• Sonuç bulunamadı

ULUSLAR ARASI BEKTAŞiLiK VE ALEViLiK SEMPOZYUMU 1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ULUSLAR ARASI BEKTAŞiLiK VE ALEViLiK SEMPOZYUMU 1"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SDÜ

iLAHiYAT FAKÜLTESi

ULUSLAR ARASI BEKTAŞiLiK VE ALEViLiK SEMPOZYUMU 1

BiLDiRiLER VE MÜZAKERELER

THE 1

8T

INTERNATIONAL SYMPOSIUM on BEKTASHISM and ALEVISM

28-30 EYLÜUSEPTEMBER 2005

ISPARTA

(2)

r

1 SDÜ iLAHiYAT FAKÜLTESi YAYlNLARI NO: 20 BiLiMSEL TOPLANTlLAR SERiSi: 7

Yayına Hazırlayan

Sempozyum Düzenleme Kurulu

Çözümleme

Sadettin Özdemir-YusufAçıkel-Ramazan Uçar- Nevin Karabela- Ha!uk Songür- Nuri Tuğlu Aynur Erginekin-M.Sadık Akdemir- Nejdet Durak- Sevim Özdemir-Adem Efe-

Ali Bulut- H. Tevfik Marulcu-Kamile Ünlüsoy-Hülya Altunya-

Ünal Yerlikaya-Mustafa ilboğa-B.Bengü Tortuk- Kevser Çelik- Hatice Mesci

ingilizce ve Amavutça Çeviri

i.Hakkı Göksoy-Adnan Koşum-Bilal Gökkır-Bilal Sambur-i.Latif Hacınebioğlu-Kamile Ünlüsoy- Rudina Diko-Adnan Matkaya

Birinci Baskı .

Kasım 2005 iSPARTA

Haritalar Kadir Ternurçin

Kapak Nejdet Durak

ISBN 975-7929-87-5

Yazılann sorumluluğu yazarianna aittir; kaynak gösterilmek şartıyla iktibas ve atıf şeklinde kullanılabilir

isteme Adresi: SDÜ ilahiyat Fakültesi ISPARTA

Tei:02462113881 Faks:02462371058

Baskı: Fakülte Kitabevi Baskı Merkezi

Fakülte Kitabevi Yayın Dağıtım Pazarlama Ltd.Şti.

Kutlubey Mah.1004 Sokak Nu:15 1 B ISPARTA Tel: o 246 233 ·o3 74&75 Faks: o 246 233 03 76

e- mail : fakultekitabevi@yahoo.com.tr

(3)

ALEVi-BEKTAŞlLERIN DIYANET IŞLERI BAŞKANLIGI'NDA TEMSiL PROBLEMi

(Alan Araştırması)

Ramazan UÇAR*

1. Problem

Din olgusu, tarihin her döneminde insanlarla birlikte var olmuş ve var olmaya devam edecektir. Tarihi süreç içerisinde bir çok farklı millet farklı diniere intisap etmiş ve bu dinler onların vicdanlarında varlığını sürdürmüştür. Dinlerin yayılma alanlan ve fonksiyonlan göz önünde tutularak, ilkel dinler, milli dinler ve evrensel (ilahi/Semavi) dinler şeklinde sınıftandınlmışlardır.1 Bugün bir çoğunun mensubu kalmadığı halde, bir çoğu hala varlığını sürdürmektedir. Özellikle evrensel (ilahi/Semavi) olarak tanımlanan Musevilik, Hıristiyanlık ve israrniyet yayılma alanı itibariyle en yaygın dinlerdir. Suniann temel özelliği, Tanrı mesajı (Vahiy) içerikli olmalandır. Bu mesaj, insanlar arasından seçilmiş peygamberler tarafından insanlığa ulaştırılmış, sonra da mensuplan tarafından dünyanın en uç noktalanna kadar yayılmıştır. Burada öne çıkan en önemli husus, bu dinlerin (Musevilik!Tevrat, Hıristiyanlıklincil, islamiyet!Kur'an-ı Kerim) birer yazılı belgeye (Kitap) dayanmalan ve kurumsallaşmalandır.

Konumuz açısından burada üzerinde durmak istediğimiz din islamiyet'tir.

islamiyet, Hz. Muhammed tarafından insanlığa sunulmuş, peygambere iman eden!er

tarafından belgelere kaydedilerek hıfz edilmiştir. Böylece mesajın metin ve muhteva ttibariyle tahrif edilmesinin önüne geçilmiş ve herhangi bir değişikliğe uğramadan günümüze ulaşmıştır.

Hz. Peygamber döneminde başlayan devletleşme süreci ile birlikte mesajın yayılması, devletin ve Muslümanlann temel görevi olmuştur. Ancak daha sonraki dönemlerde medreseler ile

başlayan kurumsallaşma süreci, Osmanlı Devleti ile birlikte gelişerek devam etmiştir. Bu dönemde dini otorite olarak "Şeyhülislamlık" kurumu şekillenmeye başlamıştır.2 Şeyhülislamlar, Kadı, Müdenis ve Müftüleri yönetmek, toplumda din alanında ortaya çıkan problemlere açıklık getirmek ve devletin izlediği politikalan dini açıdan meşrulaştırma görevini yürütmektedirler.3 Osmanlı Devleti'nin yıkılış süreci ile birlikte Şeyhülislamlık kurumu da tarihe

karışmıştır. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde toplumun dini ihtiyaçlarını karşılamak

üzere bakanlık düzeyinde "Şer'iye ve Evkaf Vekaleti" kurulmuş (1920), daha sonra din hizmetlerini yürütmek amacıyla "Diyanet işleri Reisliği" kurulmuştur (3 Mart 1924).4 Üzerinde yapılan bir çok tartışmaya5 rağmen bugün resmi bir kurum olarak Diyanet işeıi Başkanlığı ülkenin dini hizmet ve ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır.

*

2

4

Yard.Doç.Dr., SDÜ ilahiyat Fakültesi, lspartarrüRKiYE

Dinlerin tasnifi ve tanımlamalan ile ilgili olarak geniş bilgi için bkz. Tümer, Günay-Küçük, Abdurrahman, Dinler Tarihi, Ankara, 1993.

Şeyhülislamlık kavramının ortaya çıkış ve kavramsaliaşma süreci ile ilgili olarak bkz. Uzunçarşılı, i.

