GAP'tan sonra en büyük su projesi

+

GÖDEŞİ î c f o T l V l l i l

15 OCAK 2001 PAZARTESİ

Xk3

\jC

L

J

EN A C İL TELEFO N LAR

Y AN G IN İH BARI:

110,

H IZIR ACİL:

112,

POLİS İMDAT:

155,

TELE FO N ARIZA:

121,

SU A R IZA :

185,

D O Ğ A LG A Z :

187,

E LE K T R İK (AVRU PA):

186,

E LE K T R İK (ASYA):

0 216 384 29 60,

BEYAZ MASA TELEFO N LARI

A L O B Ü Y Ü K Ş E H İR :

153

K A D IK Ö Y :

0216 414 8011 (12)

Ü S K Ü D A R :

0216 391 29 93

O T O G A R :

0212 658 38 86,658 3244

A K S A R A Y :

0 212 5681414 (15 16)

-rr-.$//Cûb

_

_____

js s ffs

**

.

■ . . :.

_{. . .}

_{, •}

_•

- É W X « » X « # - - ’ - • . ..«*.»• . --■ ¡ 3 o o 0 / > » ■ ■ ¡ K İ T A P ■ a U

B ir İstanbul

V a r id i”

B u rh a n A r p a d

İ S M

İ İ M

L :

-Y

az yaz bitm eyen İstanbul hakkmda geçtiğim iz yıl da pek çok kitap yayımlandı.

Bazı aylık dergiler sadece İstanbul kitaplarına özel sayfalar hazırladılar. Ağırlıkla tarih kitabı niteliği taşıyan eserlerden bazılan da bol fotoğraflı İstanbul gezi rehberleri. Genel anlam da bilmediğim yok bana detay gerek diyorsanız, İstanbul'da Zaman, Galata'dan Karaköy'e, Eski İstanbul'da Kahvehaneler, Beyoğlu'nda Beyaz Ruslar gibi detaylara da yönelebilirsiniz. 2000 yılı içinde yayım lanan İstanbul kitaplarından bazdan şunlar:

■ Bir Kent: İstanbul, 101 Yapı

Engin Yenal'm hazırladığı, Murat Germenin fotoğraflarım çektiği 101 Yapı adlı kitap, Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı. Kitapta Engin Yenal'm seçimiyle,

İstanbul'un karakterini oluşturmuş olan yapdar arasmdan simgesel nitelik taşıyan 101 eser tanıtılıyor. Yapdar Suriçi, Sultanahmet çevresi, Haliç’ten Marmara Denizi'ne, Surdışı’na ve son olarak Galata v e Pera’ya uzanıyor. 101 Yapı, kişinin çevreyle ve yapdarla olan birebir ilişkisini ortaya koyan ve bu yapdann tarih içindeki işleviyle bugünkü işlevini karşdaştıran bir tavır içinde okuyucuya sesleniyor. Seçden eserler arasında çok bildik yapdann dışında Doğan Apartmanı, Kırım Anı Kilisesi, Bulgur Palas, Takkeci Camii, Bruno Taut Evi, Lengerhane, Saliha Sultan Sebili gibi örnekler ve modem dönem yapdan da yer alıyor.

2000 yılı İstanbul üzerine yazılan tarih ve gezi

kitapları bakımından verimli geçti. Aralarında

fotoğrafla desteklenmiş tanıtım kitaplarından,

kahvehane kültürü detaylarına odaklanmış olanlara

kadar çeşitlilik gösteren eserler var.

■ İstanbul, İmparatorluklar

Başkenti

Türkiye Ekonom ik ve Toplum sal Tarih Vakfı yayım olan ve Osm anlı Bankası’mn katkdanyla hazırlanan kitabm yazan Stefanos Yerasimos. İstanbul doğum lu olan yazar, m imar, şehird ve tarihçi. Şu anda Fransa'da yaşıyor. 400 sayfalık, zengin fotoğraflara sahip kitap, kısa bir tarih öncesi girişinden sonra Doğu Roma İm paratorluğu'nun başkenti

Konstantinopolis'i anlatmaya başlıyor. Kalabı\Jık bir kaynakçası, hüküm dar, olay ve sanatsal üretim faktörleri gözetüerek hazırlanm ış özerdi bir kronolojisi olan kitap O sm anlı İm paratorluğu'nun çöküşüyle sona eriyor.

