• Sonuç bulunamadı

Malzeme Bilimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Malzeme Bilimi"

Copied!
35
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Malzeme Bilimi

Öğr. Gör. Habib AKYAZI

(2)

MALZEMELERİN ATOM YAPISI

 Malzemelerin özellikleri yapılarına bağlıdır.

 Bu yapılar da atomlarının cinsine, dizilişine ve birbirine bağlanış şekillerine göre değişir.

 Atomların malzeme içerisine dizilişleri birim hücreler yardımıyla gösterilebilir.

 Milyarlarca birim hücrenin belirli bir düzen içerisinde bir araya gelmesiyle malzemelerin taneleri oluşur.

 Bu taneler de bir araya gelerek malzemenin iç yapısı oluşur.

 En küçük yapı taşı atom olduğundan malzemelerin yapılarının anlaşılması atomik özelliklerinin incelenmesiyle yapılır.

(3)

MALZEMELERİN ATOM YAPISI

 Bütün yapılar kimyasal elementlerden oluşur.

 Elementler de atomlardan meydana gelir.

 Bir elementin kimyasal özelliklerini taşıyan en küçük parçasına o elementin atomu denir.

 Bir atom 3 parçacıktan oluşur: elektronlar (negatif

elektrik yüklü), protonlar (pozitif elektrikle yüklü) ve nötronlardır (yüksüz ya da nötr).

 Atomun neredeyse tüm kütlesi çekirdekte toplanmıştır.

 Çekirdek proton ve nötronlardan oluşur.

(4)

MALZEMELERİN ATOM YAPISI

 Proton ve nötronları içeren pozitif yüklü çekirdek negatif yüklü elektronlarla sarılmıştır.

 Atom elektrik yükü bakımından nötrdür. Yani atomun toplam elektrik yükü sıfırdır.

 Elektronlarla protonların elektrik yükleri eşit, ancak zıt işaretli olduklarından nötr bir atomun elektron sayısı proton sayısına eşittir.

 Proton sayısı Z, nötron sayısı N ise o elementin atom numarası Z olur ve kütle numarası veya atom ağırlığı A ise Z + N ile verilir.

(5)

MALZEMELERİN ATOM YAPISI

 Bir elementin atom numarası aynı, kütle numarası farklı olan türlerine o elementin izotopları denir.

 Doğada bulunan elementler genelde farklı izotoplardan oluşur.

 Bu nedenle bir elementin atom ağırlığı izotopların ortalama ağırlığı olup, bu değer tam sayı olmayabilir.

 Elementlerin atom numaraları ile atom ağırlıkları veya

kütle numaraları periyodik tablolarda belli bir düzene

göre gösterilir.

(6)
(7)

MALZEMELERİN ATOM YAPISI

• Elektron sayısı proton sayısından farklı olan atoma iyondenir.

• Atom dışarıdan elektron alırsa negatif yüklü iyon veya anyon, elektron kaybederse pozitif yüklü iyon veya katyondurumuna geçer.

• Bohr Atom Modeline göre elektronlar çekirdek etrafında yarıçapı r olan belirli dairesel yörüngelerde dönerler.

• Her yörüngedeki elektronun belirli bir enerjisi vardır.

• Söz konusu enerji çekirdekten uzaklaştıkça artar ve n=∞

olduğunda, yani serbest elektron için enerji sıfır kabul edilir.

(8)

Bohr Atom Modeli

(9)

Atomik Yapı

(10)

Baş kuantum sayısı

Elektronun bulunduğu enerji kabuğunu gösterir.

Numaralama iç kabuktan dışa doğru yapılır. Ve n = 1, 2, 3, 4….. gibi tam sayılarla gösterilir.

Bir ana kabukta bulunabilecek maksimum

elektron sayısı 2n2 ile sınırlıdır.

(11)

Baş kuantum sayısının gösterdiği enerji

kabukları ve elektron sayıları

(12)

İlk beş elektron kabuğu için alt kabuklar

(13)

ATOMLAR ARASI VE MOLEKÜLLER ARASI BAĞLAR

 Malzemelerde atomları bir arada tutan bağlar, birincil bağlar ve ikincil bağlar olmak üzere iki grupta

incelenebilir.

