• Sonuç bulunamadı

Kılıçdaroğlu AKP ye açık çek verdi. CHP yöneticileri AKP ile yürütülen koalisyon pazarlığı için Genel başkanımız neredeyse açık çek verdi dedi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kılıçdaroğlu AKP ye açık çek verdi. CHP yöneticileri AKP ile yürütülen koalisyon pazarlığı için Genel başkanımız neredeyse açık çek verdi dedi"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CAN ÖZÇELİK’in haberi 7’de

ISSN 2146-2356

ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Jeff Davis, Amerikan insansız hava uçaklarının ilk kez İncirlik Üssü’nden bomba yüklü olarak hava- landığını açıkladı. Davis, uçakların Suriye’de herhangi bir hedefi vurmadığı bilgisini verdi. 10’da

‘Kılıçdaroğlu AKP’ye açık çek verdi’

TÜRKİYE’nin PKK’ya yönelik kararlı mü- dahalesi, terör örgütüne her türlü desteği veren ABD ve AB’yi endişelendirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner,

“Türk hükümetinin orantılı yanıt verdiğini görmek istiyoruz” dedi. Toner PKK’nın saldırılarını durdurup hükümetle tekrar masaya oturmasını istedi.

‘Masaya otur’ çağrısı

ABD sözcüsünden sonra benzer bir açıklama da AB’den geldi. AB’nin Genişleme Mü- zakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, AB Bakanı Volkan Bozkır’la yaptığı görüşmede, TSK’nın PKK operasyonları için “Bu yanıt orantılı, hedeflenmiş olmalı ve hiçbir şekilde demokratik siyasi diyaloğu tehlikeye atmamalı” dedi.10’da

AB’den aynı açıklama

KURULUŞ: 1921 5 AĞUSTOS 2015, ÇARŞAMBA

www.aydinlikgazete.com

1 TL

VATAN EMEK NAMUS

TSK VURDUKCA BATI BAGIRIYOR Irak’ın kuzeyindeki PKK kamplarına yönelik TSK operasyonları

ABD ve AB’yi rahatsız etti. Peş peşe yapılan açıklamalarda Türkiye’den PKK’ya karşı ‘orantılı güç’ kullanması istendi

AKP-CHP koalisyonu için heyetlerarası görüşmeler tamamlandı.

CHP’li yöneticiler süreç hakkında Aydınlık’a şunları söyledi: Şu anda AKP’nin CHP ile koalisyona hayır diyecek hiçbir nedeni yok.

Erdoğan onay verirse koalisyon bir haftada kurulur. 8’de

CHP yöneticileri AKP ile yürütülen koalisyon pazarlığı için ‘Genel başkanımız neredeyse açık çek verdi’ dedi

MHP’de pazartesi beklentisi

BEYAZ Saray politikalarını belirleyen düşünce kuruluşlarının başında gelen CSİS’ın sitesinde Anthony H. Cordesman imzalı “IŞİD, Irak ve Suriye savaşındaki oyun değiştiricilerde ABD’nin belirsizliği” başlıklı bir rapor yayınlandı. Raporda, Türkiye’nin PKK operas- yonlarının ABD’nin YPG, PYD ve PKK güçlerini desteklemedeki başarısını nasıl etkileyeceği konusunda belirsizlik olduğu belirtildi.

‘Operasyonlar ABD’yi olumsuz etkileyebilir’

ABD İHA’ları İncirlik’ten kalktı

İZMİR- ÇANAKKALE Otoyolu üzerinde yapımı devam eden viyadük inşaatında beton dökülmesi sı- nasında çelik konstrüksiyon iskelenin ve kalıpların yıkılması sonucu 4 işçi beton harcın altında kaldı. 3’te

rnak’ta jandarma timinin geçii srasnda önceden konu- lan bomba patlad. Çkan çatmada, Uzman Çavu Meh- met Acar ile Er Abdulkadir Pekta ehit oldu. Silopi’de de nöbet kulübesine yönelik roketatarl saldrda 1 asker haya- tn kaybetti. Saldrlarn ardndan balatlan operasyonda yerli üretim Atak helikopteri ilk kez kullanld.9’da

Şırnak’ta askere saldırı: 3 ŞEHİT

Viyadük inşaatında iskele çöktü

Viyadük inşaatında iskele çöktü

Viyadük inşaatında iskele çöktü

Viyadük inşaatında iskele çöktü

Viyadük inşaatında iskele çöktü

AYNI görev yerinde 15. yılını dolduran öğretmenlerin görev yerlerinin de- ğiştirilmesini öngören rotasyon uygulamasından açılan davalar ve gelen tepkiler üzerine vazgeçildi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Rotasyonla amaçladığımız eğitsel hedefler bu simülasyondan çıkmıyor” dedi.2’de

Rotasyonda geri adım

F TİPİNE karşı yapılan operasyon- larda tutuklanan 67 kişi hakkında verilen korsan tahliyelerin yok sa- yılmasından sonra Cemaat tekrar harekete geçti. Tutuklu polislerin avukatlarından Engin Emrah Biçer, Nöbetçi İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurarak mahke- menin daha önce verdiği tahliye kararının uygulanmasını istedi.

Başvurusu reddedildi.

Cemaat korsan tahliye peşinde

Toplusözleşmede MÜFTÜYE nikah yetkisi

Ette spekülasyon İDDİASI

GIDA fiyatlarında mevsimsel etki ne- deniyle düşüş yaşanırken, kırmızı et fiyatı ithalata rağmen artıyor. Artışın, kurbanlık piyasasının oluşmaya başla- dığı döneme denk gelmesi spekülas- yon iddialarını güçlendirdi. 5’te

Antalya’nın 3 bin yılı aydınlanıyor

2 BİN yıllık bir tarihi olduğu sanı- lan ancak son çalışmalarla 3 bin yıl geçmişi olduğu ortaya çıkan An- talya Nekropol alanında, çalışma- ların çok büyük kısmı insan gücü ile yürütülüyor. 14’te

Komutana kefilim, çünkü savaş cephesindeyim. Komutanın sırtından vurulması kampanyasını görmezden gelmem. Bu tür fit- nelerin üzerine yürümek, görev ve sorumluluktur. Evet, kefilim, çünkü bu savaş Türk Milletinin savaşı, çünkü bu savaş emperyalizme karşı bütün insanlığın savaşı, bu savaş bizim savaşımız.

oğu PERİNÇEK

Komutanı arkadan vurmak

D

8’de

KAMU görevlilerinin 2016-2017 yıl- larına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere yürütülecek toplu- sözleşme görüşmelerine başlandı.

Yetkili konfederasyon Memur-Sen’e bağlı sendikaların bazı talepleri dik- kat çekti. Diyanet-Sen, müftülere resmi nikah yetkisinin verilmesini talep ederken Bem-Bir Sen, yeni anayasa istedi. 6’da

MUSTAFA MUTLU‘nun yazısı 3’te

AlçaklarBirliği,AB!

RIZA ZELYUT

HDP Eşbaşkanı Kılıçdaroğlu

2

sayfa

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK

Firavun’u ve bugünkü torunlarını tanıyalım!

4

sayfa

SABAHATTİN ÖNKİBAR

Bunlar seçimle gitmez!

10

sayfa

MEHMET YUVA

Suriye her zamanın ruhudur

13

sayfa

8

Sayfa

16

Sayfa

1öLü 1öLü 1öLü 1öLü 1öLü

Mehmet Acar

Abdulkadir Pektaş

MEHMET YAŞAR YILDIZ’ın haberi 13’te

(2)

G ÜNDEM

HDP Eşbaşkanı Kılıçdaroğlu

Ş

aşırmayın... Herkes onu CHP Genel Başkanı sanıyor ama o HDP’de çalışı- yor.

Çalışıyor, çünkü HDP Eşbaşkanı Sela- hattin Demirtaş ne diyorsa, Kılıçdaroğlu da onu söylüyor.

CHP’li dostlar inatla bu fotoğrafı görmezden geliyor ama genel başkanlarının tek derdi, tek isteği var: Çözüm Süreci...

Bir zamanlar Tayyip Erdoğan, “Neye mal olursa olsun; isterse iktidardan düş- memize yol açsın... Bu süreci devam et- tireceğiz!” demiyor muydu?

O, masadan kalkınca sandalyesine hemen Kılıçdaroğlu oturdu...

Eskiden de çok istekliydi: “Sadece AKP ile HDP uğraşmasın bu işle. Meclis’e ge- tirin ki biz de katkıda bulunalım!” havala- rında konuşuyordu.

AKP; “Artık oynamıyorum!” deyip oyun- dan çekilince aldığı üst emir gereği Kılıçdaroğlu göreve talip oldu. Ve HDP eş başkanları gibi Türkiye’yi tehdit etmeye başladı. Önce Çözüm Süreci’nin büyük gazetesi Hürriyet’e konuştu:

“Biz, çözümün adresinin parlamento ol- ması gerektiğini ve toplumsal uzlaşmayla olabileceğini ifade ettik. ‘Salt güvenlik önlemleriyle bu sorun çözülemez’ dedik.

Bugün yeniden güvenlik önlemleriyle çö- züm bulunmaya çalışılıyor. Bunun bedeli 90’lara göre daha ağır olacak.”

Sonra Habertürk TV’de aynı tehdidini sür- dürdü: “Bunun bedeli çok ağır olur (...) Kaybeden Türkiye olur!”

Peki konuşmasını böyle bitiren başka hangi siyasetçi var?

HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş...

Peki şu Çüzüm Süreci nedir?

20 yıldır televizyonlarda söyledim; kitaplar yazdım: Çözüm demek; PKK’nın Türkiye’ye kendi şartlarını kabul ettirmesidir?

Bunun açık anlamı nedir?

Türkiye; Güneydoğusu’nda Kürdistan isimli bir devletin kurulmasına izin verir ise Çözüm Süreci başarıyla sonuçlandırılmış olacaktır.

Yani Diyarbakır Kürtçülerin başkenti olacak;

Öcalan başkan haline gelecek...

O zaman PKK militanları hedefe varmış ol- duklarından kimseyi öldürmeyecekler...

Analar da ağlamayacak...

İşte Yeni CHP’nin Genel Başkanı’na,

Amerika bu görevi vermiştir. CHP oy kay- betse bile o, gizli HDP eşbaşkanı gibi çalışacak- tır.

Tıpkı PKK-HDP çizgisi gibi Atatürk adını ağzına almayacak; laiklikten söz etmeyecek;

gericilere şirin gözükecek ama sıra partinin büyük tabanını oluşturan Kemalistlere gelince onları biçerdöver makinesi gibi biçecek; atacak, Çözüm Süreci’ne karşı çıkabilecekleri ezecekti.

Gelin görün ki Kılıçdaroğlu’nun korumaya aldığı o kesim, hemen hemen 40 yıldır Güney- doğu’da CHP’yi kötülemeyi temel politika yap- mıştır. Bunlar, tıpkı Ermeniler, tıpkı tarikatçi- gerici kesim gibi, tıpkı Fethullahçılar gibi Ata- türk’e ölümüne düşmandırlar. Gençleri, “CHP ve Atatürk Kürtlerin düşmadır, Kürdis- tan’ın kurulmasını Mustafa Kemal önledi!”

diyerek kandırmakta, dağa çıkarmaktadırlar.

Bunu da barış ve demokrasi mücadelesi adı altında saklayıp milleti kandırmaya çalışmakta- dırlar.

Sakın CHP’liler kızmasın... Eğer Kemal Kı- lıçdaroğlu’nun elinden gelse, CHP’yi kapatır;

mallarını HDP’ye verir.

Yeni CHP’nin AKP ile koalisyon kurmak

için bu kadar hevesli olmasının sebebi de Çözüm Süreci’dir. Bu yüzden de seçim sürecinde Tayyip Erdoğan’a tek laf etmedi. Sonrasında da “Rövanşist olmayacağız!” diyerek yol- suzluk işinin üstünü dahi örtmeye hazır olduğu işareti verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu iyi tanıyorum. Da- marlarında Dersim’in intikamını alma dürtüsünün ağır kanı akıyor... Genetiği de bu intikam üze- rinden oluşmuş... HDP’nin büyük dedesi Kürt Teali Cemiyeti ile Dersimcilik üstünden manevi bir bağı var. Bu yüzden de partisini bıraktı, HDP’ye kol kanat geriyor ya...

Bakalım bu eşbaşkana CHP’liler daha ne kadar tahammül edecekler?

G ÜNDEM

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Rıza ZELYUT

rizazelyut@gmail.com

AYDNLIK / ANKARA

MİMARLAR ve hekimler, Gazi Üniver- sitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin bahçesine yapılmak istenen camiye karşı çıktı. Grup hastane bahçesindeki ağaçlara kırmızı kur- dela bağladı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Gazi Üni- versitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin bahçesini söz konusu yere cami kompleksi yapmak isteyen Cami Yaptırma Derneği’ne verdi.

Caminin yapılacağı alandaki yüzlerce ağacın kesilecek olmasına tepki gösteren Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Tabip Odası ve Başkent Dayanışması üyeleri, dün kurdele bağlayarak kesilecek olan ağaçları “doku- nulmaz” ilan etti.

Ankara Tabip Odası Başkanı Çetin Ata- soy yaptığı açıklamada, “Hastane içerisinde 450 kişilik ibadet tesisi, hemen

yanında Emek Köşe Ca- misi ve İlahiyat Fakül- tesi içinde bin 500 kişilik ibadet tesisi mevcut. Dolayı- sıyla doğrudan hastane bahçesin- de böyle bir inşaa- ta gereksinim olma- dığı çok açık. Öğren- cilerimizin öğle aralarında gölgesinden yararlandığı bu asırlık ağaçların kesilmesini istemiyoruz. Bu ağaçlar hastane çalışanlarının, hastaların ve yakın-

larının soluk alma kanalları. Nefesimizi tı- kamanıza izin vermeyeceğiz. Hastanede ye- terli kapasitede mescid varken bahçede cami inşası kılıfı altında rant yapılaşmasına göz yumma-

yacağız” dedi.

Mimarlar Odası An- kara Şube Başkanı Tez- can Karakuş Candan da arazinin Atatürk Or- man Çiftliği’ne (AOÇ) ait olduğuna ve SİT alanı statüsünde bulunğuna dikkat çekti. Candan, AOÇ mahkeme kararına dikkat çekerek, “Bu girişimi doğru bulmuyoruz. Bu alan yapılaşmaya açılamaz” diye konuştu.

AYDINLIK / ANKARA

MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) binlerce öğ- retmenin beklediği rotasyon konusuyla ilgili ka- rarını verdi. Rotasyonun “sürgün” anlamına gel- diğinivurgulayan eğitim sendikaları, konuyu yargıya taşıyarak aylarca mücadele yürütmüştü.

Eğitimcilerin mücadelesiyle MEB geri adım atmak zorunda kaldı. Aynı görev yerinde 15.

yılını dolduran öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirilmesini öngören rotasyon uygulamasından vazgeçildi. Başbakanla görüştüklerini ve rotasyon uygulanmamasına karar verdiklerini söyleyen Avcı, dershanelerle ilgili yönetmeliğin ise bu hafta içinde yayımlanacağını bildirdi.

Avcı konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Yapılan müracaatları değerlendirdik. Rotasyona tabi olan ya da herhangi bir gerekçeyle rotasyon dışında kalması öngörülebilecek bütün öğretmenlerimizin durumlarını içiren bir değerlendirme yaptık ve gördük ki rotasyonla amaçladığımız eğitsel hedefler

bu sümilasyondan çıkmıyor. O nedenle yaptığımız değerlendirmeler sonucunda rotasyonun uygu- lanmamasına karar verdik” dedi.

DERSHANE YÖNETMELİĞİ BU HAFTA GELİYOR

Anayasa Mahkemesi’nin dershanelerin ka- panmasını iptal eden kararıyla ilgili sektör tem- silcileri ve hukukçularla bir araya geldiklerini belirten Avcı, “Ortaya çıkan boşluğun bir idari düzenleme ile giderilebileceği kanaatine vardık.

Bunu da sektör temsilcileriyle görüşerek oluş- turduk.

Yönetmeliğimizi bu hafta içinde yayımlayacağız”

ifadelerini kullandı. 1 Eylül’e kadar faaliyetlerini devam ettirecek olan dershanelerin, dönüşebileceği bir çözüm ürettiklerini kaydeden Avcı, yönetmelik yayımlandığı zaman hâlâ dönüşmemiş olan ku- rumların faaliyetlerini sürdürebileceğini söyledi.

Avcı daha önce duyurulan Ağustos ayında yapı- lacak 37 bin öğretmen atamasını da hatırlattı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmenlere rotasyon uygu- lamasının yapılmayacağını açıkladı. Avcı, dershanelerle ilgili yönetmeliğin ise bu hafta içinde yayımlanacağını söyledi

Öğretmenlere rotasyon uygulanmayacak

PKK terör örgütünün saldırılarında ambulans, hastane, sağlık çalışanları ve sağlık hizmetini hedef alması sağ- lıkçıların tepkisine neden oldu. TTB’den konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Am- bulanslara, hastanelere saldırılar olmakta, sağlık çalışanları kaçırılmaktadır. Savaş da dahil olmak üzere tehlikeye düşürecek eylemlere müsamaha gösterilemez. Sağlık hizmetine yönelik saldırıları gerçekleştirenleri bir kez daha şiddetle kınıyoruz. Hükümetin, faillerin ortaya çı- karılması için gerekli çabayı göstermesini bekliyoruz.”

Hastane saldırılarına TTB’den tepki

ANTALYA’nın Kumluca ilçe- sinde HES’lerle mücadeleyle gün- deme gelen Alakır Vadisi’nde ya- şayan Tuğba- Birhan Erkutlu çif- tinin evlerine HES’leri destekleyen bazı köylüler tarafından 7- 8 el ateş açıldı. Çift, jandarmaya şika- yette bulundu.