■ İstanbul, Bi( Kent Tarihi

Yine bir Türkiye Ekonom ik ve Toplumsal Tarih Vakfı yayım. İlk baskısı 19% 'da yapdan Bir Kent Tarihi, 2000’de ikinci baskısını yaptı. Doğan Kuban tarafından kalem e alınan kitap detayh bir mimarlık tarihi araştırması. Yazar eserinin bir

dünya kentinin tarihini, geçmişin değişik dönemleri içinde sunm a çabası

olduğunu söylüyor. Bizans'la başlayan ve 1960 sonralarına kadar gelen kitapta, tarihsel süreç içinde yapdan şehircilik hatalarına değiniliyor.

■ İstanbul

İstanbul Valiliği tarafından hazırlanan 190 sayfalık kitap, daha çok bir turistik tanıtım kataloğu. Kentin görm eye değer tarihi ve doğal unsurları kısa tarihçelerle

aldatılıyor. Girişte genel bir Türkiye tanıtım bölüm ü de var. İstanbul'un iklimi, eğlence hayatı, m utfağı, otelleri, alışveriş merkezleri, tarihi eserleri, m üzeleri hakkmda, birçoğu 80'li yıllardan kalm a fotoğraflarla desteklenmiş kısa bilgüeri bulm ak mümkün.

■ Bir İstanbul Var İdi

Yaşamının tüm ünü İstanbul'da geçiren, kentin toplumsal değişim im ve

yozlaşm asını yaşayan Burhan Arpad Cum huriyet G azetesindeki

"H esaplaşm a" adlı köşesinde her biri birer öykü tadındaki yazdanyla İstanbul'un değişik sorunlarına eğildi. D oğan Kitap tarafından yayım lanan "B ir İstanbul Var İd i" usta yazardan

günüm üze kalan bir arular demeti, kitap İstanbul Fotoğraflarıyla da desteklenmiş. • Banu TUNA

D iğer İstanbul kitapları

G alata'dan Karaköy'e-Bir Liman Hikayesi İstanbul'da Zam an

Beyoğlu'da Beyaz Ruslar Eski İstanbul'da Kahvehaneler İstanbul G ezi Rehberi İstanbul M aceram ız İstanbul Haneleri İstanbul'dan Çizgiler Balat ve Çevresi

Eski İstanbul'un (Yaşayan) Tadı

O rh a n Türker-Sel Yayıncılık

T om ris Uyar&Sırm a Köksal-Büke Yayınları ja k D elon-R em zi Kitabevi

B urçak E vren-M illiyetY ay.

M u ra t Belge-Tarih Vakfı Y urt Yayınları Ç elik Gülersoy-Rem zi Kitabevi

A la n D u b e n& C e m Behar- İletişim Yayınları O rh a n Kem al-İletişim Yayınları

Jak D elon-R em zi Kitabevi Jak D elon-R em zi Kitabevi

Cadde etkinlikleri

Osmanlı Bankası’nın Tarih Vakfı ile Osmanlı Bankası Bankacılık ve Finans Tarihi Araştır­ ma ve Belge Merkezi işbirliğiyle gerçekleş­ tirdiği Bankalar Caddesi Sergisi kapsamın­ da düzenlenen etkinlikler, 26-28 Ocak tarih­ leri arasında yapılacak atölye çalışm asıyla devam edecek. M im ar Sinan Ü niversitesi Şehir ve Bölge Planlam a Bölümü tarafından yürütülecek çalışm anın konusu ‘Bankalar Caddesi Örneğinde İstanbul'da Sosyal Kül­ türel Ekom om ik Gelişim .” Aynca 21 O cakta cadde gezisi var. Bilgi için 212 233 22 38

GAP'fan sonra

tn

su projesi

imim

yşiM

ENİNE BOYUNA DU! fn"

sağlıksız beslenme alışkanlıklarını konusunda eğitimli, sizi anlayı

size sıcak yaklaşacak sırdaş Vev doşt kişiler arasjnda ve gözetim inde h a y a tın ız boyunca .bir ‘delida-’ kğ rtu lu n . Ayrıca selülit tedavisi için geliştirilmiş özel makinalardan faydalanarak s a ğ lık lı ve kalıcı bir forma sahip olun. ı

