• Sonuç bulunamadı

Amerikan bilim dernekleri, tehdit alt

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Amerikan bilim dernekleri, tehdit alt"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Amerikan bilim dernekleri, tehdit altındayken bile insanların fosil yakıtlar ve petrol kullanarak küresel ısınmayı yarattığını söylüyor. Bush yönetimiyse söylenenleri bilimsel değildir diye reddediyor ve önemli iklim kuruluşlarının başındaki insanları değiştiriyor... Ömer Madra, Söyleşi: Ümit Şahin, Agora Kitaplığı, 2007, 363 sayfa

"Canlılar âleminin üstüne karabasan gibi çökmüş olan bir püsküllü beladan, yani küresel ısınmadan Açık Radyo'da bahsetmeye başlamamız üzerinden 10 yıla yakın bir zaman geçmiş. Bu süre içinde döne döne bu korkunç tehdit üzerinde konuşan Açık Radyo, açık söylemek gerekirse, biraz da "köyün delisi" muamelesi gördü. Hani neredeyse dinleyici kaybedeceğimizden kaygılanmaya başlıyorduk ki, birden işler değişti. Havada bir acayiplik olduğu açıkça ortaya çıktı. İnsanlar dikkatle baktılar ve sonunda gördüler ki... Boz ayılar milyonlarca yıldan sonra ilk kez kış uykusuna yatmaktan vazgeçiyor, yeryüzünün en karizmatik yaratıklarından kutup ayıları yüzmekten bitap düşüp boğulmaya başlıyor, kafaları karışan deniz aygırları, eriyip giden buzlarla karıştırdıkları beyaz balıkçı teknelerine tırmanmaya çalışıyor ve bu kış bazı yerlere hiç kış gelmiyor. Hani o eşsiz türküdeki gibi: Baharı görmeden yaz geldi geçti!.."

Ömer Madra iki ay önce Açık Radyo'nun yayımladığı Kate Evans'ın Acayip Havalar adlı küresel ısınma çizgi romanının önsözünde böyle yazıyordu. Her zamanki gibi küresel ısınma hakkında görmek istemediklerimize dikkat çekiyordu yazısında. Dediği gibi 'köyün delisi' muamelesi gördüğü de oldu. Aradan geçen on yıl da her yeni veriyi, uluslararası bilim kuruluşlarının raporlarını, makaleleri ve kitapları yakından takip etti. Sonuç olarak Ömer Madra bugün küresel ısınmayı a'dan z'ye öğrenebileceğimiz yegâne kişilerden biri. Bugünlerde yayımlanan Küresel Isınma ve İklim Krizi sayesinde Madra'nın küresel ısınma birikimlerinden yararlanmak mümkün. Küresel Isınma ve İklim Krizi, Ümit Şahin'in yeryüzünün karşı karşıya olduğu bu büyük tehlike üzerine Ömer Madra'yla yaptığı söyleşiden oluşan bir kitap. Ümit Şahin, 90'lı yıllardan bu yana nükleer karşıtı mücadelenin ve yeşil hareketin içinde yer almış bir isim. Aslında onu Üç Ekoloji dergisinin yayın yönetmeni olarak da tanıyoruz.

Elitler küresel ısınmayı inkâr ediyor

İkilinin ortaya çıkardığı kitap şimdiye kadar yayımlanmış küresel ısınma kitaplarından biraz daha farklı. çünkü kitap, iklim krizinin diğer siyasal sorunlarla ne kadar iç içe olduğu üzerine kurulu. Ümit _ahin ve Ömer Marda konuşmaları boyunca inkâr psikolojisi başta olmak üzere küresel ısınmanın siyasal ve psikolojik 'içerimler'ini analiz ediyor. Küresel Isınma ve İklim Krizi'nin bir önemli özelliği de okuduğumuz tüm bilgilerin güncel ve önemli bilimadamları, enstitüler ve bilimsel dergiler tarafından yayımlanmış makaleler ya da kitaplardan süzülmüş olması.

