BiLiMSEL TARAMALAR 99
FABAD, Farm. Bil. Der.
16, 99-1231991
FABAD, J. Pharm. Sci.
16, 99-1231991
Göze Uygulanan
İlaç TaşıyıcıSistemler:
Uygulamadaki Sorunlar ve Yeni
GörüşlerNurşeu Ünlü(*)
Özet: Son 20 yıldır, göze uygulanan ilaçların biyoyararlılıgının artırılması amacıyla, çok sayıda araştırma yapılmıştır. Ancak, göze uygulanmak üzere
geliştirilmiş ilaç taşıyıcı sistemlerin çogu, klinikte kulanım açısından henüz, oldukça yetersiz görünmektedir. Bu derleme, günümüzde varolan göze uygulanan ilaç taşıyıcı sistemler, bu sistemlerin tasarımlanmasındaki sınırlayıcı etkenler ve son yıllardaki gelişmeler ile bu konuda ileriye dönük önerilerin gözden geçirilmesi
amacıyla sunulmuştur.
Ocular Drug Delivery Systems: Practical Problems and Recent Aspects
Summary: In the /ast 20 years, many studies have been performed in order to improve. the bioavailability of topically applied ophthalmic drugs. But many ocular drug delivery systems developed seems to be inefficientfor clinical use. The purpose of this review is to look over the existing ocular drug delivery systems; constraints, recent developments andfuture suggestions in the design of these systems.
Ba:ıvınu Tarihi Kabul Taribi
14.1.1991 6.3.1991
(*) Hacettepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Fannasötik Teknoloji ABD, Sıhhiye - Ankara 06100
GİRİŞ
İlaç taşıcıyı sistemlerin, göze uygu- lanmak üzere geliştirilmesi başlıca· 3 amaca yöneliktir.
1. Absorplanan ilaç miktarım artırmak. Uygulanan dozun pre- komeal alandan 90 sn.de uzak-
laştığı ve ancak.% 1 ya da azının
korneadan geçerek gözün iç doku-
larına ulaşabildiği bilinmektedir (l).
2. Gözün arka bölümlerinde yüksek ilaç konsantrasyonlanna ulaş
mak. İlacın, gözün ön bölü- münde birkaç saatdcn birkaç güne kadar kalmasını sağlamak
Göze uygulanan ilaç taşıyıcı sistem- ler alanında, gelecekte 6 nokta taruşma
konusu olacaktır. Bunlar,
a. Gözün savunma mekanizmasının (gözyaşı ürctiıni. korneanın
engel görevi v.b.) ilaç absorp- siyonunu kolaylaştırma amacıy
la, güvenli bir biçimde dcğişıi
rilınesi.
b. Topik olarak uygulanan ilacın gözün arka bölümlerine taşın
ması.
c. Biyotekno/ojik olarak üretilen makromoiekü/lü ilaçların taşı
yıcı sistcınlcrdc uygulanması.
d Gözdeki ilaç dispozisyoııunu
gösterebilecek girişimci olma- yan (nvn-invasive) yönternlerin
geliştirilmesi.
e. l!acm değerlendirilmesinin her
aşamasında, uygun hayvan mo- dellerinin belirlenebilmesi.
f. Ahlaksal kavramlarla çelişme
yecek biçimde, klinik değerlen
dirme/ erin yapılabilme ko-
laylığının araştırılması.
GÖZE UYGULANAN İLAÇ
TAŞIYICI SİSTEMLERDE
SINIRLAMALAR
1. Göze İlişkin Sınırlamal~r Gözün teme! koruyucu mel:~uıizma-
lan burada önemli rol oynar. Bunlar, - "Lakrimasyon" (göz yaşı
salgılanması).
- Korneanın, yabancı maddelerin
"konjunktiva" (göz akı ve göz ka-
paklarının iç yüzey ini örten ıaba
ka) yoluyla sistemik dolaşıma geçişine engel oluştunnası. Kor- nea, 0.001-0.005 dak-1 olan spe- sifik abrospsiyon hız sabiti ile en önemli anatomik sınırlayıcı et- kemlir.
- Gözyaşının "drenaj"ı, çözelti, süspansiyon ve lipozoınlarda
önem kazanmaktadır. Bu tip pre- paratlar, tavşan gözünde 5-10 dak.da, insan gözünde ise 1-2 dak.da "cul-de-sac" (göz küresi ile
kapakları arasında kalan kısım)
dan uzaklaşır (l).
- Gözyaşının devri~ ilacın salımını artırır ve onu seyreltir. Bu fizyo- lojik olay. lokal anesteziklerle
engellendiğinde, pilokarpinin
tavşan gözündeki biyoyararlılığı
iki katına çıkmışill (2).
- Gözdeki patolojik durumlar.
Gözyaşında protein artışı, pro- tein-ilaç kompleksi oluşmasına
yol açar~1< absorpsiyonu azaltır
(3). Bunlara karşın, trifluridin, vira! iris enfeksiyonlarında daha fazla abrospların (4).
- Metabolizma. Gözde, ilaçlan me- tabolize eden enzimler, karaciğer
ÜNLÜ
enzimler.inm bcnzeridirlcr. (5).
Göze uygulanan kloramfeni- kolün %45'i 2 saat sonunda meta- boliti şeklinde "aköz hümör"
(göz ön odasındaki sıvı) de yeni- den birikir (6). Pilokarpin, tavşan korneasına uygulandıktan 1 O dak.
sonra %30 hidroliz olur (7).
- Pigmentlere ilaç bağlanmasının olumlu ve olumsuz yönleri bulu- nur (8, 9). Pigmentasyonun art-
masıyla, efedrinin midriyatik et-
kisinin azaldığı gösterilmiştir
(10). Buna karşın, teorik olarak pigmentlerdeki tüm bağlanma
bölgelerinin doyurulmasıyla, gözdeki ilaç miktarının artırılabileceği söylenebilir.
2. Form iilasyona B ağh Sınırlamalar
- pH ve buna bağlı olarak ilacın iyonize olan ile olmayan şeklinin
oranı, "lakrimasyon"u etkileye- rek ilaç absorpsiyonunu değiştirmektedir (il, 12).
- Tamponlama. Gözyaşı, zayıf tamponlanmış bir sıvı olduğundan, seyreltik tampon
kullanılarak "lakrimasyon" u azalunak amaçlanmıştır (13).
- EDTA gibi şelat yapıcı maddele- rin formülasyonda kullanılması,
suda çözünen ilaçların korneadan
geçişini artırmaktadır (14).
KORNEA DIŞI
ABSORPSİYONUN ÖNEMİ VE ABSORPSİYON
MEKANİZMALARI
Son yıllara kadar, "konjuktiva" ve
"sklera" (göz akı) dan absorpsiyon diklra-
101
te alınmaz, bu mcmbran!ardan geçen ilacın , göz içi ilaç düzeyine katkıda bu-
lunmadığı düşünülürdü. Ahmet ve ark.