Kumluca’nın kırsal bölgesi Kuz- ca’ya yaklaşık 10 yıl önce İstan- bul’dan taşınıp doğada bir yaşamı tercih eden Tuğba- Birhan Erkutlu çiftinin, Alakır Nehri üzerinde 4’ü tamamlanan 4’ü de planlama aşa- masındaki HES’lerle mücadele- sinde 2 Ağustos’ta silah sesleri du- yuldu. Bazı HES yöneticileri ve onları destekleyen köylüler tara- fından çeşitli zamanlarda tehdit edilen ve karşılıklı farklı içerikli şi- kayetlerin de konu olduğu kırsal alanda Erkutlu çifti, tehdit içerikli birçok olaya şahit olduklarını anlattı.

Birhan Erkutlu, 2 Ağustos gecesi saat 01.00 sıralarında uyurken ka- pılarının önüne gelen bir araçtan 7- 8 el ateş edildiği ve aracın hızla uzaklaştığını belirterek şunları söy- ledi: “Bu olay, Alakır Vadisi’ndeki canlıların yaşamını terörist şirketler ve onların destekçisi olan yetkili- lerden korumaya çalışan Birhan ve Tuğba’ya yönelik şiddetin bo- yutunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Hiçbir şey bizi korkutamaz ve yıldıramaz. Mücadeleye devam.”

Erkutlu çifti olaya ilişkin Kum- luca İlçe Jandarma Komutanlığı’na şikayette bulunurken Alakır Nehri Kardeşliği üyeleri ise bir açıklama yaptı. Üyeler, ateş eden kişi ya da kişilerin cezalandırılmasını istedi.

Alakır HES mücadelesine ateş açıldı

HASAN ŞENSES / KIRIKKALE

KIRIKKALE’de Vatan İçin Can Verenler Derneği ile Şehit Aileleri Derneği, PKK te- rörüne karşı il çapında “Vatan için bayrak as” kampanyası başlattı. Şehit Aileleri Derneği binasında biraraya gelen şehit ana babaları, eş ve çocuklarıyla kardeşleri bir açıklama yaparak Türk ve Kürt kökenli herkesi kam- panyaya katılmaya davet etti. Kampanyada, işyerlerine bayrak asmayandan alışveriş yap- mama, bayraksız araca binmeme çağrısı da yapıldı. Derneğin Torunlu Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mümtaz Torunlu, “Tek ih- tiyacımız birlik beraberlik içinde dayanışmadır.

Terör Türkiye’de yaşayan herkesin ortak so- runudur. Türk-Kürt ayrımı yapmaksızın her-

kesi bu kampanyaya katılmaya davet ediyoruz.

Türk bayrağı Türk’üyle, Kürt’üyle bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi bir çatı altına top- layan ortak paydamızdır. Bizleri birleştiren en önemli unsur Türk Bayrağı’dır. Bu kam- panyamıza toplumun her kesimini davet edi-

yoruz” dedi. Vatan Partisi Adana İl Başkanı Nevzat Batmaz da dün yaptığı basın açıkla- masında birlik çarısında bulundu. Batmaz, açıklamasında, “Milletimizi ve bütün partileri bölücü teröre karşı Türkiye Cephesinde bir- leşmeye çağırıyoruz” dedi.

Hastane bahçesine cami planı

Muhtarlardan orduya

‘gönüllü’ başvurusu

DÜZCE’de bir grup mahalle muhtarı, son günlerde yaşanan PKK saldırılarına karşı askere alınmak için TSK’ya başvurdu. Düzce Askerlik Şubesi önünde toplanan grup adına konuşan Kültür Mahallesi Muhtarı Yavuz Ertürk, terörle mü- cadelede göreve hazır olduklarını söyledi.

Ertürk, il genelindeki muhtarları temsilen askerlik şubesine geldiklerini belirterek

“Terör olaylarına karşı gönüllü askerlik başvurusunda bulunacağız. Vatana ve millete hayırlı uğurlu olsun. Hain saldırıları muhtarlar ve halk olarak kınıyoruz.

Teröre karşı üzerimize düşeni yapmaya herkes gibi hazırız” diye konuştu.

‘BAYRAK AS’ KAMPANYASI

FOTORAF: BRAHM AKPINAR

(3)

G ÜNDEM Alçaklar Birliği, AB!

M

etrolarında bir bomba pat- layınca eşekten düşmüşe dönen ve önlemlerin en sertini alan Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye’yi uyarmış:

“PKK saldırılarına karşılık verirken ‘orantılı’ olun!”

Biliyorsunuz ben “farz” haline gelmedikçe küfretmem...

Ama şimdi tam sırası:

Ha...in oradan alçaklar!



İtalya, AB üyesi... PKK’nın don lastiği bile olamayacak Kızıl Tugaylar’ı “orantılı güç” kulla- narak mı dize getirdi?

Almanya, AB’nin “amiral ge-

misi...” Otuz yıllık faaliyet tarihinde alt tarafı 34 kişinin ölümüne neden olan Baader Meinhof’u yok etmek için ülkeyi yakmadı mı?

İspanya, AB üyesi... Bu ülke-

deki ayrılıkçı ETA, Avrupa’daki en kanlı (!) terör örgütü... Buna rağmen 1968-2011 arasındaki 43 yılda sadece 829 kişinin ölümünden so- rumlu tutuluyor. İspanya, ayrılıkçı ETA’yı “orantılı, orantılı” mı dize getirdi?



Yunanistan, AB üyesi... Bun- larda bir zamanlar 17 Kasım diye bir terör örgütü vardı; Yunan gü- venlik güçleri adamları, “terörist”

olduklarına pişman etti! PKK’nın hamilerinden biri olan bu Yuna- nistan şimdi bize “orantı” dersi veriyor...

Belçika, AB’nin merkezi...

Bu yılın başında, uyduruktan bir çete türedi, Sharia4Belgium diye...

“Ordumuz yok” diye böbürlenen ülkede, ordu olduğu ortaya çıktı! Te- röristler öldürüldü, ülke kurtarıldı!

Bu arada ülkedeki tehdit düzeyi 3’e yükseltildi... 4, zaten savaş anlamına geliyor.

İnsan sormadan edemiyor: PKK acaba Belçika’nın terör örgütü ol- saydı; 40 bin kişiyi o ülkede ölüme götürseydi, bu demokrasi cücükleri katliam yapar mıydı, yapmaz mıy- dı?

İngiltere, o da AB üyesi...

Ayrılıkçı terörü yaşamış ve en büyük bedel ödemiş ülke...

Nedir bu bedel?

3 bin 600 kişi ölmüş! Yani biz- dekinin onda biri kadar bile değil...

Ancak İngilizlerin IRA’yla verdikleri

mücadelenin şiddeti o kadar yüksekti ki onlarca romana ve filme konu oldu.



Bu alçakların hepsi iyi bilir ki;

“orantılı müdahale”, demokratik halk eylemleri için geçerlidir. Devletin güçleri; kendilerine yumurta atana, bomba atamaz, kurşun sıkamaz.

Ateş ediliyorsa, ancak ateşle yanıt verebilir...

Bu kural, “tarafları belli, ilan edilmiş savaşlar” için de geçerli- dir...

Kendisini çakar almaz tüfeklerle savunan bir halka füzeyle saldırırsanız, bu savaştan çıkar; katliama girer!



Ancak PKK ne masum bir halk hareketi ne de savaşan bir devlet!

PKK, yıllardır kendisine sahip çıkan AB ülkelerinin de aralarında bulun- duğu yüzlerce ülke tarafından “terör örgütü” ilan edilmiş bir caniler top- luluğu...

Geliyor; karakolun önünde 2 ton bomba patlatıyor; askerlerimizi şehit ediyor...

Ne yani; şimdi biz bu alçaklardaki cephanenin listesini alıp Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki fazla malzemeyi,

“Aman orantısız olmasın” diye- rek ıskartaya mı çıkaracağız?

Ya da sırf orantıyı sağlamak için adamlara önce karakol kurdurup sonra 2 ton bombayla mı saldıra- cağız?



Yalan yok; yazdıkça sinirleniyo- rum...

Hadi; benim yerime bir küfür de siz sallayın...

Orantısız olsun ama!

Mustafa MUTLU

mustafamutlu@aydinlikgazete.com

G ÜNDEM

HAZIRLAYAN: EZGİ HOTALAK halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç önceki gün bir TV ka- nalına çıktı ve şunları söyledi:

“Örgütün elinden silah hiç düşmedi. Her şeyden haberimiz vardı. Silahlı teröristler karakolun önünden geçip el sallıyordu.

Asker hiçbir şey yapmıyordu. Artık böyle değil. Beş kuruşa simit devri geçti.”

Sorum kendisine:

Askerin elini kolunu bağladığınızı biz yıllardır söylüyorduk;

siz inkar ediyordunuz... Şimdi itiraf ediyorsunuz! Yukarıdaki sözlerinize dayanarak yıllardır askerin elini kolunu bağlayan iktidarınızın “vatana ihanet”ten yargılanması gerekmez mi?

GÜNÜN SORUSU

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, AKP tarafından kurulacak bir azınlık hükümetine, Kasım ayında erken seçime gidilmesi koşuluyla destek verebileceklerini söylemiş... İsyanım kendi- sine:

Neden? Devletin tüm olanaklarını erken seçimde de har vurup harman savursunlar diye mi?

GÜNÜN İSYANI

PKK ‘lı katiller günlerdir can almaya devam ediyor. Dün de Şırnak’ta iki askerimizi şehit ettiler.