Hakkı, Osmanlt Devletinin ilmiye Teşkilati, Ankara, 1984, s.174vd; Akgündüz, Murat, 19 Astr Başianna Kadar Osmanlt Devletinde Şeyhülislamltk, (Basılnıamış Doktora Tezi), istanbul, 1998, s.5vd.

Taş, Kemaleddin, Türk Halkmm Gözüyle Diyanet, istanbul, 2002, s.71vd.

Taş, a.g.e., s.83.

Diyanet işleri Başkanlığı'nın laik devlet yapısı içinde gerekliliği ve yürüttüğü hizmetlerle ilgili tartışmalar için bkz. islamiyat, Diyanet Özel Sayısı, c.4, sayı 1, Ankara, 2001.

(4)

Diyanet işeri Başkanlığı, yaklaşık %99 Müslüman Türk toplumunda din hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuştur. Ancak, Türk toplumunda tarihi süreç içinde ortaya çıkan din anlayışı farklılıklarının günümüzdeki yansımaları6 dolayısıyla, Diyanet işleri Başkanlığı'nın toplumun tüm kesimlerine hitap edip/etmediği hususunda tartışmalar devam etmiş ve giderek yaygınlaşmıştır. Tartışmalarda özellikle Alevilik~BektaşTiik ön plana çıkmaktadır. Alevi-Bektaşi demek ve vakıftanndan bazılan yapısal ve fonksiyonel olarak Diyanet işleri Başkanlığı'nın kendilerine hizmet vermediğini belirterek, dolayısıyla Başkanlığın kaldırılması veya kendilerine de hizmet edecek bir yapıya kavuşturulması yönünde talepleri olabilmektedir? Bu taleplerin karşılanmasında ortaya çıkabilecek hukuki problemler bir yana, günümüzde Diyanet işleri Başkanlığı personeli, özellikle din görevlileri toplumun dini ihtiyaçlarına cevap vermede yetersiz görülmektedir.8 Mezhepler ve özellikle Alevilik-Bektaşilik konusunda din görevlilerinin bilgileri oldukça yetersizdir ki,9 bugün din görevlilerinin büyük çoğunluğunun imam Hatip Lisesi mezunu olduğu düşünülecek olursa bu durum daha iyi anlaşılabilir. Çünkü imam Hatip Liseleri'nin programlarında mezhepler ve Alevllik~Bektaşilik ile ilgili konular yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla bu durum toplumun doğru dini bilgiye ve sağlıklı din anlayışına ve din hizmetine kavuşmasının önünde ciddi bir engel olarak durmaktadır.

Şu halde, araştırmanın problemini şu şekilde ifade edebiliriz. Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet verilmesine bakışlan nasıldır ve bu bakışlannda hangi faktörler etkilidir?

Diyanet işleri Başkanlığı, toplumda ortaya çıkabilecek tüm dini problemlere çözüm üretme görev ve sorumluluğu taşıyan yasal bir kurum olarak, mezhep, tarikat, cemaat ve tüm din anlayışlan üstünde şemsiye görevini üstlenmek durumundadır. Ancak son zamanlarda özellikle Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi gerektiği düşüncesi bazı kesimler tarafından ısrarla vurgulanmaktadır.10 Bu taleplerin yerine getirilebilirliği önemli görünmasine rağmen,11 bugün Alevi~BektaşTierin bu talebe ne kadar değer atfettikleri, hangi

6

7

8

9

Bugün Türk toplumunun %99'u Müslüman olmasına rağmen, dini anlayış ve yaşayış itibariyle toplumun tüm kesimleri arasında bir homojenliğin olduğu söylenemez. Bu dun.ım mezhep farl<lılaşrpalanndan (Hanefi, Şafı, vb.) kaynaklanabildiği gibi, din anlayışında meydana gelen

farl<lılaşmalardan da kaynaklanabilmektedir.

Alevilik-Bektaşiliğin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilebilmesinin imkanı ve hukuki boyutlan bizim konumuzun dışındadır. Bununla ilgili olarak bkz. Onat, Hasan, "Alevilik Bejtaşilik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersleri ve Diyanet", Türk Vurdu, Ankara 2005, c.25, S. 210, s. 8 vd.; Kutlu, Sönmez, "Aievilik-Bektaşiliğin Diyanet'te Temsil Problemi" lslamiyat, Ankara, 2001, c.4, S.1, s.21vd;

Ayrıca Diyanet işleri Başkanlığı'nın kaldınlması yönündeki taleplerle ilgili olarak bkz.

http://WW'W.milliyet.com/2004/12/22fsryaset/asiy.html

Bkz. Huyn.ıkçu, Ramazan, Din Görevlisinin Mesleğini Temsil Gücü, Ankara, 1995, s.356vd; Taş, a.g.e., s.199.

Diyanet işleri Başkanlığı'nın 1992 yılında imamlar üzerinde yaptırmış olduğu bir anket uygulaması sırasında gözlernelerimiz olmuştur. Mardin Ili'nde anket uygulamak üzere görevlendirildiğimizde yörede yaşayan imarolann bir çoğunun Hanefi mezhebi çizgisinde eğitim aldığı, büyük çoğunluğu Şafi' olan yöre halkının ihtiyaçlanna cevap veremedikleri ve hatta görevli oldukları köylere gitmedikleri, merkezde yaşayıp maaşlarını aldıklarını gözlemlenmiştir Bu itibarta Diyanet işleri Başkanlığı, günümüz şartlarında hizmet edebilecek din görevlileri ile ilgili bir profil çizmeli ve profile uygun eleman yetiştirilmesi için, bu eğitimi veren kurumlarla işbirliği yaparak ortaya çıkan eksiklikler

gideıilmelidir.

10 Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsili ile ilgili talepler dile getirilirken alternatif

"Diyanet işleri Başkanlığı" gibi sadece Alevi-Bektaşileri kapsayan yeni oluşumlan da gönnek mümkündür .•

11 Bugün ülkemizde kendini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayan sosyal kesimlerin Alevilik-Bektaşnik konusundaki söylemlerinde homojenlik görülmemektedir. Diyanet işleri Başkanlığı hangi Alevilik- Bektaşiliğe hizmet verecektir. "lslam'ın içinde olan Alevi-Bektaşilere mi, islam'ın dışında olan Alevi- Bektaşilere mi, Alisiz Aleviliği savunanlara mı, Alevilik-Bektaşiliği Ateizm veya Marksizm ile

(5)

faktörlerin bunda etkili olduğu ve bunu ne kadar istedikleri konusunda yapılmış alan araştırması yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla bu araştırma Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ile ilgili görüşlerinin ortaya konmasında bir fikir vereceğinden

önemli görülmektedir.

2. Araştırmanın Hipotezleri

Araştırma ile ilgili olarak şu hipotezleri sıralamak mümkündür.

• Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme talepleri cinsiyet faktörüne göre farklılaşmaktadır.

• Alevi-BektaşTierin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme taleplerinde içinde bulunduklan yaş faktörü etkili olmaktadır.

• Alevi-Bektaşiterin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ile ilgili görüşleri bölge olarak doğum yerine göre farklılık göstermektedir.

• Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme talepleri yerleşim birimi olarak oturdukları yere göre farkhlaşmaktadır.

• Alevi-Bektaşnerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme talepleri ile eğitim düzeyleri arasında anlamlı bir fark vardır.

• Alevi-Bektaşileri n Diyanet işleri Başkanlığı' nda temsil edilme talepleri ile meslek faktörJ arasında anlamlı bir far'ı< vardır.

• Alevi-Bektaşflerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ile ilgili görüşleri ile kendilerini tanımlamalan arasında anlamlı birfark bulunmaktadır.

• Alevi-Bektaşiterin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme istekleri ile dini bilgilerin

kaynağı arasında anlamlı bir fark vardır.

• Alevf-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme yönündeki istekleri ile kendi dindarlık algılamalan arasında anlamlı bir fark bulunmaktadır.

3. Yöntem

Bu araştırma, Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ile ilgili tutum düzeyleri ve hizmet beklentilerini, bağımsız değişkenler çerçevesinde ele almayı, anlamlı bir ilişkinin olup olmadığını incelerneyi amaçlamaktadır.

Araştırmanın bağımlı değişkeni "Aievf-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentlleri ile ilgili tutumları", bağımsız değişkenleri ise, "cinsiyet, yaş, bölge olarak doğum yeri, yerleşim birimi olarak yaşadığı yer, eğitim düzeyi, meslek, dini bilgilerin

kaynağı, kendilerini tanımlamaianna ve kendi algılamalarına göre dindarlık düzeyleri"dir.

3.1. Evren ve Ömeklem

Bu araştırmanın evreni, kendini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayan Abdal Musa Tekkesi

mensuplandır. Araştırmada, evreni yansıtabilecek nitelikte tesadüfi örnekleme tekniğiyle bir örneklem oluşturulmuş, ana kitlede yer alan farklılaşmalar göz önünde bulundurularak, her tabakanın ana kitle içindeki oranına göre katılımının sağlanmasından 12 ibaret olan "kota örneklemesi" tekniği uygulanarak veriler elde edilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Abdal Musa Tekkesi'nin bulunduğu Tekke Köyü'nde yapılan, yurtiçi ve yurtdışından birçok Alevi-Bektaşi'nin katıldığı "Abdal Musa'yı Anma Törenleri"nde anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Uygulama 500 kişi üzerinde düşünülmüş, ancak cevapsız, eksik ve geri dönmeyen anket formlan ile birlikte 400 katılımcının cevaplandırdığı anketler analize tabi tutulmuştur.

özdeşleştirmeye çalışanlara mı veya farklı dini kültürlerden (Eski Türk Dini, Hıristiyanlık, Zerdüştlük vb. birazcıkta islam) esinlenerek ortaya çıkan karma hümanist Alevi-Bektaşniğe mi?". Bu itibarla kendilerini tanımlama açısından Alevi-Bektaşi inanç önderlerine büyük görevler düşmektedir.

12 Balcı, Ali, Sosya! Bilimlerde Araşttrma, Ankara, 2001, s.11 O.

(6)

32. Veri Toplama Aracının Hazırlanması

Araştırmada bilgilerin elde edinilmesi düşünülen toplumsal kesim belirlendikten sonra bilgilerin nasıl toplanacağının tespit edilmesi ve iyi bir bilgi toplama aracının hazırlanmış olması

gerekmektedir. Dolayısıyla anket formu hazırlanırken bilimsel araştırma teknikleri ile ilgili

çalışmalardan istifade edilerek, alan araştırmalarında dikkat edilmesi gereken hususlar göz önüncie bulundurulmuştur

4.

Araştırmanın

Bulgulan

ve Yorumlar

Burada yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgular çerçevesinde Alev'i- Bektaşllerin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentileri ile ilgili tutumlan ve bu tutumlara etki eden faktörler ile ilişkileri yorumlanacaktır.

4.1. Cinsiyet Faktörüne Göre Alevi-Bektaşllerin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlan

Bireyin biyolojik ve fizyolojik yapısı onun toplum içindeki tutum ve davranışianna da etki etmektedir. Dolayısıyla bireyin cinsiyeti, onun toplum içinde karşılaştığı olay ve olgular

karşısındaki tutum ve davranışlannın şekillenmesinde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu itibarla cinsiyet faktörüne göre Alevi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi ile ilgili tutumlarının değerlendirilmesi önemli görülmektedir.

Elde edilen veriler üzerinde Cinsiyet değişkeni esas alınarak yapılan analizler sonucunda Alevi-Bektaşilerio Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi ile ilgili tutumlan arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmamışfJr.13 Anlamlı bir farkın ortaya çıkmaması, cinsiyet faktörünün bu noktada etkin bir faktör olmadığının göstergesidir. Dolayısıyla kadın ve erkeklerin homojen bir düşünce yapısına sahip olduklannı ifade edebiliriz.14

4.2. Yaş Gruplanna Göre Alevt-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlan

Toplum içinde birey, çocukluk, gençlik, olgunluk ve ihtiyarlık şeklinde ifade edilebilen dönemler geçirir. Dolayısıyla toplum farklı yaşlardaki bireylerden oluşmaktadır. Bu bireylerin içinde bulundukları yaş dönemlerine göre olay ve olgular karşısındaki tutumlan farklılık

göstermektedir. Şu halde Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi ile ilgili tutumlarının yaş değişkenine göre ele alınıp değerlendirilmesi önemli görülmektedir.

Elde edilen veriler çerçevesinde, yaş faktörü esas alınarak yapılan analizler sonucunda Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi düşüncesi ile ilgili tutumlannın farklılaşmadığı ortaya çıkmışbr.15 Anlamlı bir farkın ortaya çıkmaması, yaş grupları 'arasında önemli bir görüş farklılığının olmadığının bir göstergesidir. Bu durum geleneksel yaygın din eğitimin bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

4.3. Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşiterin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlan

Her birey belli coğrafi, ekonomik, sosyo-kültürel şartlar içinde doğar ve bu şartlar bireyin olay ve olgular karşısında tutum ve davranışlarının oluşmasında ve şekillenmesinde önemli bir

13 Cinsiyet faktörüne göre tutumlarda anlamlı bir fark ortaya çıkmadığı için tablonun buraya alınması

14 uygun görülmemiştir.

Bu alanda yapılan çalışmalarda Alevi-Bektaşllerin tutum ve davranışlannın cinsiyet faktörüne göre

farklılık göstermediği ortaya çıkmaktadır. Geniş bilgi için bkz. Uçar, Ramazan, Alevf-Bektaşi Geleneği Üzerine Sosyolojik Bir Araşttrma (Abdal MOsa Tekkesi Omeğt), Basılmamiş Doktora Tezi, Ankara, 2004, s.87.

15 Yaş gruplarına göre tutumlarda anlamlı bir fark ortaya çıkmadığı için tabloya yer verilmemiştir.

(7)

etken olarak kendini göstermektedir. Bu itibarla Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi düşüncelerinin bölge olarak doğum yerine göre ele alınarak

tahlil edilmesi önemli görülmektedir.

Tablo 1: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevf-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlarının Y!Sonuçlan

--- -- - -

Hiç Tamamen

katılmıyorum Katıımıyorum Katılıyorum katılıyorum Toplam

Akdeniz Sayı 28 28 61 112 229

% 12,2% 12,2% 26,6% 48,9% 100,0%

Doğu Anadolu Sayı 11 1 4 21 '37

% 29,7% 2,7% 10,8% 56,8% 100,0%

Ege Sayı 4 5 3 5 17

% 23,5% 29,4% 17,6% 29,4% 100,0%

Güneydoğu Sayı

o

2 1 2 5

% '

o

o •v ı. 40,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Anadolu Sayı 7 7 24 46 84

% 8,3% 8,3% 28,6% 54,8% 100,0%

Karadeniz Sayı 5 i 1 9 16

% 31,3% 6,3% 6,3% 56,3% 100,0%

Marmara Sayı 2

o

1 2 5

% 40,0% ,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Yurtdışı Sayı 2

o o

5 7

% 28,6% ,0% ,0% 71,4% 100,0%

Toplam Sayı 59 44 95 202 400

% 14,8% 11,0% 23,8% 50,5% 100,0%

X~i.90 S.d.=21 p<.05

Yukarıdaki tablo incelendiğinde araştırmaya katılan deneklerin, Alevi-Bektaşllerin

Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi ile ilgili görüşleri ile bölge olarak doğum yerleri arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmaktadır. Buna göre Alevi-Bektaşllerin

Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi ile ilgili olarak Akdeniz

%48.9, Doğu Anadolu %56.8, Ege %29.4, Güneydoğu Anadolu %40, iç Anadolu %54.8, Karadeniz %56.3, Marmara %40, Yurtdışı %71.4 oranında "Tamamen katılıyorum" diyenler, tüm bölgelerde en yüksek oranı temsil etmektedirler. Hiç katılmadığını ifade edenlerde ise en yüksek oranların sırasıyla Marmara, Karadeniz, Doğu Anadolu, Yurtdışı, Ege, Akdeniz, iç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu doğumlulann oluşturduğu görülmektedir. Bu durum da bize göstermektedir ki, Alevi-Bektaşiler, %74 oranında Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmeyi ve hizmet almayı, %26 oranında da temsil edilmemeyi ve hizmet almamayı istemektedirler.16

Araştırmamıza katılan deneklerle yapılan yüz yüze görüşmelerde Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesini ve hizmet vermesini isteyenlerin şu gerekçeleri ileri sürdükleri görülmüştür. 1. Diyanet işleri Başkanlığı tarafsız ve tüm Müslümanlara hizmet

16 Krş. Bal, Hüseyin, Sosyolojik Açtdan Alevi-Sünni Fark!rlaşmast ve Bütünleşmesi, istanbul, 1997, s.225vd.

(8)

vermelidir. Ancak sadece bir mezhebin mensuplannın ihtiyaçlanna yönelik hizmet üretmektedir. 2. Bugün Alevi-Bektaşllerin dini bilgilerini öğrenmelerini sağlayacak bir kurum bulunmamaktadır. Gençlerimize kendi değerlerimizi ve din anlayışımızı öğretmeda sıkıntı çekmekteyiz. Dolayısıyla gençler çeşitli ideolojilere kendilerini kaptırmakta ve değenerinden uzaklaşmaktadır. 3. Diyanet işleri Başkanlığı bütçesinde bir vatandaş olarak bizim de hakkımız var, bize neden hizmet vermiyor? vb. Diğer yandan Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesini ve hizmet vermesini istemeyenler ise olaya biraz daha tepkisel yaklaşmaktadır. 1. Diyanet işleri Başkanlığı'nın laik devlet yapısına uymadığı düşüncesindedirler. 2. Diyanet işleri Başkanlığı'nın ne Sünniliği, ne de diğer dini anlayışlan doğri.J dürüst öğretmediğini, devletin resmi din anlayışını insanlara empoze etmeye çalıştığını ifade ederek, Alevilik-Bektaşiliğin sivil anlayış olduğunu, devletin kontrolünde bir dini hayat yaşamak istemediklerini söylemektedirler.

4.4. Yerleşim Birimi Olarak Yaşadığı Yere Göre Alevı.Bektaşilerin Diyanet işleri Başka~lığı'nda Temsil Edilmesi ile Ilgili Tutumlan

insan içinde yaşadığı kültürün ürünüdür, dünyaya kendisine sunulan değerler çerçevesinde bakar, olay ve olgular karşısında tutum ve davranışlan bu merkezde oluşur. Bu itibarta köy, şehir ve Büyükşehir'de yaşayan bireylerin dünyayı algılamalan farkhlaşmaktadır.

Çünkü · birey, içinde yaşadığı sosyo-kültürel ortamın kendisine sağladığı imkanlar veya imkansıziıkiara bağlı olarak yetişmektedir. Bilindiği üzere köyde sosyal ilişkiler otantik ve sade iken, şehirde ise daha girifttir. Bu açıdan yerleşim birimi olarak yaşadığı yere göre Alevi- Bektaşilerio Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi ile ilgi tutumlannın el alınması önemli görülmektedir.

Elde edilen veriler doğrultusunda yerleşim yeri esas alınarak yapılan analizler sonucunda Aievi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hzmet beklentisi ile ilgili tutumlannın farklılaştığı görülmektedir.

Tablo 2: Yerleşim Birimi Olarak Yaşadığı Yere Göre Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlannın

l

Sonuçlan

Hiç Tamamen

katıımıyorum Katıımıyorum Katılıyorum katılıyorum Toplam

Köy Sayı 16 19 57 91 183

% 8,7% 10,4% 31,1% 49,7% 100,0%

Kasaba Sayı 3 2

o

8 13

% 23,1% 15,4% 0% 61,5% 100,0%

ilçe Sayı 14 10 8 20 52

% 26,9% 19,2% 15,4% 38,5% 100,0%

Sayı 9 5 9 54 77

% 11,7% 6,5% 11,7% 70,1% 100,0%

Büyükşehir Sayı 17 8 13 37 75

% 22,7% 10,7% 17,3% 49,3% 100,0%

Toplam Sayı 59 44 95 202 400

% 14,8% 11,0% 23,8% 50,5% 100,0%

X2=52.46 S.d.=12 p<.05

Yukandaki tablo incelendiğinde araştırmaya katılan deneklerin, yeıieşim birimi olarak yaşadığı yer ile Alevi-Bektaşilelin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi arasında anlamlı bir farkın olduğu anlaşılmaktadır. Alevi-Bekt§ş11erin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi ile ilgili olarak it' de yaşayanlar %70.1, Kasaba'da yaşayanlar %61.5, Köy'de yaşayanlar %49. 7, Büyükşehir'de yaşayanlar %49.3, Ilçe'de

(9)

yaşayanlar %38.5 oranında tamamen katılmaktadırlar. Görüldüğü üzere bu katılım düzeyleri en yüksek oranlarda görülmektedir. ilçe'de yaşayanlar ~Tamamen katlıyoıum'' kategorisinde en düşük durumda iken "Hiç katılmıyoıum" kategorisinde en yüksek düzeye sahiptirler. Diğer yandan Köy'de

yaşayaniann sadece %8.7'1 ~Hiç katılmıyoıum" kategorisinde

yer

almaktadır ve en düşük oranı teşkil etmektedir. Şu halde Köy'de yaşayanlar yüksek oranda Alevi-Bektaşilelin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesini istemektedirler. Köy'de yaşayaniann bu kadar yüksek oranda Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi arzulan; 1. Onlann, dini bilgi eksikliklerini bu kanalla ortadan kaldırabileceklerine inanmalan, 2. Sağlıklı dini bilgiyi Devlet'in resmi kurumu vasıtasıyla alabileceklerine inanmalan, 3. Diyanet işleri Başkanlığı'na güven duymalannın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

4.5. Eğitim Durumuna Göre Alev'i-Bektaşiterin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlan

Eğitim, bireylerin olaylar ve olgular karşısında tutumlannın farklılaşmasına etki eden faktörlerden biridir. Çünkü eğitim ile birlikte bireylerin bilgi düzeyleri artmakta, bilgi düzeylennin

artması, onların kendi anlayışian çerçevesinde davranış modelieli geliştirerek hareket etmelerine sebep olmaktadır. Bu itibarta bireylerin, eğitim düzeyleri ile olay ve olgular

karşısında tutumlan arasında anlamlı bir ilişkiden söz etmek mümkün görünmektedir.

Dolayısıyla, eğitim düzeyi ile Alevi-Bektaşiterin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesinin ele alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Elde edilen veriler üzerinde yapılan analiz sonucunda Alev'i-Bektaşiterin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ile eğitim düzeyi arasında anlamlı birfarkın olduğu ortaya çıkmıştır.

Tablo 3: Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlannın x2 Sonuçlan

Hiç Tamamen

katıımıyorum Katıımıyorum Katılıyorum katılıyorum Toplam Hiç okula Sayı

gitmemiş 1 5 1 5 12

% 8,3% 41,7% 8,3% 41,7% 100,0%

ilkokul Sayı 25 20 53 118 216

% 11,6% 9,3% 24,5% 54,6% 100,0%

Ortaokul Sayı 6 5 14 22 47

% 12,8% 10,6% 29,8% 46,8% 100,0%

Use Sayı 10 7 17 39 73

o/o 13,7% 9,6% 23,3% 53,4% 100,0%

Ün i ./yüksekokul Sayı 17 7 10 18 52

o/o 32,7% 13,5% 19,2% 34,6% 100,0%

Toplam Sayı 59 44 95 202 400

o/o 14,8% 11,0% 23,8% 50,5% 100,0%

X2=30.81 S.d.=12 p<.OS

Yukanda tabloda verilen bulgular incelendiğinde denekierin eğitim düzeyleri ile Alevi- Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi düşüncesi arasında anlamlı bir farkın olduğu anlaşılmaktadır. Alevf-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesine ilkokul mezunları %54.6, lise mezunları %53.4, ortaokul mezunlan %46.8, hiç okula gitmemişler %41.7, üniversite veya yüksek okul mezunları %34.6 oranında tamamen katılmaktadırlar. Üniversite veya yüksek okul mezunlan "Tamamen

katılıyorum" kategorisinde en düşük oranda iken, "Hiç katılmıyorum" kategorisinde %32.7 ile en yüksek oranı teşkil etmektedirter. Görüldüğü üzere, Alevi-Bektaşilerio Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesine katılım en yüksek ilkokul

(10)

mezunlan, en düşük üniversite mezunlan düzeyindedir. Bu durum yukanda ifade ettiğimiz

argümanlar çerçevesinde laik devlet yapısı içinde Diyanet işleri Başkanlığı'nın konumu ve kuruma duyulan güven düşüncesi ile açıklanabilir.

Taş, yapmış olduğu araştırmasında eğitim düzeyi ile Diyanet işleri Başkanlığı'na duyulan güven arasında anlamlı bir farkın olduğunu, eğitim düzeyi yükseldikçe kuruma olan güvenin düştüğünü ifade etmektedir. 17

·' 4.6. Meslek Gruplaona Göre Alevı-Bektaşllerin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlan

Meslek, bireylerin tutum ve davranışianna yön veren kognitif dünyalannın oluşmasında etkin bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer yandan toplumsal statüterin belirlenmesi ve buna

bağlı olarak olay ve olgular karşısında yaklaşım farklılıklannın ortaya çıkması meslek ile doğrudan ilişkilidir. Farklı mesleklerdeki bireylerin meselelere bakışı farkhlaşabilmektedir. Dolayısıyla, Alevi- Bektf!şilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesinin meslek faktörüne göre ele alınıp değerlendirilmesi önemrı görülmektedir.

Elde edilen veriler üzerinde yapılan analiz sonucunda meslek grupları ile Alevi- Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi düşüncesi arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmıştır.

Tablo 4: Meslek Gruplanna Göre Alevi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlannın x2 Sonuçlan

Hiç Tamamen

katıımıyorum Katdmıyorum Katılıyorum katılıyorum Toplam

Eğitimföğretim Sayı 9 5 3 5 22

_% 40,9% 22,7% 13,6% 22,7% 100,0%

Memur Sayı

o

3 8 14 25

% ,0% 12,0% 32,0% 56,0% 100,0%

Sağlık elamanı Sayı 5 1 2 2 10

% 50,0% 10,0% 20,0% 20,0% 100,0%

Teknik etaman Sayı 3

o

3 9 15

% 20,0% ,0% 20,0% 60,0% 100,0%

işçi Sayı 6 6 10 25 47

% 12,8% 12,8% 21,3% 53,2% 100,0%

Serbest meslek Sayı 6 4

o

23 33

% 18,2% 12,1% ,0% 69,7% 100,0%

Emekli Sayı 1 3 15 17 36

% 2,8% 8,3% 41,7% 47,2% 100,0%

Ev hanımı Sayı 7 12 29 46 94

% 7,4% 12,8% 30,9% 48,9% 100,0%

Öğrenci Sayı 2

o

3 15 20

% 10,0% ,0% 15,0% 75,0% 100,0%

işsiz Sayı 8 2 2 6 18

% 44,4% 11,1% 11,1% 33,3% 100,0%

Başka (Çiftçi) Sayı 12 8 20 40 80

% 15,0% 10,0% 25,0% 50,0% 100,0%

Toplam Sayı 59 44 95 202 400

% 14,8o/~ 11,0% 23,8% 50,5% 100,0%

;ı._

-

X -78.52 S.d.-3Q-p<.05

17 Geniş bilgi için bkz. Taş, a.g.e., s.136.

(11)

Yukarıdaki tablo incelendiğinde meslek grupları ile Alevi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi düşüncesi arasında anlamlı bir farkın ortaya çıktığı görülmektedir. Öğrenciler %75.0, Serbest meslek sahipleri %69.7, teknik elemanlar

%60.0, memurlar %56, işçiler %53.2, çiftçiler %50.0, ev hanımları %48.9, emekliler %47.2,

işsizler %33.3, eğitim-öğretim %22.7, sağlık elemanlan %20.0 oranında "Tamamen

katılıyorum" kategorisinde yer almaktadırlar. Tamamen katılma kategorisinde en düşük

düzeyde yer alan sağlık elemanlan, eğitim-öğretim ve işsizler "Hiç katılmıyorum" kategorisinde en yüksek orana sahip görünmektedirler. Bu sonuçlar bir önceki tablodaki sonuçlarla

karşılaştırıldığında aralarında bir paralellik olduğu söylenebilir. Çünkü tablo 3'de eğiitim düzeyi ile Alevi-Bektaşilerio Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentisi

düşüncesi arasında ters bir orantının olduğu ortaya çıkmıştı. Bu tabloda ortaya çıkan sonuçlar ile karşılaştırıldığında durumun anlamlılık düzeyi bir o kadar daha artmaktadır.

4.7. Kendilerini Tanımlarnalanna Göre Alevi-Beırtaşnerin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlan

Her toplumun kendini ifade ettiği bir üst kimliği vardır. Ancak o toplumu meydana getiren bireyler, bu üst kimliklerinin yanında kendilerini toplumun diğer üyelerinden ayıran alt kimliklerine de vurgu yapma gereği duyabilirler. Vurgu yapılan bu alt kimlik bireylerin kendilerini tanımlamalannda ve ifade etmelerinde büyük ölçüde rol oynamaktadır. Dolayısıyla

bireylerin sahip olduklan alt kimlikleri olay ve olgular karşısında tutum ve davranışları üzerinde de etkili olmaktadır. Bu itibarta Alevi-Bektaşilerio kendilerini tanımlamaları ile Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ve hizmet beklentileri ile ilgili tutumlannın ele alınması önemlidir.

Tablo

5:

Kendilerini Tanımlarnalanna Göre Alevi-Bektaşilerio Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlarının

--2

Sonuçlan

Hiç Tamamen

katıımıyorum Katıımıyorum Katılıyorum katılıyorum Toplam

Alevi Sayı 29 13 28 77 147

% 19,7% 8,8% 19,0% 52,4% 100,0%

Bektaşi Sayı 12 18 39 92 161

% 7,5% 11,2% 24,2% 57,1% 100,0%

Kızılbaş Sayı 1

o o

1 2

% 50,0% ,0% ,0% 50,0% 100,0%

Alevi-Bektaşi Sayı 16 13 21 29 79

% 20,3% 16,5% 26,6% 36,7% 100,0%

Başka lütfen Sayı 1

o

7 3 11

% 9,1% ,0% 63,6% 27,3% 100,0%

Toplam Sayı 59 44 95 202 400

% 14,8% 11,0% 23,8% 50,5% 100,0%

X2:31.17 S.d.=12 p<.OS

Yukarıdaki tablo incelendiğinde Alevi-Bektaşilelin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentileri ile kendilerini tanımlamaları arasında anlamlı bir farkın ortaya çıktığı görülecektir. Denekierin Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmeleri ve hizmet beklentisi ile ilgili olarak, kendilerini "Bektaşi" olarak tanımlayanlar %57.1, "Alevi"

olarak tanımlayanlar %52.4, "Kızılbaş" olarak tanımlayanlar %50, "Alevi-Bektaşi" olarak

tanımlayanlar %36.7, "Başka" olarak tanımlayanlar ise %27.3, oranında tamamen katılmaktadırlar. Alevi-Bektaşilerirı Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesini ve hizmet vermesini yüksek bir oranda isteyen "Bektaşiler", "Hiç kablmıyorum" kategorisinde en düşük

(12)

düzeydedirler. Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet vermesi düşüncesine

"Tamamen katılıyorum" kategorisinde en düşük oranda olan "Aievi-Bektaşller", "Hiç

katılmıyorum" kategorisinde en yüksek oranda temsil edilmektedirler.

4.8. Dini Bilgilerinin Kaynağına Göre Alevi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi lıe ilgili Tutumlan

, Toplumda bireyin tutum ve davranışlarının şekillenmesinde en önemli unsurlardan biri bilgidir. Birey, kendi açısından doğruluğuna inandığı bilgiler çerçevesinde hareket eder. Bu noktada elde edilen bilginin kaynağı gündeme gelmektedir. Elde edilen bilginin doğruluğu kaynağının sağlam olması ile çok yakından ilişkilidir. Bu durum her türlü bilgi için geçerlidir.

Dini bilgi de bunlardan biridir. Dolayısıyla dini bilginin elde edildiği yerler bireyin tutum

ve

davranışları üzerinde etkin olmaktadır. Çünkü birey dünyayı bu bilgiler çerçevesinde

algılamakta ve davranış modelleri geliştirmektedir. Bundan dolayıdır ki, Alevi-Bektaşilerin

Diyan,et işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile dini bilgilerin kaynağının ele alınması önemli görünmektedir.

Tablo 6: Dini Bilgilerinin Kaynağına Göre Alevi-Bekti~şllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi lle ilgili Tutumlarının

x?

Sonuçlan

Hiç Tamamen

katıımıyorum Katıımıyorum Katılıyorum katılıyorum Toplam

Alevi-Bektaşi Sayı

31 17 33 103 184

büyüklerinden

% 16,8% 9,2% 17,9% 56,0% 100,0%

Anne/babadan Sayı 14 12 39 62 127

% 11,0% 9,4% 30,7% 48,8% 100,0%

Kendim Sayı 5 8 7 21 41

% 12,2% 19,5% 17,1% 51,2% 100,0%

Kur'an Sayı

1 1 2 6 10

kurslannda

% 10,0% 10,0% 20,0% 60,0% 100,0%

Örgün din eğitimi Sayı

1 2

o

4 7

kururnlar'Inda

% 14,3% 28,6% .0% 57,1% 100,0%

Orta öğretimde Sayı 7 4 10 10 31

% 22,6% 12,9% 32,3% 32,3% 100,0%

Toplam Sayı 59 44 95 202 400

% 14,8% 11,0% 23,8% 50,5% 100,0%

,.,_ -

X -26.13 S.d.-15 p<.05

Yukarıdaki tablo incelendiğinde Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi düşüncesi ile dini bilgilerini aldıkları yer arasında anlamlı bir farkın olduğu görülecektir. Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ile ilgili olarak, dini bilgileri Kur'an kurslarından alanlar %60.0, örgün din eğitimi kurumlarında alanlar %57.1, Alevi-Bektaşi büyüklerinden alanlar %56.0, kendi kendine öğreneler %51.2, anne-babadan alanlar %48.8, orta öğretimden alanlar %32.3 oranında tamamen kablmaktadırlar. Alevi- Bektaşilerio Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesini %60.0 gibi en yüksek oranda isteyen bilgileri Kur'an kursundan alanlar, "Hiç katılmıyorum" kategorisinde en düşük oranda temsil edilmektedirler. Diğer yandan Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmeyi en düşük oranda isteyen

orta

okul mezunları temsil edilmemeyi de en yüksek oranda istemektedirler.

(13)

4.~. Kendi Dindarlık Algılamalanna Göre Alevi-Bektaşiterin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi lle ilgili Tutumlan

Bireyin kendini din olgusu bağlamında tanımlaması ve kategorileştirmesi olay ve olgular karşısındaki tutum ve davranışları üzerinde etkili olmaktadır. Dolayısıyla birey kendini tanımladığı dindaıiık düzeyine uygun hareket etme gereği duymakta ve davranışlarını bu çerçevede geliştirmektedir. Bireyin kendini tanımladığı dindarlık düzeyi onun tutum ve

davranışlan üzerinde belirleyici bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple Alevi- Bektaşflerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi düşüncesini, dindarlık düzeyi ile bağlantılı olarak ele almak önemli görülmektedir.

Tablo 7: Kendi Dindarlık Algılamalarına Göre Alevi-Bektaşnerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda Temsil Edilmesi ile ilgili Tutumlannın x2 Sonuçları

Hiç Tamamen

katıımıyorum Katıımıyorum Katılıyorum katılıyorum Toplam

Çokdindar Sayı 3 2

o

14 19

% 15,8% 10,5% ,0% 73,7% 100,0%

Dindar Sayı 14 16 53 121 204

% 6,9% 7,8% 26,0% 59,3% 100,0%

Din ile az ilgili Sayı 26 24 36 60 146

% 17,8% 16,4% 24,7% 41,1% 100,0%

Din ile hiç ilgisi yok Sayı 16 2 6 7 31

% 51,6% 6,5% 19,4% 22,6% 100,0%

Toplam Sayı 59 44 95 202 400

% 14,8% 11,0% 23,8% 50,5% 100,0%

X2=62.20 S.d.=9 p<.OS

Yukandaki tablo incelendiğinde Alevi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile kendilerine göre dindarlık düzeyleri arasında anlamlı bir farkın oluştuğu görülecektir. Alevi-Bektaşllerin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet vermesi düşüncesine, kendini çok dindar görenler %73.7, dindar görenler,

%59.3, din ile az ilgili görenler %41.1, din ile hiç ilgisiz görenler %22.6 oranında "Tamamen katılıyorum" kategorisinde yer almaktadıı1ar. Buna göre, Alevi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi düşüncesi ile dindarlık düzeyi arasında doğru bir oranb ortaya

çıkmaktadır. Dindarlık düzeyi arttıkça temsil talebi de artmaktadır. Diğer yandan "Tamamen

katılıyorum~ kategorisinde en düşük oranda temsil edilen din ile hiç ilgisinin olmadığını düşünenler "Hiç katılmıyorum" kategorisinde en yüksek oranda temsil edilmektedirler.