(15), kornea! olmayan absorpsiyon yol-
larının, özellikle büyük moleküllü
bileşikler, örneğin inülin için önemli
olduğunu belirttiler. Bu yol aym zaman- da, fiziksel ve kimyasal özellikleri nede- niyle korneadan geçemeyen ilaçlar ile peptid ve proteinlerin göz içindeki hedef bölgelere taşınmasında önem kazanmak-
tadır. Korneadan absorpsiyoııu etkileyen ve göze uygulanan ilaç taşıyıcı sistem- lerde önem kazanmaya başlayan bir
bileşen de, kornea yüzeyinde bulunan müsin tabakasıdır (16). Hidrofilik ve anyonik biyopolimerler olan glikopro- teinlcrdcn oluşı:ın rnüsin, özellikle yüklü ve makromoleküllü maddelerin geçişini
engeller. Yüklü moleküller, müsin
bileşenlerinin negatif yüklerine
bağlanırlar (17-19). Hui ve ark. (12), si- metidin ve histaminin, "aköz hümör"de doruk konsantrasyonda uzun süre kala- bilmesini, müsin tabakasında tutulma-
larıyla açıklamışlardır. Bu konuda, üzerinde ileri çalışma yapılması gereken iki noktadan birincisi, farklı yük, büyüklük ve lipofilik özellikteki
ilaçların absorpsiyonunda "prekorneal müsin"in rolünün belirlenmesidir.
!kincisi ise, müsin ile formülasyonda
kullanılan polimerler arasındaki etki-
leşmenin açığa kavuşturulmasıdır.
GÖZE UYGULANAN İLAÇ
TAŞIYICI SİSTEMLERİN OPTİMİZASYONUNA İLİŞKİN YAKLAŞIMLAR Koımya ilişkin 2 farklı sınıflama Lee (20) ve Shell (21) tarafından yapılmıştır.
Lee'ııin yaptığı sımflııma aşağıdaki gibi- dir.
1. Gözde Kalış Süresinin Uzatıl
ması
Süspansiyon ve emülsiyonlar; nano- partiküller (ve lipozomlar); merhemler;
jeller; "insert"ler; lateks sistemler; "Pi- loplex"; biyoadezifler.
2. Kornea Geçirgenliginin Artırıl
ması
- Kornea epitelinin doğal yapısının değiştirilmesi: şelat yapıcılar;
yüzey aktif maddeler.
- İlacın kimyasal yapısının değiştirilmesi: "prodrug"; iyon çifti.
3. Hedef Bölgede Etkinin Artırıl
ması
Shell'in sınıilarnası ise şöyledir.
1. Başlangıç KorneaAbsorpsiyonu- nu Artırarak Uzun Etki Saglayan Sistemler
- Çözünür jeller; merhemler;
emülsiyon ve süspansiyonlar (Piloplex, lateks).
- Kolaylaşurılmış "transport" sis- temler: İyon çifti; "prodrug"; li- pozom.
2. Hız Kontrollü Salım Saglayan Sistemler
Difüzyonlu sistemler; ozmotik sis- temler; biyolojik olarak aşınan sistem- ler.
Metnin bundan sonraki bölümünde, bu iki sınıilarna, ayrıntılarıyla incelenir- ken, konuyla ilgili, son yıllarda yapılan
önemli çalışmalar ve bulguları tartışılacaknr.
1. Gözde Kalış Süresinin
Uzatılması
Geçmişte en gözde yaklaşım, sulu çözeltiye, çözünen bir polimer eklenme- si, viskozitenin artırılması ile gözdeki
"drenaj"m geciktirilmesi idi. Ancak son
yıllarda, çözelti viskozitesinin artırıl
masının, absorpsiyon üzerinde sınırlı bir etkisi olduğu, çünkü "cul-de-sac"daki ilaç miktarının bu yolla önemli oranda
artırılamadığı saptanmıştır (22, 23).
Ludwig ve ark. (24 ), polivinil alkol (PVA), hidroksipropil metil selüloz (HPMC), hidroksipropil selüloz (HPC) ve hidroksietil selüloz (HEC) kullana- rak, insan gözünde florofotometrik ola- rak yaptıkları çalışmada, taşıyıcı elimi- nasyonunun öncelikle polimerin
yapısına, sonra konsantrasyonuna bağlı olduğunu belirtmişlerdir. Saettone ve ark. (25, 26) ise, karboksimetil selüloz (CMC), HPC, polivinil pirolidon (PVP) ve PV Aile hazırlanmış tropika- mid çözeltilerini tavşan gözüne uygu-
lamışlar ve şu sonuçları bildirmişlerdir:
polimerler arasında görülen farklılık,
reolojik davranışlarına bağlı değildir; ab- sorpsi yon üzerindeki olumlu etki, çözeltinin viskozitesindeki artışa bağlı olmayıp, prekomeal alanda yayılabilme özelliği ile oranulıdır.
Günümüzde, polimer seçiminde yeni bir ölçüt de, polimerin prokomeal müsin
tabakasıyla etkileşme derecesidir. Bazı
polimerler, "mukomimetik" (mukusu taklit edici) özelliklerinden yarar-
lanılarak, ilaç taşıyıcı sistemlerde
başarıyla kullanılmaktadır.
1.1. Süspansiyon ve Emülsiyonlar
Süspansiyonlarla yapılan çalış
malarda, 25 µm büyüklüğündeki par- tiküllerin, tavşan gözünde 12 saat kala-
bildiği gösterilmiştir (27). Suda çok az çözünen göz ilaçlarının süspansiyon
şeklinde hazırlanmaları, biyoyararlılığın artırılmasına yardımcı olur.
ÜNLÜ
Attia ve ark. (28), Y/S(Y ve S/Y/S tipi emülsiyon sistemleriyle, pilokarpi- nin tavşan gözündeki absorpsiyonunu
incelemişler, doruk konsantrasyona
ulaşma süresinde gecikme olduğunu gözlemişlerdir. Emülsiyon şekline de örnek olabilecek preparat "Piloplex", gözde başarı ile kullanılmaktadır (29, 30).
1.2. N anopartiküller
Süspansiyonların tersine, suda çözünen ilaçlar için nanopartikül
yaklaşımı düşünülebilir. Fitzgerald ve ark. (31) ile Harmia (32) ve Kreuter (33)'in, pilokarpin nanopartikülleri ile
yaptıkları çalışmalar göze çarpmaktadır (Şekil !). Wood ve ark. (34) ise, siya- noakrilat nana artiküllerinden hazır-
40
30
~ o 20
~
o-
-
ı: 10 rtlo
>-
~ -10
....
o
-20>-
~ -30
-120 -60
o
60103
!anan süspansiyonun, sulu çözelti ile
aynı hızda gözyaşmdan uzaklaştığını göstermişlerdir. Uygulamadan 6 saat sonra, kornea ve konjuktiva ile temasta kalan ilaç miktan %!'den azdu. Nanopar- tiküller, göz yüzeyinde birkaç saat kala-
bildiği halde, göz içindeki ilaç konsant- rasyonunun da buna bağlı olarak uzun süre istenen düzeyde kalıp kalmadığı açık değildir. Suda çok çözünen ilaçların, bu
taşıyıcı sistemlerle formülasyonu fazla yarar sağlamamaktadır. Çünkü, ilaç na- nopartikülden hızla açığa çıkmakta ve kornea yüzeyinde yalnızca nanopar- tikülün kendisi kalmaktadu (20). Bu ne- denle, göze uygulanan ilaç taşıyıcı sis- temler arasında nanopartiküller, sınırlı
bir uygulama alarnna sahiptir.
120 180 240 300
Zaman (dakika)
Şekil 1. (il) adsorbat; (O) o/o2 pilokarpin çözeltisi ve (e) pilokarpin nitratla hazırlanmış nanopar- tiküllerin miyotik yanıt grafikleri.
