• Sonuç bulunamadı

OKULA DÖNÜŞ ZİLİ ÇALIYOR!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "OKULA DÖNÜŞ ZİLİ ÇALIYOR!"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şubat 2021 Haftalık Bülten No. 8

Hazırlayanlar

Maltepe Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Bahar Baykara Yılmaz Eda Çetinkaya Odyakmaz

Hale Çalıkıran

OKULA DÖNÜŞ ZİLİ ÇALIYOR!

Adres: Mektep Cad. No:15 Muhsine Zeynep Orta Okulu Yanı

Küçükyalı/Maltepe/İstanbul E-posta 974044@meb.k12.tr Web malteperam.meb.k12.tr

Tel (216) 549 31 61 Fax (216) 549 31 62

Hepimizin büyük bir hevesle iyileşme beklediği şu günlerde okullar öğrencilerine yeniden kavuşmak için hazırlanıyor. Dileriz ki bu süreçte alınan önlemlerle birlikte normal yaşamımıza sağlıkla yeniden dönelim.

1 Mart’tan itibaren öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu kademeli olarak okullarda yüz yüze eğitime başlayacak. Bu süreçte hem ailelere hem de öğretmenlere büyük sorumluluk düşüyor.

Doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinerek salgın hastalıklar konusunda çocuğunuzu bilinçlendiriniz.

Millî Eğitim Bakanlığı ile yetkili kurumlarca yapılan açıklamaları dikkate almaları ve kurallara uymaları konusunda öğrencilerimizi uyarınız. Kronik rahatsızlığı bulunan çocuklarınızın kullandıkları ilaçları okul idaresine ve öğretmenlerine bildiriniz. İlaçların çocuğunuzun yanında bulunmasını sağlayınız.

AİLELERE ÖNERİLER

(2)

2 Çocuğunuzun her gün temiz kıyafetlerle okula gittiğinden emin olunuz.

Çocuğunuzun elini ve yüzünü sabunla en az 20 saniye yıkamasını sağlayınız.

Okulda kullandığı çanta, kitap, defter, kalem, silgi vb. malzemelerin dezenfekte edilmesini/havalandırılmasını sağlayınız.

Dengeli ve sağlıklı beslenmesine, uyku düzenine özen gösteriniz.

Çocuğunuzun mümkünse kronik hastalığı olan ya da 65 yaş üzeri kişiler tarafından okula bırakılmamasına ve her gün aynı kişi tarafından okula bırakılıp alınmasına dikkat ediniz.

Acil durumlar dışında okul alanına (okul servisi, sınıf, bahçe, öğretmenler odası vb.) okul idaresi veya çocuğunuzun öğretmeni çağırmadan girmeyiniz. Okul idaresi ve öğretmenler ile iletişimi uzaktan erişim (telefon, SMS, e-posta vb.) ile sağlayınız.

Sağlık durumunu takip ediniz. Yüksek ateş, öksürük ya da başka bir hastalık belirtisi varsa idareyi bilgilendirerek okuluna göndermeyiniz. Mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.

İçinde bulunduğumuz durumu normalleştirin. Çocuklarınızın stres, kaygı ve korku gibi yaşadıkları duyguları size anlatmalarına izin verin. Ancak, onları özellikle koronavirüs hakkında konuşmak için zorlamayın. Sadece dinleyin ve anlayış gösterin. Bu süreçte özellikle çocukların stres, kaygı ve korku yaşamaları oldukça normaldir. Çünkü çocuklar da hasta olup olmayacakları ya da hasta olurlarsa başlarına ne geleceği konusunda belirsizlik ve endişe yaşayabilirler. Bu noktada çocukların yetişkinlere göre daha az hastalandıklarını ya da hastalığı daha hızlı atlatabildiklerini söyleyin. Uygun bir zamanda, koronavirüs riski altında yaşanan stres, kaygı, korku ya da üzüntü gibi duyguların normal olduğunu anlatın. Onlara üzgün ya da stresli hissetmenin ya da korkmanın yanlış olmadığını söyleyin. Bu stresli dönemin ve yaşadıkları duyguların geçici olduğunu, yaşamın bir süre sonra normale döneceğini belirtin. Koronavirüs ile ilgili haberler ya da çevrenizde olup bitenler hakkında çocuğunuzla sakin bir ses tonuyla konuşun ve aşırı kaygılı ya da üzgün görünmemeye dikkat edin. Unutmayın ki çocuklar çok iyi gözlemcidirler ve sizin endişeli olup olmadığınızı kolayca anlarlar. Yine, kendilerini üzen ya da endişelendiren bir şey olduğunda her zaman sizinle konuşabileceklerini onlara hatırlatın.