Bir önerim var:

Bundan sonra bütün şehitle- rimizi memleketlerinde değil, ai- lelerinin de rızalarını alarak baş- kentte, KaçAK Saray’ın avlu- sunda toprağa verelim!

Böyle yaparsak, şehitlerimizin cenazelerine bile gitmeye tenezzül etmeyenler, her gün onların me- zarlarını görüp belki birazcık olsun utanırlar!

ÖNERİ!

AYDINLIK / ERMENEK

KARAMAN’ın Ermenek ilçesinde bulunan Has Şekerler Maden Ocağı’nda 18 işçinin hayatını kaybettiği su baskınına ilişkin açılan dava dün devam etti. Ta- nıkların ifadelerine göre, yetkililer tehlikeyi göre göre madencileri ölüme gönderdi.

Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen du- ruşma tanıkların dinlenmesiyle sürdü. Madenin usta başı Mehmet Öndür çalışılan yerde özellikle son gün aşırı derecede gevşeme olduğu, kömürün zorlama yapmadan kendiliğinden geldiğini söyledi. Mühendis Yavuz Özsoy’un kazadan 15 gün önce kendilerine ufak bir suya rastlanabileceğini ve böyle bir durumla karşılaşıldığında kaçılmasını, hemen oranın terk edil- mesini söylediğini aktaran Öndür, şunları kaydetti:

“Ben 4’üncü başyukarıda korkarak çalışıyordum. Kö- mürde aşırı derecede gevşeme olduğu için bir yerin delineceğini düşünüyor, bir an üzerime dağ gelecekmiş gibi hissediyordum. Olaydan önceki vardiyada durumu söylediğim şefimiz, ‘Devam et oğlum, oh oh kömür de çok’ dedi. Eski ocağa daha 80 metre var diye bize sürekli çalışmamızı söylerdi. Çalıştığım yerin arkası boşluğa çıkacak gibiydi.”

Eşini kaybeden Fadime Haznedar, ifadesi bittikten sonra Öndür’e “Doğru söylediğin için teşekkür ederim abi” dedi. Tanıklardan maden çalışanı İbrahim Öner, müfettişler gelmeden önce madende bazı bölümlerin barajlama yapılarak kapatıldığını söyledi.

‘BİR ŞEY OLMAZ DEVAM EDİN’

Madenin tahkimat ustası Mehmet Civelek ise şef- lerinin suyun patlayacağını bildiğini ancak mesafe olduğu düşünüldüğü için çalışılmaya devam edildiğini söyledi. Civelek “O gün daha yoğun kömür geliyordu.

Arkadaşlarımdan tahkimat yapamadıklarını duydum”

ifadelerini kullandı. Süleyman Bilgin de “Sürekli kayma olmasına rağmen alanda kömür çok olduğu için çalışmayı sürdürüyorduk. Şefimize söylediğimizde,

‘Bir şey olmaz, çalışmaya devam edin’ diyordu”

şeklinde konuştu.

‘SARE BABASINI SAVUNACAK’

Ermenek Adliyesi’ne 5 aylık kızı Sare ile gelen Ali Haznedar’ın eşi Fadime Haznedar, gazetecilere “Sare babasını savunacak. Büyütüp, okutup, savcı yapacağım.

Diğer çocuklarım da okuyup savcı olacak. Babalarının haklarını savunacaklar” dedi.

ÇALIŞTIRDILAR

Ermenek’teyaşananmadenkatliamına ilişkindavanındüngörülenduruşmasında tanıklardinlendi.Verilenifadelerden, mühendisveşeflerinsuyunpatlayacağını tahminettikleriancakherhangibirönlem almayarakmadencileriçalışmaya

zorladıklarıortayaçıktı

Ermenek’teyaşananmadenkatliamına ilişkindavanındüngörülenduruşmasında tanıklardinlendi.Verilenifadelerden, mühendisveşeflerinsuyunpatlayacağını tahminettikleriancakherhangibirönlem almayarakmadencileriçalışmaya

zorladıklarıortayaçıktı

Ermenek’teyaşananmadenkatliamına ilişkindavanındüngörülenduruşmasında tanıklardinlendi.Verilenifadelerden, mühendisveşeflerinsuyunpatlayacağını tahminettikleriancakherhangibirönlem almayarakmadencileriçalışmaya

zorladıklarıortayaçıktı

Ermenek’teyaşananmadenkatliamına ilişkindavanındüngörülenduruşmasında tanıklardinlendi.Verilenifadelerden, mühendisveşeflerinsuyunpatlayacağını tahminettikleriancakherhangibirönlem almayarakmadencileriçalışmaya

zorladıklarıortayaçıktı

Ermenek’teyaşananmadenkatliamına ilişkindavanındüngörülenduruşmasında tanıklardinlendi.Verilenifadelerden, mühendisveşeflerinsuyunpatlayacağını tahminettikleriancakherhangibirönlem almayarakmadencileriçalışmaya

zorladıklarıortayaçıktı

Ermenek’teyaşananmadenkatliamına ilişkindavanındüngörülenduruşmasında tanıklardinlendi.Verilenifadelerden, mühendisveşeflerinsuyunpatlayacağını tahminettikleriancakherhangibirönlem almayarakmadencileriçalışmaya

zorladıklarıortayaçıktı

Ermenek’teyaşananmadenkatliamına ilişkindavanındüngörülenduruşmasında tanıklardinlendi.Verilenifadelerden, mühendisveşeflerinsuyunpatlayacağını tahminettikleriancakherhangibirönlem almayarakmadencileriçalışmaya

zorladıklarıortayaçıktı

Patlayacağını bile bile

Bugün “Abdullah Bey’e soru sorma ve görüş bildirme sı- rası” okurlarımızdan Hüseyin Kabaz’da... Sizin de Gül’e söy- leyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com’a gönderin...

“Bana Huber Köşkü’nü an-

lat...

Bana elmasları anlat...

Bana düğün takılarını anlat...

Bana Maslak Kasrı’nı anlat...

Bana yetim hakkı yemeyi an- lat...

Anlat ki çözülsün dilin,

‘Ben Müslümanım’ demeli- sin...

Müslümanlığı anlat bana, Ne demek istediğimi bilmeli- sin!

İçinde türlü oyunlar var Bizi bu dertten kurtar...”

SÖZ SİZDE! (156+89!)

Ben kimseye kolay kolay “Ho- cam” demem...

Bir kere “Hocam” dediklerime ise sonuna kadar inanır, güveni- rim.

Dün kaybettiğimiz halkla ilişkiler duayeni Prof. Dr. Alaeddin Asna da bunlardan biriydi.

Önce Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda, sonra da hayatım boyunca “Ho- cam” oldu.

Üzerimdeki emekleri için aziz ruhu önünde şükranlarımı sunu- yorum.

Onu yarın Teşvikiye Ca- mii’nde kılınacak öğle namazının ardından Karacaahmet Mezar- lığı’nda toprağa vereceğiz.

Huzur içinde uyusun.

HOCAM!

İzmir’de köprü iskelesi çöktü:

1 İŞÇİ ÖLDÜ

İZMİR çevre yolunun Menemen kesimindeki köprü iskelesinin çökmesi sonucu enkaz altında kalan 4 işçiden birinin cansız be- deni çıkarıldı. İşçileri kurtar- mak için saatlerce çalışan AFAD, İzmir Büyükşehir Be- lediyesi AKS ve AKUT ekip- leri, bir işçiye ulaştı. Cansız bedeni, ambulansla Mene- men Devlet Hastanesi mor- guna kaldırılan işçinin 41 yaşındaki İbrahim Yurt olduğu tespit edildi.

İzmir-Çanakkale otoyo- lunun Koyundere Mev- kii’ndeki yapımı devam eden viyadük inşaatında beton dökülmesi sırasında çelik konstrüksiyon iskelenin yıkıl- ması sonucu 4 işçi enkaz al- tında kalırken, 7 işçi yaralandı. İnşaatı süren köp- rünün iskelesi harç dökül- mesi sırasında çökmesi sonucunda saatlerce süren çalışmanın ardından enkaz altındaki işçilerden birinin cansız bedenine ulaşıldı.

Dün öğle saatlerinde mey- dana gelen olayın ardından hemen kurtarma çalışması başlatıldı.

Rektörlükten üniversiteye bariyer

ELİF NUR BİLGİÇ

YENİ kayıt sürecinin başlama- sıyla üniversiteyi kazanan öğrenci- ler yerleşkelere akın ederken zabıta ekiplerinin İstanbul Üniver- sitesi Beyazıt yerleşkesi önünde kurduğu bariyerler dikkat çekti.

Daha önceki kayıt dönemlerinde alanda çeşitli öğrenci kulüplerinin ve cemaat yurtlarının tanıtım standı kurduğu biliyordu. Alana bariyer konması, “Rektör Mah- mut Ak’ın Gülen cemaatine ve sol örgüt faaliyetlerine yönelik engel- leme girişimi olup olmadığı” soru- sunu akıllara getirdi. Zabıta ekipleri çevrede hiçbir standın ku- rulmasına izin vermezken yeni kayıt sürecinde, üniversitede oku- yan öğrencilerin yerleşke içerisine alınmadığı da bildirildi.

