• Sonuç bulunamadı

Ebu Hanife I)üşünc es inin "

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ebu Hanife I)üşünc es inin ""

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

.

ı

Ebu Hanife I)üşüncesinin

"

Arkaplanını Besley en Ay etler

Giriş

80/699 yılında EbO Haıılfe'ııin doğup büylidiiğü Küfe ile bölgenin ikiıx:i büyük şelıri olan Basıa, öteden beri diter milletlerle eski medeniyetlerin inibat kavşaıında

yer alnuş şelıirlerdir. Arulan özelliğine ba~lı olarak bu şehirler, yeni ımlslüman olanlara Islam'ın ve Arapça 'nın öğıetildiği ve siyasi faaliyetleıin yoğun olarak yaşandığı

önemli yerleşim birimleri olmuşlardır. Aynı zamanda buralar, birçok faklh, dilci, edip, şair ve filozofun da

bulunduğu birer ilim merkezl~ridir. Ebtl Hanife ticareıle ujiraşan varlıklı bir ailenin çocnğudur ve kendisi de ilim ıahsiline başlamadan önce kumaŞ tüccarlı~ yapmıştır.

Ilim tabsiline öncelikle akaid ve cedel ilmini ö!renmeye

başlayarak adım atan Ebü Hanife, dönernindeki .inkarcı ve

bidatçılarla taruşmalar yapmış, farklı itika'di düşüneeye

.sahip kimselerin ve mezheplerin bulunduğu Basra'ya

z.aı:ııan z.arnan yapu~ı yolcııluklannda da bu tavnnı sürdönnüştilr. Nitekim o döııemde özellikle Basra'da ilahi sıfatlar, kader, mürtekib-i kebire ve tekfir gibi ilk dönemin belli başlı meseleleri hararetle konuşulup tartışilmaktaydı. Esasında onıııı yaşadığı dönem HSriciler,

Cehıniyye, Mu'teıile, Mi!şebhihe, Kaderiyye, Cebriyye, Miin:ie ve Şia'nın birer itilcldi mezhep olarak teşckkill

etmeye başladığı bir dönemdir. Ebil Haıüfe bu tür

münakaşa ve milnaz.aralanyla. Hz. Peygamber'den saba·

bey e ve sonraki nesillere intikal eden ve o dönem müslü-

·manlanrun çoğuııluğuııca dıı benimsenen itil<Ml esaslan savunmayı gaye ediruniştir. Onun bu alandaki gÖrüşleri,

z.amanıa daha da belirgin bale gelecek olan Ehl-i Sünnet

anlayışının şekillenmesinde önemli katkı sağlamıştır. Öte Yandan yine yaşadığı bölgenin karrııaşık pek çok olayın meydana geldı~ ve çöıümüııiin araiıdığı bir yer olması muhtemelen

Ebu

Hanife'nin kıyas nıetoduıru da sık

olarak kullanmasına sebep ÔJiımştur. Bunda aynca Ebil Hanife'nin t.it:aret hayatının içinde bulunması, insaniann

' Yrd. Doç ı:h-., Ondokuı Mayıs ünivusiıesi Ilahiyat Fak~ltesi

Mustafa ÜNVER *

problem ve ihtiyaçlaruu yakından tanıması ve bunlara çöıürnler bulunmaçı gerektiğine duyduğu inanç da etkili

olmuştur. Sonuçta

Ebu

Hanife, kendi dönemine kadar geçen sürede oluşan ve naslann yorumu mahiyetinde olan kurallan gen:kti~de yeniden ifade etmiş, baıen de

kuralı değiştirmek yerine ferdi ihtiyaç veya zarureti giderebilmek için bir takım çözümler önermiştic Ancak bu çareler çok suurlı bir alanda ve belli ölçüde uygulan-

nıış olup Jıiç bir zaman esas kuralı işlemez kılacak

mahiyette olmamıştır. Siyasal yönetim olarak ise ömrünün elli iki yılı Ernevıler, on sekiz. yılı Abbasiler döneminde geçen Ebu Hanife'nin haksızlıklara karşı

sergilediJ;<i nuıhalefet yüzünden siyasilerle arası hiç bir dönemde iyi olmamış; her iki dönemde de ceı::a­

landınlınışur. Nihayet hapse atılaıak işkence edildiği ve

dövüldüğü Ba~dat'da ıson67 yılında vefat etmiştir.•

Öte yandan Ebu Hanife'nin yaşadı~ bölgede

irca'

fikrinin yoğunlukta tartışıldığı biljnrnektedir. Nitekim Mürcie, ıeşekkill ettiği 60/680 tarihinden 100n18 yılına

kadar Irak ve Hieaz bölgelerinde çok gilçlU, Horasan'da ise daha az yoğunlukta olmuştur. Ancak daha sonra Horasan, diğer İslam bölgelerinde olmadığı kadar Mün:ie

mezlı.ebinin en yaygin olduğu yer ünvanını kazanmıştır.

Bahsi geçen tarihler arasında Irak bölgesinde Mürcie'nin özeDilde muhaddis, fakih, vaiz, kllrt, müfessir ve şair

olarak genel elini akım arasında yoğunluk kazandığı ve Küfe'de de arap unsura karşın mevllli unsurun ağırlığını

Mürcie lehinde kullandığı bilinmektedir. Küfe için sözli edilen bu tespiıe sebep olarak ehli rey'den olduğu bilinen Hammad b. Ebi Siileyman'ın (120n38) ÇC\'Tesinde

· mevllli grubun yoğunlaşmaSı da zi.kredilebilir. Nitekim Kilfe, hicı:i I. asrın son çeyreğinden itibaren Mürcie'nin en etkili merke:ı.~erinden biri baline gelmeyi başannışor.

1 Uzunposıalcı, Mustofa, "EM Hmıtf•'' Mtl., TDV. lsl•m Ansiklopedisi, o.X. s.IJI, 132·133, 13S, 136-137 ; Yawı, Yusuf Şevki, "eba Honf{•" Md., TDV. Islam Aıuiklopedisi, c.X, s.l38.

!S~ ARAŞTTRMALAR DERGist, Ctt.T: IS, SA YI: 1-2, 2002, Sayfa:S 1-62 51·

-

(2)

MUSTAFA

ONVEn

Mürcie 'nin itiklldi ve fıkhi görüşleri Hanıınild'ın başuu

çektilti ve daha sonr.ı Ebu Hanife etrafında odaklanan bir grup tarafllldan sistcmleştirilıniştir. Hanunad'dan sonra Küfe' de temsil edilen Mürcie 'nin fıklıi ve itiklidl konu- lardaki önderi olan Ebü Hanife, kendi eserlerinde de Mürcil fıkirleri sistemli bir şekilde ele alarak izaha

çalışııuşur. Bütlln bu gelişmelerde, Milrcie 'nin özellikle

ıııeval1 adıııa parlayan yıldız olmasııun, bunda da onları diğer müslümanlarla eşit haklara sahip kılacak formill içermesinin kalkısı uııutulınamalıdır. ÇiiııkO ydlardır

Emcviler tarafından horhuıdıklan ve Haccac tarafıııdaıı

daha önce yaşadıklan yerlere gitmeye mecbur ed.ildikleri için ıncvliliniıı Emevi taraftan olması çok zordu. Şayet onlar llz. Osman ve Ali'yi tekfır ederek Hfiricllerin

yaıunda yer alııuş olsalardı, o zarnaıı hem Eınevilerdeıı,

hem Haşiıiıiler adına hareket eden kesimlerden zarar göreceklcrdi. Hz. Osnıan'ı methetseler KOf e' de yoğun­

lukta olan Şiilerden ve Haricilerden zarar göreceklerdi.

Böylesi bir ortamda onlar için görllnen en sağlıklı davraıuş Mürcie olıııaku. Zira bu anlayış onlara hem dini

sıarı.ı, hem de sosyal bakımdan diAer mllslümanlarla eşit lıaklar sağlayac:ıktı. Böylece onlar Hz. Osnıan ve Ali'nin durumunu AUalı'a bır.ıkarak kıble ehliııden hiç kimseyi büyük günalu dolayısıyla tektir etmedikleri için I{aricl ve

Şii olmayan çoğunluğun oluşturduğu geniş bir kitlenin

deste~ne sahip olım.ışlardır. Gerçekten de bu insanlar, Haric'il.er gibi son iki lıalifeyi ve di~er salıabcyi tekfır etmiyor, Şia gibi ilk üç halife aleyhıadığı yapmıyor ve Emevner gibi Hz. Osman'ı mcthedip Hz. Ali'yi

lanetlenıiyorlardt Yeri gelmişken belirtilmelidir ki bir kimseye Mürcil denilebilmesi için kişinin başta Hz.

Osman ve Ali olmak üzere, bütün buyük günah işleyen·

leri n durumlarını Allah'a bırakması ve onları cennetlik ve celıenııemlik olduklaıı konusunda kesin bir fikir beyıııı etmeyerek anıelin imandan olmadığmı beııimscmesi şart koşulmaktadır.ı Biııaenaleyh EbO Hanife' nin yaşadıjlı

onanun, irca fıkri yaıunda başka yo~n siyasi-dini taıtış­

ınalarla da oldukça hareketli olduğu tespiti, bu çalışmanın ulaşacağı maddeleri anlaınlarıdırına konusunda oldukça

yararlı olacaktır.

Bilindiği gibi Kur'fin-ı Kerim'in lsl.a.ıııl İliınierin temel kaynağı olduğu ıa~ınasız bir sabitedir. Bu itibar- la görllş salıibi lıer taraf, bir şekilde Kur'fuı'a dayaıuııa gereksinimiıli her zaınan duymuştur. Söz konusu geneHemeden Ebu Hanife'nin de istisna edilmeyece~

öocülOnden hareketle bu yazınuzda biz, onıuı eserlerinde

2 Bl::z. Kutlu, &lıvnoz, J"iirkuriıt lsl6m1Dtm• Sürecinth Mürt:U ••

Tuirk:ri, Ank. 2000, TDV.Yay., s.&9·91. IOJ. 168, lll. Mllrcie'nin inanç esasları hoklundagcnil bilgi için •yrıca bkZ. s.l04-l47; Kutlu, lslom Diiliiu"-ıUıde IIJr Golendtçi.Lu ·Jlodis Tt~nı{ltuliJruıuı 1mtuı Anlayıfl Bağ/~U~Uııda IJir Züıtıiyd Amıli:h Aıık. 2000, K.itabiyat, s.39-44.

52

---·---ı

.

kullandı~ı liyeıleri incelemeye ve bu 1tyetlerin ilettikleri

mesajların onun dOŞfınce dünyasına kauığı yapı taşlanın yine bu kullarunıl;u'dan hareketle ortaya koymaya çalışa.

cağız.

Bıı incelenıcy i yaparken bir takım zorluklarla kaışı karşıya olduğurnııT.un farlundayız. ÇünJ...1l Ebu Harıife'nin

elimizde mevcut IJian ve bilinen beş eserinden biri ~lan

el-Fıklıu'I-Ekber wşuıdaki diğer dördü, soru-cevap ve diyalog tarzında orıaya çıkmış esederdır. Böyle

olmasının çalışınannıda hedefledigiıniz noktaya ulaşa­

bilmeıniz doğrultusunda karşı.mıza biri olumlu, diğeri

olUlllSUl olmak il/.ere aş;$da açıklaınaya çalışaca~

iki tane katkı sağladığuu düşüruncl<tcyiz.

Diyalog tarzılı ir dokümandakullanılan aıgümanlar en iyi bilinen, özüın<ennıiş ve ınuhteıııelen üzennde deriıı·

likle dllşünülnıilş olanlarından seçilir. Ebu Han1fe'nin de eserlerinde bu yömeıni kullaıuruş olma ihtimalinin, istih·

dam edilen tlyellerin diışünce bütününde ağırlıklan olduğunu gösternıcsi açısından çalışmanma olumlu katkı sağlayacağı dllşilnlilebilir.

Sözllnü ettigiııı iz ikinci ve ohuıısuz olan katkı ise yiııe

soru-cevap/diyalog tarzından kaynaklarunakıa olup muhtemelen diy:ıluğun öteki ucu tarafından gündeme getirilen bazı sonıniara ilişkin argünıanlann kullanılnuş olmasıdır. Sonuçta Ebu Hanife düşüncesinde genelde yer

etmiş, ancak bu e.'crlerde lo,kal tesiri olınadıgı için istilı­

dam edilcınenıiş haşka bazı ~yetleriıı de olma ilıtimali çalışuıaııuı.ı.n ulıı~uğı sonuçların kapıyı tamamen kapat·

masına engel olac;ıkıır.

üstelik bizim sayıma tabi tutarak incelemeye

aldığııruz iiyetlcr, sadece açıkça veya -bir kaç ayette olmak

ozere.

zıııuıcn gondeımede bulunanlardan seçilnuş

olup herhangi bir şekilde referans edilmemiş ama

Kın'an'dan desteği bulwıabilecek düşiin.celeri dikkate

aluunaınışur. Bin~eııaleyh Ebu Hanife diişiincesine tesir etmiş tüm Ayetleri ortaya koyabilmek için mezhebe ait

tiiın furuatm da gözden geçil:ilınesi gerekmektedir ki

aslında bu ~leıniıı bile sözünü ettiAimi:z kapnun kapaol·

ması na yetmeyeceği dikkatlerden kaçınlmamal ıdır.

Ebu Hantfe'nin, bu çalışınada dikkate alwkJınız eser·

leri şunlardır: 3

1-ei-A.ı.i.m vc'I-MüteaUiın 2-el-Fıklıu'l-Ehsai

3-cl-Fıklıu'J-Ekber

4 -el-Vasıyye

5-0sınan ei·B•ıtti:'ye Risalo

Ebu Harıife bır eserlerinde -tekrarları da dahll olınak üzere- 58 süreye ilağılan 162 tane liyete işaret etmiştir.

Kullandığı bu aycılerin toplam 38 sOreye dağılmak üzere

3 lllcz. lmi.:n·ı A"um ElıO Hanife, lmiim-ı il'ııım'ııı Bq Eseri, yov.

MusiAfa Öz., lswıbul 1992, IF AV.

JOURNAL OF ISLAMtC RESEARCH, VOL: 15, NO: 1·2, 200Z

.J

(3)

EBÜ HANİFE D'üŞONCESINtN ARKAPLANINI BESLEYEN AYETLER 9 ı ıaııesi Mekke dönemine aittir. Kalaıı 71 §yelin de

ıoplaın 20 süreye da~1mak üzere Medine dönemine ait-

olduğu görillmüştür. Buna göre referans olarak kullanılan

ayetlerin ait olduklan 58 siireııin% 65,52'si Mekki; % 34,48'i de Mede.ntdir. Ayetler bazı.nda ise referans gös- terilen 91 adet Mekki Ayet, !lyet bazındaki tGplanun % 56,17'sine; 71 adet Medeııl: liyet ise toplaının % 43,83'üne tekabül etmiştir.