/ _{NUTRA SUM SAĞLIKLI ZAYIFLAMA MERKEZLERİ}

NUTRA SUM

Bostancı (216) 410 79 49 Levent (212) 269 55 06 Selamiçeşme (216) 350 50 45 Bahariye (216) 349 47 76 Bakırköy (212) 572 22 08 Gayrettepe (212) 216 17 93 Nişantaşı (212) 230 42 33 Bahçeşehir (212) 669 40 74 http://www.nutraslim.com

İSTANBUL'UN susuzluğunu 40 yıl giderecek olan 13üyük Melen Projesi' için, son günlerin gözde deyimiyle 'düğmeye' basıldı. DSİ (Devlet Su İşleri) Genel Müdürlüğü tarahndan gerçekleştirilecek Türkiye'nin en büyük içmesuyu projesinin ilk kazması Mart 2001'de vuruluyor. Proje tamamlandığmda İSKİ'nin 7 baraj ile çok sayıda dereden, yılda 920 milyon metreküp su

sağlayabildiği İstanbul'a, DSİ tarafından 1 ıniİyar 190 milyon metreküp temin edilecek. Böylece, İSKİ'nin İstanbullulara pahalıya sattığı su karşılığında sağladığı milyarlarca lira tutarındaki gelirle

yıllardır çözümleyemediği su sorunu, DSİ tarahndan 2040 yılma kadar

çözümlenmiş olacak.

İstanbul'a 170 kilometre uzaklıktaki Büyük Melen Çayı'ndan su taşmması için ilk aşamada 150 kilometre uzunlukta 2.5 metre çapında dev bir isale hattı ile toplam 20 kilometre uzunlukta 4- 4.5 metre çapında tüneller nışa edilecek. Proje tamamlandığında isale hatlarının topİam uzunluğu 550 kilometreye ' ulaşacak.

Proje kapsamında İstanbul Boğazı da ilk kez içmesuyu tüneli' ile geçilecek. Boğaz'm 135 metre altından, 5.5 km uzunluğunda, 5.8 metre çapında dev su tüneli açılacak. Tünel içinde yeralacak 4 metre çapındaki çelik su borusunun çevresi, depreme karşı dayanıklılık sağlanması için betonla doldurulacak. DSİ Genel Müdürü Doğan Altmbilek,

'Büyük Melen Projesi'mn GAP'tan sonra Türkiye'nin en büyük su projesi

olduğunu söyledi. İstanbul'a halen yılda 920 milyon metreküp su sağlandığını vurgulayan Altmbilek, Büyük Melen Projesi tamamlandığmda, 1 milyar 190 milyon metreküp su sağlanacağım, böylece kentin 2040 yılma kadar su gereksiniminin karşılanacağını anlattı.

Günde 720 bin metreküp suyu antacak kapasitedeki Türkiye'nin en büyük arıtma tesisi 'Cumhuriyet Arıtma Tesisi' de sistemde yer alacak. Arıtılan suyun, İSKİ'nin Kağıthane Dağıtım Merkezi'ne iletilmesi için de toplam 15 bin kw gücünde, 6 pompaİı 'Cumhuriyet Pompa İstasyonu' kurulacak.

• Kemal DİYARBEKİR

" W

faks: 0 212 677 04 21

E-IDall: agur@hurrlyet.cem.tr

Niye sevilir Ankara?

Tarih Vakfının yayımladığı İstanbul Der­ gisinin son sayısı, İstanbul-Ankara ilişkisini anlatıyor. Zor, sancılı bir ilişki! Ankara’yı hiç sevmediğim için merakla yazıları oku­ dum. Her biri ayn ayn hoşuma gitti.

Yazarlar, Ankara'ya mümkün olduğunca yumuşak davranmaya çalışmış. Sanki An­ kara kendisinden daha güzel, daha akıllı, daha parlak olan ablasını çok kıskanan bir çocukmuş da, yazarlar da bu cazibeden yoksun, hantal çocuğa acıyıp onu kolluyor-larmış gibi...

Ç oğu Ankara'nın sadece bir sembol (kahpe Bizans'a karşı kurulmuş bir millet anıtı) olmadığını, yoktan var edilmediğini, kendi tarihi olduğunu satır aralannda geçir­ mişler.

Ama tarih, yok edilebilen bir şeydir. An­ kara'nın, Türkiye'de tarihi adını hâlâ taşı­ yan ender sayıda kentten biri olduğu doğ­ rudur am a isminden başka da hiçbir şey kalmamıştır o tarihten. Bu yüzden Ankara­ ’dan 1920'd e kurulmuş bir kent olarak söz edebiliriz bence.

Bu şehri sevdiği anlaşılan Aydın Uğur bi­ le, yazısını şöyle bitiriyor: “Şimdi terazinin İstanbul kefesi ağır basıyor. Üstelik, artık sadece tüketmiyor, üretiyor da. Ankara ise frenleyen konumunda. Ülkenin geleceğinin tohumlan artık İstanbul'da atılıyor, günahı ve sevabıyla. Ankara, canım Ankara...”

Tarai Bora ise “Ankara'yı sevenler Anka­ ra’da neyi severler?” diye soruyor kendi kendine. Cevabı şu: “Zannederim, büyük-şehir imkanlarıyla küçükbüyük-şehir sıcaklığının yaşanabildiği bir yer diye severler.”

Orta sınıf cenneti Ankara'da uzun süren kardeşlikleri, yüzyüze ilişkileri esirgeyen bir sosyal doku vardır hâlâ, diyor. Am a bir yandan da Ankara’nın nasıl vahşi bir şekil­ de büyüdüğünü, uydukentleştiğini anlatı­ yor. Ne kalacak acaba birkaç yıl sonra o orta sınıftan ve cennetinden?

Hasan Bülent Kahramanın tanımı hoşu­ ma gitti:

“Ankara, kendisi için bir hayat tasarla­ nan, o nedenle daima çok çalışıp iyi bir öğ­ renci olduğu için hayatı hiç tanıyamamış bir çocuk gibidir.”

Evet, ana babasının daha doğmadan onun için tasarladığı suni bir hayatı yaşa­ maya çalışan, bir yandan da gerçek hayatı yaşayan ablasını kıskanan tutuk bir çocuk.

Nasıl avutabilirsiniz bu çocuğu?

O daha uzun zaman ergenlik sivilcelerini kaşıyacaktır.

Kızkulesi Gündüz

Pazartesi-Salı hariç hergün :11:30 -19:00

Fast Food tarzında yiyecek içecek servisi

O r t a k ö y K ız k u le s i Sarayburnu_{Sepelir Ko»n} K ız k u le s i S a la c a k 1 1 : 3 0 1 3 : 0 0 1 2 : 3 0 1 4 : 0 0 D e v a m lı r in g s e fe ri 1 3 : 3 0 1 5 : 0 0 1 4 : 3 0 1 6 : 0 0 1 5 : 3 0 1 7 : 0 0 1 6 : 3 0 1 7 : 3 0 1 9 : 0 0

Not: Kalkış noktalarına geri dönüş orunluluğu yoktur. Başka istikamete dönüş yapılabilir.

ızKuıesı uece

Pazar-P azartesi-S alı

hariç h ergü n R ezervasyonlu 2 0:3 0 -0 1 :3 0 akşam yem eğ i Gece ulaşım ı:

Grup Leandros

---î --- ile geçmişten günümüze

• Ortaköy ve Salacak'tan

canlı müzik, özel menü

Rezervasyon ve bilgi için; 0216 342 47 47

4

HABER

Hurrıye

_ _ 4

-J

Istanbul

15 OCAK 2001 PAZARTESİ

KARIŞIK teknik çalışılacağı çok belli günlerden biri.

Yani belli bir am aç yok. Gün, bir şekilde tamamlanacak.

Aslında hava soğuk. Dışan çıkılmasa daha iyi bile olur.

Fakat günün ilerleyen saatlerinde kendini dandik bir TR T 3 filmi

seyrederken yakalamak ve “Yahu keşke üşenmeyip bir film yapsaydım” demek de var.

İnsan dürtülmek istedi mi, bahane bulması çok kolay. T R T 3 filmlerini bahane edip vuruyoruz kendimizi yollara.