Ömer Madra küresel ısınmaya karşı niçin bir türlü önlem almadığımız konusunda da kafa yoruyor kitabında. Madra'ya göre elitler dışında herkes durumu kavramış durumda. Elit sayılan insanlar küresel ısınmanın nimetlerinden

faydalandıkları için durumu inkâr ediyorlar. Madra'ya göre iki şekilde inkâr var. "Birincisi kaybedileceklerimiz fazla olduğu için inkâr ediyoruz; ikincisi, endüstriden büyük güç sahiplerinin çıkarları zedeleneceği için, çünkü hükümet petrolü karneye mi bağlar, regülasyona mı gider, bundan çıkarları çok zedeleneceği için, varlık sebeplerini tehlikede görenlerin yürüttükleri ayrı bir inkâr kampanyası var." Bir taraftanda bu 'inkâr kampanyası' kadar dirençli ve hızla ilerleyen bir küresel ısınma gerçeği var... Kürüsel ısınmanın hızlı gidişatını biraz olsun engelleyebilmek için "konforlu evlerin, ulaşımın, yolların, muazzam miktarda çimento kullanımının, sürekli seyahat etmenin yol açtığı emisyonları 2030'a kadar yüzde 60 kesmekten başka çare yok" Madra'ya göre. Birleşmiş Milletler'in hesabına göre Endonezya'daki yağmur ormanlarının yüzde 98'i on beş yıl içinde bitirilmiş olacak. Dünyanın akciğerilerinin tükenmesi demek oluyor bu. 2050'ye kadar dünya nüfusunun 8'de biri iklim mültecisi olacak. Bu da dünyanın yeni savaşlara gebe kalacağı anlamına geliyor. Açıkçası şu anki gidişatla ve gelecekle ilgili senaryolar hiç parlak değil. Madra'nın anlattıklarından sonra küresel ısınmanın bile isteye engellenmemesi gibi bir politika olduğunu da açıkça görebiliyoruz. İşte tam da bu yüzden yeryüzü varisleri olarak bir an evvel harekete geçmeliyiz.

Küresel Isınma ve İklim Krizi, bu önemli konunun siyasal ve psikolojik nedenlerini anlamak için önemli bir kitap. İklim kriziyle ilgili çeşitli bilimadamlarının görüşlerini de bulmak mümkün kitapta. Ne var ki kitabın sunumu, içindeki bütün bu bilgilere ulaşmayı zorlaştırıyor. Bir nehir söyleşi kitabından çok farklı bir sunum beklemeyeceğimizi bilsek de, kısa arabaşlıklar ya da spot cümleler kitabın okunmasını hayli kolaylaştırırdı.

(2)

# Dünyanın en güçlü ülkesinin hükümeti nükleer tehlikeyi de, çevre felaketini de sadece iklim demeyelim, çünkü onun da ötesinde bir şeyden bahsediyoruz-, her ikisini de körükleyecek şekilde davranıyor.

# Var olma kaygısının önüne şirket kârlarını ve siyasal kazançları getirme alışkanlığının hâkim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu durumun en tipik örneğini şu anda ABD'nin başındaki Bush yönetimi gösteriyor.

# 'Amerikan Bilimleri İlerletme Derneği' diye çevrilebileceğimiz American Association for the Advancement of Science, 2005'teki yıllık toplantısında, insan faaliyetlerinin küresel ısınmanın yaratılmasındaki kesin katkısı üzerine bir rapor yayınlıyor. Adamlar bütün susturma çabalarına, paralarının ve araştırma fonlarının kesilmesi,

konuşmalarının engellenmesi tehlikelerine rağmen bunları söylüyorlar.

# James Hansen gibi önemli bazı bilimciler çıkıp, Bush yönetimi baskı yapıyor, konuşma bunları halkla paylaşma diyor, bu kadarı ancak Nazi ve Stalin yönetimlerinde oluyordu, diyorlar.

# Amerikan bilim dernekleri, bütün bu tehditlerin, baskıların altındayken bile insanların fosil yakıtlar ve petrol kullanarak küresel ısınmayı yarattığını açıkça söylüyorlar. Bush yönetimi bu söylenenleri bilimsel değildir diye reddediyor, önemli iklim kuruluşlarının başındaki insanları değiştiriyor.