1.3. Merhemler
l!aç salımını yavaşlatmak yönünden uygun taşıyıcılar olmakla birlikte,
bulanık görme, gözde rahatsızlık duygu- su ve iritasyon gibi önemli sakıncaları
nedeniyle, hastalar tarafından tercih edil- meyen farmasötik şekillerdir.
1.4. Jeller
Merhemlerin hastalar tarafından is- tenmeyen ilaç şekilleri olması, sulujcl- ler'in (hidrojel) göz preparatlannda
taşıyıcı olarak incelenmesine yol
açmıştır. Jeller, gerek suda gerekse yağda
çözünen maddeler için araşıınlmıştır
(35-38). Jel hazırlamada en çok kul-
lanılan polimerler, PV A, poli (metil vinil ctcr-maleik anhidr), pluronik asit
v<: akrilik asit kopolimcrlcri, HEC, etil
hidroksi etil selüloz (etil HEC) ve
HPC'dur. Oda sıcakJığında sıvı olup vücut ısısında jel haline geçer pluronik asit dışındııkilerin liimü yapı olarak mer- hem bcnzeridirler. Bunlar arasında, akri- lik hidrojeller, son yıllarda yoğun olarak incelenmektedirler. Tablo 1, hidrojeller ile göz dokularının özelliklerinin
karşılaştırılmasını göstermektedir.
Görülüyor ki, biyolojik yüzeylerle hid- rojeller arasında pek çok benzerlik bulun-
maktadır. Bu özellikler, hücresel etki-
leşmelerde önemli rol oynayabilir ve buna uygun olarak tasarımlanmış hidro- jellerle, biyolojik geçimliliğe önemli
katkılarda bulunulabilir. Korneadan ilaç absorpsiyonunda, hidrojellcrle, 3 ile 5 katı artış elde edilmiştir. %4 konsantras- yonda pilokarpin içeren jel preparatının
günde 1 kez uygulanmasıyla, göz içi
basıncı 24 saat süreyle kontrol edilebil- Tablo 1. Hidrojel ile Göz Dokularının Karşılaştırılması (39)
Özellik · Hidrojel Doku
Esneklik Evet Evet
Yüksek su içeriği Evet Evet
Makroınoleküler yüzey Evet Evet
Yüzey yapısının hareket yeteneği Evet Evet
~--~~~~~~~~1-~~~~-~1~~~~~1
Negatif yük yoğunluğu Düşük yiizeylcrarası gerilim
Geniş temas açısı histerezisi
Biyopolimer adsorpsiyon ve denatürasyonu Platelet adezyonu
a) Matriks bileşimine bağlı
b) Lipid varlığında
MBBU Evet
MBBU Evet
Evet LVb
MBBa(?) Hayır
MBBa(?) Hayır
G'I 35•
!: l .o
1/)"' 1
<>
g
N 1510AM 2PM
UYGULANA
I ıı
UYGULAMAı I f Iı I I I l
r---.
r---,--- 1. 6 PM 10 PM
' '
10AM 2PMtl PM 10 PM
'""T"'--ı - -.-- - --, 10 AM 2 l'M 6 PM 10 PM
Zaman
Şekil 2. Pilokaıpin jel kullanan 35 hastanın göz içi -basıncı ortalamaları.
'
c
z
E=
~
8
ı
miştir (36). Jelden ilaç salımı, difüzyon ve jel yüzeyinin aşınması mckanizma- larmrn bir kanşımıdır. Hidrofilik yapısı
nedeniyle, gözyaşı" jel yapısına hızla
difüzlenir., böylece sutla çözünen ilaçlar jelden gözyaşma geçer. Pilokarpin jelin, etki süresinin uzunluğu, başlangıçta jel ile gözyaşının oluşturduğu viskoz çözeltiye, büyük miktarda ilaç geçmesi, soma da kornea epitelinde yoğunlaşıp
depo görevi yaprnasına bağlann1akta&r
2). Son klinikte kul·
laıuhrıak.ta olan prer>z;rr-JJ.ı. da I~uc.it-
halmicR dir. Kloraınfenikohin geliştirilen bu antibiyotik nncn,ırn!'
günde 2 kez uygulanmaktadır (40, 41).
j1ool
80
60
o
40
20_ !'°o~
1.5. "İnsert"ler
Son 15 yıldır üzerinde çalışılan sis- temlerdir (42- 47). Bu tip matriks sis- tem !er, lens benzeri olduğu gibi, film
şeklinde, ilacın içinde çözündürUldüğü
veya dağıtıldığı sistemler olarak da
hazırlanmakta olup, "cul-de-sac"a ya da kornea üzerine yerleştirilirler. l!acm, bu sistemlerden salımı, çözeltilere göre oldukça yavaşlamıştır (Şekil 3). Jellerde
kullanılan bazı biyopolimerler (kolla- gen, fibrin v.b.) bu ilaç şekilleri için kul- lamlabilirler (48, 49), (Şekil 4). Bu sis- temlerde, ilacın başlangıçtaki ani
salımını azaltmak ve sürekli etki elde etmek için, ilacın az çözünen şeklinin kullanılması önerilmektedir (50).
o ~--,---~.---·'-o----,--.,----,---,--~--ı
100 200 300 400
Zaman (dakika)
Şekil 3. Pilokarpin nitratın, 700 µg dozda, çözelti ve aşınmayan matriks şeklinde uygulanmasından sonra miyotik yanıtln in vivo karşilaştınlmasL. (O) 25 µl çözelti;
(ti) aşınmayan matriks; (6) aşınmayan mairiks (karbomer 934 içeren) (48).
ÜNLÜ
~
- E
Olil). -
"' E
~
Q.:o
ı::;ı ~ "O:::ı
c::
ı:...
- o
:>,"' !il
- 3
!il!: "'
ı:ı::: !il rıı
·- c
1/)
o
E -"'
- c::
fil·- E
1, ' <lJ ::::
c::ı
-
1
2,800 1
2,400
2,000
ı ,600
J ,200 .
800
400
2
KOLLAGEN BlSKOlT MERHEM
GOZ DAMLAS[
PER!OKOLER ENJEKSiYON 107 \
'9''"''"'' ::·
3 4 5
7
aman (saat)
6
Şekil 4 - C - Gentamisin sülfatın gözyaşı filmindeki konsantrasyonunun zamana karşı grafiği
Çözünür "insert" göze uygulandıktan
sonra, ilk 10-15 sn.de gözyaşıyla ıslaulır, böylece plastik özellik kazana- rak göz küresinin şekline uyum sağlar.
Bu sırada viskoz bir polimer halindedir ancak şeklini korumaktadır. 30-60 dak.
sonra da bir polimer çözeltisi haline gelir. Habib ve ark. (51), MC, PVA - Karbopol 940 karışımı ve PV A ile
hazırladıkları "inserı"lerle, Şekil 5'deki
bulguları elde eunişlerdir. Vasantha ve ark. (49) ise, kollagen '"nsert"ier üzerinde çalışmışlar, biyolojik olarak
aşınabilmeleri nedeniyle, göz preparat- ları için uygun taşıyıcı olduğunu bildir-
mişlerdir.
Aşınmayan "insert"lere örnek "Ocu- sert"dir. Etken madde salımının O. derece
kinetiğinde göre gerçekleştiği bu sistem- de, hız kontrol edici, yarı geçirgen membran, etilen vinil asetat kopolimeri- dir (Şekil 6). Pilokarpinin aljinik asit ile
karışımı ilaç deposu görevini yapan çekirdek kısmında yer alır. 1970'li
yıllarda geliştirildikten sonra, 10 yıla yakın bir süre klinikte başarıyla kul-
lanılmıştır (52-55). "Osucert"in bir kez
uygulanmasıyla göz içi basıncı bir hafta süreyle kontrol edilebilmekteydi (Şekil
7). 1980'1i yıllara gelindiğinde, "Ocu- sert" sistemde kullanım sorunlarından
söz edilmeye başlanmıştır (56, 57).
