• Sonuç bulunamadı

KOOPERATIFÇILIK KURUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KOOPERATIFÇILIK KURUMU "

Copied!
55
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sayı - Number : 51 Ocak - Şubat - Mart

1981

Januvery February - March.

TÜRK

KOOPERATIFÇILIK KURUMU

p,

I II 11 1 1I I 1111111111)11111 1111.1 : 11 11 Il I II

PE ATIFEILIN

(2)

THE TURKİSH CO-OPERATIVE ASSOCIATION was founded at İstanbul University in the year 1931, under the name of the Turkish Co-operative Societiy (Türk Koopera- tifçilik Cemiyeti).

Its headquarters was moved to Ankara in late 1933, and at the beginning of 1934 amended its Statutes in conformance with the conditions prevailing at that date.

The Society changed its neme into the «Türkish Co-operative Association,» in 1948, and modified its Statutes in conformance with the Law No. 3512. on Associations

The General Assembly of the Association convened on 30 th May, 1964 and resol- ved that in the light of its 33 years of experience and in accordance with the require- ments of the planned economy era, the Statutes of the Association should be re-written.

The new Statutes drawn up accordingly were reviewed and adopted by the General Assemly at its meeting on 27th June, 1965.

The Government declared it as an association serving public interest in 1946. The subject with which the Association is concerned, is theoretical and practical co-operative work. lts object is to propagate co-operative ideas in theoretical and practical fields, to promote the co-operative spirit and ideas, and to support activities in this direction.

In order to achieve the objecives outlined in its Statutes, the Association engages in the following activities

a. Conduct or cause to be conducted research on the subject of co-operative mo- vement, commission its members or other scholars, experts and authors to write articles and books and prepare summaries of articles and books on subjects pertaining

co-ooperative movement and publish them.

b. Prepare or cause to be prepared standard states for the various types of co-operatives.

c. Make contacts nationally or internationally annong all types of public and private agencies, organizations, associations and persons on the subjects related t-

co-operative movement, legislation and applications, and express its opinion on these subjects either directly or on request.

d. Convene academie meetings and arrange co-operative weeks, festivals and general co-operative conventions.

e. Conduct lectures, courses, seminars and general knowledge competitions in fferent parts of the country on the sublejct of co-opeatives.

f. Join as member those international organization and associations whose objects are similar to its own.

q. Set up a library in the headquarters of the Association, closely connected with

l■ıe co-operative movement concept, legislation and application and composed of books, periodicais and brouchures in Turkish and foreign languages.

h. Participate in the conventions of international co-operative organizations, attend conferences to be arranged by such organizations and make the Turkish co-operative movement commonly known.

j. Make endeavours to ensure that the concept and application of the co-opera- tive movement is wideiy diffused, that it develops and takes root, that it is included in the curricula of vocational schools, that chairs on the co-operative movement are instituted in the universities, academies, schools and that institutes spezializing in the co-operative movement are founded.

k. Support and sustain the activities and enterprises of existing co-operatives ,,ut as guide to them in every respect, and at the request of the member co-operatives in solving their management problems.

pecya

(3)

KOOPERAT İ İ L İ K

ÜÇ AYLIK KOOPERATIF İNCELEMELER DERGİSİ

Sayı : 51 OCAK - ŞUBAT - MART - 1981

Sulu Tarım işletmelerinde Denetim Altın-

Doç. Dr. Rasih DEMIRCI

Adana İlinde Köy Kalkınma Kooperatif-

!erinin Yapı ve Sorunları ... Doç. Dr. Oğuz YURDAKUL Dr. Soner ÖGÜT

Turgay TOGO

TÜRK-1Ş'e Bağlı Sendikaların Kurdukları

Tüketim Kooperatifleri ... .. ... Mahir NAKİP

Türk Kooperatifçilik Kurumu Tarafından Üç Ayda Bir Yayınlanır.

Sayı : 100,— TL.

Yazışma Adresi : Türk Kooperatifçilik Kurumu Mithatpaşa Caddesi 38/A Yenişehir - ANKARA

Türk Kooperatifçilik Kurumu Adına Sahibi Nurettin HAZAR

Yazı isleri Sorumlu Müdürü

*

Ayhan İNAL

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarların aittir.

Dizildiği ve Besıldığı Yer ULUCAN Matbaası - ANKARA

: 17 '78 18

pecya

(4)

CO-OPERATION

Number : 51 Januvery - February - March - 1981

Production under control at the İrrigated

By : Doç. Dr. Rasih DEMİRCİ

The Organisation and Problems of the Village Development Cooperatives in

the Adana. Province ... ... . By : Doç. Dr. Oğuz YURDAKUL Dr. Soner ÖGÜT

Turgay TOGO

Consumers' Cooperatives estab'ished by the Unions atteched to TÜRK-İŞ

Confederation...By: Mahir NAKİP

Quarterly Published by the Turkish Co-operative Association Correspondance Address

Türk Kooperatifçilik Kurumu

Mithatpaşa Caddesi 38/A Yenişehir-ANKARA Proprietor on behalf of the Turkish Co-operative Association

Nurettin HAZAR Responsible Editor

Ayhan İNAL

(The opinions expressed in the articles ibelong to the authors)

pecya

(5)

SULU TARIM İŞLETMELERİNDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM

Doç. Dr. Rasih DEMİRCİ

1. Giriş

İktisaden gelişmekte olan ülkelerin süratle kalkınması elde mev- cut ,kaynakların en etkin bir şekilde kullanılmalarma bağlıdır. 'Her ülke beşe ri ve tabii şartlarına göre Ika !kim ada farklı hareket nokta la r a sa- hiptirler. lktisaden ikalkıninış ülkelerin önce tarımda büyük gelişme gösterdikleri ve tarimda yarattıkları artık değeri diğer ekonomik ke- simlere aktararak gelişmelerini tamamladıkları gözl ellilTlektedir.

Kalkınmakta olan bir ülke olarak Türkiye'nin ekonomik yapısında tarım büyük bir ağırlığa sahiptir. Toplam milli gelirde tarımın payı ortalama % 25 dir. Ülkede çalışanların % 64 'ü tarımla iştigal et- mekte, toplam ihracatın % 60 ına yakın bir kısmı ise tarım ürünlerin- den oluşmaktadır ('). Ayrıca endüstriyel hammadde temini ve ülke bes- lenmesindeki 'önemli rolü açısından da tarımın milli ekonomideki ağır- lığı ortadadır. Özellikle petrol ıkrizinden sonra sanayi ve madencilik kesiminde bir durgunluk görülmektedir. Döviz bakımından dışa bağımlı- lığı fazla olan bu üretim ıkesimlerindeki kurulu fabrikaların bile zaman zaman çalıştırılamadığı dikkate alındığında, daha bir süre tarımın eko- nomi içindeki yerini koruyacağı anlaşılmaktadır. Bu durumda ekonomik gelişmenin hızlariması ve tarımın ekonomiye katkısının artırılması için, tarim kesiminin temel alt yapısının tamamlanması yeni toprak ve su 'kaynaklarının geliştirilmesinin bir kere daha önemi ortaya çık- maktadır.

(1) DİE., Türkiye istatistik Cep Yıllığı, 1978 Ankara 1979,

pecya

(6)

4 SULU TARIM IŞLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM

Türkiye'nin yıllık yağış ortalaması bölgelere göre 381,7/mm (İç Anadolu 'ile 781,0 ımm {Karadeniz) arasında değismelktedir(2). Ya-

ğışların bölgelere ve mevsimlere dağı lışındaki düzenşizlikler sebebiyle

tarım arazilerinin büyük bir kısmı tenebIbıüt ,mevsinni içinde yeteri

kadar yağ iş al am am aktadır. Bu :bakımdan gerek nadas uygulamas ın ortadan kaldırrak ,her yıl ekilebilir arazi 'miktarını artırmakö, gerekse işlenen tarım arazilerinin büyük bir kısmında birim sahadan verimi artırmak ve tarımsal ürünleri çaşitlendirmek için sulama zorunlu olmaktadır.

Toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi ise sadece ekonomik zorunluluk yönünden değil, aynı zamanda ,devlete bir anayasa görevi olarak yüklenmiş :bulunmaktadır. Bu bakımdan devlet toplumun men- faatleri ,bakmından su kaynaklarının geliştirilmesi ve işletilmesi için yatırım yapmak ve çiftçi ni n istifade si ne sunmak ,meob u ri yetin d edi r.

2. Toprak ve Su Kaynaklarının Geliştirilmesi İçin Yapılan Yatırımlar Plan öncesi Türkiye'de kamu sulama şebekelerinde sulamaya aç- lan toplam alan 176. 727 ha. ,dır. Bu miktar I. plan dönemi sonunda 3,2 katı bir artışla 565.298 ha'a, Il. Plan dönemi sonunda ise 5,2'`kaıtı

artışla 975.474 ha ulaşmıştır. Plan dönemi sonunda ise kamu sula-

ma şebeke alanı 1.5,20.540 hektara yükselmiş, sulaması halk tarafından yapılan 95,0.000 ha. dıolaymda olan alanr mda llâvesi ile 8.6 milyon hektar olarak belirlenen sulanalbiiir ta r ı m arazi sinin % 30 u'nda sulama ş ebe- kes i gerçekleşmiş olmaktadır. IV. plan döneminde ise mevcut alanlara ilâveten, 1978 yılı dahil 755.000 ba tarım arazisinin sulemaya açılması p I anl anmı Ibulunmaktad ı r (Cetvel 1).

Cetvel ; 1

Devletçe Sulamaya Açılan Sahaların Gelişme Durumu Yıllar

Sulamaya açılan

toplam alan (ha) Endeks

Plan öncesi (1962) 176.727 100,00

I. plan sonu 565.298 319.87

Il. plan sonu 975.474 551,92

III. plan sonu 1.520.540 860,38

IV. plan sonu (1978 dahil) (*) 2.275.540 1.287,60 (*)1978 yılında 105.000 ha sulama şebekesinin tamamlanması planlanmıştır.

Kaynak : DPT, Dördüncü Beş llık Kalkınma Planı 1979-1973. Ankara 1979, s. 341.

Su ,kayrıatklarrnın sulama maksadıyla gelistirilmesindeki temel amaç; suyun sadece temin edilmiş olması değil, zirai 'üretimin artır ı I-

(2) Ümran Emin Çölalzan, Türkiye Iklim Klavuzu, Ankara 1970, s. Xl.

pecya

(7)

SULU TAR1M IŞLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM 5

beklenenin sağlanabilmesi, birim sahadan alınan zirai üretimin artırl- ması i le ekoonim iik 'kalkınmada tarımın, payı n ın artı rılmasid r. Tar ımdan Inas', toprak ve su ikaynaklarımızdanistifadenin tam kapasiteye ulaştı- r ı lmas ı ii le birlikte entasif bir tarım uyuygulamasıgul ı ile ,milmikün o I abi lir.

Entansif ta rı m uygulamasının, ,gerçekleştiri sulu tarım alanların ı n g e roi ş I et i Imesi ve suyun verimli 'ku I an ımaisı , yanında yüksek verimi i tarim ürünlerinin zirai mücadele, ,maikina I asma , tarım ürünlerinin değer- lendirme ve ıpazarlaması, kredi temini, ,çifitçinin imÜlkünde çalış- masının sağlanması ve arazi toplulaştırılması, arazi tesviyesi, arazi d rena j ı gibi tedbirlerle tamam I anmas ı ile ikaabi I olabilir. Buna göre ta-

rım yatırımlarını bir bütünlük arzeder. Bunlar arasında bir denge ku-

rulması, tarımda uyumlu bir yatırım politikasinin gerçekleştirilmesi ki- zurnludur. Politikanın belirlenmesinde ülkenin ekonomik yapısı gözden uzak tutu Imamal ı d ı r.

Türkiye'de planlı dönemde tarimda hedef alman ortalama % 4,5 - 4,7 büyüme hızı gerçekleştirHememiştjr. Bunun sebebi tarım üreti- minin iklim şartları na bağlı! ıktan henüz kurtarı lamamış o Ima s ı yanımda uzlıtın dönemde kendisini hissettiren tarımdaki geri yapıların ayıklana- mamış olmasıdır ( 3 ).

Gayri safi milli 'hasıla,da tarım kesiminin payının, düşmesine rağ.

men, planlı dönemde tarım yatırımlarının toplam yatırımlar içerisinde payını koruduğu söylenebilir ( 4). Buna rağmen tarımda öngörülen ge- lişme hızının öngörülen hedefe ulaşamaması etkin bir yatırım politikası uy,g'ulanarnadığı.nı 'göstermektedir. Tarımda uygulanan yathım politi- kasını kısaca. gözden geçirirsek Türkiye'de 1950 lerde 'başlayan makii- n a I aşma , yatırımların büyük bir kısmının bu sahaya ayrı lmas ına yol aç- mıştır. 'Makinalaşma bu yıllarda tarımdaki durguniluğu ortadan kaldır- mış, tarıma 'bir iç d inamiizm kazandır ı rken, işgücü fazlasinın ortaya çokanısına da sebep olmuştur. 'Bunun neticesinde insan toprak ilişki- lerinde değişmeler olmuş, kırsal +alandan şehire akın ihadiseSi hız ka- zanmı ştı r. Aslında bu dönemi takip eden yıllarda, 1960 larda ise tarım- da makinalaşma, bir gelişme unsuru olmaktan öte bir zorunluluk hali- ni almıştır. Kamu mülkü olan mer'aların sürülerek tarıma açılması, es- kiden maliyeti çok düşük olan çift hayvan ıbestemeyi, yem kaynakları- nın aza hmas ı ve yem fiyatların ın ,artması sonucu pahalı bi r hale getir- miştir. İlik iki plan döneminde yatırımların ağırlık merkezinin makina- laşmadan sulama ve toprak ikaynaklarmın gelişimssine kaydığı görülür.

(3) Güneri Akalın, Tarımımızın Sosyo-Ekonomik Yapı Verglleme ve Gelişme. Ankara 1975, s, 37.

(4) DPT Dördüncü Beş yıllık Kalkınma Planı. a.g.e.' s. 34,

pecya

(8)

6 SULU TARIM IŞLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM

Zira bu dönemde toplam tarım yatırımlarının % 50 den fazlası sulama ve topralk kaynaklarını n ıgelistirilımesine, tahsis edil irken , ta rı ms a ma- kiha I aşmaya yap vl a n yatırımların ençok 1/4 ,nisbeti nde olduğu görül- mektedir. Üçüncü beş yıllık plandan itibaren ise, makina ve ekipman

yatırımların payında lartma eğilimi müşahade edilmaktedir Tarımsal

traktör makina ve ekipmanlarına yapılan yatırımların payı üçüncü beş

yıllık plan ,gergekleşme rakamlarma göre toplam tarım yatırımlarının

yarısına yaklaşmıştır (% 47,65). 'Buna göre üçüncü plan dönemi rakam- ları ve dördüncü beş yıllık plan 'hedefleri, bize tarımsal yatırımlarda ağ ı rl ığın yine nı aki na 'aşmaya ıkayd ı ğ mı ıgösternn ektedi r (Cetvel 2).

Cetvel : 2

Tarım Kesiminde Yatırımların Nisbi Dağılımı Ikinci plan

Birinci plan dönemi dönemi (ger- gerçekleş.

çekleşme) (%) me (%)

Üçüncü plan dönemi gerçek-

leşme (%)

Dördüncü plan dönemi gerçekleş-

me (%) 1. Toprak ve su kaynakla-

rının geliştirilmesi 51,97 51,37 33,72 24,44 2. Tarımsal traktör, makina-

ekipman 24,44 25,38 47,65 38,00

3. Diğer tarım ve hayvan-

lık yatımları 9,94 11,11 8,75 15,50

5. Su ürünleri 2,04 2,72 1,56 1,80

TOPLAM 100,00 100,00 100,00 i00,00

Kaynak : DPT Kalkınma planı, Üçüncü Beş l, DPT Yayın No : 1272, s. 217. DPT Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Pliinı. DPT Yayın No : 1664, Ankara 1979.

s. 336.

Yatırıma aktarabilecek 'kaynaklar ve .ekilebilıir arazi miktarı sabit- ken tarıma ayrılan 'kaynalıkarın etkin kullanılması amacıyla yatırım ko- nusunun seçimi ve ağırlık verilecek yönlün belirlenmesi büyük önem taşır.

Sulama sahasında yatırım yapı lmas ı , işgücü ku lain ıcı tek n !kern.) seçim ini 'saığlamalkla kalmayıp aynı zamanda faktör denen ı açısından tarımda ıuzmanlaşmaya ve üretimin çasitlenımesine yol açar. Özellikle Türkiye gibi gizli işsizliğin yayğın olduğu ülkelerde işgücü yoğun teknikleri seçmek verimli kaynak kullanımının ve dağılımının ger- çekleşmesini sağlayacaktır. Ayrıca sulama yan vrıda tbhunn ıslahı, hay- vanc ı I ılk da Ime r'a ıhayvancı I ığ vildan ıbesi •hayvanc ı I ı ğ ma, geçiş, gübre kullanımı vs. üretimi artırma yanında iş gücü talebini de artırıcı etki yapar.

pecya

(9)

SULU TASIM ISLETWLERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM 7

Makinalasma, aksine tarımda çalışan işgücünün topraktan ko- parmakta, tarım kesimindeki nüfusun artışı Ile de gizli işsizlik di-

ğer ber ,deyisle atıl işgücü oranı ,.artmaktadır. işgücü yoğun tekniklerin

yarattığı işgücü talebindeki artış, ımakinalasma ve tarım <kesi- mi inüfusunun beslediği atıl işgücü ibillkilminden fazla olursa gizli iş- sizlik mutlak rakam olarak azalır. ,Meseleye bu açıdan baktığımızda hem üçüncü plan döneminde ve hem de geçen yıllarda konan 4. Beş Yıllık plan döneminin hedefleri, Türkiye'de ekonomiyi içinden -çıkıl- maz darboğazlara ıitebilecek niteliktedir. Nitekim üçüncü beş yıllık plan uygulaması bu hükmü doğrular mahiyettedir.

