ÇEVRE POLİTİKALARI 11. Hafta
Prof.Dr.Kıvılcım ERTAN
Çevre hukukunun gelişimi ile birlikte, yaşam
çevresinin korunması ve insanlar için yaşanabilir bir çevre yaratılması amacıyla yeni arayışlar
başlamıştır. Bu arayışlardan birisi de insanların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama
hakkı düşüncesidir.
Barış hakkı, gelişme hakkı ve insanlığın ortak mirasından yararlanma hakkı ile birlikte insanlar için sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının; “insan haklarının yeni bir kuşağı” olduğunu savunan ve 20.
yüzyılın ikinci yarısında gündeme gelen bu
arayış, insan haklarının ilk iki kuşağından farlı olarak yeni bir insan hakları kuşağının
(Dayanışma Hakları) doğuşuna öncülük etmiştir.
İnsan Hakları, bütün insanlara, insan
oluşlarından dolayı tanınması gereken haklar bütünüdür
Bu çerçevede, insan hakları ve çevre hakkı
arasındaki ilişkinin anlaşılması için ilk iki kuşak insan hakları ile yeni kuşak insan hakları
arasındaki farklılıkların açıklanması gerekir.
Karel Vasak, UNESCO’nun “üçüncü kuşak insan hakları” olarak adlandırdığı bu yeni kuşağın
içerdiği insan haklarını belirlemiş ve çevre hakkı, kalkınma hakkı, barış hakkı ve insanlığın ortak mirasından yararlanma hakkını, yeni kuşak insan hakları olarak
saymıştır.
Kaynakça
Keleş, Ruşen (2013), 100 Soruda Çevre, Yakın Kitabevi Yayınları, İzmir.
Karel VASAK, “Allocution”, Colloque
International des Droits de L’homme, AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1981, ss. 20-21.
Karel VASAK, “A 30 Year Struggle: The
Sustained Efforts Give Force of Law to the Universal Declaration of Human Rights”, Unesco Courier, November 1977, s. 29.