İki aydır filan İkbal Kahvesinin önünden geçip duruyorum.

H er seferinde de aynı şeyi yapıyorum. Kapının kenannda asılı bir mönü var. İşte, çay şu kadar, kahve bu kadar filan falan...

Bir de en dipte bir uyan notu var: “Tüm sıcak içeceklerin yanında küçük pastacıklar, kekler verilir” gibisinden.

İşte o nottan mıdır, yoksa başka açıklanamaz bir nedenden mi bilinmez, her seferinde o notu da okuyup yan

The Doors vc mantı, birarada

sokağa girip yukan doğru yürümeye başlıyorum.

Bu sadece İkbal Kahvesine özgü bir durum değil. Mekan gayet güzel gözüküyor aslında.

Sakin sakin kahveni içebileceğim Orhan Kemal'i yad edebileceğin küçük ve temiz bir yer.

A m a nedense olmuyor işte.

★ ★ ★

“H oş geldin kanşık teknik cumartesi, safalar getirdin” deyip, kendimi güne em anet ediyorum. Sonum uz iyi olur inşallah.

Saatin kaç olduğunu öğrenm ek için bir dükkanın önünde durup duvarlannda saat aram aya başlıyorum.

Saat kullanmayanlar bu durumu çok iyi anlayacaktır...

Eğer saat takmayı sevmiyorsan, başkasının kolundan saat okumayı. bileceksin, hangi tarz dükkanlann duvarında saat olur öğreneceksin ve halka açık büyük saatlerin yerlerini mutlaka ezbere bileceksin.

Bu seferki kurbanım bir berber dükkanı.

B en saatin yerini bulmak için

duvarlara bakıyorum, saçı kesilen adam da dahil olmak üzere dükkan halkı da bana bakıyor.

Bir anda ne kadar psikopat bir insan gibi davrandığımı fark ediyorum am a bu arada saati de öğreniyorum: 1 5 .3 0 ...

Arkadaşlar, 1 5 .3 0 dünyadaki en güzel saatlerden biridir.

Film 1 6 .0 0 ’da mı, 1 6 .3 0 'd a mı başlıyor diye gerilmezsiniz bir kere.

“Dalgametre nasıl olsa 1 6 . 3 0 ”dadır diye evden 1 5 .5 5 ’de çıkıp çok film kaçırmış biri olarak, bu sözümü ciddiye almanızı rica ediyorum.

★ ★ ★

Güne biraz suni de olsa adrenalin katabilmek amacıyla “Get C arter’ a yazıldık.

Michael Caine versiyonu efsane olmuş filmi bu kez Stallone çekmiş.

Sylvester Stallone, stili itibariyle çok

tutmasak da, takdir ettiğimiz çalışmalan bulunan bir arkadaş.

Stili yok demek istemiyoruz. Fakat bir Steven Seagal'ın kol kırma estetiğine de sahip değildir.

H em “Get C arter” öyle Alec Baldwin'le, Pierce Brosnan'la filan çekmediğin sürece berbat edilemeyecek bir film.

Böyle bir güvenle direkt ön sıralardan bilet istedik.

Tabii yine en arkanın bir önüne bilet kesildi, biz yine yer göstericiyi araya sokup önlere gittik. Normal.

“Get C arter” veya bizdeki dandik ismiyle “Yüzleşm e” çok Stallone bir film olmuş. H atta fazlasıyla Stallone.

Çok bayılmadık, fakat nefret de etmedik.

Sadece “Ee, yani gelmesek ne olurmuş?” dedik ve İstiklal Caddesinin kalabalığına -hiç üşenmeden- bir kez daha kanştık.

Bu arada söylemesi çok ayıp fakat canımız nedense fena şekilde mantı istedi.

Fakat bu iş zor, çok zor Y o n ca. Vitrininde kadınlann oturtulduğu mantıcılar, vicdanımızda kalıcı hasar bırakıyor.

O yüzden önlerinden geçerken önüme filan bakıyorum.

Vitrininde hamur açan teyzelerin

oturtulmadığı mantıcı sayısı ise hakikaten az.

Bu kadar derin bir meseleye

yoğunlaşmış yürürken bir adet vitrininde hamur açan kadın oturtulmamış mantıcı görüyorum.