3. Sulamaya Açılan Arazilerde, Sulama Oranının Düşük Olma Sebepleri

Mesele verimlilik artışı sağlayarak ıüretimi artırmak şeklinde ortaya konulacalk olursa, üretimi yükselten verim artırıcı girdiler su- lama, vasıflı tohum ;gübreleme, zirai mücadele ilacı, damızlık hayvan temini, kesif yem ve hatta makina kullanımının ulaşdığı seviye ba- kımından Türkiye henüz çok geride bulunmaktad ır. Bu girdilıerin, yatı- rımlardaki dengesizlikler ve ithal mecburiyeti dolayısıyla yeterince te- min, edilemeyişled bir yana, teknolojik değişmeleri çiftçiye

ettirecek 'müesseselerin kuruluş ve hizmet aırzlarındaki yetersizlikler sebebiyle, tarıımdaki geri yapı mevduyetini uzun süre dalha koruyaca-

ğa benzemektedir. Zira kırsail bölgelerde götürülecek hizmetlerde

verimliliği artırmak için yaklaşım, kırsal alanın meselelerine bir bütün halinde bakmak ve bu meseleleri çözümleyecek Ihizmetleride zirai 'ku- rumların aralarında bir uyum ve koordinasyon sağlıyarak bir bütün ha- linde götürmesidir. Bu konuda bir örnek verilirse Toprak-Su kuruluşu küçük su developmanlarım büyük ımoblağ harcayarak bir çok bölge- de gerçekleştirmiştir. Ancak gerçekleşen fiziki yatırımlara paralel ola- rak, yatırımları kullanacak ve 'bunlardan yararlanacak çiftçi kitlesinin sulama konusunda eğitimi yapılamadiğı için çiftçiler bazı yatırımlara sahip çık/Ilan-Ila ve sonuç olarak da yatırrmlardan, beklenen fayda sağ- lanamamıştır. Bunun yanında su developmanı geliştirilen alanın pazar- lama, vasıflı tolhum, fidan, kredi Vb. gibi tarımsal üretimin diğer unsur- larrna ait meseleleri ve çözümleri bir bütün halinde ele al ınmadığından zirai üretimde beklenen artış sınırlı bir seviyede kalmıştır.

Diğer taraftan üretimin artırılmasını hedef alan tarım politikası- nin gerçelkleştirilmesinde toprak ve su ,kaynaklarından ,azami ölçüde yararlan ı bmas ı , sulama tesislerinin %kurulması , taskniarı n ve e rozyonun

pecya

(10)

SULU TARIM İŞLETMELERİNDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM

önlenmesi de biSılyi.ik ölçüde etkilidir (5). Ne varki bu ■konuda yeterli ölçüde yatırım 'yapılamaması bir yana mevcut sulama şebekelerinden istenilen oranda istifade edildiğini söylemek de güçtür.

Sulamalar 1978 yılı itibariyle değerlendirildiğinde; toplam Devlet- te Su işlerince sularnaya açılan 115 adet sulama işletmesinden 12 sinde sulama oranı % 5-25 arasında, 32 sinde % 26 -50 arasında ve geriye kalan 71 adet işletmede 0/0 50 ve üzerinde olduğu tesbit edil-

miştir (6). 'Coğrafi bölgelere göre ise; ,sulamaya açılan alanın % 5,53

ünü teşkil eden Marmara bölgesinde sulama oranı % 55,38 % 5,56

smı oluşturan Karadeniz bölgesinde ')/0 50,50, % 18,72 ini teşkil eden

Ege Bölgesinde oıo 78,19, % 35,13 ünü teşkil eden Akdeniz bölgesinde oıo 69,43, % 17,95 ini teşkil eden İç Anadolu 'bölg,esinde % 73,14 % 3,02 sini teşkil eden Güneydoğu Anadolu bölgesinde % 48,16 ve % 13,09 unu teşkil eden Doğu Anadolu Bölgesinde ise % 68,20 olarak bulunmuştur (Cetvel 3).

Sulamaya açılan alanların ortalama 1/3 üne yakın bir kısmı su- lanarnamaktadır. Hatta bu roran bazı sulama şebekelerinde % 35 kadar düşmektedir. ıBunun ,sebeplerini (1) teknik, problemler (2) organizas- yonla prablemler (3) ekonomik prablemler olmak üzere 3 grup al- trnda toplamak mümkündür (7).

1) Teknik Problemler

Sulama ş,ebelkelerinde kısmen mevcut olan yetersizlikler sebe- biyle muhtelif sulama projelerinde tarla içi develo,p,man çalışmalarına ihtiyaç vardır. ,Bunların çiftçiler tarafından münferit olarak gerçekleş- tirilmesi 'mümkün 'değildir. Su dağıtım ,kanallarunın, eksikliği arazi tes- viye, drenaj yetersizliği, arazilerin dağınık oluşu bu ciimlede,n bilir.

2) Organizasyon ile IJg.ili problemler

Sulu tarımda topraktan istifade yağmur zamanım bağımlı

Çoğu kere 'münferit ürünlerin vejastasyon dönemleri kuru, yağış-

siz döneme doğru genişler, ekseriya şimdiye kadar yetiştirilrneyen yem bitkileri kültüre alınır. Işletme seyri, münavebe, üreti, deseni iş- (5) Oğuz Yurdakul, Tarım Politikası Nedir, Ziraat Ekonomisi Dergisi, Cilt I, s. 16.

Aralık 1974, Ankara, s. 24.

(6) DSİ, Sulama Sonuçlarına göre değerlendirme raporu (1978 yı) cilt 1,2 Ankara 1979,

(7) Karl Prister, Rüskzahlungsfraken In Bewaesserungsprojekten-dargestelit an Beispielen aus der Türkei, Dissartation, Hohenheim, 1970, s. 100.

pecya

(11)

SULU TARIM IŞLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM 9

gücü ihtiyacı, üretim girdileri ihtiyacı vs. esash olarak değişikliğe uğ. rar. Çiftçilerin çoğunluğunun bilglai, bu değişikliklere ayak ,uydurmaya yetmez. Bu <bakımdan eğer sulama ,sebekelerinden rasyonel 'bir şe- kilde yararlanmak istenirse •çiftçilerin esas! ı olarak eğitimlerine ve yoğun bir yayum hizmetine ihtiyaç vardır. Nitekiım bu konuda Ziraat İşleri Genel 'Müdürlüğüne önemli görev ve sorumluluk düşmektedir.

Özellikle sulama alanlarında !ürün çeşitlendirme yönünden, sulama metodl arın ın öğretilmesi aç ıs ından ve ,optim a I girdi kul lan ımı bakı- mından çiftçinin eğıitilmesinde bütün kuruluşlarının işbirliğine ih- tiyaç vardır.

Cetvel 3

Coğrafi Bölgelere Göre DSİ Tarafından İşletilen Arazilercle Sulanan Alanlar ve Sulama Oranları

Coğrafi Bölgeler işletme sayı (Adet)

Sulamaya Sulamaya

ılan açılan sa-

saha haya yüzdesi (Ha) (%)

Fiilen sulanan saha (tarife!'

ve tarifesiz) (Ha)

Sulama ora- nı (tarifesizle

birlikte) (%) Marmara Bölgesi 15 42199 5,53 23382 55,38

Karadeniz 6 (x) 50111 6,56 25311 50,50

Ege 13 142938 18,72 111765 78,19

Akdeniz 28 268249 35,13 186.261 69.43

İç Anadolu 26 137043 17,95 100236 73,14

Güneydoğu Anadolu 7 23079 3,02 11116 48.16

Doğu Anadolu 20 99946 13,09 62709 62,74

TOPLAM 115 763565 100,00 520780 68,20

(x) Bolu ve Düzce işletmeleri dahil.

Kaynak : DSİ, Sulama Sonuçları Değerlendirme Raporu 1978 yılı, cilt 1, 2, Ankara 1979.

Tarı msa I üretimde sul maden 'masraf gelir n isbeti , su kul I an-

!erin eski alışkanlıklarını terketmemeleri, bazı ibitkllerin (ayçiçeği, bostan, tütün) sulanmaiması, bölgelere sulanabilir çaşitlerin henüz adapte edilmemiş olmasından ileri gelmektedir. Ayrıca yaygın olarak hububat yetiştirilen yerlerde, !hübubatın sularırnaması ve az miktarda da olsa ,nadas .uygulamasına .sulu arazilerde yer verilmiş olması sulama oranın, &sürmektedir.

3) Ekonomik Problemler :

Tarımsal üretimde sulamadan, masraf gelir nisbeti, su kullan- mayı mümkün krldığl takdirde faydalanmak söz konusudur Sulamada önemli olan, suyun kullanılmasından elde edilecek net faydanın

pecya

(12)

10 SULU TARIM IŞLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM

maksimum kılınmasıdır. (8). Diğer bir deyişle, sulamanın ekono- mik olabilmesi için, sularnadan dolayı çiftliğin gelirindeki artışın sulama ile ilgili .masraflardan fazla olması âzımdır (9).