5. Sonuç

Alevi-Bektaşiterin Dlyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet vermesi

gerektiği düşüncesi özellikle son yıllarda üzerinde en fazla tartışılan konulann başında

gelmektedir. Buradan hareketle yapılan bu araştırmadan elde edilen genel sonucu şu şekilde ifade edebiliriz. Alevi-Bektaşiler (%74) oranmda kendilerinin Diyanet işleri Başkan!Jğt'nda temsil edilmesini ve hizmet vermesini, %26 oranmda ise temsil edilmesini ve hizmet vermesini istememektedirler. Hipotezlerimiz çerçevesinde ulaşılan sonuçlan ise şöylece sıralamak

mümkündür. 1. Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi düşüncesi ve hizmet beklentisi ile cinsiyet faktörü ararsırıda anlamlı bir fark çıkmamıştır. (bkz. Hipotez 1) Dolayısıyla ileri sürdüğümüz bu hipotezimiz doğrulanmamıştır. 2. Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi düşüncesi ve hizmet beklentisi ile yaş gruplan arasında anlamlı bir fark oluşmamıştır. (bkz. Hipotez 2) Yaş gruplan çerçevesinde ileri sürdüğümüz hipotezimiz

(14)

doğrulanmamıştır. 3. Alevf-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile bölge olarak doğum yeri arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmıştır. (bkz.

Hipotez 3 ve Tablo 1) Bölge. olarak doğum yeri bağlamında ileri sürdüğümüz hipotezimizin doğrulandığını göstermektedir. 4. Alevi-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile yerleşim birimi olarak yaşadığı yer arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmıştır. (bkz. Hipotez 4 ve Tablo 2) Yerleşim birimi olarak yaşadığı yer çerçevesinde ileri sürd~ğümüz hipotezimizin doğrulandığını göstermektedir. 5. Alev1-Bektaşilerin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile eğitim düzeyi arasında anlamlı

bir fark ortaya çıkmıştır. {bkz. Hipotez 5 ve Tablo 3) Eğitim düzeyi ile ilişkili ileri sürdüğümüz

hipotez doğrulanmıştır. 6. Alevi-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile meslek gruplan arasında anlamlı fark ortaya çıkmıştır. (bkz.

hipotez 6 ve Tablo 4) Dolayısıyla meslek gruplan bağlamında ileri sürdüğümüz hipotez doğrulanmaktadır. 7. Alevf-Bektaşllerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile kendilerini tanımlama arasında anlamlı fark ortaya çıkmıştır. (bkz.

Hipotez 7 ve Tablo 5) Bu çerçevede ileri sürdüğümüz hipetezin doğrulandığı görülmektedir. 8.

Alevi-Bektaşllerin Diyanet Işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile dini bilgilerin kaynağı arasında anlamlı bir farkın ortaya çıktığı görülmüştür. (bkz. Hipotez 8 ve Tablo 6) Bu durum ileri sürülen hipetezin doğrulandığının göstergesidir. 9. Alevi- Bektaşiterin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmesi ve hizmet beklentisi düşüncesi ile

dindarlık düzeyleri arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmıştır. (bkz. Hipotez 9 ve Tablo 7)

Dolayısıyla ileri sürülen hipotezimiz doğrulanmıştır.

Şu halde Alevi'-Bektaşilerin Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilme ile ilgili

düşünceleri çeşitli faktöner bağlamında farklılık gösterse de, büyük oranda temsil edilmeyi isteyerek, bu kurumun kendilerine de hizmet vermesinden yana tutum ortaya koymaktadırlar.

Bi.ı durumun hukuki yönü bir yana Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi bir kurumu olan Diyanet işleri Başkanlığı'nda temsil edilmek ve dini bilgilerini bu kanal vasıtasıyla elde etme

düşlineesinde olmaları sosyal bütünleşme açısından olduğu kadar toplumun kurumlara olan

ihtiyacının ve güvenin ortaya çıkması açısından da önemli görülmektedir.

Sönmez

Kutlu

ikind tebliğden çıkan birkaç sonuca dikkat çekmek istiyorum. Öncelikle, köylüler ve kırsal kesimde yaşayan Alevilerin dini konularda daha fazla duyarlılığı dolayısıyla olsa gerek, Diyanet işleri Başkanlığı'ndan daha fazla hizmet bekledikleri ortaya çıkmış bulunmaktadır. Şehirleştikçe Diyanet'te temsil sorunu biraz daha farklı bir bağlamda değerlendirilmektedir. Alevi-Bektaşiliğin Diyanet't~ temsil sorunu adıyla 2001 yılında yazmış olduğum bir makalede, Diyanet'te temsil sorunu, o zamanki verilerde, Diyanefte temsil oranını isteyenler % 30-40 lan geçmiyordu. Bugün en azından Antalya Bölgesi'nde yapılan anketler göstermektedir ki, % 6().. 70 !ere kadar Diyanet'te temsil talepleri söz konusu. Bir başka konu özellikle bu insanlar, ideolojik eğilimlerin kuşatılmışlığından kurtulmak için ve doğru bir dini bilgilenmeyi sağlayabilmeleri için, din hizmeti istemektediı1er. Ancak, tebliğierin her ikisinde de Alevilerin Diyanet'ten hizmetle ilgili taleplerinin neler olduğu tespit edilmemektedir. Bu talepler üzerinde mutlaka durulmalıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

(6) Türkvet ve KKKS veri tabanlarında geçici kurbanlık hayvan satış yeri için her ilçeye bir işletme numarası tahsisi yapılmıştır. Kurbanlık olarak veteriner sağlık

İbn Meymun’un Fârâbî ve İbn Sînâ 16 çizgisinde vahiy anlayışına eklediği farklılıklar, teo- rinin kendi dini ve kültürel çevresine intibakını gerçekleştirmektir.

Panel Söyleşi Seminer Ev Sohbetleri KYK Programları Sohbet ve Konferans Çocuk-Cami Buluşmaları Sabah Namazı Buluşmaları Apartman / Site İftarları Aile Okulu Seminerleri

6- Müftülüklerce Yaz Kur’an Kursundaki kız ve erkek öğrenciler arasında ayrı ayrı aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde “Yaz Kur’an Kursları Kur’an-ı Kerim

Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü

Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü

Diyanet’in dini nasıl yönlendirdiği, şekillendirdiği ve en önemlisi bir hakikat üzerinden nasıl temsil ettiği sorusu üzerine düşünüldüğünde kuruluş

Bu tarihe kadar DİB bünyesinde Alevilerin temsil sorununu gündeme getirerek yeniden yapılandırılmasını öneren Parti, 1972 yılındaki programında daha radikal bir