Prensip olarak duvarlannda Afrika masklan mekanlardan uzak durmaya çalışıyorum.

Fakat mantı isteği ağır basıyor ve tüm medeni cesaretimi toplayarak içeri giriyorum.

Mantı güzel fakat ambians biraz sakat. İçerde The Doors filan çalıyor.

Ne The D oors’a, ne de mantıya karşıyım.

Fakat ikisi bir arada... Ne bileyim tuhaf oluyor işte.

Y o k mudur mantı alemlerinde sadece am a sadece güzel mantı yapan ve bu güzel mantısını, çiğ böreğini Afrika maskı veya vitrinde çalıştinlan kadınlar olmadan pazarlayan bir mantıcı...

Vardır herhalde.

★ ★ ★

^

Neyse ki; uzun ve çok kanşık gün, umulmadık bir başanyla sona eriyor.

Başkan Yayınlan'nın “İdeal Kitaplık” serisi ile karşılaşılıyor.

Hani yan tarafı yeşil olan ve kapaktaki renkli resmin bir küçüğünün yine yan kapağa basıldığı kitaplarla.

Langelot Casuslara Karşı, Bertrande Kulesinin Esran, Langelot Timsahlar Arasında, Himalayalardaki Kervan, Michel ve Kaybolan H azine...

1 5 tanesi kafadan 1 5 günü kurtanr. Gerisine sonra bakarız artık...

DİVAN PUB

K U R U Ç E Ş M E

A Ç İ L D İ

HERKES BURADA

SİZ NEREDESİNİZ?

Boğaziçi'nde mavi ile yeşilin en güzel buluştuğu noktada: Kuruçeşme'de yepyeni bir Divan Pub açıldı...Beyoğlu'ndan, Etiler'den, Ortaköy'den bıkanların Boğaziçi'nin tadını çıkartması için her sabah, her öğlen ve akşamlan reddedilemez bir keyif Önerisi!

K U R U Ç E Ş M E

Hfü

Tel: 0212 257 71 50

DİVAN

—{sm m —

ELMABAŞ DİVAN PUB - 2EKERİYA kÖ Y DİVAN PUB • ERENKÖY DİVAN PUB • FENERBAHÇE DİVAN PUB - MASLAK DİVAN PUB • BARBAROS DİVAN PUB • HAVALİMANI DİVAN PUB

yaşamlarının bir parçası olarak görenlerin köşesi olacağa benziyor. D & R Xpaœ'in modem ve konforlu atmosferinde öğle yemeğinizi yerken ya da kahvenizi yudumlarken en yeni CD ve kasetleri satın almadan önce dinleyebilecek, en gözde Türkçe ve yabana kitapları, dergileri inceleyip okuyabileceksiniz. Puzzle’dan bilgisayar oyunlanna, VCD, DVD, CD rom’dan walkman, fotoğraf makineleri, internet paketlerine kadar aradığınız her şeyi bulabileceğiniz hobi ve aksesuar bölümüne takılan multimedya meraklıları, burada saatlerin nasıl geçtiğini anlayamayacak. D & R Xpace, artık bir D & R geleneği haline gelen imza günleri ile birçok eğlenceli aktiviteyle sizi bekliyor.

CHART

CHART

M

üzik, kitap ve multimedya tutkunlarının adresi D & R Mı mir Book Store, sayılan 49'a ulaşan mağazalarına, şimdi de çok trendy bir mekanı ekledi: D & R Xpace Suadiye. İstanbul'un eski sayfiye semti olmanın kokusunu hala üstünden atmayan Bağdat Caddesinin en hareketli ve renkli kesimlerinden Suadiye'de, birçok nezih mağazanın yaraşıra karşımıza çıkan D & R

Xpace, kültür alışverişini

D & R X P A C E

38 trilyon kira

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, geçen yıl itibariyle yaklaşık 38

trilyon liralık kira ve işgaliye (ecrim isil) geliri elde ettiği bildirildi. Bunun, 36 trilyon 105 m ilyar liralık kısm ım kiralar, 1,5 trilyon liralık kısm ını ise işgaliyeler oluşturuyor. Belediye bu gelirleri, 2886 saydı D evlet İhale K anunu'na göre kendisine ait gayrim enkuller ile hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki otopark, çay bahçesi,

ve işgaliyeden

dükkan, kafeterya, tuvalet, tezgah gibi yerlerden sağhyor. Şu an bunların bin 311'i kiralık tesis, bin 404'ü ecriırıisü dosyası.