Sulanabilir arazilerde ekseriya - Türkiye'deki sulama alanlar ın- da daima - .kuru tarım uygulanabilir ve bu durumda da bir verim elde edilir. Burada ortaya çıkan fırsat maliyeti çiftçi kararlarını etkiler.

Verim artışı yani sulanan ve .sulanmayan arazilerdeki verim farkı ne kadar az ise, su 'kullanma, için teşvik o nisbette düşük olur. iş- letmenin rbaşlangıcında arazilerin .sulamay.a ilk açılışında böyle du- rumlar sık sık beklenebilir. Türkiye'de arazi developmanı, gübrele- me, imücadele ve diğer 'hizmetlerle birlikte sulamanın uygulanması sonucu proje hazırlanırken tahmin edilenin üzerinde verim almanın mümkün olduğu tecrübelerle sabittir (9. Bu bakımdan sadece sula- ma suyunu temin ve dağıtımını sağlamak yeterli değildir. Sulama ile birlikte diğer tedbirler& alınırsa toprak ve su kaynaklarından istifa- de büyük çapta mümkün olur.

Türkiye'de bütün sulama bölgelerinde, sulama oranı farklılık gösteriyorsada, genel olarak büyük işletmelerin 'küçük işletmelere nazaran sulama şebekelerinden faydalanmadan süratle vazgeçme eğ'ilimlerinin daha fazla olduğu dikkati çekmektedir. ("). Bu işgücü potansiyeli ve çok yaygın işgücü gerektiren sulama metodlarının kullanılması ile sıkı bir şekilde ilişkiliıdir .

4) Tarımda Öngörülen İşletme Tipleri :

Sulamaya açılmış .sahalarda developman çalışmaları ta- mamen bitirilmemiş olmasına rağmen, bunların verimli bir şekilde değerlendirilmesi ülke rnenfaatleri açısından son derece önemlidir.

Ekonomik kurallara göre her bölgede veya yörede kaynak varl ığına paralel olarak temelde nelerin nasıl ve kimin için 'üretileceği konu- su, bizi bir kırsal dengeye götürür. Tarım kesiminde bu üç temel soruyu çözüm bulun.abilmesi temel amaçlar yönünden çok önem- lidir. Hangi ürünler 'meselesi, uygun bir ürün bir bileşimi ile eşan- lamlıdır ve bu konuda ekonomik analizler ve planlama çalışmalarına ihtiyaç vardır. Nasıl ,üretileceği konusu ise, üretimde nasıl bir teknoloji .uygulanacağı meselesidir ve bunun çözümü, ülke ve (8) Yüksel İşyar, Ergün Kip, Ekonomik Etkinlik Kriterlerinin Sulama Suyu Saha-

na uygulaması, Ziraat Ekonomisi Dergisi cilt 5, sayı 16, Aralık 1974, s. 28.

(9) İbrahim Aksöz, Sulamanın Ekonomik Cephesi Ankara 1973, s. 218.

(10) Hüseyin Yeğin, Sulama ve Bitkisel Ürünler Üretilmesinde Verimliliğin Artırıl- ması Tarım Semineri. Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları Ankara 1968, s. 177.

(11) Karl Pfister a. g. e. s. 102.

pecya

(13)

SULU TARİM İŞLETMELERNDE DENETİM ALTİNDA ÜRETIM 11

y ö r e n faktör veri ı g ı n da ve faktörler i n nisbi kı.tlıik d e rece I erinde , yani ekonomik Fiyatlarında aramak gerekir. Nihayet kimin için üre- tileceği konusu ise bir gelir dağılımı meselesidir. Bu toplum yargı- ları ile siyasi düzenin çözümleyeceği bir l-rus,ut, dur. Bir (kere hedef ve sınırlar belirtilirse, buna ulaşacak araçlar mevcuttur ve kullanı- labilir.

Genel anlamda üretim planlaması, büyükliikleri teknik ilerleme, genel gelişme seviyesi ve üretim çeşidine göre ,değişecek olan üretim ü ni tel erinde gerçekleştirilmelidir.

Kıt olan toprak ve su kaynaklarının verimli olarak kullanılması ve gelişen teknolojinin çiftçilerimizce süratle berrimsennnesi bak ı- mından gelişmekte olan ülkemizde kurulacak üretim üniteleri buyük önem taşımaktadır Bu kurulacak üretim ünitelerinde üç tip işletme şeklini tavsiye etmekteyiz.

(1) Devletini her türlü teknik yardımı yaptığı ve teknik tarım

teşkilatı yoluyla ileri tarım bilglIerinin ulaştırıldığı üretim birlikleri

olacaktır. Bu işletmeerde diğer üretini biriklerinde olduğu gibi uzun vadeli faizsiz "kredlyle modern ziraat ,aletleri, gübre, tohumbik, Uç, damı zlık hayvan temin edilecek, terim ,uzmanlarıyla ilmi destek sağ I anacaktı r.

Bu işletmelerde yetiştirilecek bitki ve hayvan ,nevirrin tespitin- de devlete büyük görevler ,düşmektedir. Bölgeler, yöreler itibariyle farklılıklar oduğu gibi üretim Şadi arı Ibakıimnndan - iş letmed'Cff İş I et- mejre büyük değişmeler söz konusudur. IVlakre seviyede yapılacak planlar işletme şartlarını da dikkate almak mecburiyetindedirler., Bazı işletme şartları, bitkisel üretime bazıları hayvansal üretime yönetmeye daha 'eh/eden olabilir. Ayrıca, tarım işletmeleri üretile- cek bitki cinsi ve hayvan türü ve ırkı bakımından farklı şartlara sahiptir. Devletin tarım ,politikası bu grup işletme tarzındaki işlet- meleri bu bakımdan ayrıntılı bir şekilde değerlendirerek, smpflan- dırılmalıdır. Böylece bir taraftan hemen her il ve ilçede_ hangi bitki nevi ile hangi tür ve ırk hayvan miktarıne, ihtiyaç olduğu, diğer yan- dan her tarım işletmesinde, bitki ve hayvan 'yettştiriciliğinin en verimli şekli ve hacmi belirlenmiş olacaktır.

(2) ihraç ürünleri ve kamu kuruluşlarının monopol olarak alim sahasına giren ürünleri yetiştiren işletmelerdir. Bu işletmelerde muayyen ürünlerin ekimi belirli şartlara bağlanarak modern tarım usullerinin uygulanması sağlanacaktır. Bu işletmelerin kurulması ile (12) Rasih Demirci, Tarımda Üretim Planlaması Karınca, Şubat 1980 Say

519. s. 7-9

pecya

(14)

12 SULU TARİM İ ŞLETME LE R İ NDE DENETİ M ALTI NDA Ü R ETİ M

teknik tarımın çiftgiyie iintikali hız kazainaciağı gibi, ihraç :ürünlerinin kaliteli ve dış pazar 'isteklerine uygun olarak yetiştirilmesi mümkün olacaktır. Bu tip üretim ünitelerinin kuruiluşundia şeker pancar, üre- ten çiftçiler ile uzun süreden beri çalışan, şeker şirketinin uygulama tecrübelerinden geniş ölçüde faydalamlacaktır.

i(3) - Devletim sağladığı imıkânilarla sulanan bölgelerde, suyun ve toprağın verimli bir 'şekilde kul hanılimasını sağlamak amacıyla kurulacak üretim üniteleri yoluyla üretim . planlanacaktır. Devletin temin ettiği sulama ilmkânilairından faydalanimak isteyen üye çiftçiler bu birliğe girmek zorunda olacaktır. iMillikiyet ve emek çiftçi& kala- cak, sadece zaman, kredi, sermaye ve teknoloji israfını önlemek içim ,ekonomik anlamda üretim üniteleri teşelkkül ettirilecektir.

Devletin özel programlarla sağlayacağı her türlü yardımlar kuru- lacak üretim ibirlikleri bir denetim kurumu kanal ıyla' çiiiftçiyie ,ulaşa- calctır. Böylece imakro planın hedefleri - istikametinde belirli bir yörede üretilecek bitki ve hayvan ineviiileri önceden tesbit edilme- lidir. Bu konuya aşağıda biraz daha açıiklıik 'getirilecektir.

5) Denetim Altında Üretim :

Su kaynaklarının sulama amacıyla geliştirilmesinde temel amaç Suyun sadece temin edilmiş ol mas ı değil, tarım üretim i nin artı r ı 1- ması gibi ekonomik bir igayeyie ulaşmak ve sonuç olarak da bu ga- yeyi vasıta kı 1 aralk toplum refahını sağ am aktır. Bunun için ıkıt olan su kaynaklarının toplum yararına iku I han ı lirası, bu 'kaynakları n ge ş- tirilimesi planlamrken fent ve toplum imenfaatlerinin bir denge 'halin- de tutulması gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayas as ı su kaynak I arı in g e liştiri hmes i konusunda ol um I u niteleyeıbileceğ irniz hüküm ler igeti rm « Sular- la ilgili 130. ıncı maddesinde gibi servetler ve kaynakların devletin hü- küm ve tasarrufu altında olduğu ihususu yer almaktadır. Medeni Ka- nunun' 641. Inci maddesinde ise, genel sular '(akaırsular) devletin flÜküm ve tasarrufu altında tutu!ıtinuış ve kullanma esaslarinın özel kanun ve kamu hukuku esaslarına göre düzenleneceği öngörülmüş olmasına rağmen, uygulamada mevzuat eksikliği sebebiyhe toplum m en f aat- leri ile çelişki teşkil edecek 'durumlar ortaya çıkmıştır. (1.