Aynca, ancak bir ay gibi uzun bir süre gözde kalabilecek kadar başarılı "in- sert"Jerin hasta tarafından kabul edilebi-
leceği görüşü doğmuştur. Yeni
yaklaşıma göre, "insert"ler, hedeflendir-
E
E
c
rı:l
c
600
500
ı.oo
[Ji
300_,._,
rı:l
:
:::ı :::ıE
~
200
o
4
' '
1 J
I
2
/
3 ı. 5
Zaman (saat)
Şekil 5. 3 farklı polimer diskten, pilokarpinin in vilro salım grafiği. (O) PV A; (.4.) PV A/Karbomer;
(X)MC.
Ycı rı. ~
s;i rg en
m8Tlbran
E E
E
"'
E'"
,._,.; .,;
J_
Şekil 6. "Ocusert P 20" (20 µg/s, 7 gün) sistemi
----
/
ÜNLÜ
109
ti.O
~
ı:::
....
!il Ol ::ı..~ 4Cl >-
-
N.c !-._
20 >- I -
E
-·:ı I I I I -- -
ııılfJ
o
' ''
1.
o
ı 2 3 4 5 6. 7zaman (gün)
Şekil 7, Pilokarpinin "Ocusert" sistemden salım grafiği
mc amacı ile kulamlmalı, bundan başka, Iıacın emdirildiği yumuşak kontakt ameliyatla göze yerleştirilerek haftalar lensler de bu grupıııdrrlar (58, 59). Göz
hatııı aylar boyunca ilaç salan tipleri çözeltilerine kıyasla !lı;tünlükleri bildi-
geliştirilmelidir. rilmişse de, uzatılmış <\tki kesin olarak elde edilememiştir (ŞOkil 8). Çünkü,
~
---
E
1
-
<:»> .&.=-.&. l(mııtroa; , - & Kon!rol
2-
200 ~ O--® l.lfMt!'I *~ lerısc :ı
o ;>, 150
-
T/t I
"'
"'
._ ~
·--" c
~ :ıı -
JOO ı-
I_/1
rıı c
QJ o
C-!<
'-o c
""·- "'
50 ._ 1l
~
E l
"'
'-
.
.. .
'. .
{3 o .
1 2 ;
"
5 6'
2 3 4 5 6-
7 - n ı~~,+ıŞekil 8. Düşük (o/038.6) ve yüksek (o/o71) ~u. içerikh terapöıik yumuşak konLakt lens taşıyan
'
tavşanlarda tobramısın biyoyararlanımı (58).,
matriksdeki ilaç ile gözyaşı arasındaki
denge kontrollü değildir. Bu nedenle, etken madde tümüyle gözyaşına geçer.
İlaç etkisinin uzaması, başlangıçta ab- sorplanan ilaç miktarının artması nede- niyledir. Calabria ve ar. (58) na göre, hid- rofilik kontakt lensler, kornea epitelinin
bozukluklarında, kornea ödeminde ve kuru göz hastalığında başarılı sistemler- dir. Burada lens, hidrofilik özelliği
dolayısıyla, bir sıvı deposu gibi davranır.
OZMOT1K MADDE f,TlZELT1)1
HIZ )<ONTROL
EDİCİ MEMt:lRAN
GECtRGtN OLMAYAN ESNEK MEMBRAN
JL.AC DEPOSU
Bir başka deneysel sistem ise ozmo- tik sistemdir. Burada ilaç, bir polimerik matriks içinde bağımsız küçük birikim- ler halinde dağıtılır. "Cul-de-sae"a
yerleştirildiğinde, ilacın yarattığı ozmo- tik basınç farkı ile gözyaşı matriks içine difiizlenir, ilaç çözünür ve salınır (Şekil
9). Son yıllardatfeneyscl olarak tasarla- .
nun 2 ozmot.ik por;)pa sisteminden bir ta- nesi yapay gözyaşı aracı şeklinde
köpeldcrde denenmiştir (60). Diğerinde
Şekil 9. Göze uygulanabilen bir ozmotik pompa sistemi,
ise, lipozomlarla birlikte hazırlanan bir sitem ku!lnrnlmıştır ( 61).
"!nsert"ler göz yüzeyi ile uzun süre temas edecek şekilde planlandıklan için, gözün dış dokularıyla biyolojik yönden geçimli olmalıdırlar. Bu sistemlerin biyolojik geçimliliklcri üzerinde fazla
çalışma yapilmamışur. Polimerin kendi özellikleri ve safsızlıklan nedeniyle, doku ile geçimsizlik de her zaman bekle- nebilir.
1.6. Lateks Sistemler
Kolloidal yapıdaki ilaç taşıyıcı sis- temler, son yıllarda yoğun olarak ince- lenmektedirler. "ln situ" jel oluşumu,
diğer bir deyişle "in situ" koagüle olan sistemler -ki bunlar yüksek konsantra- syonlu lateks sistemlerdir· 1980'li
önem kazanmıştır. Gumy ve ark bu sistcını,~ı.-;i;;: ~;:ullandıkları ı1şı_y1cıları "in slı:u··· jci:lc§n1e mekan.iz-
ınasırı.a göre, pH'ya duyarlı ve ısıya duyarlıjci!er olarak ikiye ayırmışlı:ırdıc Isıya duyarlı jel oluşturan sistem olarak, po.!oksamer lncelenmiş, dönüşür "ter- rnojelasyon" özelliği gösterdiği sap-
tanmıştır. A.ynı araştırıcılar, "cul~de
sac"da jel oluşturmaya yetecek kadar
düşük tampon kapasitesi olan selüloz asetat hidrojen ftalatı da pH'ya bağlı jel
oluşum amacıyla kullanmışlardır. Bı.ı
sistemlerde kısmen jelleşmiş polimer
"lakrimal" sıvıyla uzaklaştırılmayan,
yüksek viskoziteli bir mikrodepo
oluşturın. Pilokarpin ile yapılan çalışma bulguları Şekil .JO'dadır.
ÜNLÜ 1 ·11
35
Şekil 10. %4 pilokarpin hidroklorür içeren 2 ilaç şeklinin karşılaştırılması.
1.7. Piloplex
Lateks sisteme benzer özellikler
taşıyan bu preparatda, pilokarpin, poli (akrilik asiHaııril melakrilaı) taşıyıcının
karboksil gruplarına bağlanmıştır.
Oluşan emillsiyon gözyaşında çöker, ak- rilik asit grubunun iyonlaşması sonucu, uzun süre prekomea dokularıyla adezyon
sağlanır. Polimer tuzu yavaş çözündüğü
için, pilokarpin de yavaş salınır. 1979
yılından bu yana klinik uygulaması başanlıdır (29, 30) (Şekil 11).