Güven verin. Gerçekçi bir şekilde güvende olduklarına dair çocuklarınıza moral verin. Çocukların bu konudaki şüphe ve endişelerini giderin. Hem sizin hem de diğer yetişkinlerin meydana gelebilecek olası tehlike ve risklerden onları korumak için gerekli önlemleri aldığınızı ve bundan sonra da almaya devam edeceğinizi hatırlatın. Bu noktada, insanları sağlıklı ve güvende tutmak için neler yapıldığından kısaca söz edin. Örneğin küçük yaştaki çocuklara doktor, hemşire ve hastanelerin hastalanan insanları iyileştirmek için hazır olduklarını belirtin. Daha büyük yaştakilere, bilim insanlarının aşı ve tedavi geliştirmek için çok sıkı çalıştıklarını ifade edin. Yine, koronovirüsten korunmak için alınan diğer

(3)

3 önlemlerden de söz edin. Bu sayede, çocukların her şeyin kontrol altında olduğuna yönelik algıları güçlenir ve yapabilecekleri olumlu kişisel davranışlara odaklanırlar.

Rahatlatın. Çocuklar, değerli olduklarını ve korunduklarını hissetmek için sizin yardımınıza ihtiyaç duyarlar. Her zamankinden biraz daha fazla ilgi, yakınlık ve şefkat göstererek çocukların psikolojik sağlamlıklarının artmasına büyük katkı sağlayabilirsiniz. Çocuğunuza samimi bir şekilde onu sevdiğinizi söyleyin. Sevildiklerini ve değer verildiklerini hissettiklerinde çocuklar daha mutlu ve umutlu olurlar, kendilerine olan güvenleri artar.

Koruyun. Çocuklar belirsizlikten, ani değişimlerden ya da günlük düzenlerinin sürekli değişmesinden pek hoşlanmazlar. Dolayısıyla, çocukların günlük aktivitelerini korumak çok önemlidir. Bu nedenle çocuklarınızın yemek, oyun ya da uyku saatlerinin değişmemesine mümkün olduğunca özen gösterin.

Okul çağındaki çocukların “Eğitim Bilişim Ağı (EBA)” üzerinden öğrenimlerine devam etmelerini sağlayın. Yine, telefon, e-posta, sosyal medya ya da internet üzerinden çocuklarınızın arkadaşlarıyla, yakınlarınızda ya da akrabalarınızla iletişim kurmalarına yardımcı olun. Diğer yandan, çocuklarınızın televizyon, sosyal medya ya da internet üzerinden sürekli olarak koronavirüs ile ilgili haber ya da tartışma ortamlarına girmelerine izin vermeyin.

(4)

4 Psikososyal destek; afet, salgın hastalık ve bazı travmatik yaşantılar sonrasında ortaya çıkabilecek psikolojik uyumsuzlukların önlenmesi, aile ve toplum düzeyinde ilişkilerin yeniden kurulması/geliştirilmesi, etkilenenlerin ‘normal’ yaşamlarına geri dönmesi sürecinde kendi kapasitelerini fark etmeleri ve güçlenmelerinin sağlanması, toplumda gelecekte ortaya çıkması muhtemel afet ve acil durumlarla başa çıkma/iyileşme/toparlanma becerilerinin artırılması ve yardım çalışanlarının desteklenmesini içeren hizmetler bütününü ifade etmektedir.