Bunun da ötesıiınde, devlet toprak ve su kaynakların] n geliştiril- mesi ve bakım ve onarım hizmetleri ıiçim milyarlarca lira harcamış o !Inas ma karş ı I ık, kurulan te Sis I e role n yeterince 'ist fad e edildiğini iddia etmek mümkün D bm adı ğ ı gibi, sulama projelerinde ekonomik

(13) Suat Aksoy, Tarım Hukuku. Ankara, 1970 s. 315.

pecya

(15)

SULU TARIM İŞLETMELERİNDE DENETIM ALTINDA ÜRETİM 13

nın sulama- yatırınglarından yararlananlar proje masraflarının, geri ödeme yoluyla sadece küçük bir ikısmına katılınaktadırlar. Sulama projelerinin büyük bir kısmı muhtelif vergilerle, sulama bölgesi dı- şında yaşayan mükelleflerdan karşılandığı halde, (hizmet belirli bir°

bölgeye akmE.iktadır. Bu bakımdan bu yatırunlardan ve su kaynakla- rından azot-ni istifadeyi sağlayıcı tedbirlerin alminası ülke yararına görülmektedir.

Son yıllarda (kırsal alanda az gelişmiş ülkelerin, tarımın teşviki ve yayını' tecrübelerinden yararlanarak oldukça başarılı bir çalışma sistemi geliştirilmiştir 'Bu sistemde denetim altında üretim söz ko- m ,14j. usudur. Burada sınırı bir projede köylü ekonomisini süratle daha yükseik bir teknolojiık seviyeye 'ulastırmak suretiyle devamlı üretim artışı sağlayan ve işletmeler arası işbirliğine imkan veren bir program 'uygulanmaktadır. Çalışma, üst düzeyde ekseriya devlet, ce veya devlet tarafından kontrol edilen bir kurumca eğitim, yayım hizmetlerinin götürüldüğü, baskı ve teşviik mekanizması 'ile girdi temininin birlikte (kombine edildiği bir sistemi göstermektedir.

5.1) Çalışma Tarzı ve Organizasyonu :

Denetim altında (üretimin başarı ası (için ilmk"an, bir yatırım faa- liyeti sonucu ortaya çıkan güç dolayısıyladır. Projeye katılma çiftçi- ye gelir artışı sağlar. Bu denetim altında üretimin ıkurallarma uymak için bir teşviktir. Denetim altında üretim kurallarına uymak isteme- yenler olursa di I e rl e rs e , kat ı Imayab i r. Ancak bunların arazileri pro- je s hasıllida bulunuyorsa, bu çiftçilere tazminat ödenerek proje kapsamı dışında (bırakılabilir. Suyun karşılıksız tamirinde bir güçdür.

Bu aynı zamanda, burada tarımsal tekınk ilerlemenin kullanılması ve de sermaye birikimi için bir manivila teşkil eder. Denetim altında üretimin ;prens bi ,ortaya çıkan kuvvet potZisyonunun belirli baskı ve teşvik ımekanizas(ması olaralk Ikullanılmasından ibarettir. Ancak seçilmiş kimselere yani yatırımdan istifade 'edenlere bu uygulanır.

Denetim, bütün tarım işietmesini kapsamına alacağı gibi sözgalimi ihraç ürünleri veya irad 'hayvani yetiştirilen münferit işletme şubeleri- nin yönetimine de uzanabilir. Ve yahutta sadece bir sulama projenin- etkinlik kriterlerinden uzaklaşma söz konusudur. Kamu kuruluşları- (14) Peter von Blanckenburg, Die Aktivierung der beerlichen Landwirteschaft, in

Handbuch der Landwirtschaft und ernnaehrung in Entwicklungslaendern Band 1. Verlag Eugen Ulmer Stuttgart. 1967.

Hans Ruthenberg, Produktion unter genauer Aufsicht, Ein Ansatz zur landwirt- schaftlichen Entwicklung dargestelit an 13eispielen Ostarika und dem sudan, Schmollers jahrbuch 80. 1963,

pecya

(16)

14 SULU TARIM IŞLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM

de su dağıtım miktarı ve zamanının :kuralın' ortaya ,koyabilir. Münferit işletme :şubeleri denetim altına alınmışsa, bu işletme şubeleri daha önce mevcut köylü işletmelerine veya iporje alanına yeni giren işletme- lere ait olabilir.

. Denetim kurumları, devlet veya devletçe görevlendirilen yarı 'resmi organ:izasyonlarca :belirlenebilir. Bu kurum üç ödevi yerine ge-

tirmekle yükümlüdür; :Bir kere, yatırım, yapma, girdi temini ve kredi sağlanması yoluyla çiftçiye imateryal yardımı sağlanması, diğer taraftan

eğitim- ve yayınn hizmıettiNin •iftçiye :arzedilimesi,. son olarak da söz

konusu işletmelerin yönetiminin kontrolu ile gbrevlidir. Bütün işlet- meleri denetim (hakkı, bunlara sulama inıkânı verilmesinden, az veya çdk muhtelif yatırımların finarıse edilmesinden doğmaktadır. Münferit üretim şubeleri:nin veya ürünlerin denetim hakkı ise, çok kere ekim li- sans' verilmesi veya ihraç ürünlerinin kalite kontrolu ile ilişıkıillidir. Me- sela proje sahasında bulunan bir çiftçi denetim organizasyonunca pa- zarlanabilecek miktarda pamuk ekelbilir ve bu çiftçi talimatlar?

uymağa hazır demekitir. Çiftçiler prooeye igirmernekte serbesti Her.

Ama onlar projeye dahil olduktan sonra belirli bir çerçevede Uygulanan talimatlara uymak dururnundadırlar. 'Çiftçiler Için, projeden ayrılma, finansman yükümlülüklerini karşıladıkta:n veya bir başkasına deVrettik.

ten sonra mümkün olabilmektedir.

İşletme yönetimi, .ekonomik amaca ulaşmaya yeterli ölçüde, dene- time tabi tutulur. Fazla sermaye gerekli olan' mesela bü- yÜk sulama projelerinde işletmenin tamamını denetime almak uygun- dur. Denetilrnesi gereken 'münferit ihraç ürünlerinde, belirli bi<<ki ma- teryalinin kullanılması zOrunluğuyle, ekim, mücadele ve hasatta ve son olarakta ürünün satın alınmasında kaliteli üretim için gereken standart kontrolü ile iktifa edilebilir Birden fazla üretim şubesinin de- netlenmesi ,gerektiğii işletmelerde, kurum üretim planı ve müvavebeyi bel i rl er. Böylece üretim miktarını tayin etmiş olur. Önemli ü rü n I eri n ekim, zirai mücadele ve hasat zamanlarını tesbit ettiği gibi pazara sevkedilen ürünün kalitesini de kontrol eder. :I ştemede uygun girdi kullannın M tayin eder ve icabı 'halinde bazı işlerin işletmeler arasında ortaklaşa yapılmasını sağlar. ıKururrı ayrıca çiftçi hesabına girdi satın alınmasını ve ürünlerin satışını yapar ve son olarak da çiftçiye, belir- lenen araca uygun olan

krediyi temin etmekle yükümlüdür. Bilhassa ilk yıllarda kurum, çiftçinin daha yüksek teknolojik seviyeye al!~

için üretimde asgari bir standarda riayet etmesine özellikle dikkat etmelidir. Çiftçi' konulan ilkelere uymazsa, projeden Içıkarkjır veya ekim lisans! Iptal edilir. Bununla beraber ıgiftçiye çizilen çerçeve iıiçinde belirli bir insiyatif :hakkı İbırakılmakıtadır. Bazı üretim konularını serbest-

pecya

(17)

SULU TARIM IŞLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETİM 15

çe kendi Iradesi ile tayin edebilmelidir. O az veya çok çall ş.abilir. Uy- gulanan ekonomik yöntemler ürünün ıkalitesine etki edebilir ve geliri- nin bir kısmını serbestçe harcayalbilir. Esasen bu denetim sistemlerin- deki çdk farklılıkların OLUŞU, ıbu hareket 'serbestisinln geniş ölçüde ikul-

I ani !d ığ ım göstermektedi r.

5.2. Önemli Özellikleri ve Bazı Meseleleri

Denetim altında 'üretimin önemli 'özelliklerinden biri burada bas- kı ve teşvikin kendine özgü, bir tarzda ,kombine ,edilmesidir. Baskı öl- çülü olarak ku ilan ılma I ıdır. Denetim ,cebri bir vasıta olmamalı d ı r. Be- lirtildiği gibi, denetim altında üretimde çiftçiye belirli bir 'hareket sa- has ı kalmaktadır. Bilhassa projeye girip g rmeyecekl eri konusunda seı- bestçe karar verebilirler. !Baskı imkânı karşısında buna tekabül eden bir teşvik .unsurunun konması önemlidir. Baskı ve teşvik o şekilde den- gel e nme Mit- ıki , çiftçi ler için bir taraftan den etimin rahats ızlığı ortadan kaldır 1 Imal , kendi nden projede ka Im.a I ıdırlar diğer taraftan da projede denetim kurum ları rica bel irlenen amaca tı !aşı ıdır.

