• Sosyal Hizmet Alanlarında Kayıt Tutma
Prof.Dr.Elif Gökçearslan Ankara Üniversitesi SBF Sosyal Hizmet Bölümü
• Sosyal Hizmet Sözlüğü (2014) kayıt tutmayı;
• “müracaatçının sorunu,
• teşhisi, müdahale planı,
• tedavi süreci,
• durumuna etkide bulunan sağlık,
• sosyal ve ekonomik faktörler,
• sonlandırma ya da havale yapma ile ilgili bilgileri yazma ve kaydetme süreci”
olarak tanımlamaktadır.
Sosyal hizmette belgeleme, sosyal hizmet uygulamasının bütüncül ve temel bir bileşenidir.
• Sosyal hizmette kayıt tutmanın amaçları:
• Sosyal hizmet değerlendirmesi, müdahalesi ve karar vermeyi ifade etmek,
• Müracaatçıya ve yasal prosedüre hesap verebilirlik ve şeffaflık sağlamak,
• Mesleki uygulama ve hizmet sunumunda eleştirel düşünme fırsatı sağlamak,
• Hizmet sunumunu, bakımın devamını ve hizmetlerin sonlandırmasını kolaylaştırmak,
• Süpervizyonun amaçları ile ilgili bilgi sunmak,
• Araştırma ve hizmetlerin değerlendirilmesi için belgeleme imkanı sağlamak,
• Disiplinler arası iletişimi ve etkileşimi
kolaylaştırmak
Sosyal Hizmet Alanında Neden Rapor Yazılır?
Gerçek 1: Rapor, yazmak işinizin bir parçasıdır.
• Rapor yazmaya sıradan bir iş, bir angarya olarak bakmamak gerekir. Rapor yazma, işin bir parçasıdır. Hatta bazen işin tamamıdır.
• Yazdığınız rapor ile önemli bir görevi yerine getirirsiniz. Bu raporda verdiğiniz bilgi sayesinde karar verici daha iyi karar verir.
• Raporda sıraladığınız tavsiyeler belki bir dizi önemli karara zemin hazırlar. Bunun sonucunda, görevini yerine getiren birçok kişi ile birlikte kurumunuzun hedeflerine varmasında yerinizi almış
olursunuz.
• Örneğin sosyal inceleme raporları, hakimlerin müracaatçıların yaşamlarına dair kararlar almasında önemli araçlardır.
• Gerçek 2: Raporunuzun okuyucuları çok değişik altyapıdan olabilir.
• Raporunuzun okuyucusu genelde tek kişi olmayacaktır. Yapılan araştırmalar
göstermektedir ki, bir raporu okuyan kişiler değişik altyapıdadır ve raporunuzu okuyanlar genelde bu konuda sizden daha az bilmektedir.
• Raporda izleyeceğiniz yol, bu değişik altyapıdaki insanların da raporunuzu anlayabileceği yönde olmalıdır. Raporda okuyucuların altyapısındaki ortak paydayı yakalamak çok önemlidir.
• Gerçek 3: Raporunuz, vizyonun beklenen filmi değildir.
• Rapor konusu çok önemlidir ama sakın hayal görmeyiniz. Şu gerçeği gözden ırak tutmayınız: İnsanlar, "Ah şu rapor çıksa da bir okusak" diye ellerini ovuşturup
beklemezler. Raporunuzu yazarken bu
gerçeği göz ardı etmeyiniz.
• Gerçek 4: Raporunuz,
okunacak/okunmayacak yığına bir ek yüktür.
• Bugünün iş yaşamında çalışanlar çok yoğun bir bilgi bombardımanı altındadır.
Yazacağınız rapor da bu yığının içine düşecektir.
• Yazdığınız şeyler ne denli önemli, ne kadar
doğru olursa olsun, raporunuzun bu yığın
içinden kendini seçtirebilmesi, kendisini
okutturabilmesi gerekir.
• Gerçek 5: Raporunuz, tanıdığınız ve tanımadığınız kişilerce de okunacaktır.
• Rapor sizden çıktıktan sonra nerelere gideceğini, kimler tarafından okunacağını kontrol edemezsiniz.
Bunlar arasında sizi tanıyanlar olduğu gibi,
tanımayanlar da olacaktır ve belki de raporunuza bakarak sizin hakkınızda bir hüküm vereceklerdir.
• Eğer rapor belli bir kalitenin altındaysa, sizi
tanıyanlar "Herhalde aceleye geldi" deyip belki hoş görebilirler ama sizi tanımayanlar için ellerindeki tek belge raporunuz olacaktır. Bu nedenle
raporunuzun, göreve bakış açınızı yansıtacak kalitede olması gerekir.
Gerçek 6: Raporunuzun ömrü sınırsızdır.
• Tarih, yazının icadı ile başlar. Yazı önemlidir. Yazılı belge de öyle. Sözlü sunumlarda söylediğiniz şeylerin hatırlanma süreleri, toplantıya katılanların hafızalarının gücü ile sınırlıdır. Ama yazdığınız raporun ömrü için bunu söylemek mümkün değildir.
• Rapor bir kere yazıldı mı ölümsüzleşti denilebilir. Bu gerçeği hep hatırlamanız gerekir. Kötü bir rapor
yazdıysanız, kentlerdeki çarpık yapılar gibi öylece kalacaktır. Bu kötü yapıları yapan mimarların adları
binalarda olmaz. Ama kötü raporun önünde sizin adınız ebediyen kalacaktır. İşin güzel tarafı, iyi bir rapor
yazdıysanız orada da isminizin kalmasıdır.