MERSİN’de 50 Suriyeli tek- neyle açık denizde dolaştırılarak İtalya diye Mersin sahiline bıra- kıldı. İnsan kaçakçılığını organize eden Suriyelinin ise jet ski ile kaçtığı bildirildi.

Merkez Akdeniz ilçesinde bu- lunan Karaduvar mahallesi sa- hilinde bulunan tekne, 3 gün önce içinde kadın ve çocukların da yer aldığı 50 kişilik Suriyeli grubu ile denize açıldı. Açık de- nizde 3 gün boyunca tur atan tekne kaptanı, 3 gün sonra yani dün mültecileri ‘İtalya’ya geldik’

diyerek Yenişehir ilçesinde bu- lunan sahile bıraktı. 3 bin ile 5 bin dolar arasında para alarak mültecileri taşıyan organizatör Ebul Muhammed, iddiaya göre tekneyi sahilde bırakarak jet ski ile olay yerinden kaçtı.

Deniz polisi ve ekipler, mül- tecileri sahil kesimi, çevre cad- de ve sokaklara kaçarken ya- kaladı. Kaçan Suriyelilerden 2’si düşüp ayaklarını kırdı. Su- riyeliler, bir arada toplanırken

ayağı kırılan mülteciler de olay yerine çağrılan ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Aç ve su- suz olduğu belirlenen Suriye-

lilere su ve bisküvi dağıtıldı.

Suriyeliler, işlemlerinin ardın- dan Yabancılar Şube Müdür- lüğü’ne gönderildi.

İtalya dedi Mersin’e getirdi

(4)

Firavun’u ve bugünkü

torunlarını tanıyalım!

H

em Hz. Musa’ya savaş açan Mısır kralı Firavun’u hem de onun ruh soyundan gelen bugünkü torunları- nı yani çağdaş firavunları tanıyalım. Dünya genelindekileri, İslam dünyasındakileri ve özellikle Türkiye’dekileri.

Yeni çıkan kitabımı bu tanımaya yar- dımcı olmak için yazdım. Bu tanıma olma- dan derdimizi tanıyamayız, derdimizi tanı- mayınca da reçete üretemeyiz yani derdimi- ze derman bulamayız. Kısacası, sürünmeye devam ederiz. Yeni kitabımı bu gerçeği unutmadan okumak lazım.

Yeni kitabımın, büyük adı ‘Firavun’.

Bir de parantez içinde küçük adı var:

“Çağdaş Firavunları Tanıma Kılavu- zu’. Kitabın esas mesajını, bu ikinci ad ifa- de ediyor.

‘Firavun’, ‘Kötülük Toplumu’ ve

‘Lanetlenen Soy’ adlı eserlerimin bir ta- mamlayıcısı sayılabilir. Çünkü kötülük toplu- mu, firavunî zulümlerin egemen olduğu ve bu zulümlere itaatin normal sayıldığı bir toplumdur. Başka bir deyişle, kötülük toplu- mu, lanetlenen suçları işleyenlerin oluştur- duğu toplumdur. Zaten o lanetli suçlar ol- masaydı, firavun zulümleri de egemen ola- mayacaktı. Dolayısıyla, ‘Firavun’ adlı bu yeni kitap, hem bir anahtar kitaptır hem de bir tamamlayıcı kitaptır.

FİRAVUN NEYİN TEMSİLCİSİ?

Geleneksel anlayış, özellikle Emevîci zih- niyet, Firavun’u (veya firavunları) dinsizliğin temsilcisi olarak tanıtmıştır. Bir adamın bü- tün hayatı, icraatı firavunluk da olsa eğer dine inandığını söylüyor, namaz kılıp oruç tutuyorsa hele bir de cami yaptırıyorsa sergi- lediği zulüm ve dehşetler ne kadar korkunç olursa olsun, saltanat dincileri ona firavun asla demezler. Çünkü Emevî Arabizminin saltanat hesabına uydurulmuş geleneksel fi- ravunluk anlayışına göre, firavun ruhlu veya firavuncu olmamak için dine, peygamberlere inandığını söylemek yeterlidir.

Acaba Kur’an’ın söylediği bu mudur?

Hayır, bu değildir.

Bir defa Firavun, dinsiz değildir.

Musa’nın onunla savaşı da dinsizlik yüzünden değildir. Musa’nın firavuna karşı savaşı zulme karşı savaştır, Fi- ravun’un Musa’ya karşı savaşı ise yerleşik şirk dininin kabullerini koru- mak için savaştır.

Kur’an, hiç kimsenin dini imanıyla kavga etmez; böyle bir önerisi yok- tur. Kavga, zulme karşıdır. Eğer öteki dinlerden olanlar sizin dininize, ima- nınıza musallat olurlarsa yani size zulmederlerse onlarla savaşırsınız.

Savaşın gerekçesi, sizin gibi inanma- maları değil, size zulmetmeleridir. Zu- lüm ve tasallut yoksa, inançları ne olursa olsun onlarla iyi geçinmeniz gerekir. İlke, ölümsüz bir beyyineyle şöyle konmuştur:

“Allah sizi, din konusunda sizinle savaşmamış ve sizi yurtlarınızdan çı- karmamış kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men et- mez. Allah, adaleti ayakta tutanları sever. Allah sizi; ancak din hakkında sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çı- karan, çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan/onları işle- rinizin başına geçirmekten yasaklar.

Onları dost/yönetici edinenler, zalim- lerin ta kendileridir.” (Mümtehine, 8-9) GÜNÜMÜZÜN

DİNCİ FİRAVUNLARI

Kur’an’da 74 kez geçen firavun sözcü- ğü hem özel isim hem de cins ismi olarak alınmalıdır. Özel isim olarak anıldığında, Hz. Musa’nın tebliğine zulüm ve dehşetle karşı çıkan azgın despot bir diktatörü ifade eder. Cins ismi olarak anıldığında ise bütün firavun ruhlu despotların ortak adı olur.

Kur’an, bu ikinci anlamdaki firavunlukları da özel isim olan Firavun’un kişilik ve eyle- mine bağlayarak anlatmaktadır.

Firavun, geleneğe karşı çıkan uya- rıcıları susturup bastıran tâğutların sembol ismidir.

Şu Kur’ansal gerçeği de asla unutmaya- lım:

Hiçbir zalim, yönettiği kitlenin doğrudan veya dolaylı desteği olmadan egemenlik sürdüremez. Bu destek, daha çok, Allah ile aldatma aracı kullanılarak sağlanmaktadır.

Din, zulme uşaklık aracı yapılmışsa firavunların bir biçimde ve değişik adlar altında zuhur etmesi ve egemen olması kaçınılmazdır.

Yaşar Nuri ÖZTÜRK

info@yasarnuri.com

SÖZ VE IŞIK

SPARTA Süleyman Demirel Üniversi- tesi’nde probiyotiklerin Türkiye’ye özgü nitelikte üretimi için pilot çalışma başlatıldı. Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Gül Karahan’ın danışmanlığını yaptığı proje yerli probi- yotik üretimini hedefliyor. Probiyotik- ler, canlı sağlığına yararlı yaşayan mik- roorganizmalar olarak adlandırılıyor.

Yoğurt, süt, kremalar, krem peynirler, tatlılar, unlular ve bebek mamaları gibi gıdalar içerisinde kullanılan probiyotik- ler dünyada önemli bir pazara sahip.

Aynur Gül Karahan, yerli probiyo- tiklerin doğal floramızdan bitkisel veya hayvansal kökenli mikroorganizmalar- dan oluştuğunu belirtti. Prof. Dr. Kara- han “Bunların sağlığa yararları önce la- boratuvarlar koşullarında deneniyor daha sonra hayvan denemeleri ve son aşamada da insan denemeleri yapılarak doğrulanıyor. Eczanelerde kapsül ha-

linde satışa sunuluyor ayrıca gıdalarla da alınabiliyor” dedi.

Türkiye’ye özgü probiyotik üretimini açıklayan Karahan şöyle konuştu: Pro- biyotikler yurtdışından çeşitli eczanele- re getirtilerek pazarlanıyor. Oysa probi- yotikler ülkeye ve hatta yöreye özgüdür.

Yurtdışından gelen probiyotikler bize ait değil. Beslenme şartları ve ükemizin iklimi çeşitlilik gösterdiği için burada flora daha zengin. Ülkemizde çok özel mikroorganizmalar var, onların seçil- mesi ve kullanılması bize daha yararlı.

Denemeler tamamlandığında ve ticari- leştiğinde yurtdışına satılma olasılıkları da var.

SAĞLIĞA YARARLI

Probiyotiklerin sağlığa yararlarıyla ilgili de bilgi veren Karahan; tıp fakül- tesinden arakadaşlarıyla yapmış olduk- ları çalışmalar sonucu mide ülserini, kolit bağırsak hastalığını, alerji ve kara- ciğer yağlanmasını önleyici etkisini de belirlediklerini söyledi. Karahan ve eki- bi probiyotiklerin bağırsakta tümör olu- şumunu engelleyici etkisini araştırıyor.

T OPLUM

HAZIRLAYAN: ÖZLEM KONUR USTA halklailiskiler@aydinlikgazete.com TÜRKİYE’de geçen yıl suça sürüklenen çocuk

sayısı, önceki yıla göre yüzde 1,8 artarak 117 bin 486 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Gü- venlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuklar, 2014” istatistiklerini yayımladı.