Denetim ikurunıIerrnrn sahip oldukları baskı irrıkân I arı , çiftçilerin talimatlara uyımaması halinde ekim iznin yenileınmemesi veya su da- ğıtım, listesi nden -çıkarı !mos 1 kullanılan girdinin miktar ve ,ç e şidi nin be- lirl enmesi , yetenekli çiftçilere kredi verilmesinin ıönlenmesinden iba- rettir. Çiftçiler yeterli öz sermayeye sahip iolirrıadıkları sürece, dene- tim, kurum ların c a tevdi edilen ıkrediye bağ ım I 1 durumdadır! ar. Üretim girdisi temini , merkezi olarak denetim (kurumlarınca yapı ldı ğından, krediler uygulamada ayni olarak verilir ve böylece kredilerin kolayca tüketim amacı ile kullanılması önlemiş olur.

Çiftçiler için önemli bir teşvik, esas itibariyle sulama yoluyla ortalama bir köylü tarım iş[etmesinin, gelirinin üzerinde bir gelir elde

şansının butunusu ve kredilerin veri Imesinde tercih -edilme [e ridir. Ay-

rıca yoğun bir yayını •hizmeti, eğitim ve diğer sosyal hizmetleri bir

çak ,çiftçide, denetim altında üretim, projesi için katı Imada ilgi uyandı-

rır.

Denetim atında üretim, alışılmış bir yayını 'hizmetine nazaran bir - dizi östaniüktere sahiptir. işletrnecilik fonksiyonu, denetim kurumu

ve çiftçiler arasında taksim ıedilir. Çiftçilerin, yüksek bir teknolojik seviyede işletme yönetimini bizzat tiıstlerıebiltne derecesine göre. is- letmecillik fonsiyonunun az veya çok bir ksmr denetim kurumunca devralınır. Verim artırirna talebinin fazla olmadığı veya işletmecilik se-;

viyesinin esasen yeterli olduğu yerlerde,. denetim ,gevşek olabilir. •

pecya

(18)

16 SULU TARIM IŞLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM

Denetim a !tl nda 'üretim sistemi , esas itibariyle ,köylü işletmıelerini muhafa ederek, süratle 'yüksek bir üretim tekniği seviyesini bervirnsen- mek için emin bir iıırnikan lbahşetmektedir. Büyük yatır MI larda kırsal alanda sermaye 'kullanımına bağlı flzilko, ,belirli ölçüdeki bir kontrolle azaltılır. Köyü insiyatifi ölçülü bir baskı ıile öldÜrülmediği gibi, birakis projede kabiliyetli 'çiftçiler daha az kaıbiliyeıtlilere nazaran daha yük- sek gelir elde edebilirler. 'Ayrıca girdi temininde ve ürünlerin pazar- lanımasında, teknik yardımcı vasitaların kullanılinasında kooperatif bazı nde çalışılaıbibir. Denetim sisteminde buna göre, bi r eys e I köklü işletme Idaresi'nin ıüstüınbüıklerinin maksada uygun olarak 'kombine edilmesi ,mıürrikün olur.

Diğer taraftan burada sistemin, işlediğini sınırlayan muhtelif prob- lemler ortaya çıkabilir. Bir kere uygulanabi lec ek proje, denetim jersone- lin tam kapasite ile çalşabileceği, bunların sevk ve idare ve kontrol edi I ebileceği bir büyüklükte olmalı dr. Ayrıca denetim iyi e ğ iti 1mi per- sonele ihtiyaç gösterdiği için yüksek personel masraflarını ortaya çı- karır. Bu pahalı ,yükümlülük, tabii ve ekonomik şartların yüksek bir gayri safi hasıla elde edilmesine 'imkan veren ürünlerin yetişmesine müsaade ettiği ve üretimin denetimin nisbeten basit olduğu yerlerde karşılanabilir (9. Çok az açıklığa kavuşan problemlerden biri de dene- tim altinda üretimin geleecğidir. Denetimi devamlı bir müessese olarak muhafaza etmek veya onu yavaş yavaş sona erdirmek mi gereklidir?

ilke olarak ikincisi arzu edilir. Çiftçiler gittikçe, i şletmeleri bizzat idare edebilir ve gerekli üretim standardını sağlayalbilir hale getirilme Maalesef şimdiye 'kadarki tecrübeler bu ,ricktada fazla ümit ver- mem ektedi rl er. Mesela Sudan 'da uygulanan Cezira projesinin dene- timi 40 yıl süre ile ,mulhafaza edilecektir. Vaka çiftçilerin müşterek karar verme hakları genisletilmiştir. Denetimi muhafaza etmek için, ise, bir dizi sebeb vardır. Kredi ,kullanma, zirai mücadele ve veteri- ner tedbirleri gibi belirli kontroller, idari mekanizma, sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi bu •görevleri görecek tarzda kurulmadığı tak- dirde, proje kurumları tarafından igergeklestirilmek zorundadır. De- netim O rg an ları , buıgıüınr eks er iya baş I ang ıçta ,ö ngörülmeyen ekim alanının tesbiti ve Üretim miktarının denetimi gibi ila've görevleri de üstl eni rler. Ayrıca sulama projeleri gibi sermaye yoğun Iproj e I erde , ekonornikliğin ,muhafazası yükselk bir prodüktivite seviyesine bağlı olduğundan denetiımin devam ettirilmesi 'gerekli görülüyor. Bununla beraber; denetimin yavaş yavaş azaltılmasının 'arnaçlanıması gerekir ve genel olarak da bu mümkündür. Şimdiye kadar bu amaca ulaşıla- (15) Hans Rutehnberg, Lendwirtschaft und anrearinche Kapitalbuldung,

Zeitschrift für Auslaandische Landwirtschaft, Sonderfet 2/1964, s. 125.

pecya

(19)

SULU TARIM ISLETMELERINDE DENETIM ALTINDA ÜRETIM 17

mamıssa, bu, genellikle çiftçilerin ,kosa sürede isletmelerini bizzat isletebilecek yüksek bir seviyede eğitilmediklerinden ileni gehrnistir.

Açıkcası Oftçilerle il!gilenmede, ,denetim karalkterinin ağır bastığı

ve eğitimin yeterli olmadığım söylemek !Mümkündür. Çiftçilerin de- netimden kurtarılması kin, denetim ve eğitimin ne nisbetle olacağı ve hangi tedbirlerinin eğitim ve sosyo - ekonomik şartların değişti- rilmesi için alınacağı konusunda özel ,dikkat sarfedilmetidir.

pecya

(20)

ADANA İLİNDE KÖY KALKİNMA KOOPERATİFLERİNİN YAPISI VE SORUNLAR'

Doç. Dr. Oğuz YURDAKUL Dr. Soner ÖĞÜT Turgay TOGO

GİRİS

Türkiye'de tanım sektörü; çalışan nüfusun yaklaşık % 60'ına iş vermesi, G.S.H. ,daıki payının yüksekliği, dıSsatımın yaklaşık % 60 - 65- 'ini oluşturmasıyla hâlâ eikanomimizin temel sektörü durumundadır.

Ülkemizde tarım s-ektörünün çok ,çeşitli sorunları bulunmaktadır.

Bu sorunlar arasında tam işletmelerimizin çok küçillmüş ve parçalan- rnış olmaları ve giderek iküçülmıeye devam etmeleri ön ,süralarda, yer al- maktadır. 1970 yılı itibariyle Türkiye'de tanım !işletmelerinin 75,2'sıi 5 hektardan- daha küçük varlığına' sahiptir. 'İşletmelerimizin yaklaşık yarı- sı ise 21hektardan, ?küçüktür (KETEN 1971, s. 80). 1963 yılında 5 hektar- dan, daha küçük işletmeler toplam işletmelerin 0/ 68,9'unu oluşturu- yordu. Bu durum Ülkemizde işletmelerin giderek iküqülmeye devam ettiğini açık bir şekilde göstermektedir.!Buna karşılık gelisrniş ülke- lerde küçÜk işletmelerin oransal değerleri Türkiye ile kıyaslanamaya- cak kadar IciiıçÜktür ve ayrıca küçük işletmeler giderek azalmaktadır.

Örneğin. Fransa'da 1967 yılında 5 .hektardan küçük işletmeler toplam

işletmelerin % 28,8'ini ,oluştururken, bu oran 1974 yılında % 20,8'e

düşmüştür.

