• Sonuç bulunamadı

İNGİLİZCE DE DÜZENSİZ FİİLLER. Yalın hali / Geçmiş Zaman / Geçmiş zaman / Past participle/ Anlamı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İNGİLİZCE DE DÜZENSİZ FİİLLER. Yalın hali / Geçmiş Zaman / Geçmiş zaman / Past participle/ Anlamı"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İNGİLİZCE’DE DÜZENSİZ FİİLLER

Yalın hali / Geçmiş Zaman / Geçmiş zaman / Past participle/

Anlamı

A

Arise / Arose / Arisen / Meydana gelmek, çıkmak

Awake / Awoke / Awoken / Uyanmak, uykudan kalkmak

B

Be / Was/Were / Been / Olmak

Bear / Bore / Borne/Born / Taşımak, kaldırmak Beat / Beat / Beaten/ Dövmek, vurmak

Become / Became / Become / Olmak Begin / Began / Begun / Başlamak

Bend / Bent / Bent / Eğmek, bükmek, bükülmek Bet / Bet / Bet / Bahse girmek

Bind / Bound / Bound / Bağlamak, sarmak

Bid / Bid / Bid / Fiyat vermek, açık arttırmada fiyat arttırmak Bite / Bit / Bitten / Isırmak

Bleed / Bled / Bled / Kanamak

Blow / Blew / Blown / Esmek, üflemek Break / Broke / Broken / Kırmak Breed / Bred / Bred / Üremek

Bring / Brought / Brought / Getirmek

Broadcast / Broadcast / Broadcast / Radyo ve/veya televizyonda yayımlamak

Build / Built / Built / Yapmak, inşa etmek

Burn / Burnt/Burned / Burnt/Burned / Yanmak, yakmak Burst / Burst / Burst / Patlamak

Buy / Bought / Bought / Satın almak

(2)

C

Cast / Cast / Cast / Atmak, fırlatmak Catch / Caught / Caught / Yakalamak Come / Came / Come / Gelmek Cost / Cost / Cost / Mal olmak Cut / Cut / Cut / Kesmek

Choose / Chose/ Chosen / Seçmek

Cling / Clung / Clung / Yapışmak, sarılmak Creep / Crept / Crept / Sürünmek, emeklemek

D

Deal / Dealt / Dealt / İlgilenmek, …işiyle uğraşmak Dig / Dug / Dug / Kazmak, bellemek

Do / Did / Done / Yapmak

Draw / Drew / Drawn / Çizmek, Sürüklemek

Dream / Dreamt/Dreamed / Dreamt/Dreamed / Rüya görmek

Drink / Drank / Drunk / İçmek Drive / Drove / Driven / Araç sürmek

E

Eat /Ate / Eaten /Yemek

F

Fall / Fell / Fallen / Düşmek

Feed / Fed / Fed / Beslemek, besin vermek Feel / Felt / Felt / Hissetmek

Fight / Fought / Fought / Dövüşmek, kavga etmek Find / Found / Found / Bulmak

Flee / Fled / Fled/ Kaçmak, uçup gitmek Fly / Flew / Flown / Uçmak

Forbid / Forbade / Forbidden / Yasaklamak Forget / Forgot / Forgotten / Unutmak

Forgive / Forgave / Forgiven / Affetmek, bağışlamak Freeze / Froze / Frozen / Donmak, Dondurmak G

Get / Got / Got/Gotten/ Almak, sahip olmak

(3)

Give / Gave / Given / Vermek Go / Went / Gone / Gitmek

Grow / Grew / Grown / Büyümek, büyütmek, yetiştirmek Grind /Ground / Ground / Öğütmek

Hang / Hung / Hung / Asmak Have / Had / Had / Sahip olmak

Hear / Heard / Heard / Duymak, işitmek Hide / Hid / Hidden / Saklamak, saklanmak Hit / Hit / Hit / Vurmak, çarpmak

Hold / Held / Held / Tutmak, kaldırmak

Hurt / Hurt / Hurt / İncitmek, acıtmak, ağrımak

K

Keep / Kept / Kept / Tutmak, korumak Know / Knew / Known / Bilmek Kneel / Knelt / Knelt / Diz çökmek

Knit / Knit / Knit / Örmek, örgü örmek, dokumak

L

Lay / Laid / Laid / Yatırmak, sermek

Lead / Led / Led / Yol açmak, önderlik etmek Lean / Leant / Leant / Yaslanmak, eğilmek Leap / Leapt / Leapt / Zıplamak, hoplamak

Learn / Learnt/Learned / Learnt/Learned / Öğrenmek Leave / Left / Left / Ayrılmak, bırakmak, terketmek Lend / Lent / Lent / Ödünç vermek, borç vermek Let / Let / Let / İzin vermek

Lie / Lay / Lain / Uzanmak, uzanıp yatmak Light / Lit / Lit / Işık yakmak, ateş yakmak Lose / Lost / Lost / Kaybetmek, yitirmek

(4)

M

Make /Made / Made / Yapmak

Mean / Meant / Meant / Anlamına gelmek, demek istemek Meet / Met / Met / Tanışmak, karşılaşmak, … rast gelmek Mistake / Mistook / Mistaken / Yanılmak

O

Overcome / Overcame / Overcome / Üstesinden gelmek, yenmek

P

Pay / Paid / Paid / Ödemek Put / Put / Put / Koymak

R

Read / Read / Read / Okumak

Ride / Rode/ Ridden / Binmek, (ata, bisiklete, motora binmek vs.)