 Birincil bağlar oldukça kuvvetli olan metalik, iyonik ve kovalent bağlardır. Bunlar atomlar arası bağlardır.

 İkincil bağlar ise daha zayıf olan Van der Waals ve

hidrojen bağları’dır. Bunlar da moleküller arası

bağlardır.

(14)

METALİK BAĞLAR

 Genel olarak metallerin dış kabuklarında en fazla 3 elektron bulunur.

 Valans elektronları olarak bilinen bu elektronlar çekirdeğe oldukça zayıf bağlarla bağlıdırlar.

 Elektronların çekirdeğe kuvvetli bağlarla bağlanabilmesi için 8 tanesinin bir araya gelerek kapalı bir kabuk

oluşturması gerekir. Buna oktet kuralı denir.

 Bu nedenle metal atomları çekirdeğe gevşek olarak

bağlanan valans elektronlarını kolayca serbest bırakarak

metal içerisinde bir elektron bulutu oluştururlar.

(15)

METALİK BAĞLAR

 Elektron bulutu ile pozitif iyon haline geçen atomlar arasında kuvvetli bir elektrostatik çekim kuvveti

sayesinde atomlar birbirine sıkıca bağlanırlar.

 Bu şekilde oluşan bağa metalik bağ denir.

 Magnezyum atomları metalik bağa örnek verilebilir.

(16)

Metalik Bağ Oluşumu

(17)

Magnezyum iyonları arasında metalik

bağın oluşumu

(18)

 Atomları metalik bağ ile bağlanan malzemeler, serbest

elektronlara sahip olduklarından elektriği ve ısıyı iyi iletirler.

 Çünkü, bir metal parçasının uçlarına bir potansiyel farkı

(gerilim) uygulandığında metal içerisindeki serbest elektronlar harekete geçerek bir elektrik akımı oluştururlar.

 Ayrıca, yeterince kuvvet ya da gerilme uygulandığında,

birbirine göre kayan atom grupları arasında elektron bulutu

sayesinde yeniden bağlantı sağlandığından, metalik malzemeler plastik gibi şekil değiştirmeye müsaittirler.

METALİK BAĞLAR

(19)

1.Elektrik ve ısıyı iyi iletirler,

2.Şekil değiştirmeye elverişlidirler, 3.Katı halde kristal yapıya sahiptirler, 4.Işığı yansıtırlar.

Atomları arasında metalik bağ bulunan

malzemelerin belli başlı özellikleri aşağıdaki

gibi sıralanabilir:

(20)

İYONİK BAĞ

 Bu bağ, metal atomları ile metal olmayan elementlerin (ametaller) atomları arasında oluşur.

 Metal olmayan element atomlarının dış kabuklarında bulunan elektron sayısı, metal atomlarının dış kabuklarında bulunan elektron sayısından daha yüksektir.

 Yani ametal atomları metal atomlarından daha fazla valenselektronuna sahiptir.

 Örneğin dış kabuğunda 7 elektron bulunan klor (Cl) atomu, bu kabuğunu doldurmak veya kararlı bir yapıya sahip olmak için bir elektronu rahatlıkla kabul eder.

 Klor bir elektron alınca elektron sayısı proton sayısından bir fazla olacağından –1 yüklü Cl–haline geçer.

(21)

İYONİK BAĞ

 Klor atomları, bir metal olan sodyum (Na) atomlarıyla yan yana geldiğinde, dış kabuğunda bir valans elektronu bulunan Na atomlarından Cl atomuna elektron transferi olur.

 Bu durum, pozitif Na+ iyonları ile negatif Cl– iyonları arasında kuvvetli bir elektrostatik çekim oluşturur.

 Sonuçta, yemek tuzu olarak bilinen sodyum klorür

(NaCl) bileşiği meydana gelir.

(22)

İyonik bağın oluşumu ve NaCl bileşiği

(23)

 NaCl bileşiği hem Na’dan hem de Cl’den farklı özelliklere sahiptir.

 Şöyle ki, yiyecek maddesi olarak kullanılan tuz (NaCl)

zararsız olmasına karşın, Cl zehirlidir. Na ise çok reaktif bir maddedir.

 İyonlaşma ile oluşan iyonik bağ oldukça kuvvetlidir.

 Atomları iyonik bağlarla bağlanan malzemelerde elektronlar sıkıca tutulduklarından bu maddelerin elektriksel

iletkenlikleri, serbest elektron bulutuna sahip metalik malzemelerin iletkenliklerinden çok daha düşüktür.

 Atomları iyonik bağlarla bağlanan malzemeler oldukça kırılgandır.

(24)

KOVALENT BAĞ

• Elektron çifti bağı olarak da adlandırılan bu bağın en önemli özelliği, elektronların sıkıca tutulması ve komşu atomlar

tarafından eşit olarak (ortaklaşa) paylaşılmasıdır.

• Bazı element atomları bir veya iki elektronunu komşu atomlarla paylaşarak daha kararlı bir yapı oluştururlar.

• Örneğin atom numarası 7 olan azotun (N) dış kabuğunda 5

elektron bulunur ve bu kabuğun doldurulabilmesi için 3 tane daha elektrona ihtiyacı vardır.

• Öte yandan, hidrojen (H) atomunun dış kabuğunda ise yalnızca 1 elektron vardır.

• Yani, 1 N atomu, 3 H atomunun elektronlarını paylaşır, buna karşılık kendi 3 elektronunu H atomlarıyla paylaşarak amonyak (NH3) bileşiğini oluşturur.

(25)

Kovalent bağın oluşumu

(26)

• Kovalent bağ daha çok gaz moleküllerinin atomları arasında meydana gelir.

• Ancak seramik malzemelerinin çoğu da kovalent bağlarla bağlıdır.

• Atomları arasında kovalent bağ bulunan malzemelere tipik bir örnek de elmas kristalidir.

• Elmas kristalinde dört yüzeyli bir prizmanın merkezinde bulunan her bir karbon atomu dört elektronundan her birini komşu atomlarla paylaşır.

(27)

(a) Grafit, (b) Elmas’ın yapısı

(28)

VANDERWAALS BAĞI

 Bir moleküldeki elektronlar sürekli hareket ettiğinden çarpışmalar veya elektriksel çekim kuvveti etkisiyle herhangi bir anda

elektronların molekülün bir bölgesinde yığılma olasılığı vardır.

 Böyle bir durumda, apolar olan bir molekül kısa süreliğine polarlaşır ve bir anlık dipol oluşur.

 Bir molekülde oluşan anlık dipol yakında bulunan başka bir

moleküldeki elektronu da etkiler ve bu molekülde de dipololuşur.

 Bu dipol, indüklenmiş dipololarak adlandırılır.

(29)

VANDERWAALS BAĞI

 Anlık dipol ve indüklenmiş dipoller arasındaki etkileşim moleküller arası çekim kuvvetlerinin oluşmasına neden olur.

 Bir tür Van Der Waals etkileşimi olan bu çekim kuvvetleri London kuvvetleri olarak adlandırılır.

 Van Der Waals bağı özellikle plastik malzemelerin

özelliklerini büyük ölçüde etkiler.

(30)

PVC’de polimer zincirine bağlanan klor atomları negatif, hidrojen atomları ise pozitif olarak

yüklenmiştir.

Zincirler birbirlerine zayıf Van der Waals bağı ile bağlanmıştır.

(31)

HİDROJEN BAĞI

 Hidrojen bağı, bir molekülde oksijen, azot veya flor gibi elektronegatif bir atoma bağlı hidrojenin kısmi artı yükle

yüklenmesi sonucu, başka veya aynı moleküldeki elektonegatif atom ile yaptığı kuvvetli bağdır.

 Van der Waals kuvvetinden güçlü olmasına karşın, tipik hidrojen bağı iyonik bağ ve kovalent bağdan daha güçsüzdür.

 Proteinler ve nükleik asitler gibi makromoleküller içinde, aynı molekülün iki parçası arasında var olabilir.

(32)

HİDROJEN BAĞI

 Hidrojen bağı ismi, bağın bir hidrojen atomunu kapsamasından gelir. Genelde bağ, hidrojenin flor, oksijen ve azot gibi

elektronegatifliği yüksek atomlarla yapmış olduğu kuvvetli bir

etkileşim türüdür.(Sadece F, O, N ile H atomu arasında oluşabilir)

 Eğer hidrojen bağı iki atom arasında ortak kullanılıyor ise meydana gelen iki molekül arasındaki bağ zayıf bir bağdır.

 Hidrojen bağları genellikle oksijen ve azot gibi negatif elektrik yüklü atomlarla diğer bir negatif yüklü atomlara kovalent olarak bağlanmış hidrojen atomları arasında oluşan bağlardır.

 Dipol dipol etkileşmesinin kimyadaki en bariz örneğini teşkil eder.

(33)

HİDROJEN BAĞI

 Hidrojen Bağı Van der Waals bağından güçlüdür, molekülleri arasında daha güçlü etkileşim olan maddenin kaynama noktası daha yüksektir.

 Bu yüzden hidrojen bağı içeren maddelerin erime -kaynama noktaları Van der Waals bağı içeren maddelere göre daha yüksektir.

 İki farklı molekül birbirleriyle hidrojen bağı oluşturabilir.

(34)

Sudaki Hidrojen bağları

(35)

Kaynaklar

 Çağlar YALÇINKAYA, Yapı malzemesi I Ders Notları, Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

 Ahmet Aran , Malzeme Bilgisi Ders Notları, İstanbul Teknik Üniversitesi, Makine Fakültesi

 Gültekin Göller, Özgül Keleş, İpek Akın Malzeme Bilimi ve Mühendisliğine Giriş

 Bartın Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Ders Notları,

 Ali GÜNDOĞDU, Malzeme Bilgisi, Gümüşhane Üniversitesi Gida Mühendisliği

 Hayri Yalçın, Metin Gürü (2002). Malzeme Bilgisi. Palme Yayıncılık, Ankara.

 Baradan, B. (2011). Malzeme Bilgisi.DEU Mühendislik Fakültesi Yayınları, İzmir.

 Kocataşkın, F. (1975). Yapı Malzemesi Bilimi. Birsen Kitabevi Yayınları.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilimin rasyonellik ve doğrulukla ilgili savları 1990’larda doruk noktasına çıkacak olan bir ihtilaf yirminci yüzyılın daha başlarında kendisini gösterdi. Savaş

Ana koldan gelen akım paralel bağlı dirençler üzerinden geçerken, direncin büyüklüğüyle ters orantılı olarak dağılır. Böylece dirençler üzerinden geçen akımların

Doğal gazın buhar iyileştirmesi ile hidrojen üretimi için diyagramı...

Öncelikli olarak metalik hidrojeni elde etmek için gerekli basınç değerlerine ulaşmak çok zor- dur.. Yüksek basınçlı ortamlar oluş- turmak için yaygın olarak elmas örs

• Sert ve kuvvetli plastikler; yüksek modülü yüksek esneme noktası orta kopmada uzama ve yüksek kırılma gerilimi vardır.. • Sert ve dayanıklı plastiklerin;

• Özellikle Sinir Sistemi gibi dokulardaki proteinler, genellikle enerji metabolizmasında kullanılmazlar.‟ Alanin „ gibi aminoasitler, özellikle uzun süreli egzersizlerde

 Birleşik Yağlar (Compound Lipids)  Türemiş yağlar (Derived Lipids)...

Moleküller arasında ise kısmi eksi yüklü oksijen ile kısmi artı yüklü hidrojen atomları arasında görece zayıf hidrojen bağ- ları oluşur.. Sıcaklık 4°C’nin