• Sonuç bulunamadı

Cemdet-nasr Dönemi (3000-2750)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cemdet-nasr Dönemi (3000-2750)"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cemdet-nasr Dönemi (3000-2750)

Bir höyüktür. Bu dönemde tarihsel bilgiler içeren yazı bulunmaz Arkeolojik araştırmalarda polykrom (çok renkli) seramik görülür. Mimaride ise riemchen cinsi denilen tuğla görülür. Damga ve silindir mühürlerde yeni simgeler görülür. Bu devirde Ur ve Lagaš siyasal açıdan etkilidir. Ziggurat tipi tapınak bu devirde görülmeye başlar.

Bu dönemde Sami kavimler yavaş yavaş Mezopotamya’ya göçmeye başlamışlardır. Asıl etkilerini 2. binyılın ortalarında göstereceklerdir.

Yeni kanallar açılarak tarım alanları genişletilmiş, üretim artmıştır. Hayvancılıkta da artış görülür çünkü tarımsal alan Mısır’daki gibi değildir; otlaklardan farklıdır. Yeni şehirler kurulmuş, var olan şehirler genişlemiştir.

Ensi, şehir beyi dinî ve siyasî idareyi yine elinde bulundurur. Ensi’nin etrafında güçlü bir bürokratik yapı vardır. Ekonomide de yine eski durum söz konusudur. Ürünler tapınakta toplanır ve sonra eşit şekilde halka dağıtılır; arda kalan mallarla da ülkede bulunmayan mallar dışarıdan temin edilirdi.

Erhanedanlar (Er Sülaleler Çağı) 2750-2350

Erhanedanlar çağı Uruk’ta I. tabakayı temsil eder. Tarihin gerçek anlamda başladığı bir dönemdir. Hem yazılı kaynakların sayısı artmış hem de yazının dili daha anlaşılır hale gelmiştir. Bu dönemde krallar yaptıkları işlerle ilgili metinler yazdırmışlardır. Devrin kaynakları incelendiğinde, Mezopotamya’da Sumerlilerin yanında başka bir kavmin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunlar ilk Samiler olan Akadlardır. Bu dönemde, kılık kıyafette ve mimaride değişiklikler ortaya çıkmıştır.

Önceki dönemde tapınaklar bir platform üzerine yapılırken, bu döneme gelindiğinde zigguratlar tam bir bina halini almaya başlamıştır. Bir çeşit basamaklı kule olan bu yapılarda asıl tapınak kısmına varmadan önce çeşitli kademeler vardır. Bir merdivenle çıkılan yapı yaklaşık 20 m. yüksekliğindedir.

En üstte tanrı heykellerinin bulunduğu asıl kutsal mekân bulunmaktadır. Zigguratın yanında değişik planda yapılar da görülmektedir. Mesela Diala bölgesinde tel Amar, Hafaci, Tel Agrab gibi yerleşim

(2)

yerlerinde yapılan kazılarda ocaklı ev tipinde tapınaklar ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında özellikle, eski adı Ešnunna olan Tel-Asmar’da ortaya çıkarılan bir tapınak çok önemlidir. Tanrı Abbar adına inşa edilmiş bu tapınağın alt kısmına yakın bir yerde, büyükleri altta küçükleri üstte, toprağa gömülmüş 12 adet heykel bulunmuştur. Alabastırdan yapılmış bu heykeller, biri dışında, ayakta durur biçimdedir.

Heykeller, gözler iri açılmış, korku dolu bir ifade ve hepsinde eller göğüste tasvir edilmiştir. Din tarihçileri bu duruş şeklini, bir Sumerlinin tanrısı karşısındaki duruşu olarak değerlendirmişlerdir. Bu heykeller, zamanın dini inancı ve giyim kuşamı hakkında son derece önemli buluntulardır.

Erhanedan çağında tanrılar artık insan şeklinde tasvir edilmeye başlanmıştır. Üçüncü binyılın ikinci yarısına tarihlenen bazı tabletlerde bir takım tanrılar “eski tanrılar” olarak nitelenmektedir.

Dikkati çeken nokta bunların hepsinin kadın tanrı olmasıdır.

Ersülaleler devri, 1, 2 ve 3 olarak ele alınır. Bu devirde tarihsel çağlara girilir. Tarihsel içerikli bilgiler ve özellikle kral listeleri vardır. Yazı artık çiviyazısı şeklindedir, biçimde ve içerikte değişmiştir. Mimaride içbükey tuğla tipi ortaya çıkar. Kuzey, Güney ve Orta Mezopotamya’da içbükey tuğla kullanılır. Yine polykrom seramik vardır. Mühürlerde yeni bir üslup ortaya çıkmıştır.

Kiš ve Lagaš şehirleri bu dönemde önemli rol oynamışlardır. Bu devirde dinî ve siyasî otorite birbirinden ayrıl Erhanedanlar I

Bu dönemde Kiš ve Uruk etkin rol oynamıştır. Bu iki şehir devleti Güney Mezopotamya’da sürekli mücadele etmişlerdir. Kiš kralı Agga bu dönemde çok güçlüdür, cihan kralı unvanını taşır.

Uruk şehrinde ise Gilgameš kraldır. Kral listelerine göre Uruk mücadelede başarılı olmuştur. Gilgameş destanı da bu olaydan sonra yazılmış olabilir çünkü Gilgameş büyük Kiš krallığını yenmiştir. Uruk kentindeki arkeolojik kazılarda bir surla karşılaşılmıştır. Gilgemeš de belgelerinde Uruk’ta sur yaptırdığından bahsetmektedir. Gilgemeš’in oğlu zamanında hâkimiyet tekrar Kiš şehrine geçer, Kiš kralı Messilim’dir.

(3)

Erhanedanlar II

Kral listeleri bu devirde tutulmaya başlanır. Tüm dünya tarihine mal edilen tufan olayı, kral listelerine göre, bu devrin sonunda gerçekleşmiştir. Tufan olayı çiviyazısı vasıtasıyla günümüze kadar ulaşmıştır. Bu olaydan bir Sumer destanı olan Gilgameš’de bahsedilir. Uruk şehri kralı Gilgameš’in ölümsüzlüğü ararken başından geçen olaylar destanın konusudur. Destan 12 adet tabletten oluşur.

Sumercesi günümüze çok kırık parçalar halinde kalmıştır. Babilce kopyası sağlamdır. Gilgameš destanının Anadolu’da bile Hititçe yazılmış kopyaları ele geçmiştir. Bu durum da Sumer kültürünün dünya kültürüne etkisini göstermektedir.

Destanda Gilgameš Ziusudra (Akadca: Udnapištim) ile tanışır. Ziusudra Šuruppak kenti kralıdır. Destanda bu iki kral anlatılırken tufan olayından bahsedilir. Gilgameš destanı dışında, Babilce Atra-hasis destanında da tufan olayından bahsedilmektedir. Ayrıca Helenistik dönemde yaşamış bir tarihçi olan Berossos eserinde Mezopotamya tarihini anlatırken tufan olayından da bahseder.

Arkeolojik araştırmalarda Šuruppak, Kiš ve Ur’da yapılan kazılarda Erhanedanlar I devrine rastlayan kültür tabakalarında yoğun ve kalın bir kum tabakasıyla karşılaşılmış olması bu tufan olayını desteklemektedir. Bir sel baskını olan bu doğal afet insanları o kadar etkilemiş olmalı ki yazılı belgelere geçmiş ve hikâyelere konu olmuşturmaya başlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Duvarda (Yapıştırıcıyla) Fayans-Seramik Uygulama Araçları... Başlangıç Yerini Seçme .... Detay Planına Uygun Fayans-Seramik Döşeme Bilgisi ... Fayans-Seramiklerin

Uruk çağının sonuna doğru ve Erhanedanlar Çağı’nın başında, arkeolojik malzeme arasında, silindir mühürlerden sonra taş kaplar tasvir sanatı için en önemli

Sâsânîler dönemi mühürler ve üzerindeki yazılarla ilgili olarak Agostini ve Shaked tarafından yazılmış olan “Two Sasanian Seals of Priests” başlıklı

10 adet seramik örneğine ait 4000-400 cm -1 aralığında alınan ATR-FTIR spektrumlarının ortalama spektrumu Fig. 10 adet seramik örneğine ait 4000-400 cm -1

Sonuç olarak, kınalı kekliklere 0–4 haftalık bir dönemde 2750, 2800, 2900 ve 3000 kcal/kg ME gibi farklı düzeylerde enerji içeren rasyonlar verilmesi, onların önemli

S3 ve FS3 kompozisyonlarının 1500°C’de farklı sürelerde sinterlenmesi sonucu elde edilen yoğunluk sonuçlarının yoğunluk-zaman grafiği olarak karşılaştırılması.

Konya Alaaddin Cami, Konya Beyhekim Mescidi, Kayseri Gülük Camii, Sivas Gökmedrese, Afyon Mısri Camii, Afyon Çay Taş Medresesi ve Akşehir Ulu Camii mihraplarında

Minyatür Kap: Pişmiş toprak, seramik (Tunç Çağı) Minyatür Testi: Pişmiş toprak (Tunç Çağı) Oyuncak Kuş: Pişmiş toprak (Frig) Oyuncak Tavuk: Pişmiş toprak (Roma)