Büyükşehir Belediyesi Em lak M üdürlüğü ’nden alınan bügiye göre, belediyenin 2000 yılı bütçe geliri 750 trilyon lira olarak hesaplanıyor ve bunun yüzde 4,8'ini kira, yüzde 0,1'lik kısırımı ise işgaliye gelirleri oluşturuyor. •

Özgür ÇİLEK

Belediye,

Mercandaki 15 yıllık otoparktan aylık sekiz milyar 250 milyon lira tutannda kira alıyor. Otopark sekiz kattan oluşuyor ve 600 araç kapasitesine sahip, işletmesini Yusuf Dağa yapıyor. Fiyat tarifeleri iki saatten başlıyor. Araanı iki saat bekletenlerden 1.5 milyon lira alınıyor.

Geçen yıl yapılan düzenlemeyle 8cm.x 2m. boyutlarındaki tezgahlara taşınan kitapçılar, Büyükşehirie toplu olarak 240 milyon lira işgaliye veriyorlar. Elli tezgah var ve kişi başına 4 milyon 800 bin lira düşüyor. Kitapçılar adına konuşan Sami Sevindik, belediye ile ilişkilerinin olumlu olduğunu, yakında yeni projelerin gerçekleşeceğini söyledi.

Büyükşehir Belediyesine işgaliye veren yerleıden biri de Beyazıt Meydanı'nın sağ tarafında bulunan hediyelik eşya dükkanları. Çoğunlukla giyim eşyası satılan 1,5 ila 3 metrekarelik dükkanlann her biri 180 - 250 milyon lira arasında ecrimisil bedeli veriyor.

Halaskârgazl Caddesinde, otobüs yolunun yanındaki kaldınmda tezgahı bulunan kitap ve hediyelik eşya satıalan da Büyükşehirie işgaliye ödeyenlerden. 10 metre uzunluğundaki bir tezgahtan aylık 60 milyon, daha küçük tezgahlardan 25 - 40 milyon lira alınıyor. Satıcılar yakın zamanda zam gerçekleşmediğini, geçen yılın başında yüzde 50 oranında zam yapıldığını ifade ettiler.

+

Yaptığımız u fak bir araştırm a son u cu n d a ilçe belediyelerinin aldıklan işgaliye bedellerinde farklılıklar olduğunu saptadık. Buna en güzel örn e k olarak Şişli, Fatih ve Em inönü ilçelerini gösterebiliriz.

Şişli Belediyesi, Haiaskârgazi C addesi'ndeki kaldırım kitapçılan ve hediyelik e şya satıcılarının hem en bitişiğinde bulunan giyim

tezgahlarının her birinden 1 , 5 - 3 m ilyon lira arasında değişen işgaliye alıyor. Tezgahların alanlan iki iia üç m etrekare arasında değişiyor.

Fatih Belediyesi, A ksaray Balkan Pazan'ndaki satıcılardan tezgah başına 20 m ilyon lira alıyor. Üstelik satış yapılan bu tezgahlar 2 - 3 m etrekareyi geçm iyor. Satıcılar iki

yıldır yapılmadığını, buna rağm en işlerin durgun olm ası nedeniyle yirmi m ilyon liralık işgaliye bedelinin kendilerine ağır geldiğini belirttiler.

M ercan'daki P olonya P azan'nda 358 tezgah bulunuyor. P ek ço k sanayi ve elektronik ü rününün tem in edilebileceği pazarda, E m inönü Belediyesi bir te zgahtan 32,5 m ilyon lira tutannda işgaliye topluyor. T ezgahın kapiadığı alan 2 m etrekareyi geçm iyor. Pazann eskilerinden B ayram Ç eliktepe, belediyenin işgaliye bedelini elli m ilyon liraya yükseltm eyi

d ü şündüğünü, esnafın ise 40 - 45 m ilyon lira arasında bir rakam istediğini söyleyerek o rta noktanın bulunabileceğini ta h m in ediyor. t

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi