• Sonuç bulunamadı

Ceyhan - Osmaniye Yöresindeki KuvaternerBazaltların Petrolojisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ceyhan - Osmaniye Yöresindeki KuvaternerBazaltların Petrolojisi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, C. ?A 21-&0 Şubat 1931

Bulletin of the Geological Society of Turkey, V. M 21-30 February 1961

Ceyhan - Osmaniye Yöresindeki Kuvaterner Bazaltların Petrolojisi

Petrology of the Quaternary basalts of Ceyhan - Osmaniye area

A. Zafer BİLGÎN Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara Tuncay ERCAN Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara

ÖZ : Ceyhan-Osmaniye-YumurtalıkveHaruniye yörelerinde geniş bir alanda yüzlekler veren:Kuvaterneryaşlı volkanitie.

rin petrolojik inceleme sonuçlarıverilerek plaka tektoniği açı-sından kokensel;yorumlarına,gidilmiştir. Petrografik araştır- malarla esas olarak plajiyoklas, olivin ve ojit fenokristallerinden ve eş bileşimde hamur maddesinden oluştuğu saptanan bu bazaJtik lavların, petrokimyasalaraştırmalarla da hafif alkalin bir özellik gösteren toleyitik nitelikli plato bazaltları olduğu sonucuna varılmıştır. Çalışma alanının, ülkemizin;plaka tektoniği açısındanson<dereceilginç bir bölgesi olması ve son yıllarda volkanik kayaçlann plaka, tektoniğine ilişkin bölgesel çalışmalara olan katkısı göz önüne alınarak, bazalüklav- arda ayrtntılı petrokimyasal çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca bölgedeki salt Senozoyik yaşlı çökel kaya birimlerine de kısaca - değinilmiştir.

ABSTRACT : Quaternary volcanic rocks widespread in Ceyhan, Osmaniye,Yumurtalık andHaruniyeregions areinvesti- gated petrologically to interpret the type of crust from which they originated. The rocks are composed mainly of plagioc- lase, augite andolivine phenoerysts and groundmassof similar bult chemistry. They are plateau basalts of tholeiitic character with a weak alkaline affinity. The area lies in a critical region from the point of view of plate tectonics.

Thus,' detailed petrochemical work: has been < carried ' out; as a result of attachment' of great importance < of geochemistry of volcanic rocks to lead to plate tectonic interpretations. < Sedimentary rocks of Cenozoic age are also briefly described.

(2)

22 BtLGÎN - ERCAN GİRİŞ

Bu araştırma, M.T.A. Enstitüsü Jeoloji Dairesi projele- rinden olan "Misis Projesi" yürütülürken, bölgede yer alan Kuvaterner yaşlı, bazaltik volkanizmanm daha ayrıntılı ola- rak araştırılmasının uygun görülmesi sonucu ayrı bir çalışma olarak yapılmıştır. Sahadaki Senozoyik yaşlı kaya birimlerine ilişkin veriler, yazarların çalışmalarının yanısıra bölgede, jeoloji haritalarının yapımında, bulunan MTA Jeoloji daire- sinden Emin Elibol, Z. Rıfkı Bilgin ve Süleyman Beğenilmişin çalışmalarından da alınmıştır.

İnceleme alanı, Güneyde İskenderun körfezi ve Kuzeyde ise Ceyhan nehrinin dirsek yaptığı kısım arasında olup, aşağı yukarı KD - GB yönlü bir doğrultu boyunca bu alanda genç bir baazltik volkanizma yüzlekler vermektedir. Çalışma ala- nındaki tüm kaya birimlerini örten bu plato bazaltları Kuva- terner yaşlıdırlar. Bölgedeki Senozoyik yaşlı kaya birimlerine kısaca değinecek olursak; en altta Üst Lütesiyen - Alt Miyosen (Akitaniyen) yaşlı, Andırın formasyonu olarak adlanan bir karmaşık yer almaktadır. Karmaşığın matriksi His olup, kum- taşı . marn-kumlu kireçtaşı ardalanmalarmdan meydana ge- len fliş, yer yer olistostromal nitelik göstermekte ve irili u- faklı olistolitler kapsamaktadır.

"Karmaşık" teriminin kullanılmasının nedeni, büyük ve çok büyük kireçtaşı bloklarının ofiyolitik malzeme ile birlikte bu fliş havzasına gelmesi ve bu karışığın oldukça geniş y a y ı l mından dolayı esas havza ürünü flişin çok az gözlenmesidir.

Oldukça duraysız dar bir havza ürünü olan bu formasyon gü- neybatıya doğru izlendiğinde, kendisinden daha genç olan AltJDrta Miyosen yaşlı başka bir fliş içinde allokton olarak görülmektedir. Çalışma alamnda daha çok Misis dağları çev- resinde izlenen Alt Miyosen (Burdigaliyen) . Orta Miyosen yaşlı ikinci fliş, kumtaşı - çamurtaşı. kumlu kireçtaşı - kong- lomera ardalanmaları ve olistostromal düzeyler kapsar. Çeşitli yaş ve büyüklüklerde olistolitler ve daha yaşlı Andırın formas- yonuna ait büyük allokten kütleleri içeren bu formasyon Ka- rataş formasyonu olarak adlanmıştır. Bu birimlerden ayrı ola- rak Kızıldere formasyonu olarak tanımlanan ve konglomera ve resifal kireçtaşları ile başlayıp kumtaşi-marn ardalanma- smdan oluşan Üst Miyosen (Helvesiyen-Tortoniyen) yaşlı bir formasyon izlenmektedir. Karataş ve Kızıldere formasyonları arasmda bazalt yüzlekleri boyunca devam eden büyük bir kı- rık hattı sahada izlenmektedir. Daha üstte Kadirli formasyo- nu olarak adlanan, gölsel ortamda oluşmuş yatay çamurtaşı ve konglomera ardalanmaları sunan Üst Miyosen-Alt Pliyo- sen yaşlı bir formasyon yer alır. En üstte Hamiş formasyonu olarak adlanan Pliyo.Kuvaterner yaşlı tutturulmamış kong- lomeralar izlenir. Bazaltik lavlar tüm bu Senozoyik yaşlı kaya birimlerini örtmektedir.

BAZALTLARIN DAĞILIMI

Çalışma alanındaki Kuvaterner yaşlı bazaltlar, yaklaşık KD - GB yönlü bir doğrultu boyunca lekeler şeklinde yüzey- lemektedir (Şekü 1). En geniş yüzeylemeyit Delihalil Tepe dolaymda vermekte olup, Delihalil Tepe ana volkan bacası olmak üzere etrafında birkaç parazit koni yozlenmiştir. Deli- halil bazaltı olarak adlanan bu bazaltlar, ayrıca üç tepede de tekçe bir volkan konisi oluşturmuş olup, diğer yüzleklerini koni kapsamayan akıntılar şeklinde sunarlar. Plato bazaltı şeklinde tüm dier formasyonların üzerinde yer almaktadırlar.

Delihalil tepe, bir koniler topluluğu halindedir. Esas baca ola-

bilecek 2-3 büyük bacayı yine birkaç parazit baca kesmiştir.

Volkan konilerini genelde bazaltik cüruflar oluşturmak- tadır. Bazaltik yüzleklerin en güney sınırı olan Arnavut tepe ve Hayıtlı tepe'de, lav akıntılarının altında yatay katmanlı tüfler yer alırlar. Pembe renkli, çok gevşek olan bu tüfler, bazaltik lavların öncüleridir. Üç tepeıkonisi de, Delihalil tepe gibi bazaltik cüruf ve piroklastiklerden oluşmuştur. Karatag tepe ve Küçükger tepe dolaylarında, baazltik lavlar, Pliyo' - Kuvaterner yaşlı konglomeralar üzerinde akıntılar şeklinde izlenirler. Düdenbaşı tepe çevresinde de lavlar, geniş Haruniye ovası düzlüğünde akmış olup altlarında yine Pliyo-Kuvaterner konglomeralar bulunmaktadır.

BAZALTLARIN PETROGRAFİSİ

Lavlardan alınan çok sayıda örneklerden yapılan ince ke- sitlerin incelenmeleri sonucu; genellikle intergranüler porfirik dokuda ve ofitik (engellemeli) dokuda olup, bol ölçüde soğuma gaz boşlukları içerdikleri göze çarpmaktadır. Fenokristaller, plajiyoklas, olivin ve titanlı ojittir. Plajiyoklas fenokristaUeri çoğunlukla labrador, yer yer de andezin bileşiminde olup Anortit yüzdeleri genellikle %45-55 arasındadır. Plajiyoklas- lardaki Anortit yüzdeleri ölçümleri kırılma indislerine ve sön- me açılarına dayanılarak yapılmıştır. Olivin fenokristalleri genellikle iddingsitleşmiş olup örneğe göre değişen (%10,

%15, %20) miktardadırlar. Titanlı ojit ve ojit fenokristalleri ise daha az miktardadır. Hamur maddesi ise titanlı ojit, ojit ve az olivin mikrotaneleri ile plajiyoklas mikrolitlerinden o- luşmuş olup, düzensiz boşluklar izlenmiştir. Plajiyoklas mik- rolitleri de, fenokristallerde olduğu gibi genellikle labrador, yer yer Andezin türde olup Anortit %50 civarındadır. Ha- murda ayrıca mikro oluşumlar halinde opak mineral ve çok az da kalsit gözlenmiştir. Opak mineraller yer yer demirlidir.

Ender olarak da ojit ve olivin fenokristalleri içinde inklüzyon- lar halinde biyotitler saptanmıştır. Petrografik incelemeler sonucu lavların bazalt oldukları belirlenmektedir.

BAZALTLARIN PETROKÎMYASI

Lavların çeşitli yüzleklerinden alman 14 örneğin majör element kimyasal analizleri, MTA Enstitüsü labratuvarlann- da yaptırılmış ve elde edilen sonuçlar incelenmiştir, örnek alı.

nan yerler Şekil l'de, majör element kimyasal analiz sonuçla- rı ve diyagramlarda kullanılacak çeşitli parametreleri ise Çi- zelge l'de verilmiştir. Çizelgede ayrıca, örneklerin Ritmann (1952) parametreleri (Al, Alk, FM, k, an, P)'de sunulmuş ve bu parametreler kullanılarak örneklerin Rittmann'a göre ad- lamaları yapılmıştır. Çizelge l'de görülebileceği gibi, örnekler

"Olivin Andezin Bazalt" "Olivin Bazalt" . "Andezin Ba- zalt" . "Nefelin Bazanit" olarak adlandırılmışlardır.

örnekler %43.15 - % 49.30 arasında değişen ölçüde SiO2

içerirler. A12O8 miktarı %13.30 - 16.50 arasındadır. Fe2O3,

%2,20 . %7.60; FeO ise %4.46 . 10.32 arasmda değişkendir.

MgO, %6.00 - % 12.00; CaO %7.85 - %9.90 arasmda değişik değerler gösterirler. Na2O miktarı %2.60 - «falSO; K,O ise

%0.45 - ı%1.65 arasında olup, potasyum içerikleri çok düşüktür.

TiO2, %1.66 - %2.98 arasmda değerler verir. MnO değerleri ise %0.16 - %0.20 arasındadır. Lavların Na2O + K2O ve SiO2 içeriklerine göre sınıflandırmaları yapıldığında 6-7-8-9 ve 10 numaralı beş örneğin alkalin, 1-2-3-4.5-11-12-13-14 numaralı diğer dokuz örneğin subalkalin oldukları Irvine ve Baragar

(3)

CEYHAN KUVATERNER BAZALTLARI Z3İ

1/25.000ÖçsMjeoloji harUd

Z.R. BİLGİN S3ESOİLM5 E.EIBOL

E.EÜ8CL i SEEĞENLMS ZR.BİUİN

Şekil 1: Ceyhan-Osmautye yöresindeki Kuvaternor bazaltların dağılımı Figure I: Distribution of the Quarternary Basalts of Cpyhan-Osmaniyo area

(1971) ayırım hattı göz önüne alındığında) belirlenmektedir (Şekil 2).

Diğer taraftan Rittmann (1962) diyagramında da aynı sonuçlar alınmakta olup, 6-7-8-9-10 numaralı örneklerin Ritt- mann indislerinin, 4 ten büyük oldukları (7,53; 129.00; 14,85;

26,01 ve 18,32) saptanmıştır ve bu örnekler alkalin kesime dü.

serler. Diğer dokuz örneğin Rittmann indisleri ise 4 ten kü- çüktür ve subalkalindb'ler.

Çizelge l'de de görülebileceği gibi, bu dokuz örneğin Rittmann indisleri 2.83; 2,08; 2,75; 2,57; 2,30; 2,38; 2,20; 2,59 ve 2,49 olarak hesaplanmıştır. Bilindiği gibi, 6 4 ijin lavların alkali 5 4 için ise subalkalin oldukları, Rittmann (1962) tara-

fından önerilmigtir. Ayrıca SiO2 ve An değerlerine göre düzen- lenen daha başka bir Fittmann diyagramında da yine 5 örne- ğin alkalin diğer 9 örneğin ise subalkalin oldukları belirlen- mektedir (Şekil 3).

Öte yandan, SiO2 ve LogO değerlerine göre düzenle- nen Wright (1969) diyagramı (Şekil 4) ile de yine ayrı 5 örneğin alkalin, diğer 9 örneğin ise subalkalin (kalkalkalin ve toleyitik) oldukları kanıtlanmaktadır.

Lavların, SiO2, Al2 O3 ve (Na2O + K^O) içerikleri göz önüne alınarak Kuno (1960) tarafından önerilen sınıflandır- maları yapılacak olursa (Şekil 5) genelde alkalin, yer yer de

(4)
(5)

CEYHAN KUVATERNER BAISAL.TLARI 25

(6)

26 BÎLGÎN - ERCAN

Sekil 6: YoUmnitlerîn AFM diyagramı

Figure 7A and 7B - Miyaslıiro diagrammes of the voîcaaics (Gottini, Bu nedenle çalışma alanındaki bazaltların toplanan örnek- lerinin bir kısmının hafif alkalin özellik göstermesine kargın genel olarak teleyitik kökenli oldukları belirginleşmektedir.

Çizelge 2'de çalışma alanındaki toleyitik kökenli bazaltların majör element kimyasal analizlerinin ortalama yüzdeleri ile dünyadaki önemli bazı toleyitik bazaltların kimyasal analizle- rinin ortalama yüzdeleri karşılaştırılmış ve büyük bir uyumlu- luk sağladıkları görülmüştür. Özellikle düşük K£O içerikleri ile benzeşme gösterirler.