Pandemi süreci ve sonrasında okullarda öğrencilere yönelik uygulanacak psikososyal yardım kılavuzları MEB tarafından hazırlanmıştır.Bu program Covid-19 (Koronavirüs) salgın hastalığı süresince çocukların ve yetişkinlerin tepkilerini normalleştirmek ve zorlayıcı yaşantıların etkileri konusunda çocukların iletişim becerilerini güçlendirmelerine katkı sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Kılavuzlarda yer alan bilgilendirmeler ve etkinlikler okul psikolojik danışmanları, rehberlik öğretmenleri ve sınıf rehber öğretmenleri tarafından okul kademesine ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre uygulanabilir. Oluşturulan kılavuzlara aşağıdaki bağlantıları kullanarak ulaşabilirsiniz:

Okul Öncesi-İlkokullara Yönelik Yüz Yüze Eğitim Yolu İle Uygulanacak Salgın Hastalık Psikoeğitim Programı:

https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_08/27142025_1_Okul_Oncesi- Ykokul_SalgYn_HastalYk_PsikoeYitim_ProgramY.pdf

Ortaokullara Yönelik Yüz Yüze Eğitim Yolu İle Uygulanacak Salgın Hastalık Psikoeğitim Programı:

https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_08/27142038_2_Ortaokul_SalgYn_HastalYk_PsikoeYi tim_ProgramY.pdf

Ortaöğretimlere Yönelik Yüz Yüze Eğitim Yolu İle Uygulanacak Salgın Hastalık Psikoeğitim Programı:

https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_08/27142054_3_Ortaogretim_SalgYn_HastalYk_Psik oeYitim_ProgramY.pdf

ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER

(5)

5 1968 yılında İngiliz psikanalist Donald Winnicott, nesnenin ayakta kalmasından bahsetmiştir.

Winnicott’a göre birincil annelik meşguliyeti, bebeğin ruhsallığını oluşturmada oldukça önemlidir.

Özne, nesneyi kullanarak kendi ruhsallığını inşa eder. Öğretmen de anne ikamelerindendir. Bu ilişki;

öğretmen öğrenci ilişkisi için de geçerlidir. Öğrenci bazen yıkıcı duygularla gelir ve bu duyguları okula yansıtır. Öğretmen de onu kapsar, ondan umudu kesmez, kuralları uygular ve onu sarar. Öğrenci de öğretmenin bu güçlü haline bakar ve bunu içselleştirir. Okul psikolojik danışmanları olarak bizler de hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin yıkıcı duygularını da kapsamalıyız.

Uzaktan eğitim sürecinde gördük ki yaratıcılık bir öğretmen için en önemli şeydi. Yıkıcılığı dönüştürmek zorundaydı. Öğrenci kamerasını açmayarak kendini hunhar arkadaşlarından ve kendinden korudu. Peki öğrenci kamera açmadığında öğretmen ne hissetti? Umutsuzluk, kaygı, duvara çarpmış gibi olma, yılmışlık peki aslında öğretmenler çocuğun hissettiği duyguları yansıtmış, aynalamış olabilir mi?

Nasıl ki bir çevre olmadan bir bebek düşünülemezse okul olmadan da çocuk düşünülemez hatta bizler için de eski içselleştirdiğimiz nesneler ile güçlü olan okul gereklidir.

OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLARINA ÖNERİLER

(6)

6 Bazı öğrencilerin uzaktan eğitimden oldukça yararlandıkları gözlemledik. Winnicott annenin yanında yalnız kalabilmenin öneminden bahseder. Yalnız kalabilen öğrencilerin bu zorlu süreçte uzaktan eğitimden fayda sağlayan öğrenciler oldukları görüldü. Öğrencilerin yalnız kalabilme becerilerinin geliştirmesi gerektiğinin önemini bir kez daha gördük.

Tüm bunların yanında, uzaktan eğitime dahil olamayan çocuklar için istatistikler de yayınlandı. Kiminin internet erişimi yok, çok kardeşli olduğu için bilgisayar yetmiyor, kiminin yeni kardeşi olmuş aile içindeki konumunu kaybetmiş, kimbilir? Annenin ya da babanın bakışını kaybetmiş, kiminin ailesi işini kaybetmiş yani birden fazla kaybı olan çocuklar bunlar. Okul ne yapmalı? Özel olarak aramalıyız, kişisel olarak seslenmeliyiz, yapabiliyorsak ziyaret etmeliyiz, arzu edilen olmak çocuklara iyi gelecektir.

Çocuklar okula döndüklerinde kızgın olabilirler. Eskiden gelemedikleri için kızgınlardı şimdi madem gelinebiliniyordu niye gelemedik? diye kızabilirler. Okul olarak hemen derslere ve sınavlara yüklenmek bir savunma olacaktır. Negatif duygulara da yer vermeliyiz. Kızgınlıklar ifade edilmeli. Güçlü kalarak onların da bu gücü içselleştirmelerine için verelim, bırakalım olacak olan olsun.

(7)

7 Bültenimizi, Freud’un aktardığı bir vaka örneği ile sonlandırmak istiyoruz.

Küçük çocuk gece uyuyamaz ve teyzesine seslenir: “Orada mısın?” Teyze; “Çok karanlık beni görmüyorsun, sesimi duymak sana nasıl yardımcı olacak?” der. Çocuk ise; “Sen konuşunca her yer aydınlanıyor” diye cevap verir.

Aynen buradaki gibi okulun sesi de hem öğrencilerin hem de velilerin karanlığını aydınlatır. Son zamanlarda en çok duyduğumuz soru; “Sesimi duyan var mı? Sesim geliyor mu?” oldu. İşte bu soruya cevap veren; “Evet! Hep buradayız, sizi duyuyoruz ve hep sizin için burada olacağız” diyendir okul.

KAYNAKÇA

MALTEPE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

 MEB, Salgın Hastalık Dönemlerinde Psikolojik Sağlamlığımızı Korumak, Aileler İçin Çocuklara Yardım Rehberi

 MEB, Psikososyal Bilgilendirme Rehberi, https://orgm.meb.gov.tr/www/psikososyal- bilgilendirme-rehberi/icerik/1314

 14. Okul ve Psikanaliz Sempozyumu – Okulum Nerede? Zaman/Mekan/İlişkiler

Referanslar

Benzer Belgeler

Yüz yüze eğitime katılmayacak öğrenciler aynı ders saatlerinde dersliklerdeki ders yayınlarını senkron olarak izleyebilecek ve derslere katılabileceklerdir.. Derslere

Bu bilimsel kanıtlar ışığın- da, çağdaş okul öncesi eğitim programlarının, oyun temelli, çocuğun bireysel gereksinim- lerini, ilgilerini merkeze alan, gerek

Ayrıca çocuğun okul öncesi yıllarda aldığı eğitim ve kazandığı.. deneyimlerin, ileriki yaşlarındaki öğrenme yeteneği ve akademik başarısıyla ilişkisi

1992 yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nda Okul Öncesi Eğitim Hizmetleri; İlköğretim Genel Müdürlüğü, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Özel Öğretim

Papiller tiroid kan- ser tanılı tüm hastalara lenf nodu diseksiyonu yapılması konsunda tartışmalar olmakla beraber terapotik lenf nod diseksiyonu, makroskopik olarak lenf nod

Varlıer ve Vuran (2006) tarafından yapılan çalışmada, okul ön- cesi eğitimi öğretmenlerinin özel gereksinimli çocukların kaynaştırma yoluyla eğitilmelerine

(2003) Okuloncesi Eğitime Aile Katılımı Ve Psikososyal Gelisim. Okul Öncesi Eğitim Programı. Okul Öncesinde Özel Öğretim Yöntemleri. Ankara: Anı Yayıcılık.

Sağlık otoritelerinin 2030 yılı için 438 milyon olarak öngördüğü diyabetli sayısının daha 2014 yılında bu tahminin çok üstüne çıkmış olması bu