• Sonuç bulunamadı

BAĞLARDA GÖRÜLEN BAKTERİYEL VE VİRAL HASTALIKLAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BAĞLARDA GÖRÜLEN BAKTERİYEL VE VİRAL HASTALIKLAR"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BAĞLARDA GÖRÜLEN BAKTERİYEL VE VİRAL

HASTALIKLAR

(2)

Taç Gali

Hastalık etmeni Agrobacterium vitis 0.4- 0.8x1.0-3.0 µm boyutlarında, çubuk şeklinde peritrik kamçılı bir bakteridir.

Taç gali dünyada asmanın yetiştirildiği her

yerde önemli bir hastalık olarak karşımıza

çıkmaktadır; hastalık özellikle soğuk iklim

kuşağında daha ciddidir. A. vitis yalnızca

asmaları hastalandıran bir bakteridir. A. vitis

asmalarda sistemik olarak bulunur ve don

yaraları gibi yara yerlerinden enfeksiyon

yapar.

(3)

Sonuç olarak kışları soğuk geçen yerlerdeki asmaların hastalığa yakalanma şansları çok daha yüksektir. Don çatlaklarına ilave olarak aşı yerleri de enfeksiyon için uygun yerlerdir.

A. vitis asmanın dal ve gövdesinde

yaralarda tümör oluşturur. Galler daha çok

gövdenin alt kısımlarında görülür, bununla

birlikte dallarda, aşı yerinde ve tomurcukların

anaçtan koparıldığı boğumlarda da tümör

oluşabilmektedir.

(4)

Galler normalde ilk olarak yaz başlarında

dikkati çeker. Yeni oluşmuş galler krem

veya beyazdan açık yeşil renge kadar

olan renklerde yumuşak dokular

şeklindedir. Enfeksiyonlar yaralanmış

gövde veya dalların kambiyum

dokusunda başlar, bu dokularda hücreler

enfekteli hücreler hızla çoğalır ve büyür

bu da değişik büyüklüklerde gal

oluşumuna yol açar. Galler sonbaharda

kurur ve koyu bir renk alır ve

nekrotikleşir.

(5)

Galler kambiyumda oluştuğundan sonradan oluşan vasküler doku gelişimi da etkilenir, bu yüzden besin akışı ve asmanın sağlığı da olumsuz etkilenir. A.

vitis aşı yerinin sağlığını da bozabilir.

Tarlada aşılanmış asmaların tesis

edildiği bağlarda tümörler aşı yerinde

gelişir, aşı tutumuna engel olur ve taze

kalemin ölümüne sebep olur. Gal

oluşumuna ek olarak A. vitis’in tümör

oluşturan ve oluşturmayan strainleri

genç asma köklerinde nekroza yol açar.

(6)

A. vitis belirli yerlerde, küçük galler oluşturduysa asma yaşamasına vasküler sistem zarar gördüğünden gücünü kaybederek devam edebilir ve sonuçta verimde düşüklük görülür.

Eğer galler asmayı sarmış ve büyükse bu sefer bitki geriye doğru ölüme gider ve sonuçta ölür.

A. vitis topraktaki ölü asma dokularında

yaşamasına devem eder. Kök nekrozunun

asma ve kök gelişimini etkileyip etkilemediği

bilinmemektedir, bununla birlikte patojene bir

giriş noktası olarak hizmet eder. A. vitis bitkide

sistemik olarak bulunur ve özsudan izole

edilebilir.

(7)

Mücadele yöntemleri:

Karantina Önlemleri

A. vitis 1995/3 sayılı İç Karantina tebliğinde yer almaktadır. Hastalık etmeni bakteri ile bulaşık veya enfekteli olan üretim materyalinin satış ve dağıtımı yasaktır.

Ayrıca Zirai mücadele ve Zirai Karantina

Kanunu gereğince yeni kurulacak asma

fidanlıklarında A. vitis riskine karşı en az 5

yıl süreyle bağcılık yapılmamış olması şartı

aranır.

(8)

Kültürel önlemler

Ağır ve su tutma kapasitesi yüksek olan topraklarda ve kış-ilkbahar donlarının yoğun görüldüğü yerlerde fidanlık ve bağ tesisinden kaçınılmalıdır.

Hastalık belirtilerini taşımayan sertifikalı fidan, çelik ve kalem kullanılmalıdır.