Çizelge 2 de 1 numaralı sütunda yer alan çalışma alanın- daki toleyitik bazaltların majör element kimyasal analizlerinin ortalaması en çok 13 numaralı sütunda yer alan "Kıtasal Olivin toleyitleri" ortalama sonuçları ile uyumluluk göstermektedir.

Ayrıca, lavların FeO-f-Fe^Og ve MgO içeriklerine göre di- yagramları yapıldığında ve dünyadaki diğer bazı lavların trendleriyle karşılaştırıldıklarında, genel olarak toleyitik lav- ların trendîeıl (Japonya toleyitik trendi ve Thingmuli toleyitik trendi) ile uyumluluk sağladıkları da göze çarpmaktadır. Yine lavlar, (FeO + F%O3) SiO2 ve Al2 Os/SiQ2 içeriklerine göre Aramadaki (1963) diyagramında incelendiklerinde, daha çok toleyitik trend ile uyumluluk sağladıkları belirginleşir. Buna karşın, örneklerin (FeO + Fe;2 O3)/(FeO '+ Fe2 O8 -f MgO) ve S1O2 içeriklerine göre diyagramları yapıldığında toleyitik ve alkalin trend arasındaki alanda yer aldıkları izlenmektedir.

Jakes ve White (1972) ye göre toleyitik kayaçlar, genel- likle yüksek. Al^Og (:% 14.18) içerir, alkali miktarı (Na,2O + K;2O)<4 tür. Özellikle K^O içerikleri çok düşüktür.

Ayrıca K2O/Na^O oranı da yine çok düşük olup genellikle 0,35 değerini geçmez. Lavların, I^Oİ/Na^O içerikleri hesaplandığı zaman bunlarda hafif alkalin özellik gösteren 5 örneğin hari- cinde diğer örneklerde K^O/Na^O oranının 0,15-0,25 arasında olduğu ortaya çıkmış, ve toleyitik kökenli oldukları belirginleş- miştir. Ayrıca örneklerin (Na2O -f K2O) ve A12O3 içerikleri de toleyitik köken şuurları içinde kalmaktadır.

Ayrıca, yereysel magmanın kökenini araştırmak için Gottini (1988, 1969) nin geliştirdiği değişim grafikleri de çi- zilmiştir. (Şekil 8 ve 9). Bunlardan T değerinin SiO2 ye göre

değişim diyagramı (Şekil 8) çizildiğinde, T değerlerinin İM grup oluşturdukları ve SiO2 miktarı yükseldikçe bu değerlerin de yükseldiği belirlenmektedir. Ayrıca tüm T değerleri 9 dan küçüktür. Gottini'nin araştırmalarına göre sialik kökenli vol- kanitlerde ^>10, simatik kökenli volkanitlerde T< 9 dur. Bu sonuçlar, çalışma aîanımızdaki volkanitlere uygulanacak olur- sa simatik kökenli oldukları öne sürülebilir. Gottini ayrıca log

T ile log & arasında da bir ilişki kurmuş ve önerdiği diyagram, da sialik ve simatik köken sınırını çizmiştir. Çalışma alanımız- daki volkanitlerin log ^ ve log a diyogramı çizilecek olursa (Şekil 9) bunların çoğunluğunun yine simatik köken alanına düştükleri görülmektedir.

Volkanitlerin, kimyasalbileşimleri göz önüne alınarak çe- şitli yöntemlerle adlandırılmaları da yapılmıştır, örneklerin Cymrch şanıfamalan yapıldığında (Şekil 10) bunların bazalt o- larak adlanacakları görülmektedir. Church (1075) sınıflancbr-

1

masında lavların & == Fe2 Os + FeO -| — (MgO 4- CaO);

2

A 1a °3 ^ Si% ve N a2 ° + ^P parametreleri göz önüne alın- maktadır.

örneklerin Barberi ve diğerleri (1974)'e göre yapılan sı- nıflandırmalarında çoğunluğunun yüksek Alüminyum içerüdi bazit kesimine düştükleri görülmektedir. Ayrıca, Middlemost (1975) sınıflamalarında da alkalin ve subalkalin nitelikli bazalt oldukları ve bir kısmının da Bazanit ve Trakibazalt olarak ad- lanabileceği ortaya çıkmıştır.

Çalışma alanındaki lavların, Na^O + K^O ve SiO2 içerikle- rine göre yapılan en ayrıntılı sınıflama olarak kabullenilen Cox ve diğerleri (1979) sınıflamaları yapıldığında (Şekil 11) bun- ların kimyasal bileşimleri yönünden bazalt olarak adlanacak- ları kesinleşir.

Bazaltlardan alman öraeMerde, oksitlerin SiO2 ye göre de- ğişimleri de incelenmiştir (Şekil 12). Oksitlerin değişimlerinin genellikle düzensiz oldukları ve SiO2 miktarı arttıkça MnO, MgO, THX, K^O ve toplam Fe oksitlerin yüzdelerinin azaldıkla»

rı, buna kargın CaO ve A12O3 yüzdelerinin artmakta olduğu görülmektedir. Na^O yüzdesi ise belli bir yönelim gösterme- mektedir.

SOKUÇLAB Vm TABOKŞMA

Çalışma alanındaki bazaltların, petrografik özellikleri in- celendiğinde; esas olarak plajiyoklas, olivin ve titanlı ojit fe- nokristallerinin, yine aynı elemanlardan oluşmuş bir hamur maddesi içinde yer aldıklarının saptandığı, plajiyoklasların daha çok labrador bileşiminde oldukları, olivin fenokristaîle- rinin % 10-20 arasında yer aldıkları daha önceki bölümde belir»

tilmişti. Çalışma alanındaki bazaltlardan alınan örneklerin kimyasal analiz sonuçlarının dünyadaki diğer toleyitik bazalt- ların bileşimleri ile uyumluluk sağlamalarının yanısıra, petrog- rafik özellikleri de dünyadaki toleyitik bazaltların petrografik özelliklerine uymaktadır, örneğin; toleyitik bazaltlarda ayrın- tılı araştırmalar yapan Wilkinson (1967), bunlarda esas mine- rallerin ojit veya subkalsik ojit, plajiyoklas (Anortit yakla- şık -%50 miktarda) ve demirli opak mineraller olduğunu, oli- vinin yer yer bulunduğunu saptamıştır. Ataman ve diğerleri (1974), toleyitik kayaçlann genelde %48-66 arası SiO2 içerik- lerini, olivinin az olduğunu, plajiyokîasîarm çok olup, Anortit miktarının %50 nin üzerinde olduğunu, sonuç olarak toleyitin,

(7)

CEYHAN BAZA1SFUABX 27

ojit, plajiyoklas ve demir oksit minerallerinden oluştuğunu belirtirler. Araştırıcılara göre toleyitik lavların önemli özel- liklerinden biri de olivin ile piroksen reaksiyonudur ve pirok- senlerin olivinleri sardığı görülür (Bowen-Anderson reaksiyo- nu). Toleyitik bazaltlar ,modal olarak %5 ten az olivin; toîeyL tik olivin bazaltlar ise daha çok (%20 yi geçmez) olivin içer- mektedirler (Mac Donald ve Katsura, 1964). Çalışma alanın- daki lavların ince kesitlerinde yapılan araştırmalarda olivin fenokristallerinin genellikle %10-20 arasında oldukları saptan, dığmdan, çalışma alanındaki bazaltları "Toleyitik olivin Ba- zalt" olarak adlamak daha uygun olacaktır. Sonuçta, örnekle- rin petrografik özelliklerinin de, toleyitik lavlarda çeşitli araş»

tırıcılarca saptanan özelliklere uydukarı görülmektedir. Hafif alkali özellik gösteren 5 örnekte yapılan ince kesit araştırma-

larında salt, bunlarda piroksen ve olivin fenokristalleri içinde inklüzyonlar halinde yer aldığı saptanmıştır. Bu 5 örnekte da- ha fazla olan KgO miktarları, bu biyotitlerle ilişkili olabilir.

Toleyitik kökenli lavm, magmadan gelirken bir kirlenme (kontaminasyon) ie potasyum zenginleşmesi gösterdiği düşü- nülebilir. Esasen hafif alkalin özellik gösteren lavlar salt bir bölgede yüzlek vermektedirler.

Toleyit terimi ve Toleyitik lavların oluşumu halen tartış- malı olmakla birlikte, Green ve Ringwood (1067), toleyitik ka- yaçların oluşumunu, manto malzemesinin diyapirik olarak yükselirken adyabatik koşullar altında Ibulunmasına bağlamış- lardır. Adyabatik koşullar, yükselen magmanın ısı alışverişi- nin önlenmesine neden olur ve böylece yükselen magma üzerin- de basıncın azalması sonucu ilksel ana malzemede bir kısmı

(8)

28 BÎLGÎN - ERCAN

Çizelge 2: Çalıgma alanındaki toleyitik bazalt lavların Majör element ortalama yüzdeleri ve dünyadaki ılijjer toleyitik bazalt ortalama yüz- delcriyle karşılaştırmaları.

1 — Çalığına alanındaki toleyiîîk bazaltlara» kimyasal analizlerinin ortalaması. 9 örneğin kimyasal analizlerinin ortalaması alın- mıştır,

2 —Tüm dünya toleyitik bazaltlarının kimyasal analizlerinin ortalaması (İLe Maitre, 1976); ,202 örneğin kimyasal analizlerinin ortalaması alınmıştır.

3 — Hawaii adaları olivinli toleyitik bazaltların kimyasal analizüerînin ortalaması (Yoder ve Tilley, 1962).

4 — Hawai adaları toleyitik bazaltların kimyasal analizlerinin ortalaması (Mac Doııaldve>Katsııral984); 181 örneğin kimyasal analizlerinin ortalaması alınmıgtır,

5 —Atlantik sırtı toleyltleri kimyasal analizlerinin, ortalaması (Engel ve Engel, 1964-a) G — Doğu Pasifik sırtı toleyitîeri kimyasal analizlerinin ortalaması (Engel ve Engel, 1961-lb)'.

7 — Japonya toleyitik baazltlan kimyasal analizlerinin ortalaması (Knno, 1950) ; 73 örneğin kimyasal asıalizlerinin ortalaması

Hİiîjmsştır.

8 — Kilaııea (Hawaii) 1955 püskürmesi ile oluşan toleyitik bazaltların kimyasal analizlerinin ortalaması (Tilley, 1960); 81 öineğia kimyasal analizlerinin ortalaması atamıştır.

9 — Kuzey İngitere toleyitleri kimyasal analizlerinin orsalaması (Holmes VÖ Herwood, İ92§).

10 — Thingmuli (İzlanda) olivin toleyitîeri (Carmichael 1964)

11 — Okyanusu] toteyitlerin kimyasal analizlerinin ortalaması (Engel ve diğerleri, 1965).

12 — Kıtasal toîeyitlerin kimyasal analizlerinin ortalaması (Bîaason, 1987) 13 — Kıtasal olivin toîeyitlerin kimyasal analizlerinin ortalaması (Manşon, 1967).

Table ?,.: Major element main percsnts of ihe tUoleiitic basalt lavas ©i the investigated area and comparison with the other tholeiitie basalt main percent» in the world.

1 — Mean of the chemical analysis of tlioleiilic baaslfs existed the investigated area. Mean of the results of chemical analysis of 9 samples of.

2 — The mean of the chemical analysis of tîıoleütîc basalts of the whole wold (JLe Maitre, 1976). Mean of the results of chemical analysis of 202 samples of.

3 — The mean of the chemical analysis of olivine tholeiitie basalts of the Hawaii Islands (Yoder and Tilley, 1962).

4 — The mean of the chemical analysis of the Hawaii Islands Mao Donald and Katsura, 1961). Meaai of the results of chemical analysis of 181 samples of,

5 — The moan of the chemical analysis of Atlantic Kidge tho leiîtes (Engel and Engel, 1964-a>

6 — The moan of the cliemlcal analysis of East Pasific Bidge thaliites (Engel and Engel, 1964 b)

7 — The mean of the chemical analysis of Japan tholiitic basalts (Kuno, 1950). Mean of th© results of chemical analysis of 73 samples of.

8 — T h e mean of the tholeiitie basalts» that generated in Kilaaea (Hawaii) 1955 eruption (Tilley, i960). Mean «f the results of chemical analyst of 81 samples of.

9 — Tho mean of the chemical analysis of North England tttojeiites (Holmes and Herwood, 1939) 10 — Olivine tholeiltes of Thingjnuli (Iceland) {Carmichnel, 1984)

11 — The mean of the chemical analysis of oceanic tholeiites, (Engel, Engel and Haweng, 1S65).

12 — The mean of the chemical analysis of continental tholeiites (Manşon, 1967) 13 — The mean of the chemical analysis of continental tholeiitos ^Manşon, 1967).

ergime olur. Bu susuz manto peridotitlerinin kısmi ergimesi sonucu 70 km derinlikte önce Pikrit'ler, daha yüzeye doğru olivinli toleyitler, (70-35 km) daha da yüzeyde Alüminyumlu toleyitler (35-15 km) ve nihayet normatif kuvars toleyitîeri (15 km den az derinlikte) oluşurlar (Green ve Ringwood, 1967).

Çalığına alanı Türkiyenin plaka tektoniği açısından son derece ilginç bir bölgesidir. Şekil 13'de de izlenebileceği gibi çalışma alanı; Arabistan plakası, Afrika plakası ve Ege-Ana- dolu plakalarının düğüm noktasıdır. Doğu Akdeniz ve Türki- ye'ye ilişkin plaka tektoniği çalışmaları son yıllarda yoğunlaş- mış ve pek çok araştırıcı çeşitli çelişkili fikirler ileri sürmüş- lerdir. Ancak araştırıcıların çoğunluğunun birleştikleri konu bu bölgedeki plaka sınırlarıdır.

Anadolu'nun güneydoğu parçası, Arap plakasının bir de- vamı şeklindedir ve Afrika plakası ile Arap plakası kuzeye doğru hareket etmektedir. Doğu Anadolu ise bir sıkışma böl- gesi şeklindedir. Ege-Anadolu plakası ise Kuzeyde "Kuzey Anadolu transform fayı" güneyde de Girit adasının güneyin- den geçen ve Marmaris-Kıbrıs boyunca devam eden yitim zo- mı ile sınırlanmaktadır. Bu yitim zonu doğuya doğru gözle- necek olursa Kıbrıs güneyinden geçtiği ve KD'ye doğru dö- nerek çalışma alanımıza ulaştığı ve daha sonra bir transform fay şeklinde (Doğu Anadolu fayı) Ege-Anadolu plakasını, Van plakacığından ayırdığı belirlenmektedir. Ayrıca Arap ve Afri- ka plakalarım sınırlayan "Ölü Deniz transform fayı" da gü- neyden çalışma alanına kadar uzanmaktadır. Esasen, çalışma alanındaki Misis dağlarının, Kıbrıs adası ile yapısal devamlılık

(9)

CEYHAN KUVATERNER BAZALTLARI

29

gösteren bir deniz altı sırtının bir parçası olduğuna iîi§kin ba- zı fikirleri de öne sürülmektedir (Stride ve diğerleri, 1977).

Son yapılan çalışmalarla bölgede sıkışma tektoniğinin etkin olduğu Arabistan plakasının Orta Miyosende, Ege-Anadoiu plakası ile çarpıştığı ve sıkışmanın ilerki aşamalarında doğu Anadolu fayı ve Kuzey Anadolu fayının gelişmesi ile batıya doğru itilen Anadolu plakasında D-B yönlü sıkışma kuvvetle- rinin türediği belirlenmektedir (Gözübol ve Gürpınar, 1980).

Çalışma alanının kuzeyinde yer alan Erciyes, Nevşehir ve Konya-Karapmar kalkalkalin volkanitlerinin, Orta Miyosende Arap . Afrika plakaları ile Anadolu plakasının çarpışmasın-

dan sonra (kıta-kıta çarpışması) tamamen kıtasal ortamda oluştuklarına ilişkin güçlü veriler elde edilmiştir (Batum, 1978). Sıkışma tektoniğinin halen etkin olduğu çalışma ala- nında KD-GB yönlü ikincil kırık hatlarının oluşturduğu zayıf- lık zonlarmdan, manto malzemesi toieyitik bazaltik lavlar yer- yüzüne ulaşmışlar ve mantodan yükselerek yeryüzüne gelirken yer yer de kirlenerek, potasyum içerikleri artmış ve hafif al- kali nitelik kazanmışlardır. Bu tip kıtasal toieyitik plato ba- zaltlarına yeryüzünde pek çok yerde rastlanmaktadır.

Bölgede, plaka tektoniği açısından yapılan ve ilerde ya- pılacak olan ayrıntılı çalışmalar konuya daha fazla açıklık ge- tirecektir.

KATKI BElJUTME

Yazarlar, araştırmaları sırasında, alman örneklerin petrografik incelemelerinin özenle yapan MTA Jeoloji daire- sinden Talia Yaşar ve Havva Taner'e; yorumsal katkıda bu- lunan MTA Maden Etüd Dairesinden M. Fevzi Taner'e; örnek- lerin majör element kimyasal analizlerini yapan MTA Labo- ratuvarlar dairesinden T. Akyüz, M. Türkalp ve T. Saltoğlu'na;

şekillerin çizimini yapan M. Yapıcıoğlu'na ve metni daktilo e- den Fatma Taştan'a teşekkürü borç bilirler.

Şekil 9: Volkaniklerde log ^ nun log § ya göre değişimi Gottini, Sekil 11: Yolkanitlerin aikali-silis içeriğine gvre adlandırılmaları 1868, 1969) (Cox ve diğerleri 1979).

Figure 9: Variation,of the log T with log § in the volcanics (Gottini, Figure 11: Nomenclature of the volcanics according to alkali-silica 1968, 1969) contents (Cox and others 1979)

(10)

30 BİLGİN . ERCAN Batum, I., 1978, Neviehir Güneybatısındaki Güllüdag ve Acıgöl vol- kanitlerinin jeokimyası ve petroloiisi: Yerbilimleri, 4, 1-2, 70-88.

Carmichael, I.S.E., 1964, The petrology of thingmuli, a Tertiary Vol- kano in Eastern Iceland: Jour of Petrology, 6/3, 435-460.

Church, B.N., 1975, Quantitative classification and chemical compa- rison of common colvanic rocks: Geol. Soe. Amer. Bull, 86, 257-263.

Cox, K.G., Bell, 3.V. ve Pankhurst, R.J., 1979, The interpretation of igneous rocks; George Allen and Unwin Ltd, London, 460 s.

Engel, A.E.J., ve Engel, C.G., 1964a, Composition of basalts from the mid-Atlantic ridge: Science, 144, 1330-1333.

Engel, A.E.J. ve Engel, C.G., 1964 b, Igneous rocks of the East Pasifle Rise: Science, 146, 477-485.

Engel, A.E.J., Engel, C.G. ve Havens, R.G., 1965, Chemical characte- ristics of oceanic basalts and upper mantle: Bull. Geol. Soc Amer., 76, 719-734. '

Gottini, V., 1968, The TiO, Frequency in colcanic rocks: Geol. Rdsch., 57, 930-935.

Gottini, V., 1969, Serial sharacter of the volcanic rocks of Pantelleria:

Bull. Vole, 3, 818-827.

Gözübol, A.M. ve Gürpınar, O., 1980, Kahramanmaraş kuzeyinin jeolo- jisi ve Tektonik evrimi: Türkiye 5. Petrol Kong. Tebliğ Kitabı, Green, T.H. ve Ringwood, A.E., 1967, The genesis of the basaltic20.

magma: Contr, Mineral, Petrol., 15, 103-190.

Holmes, A. ve Harwood, H.F., 1929, The tholeiite dykes of the north of England: Mineralog. Mag., 22, 1-52.

Irvine, T.N. ve Baragar, W.R.A., 1971, A guide to the chemical classification of the common volcanic rocks; Can. Jour. Earth.

Sci., 8, 523-548.

Jakes, P. ve White, A.J.R., 1972, Major and trace element abundances in volcanic rocks of orogenic areas: Geol. Soc. Amer. Bull., 83, 29-40.

Ketin, t, 1877, Genel jeoloji, Cilt: 1, Yerbilimlerine giriş: t.T.Ü. Ya- yını, 1036, 597 s.

Kuno, H., 1960, Petrology of Hakone volcano and the adjacent Areas, Japon: Bull. Geol. Soc. Amer., 61, 957-1020.

Le Maitre, R.W., 1976, The chemical variability of some Common igneous rocks: Jour, of Petrology, 17/4, 589-598.

MacDonald, G.A. ve Katsura, J., 1964, Chemical composition of Hawaiian lavas: Jour, of Petrology, 5, 82-133

Manşon, V., 1967, Geochemistry of basaltic rocks; Major elements:

în: Hess, H.H. and Poldervaart, A (Eds): Basalts 1 p: 215-269.

Middlemost, E.A.K.i 1975, A simpla classification of volcanic rocks:

Bull. Volcan., 36/2, 382-397.

Miyashiro, A., 1975, Classification, characteristic and origin of Ophi- olites: our. of Geology, 83, 249-281.

Rittmann, A., 1952, Nomenclature of volcanic Rocks: Bull. Volcan.

seri 11, 12, 76-102.

Rittmann, A.:, 1953, Magmatic character and tectonic position of the Indonesian volcanoes: Bull, Volcan. seri 11, 14, 45-58.

Rittmann, A., 1962, Volcanoes and their activity; John Wiley and sons Newyork, London, 305 s.

Stride, A.V., Belderson, R.H., Kenyon, N,H., 1977, Evolving Miogean- ticlines of the East Mediterraneon (Hellenic, Calabrian and yprus outter ridgls): Phil. Trans. Roy. Soc. Lond., 284, 1316- 1326.

Tilley, C.E., 1960, Differentiation of Ha-waiian basalts and some variants in lava suites of dated Kilauean eruptions: jour, of Petrology, 1, 47-55.

Wilkinson, J.F., 1967, The Petrography of basaltic Rocks: In: Hess, a H. and Poldervaart, A (Eds): Basals 1.

"Wright, J.B., 1969, A simple alkalinity ratio and its application to questions of non-orogenic granite genesis: Geol. Mag., 106/4, 370-384.

Yoder, H.S. ve Tilley, C.E.i 1962, Origin of basalt magmas: an experi- mental study of natural and synthetic rock systems: jour, of Petrology, 3, 342-532.

Yasının Yayıma verildiği tarih : 36.2.1981

Referanslar

Benzer Belgeler

Somatostadin (Büyüme hormonu salınımını inhibe edici hormon) Prolaktin salgılatıcı hormon (PRH).. Prolaktin salınımını inhibe edici

PCR yöntemiyle pozitif, kültür yöntemiyle negatif olarak belirlenen örnek çeşitleri değerlendirildiğinde; iki yara aspiratı örneğinin, bir deri kazıntısı örneğinin ve

Bir diğer çalışmada 22 uçucu yağ, 6 adet fungusa karşı denenmiş, uçucu yağların zayıf antifungal aktiviteye sahip olduğu ve MİK değerlerinin 5000 pg/ml den büyük

• Bu çalışmada, doktorlar (araştırmacılar), bu tür akciğer kanseri olan hastaların, çalışma doktorunun tercih ettiği standart kemoterapi ile

• Rova-T ile tedavi edilen hastaların %18,8'i (54 hasta) ve topotekan ile tedavi edilen hastaların %20,9'u (27 hasta) çalışma sırasındaki yan etkiler nedeniyle çalışma

melerde, Califomia mastiris testi ile subklinik mastitis tespit edilen sat sı~ırlarında mastitise neden olan etkenler ve görülme sıkhg,ının belirlenmesi

Son yıllarda gittikçe artan bir ilgi ile karşı karşıya olan tematik parkların web sitelerinin durumunu ortaya koymaya çalışan bu çalışmada dünyada en çok ziyaretçi

Birinci ve ikinci evre Bodrum volkanik kay açlarında yapılan petrokimyasal incelemelerle, birinci evre volkanit- lerin, yüksek potasyumlu kalkalkalin nitelikte olup yer yer de