Geçen yıl güvenlik birimlerine gelen veya ge- tirilen çocuk sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 6,2 arttı ve 290 bin 414 olarak kayıtlara geçti. Kanun- larda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddia- sıyla güvenlik birimlerine gelen 117 bin 486 çocuğun yüzde 87,2’sini erkek, yüzde 12,8’ini ise kız çocuklar oluşturdu. Suça sürüklenen çocuk sa-

yısının 2014’te yüzde 1,8 arttığı görüldü. Hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan çocuk sayısı aynı dönemde yüzde 15,3, mağdur çocuk sayısı ise yüzde 7,8 artış gösterdi.

45 BİN YARALAMA

Çocukların yüzde 45,2’si mağduriyet, yüzde 40,5’i suça sürüklenme, yüzde 6,4’ü kayıp (bulu- nan), yüzde 3,5’i bilgisine başvurma ve yüzde 4,5’i de diğer nedenlerden dolayı güvenlik birim- lerine geldiği veya getirildi.

Suça sürüklenme ile güvenlik birimlerine geti-

rilen çocuklardan 45 bin 211’ine yaralama suçu isnat edildi. Bu suçu 30 bin 498 çocuk ile hırsızlık, 8 bin 855 çocuk ile de uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak suçu izledi. Ayrıca, 4 bin 391 çocuk tehdit, 4 bin 212 çocuk ise mala zarar verme gerekçesiyle güvenlik birimlerine getirildi. Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların yüzde 39,1’inin bağımlılık yapan madde kullandığı belirlendi. Bu çocukların yüzde 69,2’sinin sigara, yüzde 7,4’ünün sigara ve esrar, yüzde 5,9’unun esrar, yüzde 5,4’ünün de si- gara ve alkol kullandığı görüldü.

117 bin çocuk suça sürüklendi

Yüzde 9,7’si cinsel suçlardan mağdur

SUÇ mağduru çocukların yüzde 55,6’sı erkek, yüzde 44,4’ü kız çocuğu oldu. Bu ço- cukların yüzde 64,6’sı yaralama, yüzde 9,7’si cinsel suçlar ve yüzde 7,8’i de aile düzenine karşı suçlardan mağdur oldu.

Söz konusu erkek çocukla- rın yüzde 74,6’sı, kız çocukları- nın ise yüzde 52,1’i yaralama mağduru oldu. Ancak suç mağ- duru kız çocuklarında ikinci sıra- daki mağduriyet nedeni yüzde 19,1 ile cinsel suçlar olarak gö- rülürken, bu oran erkek çocuklar için yüzde 2,2 oldu.

Türkiye’ye özgü

probiyotik üretilecek

Prof. Dr. Aynur Gül Karahan önderliğindeki ekip pilot çalışmayı Süleyman Demirel Üniversitesi’nde başlattı. Yurtdışından getirilen probiyotiklerin yerine Türkiye’nin florasına uygun üretim hedefleniyor

ÖZGE ÖZTÜRK

I

Dokuz Eylül, kansere karşı ilaç yapacak

DOKUZ Eylül Üniversitesi bünye- sinde kurulan ve 150 milyon TL’ye mal olan Türkiye’nin ilk ve tek Ulus- lararası Biyotıp ve Genom Enstitüsü/Uygulama ve Araştırma Merkezi “iBG-izmir” Nobel Tıp Ödülü sahibi Tim Hunt ve Nobel Barış Ödülü sahibi Ahmet Üzümcü’nün katılımıyla 9 Eylül 2015 tarihinde açılacak.

Kanser, diyabet, romatizma ve kan hastalıkları başta olmak üzere çok sa- yıda rahatsızlığın tedavisinde kullanı- mı hızla artan biyoteknolojik ilaçlar, dünyanın sayılı genetik uzmanların- dan Prof. Dr. Mehmet Öztürk öncülü- ğünde kurulan ve bilim dünyasına yeni bir soluk getirmesi beklenen iBG-izmir’de üretilecek.

T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın des- teğiyle Dokuz Eylül Üniversitesi bün-

yesinde kurulan, Türkiye’nin ilk ve tek Uluslararası Biyotıp ve Genom Enstitüsü/Uygulama ve Araştırma Merkezi “iBG-izmir”, 9-11 Eylül 2015 tarihleri arasında gerçekleşe- cek “Yaşam İçin İnovasyon” temalı etkinliklerle açılacak.

Kanser, diyabet, romatizma ve kan hastalıkları gibi çok sayıda rahatsızlı- ğın tedavisinde kullanımı hızla artan biyoteknolojik ilaçların artık iBG-iz- mir’de üretileceğini söyleyen Prof. Dr.

Mehmet Öztürk, “Merkezimizde kan- serden kuş gribine, Kırım Kongo ka- namalı ateşinden tüberküloza pek çok hastalığa çare aranacak. Kanser teda- visinde kullanılan akıllı ilaçları da üre- teceğiz. Bu ilaçlar doğrudan kanserli hücreleri bulup yok ediyor ve normal hücrelere zararı olmuyor” dedi.

ELİFNURBİLGİÇ

DÜNYAGÖZHastanelerGrubu’nungeliş- tirdiği“ArgusII-BiyonikGöz”teknolojisihalk arasında“Tavukkarası”yada“Gecekörlü- ğü”olarakbilinen“RetinitisPigmentosa”

hastalığınedeniyle5yılöncegörmeyetisini kaybedenHaticeİnsel’i46yaşındayeniden ışığakavuşturdu.

Prof.Dr.IoannisPallikaris’inönderliğin- deTürkiye’debirilkigerçekleştirenDünya- göz’ünhekimkadrosuOp.Dr.FevziAkkan, Op.Dr.NilüferKöylüoğluÜnal,Doç.Dr.Nur Acar,ArgusIIBiyonikgözameliyatıile dahaöncedeDilekÜmranÖztürk’egörme yetisiniyenidenkazandırmıştı.

Ekip,yenigeliştirilenteknolojininincelik- leriniİnselveÖztürk’ündekatıldığıbasın toplantısıyladuyurdu.Eşininönayakolma- sıylaKıbrıs’tanİstanbul’agelenikiçocuk annesiHaticeİnselbeşyıldırgöremediğini ifadeetti.Bütünumutlarınıkaybetmişken doktorlarınkendisineikincibirşansverdiği dilegetirenİnsel“Gözlerimiilkaçtığımda eşiminsilüetiniveçocuğumunşapkasını gördüm.Okadarmutluyumkiifadeedemi- yorum”dedi.

600 KİŞİDE İLK İKİYİZ

DilekÜmranÖztürkiseşöylekonuştu:

“İnsankaybettiğinibuluncakıymetinibiliyor.

Bulduğuşeyikaybedincedeğerinianlıyor.

Bizdetamtersioldu.Öncekaybettiksonra bulduk.Karanlıktaoışığıbulmakçokmutlu edici.Bizçokşanslıydık.600kişiiçindeilk ikikişiyiz.Amaherkesbizimkadarşanslı değil.Onlarındabizlergibiışığakavuşması- nı,yakınlarınıgörebilmesinidilerim.”

Tavukkarası körlüğü tarihe karışıyor

Hatice İnsel ve Dilek Ümran

Öztürk yeni teknoloji ile yeniden ışığa kavuştu

(5)

Hayali varsayımlar ve hedefler pazarının durumu!

S

on 10 günde açıklanan, Türkiye ekonomi- sine ilişkin veriler olumlu düşünmeye izin vermiyor. Bu senenin ikinci çeyrek döne- mine ilişkin turizm gelirleri, geçen yılın aynı dö- nemine göre yüzde 13,8 oranında gerilemiş.

Temmuz ayı ihracat rakamı, ilk yarıyıl ortalama- sındaki azalmaya koşut şekilde yüzde 13’e yakın oranda küçülmüş. Temmuz ayı enflasyon rakamları ise gerek içerideki durgunlaşma ile mevsimlik ko- şulların, gerekse küresel emtia fiyatlarındaki geri- lemenin katkısı ile yükselişine ara vermiş!

Yukarıdaki verilerin oluşturduğu tablo, evdeki hesabın çarşıya uymadığını ve muhtemelen böyle olmaya devam edebileceğini söylüyor. Ekonomideki güçlenen durgunlaşma eğilimi, fiyat istikrarının ko- runabilmesini çok zorlaştırıyor ve kırılganlığı arttırıyor.

Durum böyle olunca, yıllık enflasyon rakamlarındaki geçici gerilemeye sevinmek pek mümkün olamıyor!

Kısa vadeye odaklanarak ve geniş kitleleri beklentiler yolu ile yönlendirerek günü kurtarmayı alışkanlık haline getirenler, artık ne yapacağını bilemiyor! Ça- resizlik içinde neye el atsalar kuruyor ve yazdıkları yeni masalların ömrü birkaç günü aşamıyor!

PLAN DEĞİL TEMENNİYMİŞ!

Siyasi irade tarafından hazırlanan ve başta mali sektör olmak üzere küreselleşmeciler tarafından desteklenen Orta Vadeli Planımız kevgire döndü.

Hedef diye önümüze konan rakamlar, kuru temenni imiş! Önce enflasyon ve yapısal reform söylemi, sa- dece güvensizliğin artmasını önlemek amacını taşı- yormuş! Dile getirilmeyen ve tartışılması istenmeyen varsayımların, gerçeklerle herhangi bir bağlantısı bulunmuyormuş! Son 10 yılın gelişmeleri, aza tamah edemeyenlerin çoğu hiç bulamayacağı deyişini anımsatıyor! Yabancı kaynak girişi gerekli ve yeterli düzeyin üzerindeyken, olunduğundan farklı görünmek ve geniş kitleleri aldatarak yönlendirmek kolaydı!

Fakat artık durum değişti ve uzunca bir süre belirleyici olan hovardalığın bedellerini ödeme zamanı geldi!

İSTİKRARSIZLIĞI BESLİYOR

Orta Vadeli Planın 2015 yılı hedefleri belirlenirken, ortalama dolar kurunun 2.20’li seviyelerde olacağı varsayılmıştı. O dönemde bu varsayımın hayali ol- duğunu iddia etseniz, malum kesimler ya duymazdan gelir ya da sizi felaket tellalı olmakla suçlardı! Bugün ortalama kurun 2.70’li seviyelerde gerçekleşmesi olasılığı önemli ölçüde güçlendi. Yüzde 20’ye yaklaşan bu sapma, sonuçları açısından çok ciddi bir krize girdiğimiz anlamına geliyor; olduğundan farklı gö- rünmeye çalışmanın artık pek bir işe yaramayacağını düşündürüyor. Yukarıda ifade ettiğimiz ortalama kur konusundaki sapmanın sebepleri ve muhtemel sonuçları, istikrarsızlık endişelerini güçlendiriyor.

Artık yeterli ve gerekli düzeyde yabancı sermaye gelmediğini, açığa çıkmaya başlayan gerçekler ne- deniyle riskten kaçınma eğiliminin güçlendiğini ve böyle olmaya devam ettiği sürece krizin derinleşmeye devam edeceğini kabullenmek gerekiyor. Söz konusu eğilimlerin doğal sonucu ise ekonominin daralma sürecine girmesi, sorunlu kredi hacminin hızlanan bir şekilde artması ve güvensizliğin istikrarsızlığı bes- leyecek şekilde güçlenmesidir.

İDDİA SAHİPLERİNE SORULAR

Çekirge sürüleri gibi birlikte hareket eden ya- bancı sermaye girerken, her şey iyiye gidiyormuş gibi görünebilir! Fakat net giriş durduğunda veya çıkış başladığında, gerçekler ortaya çıkmaya başlar ve kriz sarmalından kurtulmak kolay olmaz;

sistemi oluşturan kurumsal yapı, kademeli olarak itibar kaybetmekten kurtulamaz. Herkesi aptal yerine koyma alışkanlığından kurtulamayanların, krizi fırsata dönüştürme çabaları bu aşamadan sonra pek bir işe yaramaz! Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan düşüşün bize yarayacağını iddia edenler, neredesiniz? Neden ihracatımız ve turizm gelirlerimiz çift haneli oran- larda geriliyor? Türk Lirası’nın kanaması neden durdurulamıyor? Madem bize yarayacak, niçin sermaye girişi yetersiz kalıyor ve dolar kurunun dalgalı bir şekilde yükselişi önlenemiyor?

Ne diyelim: Çok laf yalansız ve çok mal haramsız olmuyor!

dolar

2.7715

 avro 3.0403  cumhuriyet alt›nı BİST - 100

77.958

faiz

9.98 656 TL

b. petrol

$ 50.21 

 



edilen PWA Windsurf Dünya Kupası yarışlarının Türkiye ayağı olan Pegasus Airlines PWA Windsurf Dünya Kupası, 17-22 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek. Dünyanın 4 bir yanından gelecek ünlü sörfçüler Alaçatı’da ağırlanacak. Pegasus Hava Yolları’nın 9. kez ana sponsorluğunu üstlendiği Profesyonel Windsurf Birliği (PWA) Windsurf Dünya Kupası Türkiye ayağına ilişkin dün İstanbul’da bir basın toplantısı düzenlendi. Toplan-

Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öz- türk, PWA Yönetim Kurulu Başkanı Jimmy Diaz, organizatör Sportworks Ajans Başkanı Kutlu Torunlar ve turnuvada yarışa- cak Türk sporculardan Fulya Ünlü ve Bora Kozanoğlu katıldı.

Pegasus Hava Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yar- dımcısı Güliz Öztürk basın toplantısında yaptığı konuşmada,

“Türkiye’deki sörf okullarının sayısı 50’yi geçti” dedi.

AYDINLIK / ANKARA

YILBAŞINDAN bu yana, kırmızı et karkas fiyatında yaşanan artış yüzde 20’lere yaklaştı. Et ve Süt Kurumu’nun piyasa fi- yatlarını dengelemek amacıyla yaptığı ithal et alımı ihaleleri ise yaraya merhem ola- madı. Perakende satış fiyatlarına son bir ay içinde 2 kez zam geldi. Temmuz ayında, Ramazan ve turizm sezonunun etkisiyle fiyatların arttığı söyleniyordu, ancak artış Ağustos’ta da devam edince, bu yükselişin farklı bir nedeni daha olduğu dile getiril- meye başlandı. Besiciler, yavaş yavaş kur- banlık piyasasını şekillendirmek üzere hay- vanlarını elinde tutmaya başlayınca, fiyatlar da yeniden yükselmeye başladı.

Bugünlerde 17-18 lira civarında olan yetiştirici karkas kilogram fiyatlarının, Kur- banlık pazarı oluştuğunda 20 lirayı aşmasına kesin gözüyle bakılıyor.

DEVLET, HAYVAN ARIYOR

Fiyat artışlarının bayram arifesinde krize dönüşmesinden endişe eden Et ve Süt Kurumu, dış piyasadan canlı hayvan ara- yışına girdi. Kurumun, oluşturduğu iki ayrı ekibi, ithalat izni verilen ülkelerden Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne gönderdiği bildirildi.

Kurum kaynaklarından edinilen bilgilere göre bu ekipler, fiyat regülasyonunu sağ- layacak maliyet ve sayıdaki hayvanı tespit edip ithalat sürecini planlayacak. Kurumun bu hayvanları, Kurban Bayramı’ndan en az bir ay önce Türkiye’ye getirip başta İs- tanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere kur- banlık açığı yaşanması muhtemel şehirlerde

kurbanlık piyasasına sürmeyi hedeflediği de belirtiliyor. Kurum Haziran ayı ortala- rında da, Uruguay’dan 9 bin 250 büyükbaş hayvan ithalatı gerçekleştirmişti.

İTHALAT SÜRÜYOR

Canlı hayvan ithaline yönelik çalışma- larını sürdüren Et ve Süt Kurumu bir yan- dan da karkas et ithal ediyor. Kurum dün Bosna Hersek menşeli dondurulmuş sığır karkas eti ile taze soğutulmuş kemiksiz sığır eti ithali için ihale gerçekleştirdi.

2 bin ton dondurulmuş sığır karkas eti ile bin 750 ton taze soğutulmuş kemiksiz sığır eti ithalatına ilişkin ihale kapsamında getirilecek etler, belirli bir takvim içinde, kurumun Ankara/Sincan ve Sakarya kom- binaları ile İstanbul depo müdürlüklerine teslim edilecek. Kurum, bundan tam bir ay önce de aynı menşeli ve aynı miktarda etin ithali için bir başka ihale daha ger- çekleştirmişti.

‘İDDİALAR ASILSIZ’

Öte yandan Et ve Süt Kurumu dün bir yazılı açıklama yaparak, yaptıkları ihalelerin mevzuata aykırı olduğu yönündeki iddia ve bu konuda çıkan haberleri yalanladı. Kuru- mun, piyasa istikrarını koruma, sektörde arz-talep dengesini sağlama ve fiyat dalga- lanmalarına müdahale görevleri olduğu anımsatılan açıklamada “Bu kapsamda ku- rumumuzca dönem dönem çeşitli ihaleler gerçekleştirilmekte olup bazı basın yayın organlarında yer verilen, söz konusu ihalelerin mevzuata uygun olmadığına yönelik iddialar gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.

HAZIRLAYAN: RECEP ERÇİN

ABD, Suriye hükü- metine petrol ve gaz

ürünleri temin eden Suriyeli ve Türk şirkete yaptırım kararı aldı. Fortune’un haberine göre, ABD Hazine Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, toplam 13 şirket ve 4 kişi için yaptırım kararı alındığı bildirildi. Bakanlığın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ağını zayıflatmak için finansal araçlarını kullanmaya devam edeceği ifade edildi. Yaptırım uygulanacak şirketler

arasında, 2014 Aralık’ta yaptırım uygulanan Abdulkarim Group adına hareket eden Suriye merkezli The Eagles LLC şirketinin yanı sıra Abdulkarim Group Yöneticisi Wael Abdulkarim’in yöneticiliğini yaptığı bir diğer şirket Dubai merkezli Morgan Additives Manufacturing Co.

bulunuyor. Türkiye’de faaliyet gösteren Milenyum Enerji de listede yer alırken, şirket yöneticisi

Ufuk Kenar ile The Eagles şirketinin Suriye’ye 7 milyon dolar değerinde yakıt sev- kiyatı yaptığı kaydedildi. Ayrıca Milenyum Enerji yöneticileri Erkan ile Serkan Düzgören ve çalışan Mustafa Aydın da yaptırımlara konu olan isimler arasında yer aldı. Yaptırım kararı alınan diğer şirketler arasında Blue Energy, Beyrut merkezli Elba Trade, Green Shipping Ltd. ile Aqua Shipping Ltd. bulunuyor.

Suriye ile iş yapan Türk şirketlere ABD’den yaptırım

Uğur CİVELEK

ucivelek@aydinlikgazete.com

PERİSKOP

Gıda fiyatlarında mevsimsel etki nedeniyle düşüş yaşanırken, kırmızı et fiyatı ise ithalata rağmen artıyor Kurbanlık piyasasının oluşmaya başladığı döneme denk gelen artış, spekülasyon iddialarını güçlendirdi

GARANTİ Bankası, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen bankacılık web sitesi garanti.com.tr ve Ku- rumsal İnternet Şubesi’yle 3 ödüle layık görüldü. Banka’dan verilen bilgiye göre, dünyanın saygın iş ve finans dergilerinden Global Finance tarafından bu yıl 16. kez gerçekleş- tirilen “Dünyanın En İyi Dijital Ban- kaları” değerlendirmesinde, Garanti bir kez daha “Türkiye’nin En İyi Kurumsal İnternet Bankası”

seçildi. Ayrıca, güncel tasarım eği- limlerine uyumlu, günlük işlem ve bilgi ihtiyaçlarını ön planda tutan,

kullanıcı dostu internet sitesi ga- ranti.com.tr, Interactive Media Awards’dan; Bankacılık ve Finansal Servisler kategorilerinde sınıfının en iyisi olarak 2 ödül birden aldı.Ga- ranti Bankası Genel Müdür Yardım- cısı Didem Dinçer Başer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Banka- mızdaki tüm finansal işlemlerin yüzde 87’si dijital kanallardan ger- çekleştiriliyor. Nakit hariç işlemler olarak baktığımızda ise bu oran yüzde 91 seviyesinde. Ürünlerimizin yüzde 31’ini de, dijital kanallardan müşterilerimize ulaştırıyoruz” dedi.

E KONOMİ E KONOMİ

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Ette kırmızı alarm

Enflasyonu OLUMSUZ ETKİLİYOR

MERKEZ Banka- sı’nın (MB), Temmuz ayı tüketici fiyatları enflasyonuna ilişkin aylık fiyat gelişmeleri raporunda da, “Kır- mızı et fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin sürmesi gıda ve yemek hizmetleri fi- yatlarını olumsuz et- kilemeye devam etti.

Sonuç olarak gıda grubu yıllık enflas- yonu bir önceki aya kıyasla yatay sey- retti” denildi. Türkiye İstatistik Kurumu ve- rilerine göre; 2014 Temmuz ayı ve 2015 Temmuz ayını kıyas- ladığımızda dana eti- nin fiyatında yüzde 28, koyun etinin fi- yatında da yüzde 16.5 artış olduğu görülüyor.

MerkezBankası:

Libya ve Irak’a MÜCEVHER ihracatı patladı

MÜCEVHER İhracatçıları Birliği (MİB) verilerine göre, mücevher ihracatı Libya ve Irak pazarlarındaki yüksek artışlarla ivme kazandı. Mü- cevher ihracatı Temmuz’da 2014’e göre yüzde 23 artarak 151.2 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin mücevher ihracatı yaptığı ülkelerin dramatik bir dal- galanma içinde olduğunu söyleyen Mücevher İhracatçıları Birliği Baş- kanı Ayhan Güner, Türkiye’deki terör olaylarının da ihracat yetene- ğine darbe vurduğunun altını çizdi.

İhracat yapılan 10 ülkenin 6’sının Ortadoğu kaosundan doğrudan et- kilendiğini belirten Güner, geçen sene ilk 10 ülke arasında yer alan Rusya Federasyonu, Hong Kong ve Almanya’nın yüzde 45 ile 80 ara- sında düşüş gösterdiğini söyledi.

2015 Ocak-Temmuz döneminde Irak ve Libya pazarlarındaki olumlu değişime dikkat çeken Güner’in verdiği bilgiye göre Irak’a ihracat miktar bazında yüzde 176, Libya’ya ise yüzde 330 arttı.

TİSK : Var olan risklere

erken seçim ve terör eklendi

AYDINLIK / ANKARA

TÜRKİYE İşveren Sendikaları Konfe- derasyonu (TİSK), siyasi ve ekonomik be- lirsizliklerin, makro dengeleri olumsuz et- kilediği uyarısında bulundu. Risklerin art- tığını belirten TİSK, var olan risklere erken seçim ve terörün de eklendiğini bildirdi.

TİSK tarafından yayınlanan Temmuz ayına ilişkin Ekonomi Bülteni’nde özetle şu değerlendirmeler yer aldı: “Ekonomideki belirsizlik artmaktadır. Bu da doğal olarak para, döviz ve mal piyasalarında fiyatları yükseltmekte, zaten zayıf seyreden yatırım eğilimini daha da aşağıya çekmektedir.

Halen yüzde 3 civarında seyreden büyüme hızındaki yetersizliğin işsizliği daha da ar- tırabileceği, kaygı yaratan bir diğer husustur.

Siyasi ve ekonomik belirsizlikler, makro dengeleri olumsuz etkilemektedir.

ENFLASYONU ETKİLİYOR

2015 Mayıs ayında sanayi üretimi Nisan ayına göre hız kaybetti ve mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi yüzde 2 azaldı. Siyasi ve ekonomik belirsizliklerin artması ekonomide güven ortamını zayıflattı.

Nitekim Tüketici Güven Endeksi, Temmuz

ayında bir önceki aya göre yüzde 2.7 ora- nında azalmış ve endeks Temmuz ayında 64.66’ya gerilemiştir.

Reel Kesim Güven Endeksi ise Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 1.4 yük- selmiş, fakat 2014’ün Temmuz ayına göre yüzde 3.5 düşmüştür. Ekonomik Güven Endeksine gelince, Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 4.8 oranında artarak 83.6 değerine yükselmesine rağmen, 2014 yılı Temmuz ayına göre yüzde 7.2 azalmıştır.

Beklentilerdeki bu istikrarsızlık enflasyon oranını olumsuz etkilemektedir. Bu arada, sanayi sektöründe KDV ve ÖTV oranlarının yüksekliği imalat sanayiinde fiyatların art- masına neden olmaktadır. TCMB’nin uy-

guladığı sıkı para politikasına rağmen yılın üçüncü enflasyon raporunda 2015 yılı için beklenen enflasyon oranı yukarı doğru, yüzde 6.9’a çekildi.

MERKEZ NET DEĞİL

TCMB buna gerekçe olarak, tarım ürün- leri fiyatlarındaki düşüşe rağmen çekirdek enflasyonun istenen oranda düşmemesini göstermektedir. TCMB çekirdek enflas- yondaki yükselişi ise döviz kurlarındaki yükselişe bağlamaktadır. Ancak TCMB döviz kuru artışlarını neden engelleyemediği konusunda net değildir. Adeta örtülü olarak hedef haline getirdiği finansal istikrardan vazgeçmiş gibidir.’’

Didem Dinçer Baer

Ayhan Güner

Referanslar

Benzer Belgeler

Pandemi başlarında patronların denetim kaygısıyla çekingen yaklaştığı uzaktan çalışma biçimi giderek pek çok firmada kalıcılaşacak gibi görünüyor.. EVDEN

fıkrasına göre, “Tacir tüzel kişi veya onun faaliyetleri ile ilişkilendirilmek kaydıyla, tüzel kişinin gerçek kişi ortakları, ortakların ilgili bulunduğu veya

Suyun dezenfeks yonunda klora alternat f olarak ön plana çıkan ozon, klor g b toks k, alerj k ve kanserojen değ ld r.. Ozon, havuzu ve ek pmanlarını korurken suyun kal tes n

Koalisyon hükümeti "enerji sorununu çözmek" için nükleer santral kurmaya karar verdiğini duyurdu; ancak ülkedeki her be ş kişiden biri nükleer santrallere

CHP Genel başkan yar- dımcısı ve Parti sözcüsü Faik Öztrak, CHP Mali iş- lerden sorumlu Genel Başkan yardımcısı Bülent Kuşoğlu ve CHP Genel merkezi ekonomi masa-

10) Türkiye-İran ilişkilerinin karşılıklı saygı ve örtüşen çıkarlar zemininde gerçekçi esaslar üzerine oturması ve birlikte hareket etmeleri bölgemizin huzur ve

Yapılan Yönetmelik değişikliklerinin ardından, çeklerin fiziken ibraz edilmeden sadece çek bilgilerinin elektronik ortamda işlem görmesini kabul eden bankalar

Hakkında hazırlanan 22 Nolu fezlekeye dair savunma yapan Selahattin Demirtaş, “Neden Kürtlerin Türkiye’de anadilde eğitim talebi haklıdır çünkü Almanya’da bir