• Sonuç bulunamadı

Prof.Dr. Tolga ELBİR. Dokuz Eylül Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Tınaztepe Yerleşkesi, Buca/İzmir.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Prof.Dr. Tolga ELBİR. Dokuz Eylül Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Tınaztepe Yerleşkesi, Buca/İzmir."

Copied!
76
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof.Dr. Tolga ELBİR

Dokuz Eylül Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Tınaztepe Yerleşkesi, 35160 Buca/İzmir

E-mail : tolga.elbir@deu.edu.tr

(2)

Meteoroloji Bilim Dalı

 Atmosferde meydana  gelen hava olaylarının  oluşumunu, gelişimini ve değişimini nedenleri  ile inceleyen ve bu hava  olaylarının canlılar ve  dünya açısından 

doğuracağı sonuçları 

araştıran bilim dalıdır.

(3)

Tarihçe

Meteorolojik olaylar, insanoğlunun  yaşamını ilk çağlardan itibaren 

etkilemiş, insanlar günümüze kadar  dünya atmosferinde olup biten 

olayların nedenlerini zamanın  koşullarına göre inceleyip 

araştırmışlardır. Bu amaçla da çeşitli  gözlem ve incelemeler yaparak hava  olaylarını önceden tahmin edebilme  yollarını bulmaya çalışmışlar, 

bunların olumlu etkilerinden 

faydalanma, olumsuz etkilerinden  de kurtulma ve korunma yollarını  aramışlardır.

(4)

Tarihçe

Meteoroloji, insanlık tarihi  kadar eski bir bilim olmasına  karşın, gerçek kimliğine 19. 

yüzyıl sonlarına doğru 

kavuşmuştur. İlk meteorolojik  haritalar 1869 yılında Prof. C. 

Abbe ve Buchan tarafından  yapılmıştır. 1882 yılında 

Loomis, ilk dünya yağış  dağılım haritasını, 1887 yılında Hann ise, ilk 

meteoroloji atlasını  hazırlamışlardır.

(5)

Tarihçe

Günümüzde meteorolojik  hizmetler tamamen bilimsel  yöntemlerle ve uluslararası  işbirliği içinde 

yürütülmektedir. Bugün  dünyada, 24 saat sürekli 

çalışan onbin civarında kara  istasyonu, açık denizlerde  görev yapan altıbinden fazla  gözlem gemisi ve yüksek 

hava sondajları yapan  binden fazla meteoroloji  istasyonu vardır.

(6)

Gözlemlenen Temel Meteorolojik Parametreler

Basınç

Sıcaklık

Rüzgar

Nem

Bulutluluk

Yağış

Diğer

(7)
(8)

Atmosferik Basınç

Atmosferi oluşturan gazlar,  ağırlıkları ile yeryüzündeki  cisimler üzerine bir kuvvet  uygular. Bu kuvvete 

atmosfer basıncı denir.

Birim alana (S) etki eden 

kuvvet (F) olarak tanımlanan  atmosferik basınç (P), bütün  atmosfer boyunca uzanan  birim kesit sütun içindeki  ağırlığa eşittir (P= F/S).

(9)

Toriçelli Deneyi

 Hava basıncı ilk kez 1643 yılında  İtalyan bilim adamı Torricelli 

tarafından civalı bir barometre ile  ölçülmüştür. Toriçelli, deneyini deniz  seviyesinde 15°C’de yapmıştır. 

Uzunluğu 1 metre olan ucu kapalı 1  cm çapında cam boru tamamen civa  doldurularak açık ağzı kapatılmış ve  civa kabına daldırdıktan sonra 

açılmıştır. Boru içerisindeki civa 

tamamen kaba boşalmayıp 76 cm’de  dengede kaldığı gözlenmiştir. 

(10)

Deniz Seviyesinde Basınç

 Toricelli deneyinden hatırlanacağı  üzere, standart bir günde deniz 

kenarında atmosferik basınç, bir cam  tüp içerisindeki 760mm’lik civa 

bloğunu dengeler.

 Deniz seviyesindeki standart atmosfer  basıncı 760 mmHg; 14,70 psi (pounds  per square inch); 1013,25 mb (veya  hPa); 1 standart atmosfer veya 

101,325 kilopaskaldır. (Pa: N/m2)

(11)

Atmosferde Basıncın Yükseklikle Değişimi

 Yerden yükseldikçe  havanın yoğunluğu 

azaldığı için basınç değeri  de azalır.

(12)

Atmosfer Basıncını Etkileyen Faktörler

 Sıcaklık

 Yükseklik

 Yerçekimi kuvveti

(13)

Atmosfer Basıncını Etkileyen Faktörler

Sıcaklık : Hava ısındıkça genleşir ve hafifler. Soğudukça sıkışır ve  ağırlaşır. Bu nedenle havanın soğuk olduğu yerlerde basınç yüksek,  sıcak olduğu yerlerde düşüktür. Yani sıcaklıkla basınç arasında ters  orantı vardır. Bu yüzden ekvatorda alçak basınç alanı, kutuplarda ise  yüksek basınç alanı bulunur.

Yükseklik: Yükselti ile basınç arasında ters orantı vardır. Yükseklere  çıkıldıkça atmosferin basıncı düşer. Bunun nedeni yükseldikçe 

atmosferin kalınlığı ile birlikte ağırlığının ve gazlarının yoğunluğunun  azalmasıdır.

Yerçekimi: Yerçekimi ile basınç arasında doğru orantı vardır. 

Yerçekimi arttıkça basınç da artış gösterir. Cisimlerin ağırlığı 

yerçekimine bağlıdır. Yerçekimi dünyanın şeklinden dolayı ekvatorda  az, kutuplarda fazladır. 

(14)
(15)

Atmosfer Sıcaklığı

 Atmosfer, ısıyı canlıların 

yaşamına uygun hale getiren ortamdır. 

 Atmosferdeki gazlar (özellikle  subuharı) güneşten gelen ve  yerden yansıyan ışınları 

tutarak ısınır. Böylece, 

Atmosfer Güneşten gelen ısıyı  tutarak yerin fazla ısınmasını  önler. Yerden yansıyan ısıyı  tutarak fazla soğumayı önler. 

(16)

Albedo

 Güneş’ten gelen enerjinin  bir kısmı atmosferin üst  yüzeyi ve bulutlara 

çarparak, bir kısmı ise  yerden yansıyarak, 

atmosferde herhangi bir  etkide bulunmadan, 

doğrudan uzaya geri 

döner. Yansıyan bu ışınlara  albedo adı verilir.

(17)

Atmosferdeki Sıcaklığı Etkileyen Faktörler

 Güneş Işınlarının Geliş Açısı

 Güneş Işınlarının Atmosferde Aldığı Yol

 Yer’in Eksen Eğikliği ve Yıllık Hareketi (Mevsimler)

 Güneşlenme Süresi

 Yükselti Faktörü

 Kara ve Denizlerin Dağılımı

 Okyanus Akıntıları

 Bitki Örtüsü

(18)

Güneş Işınlarının Geliş Açısı

Yeryüzünde sıcaklığın dağılımını etkileyen en önemli etkendir.

Güneş ışınları bir yere ne kadar dik gelirse sıcaklık o kadar yüksek,  ne kadar eğik açıyla gelirse sıcaklık o kadar düşük olur.

Eğik açıyla gelen ışınlar daha fazla yansımaya uğradığı için ısınmaya  olan etkisi daha da azalır.

(19)

 Yer’in küresel şeklinden dolayı,  güneş ışınları, ekvator ve 

çevresine daha dik açıyla  geldiği için dar alana yayılır. 

Böylece birim alana düşen  enerji miktarı fazladır. 

Kutuplarda tam tersidir.