Ebi\ Haııl:fe'nin eserlerinde -öneınleriııe binaen olsa

•erek-değişik münascbeılerle ikişer defa kullandığı liyei- ferin sayısı ise !O'dur ve şunlardır: Kehf, 29; Insan, 30;

Nisa, 48, 80; Bakara, 82, 178; Münafikuıı, 1; Kamer, 53;

Enbiya, 47; Yasin, 54.

istihdam edilen tOplanı 162 ayelin eseriere göre

da~ yaptığınuzda ise şu sonuçlaıa ulaşmakıayız:

·• ·-eı-Fıkhu'l-Ebsaı, 64 (%39,51); el-Alim ve'l·Müteallim, 63 (%38,89); el-Vasıyye, 20 (%12,35); Osman el- Beul'ye Risrue. 10 (o/o6,15); el-Fıkhu'l·Ekber, 5 (%3,1).

Bu istatistiki verilerin nasıl deıterlendirileceği konuswıda şunlan söy !emek miinıkündür. Asıl şöhreti Islam fuılifıu olan Hanefi mezhebinin kurucusu Ebti Hanife'nin beş eserinde kuUand$ liyeılerio yaklaşık % 56' sının Mekke dOnemine ait olduğunun görili ınesi .k,en-

disiııin en azından bu eserlerinde Mekke döneminin temel karakteristigi olan "iıııan ve tevhid" konusuna ağırlık verdiği istat\stik1: olarak da aıılaşılnuşur. Ancak buna

ımıkabil Medenl liyellerin de bu nispete yakın olduğu düşünülecek ve incelemeye konu yapuğın:ıız eserlerin

muhtevasının furu11t olmaktan çok inanç üzerine teksiC

edilmiş olduıtu göz önünde tutulacak olulSa Mekke Dönemine ait ıiyetlerin inanç; Medine DOnemia: ait liyet- lerin de davıanışlar ilzerine yol:unlaştı~ şeklindeki genel kabule Eb il Hanife 'nin çok fazla riayet emıedigi

söylenebilir, Nitekim ilgili eserlerde her iki döneme ait verilerden de ı:alıatlıkla yararlanılmıştır.~

Kur'anllyctleriyle desteklenen ve taıafınuzdaıı tespit edilen toplam 4 2 ad eL başlığı, aşağıdaki dört genel konu

adı alunda tasnif etmeye çalıştık:

I-Allah TeSlli II-Bilgi Problemi ID-İman Problemi IV-İnsan Davranışları

Bu genel konu başlıklan altıııa dercctti~imiz mese- lelere verilen alt başlıklar ise tanıamen tarafımızdan konulmuş olup Ebu Haııife'nin eserlerine ait deJ:ildir.

I- Allah Telila

Eb(l Hantfe, "Allah Tetild» adım verdiğimiz bu başlık alunda toplam 3 ı :Iy et kullanmış olup

bu

sayı, bütün eser- lerinde kullandıgıtoplam 162 ayetin %l9,14'üne tekabül

4 Mesela bkz. M•stnfn Onver, Ttfsir Usnlilml• M•k/11-Meduıı Ilmi, Samsun 1998, (b .. ılmMuş doktora tezi), s. 315.

eınıektedir. Bu başlık al~a derlerneye çalıştığımız meselele.ıe de Ebu Haııl:fe, eı-.Aıim ve'l·Müteallirıı, el-

Fıkhu'l-Ebsat ve el-Fıklıu'l-Ekber adlı eserlerinde değin­

miştir.

1-1. Allah'ın Vasıflan:

Ebu Ha.ntfe'ye göre biz Allah'ı O'nun Kendini vasfet- til:i gibi tarumaya ve öylece inanmaya mecburuz. Bu ba~lamda referans kabul ettiji ve kullandığı si\re ise İhlas Silresi olrnuşturs:

"(Ey Peygamber) De ki: O Allah, tektir. Allah her şey­

den nıilstagnfdir, ve her şey O 'na muhtaç/ll'. O doğurma­

mış ve dogrulmamıştır. Hiç bir şey O 'na denk degildir. "6

1-2. Allah, Mahhıklanıı Sıfatıyla Tavsif Edilemez:

Ebil HaıUfe'ye göre biz Allah Teillii'yı, Kendisini tavsif ettiği gibi tavsif etmeye mecburuz. Sözgelimi O'nun nzasnu ve gazabını keyfiyelsiz olarak anlamak zorundayız. Bu itibaıla O'nun gazabı cezaland.ı.rınası, nzası ise sevap verınesidir diyemeyiz. Çüıtk(1 O, yarattığı nıahlukatı gibi değildir, onlara hiç beıızemez. 7 Bu konuda Ebu Hanife'nin istiş.bad ettiği ayet şudur:

"Onun benuri hiç bir şey yolctur, O, işilendir, .görtndir. "1

I-3. Kulların Hepsini Yaratan da Rızık Veren de Allah' dır:

Mü'min. Ufir, münafık bütün kullanru yaratan ve onlan rız.ıklandııan Allah'dır. EbO Hanife'ye göre "sizi yaratan, sonra besleyen, sonra sizi /Jidllren, sonra diril- ten A Ilah 'tır"9

ay

eti bu gerçeği ifade etmektedir.

Bu gerçeJ:e ba~ı olarak "ey insanlar Rabbınize karşı takva/ı olun"IO Ayeti bütün insaıılaxa ça!nda buluııMak adeta "ey mll'minler, A1lalı'a itaat edin", "ey kafirler, Allah' a i ınan edin", "ey münafıklar, ilılaslı ve samimi olun" ö~dünü vermektedir. ll

I-4. Bütün Nimetierin Sahibi Allalı'dır:

Ebti Ha.ntfe düşüncesindeki kulhtk boylllUnu gösteren bir husus da lı.işiııin sahip olduıtu nimetierin Allah'dan

geldiğiM iıııan etmesi gerektiğidir. Nirneılerin Allah'dıuı geldiğine inanmayankimse Allab'a da iııa:ııma.ıruş sayılır.

Nimete ldlfür, nimet sahibiııe de kilfl!rdür.t2 Bu hususta

kullandığı Ayet de şudur:

"Onlar Allah 'm nimetlerini hem bilirler, sonra da ink6r ederler. "t3

o1-Fıkhu'1·Ekbeı, s. SS.

6 lhlu (11'2): 1·4.

'7 e1-Fıkhu'J,Bboa~ s. SO.

8 Şun(41):11.

9 Rum (lO) : 40.

10 Hot C22) : 1. ll el-Vuıyyc, 1. 61.

12 el-Alim ve'1-MUteallim, s. 32.

13 N anı (16): &3.

ISLAMI ARAŞTIRMALAR DERGISI, ClLT: 15, SA YI: 1-2, 2002 53

...

---

(4)

MUSTAFA ONVER

l-5. Allah Hayrı da Şerri de Gösterir:

Allah insana hem Jıayn hem de ~erri göstererek

dilediğini yapma öıgüı:IO!fuıü verdiğini belirtir, onun ter- cih edeeegi pozisyona göre mükafat ve cezaya hak sahibi

olacagını haber verir.~< Bu hususta Ebu Hantfe'nin kul-

landığı 12 Syetten bir kısmı şunlardır:

''Dileyen iman etsin, dileyen kô.fir olsun. "IS

"Semud 'a gelince; biz onlara doğru yolu g/Jster·

miş/ik, (akat onlar I«Jrltıgil hid(lycte tercih ettiler. "ı6

"Eğer Rabbin dileseydi, yeryllzündeki insanların hepsi inıan eder/erdi. O halde insanları mo'min olsunlar diyesen ml zorlayacaksın. "11

1-6. Allah'ın Sıfatları Ezelidir:

Allah'ın sıfatlanıun ezen mi yoksa varlık. alanına çıkışıyla beraber mi var olduklan konusu özellikle ketanı

mezhepleri arasında tıırtışılmaktadir. Ebü Haıüfe 'ye göre

Allah'ın sıfatları da Zilu gibi ezelidir. Başka bir deyişle

Allah, bir şey yar.ıtmadan önce de yar.ıtıcıdır, bir şeyi

dilemeden önce de dileme gücüne ve sıfatına sahiptir.

Özel anlamda Ebu Hanife Allah Tcala'run Hz. Musa'yla

konuşmadan önce de kclarn sıfatına sahip olduğunu

söyleyerek aşağıdaki llyeti ist.işhad eder: ıs '' Allalt Musa 'yo Icelam ·etmişrir. "19

T-7. Allalı'ın Eli, YOzü ve Nefsi Vardır:

Gerek kel§rıü mezhepler arasında, gerekse tefsir gelenegi içinde Allalı 'ın Kur'an'da Kendisiyle ilgili olarak söıünü ettiği eli, yüıü ve nefsi gibi kavıaınlann nasıl anlaşılması gerektiği hususu oldukça tartışroalıdır.

Ebu Hanife 'ye göre Allah'ın bu sıfatıanna keyfiyetsiı

olarak inamnak gerekmektedir, ı.ira bunlar keyfıyetsiı sıfatıard ır. Sözgelimi "Allah 'ın eli, kudretidir veya nime·

tidir" demek ona göre doğru değildir. Çilrıkü bu taktirde fatlar iptal (ta 'til) edilmiş olunmaktadır.

Binaenaleylı Ebu Hanife, bu sıfatıara lıaber verildi!i

şekliyle ve de keyfıyetsiz olarak inaruhuası gerektiğini vurgulamaktadır.lO Konuyla ahikah Ayetler ise

şwılardır:

"Allah 'm eli on larm ellerinin U.rtündedir. "2ı

"Sadece celal ve ikram sahibi Rabbinin yiiıii bakidir. ·~

14 ei-Fıkhu'I·Ebsat, s. sı-sı.

ıs Kdır(ıaı: 29.

ı6 f\ı.uııoı(4ı): 11.

17 Yunus (ıO): 99. Oijer Ayetler için bkz.. Fussıleı (4ı): 40; Zariyı~ı (51): 56; Yur\U< (lO): ıOO; En'am (6): lll; Hud (1 1): ı 12-1 19;

Nahl (16): 36; İnsan (76): 30; Tekvir(81): 29; Hud(l 1): 34; Yusuf (12) : 24: Sad (38) : 34.

ıs ei-Fıkhu'I-Ekber,s. S6.

19 Nisa (4): 164.

20 eı·Fıkhu'I·Ekber, s. 56.

2 ı Fetih (48) : 10.

22 !Uhmon (SS) :27.

"0, kendi nefsine rahmet etırıeyi yazd1. "23

I-8. Allah İıntihan İçin Razı Olmadı,Sı Şeyleri de Yar.ıtı.r.

Kötülük ve şerrinde bulundu~ bir dOnyada yaşıy

01

ve bunlann da yaratıcısının Allalı olduğunu biliyol\ll, Allah' ın kötülü~ yar.ıtıp yaratmayacağı tartışılan bir konu olmakla birlikte bizce kullarını sınav için yaraımıt olması çok doğaldır ve her şeyin pozitif oldugı.ı bir oııam.

da imtihanın da gerçekleşmeyeceği açıktır. Ebü Hanife'ye göre Allah'ın kötülüğü yaraınıasında iradesi olmasına karşın nzası ve lıoşnutluğıı yoktur.2• Buruınla

il.gi.J.i olarak kulland1~1 ayetler şunlardır:

"Kulları için ko{re rızası yoktur. "2S

"Kullarmın i/zerine yegane mutasarrı(O 'dur. "16 ''De Id: 'ilsrunazden ve altımıdan size azap g<Jnder.

nıege veya sizi (ırka {ırka birbirinize kalıp kiminlztn·-

hmcını kiminize lallırmaya K adir olan O 'dur ... ''27

"Aftaç altında sana bi al etJiklerinde Allah mfl'minler- den razı olmuştur. "28

ll-Bilgi Problemi

Ebil Haolfe, · "Bilgi Problemi" adını veıdiğirniı. bu

başlık alunda 1oplam 13 ayet kullaonuş olup bu sayı,

bütün eserlerinde kullandıa~ toplam 162 ayetin

%8,02'sioe tekabül etmektedir. Bu başlık altmda derle·

nıeye çalışt.ığın:u.z ıneseleleie de el-Alim ve'l·Müteallinı, el· Vasıyye ve Osman el-Betti'ye Ris/ile ad h eserielde

·.l

değinilmiştir.

ll·l. Bilginin

Değeri: ı

EbQ Hanife dOşflncesinde ilmin ve bilmenin son derece agırhğı olduğıınugörmekteyiz. Hatıa el-Alim ve'/· ı Müteallim adlı eserinde ilk kullandığı ayet, bilmenin bilmemeye karşı yıkılmaz listünlük ve ağırlığıru ifade 1 eden Kur'aru mesaj seçilmiştir. Bu yüzden insan bileliginin peşine düşmeli, onu söylemelidir. Bunun aksine bilmediğinin de ardına düşmemelidir. Zira bu davranışı bize ilk ögıeten, Allah'ın kendilerine isimleri sonnası esnasında meleklerin verdikleri cevap olmuşnır.

Nitekim onlar bu konuda Allah'ın öğret1iğinden başka

bilgilerinin olmadığını aÇJkyüre.klilikJe ikrar ederek bilmediklerinin peşine düştnemişlerdir. Hatta bu cevap - Eb\1. Hanife'ye göre büyük günah işleyen mü'nıinlcrin cem~Uik veya cehennemlik oldukJanna dair bir Jıilküm_

vemıeyip, dunımu Allah'a havale etmek dernek olan irc4'm da temelini atı:naktadır.l9 ÇünkiJ Allah Teala'nın

23 En'lllll (6): ı2.

24 ei-Fıkhu'I·Ebs&~ s. 47-48, S 1

ıs ZOmer (39) : 7. 81.fk& bir iyet i9in aynea bkı. M•ide (5) : 64.

26 En'~m (6): 18.

21 En'am (6): 6S.

28 l'clıh (48) : 18.

29 ei·Aiim ve'l-Milteallim, s. 23, ıo.

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH, VOL: 15-, NO: 1-2, 200Z

(5)

~ ı

EBO HAN1FE DüŞüNCESINtN AR.KAPLANlNI BESLEYEN A. YETLER.

·osııııtara nasıl muaınelede lıııhınacağı tamnmen O'nun

:ııni.

iradesi ve tasarrufunda o Inn bir konudur.

Şu lıalde

. insanlar ancak bilgi salıibi oldliklan konuların peşine düş­

oıeli, bilmediklerini de Allah'a havale etmelidirler. Bil- ginin Degeri konusunda istihdam edilen llyetler şunlardır:

" ... (EY Muhammed) de ki: 'hiç bı/en/er/e bilmeyenler bir olur mu? '"30

"Ve Adem 'e bütıln isimleri Dgreltl, sonra onları meleklere gosterdi ve 'Bana bunların isinı/erini haber vtrin bakalım' dedi. Onlar da 'Sabh6ne/Mh, Senin bize 6grettiginden başka bizim hiç bilgimiz yok. Bilen ve hik- met salıibi olan Sensin' dediler. "31

11-2. isim Bidiği-Mahiyet FarklıhAı:

Isimleri n ve kelimelerin ayıu olması, her zaman bu araçlarla ayıu anlamiann k~sıcdilmesiııi ge.rekli kılmak-

-""tadır. Bu konunun çok hassas ı;öıilnllm kazandıjp alanlar-

dan birisi kuşkusuz d:lni alandır ve Ebfl Hanife de tapılan,

tmlluk edilen Yaratıcııun adınııı Allalı oldujpınun söylen- mesini n, her grubun bu isıııe ayıu içeri~i verdikleri

anların na gelmeyeceğini vurgıılar.n Konuyla ilgili ayetler

şöyledir:

"Dt ki 'ey kd{ırler! Ben sııin taptıklannızo tapnıanı,

siz de beniın taprığıma tapma;:,nmz. "33

"Yemin olsun ki onlara 'gtJklerl ve yeri yaraton

ldnıdir?' diye sorsan, 'Ailaf,·'tır derler. Ama çoğu bil- mez/er. ·-ı•

• ... Ahlrete iman etmeyenlerin kalpleri inkAr edicidir,

onlar büyiiklük taslar/or. "3S

IT-3. Kavramlar Her zaman Dini Anlamda Olmazlar:

Ebiı Haıılfe'de ııasları aııl:ıma yöntemi olarak tespit edilen çok önenı.li bir ilkeyi görmekteyiz. Bmm göre metinlerde yer alan kelime ve kavramlar her zaman ayru alandaki anlamıanna sahip olmazlar. Buna öme.k olarak Ebu Hanife ilgi çekici bir örnek verir ve dald/et

kavranunın her zaman dini anlamda k:ullaıulmadığını

söyleyerek aşağıdaki ayeti i~tişlıad eder." Nitekim bu Aye1te Peygamberlerden biri olan Hz. Yakub lıakkında kullanılan dalalet kelimesinin k!ifür ve sapıklık anlamın­

da anlaşılması mümkün değildir.

"(Yusufun babası Yakı1b 'cı/ çevresindekiler: 'V allahi sen yine eski daltileti ndesin 'dediler. "37

U-4. Bilgiye Değil, Allah 'a Güvenmek:

Ebu Hanife'de insaıun h~kka ve doğruya hidayet

30 Zilmcr (39) : 9.

ll Bakara (l): 31, 36.

ll el-Aii:n ve'l-Miitullim, s. 30-31 )) KlfU\In ( ı09) · ı .J.

14 Lol:mao (31): 25.

ıs Nattl (16) : n.

36 O.<ınan ei·Bel1i'ye rustıe, s. 67 ..

37 Yuıuf(l2): 9S.

olmasınııı. nilı!i belirleyicisi, bilgi ya da peygamber değil Allalı'tır. Bu dıınımun kabul edilmesi Yaratıcıya kulluk yapma, O'ııa kul olma düşüncesini ve ayru zmnanda gilcünü ortaya koymaktadır. :ıs Bu konuda istihdam ettiği

ayet de şudur:

"(Ey Peygamber/ Şaphesiz ki sen sevdiginl hidayete

ulaştıramozsm, fakat Allah dilediğini hidtiyete

eriştirlr. "'39

U-5. Sababe Üıııınetiıı En Faziletli Tabakasıdır:

· EbO Hanife'nin deyişiıle ye göre "Peygambe.riıniz Hz.

Muhammed'den sonra bu ünunetin en fazı1etlısi Ebu Bekr es-Stddtk, sonra Ömer, sonra Osman, sonra da Ali'dir. (Allah hepsinden razı olsun) ... Önceliği 'olan .herkes daha faztleUidir. Onlan her ınü'min ve ınüttakl

sever, b\ı~de1:ıler müııafık ve kötü kinıselerdir. "40 EbO.

Hani('e ll{a{.'ldaki llyetin bunu ifade ettiğini dü.şünılr:

"İlk lince iman edenler, herkesi geçenlerdir. Allah 'o yaklaştıı:ılanlor onlardır. Nalm cennetlerindedirler. "4 1

ID-lınan Problemi

Ebil Hanife, "lman Problemi" adım verdiğimiz bu

başlık altında toplam 74 fıyet kullanmış olup bu sayı,

!ıütUn eserlerinde kullandı~ toplam 162 ayctin o/o45,68'sillC tekabnt eunek.tedir. Bu başlık alunda der- lerneye çalıştığımız meselelele de ele aldığınuz tüm ki- taplanncb değinilmiştir.

ID-I. İman'da BütilnlOk:

Ebü Hanife'ye göre kişi imanliU kaybetmemek ve onu

bozmam:ık için son derece dikkatli olmalıdır. Çünkü ona göre iman edilecek hususların hepsine iman edip de "İsa ve Musa peygatnbcr midir, değil midir? bilıniyonıın"

diyen bir kimse kMir olur ve ceheruıcmle cezalandınlır.

Bunun gibi "Wır, ccıuıete mi cehenneme mi gider, bilmem" diyen bir kimse de llilr olur. Nilekim Kur'an

onların cehennemlik olduğunu haber vermektedir. •ı

Konuya ilişkin istihdam edilen ftyetler şunlardır:

"Kdfirler için cehennem ateyi vardır, onlar·(orada) oldüralmez/er ki o/son/er .. "41 ·

"Onlara cehennmı vardır, yokıcı azab da onlar içindir. "44

"Onlara şiddetli azap vardır. "4S

ill-2. Ahirette Herkes İman Edecektir:

Ceheııneme girenler her şeyi açıkça görecekleri için tamamenlınan edecekler ve dünyaday~en ortak koştuk-

3& el-Alim ve'I-MOtealllm, •· 32.

39 K.as:ıs (2&) : S6.

40 ei-Vasıyy<:, s. 61.

41 Vabo(56): ı0-11.

42 el-Fıkhu'I·Ebıa~ a. 41-113.