# Her şeye rağmen Amerika'da bilim hükümetin kontrolünde olmadığı ve bilimsel araştırmalara büyük paralar ayrıldığı için, iklim değişikliğinin çok önemli etkilerine, mesela buzulların eriyip su kaynaklarının tükeneceğine ve bunun da ciddi kuraklıklara yol açacağına dair bilgiler yine hep bu Amerikan bilim kuruluşlarının raporlarında yer alıyor. Ama hem ABD hükümeti bu yayınlarla pek ilgilenmediği, hatta susturmaya çalıştığı için, hem de medya gerçek bir 'ihanet' içinde olduğundan bu bilimsel gerçekler göz ardı ediliyor.

# Gazetelerde evlerin ısıtılmasından tutun da, yazlıklara ya da turistik seyahatlere gidilmesine kadar her şeyin küresel ısınmayı arttırdığına dair haberler verilse bile, bütün bunların arkasında yatan faaliyetleri ortaya çıkarmaya yönelik bir yayın yapılmıyor. Neden? Reklam gelirleri düşünüldüğü için. Dolayısıyla, medyanın da aynı derecede ağır bir

sorumluluğu olduğu çıkıyor ortaya. çünkü medya bütün bu gerçekleri sessizlik içinde geçiştirmeyi tercih ediyor. Büyük ölçüde Amerikan endüstrisini temsil eden bir kuruluş olan ABD Ulusal İmalatçılar Birliği, 2001'de George Bush'a bir mektup yazmış, "14 bin üye şirketimiz ve bunların 18 milyon çalışanı adına, yani Amerika'da imalat yapan işçiler adına, Kyoto Protokolü'ne karşı çıktığınız için size teşekkürlerimizi bildiririz, çünkü Kyoto'yu imzalamanız ABD ekonomisine ağır zarar verecekti," demişti.

# ABD'de yapılan bütün kamuoyu araştırmalarında derhal tedbir alınması ve ne kadar yetersiz de olursa tek

uluslararası antlaşma olan Kyoto Protokolü'nü ABD'nin de hemen imzalaması gerektiği konusunda ezici bir çoğunluk olduğu görülüyor.

# Hem Amerikalıların, hem de bütün dünya insanlarının endişe duyması gereken bir şey daha var: Kamuoyunun istediği şey ile kamu adına yürütülen politikalar arasındaki müthiş fark. Buna democratic defict diyorlar, yani 'demokrasi açığı'.

Kitaptan

# KÜRESEL ISINMA VE İKLİM KRİZİ

Ömer Madra, Söyleşi: Ümit Şahin, Agora Kitaplığı, 2007, 363 sayfa, 20 YTL. BURCU AKTAŞ

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak gıda kaynaklı bir salgında, salgının gerçek nedeninin belirlenmesi ve olayın tekrar etmemesi için alınacak düzeltici tedbirlerin uygulatılması

İlyas Y ılmazer , Bergama'da Yortanlı Barajı'nın tehdit ettiği Allianoi antik kentinin bir "koruma duvarı" yla korunması önerisine "Bu bir mühendislik projesi de

Meclis gündeminde bulunan ikinci yasal düzenleme olan ''dönüşüm alanları kanunu tasarısı'' ise, İstanbul başta olmak üzere, depreme dayanıksız ve kaçak yapıların arttığı

Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi bileşenlerinden Ege çevre ve Kültür Platformu (EGEçEP) Dönem Sözcüsü avukat Ali Arif Cangı Hollanda adına "Otapan için ne

Bunun üzerine Trakya Kalkınma Birliği (TRAKAB) de 2004'te onaylanan 1/100 bin ölçekli Trakya planının "yeniden yapılması" için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne

AB'nin 2006 yılında 44 milyar milyar dış yardımda bulunduğunu ileri sürmesine rağmen bunun 13,6 milyar avrosunun üye ülkelerde kaldığına dikkat çeken CONCORD, Irak ve

Sürekli evlenme engeli ise, bir erkek ile bir kadının evlenmesini ebediyen haram kılan evlilik engelidir.. Aralarında sürekli evlenme engeli bulunan bir erkekle bir

Ayna dışında soyunan her kadının saçlarında aynı mihnet kendisiyle savaşından belli, yorgun çıkmış. sahne orda: orta yerde pis bir uçurum hangi parktan geçsem fark etmez