(20)

Güneş Işınlarının Atmosferde Aldığı Yol

Güneş ışınlarının atmosferde  aldığı yol arttıkça, atmosferde  tutulma, yansıma ve dağılma  artacağından, yeryüzüne ulaşan  enerji miktarı azalır.

Ekvator ve çevresinde, ışınların  atmosferde kat ettiği yol kısa  olduğu için yere ulaşan enerji  miktarı fazladır. Bundan dolayı  sıcaklık değerleri bu bölgelerde  yüksektir.

(21)

Yer’in Eksen Eğikliği ve Yıllık Hareketi (Mevsimler)

Yer ekseninin eğik olmasından  dolayı Dünya, Güneş etrafında  dolanırken, yıl içinde güneş  ışınlarının yere düşme açısı da  değişir. Bu durum sıcaklığın yıl  içinde farklılık göstermesine  neden olur. 

Yaz aylarında güneş ışınları daha  dik geldiği için sıcaklık yüksektir. 

Kış aylarında güneş ışınları eğik  açıyla geldiği için sıcaklık 

değerleri de düşer.

(22)

Güneşlenme Süresi

 Güneşlenme süresi, Güneş’in gökyüzünde kaldığı süredir. 

Atmosferde enerji birikimini etkilediğinden, sıcaklık 

üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Güneş’in gökyüzünde  kaldığı süre arttıkça, atmosferde ısı birikimi olacağından,  sıcaklık değerleri artış gösterir.

(23)

Yükselti Faktörü

 Troposferde yerden 

yükseldikçe, yaklaşık her  200 metrede sıcaklık 1°C  azalır.

(24)

Kara ve Denizlerin Dağılımı

 Farklı ısınma özelliklerine sahip olan  denizler ve karalar farklı sürelerde 

ısınıp soğurlar. Denizler geç ısınıp, geç  soğurken; karalar çabuk ısınıp çabuk  soğurlar.

(25)

Okyanus Akıntıları

Yeryüzündeki sıcaklık 

transferinin yaklaşık yarısı  okyanus akıntıları tarafından  gerçekleştirilir. 

Okyanus akıntıları, denizlerde  sıcaklığın Ekvator’dan kutuplara  doğru düzenli bir biçimde 

azalmasını engeller.

Ekvator ve çevresinden 

kaynağını alan okyanus akıntıları  sıcak su akıntıları olup, geçtiği  kıyıların havasını yumuşatır ve  ısınmasını sağlar.

(26)

Bitki Örtüsü

 Bitki örtüsü, gündüzleri yerin fazla  ısınmasını ve topraktaki suyun 

buharlaşmasını engeller. Geceleri ise  bitkiler yerden ışımayı azaltarak, 

soğumayı yavaşlatır. Bunun için bitki  örtüsü sıcaklık değişimini azaltan bir  etkide bulunur. 

(27)
(28)

Nem (Humidity)

Atmosferde buhar halinde bulunan suya NEM adı  verilmektedir. 

 Atmosferde buhar olarak bulunan su, soğuk hava ile 

temas eder ise ya da havada bulunan su miktarı belirli bir  limiti aşar ise (suyun o sıcaklıktaki buhar basıncını) bir 

miktar su, gaz halden sıvı hale döner, bu durum havanın  suya doyduğu anlamına gelir. Bu durum DOYMA olarak  adlandırılır.

(29)

Bağıl (Nisbi) Nem (Relatif Humidity)

 DOYMA NOKTASINDA, havanın içinde bulunan su miktarı,  MAKSİMUM NEM için bir ölçüt olarak kullanılmaktadır. 

Doyma noktasında nem miktarı 100% olarak kabul  edilmektedir. 

 BAĞIL NEM; havanın içinde çözülmüş halde bulunan su  buharı miktarının, havayı doyma noktasına getirmek için  gerekli maksimum su miktarına oranıdır. 

 Bağıl nem miktarı %100'e ulaşırsa havadaki nem doyma  noktasına ulaşmıştır ve o havada yağış meydana gelir.

(30)
(31)

Rüzgar (Wind)

Yatay yöndeki hava  hareketleridir. 

Atmosferde alçak basınçla 

yüksek basınç bölgeleri arasında  yer değiştiren hava akımlarıdır. 

Hava akımları, daima yüksek  basınç alanından alçak basınç  alanına doğru hareket eder.

(32)

Kara‐Deniz Esintileri

(33)

Dağ – Vadi Esintileri

(34)

Rüzgar Hızı

 Yatay rüzgar hızı; dağ, vadi, nehir, göl, orman, tarım 

arazileri ve binalar gibi topoğrafik özelliklerce saptanan  yeryüzeyi pürüzlülüğüne orantılı olan sürtünmeyle 

etkilenir. Düz araziler üzerindeki ortalama rüzgar hızları,  engebeli arazilere göre daha fazladır. 

 Rüzgar hızının yükseklikle değişimi : V / Vo = (Z / Zo)m

(35)

Rüzgar hızının arazi pürüzlülüğü ve yükseklikle değişimi

(36)

Rüzgar Gülü

(37)

İzmir’de Mevsimsel Rüzgar Gülleri

KIŞ YAZ

(38)
(39)

Kararlılık (Stability)

Atmosferin düşey 

yöndeki hava hareketine 

karşı direncine denir.

(40)

Atmosferde Kararlılık

Termodinamik sistemde adyabatik  olarak hareket eden bir hava 

paketi her 100 metrede 1 °C  soğumaktadır (KHASP – Kuru  Havanın Adyabatik Profili)

Atmosferdeki gerçek profiller ise  bundan farklıdır:

G.P. < KHASP ise süper adyabatik     (Kararsız)

G.P. = KHASP ise adyabatik        (Nötral)

G.P. > KHASP ise sub adyabatik         (Kararsız)

A: Kararsız B: Nötral

C: Kararlı D: Çok kararlı

(41)

Kararlılık Sınıfları (Pasquill Sınıflandırması)

Yer seviyesinde (10 m’de) Gündüz Gece

rüzgar hızı Güneş radyasyonu Bulutluluk

(m/sn) Kuvvetli Orta Zayıf  4/8  3/8

< 2 A A‐B B

2 ‐3 A‐B B C E E

3 ‐ 5 B B‐C C D E

5 ‐ 6 C C‐D D D D

>6 C D D D D

A: Çok kararsız, B: Orta derecede kararsız, C: Nötral, D: Orta derecede kararlı, E: Çok kararlı

(42)

İnversiyon (Inversion)

 İnversiyon, sıcaklığın  yükseklikle artmasıdır. 

 Atmosfer oldukça 

kararlıdır. Düşey yönde  taşınım çok azaldığı için,  varsa yeryüzünden 

atmosfere salınan 

kirleticilerin  dağılımı da  azalır. 

(43)

İnversiyon Türleri

Radyasyon inversiyonu: Yer 

kabuğunun çabuk ısınıp‐soğuması  nedeniyle; özellikle güneşin 

doğuş ve batışı sırasında oluşan  inversiyon türü.

Yerseviyesine yakın mesafelerde  oluştuğu için kirletici kaynaklar bu  inversiyon tabakası içinde 

kalabilirler. Genellikle bulutsuz ve  rüzgarsız gecelerde meydana 

geldiğinden yağış ve rüzgarla 

temizlenme olasılığı çok düşüktür.

(44)

İnversiyon Türleri

Çökelme inversiyonu: Yüksek basınçlı hava  kütleleriyle hava tabakasının çökelmesiyle  oluşan inversiyondur. Yerseviyesinden yüksek  tabakalarda oluşur. 

Kirletici kaynaklardan yüksek noktalarda  oluştuğundan kısa zamanlı seyrelme  problemlerine değil, birkaç güren süren  kirlenme problemlerine neden olur. Büyük  şehirlerdeki tehlikeli kirlenme episodları çökelme inversiyonu ile birlikte 

görülmektedir.

İnversiyon türleri farklı zamanlarda meydana  gelebileceği gibi aynı anda da meydana 

gelebilir.

(45)

Bir inversiyon görüntüsü

(46)
(47)
(48)
(49)

Karışma Yüksekliği (Mixing Height)

 Kirleticilerin düşey yönde  dağılımının üst limiti olarak  tanımlanan mesafedir. 

 Kısaca kirleticilerin atmosferde  karışabileceği tabakanın 

kalınlığıdır. 

(50)

İzmir’de Aylık Maksimum Karışma Yükseklikleri

(51)
(52)

Bulut oluşumu

Bulutlar genellikle yoğuşmuş hava 

kütleleri olarak bilinirler ve yerden belirli  bir yükseklikte bulunurlar.  

Bulutlar, yükselen hava kütlelerinin daha  soğuk hava ile karşılaşıp yoğuşması 

sonucunda oluşurlar.  

(53)

Bulutluluk Miktarı (Kapalılık Oranı)

Bulutluluk miktarı (kapalılık  oranı); dikey görüşün ifade 

edilmesi açısından çok önemli bir  tanımlama olup, 8 eşit parçaya  bölündüğü varsayılan 

gökyüzünün, ne kadarının 

bulutlar tarafından kaplandığının  ifadesidir.

BULUTLULUK MİKTARI (ORANI)

AÇIK : 0/8

AZ : 1/8 – 2/8 

DAĞINIK : 3/8 – 4/8

PARÇALI : 5/8 – 7/8

KAPALI : 8/8

(54)

Temel Bulut Türleri ve Sınıflandırması

Oluşumlarına Göre  Bulutlar; 

Küme Bulutları

Tabaka Bulutları 

Yüksekliklerine Göre  Bulutlar;

Yüksek İrtifa Bulutları

Orta İrtifa Bulutları 

Alçak İrtifa Bulutları

Dikine Gelişimli Bulutlar 

(55)

Oluşumlarına Göre Bulutlar

Küme Bulutları, içinde  dikine hava akımları olan  hava kütlelerinde oluşan ve  karnıbahar ya da atılmış 

hallaç pamuğu görünümlü  bulutlardır.

Tabaka Bulutları; içinde 

dikine hava akımı olamayan  hava kütlelerinde oluşan ve  çarşaf gibi yayılmış 

bulutlardır.

(56)

Yüksekliklerine Göre Bulutlar

Yüksek İrtifa Bulutları

Orta İrtifa Bulutları 

Alçak İrtifa Bulutları

Dikine Gelişimli Bulutlar 

(57)

Meteorolojik Parametrelerin Ölçümü

(58)

Prof.Dr. Tolga ELBİR

Dokuz Eylül Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Tınaztepe Yerleşkesi, 35160 Buca/İzmir

E-mail : tolga.elbir@deu.edu.tr

(59)
(60)

Meteorolojik parametreler

 Meteorolojik parametreler birbirleriyle etkileşim  halinde olduğu için etkilerini ayırmak mümkün  değildir. 

 Ancak bunların içinden hava kirliliği oluşumu ve  taşınımında en önemli iki parameter vardır:

Atmosferin kararlılığı

Rüzgar hızı  

(61)

Meteorolojinin Hava Kirletici Dağılımına Etkisi

(62)
(63)

Rüzgar Hızı ile Seyrelmenin İlişkisi 

(64)

Duman Davranışı

(65)

Çeşitli Duman Davranışları

(66)
(67)

Prof.Dr. Tolga ELBİR

Dokuz Eylül Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Tınaztepe Yerleşkesi, 35160 Buca/İzmir

E-mail : tolga.elbir@deu.edu.tr

(68)

Dispersiyon

 Bir kirletici kaynaktan  atmosfere bırakılan 

kirleticilerin atmosferdeki  dağılımı

(69)

Bir noktasal kaynaktan dağılım

(70)

Fick Yasası

 Dispersiyon teorisi için  başlangıç noktası Fick  yasasıdır.

 Bu yasa, bir noktasal  kaynaktan atmosfere 

aniden verilen bir kirletici  duman paketinin 

difüzyonunu ifade eder.

 Tek boyutlu türbülanslı  difüzyon denklemi

q : kirletici konsantrasyonu K : difüzyon katsayısı

x : mesafe t : zaman

(71)

 Kirletici atıldığı noktada  konsantrasyonu 

maksimum olup dağılım  her iki yönde de Gaussian  dağılım şeklindedir.

 Denklemin analitik çözümü

Q : Kütlesel kirletici debisi (kg/s)

Fick Yasası

(72)

Gaussian Dağılım

(73)

 Atmosfere atılan kirletici  paketi 3 boyutlu kabul  edilirse

 Atıldığı noktadan (u) kadar  bir ortalama rüzgar hızı ile  hareket ederse

 : (t) anında ve (x) kadar  uzakta dumanın yatay ve  düşey yöndeki açılımının  yarısı kadar olan mesafe  sapması 

(74)

Kartezyen Koordinat Sisteminde 

Dispersiyonun Geometrisi

(75)

Gaussian Dağılım Eşitliği





2 2 2 2 2 2

) , , ,

( 2

) exp (

2 ) exp (

exp 2

2 y z y z z

h z y x

h z h

z y

u C Q

C : x,y,z koordinatındaki kirletici konsantrasyonu, g/m3

Q : emisyon debisi, g/s  h  :  etkin baca yüksekliği, m u :  Rüzgar hızı, m/s

σy ve σz :  y ve z yönlerindeki konsantrasyon dağılımının standart sapmaları, m

(76)

Gaussian Dağılımdaki Kabuller

Kirletici bulutu yatayda ve düşeyde Gauss  dağılımına sahiptir. σy ve σzbulut

konsantrasyon dağılımının standart sapmalarıdır.

Rüzgar yönü x eksenine paraleldir ve  rüzgar hızı her yerde aynıdır.

Modellenen kirletici konservatiftir.

Kirleticiden atmosfere verilen emisyon sabittir, zamanla değişmez.

Toplam yansıma yeryüzeyinde oluşur. 

Yeryüzeyinde depolanma veya bu yüzeyle reaksiyon sözkonusu değildir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Search fo r supersymmetry in final states with a single lepto n, b-quark jets, and missing transverse Search fo r supersymmetry in final states with a single lepto n, b-quark jets,

Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü 2017-2018 Bahar Yarıyılı Ders Programı.. Birinci

Doctorate, Dokuz Eylul University, Fen Bilimleri Enstitüsü, Elektrik-Elektronik Mühendisliği (Dr), Turkey 2004 - 2010 Postgraduate, Izmir Institute Of Technology, Instıtute

ANTALYA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ANTALYA MURATPAŞA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL

Değerlendirilen toplam staj raporu sayısı 71.. a) Değerlendirilen staj raporu sayısı b) Staj raporlarının staj kapsamına göre dağılımı.. 34 uygulama stajının

• Niğde Bölgesinde Yüksek Ağır Metal İçeriklerine Sahip Kayalar ve Çevre İle Etkileşimleri, Niğde Üniversitesi Araştırma Projesi, FEB 2012/17, Proje Yürütücüsü,

Bu metod düşük fosfat iyonu konsantrasyonları için kullanılır (4-18 mg/l). Renk yoğunluğunun ölçümü spektrofotometre kullanılarak yapılır. Bu metodu kullanarak,

c) Kümülatif relatif frekans grafiğini çiziniz. Rastgele seçilen bir fren disk aynasının porya çapının hedef değeri %2 aşması olasılığı nedir ? Medyan değerini