43 F&lır (3S) : 36.

44 Bu nı< (SS) : 10.

45 Al-i tınran (3) : S.

ISLAM! ARAŞTIRMALAR D~O!S!, CtL T: IS, SA

XJ:

1-2,2002

ss

(6)

MUSTAFA ÜNVllR

lanıu reddedeccklcrdir. Ne var ki oıılann bu iuıaıu kabul edilmeyeccktir:46

"Şiddetli azabımızı gordııklerinde: 'Yalnız Allah 'o iman e/lik, O 'na ortak koştufıumuz eşleri inkdr ettik" der- ler. Amo Bizim şıddelli azabımızı göriip de iman etmelerı kendi lerine fayda vermez. "47

III-3. İm.aııda Sadece Dille

ikrar

Yeterli Değildir:

Dille kabul etmenin imanda yeterli olnıayacaAı, bcnıberiııde ıuull:ıka kalpten de tasdik edilmesi gerektiği konıısu Ebu Hanife'nin üzerinde vmgu yapu~ı bir husus-

tur.•~ Bu baglaırıda kullanclııtı liyeller şunlardır:

"Allah şahilllr ki nıllnafıklar yalancıdır. "4~

"Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Peygamberi) apiiarını tanıdıkları gibi tanırlar. "SO

ID-4. Sözün Sıhhalinde Kalben Tasdik Şartı:

Dışı içine uymayan, söyledikleri kalplerinden onay almayan kimseler denilen munafıklar üıerinde de ıamıın zanıan dunın Ebu Hantfe, esas itibariyle bu konuya

imaıun mahiyeti ni anlaunak için değinir. Bu aıılatımıy la

aslında Ebu Haıüfe, bir nevi ahlak felsefesi de yapmak-

tadır. Bir söz ııe zaman doğru otur? Ne zaman kabul edilmeye, değer verilmeye hak kazanıtl Bu sorulanıı ce- vabı sadedinde müııafiklann söyledikleri sözlerin biıatilıi doğru bile olsalar, oıılardaıı kabul edilmediği i fade

edilmelüedir.sı Konuyla ilgili olarak Ebfi HanU:e'nin is-

tılıdam ettiği Ayetler de şunlardır:

·'MfJna{iklar sana geldiğinde, senin Allah 'ın Rasülü olduğuna şahil/ik ederiı derler. Şüphesir ki Allah, senin O 'nun RasU/il. oldugunu biliyor. Allah şahitdir ki nrOna(ıklar yalancı/ardır. "S2

"hııan edenlere rast/adıkiarı zaman, 'iman etlik' der- ler, şeylanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise 'biz si-zinle beraberiz. onlarla sadece alay ediyoruz' derler. "Sl

m-s.

İman Artmaz ve Eksilmeı:

Ebu Hanife'ye göre küfür nasıl artnıaz ve eksilm=e, iman da arunaz ve eksilmez. Buııa bağlı olarak bir şalus da aynı anda mü'ınin ve kafir olamaz. Mü'min gerçekten iman eden; klifir de gerçekten ilikir eden kimsedir: S.

"işte onlar hakkarı (gerçekten) ma 'minlerdir. "SS

"Işte onlar hakkan (gerçekten) k4fırleridır. "54

46 ci-Fılthu'I·Eb .. ı, i 42.

47 Mü'ınin (40): 84-85.

4 & el· V asıyye, s. 60.

4 9 ~ün•fik\ın (63): ı.

50 rııı~nr:ı Ol : 146.

S ı d-Alim ve'I-Miı ... ıliın, s. 22.

52 Müııafık\lo (63) : ı.

S3 S.kııro (2): 14.

S4 cl-Vasıyye, s. 60.

SS Eııliıı (&): 4.

56 Nıu (4): ısı.

56

· - - ·- ·-- - - -

1

ID-6. İınan-Aıuel Ayırımı:.

İman-amel ilişkisi Müslümanlar arasında YOııtn . olarak taruşılıııı.~ bir konudur ve buna ilişkin. faılaı bakışlar bir çok ıııeıhebin doğınasına neden olmııŞ1Ur. llu bağlarnda Ebu ı lanife, irnaıun am.eldcıı. ayrı olduıuııu Allah'uı inanun kullarına aınel etmelerinden öı~

mü' min ismini verdigini vurgulayanık ve "(arz/ar lman olsaydı, onları uygulayıncaya k(ldar kullar mo 'min olarak adlandırılmaıdı" dıyerek 3$ağıdaki ayetleri duşüneesine delil olarale istihdam eder:S7

"lman etmiş kullarıma s()y/e: Namazı do~·doğru kıl.

sınlar ve içinde ne alış-veriş ne de dostlugun oldugu bir gil.n gelmeden, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli

açık in fak etsinler. "S8

"Ey iman edenler, Allah çokca zikredin"S9

"Kim mil 'min olarak'ôhıreli ister ve onun Için çalırır: - sa, onların çalışmaları şükrana layık olur. "60

Ebu Hanife'nin Basra Kadısı Osman el-Beııl'ye yazdıAı risalcdc kullandığı §yeller de şunlardır.6t

"lman edip su/i h drnel işleyenler"6l

"Kim Allah 'n ıman eder ve salı h ome/ işlerse"63

ill-7. Şiikin Aifedilmez Günah Oluşu:

Sabit diniıı en temel esası tevhid, mefbuınu mulıali­

fiyle şiı:ke duşnıcmek olunca, EbuHarüfe, olanca güciıyle

bu ilkerıin ikaıııc edilmesini ister ve aşağıdaki ayetleri istihdam eder:64

"Hani Le/anun ogluna t>gat verirken şt>yle demişti:

'Yavrucuğum! Allah 'o şirk koşma. Çunkiı şirk, çok bilyıl)ı bir zulümdür. "oS

" ... Her kim Allah 'o şirk koşarsa yilksek/en cif40p ık parçalanmış, krtşlar tarafından kapışılmış, riizgar tara(mdan savnt/muş gibi olur. "6()

"Rahman 'o çucuk isnat ettiler diye neredeyse g()k/er çatlayacak, yer )'arı lacak ve dafılar parçalanıp çt>kecek·

ti. ~.#61

In-8. Şirkdcıı Kaçılırsa Diger Günahlan da Allah

Bağışlar.

Allah'ın affctmeyeceğini bildirdiği şirk güıı,ılıı,

51 el-Alim ve'l·M~ıcııllim, ı. ll, ıs.

S& lbrııhiro (14): 31.

S9 Alııab (33) : 41.

60 lsra (ı7): ı9. Ebö Hanife'nin •ynı k.onud& kullandılı diğ« iycOer de fUnlaıd.,.: llal:.on (2) · 178, 112; Asr (ı Ol): 2 vd.; Nur (l4): l;

Nin(4): ıs, 16.

61 Otınan d-Bc:Ui'yc kidtc:, s. 66.

62 Bıltara (2): 25,111,277.

63 Tegııb11n (64) : 1 ; T•1•k (65) : ll.

64 el-Alim ve'l-MIIt<-;ıllim, s. 17, ıs.

6S Lolonıın (31): 13.

