• Sonuç bulunamadı

EditördenN. Yasemin YALIM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "EditördenN. Yasemin YALIM"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye Biyoetik Dergisi, 2016 Vol. 3, No. 3, 128

© 2016, Türkiye Biyoetik Derneği Turkish Bioethics Association | 128 Yalım NY

Editörden/Editorial

Editörden

N. Yasemin YALIMa

Türkiye Biyoetik Dergisi (TJOB)’un 3. Cilt 3. Sayısı (2016 Yılı Kış Sayısı) ile sizlere bir kez daha “Merhaba”

diyoruz. Dergimizin bu sayısında bazı yeni düzenlemelere gittik. Daha önce yalnızca araştırmaya dayalı makalelere yer verdiğimiz özgün makale statüsünü, elimize ulaşan ve özgün düşünsel çalışmayı yansıtan makalelere de açtık. Böylece alanımızda üretilen ve felsefi açıdan özgün çalışmalar da bu başlık altında yer alabilecek. