• Sonuç bulunamadı

Cemal Reşit Rey ve senfoni orkestrası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cemal Reşit Rey ve senfoni orkestrası"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

13 ARALIK 1980 £

J>

MÜZİK

Cemal Reşid Rey ve

Senioni Orkestrası

Selmı ANDAK

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasının 1980 - 81 dö­ nemi konserlerinin beşincisini Cemal Reşid Rey yönetti. Bu konserin genel havası, müzik atmosferi ve orkestra­ nın seslendirme düzeni acısından, mevsim başından beri

izlediğimiz konserlerden ayrı bir renk ve parlaklık taşı­ yordu.

Tüm yaşamını müziğe vermiş, müzikle yoğrulmuş ve bu yolda gerek besteci olarak, gerekse yönetici ola­ rak ülkemizde «çoksesli, evrensel ve çağdaş müzik» ala­ nında büyük hizmetler görmüş olan müzik otoritelerimiz­ den Cemal Reşid Rey, uzun yılların yıpratamadığı bir canlılıkla çıktı dinleyicilerin karşısına... Konserin biti­ minde, yıllar öncesinden Cemal Reşid Rey’i Filarmoni Or- kestrası'nın. Şehir Senfoni Orkestrası'nm ve son dönem­ lerde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nm yönetiminde İzleyen bir dinleyici olarak, kendimizi eskiden olduğu gibi ayni «müzik dolu heyecanım içinde bulduk! Hemen be­ lirtelim ki: Bu mevsimin başından beri İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nm konserlerini eleştirirken, özellikle bu orkestranın anlaşılmaz bir uyumsuzluk ve hatta za­ man zaman gevşeklik İçinde bulunduğunu söylemiştik. Holbuki, içinde virtüözlük seviyesine varan ve herbirl de­ ğer olan elemanlarıyla, aynı orkestra kurulduğu günden bugüne büyük bir İlerleme göstermiş ve başarılı konser­ leriyle, dünyadaki seviyeli orkestraların çizgisine ulaş­ mıştı. Bu çelişkili hale, geçici gözle bakarak. Orkestramı­ zın durumuna yapıcı bir katkıda bulunmak göreviyle bu aksaklığa kısaca değinmiştik... Şimdi Cemal Reşid Rey'* İn yönettiği konser ile, içimiz ve kulağımız sevinçle ra­ hatlamış oldu. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası güçlü­ lüğünü kazanmış, müzikal bir uyuşum içinde başarıya ulaşmıştı. Bunun nedenim, Cemaı Reşid Rey'in dışında uluslararası değerde ünlü şefler ve ülkemizin yetiştirdiği en iyi şefler ile başarılı konserler vermiş orkestranın hangi yönlerinde bulmok gerektiğini doğrusu biz de tam anlamıyla anlayamadıkt

Ne var kİ, ortadaki gerçek şu: Cemal Reşid Rey He ayni Orkestra bir «içtenlik» kazanıyor. Bu «içtenlik» de­ yiminin üzerinde önemle duruyoruz. Orkestranın İçinde yıllarını vermiş sanatçılar. Cemal Reşid Rey'in müzikal duygusu, anlayışı, yönetim biçimi ile eskiden beri yoğ­ rulmuş, kaynaşmış dürümdalar. Kısaca: Cemal Reşid Rey’in dilinden Orkestra çok iyi anlıyor. Böylece tüm elemanlar, şeflerinin havasında ve İçtenlikle «uyuşum» sağlıyorlar. Cemol Reşid Rey'e özgün bir yönetim İçinde, konser rengini ve heyecanını buluyor... Dinleyici de bu coşkuyu içinde duyuyor.

İzlediğimiz konserde Cemal Reşid Rey'in yönetiminde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, açılışı Gluck'ün «ip- higenie en Aulide» operası Uvertürü’nün başarılı yoru­ muyla yaptı.

İlk solist olarak çeillst Ali Doğan, orkestra eşliğinde Vlvaldi'nin Konçertosunu temiz bir yay tekniği, duygusal bir yorum ve barok stile uygun bir biçim içinde, teknik yöne dikkat ederek başarıyla çaldı.

ikinci solist olarak yer olan arplst Uğurtan Akse!, sadece ülkemizde değil, müzik dünyasında bu çalgının en olgun ve usta sanatçılarından biri olduğunu tekrar kanıtladı. Uğurtan Akse! ülkemizde «arp»ı hem orkest­ ralarımızda görevli olarak, hem de solist olarak üst dü­ zeye ulaştırmış ve büyük yararı dokunmuş bir yorum­ cu... Bu konserde Gabriel Pierne’den seslendirdiği «Arp Konçertosunu. Fransız bestecisinin stiline uygun olan bir öncelik, duygusallık ve ustaca bir teknik ile yorum­ layarak başarıya ulaştı.

Taha Toros Arşivi

J

Referanslar

Benzer Belgeler

Konser­ den sonra bizi sahneye getirmeleri ve kırmızı kur- delâlarla sarılı armağanlarımızı almamız ve hediyeyi aldıktan sonra da çarçabuk sahneden koşarak

Zekâya hay­. ran, duyguyas

Mebruke Cemal’in kızları, Dilek Tulça ve Arzu Atakan’ın sevgili anneleri, Melih.. Tulça ve Hakan Atakan’ın sevgili kayınvalideleri, Murat, Yasemin

Ancak, onun saray tarafından ne kadar tutulduğunu bilmediğinden kendi azledilerek yerine Cevat Paşa tayin olundu ve bir süre sonra da mareşallik rütbesi

Necip Fazıl ’ın eserleri, oğullan Mehmed ve Osman Kısakürek tarafından devam ettirilen Büyük Doğu tara­ fından yayınlanıyor. Hitabeleri, makaleleri, sohbetleri,

Ancak ne yazık ki Schumacher’in erken takipçilerinden pek çoğunun gayreti, teknik açıdan yetersiz veya deneyimden yoksun kalmıştır: gelişmekte olan neredeyse

Soğuk bir gün olduğu için çorbayla başlamaya k arar verdik ve birimiz Çinliler için havyar kadar değerli bir yemek olan balık yüzgeci çorbası, di­ ğerimiz

Osman Hamdi’nin tablosu ile sayısı 30’u bulan ve hepsi Türk ressamlarına ait olan tablolarla birlikte vakıftan müzayedeye çı­ karmak için alman eserlerin toplamı