Küçük tarim, işletmelerinin girdi sağlanmasından, ürünlerinin, pa- zarlanmasına kadar pek çok sorunları. bulunmaktadır Bu işletmeler modern tarım yöntemlerini uygulamakta güçlük çekmekte, yeterli kre-

•i sağlayamamakta ve ürünlerini ,satarken çoğu kez tüccarların verdiği fiyata boyun ,eğmek zorunda kalmaktadır. 1970 yılında nüfusu 5000'den az olan yerleri kapsayan tarım isayımına, göre, mevcut tarım işletmele- rinin % 89,9;unun çalışmalarında tarım ,girdiferini sağlama ve kullanıma olanaklarının sınırlı olduğu, hatta bunları kullanma anlayışına da sahip

pecya

(21)

ADANA İNDE KÖY KALKINMA KOOPERATİFLERİ 19

olımadııkları saptanmıştır (KETEN 1971. s. 14). Küçük tarım ıişletmele- rinin bu ve ıbenzer ısakıncalarını en iyi ve rasyonel şekilde giderebile- cek tek örgüt kooperatiftir. Gerçekten ıküçük köylü işletmeleri eğer kooperatiflerle örgütlendirilımezlerse hiçbir zaman çeşitli sakıncaların-

dan ıkurtularnazlar ve dolayısıyla küçük köylü işletmelerinin bulıunıduk-

ları yerlerde rasyonel bir tarım yapılması olanaksızlaşır {MÜLAYİM 1975, s. 163).

Tarım işletmelerinin büyük çoğunluğunun küçük köylü işletmeleri niteliğinde oluşu nedeniyle Türkiyede tarımda ıkooperatifleşıme büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle 1961 yılında kabul edilen Anayasamızın 51. maddesinde «Devlet kool:›eratifciliğin gelişmesini sağlayacak ted- birleri alı demekte, kalkınma planlarında da .kooperatifçiliğin geliş- ti ri smesine büyük önem verilmektedir. Kooperatif kurulması nı öz e ndir- mek için 1966 yılından itibaren «Dış Ülkelere işçi Göndermede Koo- peratif Kuran Köylülere Öncelik Verilmesi Projesi» uygulanmaya baş- lanmış ve 1966 yılının sonunda DPT tarafından .durdurulan bu uygu- lama Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile 19,71 yılında tekrar !başlatrlmrştir.

Ancak tüm çabalara karşın, Türkiye'de ıkooperatifçiliğin geliştiğini ve başarılı olduğunu söylemek olanaksızdır. Kooperatiflerde sayısal açı- dan artış görülmüş ancak ,kcoperatifler küçük ıüreticilere hizmet sun- mada yeterli başarı sağlayamadıklarından nitel yönden gelişme göste- rememişler ve böylece ekonomik faaliyetler zincirinde yerlerini tam olarak alamıamıslardır.

Türkiye'de tarımsal amaçlı kooperatiflerdeın en yaygın olanı Köy Kalkınma Kooperatifleridir. 1976 yılı •sonu itibariyle tarımsal amaçlı 7643 'kooperatiften ı5737'şi (% 75,1) Köy Kalkınma ıKooperatif idi r. Ancak yapılan bir çalışmada 5737 Köy ıKa a .Kooperatifind e n sadece 1047 sinin faaliyette bulunduğu, 327'sinin sabit yatırımlarını tamamladığı hal de işletme sermayesi bulamadıkları için üretime geçamediği, 383'ünün yatırımlarının devam ettiği, 3548'inin halen hiçbir faaliyette bulunma- dığı, 432'sinin ise fesfiedildiği 'saptanmıştır ı(KÖY İŞLERİ ve KOOPERA- TEFLER BAKANLIĞI, 1977, s. 11).

Bu çalışma Adana ilin& Köy Kalkınma Kooperatiflerinin yapısı,

gelişme durumları ve sorunlarını inceleyerek, öneriler getirmek ve

böylece Adana İlinde ve Türkiye'de ıkooperatifgiliğin gelişmesine kat- kıda bulunmak amacıyla yapılmıştır.

MATERYAL VE YÖNTEM

Adana ilini& 1979 yılı sonu itibariyle tarımsal amaçlı 284 koope- ratif bulunmaktadır. 13'unlonn % 70,8'inti oluşturan 2Q1 ,?çltedi Köy iK?i-

pecya

(22)

20 ADANA İNDE KÖY KALKİNMA KOOPERATİFLERİ

krnma Kooperatifidir. ,Kdy ,Kalkınma Kooperatifleri Adana ilinin 13 il- çesine yayılmış durumdadır. llçaler itibariyle Köy IKalkırıma Koopera- tiflerinin sayısı şöyledir : Merkez : 18, Bahçe : 16, Ceyhan : 32, Feke : 5, Kadirli : .14, Karaisall : 19, 'Karataş : 20, Kozan : 19, Osmani- ye : 28, Pozantı : 4, 'Saimbeyli : 17, Tufanbeyli : 12, Yumurtalık : 7.

Bu kooperatif I erden 62 adedi .1970 yı l ı nda kurulan Adana !Koop e ratifle r Birliğine üye durumdad ı r. Araştı rm ad a Adana Kooperatif l er Birliğine üye olan Köy Kalkınma Kooperatif 'erinin yapıları ve sorunları incelen-

miştir. Söz konusu ikooperatiflerin % 50'si (31 adedi') rastgele seçilmi ş

ve hazırlanan bir anket formuyla yapıları ve sorunlarına ilişkin bilgi- ler .derlenmiştir. Bilgiler 1979 yılı başlarında toplanmış ve bu ko- nuda Kooperatifler 8. Bölge Müdürlüğünün teknik ,elemanlarından bü- yük ölçüde yaradanı Imrştı r. Anket form ların ı n değeri endi rilmes s ı ra- s ında yeterli bilgi alınamadığı görülen bir lkooperatife ait anket forma dikkate alınmamış ve değerlendirmeler 30 kooperatif üzerinden yapıl- mıştır.

ARAŞTIRMA SONUÇLAR]

1. incelenen Kooperatiflerin Genel Görünümü

Bu kısımda incelenen ıkooperatiflerim 'kuruluş tarihleri, amaç! arı ve hal ihazı r faaliyetleri, kooperatif o rtaklarm ı n ve yöneti c I erinin öğrenim durum ları incel en ec ekti r.

a) Kuruluş Tarihleri : Adana ilinde incelenen 30 Köy Kalkınma Koo- peratiflerinden. 3 tanesi 1969 • 70 tarihleri, '5, tanesi 1971' - 7'2 tarihleri ve gerilkalan 22'si de 1973 - 78 tarihleri arasında kuru'lmuşlardır. Halk

arasında, Köy Kalkınma Kooperatif l eri «Almanya Kooperatifleri» olarak

is imlendiril irler. Fakat, incelenen kooperatifi eri n çoğunun yurtdışına işçi akımının 'azaldığı yıllarda kurulmuş olmaları dikkate al rnırSa, bun-

ların Almaydya göndermekten çOk ,ekonomik amaçlar için kurul-

dukları söylenebilir. Gerçekten de bu ;kooperatifierin sadece bir ta- nesinin Almanya'ya işçi ,gdn'derebilimek amacıyla ,kurulduğ uve iki kooperatiften de birer ortağın yurtdışında bulunduğu saptanmıştır.

b) Kuruluş amaçları, gerçekleştirilen amaçlar ve 'halihazır faaliyet- leri : Köy 'Kalkınma Kooperatifleri çok amaçlı kooperatiflerdir. Bu koo- peratifler için hazırlanmış olan örnek anasözlesmen '6 . maddesi genel

amacıyla, kuruluşlarından anket tarihine kadar hangi faaliyetlerde bu-

kooperatiflerin hangi amaçlar doğrultusunda çalıştıklarını .saptamak amacıyla, kuruluşlarından anıket tarihine kadar !hangi imaallyetlerde bu- lundukları ve anket tarihinde hangi koniularda çalışmalarını sürdürdük- leri !I noel e =iştir. -Sonuçlar Cizelge 1 'de gösterilmiştir.

pecya

(23)

ADANA İNDE KÖY KALKINMA KOOPERATIFLERI 21

Çizelge 1. incelenen Köy Kalkınma Kooperatiflerinin Çalışma Konularına Göre Dağılımı

Çalışma Konuları

Söz Konusu Konuda Kuruluşundan Anket Tarihine Kadar Çalışma Yapan Kooperatif Adedi

Söz Konusu Konuda Halen Çalışma Yapan Kooperatif

Adedi

Tarımsal Girdiler 21 12

Tüketim Maddeleri 12 6

Pazarlama 2 2

Halıcık 3 1

Traktör İşletmecüiği 3 3

Soğuk Hava Deposu 1 1

Kaplıca işletmes)

Seracılık 1

Orman Ürünleri işleme

Girişimi 2

Faal Olmayan 6 14

Anıketin yapıldığı tarihe kadar altı kooperatifin kuruluş amaçlarını gerçekleştirecek filç bir faaliyette bulunmadığı, anket tarihinde ise bu sayının, bazı (kooperatiflerin sıürdürdüıkleri faaliyetleri durdurmaları nedeniyle 14'e çııktı ğ ı saptanm ıştı r. Yapı I an faaliyetler içerisinde, o r- taklara tarımsal girdi sağlama 21 ,kooperatifin uğraşı olmuştur. An- cak mu miktar, anket tarihinde 12'ye düşmüştür. Ortaklara tüketim maddeleri sağlamak kooperatiflıerin ikinci uğraşı dalıdır.

Başlangıçta 12 kooperatif ortaklarına tüketim maddeleri sağlarken, bu sayı anket tarihinde 6'ya düşmüştür.