66 Hac (22): 3 ı.

61 Mcıycm (19): 91.

JOURNAL OF ISLAMI C RESEARCH, VOL: 15, NO: 1-2, 200l

--- - - -

(7)

EBÜ HANIFE D0Ş0NCESiNtN ARKAPLANlNl BESLEYEN AYETLER

güııalılann en büyüğü olup degişmez olan diniıı en temel esasıdır. Bunun dışında işlenen güııalılann Allah ı.aıafuı-· dan aifedilebileceği bildirilı.ru:ktedir. Bu formül sab.it din- horeketli şeriat ikilemini lıatırlatmaktad.ır. Hatta her ncf- sin ölece~ nasıl bildiriyorsa aynı. şekilde şiı:ki affet- 111eyeceğiııi de bildinnektedir. Buna gore bir iıısawn Atlalı'a. ·'beni Oldarme" diye dua elinesiyle ölümü nasıl eıtelcllJlleyecckse, aynı şckild·e ş irk koşmuş klıııseııi n a[fedilmesi de yasaklarunışur.68 Konuyla ilgili olarak is- tilıdam edilen Ayetler şunlard.ır.'9

"Size yasak edilen bOyQk günahlardan kaçınırsanız, (dieer) kusurlarımzı da Biz Orteriz ... "'10

"Şüphesiz Allah ki!ndlslne şirk Jroşulmasmı affetmez ancak onun dışındaki (günahları) diledıgine bağışlar. "71

ın-9. Hz. Mub.ammcd'i

inkar

Eden Allah'ı iııksr Etroiştir:

Bu kııral da Ebft Haııüc'ıun örnekler vererek açık­

ladıl\:1 önemli konnlardandır. Söz konusu ilke, sabit elinin esasJanndan biri olması yanında güçili bir usulcü maıı­

ıaliıesini meydana getiren bir fonnüldUr. Nitekim Allah'a inandığım söyleyen ama filan adam.1n O'nun nıalıluk\ı olmad1ğ.tnı da kabul eden bir kimsenin yalancılıgına hük- meınıesi ayıu formülasyonu işletmesi sayesinde gecçek-

leşirn Bu ba~lamda kullandıgı liyetler ise şunlardır:

"Bizim 8yetlerimizi k/ıfirlerden başkası Inkar etmez. "13

"Hayır, hayır Rabbın hakkı için, onlar aralarında çtkiştilderi hususta senı halcem yapıp sonra da verdiğın hakiimden dolayı hiç bir sıkıntı duymayıp reslim olmadıkça lman etmiş olmazlar. "74

"Kim Rasale itaat ederse ştıphesiz Allah 'o itaat

etmiştir. Kim de yaz çevirirse (haberi olsun ki) biı seni onlara ınuhafiı gondernıedik. "75

''Rasill size neyi verirse onu alın; size neyi de yasak- larsa ondan da sakının. "76

ill-10. Kader, önceden Belirlenmiştir:

Ebil Hanife, kalemle Allah arasında geçtigi riv§yet

edile1ı sembolik cliyalogdanharekelle kıyametekadar ola- cak şeylerin kader kitabuıda kaydedilmiş oldugunu belir- ıir.77 Nitekim söz konusu rivayete göre Allalı TeAlll kalerne yazmasım emretmiş, kalem ise ''ne yazayım Ya

68 A~i lmrM (3) : 185.

69 ol-Alim ve'I-Müteallim, s. 17, ıs.

'lC lma (4): 31.

71 Nisa (4): 48.

n el-Alim ve'I-MUieallim, s. 20-2 ı.

ll Aııkebul (29) : 47.

7~ N'ıs• (4): 65.

7S Nisa (4): 80.

76 liaşr {S9) : 7, 77 ei·Vasıyyo, s. 62.

Rabbı?" demiş, bunun ÜZerine Allah Teaıa ona

"kıyamet e kadar olacak şeyleri yaz n buyumıuştur.78

Konuyu destekleme sadedinde Ebl\ Hanife'run islişhad etti~i aşagtdaki ayet şııdur:

"Onların yaplıkları her şey, kitaplarda kayıt/ıdır.

Kaçuk bayak (her şey) satır satır yazılıdır. "19 m-ı ı. Mizaxı, Haktır:

Allah cennet ve cehcıuıemi miikafat ve ceza için

yaraunışur. Bunun için de zerre kadar bile işleıuruş olan sevap ve gUnalı boşa gitnıeyecektir. Bu itibarla nıizaıı da

Haktır. so Ebu Hanife'nin konuya delil olması anlammda kullandığı ayet de şudur:

"Kıyamet gılnil adalet lerazilerini kuracagız. Hiç kimse hiç bir kanııda haksızlığa ugramayacaktır. "tl

ID-12. Kabir Azabı Vardır:

Ebu Hanı"fe'ye göre 'azabı hakkında bir şey diyemem,

biloıiyon1ın' diyen kimse helaka u~nuş Celuniyye'ruıı görüşünü söylemiştir ve lıatalıdu. Ona göre böyle düşü­

nen kimse aşağıdaki AyeUere mulıalif hareket etmekte- c!ir:12

"Biz onları iki defa azaplandıracağız. "83

"Zdlimler bıından başka da azaba uğrayacaldar. ''lS<~

Ili-13. Cennet-Cehennem Henüz Yaratılmamıştır Diyeolcce Cevap:

Ceıuıct ve celleıuıcıniıı henüz var olniadıAııu, kıyamet koptuktan sonra yaraulacağnu iddia edenlere Eb (i Hanife,

karşı tez baglaııuııda aşağıdaki Ayetleri kullaıunaktadır. as Ancak göıüleceği üzere bu ayetlerin konuya deıatetleri açık ve kesin değildir:

"Allah her şeyili yaratıcısıdır. "86

"Biz her şeyi bir Olçtıyle yarattık. '"lı

"Onlar sabah alqam ateşe sunulurlar. "U

Vasıyye'de istişlıad ettiği ayetler ise şunlardır ve konuyla doğrudan ilişkili olduklan görülmektedir:·

"Rabbinizin mağ[iretine ve Allah 'a karşı gelmekten

sakınanlar için hazır edilmiş, genişliği g6kler ve yer kadar olan cennete koşuşun. "89

" ... yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının. O

18 Bıcı. EbO DOrid, S•me, 16; Tinoiıi, )(ader, 17; Ahmed, V, 217, 211,219.

19 Koıner (54): 52-53.

SO ei-VL,.yye,s. 62.

Si Enbiya (21) : 47.

aı ei-Fıklnı'l-Ebsa~ 1. 44.

83 Tevbe (9): 101.

84 Tur (52): 47.

S.S ei-Fıkhu'1-Ebsal,l. SO; tl-Vasıyye, o 62.

86 Zümer (39) : 62.

87 l.C.mer (54): 49.

88 MU'min (40): 46.' 89 Al·i lnıran (3) : 133.

ISLA.Mt ARAŞTIRMALAR DERGlSl,

en.

T: 15, SA YI: 1-2, 2002 57

... -· - ··- - ]

(8)

MUSTAFA ONVER

kôfirler için hazırlanmıştır. ''90

IIT-14. Cennet-Ceheruı.em.Fanidir Diyenlere Cevap:

Ebü Hanife'ye göre cennet ve celıeıınem CA.nidir, cen- netlikler ve cehennemlikler layık olduklan yere girdikten ve Allah için nialum bir süre geçtikten sonra yok olacak-

lardır diyen kimse, oradaki ebedi kalışı ink§r etti~i

gerekçesiyle l<Mir olur. Cennetin de eeltennemin de Allah'ın vadiyle ebedi olduğunu söyleyen lmam Ebi!.

Hanife'nin referans olarak kullandığı ayetler şunlardır:9ı

" ... Onlar bilip takenmeyen yasak da edilmeyen bol meyveler arasında .. "92

EbO. Hanife'nin konuyla ilgili olarak Vasıyye'de istişhad ettiği ayetler de şunlardır.

"Onlar cennelliklerdir, orada ebedi kalaca/dardır. •'91

"Onlar ceherınemliklerdlr, orada ebedi kalaca!v

/ardır. "94

ID-15. Günalı.kfır Mü'ınioJer Hakkında Tevakkuf Edilmeli:

Günahkar olarak ölmüş insanıann alıirctte cennet veya cehennemle karş1\ık görecekleri konusu tartış­

malıdır. Özellikle de günahkar mü'mininAilah tarafından b~şlanarak cennete ya da cezalandınlarak cehenneme

gönderileceğini savuuanlann bulunduğu bir ortamda Ebu Hanife, bu konuda her hangi bir hüküm verilemeyeceği­

ni, tevakkuf edilmesi gerektiğini belirtir.9S Bu bağlamda zikıettiği !lyetler ise şunlardır.