Hastalıklı bitkiler sökülerek imha

edilmelidir.

(9)

 Budama, aşılama gibi yetiştirme tekniklerinin uygulanması sırasında kullanılan aletler her seferinde %10‟luk sodyum hipoklorite (çamaşır suyu) veya %3’lük lizol’e batırılarak dezenfekte edilmelidir.

 Hasattan sonra gövde ve dallardaki urlar bıçakla iyice temizlendikten sonra

%5 oranında göztaşı eriyiği ve

kuruduktan sonra da ardıç katranı

sürülmelidir.

(10)

 Hastalığın görüldüğü bağlar söküldükten sonra en az 5 yıl süreyle yeni bağ tesis edilmemelidir.

Mısır, buğdaygiller, soğanlı bitkiler, yonca ve kuşkonmaz gibi bitkilerle 5 yıllık ekim nöbeti uygulanmalıdır.

 Fidan üretiminde kullanılacak olan uyku dönemdeki anaç ve kalem çeliklerinin 50 °C sıcaklığa ayarlı su banyosunda 30 dakika süreyle sıcak su uygulamasına tabi tutulmasıyla, iletim demetlerinde bulunan bakteri büyük oranda yok edilmektedir.

 Bakım işlemleri sırasında bitkileri yaralamaktan

kaçınılmalıdır.

(11)

 Aşılama sırasında anaç kalem uyumuna dikkat edilmeli, yara yerlerinden bakteri girişini engellemek için aşı yerleri steril parafin ile kapatılmalıdır.

 Toprak altı zararlıları ile mücadele edilmelidir.

 Bağdaki ağır bulaşık asmalar sökülüp

imha edilmeli, söküm yerinde 40 cm

derinlik ve 20 cm genişliğinde tecrit

çukuru açılarak içerisi sönmemiş kireçle

doldurulmalıdır.

(12)

 Hastalığa nispeten daha az duyarlı çeşitlerin üretimine yönelinmelidir. Anaç çeşitlerinden Kober 5 BB, Courderc 3309, 101-14 Mgt ve Riparia Gloire dayanıklıdır; 110 Richter ve Teleki 5C gibi çeşitler ise daha az duyarlıdır.

Kimyasal mücadele:

 Etkin ve ekonomik bir kimyasal

mücadele yöntemi yoktur.

(13)

Pierce Hastalığı

Etmen Xylella fastidiosa ksilemde bulunan 0.4- 1.0 μm boyutlarında gram negatif bir bakteridir.

Ana konukçusu Avrupa asmalarıdır (Vitis vinifera), ancak V. labrusca ile V. riparia Amerikan asmalarını da hastalandırır. Anaç olarak kullanılan Amerikan asma anaçları (V. aestivalis, V. berlandieri, V. candicans, V. rupestris) ve onların hibritleri etmene dayanıklıdır.

X. fastidiosa yalnızca kök, dal ve yapraklarda ksilemde çoğalır. Ksilem bakteri kütlelerince tıkanır.

(14)

İlkbaharda enfekte olmuş asmalarda ilk belirti yaz ortasında bitkinin su stresine girmiş gibi bir belirti göstermesidir, zira bakteri ksilemi tıkamıştır.

(1) Yapraklar kenarlar boyunca beyaz çeşitlerde hafif sararır, kırmızı çeşitlerde kızarır, sonuçta yuvarlak lekeler halinde yaprak kurur ve ölür.

(2) Salkımlar buruşur veya kururlar;

(3) Kuruyan yapraklar dökülür ve dalda

yalnızca yaprak sapı kalır;

(15)

(4) Hastalıklı dallar genellikle düzensiz

olgunlaşır, kahverengi ve yeşil lekeler

dikkati çeker. Sonraki yıllarda, enfekteli

bitkiler geç gelişir ve bodur klorotik

sürgünler verir. Bunlar nadiren bir veya iki

yıldan fazla bir süre yaşar.

(16)

Cicadellidae ve Cercopidae

familyalarından Graphocephala

atropunctata, Draeculacephala

minerva, Carneocephala fulgida

etmenin en önemli vektörleridir.

(17)

ASMALARDA SARILIK

HASTALIKLARI

(18)

Asmalarda

Flavescence dorée (FD)

ve

Bois noir (BN)

olmak üzere 2 sarılık hastalığı bilinmektedir.