Ring / Rang / Rung / Zil çalmak,

Rise / Rose / Risen / Yükselmek, ayağa kalkmak (güneş, ay doğmak)

Run / Ran / Run / Koşmak

S

Say / Said / Said / Söylemek See / Saw / Seen / Görmek Sell / Sold / Sold / Satmak Send / Sent / Sent / Göndermek

Set / Set / Set / Koymak, kurmak, ayarlamak Sew / Sewed / Sewed/Sewn / Dikmek (dikiş dikmek anlamında)

Shake / Shook / Shaken / Sallamak, sallanmak Shine / Shone / Shone / Parlamak

Shoot / Shot / Shot / Ateş etmek, vurmak (silah vb…) Show / Showed / Shown / Göstermek

Shrink / Shrank / Shrunk / Daralmak, küçülmek Shut / Shut / Shut / Kapatmak, kapanmak

Sink / Sank /Sunk / Batmak (suda batmak vb…)

(5)

Sit / Sat / Sat / Oturmak Sleep / Slept / Slept / Uyumak

Slide / Slid / Slid / Kaymak, kaydırmak Smell / Smelt / Smelt / Kokmak, koklamak Speak / Spoke / Spoken / Konuşmak

Speed / Sped / Sped / Çabuk gitmek, hızla/süratle gitmek Spell / Spelt / Spelt / Hecelemek, harfleri kodlamak Spend / Spent / Spent / Harcamak, sarf etmek

Spill /Spilt/Spilled /Spilt/Spilled / Kazayla dökmek (sıvı vb…)

Spin /Spun /Spun /Dönmek, Döndürmek (tekerlek, topaç vb…)

Spit / Spat/ Spat/ Şişlemek, şişle öldürmek

Split / Split / Split / Kırmak,yarmak, ayırmak, ayrılmak Spoil /Spoilt /spoiled /Spoilt /Spoiled / Bozmak, bozulmak (yiyecek, ahlak vs.)

Spread / Spread / Spread / Saçmak, yaymak, dağıtmak Spring / Sprang / Sprung / Zıplamak, sıçramak

Stand / Stood / Stood / Ayakta durmak, katlanmak Steal / Stole / Stolen / Çalmak, aşırmak (hırsızlık vb…) Stick / Stuck / Stuck / Yapışmak, yapıştırmak, saplanıp kalmak

Sting / Stung / Stung / İğne batması, böcek/arı sokması Stink / Stank/Stunk / Stunk / Kötü kokmak, kokuşmak, kötü olmak

Stride / Strode /Stridden / Uzun adımlarla yürümek Strike / Struck / Struck / Çarpmak, vurmak

Swear / Swore / Sworn / Küfür etmek, yemin etmek Sweat / Sweat / Sweat / Terlemek

Sweep / Swept / Swept / Süpürmek

Swell / Swelled / Swollen /Şişmek, kabarmak, şişirmek Swim / Swam / Swum / Yüzmek

Swing / Swung / Swung /Sallanmak, sallamak (salıncak vb.)

T

Take / Took / Taken / Almak

Teach / Taught / Taught / Öğretmek

(6)

Tear / Tore / Torn / Yırtmak, parçalamak Tell / Told / Told / Söylemek, demek

Think / Thought / Thought / Düşünmek, sanmak Throw / Threw / Thrown / Atmak, fırlatmak Thrust / Thrust / Thrust / İtmek, yüklenmek

Thread / Trod / Trodden / Yürümek, ayakla çiğnemek, ezmek

U

Understand / Understood / Understood / Anlamak Undergo / Underwent / Undergone / Sıkıntı çekmek, ….e maruz kalmak

Undertake / Undertook / Undertaken /Üzerine almak, üstlenmek

W

Wake / Woke / Woken / Uyandırmak, uyanmak Wear / Wore / Worn / Giymek

Weave / Wove / Woven / Dokumak,örmek Wet / Wet / Wet / Islatmak,ıslanmak Win / Won / Won /Kazanmak

Wind / Wound / Wound / Sarmak, sarılmak (ip, makara, bant…)

Withdraw / Withdrew / Withdrawn / Geri çekmek, para çekmek

Wring / Wrung / Wrung / Burarak sıkmak, burkmak Write / Wrote / Written / Yazmak

Referanslar

Benzer Belgeler

yolcusu yakında. Ankara’ya da bir kadın büyükelçi geliyor güneşin ülkesinden. Ankara- Tokyo trafiğinde başka yolcular da var. Tokyo “» Büyükelçimiz merkeze

In the present study, TF activity has been used as an indicator of tissue damage in VPA treatment and a significant increase was detected in VPA treated group whereas edaravone

Benign tümörler içinde en sık Pleomorfik Adenom (32 olgu, 44.), malign tümörler içinde en sık Asinik hücreli karsinom (6 olgu, 968,3) ile karşılaşılmıştır..

Üsta­ dın ilâhı sesine eklediği musiki­ nin gönüllere tesir eden nağme­ leri, öteyandan dünyanın her bu­ cağından seçilip gelen emsalsiz güzellerin

The basis of such model is forecasting, calculation and measurement of changes in the present value of bank assets, liabilities and off-balance sheet positions in various

Evlilikleri boşanma ya da ölüm nedeniyle sonlanan kadınların, dul ve boşanmış kadınlar olarak ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda neleri nasıl

Kahraman öykünün başında, …hayatımı onunla birleştirse idim, belki ben de bugün herkes gibi mesut bir insan olurdum ve … avucumun içinden bir sabun gibi

Asırların bütün istilâlarına köprü olan Anadolu ve Trakya, Taş Dev­ linden Sümeriere, Fenikelilere, Asu- rilere, Etilere, Frikyalılara, Kapa- dukyalılara, daha