"Diğerleri de gflnahlarını iriraf .elli/er. Onlar salih arneli kiJtQyle karıştırmışlardı. Allah 'ın tevbe/erini kabul etmesi umulur. Şaphesiz Allah, bağış/aya11diT, merhamet edendir. "96

"Allah kendisine şirk koşulmasını elbette bağı§lamaz, bundan başkasını diledigine baAışlar".YI

ID-16. K.afir l?iycne Aynıyla Mukabtle Etmemek:

Ebil Ham"fe kendisini kafır olnıııkla itharn eden kim·

seler hakkında neler düşündügünü soran ötrencisine, o~ar için son derece insancıl ve ilim yanlısı bir bilgeye

yakışır tarzda nmkabelede bulunur. Ebu Haıılfe onlan

ayıu şekilde l<Mir olmakla suçlamaz ama yalancı olduk-

lannı söyleyecegini belittir. Ona göre ötekilerin kendisi haklanda yalan söylemeleri kendisinin de onlar hakkında

yalan söylemesini helal kılmaz.98 Konu hakkında

söylediklerine baktlırsa yaşadıAı dönemde kendisine karşı

90 Baıt>ra (2} : 2A

91 ei·Fıkhu"I·Ebs.ı, '· SO; ei-Va..,yyc, s. 63.

92 VRkı• (S6) : 32-33.

93 Baleara (2) : 82.

94 Al·i lrnran (3) · 116.

9S ei-A.Jim ve"f.MiiltAJtim., s. ı4.

96 Tevbe (9): 102.

97 Nisa (4): 48.

98 el-Alim ve'I-Mıiıealliın, s. 26-27.

58

olaniann bu ithamı ne derece ciddi ve vahim bir noktaya yükselttikleri görülebilir.99

"Bir kavme daşmanlığınız sizi haksızlık yapmaJiO sevketmesin. Adil davranın, çanldl adalet, takva)!O tıı yakm o/andır. "100

ID-17. Ayetlerin Tenzilinde De~il Te'vilinde Haıa Eden K.afır Olmaz:

Allah'a salt inarutmasım yeterli bulmayan EbU Hanife'ye göre iman, Allah'ınkendini tavsif etti~işekiJde olmalıdır. Bu do~ltuda nassa, tenziline iruan edip de te' viiinde yanılan müslümanın iman durumuna bir hale!

gelmeyectğirti belirten Ebu Han1fe'ye göre imanın nassa aylon ol:maınası gerekmektedir. Bu itibarla kişinin tıo naslardan haberirn yok diyerek aksini düş'ıinmesi

can.

değildir. lO!

Buna ilave olarak EbQ Hanife, Kur'an'da te'viliyİ;­

tenzili ayrn olan !Iy etierin de bulundugunu, böyle au nını­

larda inJW olursa küfı:ün gerçekleşeceğini söyler.ıoı

Bu konuda kullandı#! ftyeUer ise şunlardır:

"Allah her şeyin yaralıcısıdır ... "10~

"Namazı dosdotru kılın, zekalı verin. "104

"Sizin azerinize oruç farz /alındı. "lOS

Kur'an'daki "dileyen iman etsin, dileyen lıtıfir o/sun"I06 ayeti gereğince-bir kimse "ben isterseın iman ederim, istersem küfrederim, kimse beni hesaba çcke- mei' dese Ebü Haıılfe'ye göre söz. komısu şalns, Ayetin

tenıilinde değil, te'vilinde hata etti~i için k!lfiı' olmaı.

Onun te'vilde hata etrnesinin sebebi, liyelin vaid (telıdid) makamında geldiğini bilmemesidir. ÇUnkü başka ~yetleı

de "Hayır hayır, Kur 'an gerçekten bir tJğQttar. Kim dı­

/erse ondan DğQt alır. Allah dilemedllrfe onlar tJgot ala-

mazlar"ırn ve "Siz, Allah di/emedlkçe bir şey dt/eye·

mezsiniz"' os denmesi söz konusu kişinin söylediği sözü;

yanlış olduğuını ortaya koymaktadır.ıc»

N-İnsan Davranışlan

EbO Hanife, "fnsan Davranışları" adını verdig;imiı

99 Mesela bla. OnaJ, !smail Hakkı, İmam EM Hanl{e'ni• H,Ji.ı llnlat'if' •• Hanefi Mtılrtbinin Hadis Mdtldu, AnJ:wa 199-1, • . 230-265.

IOOMaide (S): 8.

101 ei·Fıkhu'l·Ebsat, s. 36-38.

102 ei·Pıkhu"l·l!bs>l. s. 44.

103 En" om (6) : 103.

104 Baleara (2): 43, &3, 110.

lOS BRkara (2): 178. Aynoa başica bir ömckj9in bkz. Rum (30): 17- 18.

106K.etıf(l8): 29.

107 M&ddessır (74): S4-S6.

108 İnsan (76): 30.

109 Konuyla ilgili ola:-alc. EbQ Hanife'nin kullandığı diğer l~ıler içi~

de bkz. Nişa (4): 79; Şunı (42): 130; No hi (16): 93; Enfol (8) :1•.

Felalc. (113): 1·2; MOddessir(74): S6.

JOURNAC OF ISLAMIC RESEARCH, VOCo 1 J, NO• 1-2,

r~ J

..:<

Referanslar

Benzer Belgeler

On the other hand, Preparatory School 2 uses the communicative approach with a skill-based syllabus design where students are evaluated according to their skills. The aim

Bayram, Yaşar'ı dinlerken sanki Hanife'yi kaçırıyormuş gibi heyecandan zorlukla nefes alıyordu.?. &#34;Sonunda Hanife'yi ebediyen kaybetme tehlikesi olsa da aklıma yattı bu iş

Küçük yaştan itibaren çok iyi bir tahsil gören, hayatı maddi sıkıntılardan uzak geçen İmam-ı A’zam Ebû Hanife, Kûfe’de o bölgenin ileri gelen üstadlarından hadis

Konuyla ilgili hadislerin nasıl anlaĢılması gerektiği konusunda önemli bir çalıĢması bulunan Yusuf el-Kardâvî, aslında Allah Rasulü‘nün (sav) zekat için iki

Eğer onu daha fazlası olduğu vaadiyle çekebilirsem, maddi açlığını artırabilirsem belki biraz zaman ka- zanıp benim için planladığı şeyi geciktirebilirdim.. “Baya

Peygamber’in (s.a.v) sabah namazını kıldırıp, mescidde oturduğu bir sırada, saldırıya uğrayan Huzaa kabilesinden kırk kadar süvari Medine’ye gelerek,

Şafiî, yüce Allah‟ın çocuklara acı ve elem çektirmesini, hayvanları da karşılıksız olarak insanın emrine (musahhar) vermesini, O‟ndan sadır olan güzel ve adil

Tek renk çözgü iplikleri ve desene göre boyanmış atkı iplikleri ile yapılan dokumalara atkı ikatı (weft ikat), hem çözgü iplikleri hem de atkı ipliklerinin desene göre