Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu hidroelektrik santrallerini savunarak "Değerli basın mensupları, lütfen gaza gelmeyin. 'Sular satılıyor, peşkeş çekiliyor, dereler kuruyor'... Kardeşim o dere zaten yazın kuruyor, yani su vardı da biz mi içtik?" dedi. Eroğlu'nun açıklaması "Urfa'da Oxford var da biz mi gitmedik" diyen İbrahim Tatlıses'i hatırlattı. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, küresel ısınmayı önleme, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye'de çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, "Enerji verimliğinin artırılmasına yönelik tedbirleri gerçekten, istenilen şekilde alırsak 2020 yılında yaklaşık olarak 75 milyon ton, yani sera gazı emisyonunun yüzde 20'si oranında bir azalma sağlanacak" dedi.
DSİ Toplantı Salonunda Ekonomi Gazetecileri Derneğinin düzenlediği "Küresel Isınma Kurultayı"nın açılışında konuşan Eroğlu, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın failinin de mağdurunun da insanlar olduğunu söyledi.
Bunun önlenmesine yönelik adımlar atıldığını, uluslararası anlaşmalara taraf olunduğunu anlatan Eroğlu, Türkiye'nin, kişi başına sera gazı emisyonu, toplam emisyon ve kişi başına birincil enerji tüketiminde en düşük değerlere sahip ülkelerden biri olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de sera gazı salımının yüzde 76'sının enerji üretiminden kaynaklandığını, bunu atık, tarım ve sanayi sektörlerinin izlediğini kaydeden Eroğlu, oluşturulan iklim değişikliği koordinasyon kurulunda bu alandaki gelişmelerin takip edildiğini vurguladı.
Eroğlu, temiz enerji için yenilenebilir enerjinin önemine işaret ederek, "Enerji verimliğinin artırılmasına yönelik tedbirleri gerçekten, istenilen şekilde alırsak 2020 yılında yaklaşık olarak 75 milyon ton, yani sera gazı emisyonunun yüzde 20'si oranında bir azalma sağlanacaktır" dedi.
Ulaşım sektörüne ilişkin yakıt kalitesinin iyileştirilmesi ve alternatif yakıt için adımlar atılmaya başladığını bildiren Eroğlu, bu konuda raylı sistemlerin önemine işaret etti. Eroğlu, "Marmaray tamamlandığında yılda 130 bin ton sera gazı emisyonunun atmosfere salımı engellenmiş olacak" diye konuştu.
İstanbul'da hizmete sunulan metrobüs ile de büyük oranda sera gazı azaltımı yapıldığını belirten Eroğlu, katı atıkların depolanmasının sera gazı azaltımında büyük yararı olacağını bildirdi.
Katı atıkların sera gazı emisyonunun yüzde 9'unu teşkil ettiğini, bu konuda alınacak önlemlerin metan gazının salımını da büyük oranda azaltacağını vurgulayan Eroğlu, 588 belediyeyi kapsayan düzenli depolama tesisinin tamamlandığını söyledi.
"Kısa zamanda katı atık bertaraf sorununu çözmek zorundayız" diyen Eroğlu, ağaçlandırma ve erozyon ile ilgili başlatılan seferberlikle 2012 yılına kadar orman ıslahı ve ağaçlandırma çalışmaları yürüteceklerini bildirdi. Bu çalışmanın 2 milyon 300 bin hektarlık orman alanını kapsayacağını anlatan Eroğlu, Türkiye'nin, ağaçlandırma
çalışmaları konusunda dünyada ilk üçe girdiği bu seferberlik sayesinde büyük oranda sera gazı tutulabileceğini belirtti. Enerji konusuna ayrı önem verdiklerini, bu çerçevede rüzgar enerjisinin Türkiye için büyük önem taşıdığını kaydeden Eroğlu, "Türkiye'nin 20-30 bin megavatlık bir potansiyeli var. Bugünkü birikim gücüyle 12 bin megavatlık bir
potansiyele ulaşmak mümkün" diye konuştu.
Güneş enerjisinin ise ekonomik olmadığını bildiren Eroğlu, bu enerjiden su ısıtma sistemlerinde yararlanılabileceğini söyledi.
"Su vardı da biz mi içtik"
Türkiye'nin su enerjisinden yararlanması gerektiğini, ancak bunun için geç kalındığını ifade eden Eroğlu, bu alanda 130 milyar kilovat saatlik bir potansiyele sahip olunmasına karşın sadece 48-50 milyarlık kısmının kullanılabildiğini anlattı.
"Bu potansiyeli mutlaka kullanmamız gerekir" vurgusu yapan Eroğlu, bu alanda özel sektörün de yer almasının sağlandığını hatırlattı. Bu konudaki eleştirilerin haksız olduğunu kaydeden Eroğlu, "Dereleri, suları satmadık. Sadece suyun kullanım hakkını sattık. Bu santraller suyu azaltmaz, tüketmez. Sadece suyun gücünden istifade ediyoruz" diye konuştu.
Bu tesislerin su taşkınlarını da önlediğine işaret eden Eroğlu, hidroelektrik santrallerin küresel ısınmaya karşı büyük etkisi olduğunu belirtti.
Bu santraller sayesinde yurt dışına yılda 12 milyar TL'nin çıkmasının önleneceğini, çok büyük miktarda sera gazının havaya salımının engelleneceğini kaydeden Eroğlu, "Değerli basın mensupları, lütfen gaza gelmeyin. 'Sular satılıyor, peşkeş çekiliyor, dereler kuruyor'... Kardeşim o dere zaten yazın kuruyor, yani su vardı da biz mi içtik? Bu arada eski genel müdürümüzü de hatırlamış olduk" dedi.
Küresel ısınmayı önlemek için Türkiye'nin çabalarına dikkati çeken Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Küresel ısınmayı önleme, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede biz de varız ve çalışıyoruz. Bütün sektörlerde, enerji, ulaştırma, katı atık sektöründe, sanayide bu emisyonları azaltmak için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz. Sanayicilerimize de teşekkür ediyorum. Onlar da enerji verimliliği konusunda çok gayret sarf ediyorlar, yani birim üretilen mamul başına enerji sarfiyatını asgariye indirmek için, ki ülkemizde maalesef fazla, bu konuda da çalışmalar yapılıyor."
Eroğlu, Türkiye'nin iklim değişikliği eylem planı çalışmalarının devam ettiğini hatırlatarak, projelerin neticesini 16. taraflar toplantısından önce Eylülde açıklamayı planladıklarını sözlerine ekledi.
Toplantıda daha sonra Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak, Eroğlu'na plaket sundu. Eroğlu da toplantıya katkı sağlayan Tesco Kipa Yönetim Kurulu Başkanı Paul Ritchie'ye plaket verdi.