1.8. lliyoadezifler
Biyoadezif taşıyıcı sistemlerde amaç, konjunktivadaki müsine, kovalan ol- mayan bağlarla bağlanan ve müsin
aracılığıyla elimine olana kadar prekor-
nea dokularıyla temasta kalan polimerle- rin araştınlmasıdır (Şekil 12). Bu tip po- limerler, tavşan gözünde en az 12 saat tutulabilmektedirler. Polimerlerin yük
yoğunlukları, hidrojen bağı
yapılabilecek polar grupları, zincirdeki lipofil-hidrofil kısımhırla ilgili yeterli veri bulunmalıdır. Yük yoğunluğu fazla olan, PAA gibi polianyonlarm iyi mu- koade-Lif oldukları saptanmıştır (63, 64).
Göze uygulanan ilaç taşıyıcı sistem- lerin tasarımında, biyoadezif polimerle- rin kısa sürede ilk sıraya yerleşmelerinin
nedenleri arasında, biyolojik olarak geçimli olrnaları, hastanın toleransı ve gözün savunma mekanizmalarına zıt et~
kide bulunmamaları, biyoyararlılığm artması ve istenen göz dokularında yoğunlaşabilmeleri sayılabilir. Ayrıca,
abrospsiyon yüzeyleri ile çok iyi temas edebilmeleri ve böylece pcptidler gibi makromolekilllü maddeler için geçirgen bir yüzey oluşıunna ya da proteaz aktivi- tesine inhibe edecek absorbsiyon yüzeyi
sağlama nitelikleri de bulunmaktadır.
Günde bir kez uygulamaya izin verecek
şekilde uzun etki göstermeleri ve suda
100
,....__
~·
80 .._,
oc
/~
Jli
...
··"'
. /
... ··
••• 411.--·-···-111···-··
2- 60 1 1
_::.;: rıl /@
1 /
ı[
O
%12.9
SULU ÇÖZELTİo
·o_
l.Ot:ı. % 12. 9 l!EC DAKi VİSKOZ ÇÖZELTİ
9 PİLOPLEX
c
rı:ı
c
20rı:ı lf)
0
~~~~~~~--'~~~L·~~~-'-~~--'o
8 12 16 20Zaman (saat) '
Şekil 11. Pilokarpinin "Piloplex"den in vitro salım grafiği.
çözünen ve çözüruneyen ilaçların her iki- sini de kullanma olanağı vermeleri, bu polimerlerin diğer üstünlükleridir (65)
Şekil 13).
2. Kornea Geçirgenliğinin Artırılması
Burada iki yaklaşım söz konusudur.
llki, kornea epitelinin doğal yapısının değiştirilinesi, ikincisi ise, ilacın kim-
Şekil 12. Biyoadezif sistemin, konjunküvanın mukus tabakasına yapışması.
ÜNLÜ
:ı
o 3.0
:>.
lll
....
ııı +-'c 2.5
c ~
.::<.
o
.... 2-
:o E ::::::-
:::J
E .c
-ı.s
N:L Ol
:o-
.::.::.'° c o
ı.
o N 0.5 u c
~
113
il...
o ~--:':--':"-~---'!<--f:-..,.+,,.--o;
o
2 3 4 5 6 7 8 9o Zaman (saat)
Şekil 13. Biyoadezif polimer jel (8) ve sulu çözeltilerdcn (O), in vivo salım grafiği (65).
yasal yapısının değiştirilmesidir. Birinci
yaklaşımda, şelat yapıcı maddelerin, yüzey etkin maddelerin formülasyona eklenmeleri söz konusudur. Örneğin, EDTA gibi Ca++ iyonu ile şelat yapan maddeler, hticre içi yolla geçişi artımlar
(14). Hücre içi matriksi çözündürerek, hücreler arası boşlukları genişletirler.
Hücreler arası yolla korneayı geçen ilaçlar için ise, lipid tabakayı bozan
yüzey etkin maddelerin kullanılması ab- sorpsiyonu artımıaya yardımcı olur (66).
Ancak, bu yaklaşımın, bağışıklık siste- mi üzerinde sürekli ve ciddi yan etkileri- nin olmadığı kanıtlanmalıdır.
İkinci yaklaşımda, ilacın iipofilik
özelliği, çözünürlüğü, pKa sı gibi fizi- kokimyasal özelliklerinin değiştirilmesi
söz konusudur (67). Bunun eı:ı iyi örneklerinden bir tanesi, karbonik anhid-
~~~~~~~~-~~~~~~.--~~~~~~~~~~~~~!
mz inhibitörlcrinin topik etkinliklerinin
geliştirilmesi çalışmasıdır (68). Diğer çalışmalar ise, basit kimyasal
değişimlere dayanır ve "prodrug" olarak
adlandınlır. Temeli, kimyasal ya da enzi- malik açıdan dayanıksız moleküllerin
Hlrctiılmesi ve bunillrın göz içinde hidro-
Hzlennıcsl sonuJcu etken nı.addeye
rindir ve etken madde olan epinefrinden 10 katı daha lipofilikıir (69). Sistemik olarak ciddi yan etkilere yol açan limo- lol, aynca pilokarpin, nadolol ve pros- taglandinler üzerinde de çalışmalar
sürmektedir. Bundagaard ve ark. (70- 73)'mn pilokarpin ile yaptıkları çalışmalara göre, pilokarpik asit mono esterlerinin raf ömrü 20 oC de 5 yıldır (Şekil 14). Aynı araştırmacılar, timolol ile de çalışmışlar, göze ctki/sistcmik etki
~ dönüşmesidir" Ticari olarak bulunun tek ı "·ırodnıg"' göz prcparau dıpıvalı! cpmcf-
1~~~=---ı
1
I
~
1.
"'-1.0
Şekil 14. Pilokarpin "prodrug" ve sulu çözellinin in vivo karşılalınlması. (0) pilokarpin nitrat sulu çözelti; ($), (il) pilokarpik asit mono esterleri.
ommmn 15 katı arttığım saptamışlardır
(74). Buna karşm, ester şekilleri için
kuşkulu nokta, gözdeki esteraz akti vite- sinin tam olarak bilinmemesinden kay-
ııııklınmakw.dır. Epiıel ve korneada esıe
raz s.aptıın.mış, n1ikurrının pigmerıtasyon
ve yaş ile büyük ölçüde değiştiği bulun-
muştur. Bu nedenle, ester şekillerinin gözde boznıımadını kalına olasılığı da bu-
lumnaktadır. Sonuç olarak, bu günkü çalışmaların ışığı altında, ancak gözün belirli bir dokusunda hidroliz.leıımesi is- tenecek bir "'prodrug" olası görün- mektedir.
yaklaşımı, korneadan ilaç taşınmasını kolaylaştırabilir. Örneğin, organik anyon olan sodyum kromolin ile organik katyon benzalkonyum klorür arasında
iyon çifti oluşumu, her ikisinin de ab- sorpsiyonunu artırmıştır. Tomlinson ve ark. (75)nın bu çalışması, kornea epitcli- ne zararı yönünden kuşku vericidir.
3. Hedef Bölgede Etkinin
Artırılması
Hedef bölgeye özgü göz preparatı ile ilgili çalışmalar henüz az sayıdadır.
Bunun bir nedeni, bu tip ilaç
şekillerinde, absorpsiyon sırasında isten-
l
Yük taşıyan ilaçlar için, iyon çifti meyen yan etkilerin ortaya çıkmasıdır._ _ _ _ __,___ _ _ _ _ _ ,
,,.---~---~·----~~·--·--~"-.
'-ü_N_LU_"
---,--~---~
Bodor ve ark. (76), gözün iç bölme doku-
larında, keton redüktaz ve esteraz miktar-
larının değişmesinin, epinefrinin hcdef- lendirilmesinde kullanılabileceğini
bildirmişlerdir. Norley ve ark. ·(77) ise, antiviral ilaç olan iyodo dcoksiüriclinin,
- E
-
'i
.
gözde vira! glikopmleiı:ılerin amikor- lanyla birleştiğini ve enfekte hücrelere seçici bir taşımanın gerçekleştiğini gözlemişlerdir.
S!ıeırin konuyla ilgili smıflaması
o i
Şekil 15. Epinefrinin sulu çözelti (O) ve lipozom süspansiyonu (@) şeklinde uygulanmasından sonra gözyaşındaki konsantrosyan-zaman grafiği.
1
1 ı
11
µ ':l !
1
1
' L!
ı ı
farklıdır. Değişik başlıklar altında ol- makla birlikte, taşıyıcı sistem tiplerin- den, bir önceki sınıflama ile benzer olan- lar yinelenmcyccckıir.
1. Kornea Absorpsiyoımmm Artırılması
1.1. Lipozomlar
"Konjunktival" keseye uygulanan li- pozomlar, iç göze hedeflendirilmede uygun olamamaktadırlar. Çünkü, "ııazo
lakrimal" kanalda kaybedilirler. Bu
sakıncaları ancak yüzey hücreleri
tarafından tutulmaları ve dokuya
bağlanmalarının sağlanmasıyla
önlenebilir (21). Lipozom şeklinde uy- gulanan idoksüridin, penisilin G ve kar- bakolinin korneadan geçişi, çözeltiye
kıyasla iki katına çıkmıştır (78). Buna
karşın, epincfrin ve inülinin absorp- siyonlan azalmıştır (79) (Şekil 15). Li-
pozomların, göze uygulanan ilaçların salımını uzattığına ilişkin veriler henüz yetersizdir. Bu sistemle ilaç metabolik enzimlerinden korunabilir, ancak lipo- zomlarm sağlam korneadan geçeme- meleri nedeniyle bu konuda kesin bilgi yoktur.
Göze uygulanacak lipozoml.arda
sınırlayıcı etkenler şunlardır (80): kon- junktivadaki proteinlere karşı daya-
mıksızdırlar; yalnız pozitif yüklü lipo- zomlar kornea yüzeyine ilgi gösterirler;
lipozom!ann korneaya bağlanması,
immünoglobülin ile engellenir ve kor- nea yüzeyinde tekdüze yayılamazlar, kor-
neanın fagositik aktivitesi zayıftır, bu nedenle, bu mekanizma ancak penisilin G, indometazin, prostaglandin gibi zayıf
asidik ilaçlar için yararlı olabilir; uzun süreli kullanımda, immünojenik reak- siyon olutunna tehlikesi bulunur. Son
çalışmalara göre, ilaç-lipozom arasın-
daki ilgi, lipozom-göz dokuları arasın
daki ilgiye eşit bulunmuştur (80).
Göze uygulanan !ipozomlar konu- sunda aşağıdaki öneriler yapılmıştır: po- limerik ylizey etkin taşıyıcılarm kul-
lanılması; konjuktiva ve korneadaki reseptörlere bağlanmayı sağlayacak ıasanmların gerçekleştirilmesi; kornea- daki antijenlere karşı üretilen antikor- lıırm kullanılması; lipozomlar içine, en-
dositoz veya membran difüzyonunu
uyarın virüs proıinleri gibi maddelerin eklenmesi.
2. Hız Kmı!rnl!ü Salım Sağlayarı Sistemler
Başlangıçtaki yüksek ilaç düzeylerinin sistemik yan etkiye yol açma tehlikesine karşı, ilacı O. derece ki-
netiğine göre salan bir model gereksini- mi ortaya çıkmıştır. Bunlar 3 başlıkta in- celenebilir: Difüzyonal sistemlerde,
hidrofılik matriks, membranda hız kont- rol edici etkendir (81). Ozmoıik sistem- ler, hldrofıiik olmayan malriks ve ilaçlar için planlanır. Biyolojik olarak aşman
sistemler ise, hidrofilik aşınabilir mat- rikslcrdir. Bıı sistemlerle ilgili ayT!lıtılı
bilgi bir önceki sınıflamada veril-
diğinden burada değinilmeyece1.1ir.
YENİ GÖRÜŞLER
- lleriye yönelik görüşler, ilaçları tedavi edici konsantrosyanlarda uygulayarak, gozün arka bölmelerine taşımaktır.
- Makromoleküllil bir taşıyıcı en uygun yaklaşımdır. Eğer ilaç-
ınolekül çiftinin büyüklüğü ye- terli ise, ön ve arka odalardaki çevre dokuları yerine, "aköz" ve
"vitröz hümör"de (gözün arka
odasında bulunan sıvı)
ÜNLÜ
yoğunlaşacat:ııc Ön odanın ko- ruyucu engel.inin aşılması,
"vitrözue ulaşmış sistemden
ilacın serbestleşmesi konusunda yeterli görüş bulunmamaktadır.
- "Cul-de-sac" yerine, kornea yüzeyinde ilaç salan bir sistemin
geliştirilmesi.
- Göz fizyoloji ve patolojisinde rolleri araştınlan peptidlerin (in- terferon) ve proteinlerin
taşınması. Bunların korneadan geçme dereceleri üzerinde
çalışmalar sürmektedir. Bununla birlikte, sağlam korneanın,
molekül ağırlığı 5000 olan
iniiliniıı geçişini engellemediği görülmüştür. O halde, makromo-
lekülleriıı korneadan geçişinde,
hücre içi yolun dikkatle incelen- mesi ve aydınlatılması gerek- mektedir (82). Pepıid ve protein absorpsiyonunda, mebran direnci kadar önemli bir başka nokta da, peptidazlarm oluşturduğu enzim engelidir. Buna karşılık, siklos- porinlcr, pepıidaz etkisine direnç göstererek korneadan geçerler.
SONUÇ
Göze uygulauau ilaç taşıyıcı sistem- ler, üzerleriııde çok fazla araştırma yapılmasına rağmen, klinikte yaygın kullanılmayan sistemlerdir. Hekimler ucuz bir göz damlası varken, bu tip far- masötik şekilleri reçeteye yazmamak-
tadırlaro Bu sisterrıler, yarı ömrü kısa ve göze uyguhı_nd_ığu:ıd.H sistemik yan etki gösteren H:1çl!rr!a ikullalldır hale getirile- bilir. Aynca, bazı ilaçların oral yoldan
inaktivasyomına bir alternatif olarak,
117 göz preparatı bir i.v. enjeksiyon yerini alabilir.
KAYNAKLAR
L Chrai, S.S., Makoid, M.C., Eriksen, S.P., Robinson, J.R.,
"Drop Size and Initial Dosing Frequency Problems ofTopically Applied Ophthalmic Drugs", J.
Pharm. Sci., 63, 333 - 333, 1974.
2. Patton, T.F., Robinson, J .R.,
"lnfluence of Topical Anestlıesia
on Tear Dynamics and Ocular Bioavailability in Albino Rab- bits", J. Plıarm. Sci., 64, 267- 271, 1975.
3. Mikkelson, T.J., Chrai, S.S., Robinson J.R., "Compeıitive In- hibition of Drug-Protein Inıerac
ıion in the Eye Fluids and Tis- sues", J. Pharm. Sci., 62, 1942- 1945, 1973.
4. Pavan-Lansıon, D., Nelson, D.J., "Inıraocular Penetration of Trifluridine", Am. J. Ophtha/- mo/., 87, 814-818, 1979.
5. Lee, V.H.L., Morimoıo, K.W.,
Straıford, R.E., "Esterase Distri- bution in ıhe Rabbi! Cornea and lts Implicaıions in Ocular Dmg B ioavailability", Biopharmaceu-
ıics and Drug Disposition, 3, 291-300, 1982.
6. Green, K., MacKeen, D.L.,
"Chloramphenicol Reıenıion on, and Peneıration into, ılıe Rabbit Eye" ,I nvesı. Ophthalmol. Vis.
Sci., 9, 220-222, 1976.
7. Lee, V.H.L., Hui, H.W. Robin-
son, J .R., "Corncal Metabolism of Pilocarpinc in Pigmcnted Ra- bits", Invesı. Ophtha/mol. Vis.
Sci, 9, 210-213, 1980.
8. Lce, V.H.L., Robhısmı, J.R.,
"Disposilion of Pilocarpine in thc Pigmcnted Rabbi! Eye", Jnı.
J. Pharm., ıı, 155-165, 1982.
9. Lec, V.H.L., Stratford, E., Mori·
moto, K.W., "Age-Rclaıed
Changes in Esterase Aclivity iıı Rabbit Ey es", ltıt J. P harm ... 13 183-195, 1983.
10. Urtli, A., Salminen, L., Kujari, H., Jantli, V., "Effecı of Omlar Pigmentalion on Pilocarpine
Plıarmacology in Uıe RabbitEye.
JI. Drug Rcsponse", Irıt, J.
Plıamı,, 19, 53-61, 1984.
lL Conrad, J.M., Reay, W.A., Pol- cyn, E., Robinson. J.R., "Inf- luenee of Tonicity and pH on Lac- rimation and Ocular Drug Bioavailability", J. Parenı. Drug Assoc. 32, 149-161, 1978.
12. Hui, H.W., Zeleznick, L., Ro-
birıson, J .R., "Ocular Disposi- tion of Topically Applied Hista- mine, Cimetidine and Pyrilamine in tlıe Albino Rabbi!", Curr. Eye lles., 3, 321-330, 1984.
1'.:L A.K., Mikk{~lson,
"Oplıthalmıc Soluıioıı Buffer Systems. L The Effcct of Buffer Conccntration on the Ocular Ab-
sorpıion of Pilocarpine", l
ne.
J,?hamı., ıo, 219-229, 1982.
14. Grass, G.M,, Wood, R.W,, Ro- bir.son, J.R., "Effccıs cüım Cheiating Agent.s
ÜNLÜ
1
ııeal Permeability", lnvesı. Oph-
ıhalmol. Vis. Sci., 26, 110-113, 1985.
15. Ahmed, I., Patıon, T.F., "Impor- tance of Noncomeal Absoprtion Route in Topical Ophthalmic Durg Delivery", Jnvesı. Ophthal- mol. Vis. Sci., 26, 584-587, 1985.
16. Dilly, P.N., "On the Naıure and
!he Role ofthe Subsurface Vesic- les in the Ouıer Epithclial Cells of Conjuncıiva", Br . .f. Ophıhal
mol., 69, 447-481, 1985.
17. Park, H., Robinson, J .R., "Mec- hanisms of Mucoadhesion of Poly (acrylic acid) Hydrogels", Phnrm. Res., 4, 457-464, 1987.
18. Leung, S-H.S., Robinson, J.R.,
"The Contribution of Anionic Polymer Structurnl Features to Mucoadhesion", J. Conıroll.
Re/., 5, 223-231, 1988.
19. Holly,F.J., "Artificial TearFor- mulations", lnı. J. Ophthalmol., 20, 171-184, 1980.
20. Lee, V .H.L., Robinson, J .R.,
"Review: Topieal Ocular Drug Delivery: Recent Developments and Future Challenges", J. Ocu/ar Phannacol., 2, 67-108, 1986.
21. Shell, J.W., "Ophthalmic Drug Delivery Sysıems", Drug Dev.
Res., 6, 245-261, 1985.
22. Chrai, S.S., Robinson, J.R.,
"Ocul.ar Evalııaıion of Meilıylcel
lufose V ehick in Albino Rab- bits", J. Pharm. Sci., 63, 1218- 1223, 1974.
23. Pattan, T.F., Robinson, J.R.,
l
ÜNLÜ
"Ocular E valuation of Polyvinyl Alcohol Vehıcle in Rabbits", J.
Pharm. Sci., 65, 1295-1301, 1976.
24. Ludwig, A., Van Otteghem, M.,
"The Evaluation of Viseous Oph- thalmic Vehicles by Slit Lamp Fluorophotometry in Humans", Jnt. J. Pharm., 54, 95-102, 1989.
25. Saettone, M.F., Giannaccini, B., Ravccca, S., La Marca, F., Toıa,
G., "Polymer Effccts on Ocular Bioavailability. The lnfluence of Different Liquid Vehicles on the Mydriatic Response of Tropica- mide in Humans and in Rabbits", lnt. J. Pharm., 20, 187-202,
1984.
26. Saetonne, M.F., Giannaccini, B., Guiducci, A., La Marca, F.,
Toıa, G., "Polymer Effects On Ocular Bioavailability. il. The lnfluence of Benzalkoninın Oılo
ride on ıhe Mydriatic Response of Tropicamide in Different Poly- mcric Vehicles",Jnt. J. Pharm ...
25, 73-83, 1985.
27. Sieg, J.W., Triplet~ J.W., "Pre- corneal Retention of Topically lnstilled Micronized Partici
es",
J.Pharm. Sci., 69, 863-864, 1980.
28. Aııia, M.A., Habib. F.S., "Pilo- carpine Delivery From Multiple Emulsions", S.T.P. Plıarma, 2, 636-640, 1986.
29. Ticho, U., Blumenthal, M., Gal, A., Blank, L, Mazor, Z., "Pilop- lex, A New l.ong-Acıing Pilocar-
;ıine Polymer Salt. A Long Temı
Study", Br. J. Ophıhalmal., 63, 45-47, 1979.
119
30. Klein, H.Z., Lugo, M., Shields, B., Leon, J., Duzman, E., "A Dose Responsc Study of Pilop- lex for Dura ti on of Action", Am.
J. Ophthalmol., 99, 23-26, 1985.
31. Fiızgerald, P., Hadgrafl, J., Kreu-
ıer, J., Wilson, C.G., "A Gama- Scintigraphic E valuatioıı of Mic- roparticulate Ophlhalmic Dclivc- ry Systcms: Liposomes and Na- noparticles", lnt. J. Pfıarm., 40, 81-84, 1987.
32. Harmia, T, Speiser, R, Kreuıer,
J., "Nanoparticles as Dmg Car·
riers in Ophtlıalmology", Pharm.
ActaHelv., 62, 322-331, 1987.
33. Kreıııer, J., "Nanoporticles aml Liposomes in Ophı!ıalmic Drng Delivery", In. Saeıtrn1e,
Bucci, M., Speiser, P. (Eds.),
"Ophthalmic Drug Delivery, Biopharmaceutical, Tcclmo!ogi- cal and Clinical Aspects", Pado- va, Liviana Press, 101-!06, 1987.
34. Wood, R.W., Li, V.H.K., Kreıı
ter, J., Robinson, J.R., "Ocular Dispositioıı of Poly-hexyl-2- cyano (3-c) acrylate Nanopartic- les in tlıe Albino Rabbil'', lnı. J.