Çizelge 1 incelendiğinde, anket tarihinde 2 +kooperatifin Pazarla- ma, l'inin halıcılık, 3'ılinıern ortak traktör kapl ıca işletmeciil'iğ;i, 1 ' i nin ıserac ı I ok faaliyetleri nde bu lunıdukar ı ve 2'slın in de orman ürünleri işletmesi için girişimde bulıundıuklari görülmektedir.

Burada önernle belirtilmesi gereken nokta şudur : Faaliyette bu- lundukları saptanan kooperatiflerin bile (kuruluş ,arnaçlaırını gerçekleş- tirecek veya kırsal kesim 'ü retic s in in gereksinimlerini karşılayacak dü- zeye varmış ikoapenatifler olarak nıitelendirilımesi olası değildir. Örne-

ğin, anket tarihinde ortaklarına tarım(sal girdileri ve tüketim madde-

!erini sağlar gözüken kooperatifler, genellikle kamu kuruluşlarının ken- dilerine tahsis ettikleri tarimsal girdileri (gübre, tohum, ilaç vs.) ve tiiketim maddelerin:J, (yağ, pirinç, şeker, v.s.) ortaklarına dağıtmakta- dırlar. Söz konusu malların kamu kurumılarınca tahsisi yapılmadığı ar, kooperatifler bunları başka kaynaklardan sağlayacak parasal güç ve ve organizasyona sahip :b u I unım amaktadı dar.

pecya

(24)

22 ADANA ILİNDE KÖY KALKINMA KOOPERATIFLERI

c) Kooperatif ortaklarmın yapısı ve eğitim durumları : 1163 sayı- lı Kooperatifler Kanunu, Köy Kalkınma Kooperatiflerine, devlet güdü- mü ,o Im aks ız un, bağ ıms rz, ,demdkratik lkooperatifçi Ilkelerine göre ku- rulup işlemelerini sağlayan yasal ortamı getirmiştir. Köy ,Kalkınma Ko- peratifleri;nin başarısı, ,ortaklarının işbirliği ve bundan, ekonomik so- nuçlar alma yolundaki irade ve becerilerine bağlıdır. Bu konuda koo- peratif ortaklarının eğitim düzeyi de çok önemli bir faktördür.

Anket yapılan 30 kooperatifte toplam ortak adedinin 3498 olduğu saptanmrştır. Ortalama ortak adedi ise 116'dır. Ancak incelenen. koope- ratiflerden 24'ünün ortak adedi 100'ön ve bunlardan 9'unun ortak ade- di ise 50'ni'n altındadır.

Dört kooperatif in ortak adedi. 1,00 - 200 arasmdadır. Geri kalan iki kooperatiften birinin 307, diğerinin ise 1260 ortağı bulunmaktadır.

Kooperatif odaklarından 1.182's inin kooperatif merkezi d ış ında (kentlerde) oturduğu ve ilk ortağın ise yurt dışında bulunduğu saptan- mrştır. Bu ,ortalkların aktif ortak olarak

kabul edilmesi güçtür.

Kooperatif ortaklarının eğitim durumu Çizelge 2'de incele.nmiştir.

Anket yapılan kooperatiflerdeki toplam. 3.498 ortaktan 7411'inin (%

21,2) eğitim durumları hakkında bilgi ,alıninnadığından Çizelge 2'de bil- g i alınabilen ortakların eğitim durumu dikkate alınmıştır.

Çizelge 2. Incelenen Kooperatiflerde Ortakların Eğitim Durumu

Eğitim Durumu Ortak Adedi Eğitim Durumu

Bilinenlere Oranın (%)

Okuma yazma bilmeyen 72 2,6

İlkokulu terk eden 725 . 26,3

İlkokulu bitiren 1.394 50,6

Ortaokulu bitiren 211 7,6

Liseyi bitiren 261 9,5

Meslek Okulu bitiren 44 1,6

Yüksek Okulu bitiren 50 1,8

Toplam 2.757 100,0

Bilgi almamayan 741 21,2

Genel Toplam 3.498

Çizeige 2'de görüldüğü gibi eğitim durumu hakkında bilgi alma- bilen 2.757 kooperatif iortağından 'cito 79,5'i 'ilkokul ve altında, % 18,7'si orta ,dereceli, '°/0 1,81 ise -yÜksek 'okul eğiltiim düzeyinde bulunmaktadır.

d) Kooperatif yöneticilerinin eğitim durumu : Eğitim düzeyinin düşük olduğu yerlerde, kooperatif yöneticiliğine genellikle daha fazla

pecya

(25)

ADANA İ LINDE KÖY KALKINMA KOOPERATIFLERI 23 eğitim görmüş kişilerin seçilmesi doğaldır. Kooperatif Işlerinin gerek- tirdiği yönetsel ve bürokratik işlemlerin düzenli olarak yürü•yebillıne- si için bu gereklidir. Ayrıca, kooperatifçilik bilincinin halka aşılanma- sında ve onlara önderlik edilmesinde öğretmen, kaymakam, muhtar gibi <kişilerin, önemli rolleri görülmektedir. Bu nedenle anket yap ılan kOoperatiflerdeki yöneticilerin eğitim durumlarının saptanmasına ça- lışılmış ve kooperatifleri kurma girişiminin kimlerden geldiği sorul- muştur.

• Çizelge 3'de 30 kooperatIfin yönetim kı.lırlul lar 'ildeki üyelerin eğitim durumlarının dağıElınii gösterilmiştir. Toplam 150 yöneticiden 17'sinin eğitim durumu <hakkında bilgi alınamamıştır.

Çizelge 3. Incelenen Kooperatiflerin Yönetim Kurulu Üyelerinin Eğitim Durumu

Eğitim Durumu Yönetici Adedi Oran (%)

Okuma - yazma bilmeyen 1 0,7

Ilkokulu terk eden 19 14,2

İlkokulu bitiren 89 66,9

Ortaokdu bitiren 5 3,8

Liseyi bitiren 5 3,8

Meslek Okulu bitiren 7 5,3

Yüksek Okulu bitiren 7 5,3

Toplam 133 100,0

Bilgi Alınamayan 17 11,3

Genel Toplam 150

Çizelge 3 incelenerek, Çizelge 2'deki ortakların eğitim düzeyi sonuçları 'ile karşı lastırı ld ı ında çarpıcı bir fark! lk [görü Imemektedir.

Sadece, Eortaldarın % 1,6'sı meslek okulu ve % 1,84 yüksek okulu bitirmiş olmalarına karşın, kooperatif yönetiollerinde bu Eoran her iki eğitim düzeyinde de % 5,3 bulunmaktadır. Diğer bir farklılıkta, ortak- ların % 26,3'ü ilkokulu terk (3<tmEiş ve <<Y0 56,6'sı ilkokulu bitirmişken yö- rieticilerde 'bu oranlar sırasıyla % 14,2 ve % 66,9'dur. Kooperatif yö- neticilerinden ,hiçbirisi 'kooperatifoillEilk eğitimi görmemiştir.

Kooperatiflerin kurulmasına kimlerin öncülük ettiği sorusuna da, 30 kooperatiften şu yanıtlar al ı nm ı et ı :

Kooperatif ortakları : 24

Öğretmen 2

Muhtar 1

Kaymakam : 1

Ziraat Mühendisi 1

Veteriner : 1

pecya

Referanslar

Benzer Belgeler

Finansal bir grupla ilgili açıklamalar söz konusu ise, kamuyu aydınlatma yükümlülükleri en üst seviyedeki konsolide bankacılık grubunca uygulanmalıdır. Eğer,

Sonuç olarak, 2002 yılında aracı kurumun müşteri işlemlerinden aldığı her 100 TL’lik komisyonun 71 TL’si kurum bünyesinde kalır- ken, 2003 yılında bu rakam 59

Tehlikeli Madde Kavramı ve Sınıflandırmalar; Hiçbir Şekilde Hava Yoluyla Taşınamayacak Tehlikeli Maddeler; Birimler ve Kullanılan Dokümanlar; Tehlikeli Maddelerin

Çal ış mada amaç, kooperatiflerin özellikle de konut kooperatiflerinin tasfiyesinin kla- sik tasfiye süreciyle gerçekle ş tirilememesi veya bu yolun istenmesi halinde

Bilindiği gibi, böyle bir program ın toplam maliyeti, al ış fiyatıyle piyasa değeri ara- sındaki farklı işleme ve depolama masraflann ın ilave edilmi ş şeklidir. Alış

Uzun y ı llardan beri bizden kapsül ve Afyon alan ülkelerde de kurulmu ş tesislerin bu şekilde ürün(kapsül) iş lemeye elveri ş li olması ve bizi vu sanayide

1) Kooperatiflerimizi Devlet vesayeti alt ı nda olan Kooperatlfler ve demokratik lkooperatifler olmak üzere ikiye ay ı rmanı n doğ ru ve gerçeklerle bağdaşan bir tasnif

Ne var ki saptanm ış bulunan mesleki hedeflere ili ş kin tüm hükümleriyle birlikte kanun daha 12.10.1945 tarihli ve geçici bir mesleki örgüt kurulmas ı n ı öngören