tam uyum' için çalışan Türkiye'yse Kyoto'da pozisyonunu hâlâ belirsiz tuttuğu için bu pazarlıklarda da yer alamıyor.
'20 milyar dolar hesabı falcılık'
2005'te yürürlüğe giren Kyoto Protokolü'nün kilit mekanizmalarından biri sera gazı kotası alım-satımı. En basit anlatımıyla bir gelişmiş ülke kendisine verilen kotayı aşarsa, gelişmemiş ülkelere bu kota karşılığı temiz enerji yatırımı yapıyor.
Bölgesel çevre Merkezi Türkiye İklim Değişikliği proje yöneticisi Yunus Arıkan: Türkiye protokolü imzaladığı takdirde, yenilenebilir enerji teknolojilerine geçiş için, kömür santrallarını rehabilite etmek için daha rahat kaynak bulacak. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de yenilenebilir enerji yeni istihdam alanları açar, dışa bağımlılığı azaltır. Protokol imzalandığında Türkiye'nin emisyon kotası satan veya alan ülke olup olmayacağı henüz belli değil. Dolayısıyla bugün imza atılması halinde ne bir anda 20 milyar dolar zarar edeceğiz ne de bir anda 20 milyar doları kucağımızda bulacağız.
Yeşiller İklim Değişikliği Sözcüsü ve 'Türkiye Kyoto'yu İmzala Platformu' yöneticisi Ümit _ahin: Protokol
imzalandığında ertesi gün ilk değişen şey Türkiye'nin kömüre dayalı enerji ve otomobile dayalı ulaşım politikalarını değiştirmek zorunda kalacak olmasıdır. Yeni termik santral projeleri, yeni çimento fabrikaları, üçüncü köprü benzeri planlar rafa kalkacak. Rüzgâr ve güneş hayatımıza girecek. Isınmanın sera gazı emisyonundaki payı enerji, sanayi ve ulaşıma göre düşük. Bu yüzden bakanlığın evsel ısınmaya vurgu yapması yanıltıcı. Üstelik jeotermal enerjiyle
ısınabilecek Denizli gibi kentlere bile doğalgaz götürülmesi çok yanlış. Türkiye Avrupa'da enerjiyi en verimsiz kullanan ülkesi. Türkiye Kyoto'yu imzaladığı zaman hangi şartlarda imzalayacak, bu belli değil. Bu belli olmadan 20 milyar dolarlık maliyet hesabı çıkarmak sadece falcılık.