Bunlar birer fitoplazma hastalığıdır. Bu iki hastalığın da belirtileri aynıdır. Bunlar ancak moleküler yöntemlerle birbirlerinden ayrılabilirler.

Sarılık hastalığı etmenlerinden FD Scaphoideus titanus,

BN Hyalesthes obsoletus

adlı cüce ağustos böcekleri ile persistent (propagatif) olarak taşınmaktadır.

(19)

İlk belirtiler ilkbaharda görülür, bazı veya tüm sürgünlerde gelişmede gecikme dikkati çeker veya bazen de sürgünler gelişemez.

Eğer bitki erken dönemde enfekte

olmuşsa hassas çeşitlerin sürgünleri

olgunlaşamaz, ince kalır, lastikleşir,

aşağıya doğru sarkık bir durumda

olur. Enfekteli sürgünler sonra

kırılganlaşır ve sürgünlerde

uzunlamasına çok sayıda siyah,

püstüller gelişir ve tomurcuklar

nekrotikleşebilir.

(20)

Asma geç dönemde enfekte olduğunda olgunlaşma durur. Nispeten dayanıklı çeşitlerde enfekteli sürgünlerin boğumları olgunlaşır, fakat bazıları olgunlaşmaz. Kış boyunca enfekteli sürgünler siyahlaşır, erken ölürler; fakat geç enfekteli olanlar genellikle yaşarlar ve az da olsa ilkbaharda gelişebilirler.

Enfekteli yapraklar sert, anormal renkli,

yaprak kenarları aşağıya doğru

kıvrılarak adeta üçgen bir şekil alır.

(21)

Beyaz çeşitlerde yaprağın güneşe maruz kalmış alanlarında metalik sarı renkte renk değişiklikleri görülür.

Sonra, ana damarlar boyunca küçük, belirgin, sarımsı lekeler dikkati çeker.

Bu lekeler gittikçe büyür ve bunlar

birleşerek sarı bantlar oluştururlar. Bu

lekelerin merkezleri kurur ve

kırılganlaşır.

(22)

Enfekteli yapraklar sağlıklılardan daha uzun süre bitkide kalırlar, fakat rüzgarlarla kolayca koparlar. Kırmızı çeşitler de benzer yaprak belirtileri gösterirler, fakat kırmızımsı bir renk değişikliği görülür.

Erken dönemde enfekte olmuş omcaların çiçekleri kurur ve düşerler.

Eğer asma geç enfekte olmuşsa asma

salkımları kahverengileşir ve buruşur,

salkım sapları kurur ve daneler

dökülürler.

(23)

Yaygın çeşitler olan Chardonnay,

Cabernet Sauvignon, Pinot noir,

Riesling, Sauvignon blanc ve

Sémillon hastalığa oldukça

hassastırlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Iğdır İli Tarım İşletmelerinin Zirai Mücadele Uygulamalarında Çevreye Duyarlılıkları *.. Yakup Erdal

Gümrük son çıkış noktalarındaki araç ve belge kontrol ücreti (Rusya Federasyonu ve belirlenen diğer ülkelere giden araçlar için yapılan özel kontrol uygulaması).. h

Türkiye’deki zirai ilaçların ruhsatlanmasında, fabrika, imalat ve şikayet kontrollerinde analizlerini yapan Ankara Zirai Mücadele Merkez Ara ştırma

Aldrin, dieldrin ve chlordane toz olarak toprağa tatbik edildiğinde (Merrill, 1952) patates yumrularında kalite bakımından bir bozulma

söyleyebiliriz. Bir çiftçinin gerçek usulde vergilendirilebilmesi için işletme büyüklüğü veya motorlu zirai araç sınırlarından herhangi birini aşması yeterlidir.

Toprak işlemesi yapıldıktan sonra toprak yüzeyi sulanarak yabancı otların çimlenmesi ve sürmesi teşvik edilir,. Sistemik bir total herbisit ile yabancı

Tesiste Zirai Mücadele İlaçları Üretimi(Sıvı Formülasyon Üretimi, SC (Süspansiyon Konsantre) Formülasyon, Toz, WP (Islanabilir Toz) Formülasyon, Granül

• Hastalık etmeni fungus hasta bitki parçalarında koyu yeşil renkte sporulasyon yapar.. Konidioforları değişken, ipliksi ve kalın, uçta Penicillium gibi