Pharm.23, 175-183, 1985.
35. Miller, S.C., Donovaıı, M.D.,
"Effcct of Poloxamer 407 Gel orı
the Mioıic Activity of Pilocarpi- ne Nitrate in Rabbits", Int. J, Pharm., 12, 147-152, 1982.
36. Marclı, W.F., Stewarı., R.M .. , Mandell. A.t. Bruce, "Dvı
ration of Effect of Pilocarpine Gel",.4.rch. Ophthalmol., 100, 1 1270-1271, 1982. _ _ )
37. Kassem, M.A., Aıtia, M.A., Habib, F.S., Mohamed, A.A.,
"Activity of Ophthalmic Gels of
Betametlıasone and Phenylephri- ne Hydrochloride in tlıe Rabbit's Eye", Int. J. Pharm., 32, 47-54, 1986.
38. Saetonne, M.F.,. Giannaccini, B., Guiducci, A., Savigni, P.,
"Semisolid Ophtlıalmic Vehicles III. An Evaluation of Four Orga- nic Hydrogels Conıaining Pilo- carpine",/nt. J. Pharm., 31, 261- 270, 1986.
39. Holly, F.J., Refojo, M.F., "Hyd- rogel-Water lnterface", Coll. Jn- terface Sci., lll, 321-330, 1976.
40. Hansen, S., "lntraocular Penetra-
tioıı of Fusidic Acid Witlı Topical FuciıhalmicR", Eur. J. Drug Met. Pharmac., 10, 329-331, 1985.
41. Dirdal, M., "FucithalmicR in Acute Conjunctivitis, Open, Randomized Comparison ofFu- sidic Acid, Chloramphenicol and Framycetin Eye Drops", Acta Ophthalmo/., 65, 129-133, 1987.
42. Harwood, R.J., Schwartz, J.B.,
"Drug Release from Compres- sion Molded Films: Preliminary Studies with Pilocarpine", Drug Dev. lnd. Pharm., 8, 663-682, 1982.
43. Ozawa, H., Hosaka, S., Kunito- mo. T .• Tanzawa, H., "Ocular In-
serıs for Controlled Release of Antibiotics", Biomaterials, 4, 170-174, 1983.
44. Saetıone, M.F., Giannaccini, B., Chetonoi, P., Galli, G., Chielli- ni, E., "Vehicle Effects in Oph-
thıılmic Bioavailability: An Eva- luation of Polymeric lnserts Containing Pilocarpine", J.
Pharm. Pharmaco/., 36, 229- 234, 1983.
45. Urtti, A., Salminen, L., Mijna- lainen, O., "Systemic Absorp- tion of Ocular Pilocarpine is Mo-
difıed by Polymer Matrices",Jnı.
J. Pharm., 23, 147-161, 1985.
46. Hou, W-M., Miyazaki, S., Taka- da, M., "Controlled Release Rate of Pilocarpine Hydrochloride from Ethylene-Vinyl Alcohol Copolymer Matrices", Chem.
Pharm. Bul!., 33, 1242-1248, 1985.
4 7. Urtti, A., J uslin, M., Miinalai- nen, O., "Pilocarpine Release from Hydroxypropyl-Cellulose- Polyvinyl-Pyrrolidone Matri-
ces",Jnı. J. Pharm., 25, 165-178, 1985.
48. Grass, G.M., Cobby, J., Ma- koid, M.C., "Ocular Delivery of Pilocarpine from Erodib!e Matri- ces", J. Pharm. Sci., 73, 618- 621, 1984.
49. Vasantha, R., Seghal, P.K., Rao, K.P., "Collagen Ophthal- mic Inserts for Pilocarpine Drug Delivery Systems", lnt. J.
Pharm., 47, 95-102, 1988.
50. Attia, M.A., Kassem, M.A., Safwat. S.M., "In Vivo Perfor- mance of (3H) Dexamethasone
Ophtlıalmic Film Delivery S ys- tems in the Rabbit Eye", lnt. J., Pharm., 47, 21-30, 1988.
' - - - ·
-··---~--·---~---ÜNLÜ
51. Habib, F.S., Attia, M.A., "Ocu- lar Delivery of Pilocaı:pinc Hyd- rochloride from Water-Soluble Polymcric Inserts", Acta Phann.
Techn., 32, 133-136, 1986.
52. Armaly, M.F., Rao, K.P., "The Effect of PÜocarpinc Ocusert
wiıh Different Relcasc Rates on Ocular Pressure", Invest. Oph- thalmol., 12, 491-496, 1973.
53. Quiglcy, H.A., Pollack, l.P., Harbin, T.S., "Pilocaı:pine Ocu- serts, Long Tenn Clinical Trials and Selected Pharmacodyna- mics", Arch. Ophthalmol., 93, 771-775, 1975.
54. Maichuk, Y.F.~ "Ophthalmic Drug li:ıserts", lnvest. Ophthal- mol., 14, 87-90, 1975.
55. Bensinger, R., Shin, D.H., Kass, M.A., Podos, S.M., Becker, B.,
"Pilocaı:pine and Ocular lnserts", lnvests. Ophthalmol., 15, 1008-
1010, 1976.
56. Akerblom, T., Aurell, E., Cris- tianson, J., Krijsa-Kunnos, V., Wiebert, O., "A Multicentcr Study of the Effect and Tolerance of Ocusert-P-40", Acta- Ophthalmol., 58, 617-623, 1980.
57. Sihvola, P., Puustjarvi, T.,
"Practical Problems in the U se of
OcuscrtR-Pilocaı:pine Delivery System", Acta Ophtha/mol., 58, 933-937, 1980.
58. Calabria, G., Rathschuler, F.,
"Contact Lenses as Therapeutic Systems, Jn Saettone, M.F., Bucci, M. Speiser, P. (Eds.),
121
"Ophthalmic Drug Dclivcry, Biopharmaceutical, Tcchonolo··
gical and Clinical Aspects", Pa- dova, Liviana Press, 67-81, 1987.
59. Jain, M,R., "Dmg Delivery Through Soft Contact Lenses", Eri. J. Ophthalmol., 72, 150-
154, 1988.
60, Kaİesh, J.W,, Nirankari, V.S.,
"An lmproved Method for ıhe De- livery of Artifıcial Teaı:s Using an lnfusion Pump", Invest. Oph-
tlıalmoi. Vis. Sci., 27, 1284·
1288, 1986.
61. Megaw, J.M., Lerman, S.,
"Application of Miniosmotic Pumps far Liposomal Drug Deli- very to ıhc Ocular Lens" ,Jnvest Ophthalmol, Vis. Sci., 28, 1429- 1433, 1987.
62. Gurny, R., lbrahim, H., Boye, T., Buri, P., "Latices and Ther- mosensitive Gels as Sustained Delivery Systems ıo !he Eye", In Saettone, M.F., Bucci, M., Spei- ser, P. (Eds.), "Ophthalmic Drug Delivery, Biopharmaceuıical,
Techonolgical and Clinical As- pects", Padova, Liviana Press, 27-36, 1987.
63. Hui, H-W., Robinson, J.R.,
"Ocular Delivery of Progesteron Using a Bioadhcsive Po!ymer", Int. J. Pharm., 26, 203-213,
1985,
64. Tournier, H., Hyacinthe, R., Baudet, L., Schneider, M., "New Bioadhesive Polymers for Topi- cal Mucosal Dosage Forms", Proceed. l nt. Symp. Controll,,