• Sonuç bulunamadı

“MELİHA”, NASIL “NERİMAN” OLDU?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "“MELİHA”, NASIL “NERİMAN” OLDU?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

66

D E N E M E

İkisi de çok güzel Rumeli kızlarıydılar, eminim. Görenlerin, ikisin- de de aklı kalmıştır. Şen şakrak, güler yüzlüdür ikisi de mutlaka;

yanık türküler söylemiş, kıvrak oyunlar oynamışlardır ve onlara kavuşmak isteyen ne çok delikanlı olmuştur! Ela ve deniz mavisi gözlerine, servi boylarına, bir de elma yanaklarına vurulmuşlar- dır elbette...

Ben ne Meliha’yı ne de Neriman’ı tanıdım.

Ancak önce Neriman’ı bildim. Nasıl bildim onu söyleyeyim: Çok uzaklardan gelen bir nağmeydi önce, sadece “Neriman” nakaratı- nı duyuyordum. Dalgalanarak bir ses geliyordu uzaklardan ve ilk hece hafif yükselip, ikinci hece kısa kesilip üçüncü hece kapana kısıyordu “man” diye: Neriman, Neriman, Neriman...

“Sepet sepet yumurta” vardı önce hece hece, sonra da “Sakın beni unutma!” diye yayılıyordu kelimeler...

Neriman’ı çok sevdim; türkünün kıvrak motifleri gibi kıvrak, neşeli bir kız olmalıydı ama türküyü yakan ona sitem ediyor ve şöyle diyordu: “Sen beni beğenmezdin / Ben ta iyisini buldum”

ve ardından Neriman, Neriman, Neriman... Ses heyecan yayarak odalara, bahçelere, sokaklara taşıyordu. Neriman’ın zinde, canlı ve neşeli muhayyel görüntüsü kalıyordu dinleyenlerin gönlünde.

Neriman’ın terk edilmesine üzülmüyordum o anda, sitem de o ka- dar mühim değildi; sadece onun ne istediğini, beğendiğinin kim olduğunu bulmaya çalışıyordum.

Kadın sesinden kıvrak, içli Rumeli tınılarıyla devam ediyordu tür- kü...

“MELİHA”,

NASIL “NERİMAN” OLDU?

Ayşe İlker

TÜRK DİLİ OCAK 2020 Yıl: 69 Sayı: 817

(2)

67 ..Ayşe İlker..

OCAK 2020 TÜRK DİLİ

Günlerce bu türküyü dinledik ve eşim kişisel genel ağ sayfasına bu türkü- yü koydu. Sayfa görüntüsüz olarak “Neriman” türküsüyle açılıyordu. Ku- lağımızda Neriman, beynimizde Neriman’ın hayali ve içimizde çoğalan nağmeler...

Birkaç yıl geçti. Türküyü unuttuk. Araya başka türküler, başka şarkılar, sokak şarkıcılarının mükemmel besteleri, Kazancı Bedih’in söylediği “Atı- mı Bağladım İğde Dalına” ve diğer türküler… “Şu Karşıki Dağda Kar Var Duman Yok”, “Mektebin Bacaları”; Sedat Anar, Manuş Baba ve Mehtap De- mir’in Bahtiyar Vahapzade’nin sözlerine bestelediği “Ya Nedir Allah?” gibi daha pek çok türkü, şarkı ve yeni besteler girdi...

Ancak bir gün Neriman’ı yeniden dinlemek istedik. Türkü genel ağ sayfa- sından silinmişti. Arıyoruz, tarıyoruz, öyle yazıyoruz, böyle yazıyoruz Ne- riman yok. O güzel, alımlı, deniz gözlü, samur saçlı Neriman kayıp... Yer yarıldı da Neriman türküsü içine girdi sanki! Bir yandan aramaya bir yan- dan üzülmeye devam ediyoruz ta ki Kastamonu Musiki Derneği korosu- nun söylediği türküyü görüntülü olarak duyuncaya kadar...

“Sepet sepet yumurta/ Sakın beni unutma” diye başlıyor ama bu defa naka- rat “Neriman” değil, “Meliha’m”. Korodaki kadın sanatçıların dudaklarını kapattığını, /m/ ünsüzünün boğumlandığını hem görüyor hem duyuyo- ruz: Me-li-ha’m... Hem /m/’yi hem /l/’yi görüyor, duyuyoruz... /l/ ünsü- zünün boğumlanması sırasında dilin diş etine nasıl dayandığını da takip edebiliyoruz ekrandan… Türkünün bütün sözleri aynı; nakaratı nasıl da böyle değişik olabilir, “Neriman” nasıl “Meliha” olabilir ki?

Sonra ağız araştırmaları dersinde öğrencilerime bilgiç bilgiç anlattığım cümleler geçiyor gözlerimin önünden, kulaklarımın ucundan... Akıcı ün- süzler, birbirlerine kolaylıkla dönüşebilir; en kolay değişme, boğumlanma noktası birbirine yakın ünsüzler arasında gerçekleşir... /m/, /n/, /l/, /r/ ra- hatlıkla birbiriyle değişebilir… İşte bu noktadan sonra yanaklarımı bir al basıyor; Meliha’dan, Neriman’dan bir gençlik bulaşıyor ve kendimi ayıplıyo- rum: Yaa, Meliha’yı Neriman duymuşsun iki üç yıl boyunca kızım Ayşe! Me- liha’nın /m/’sini /n/’ye, Meliha’nın /l/’sini /r/’ye dönüştürmüş kulakların…

Sonra iyelik ekindeki /m/ de kolayca oluvermiş /n/… ve al sana Ne-ri-man…

“Meliha’m”ı eşim de ben de hiç abartısız “Neriman” olarak duyduk, bildik ve sevdik! Meliha ortaya çıkınca Neriman’ı terk etmedik elbette; o, içimiz- de yaşıyor!

Sonra “Meliha’m” türküsünün, Kırcaali’den Aydın Çakır ve Rüstem Avcı’dan derlenmiş olduğunu öğrendik gözlerimiz serhat boylarında gezerken. Meli- ha’nın ve Neriman’ın ince, rakik sekişlerinde böylesine güzel bir beste dal- galanarak ta uçlara kadar gitmesin de ne yapsın? Hem de çoğalarak…

Referanslar

Benzer Belgeler

1980-85 yılları arasında Lancester Firması Baş Uzmanlığı, 1985-2003 yılları arasında İstanbul Devlet Opera ve Balesi Peruka-Makyaj Sahne Sanatları Makyaj

Kısa süreli heceleri göstermek için nokta (.) işareti, uzun süreli heceleri göstermek için kısa çizgi (-) işareti kullanıldığını açıklayınız... • Kırmızı

Hecelere hece ekleyip kelimeler

Babam pazardan iki kilo portakal alıp yavaş yavaş eve geldi. Sabah kahvaltıda peynir, zeytin, yumurta

B) Aşağıda heceleri karışık olarak verilen sözcükleri bularak karşılarına yazalım. C) Aşağıdaki kutulara bir, iki, üç ve dört heceden oluşan

takılmış ve yardım edin diye bağırmış.Oradan geçen bir kuş, arı Mayayı gülden kurtarmış?. 1 Hikâyemizin

 High Risk considerations: high risk sexual behavior, high prevalence within a community for chlamydia, gonorrhea and syphilis; Women under the age of 25 are high risk for

A) Diyabet hastalarında kullanılmamalıdır. C) Püstül akne gibi cilt problemlerinde kullanılmalıdır. D) Kuperoz gibi kılcal damar problemi olan ciltlerde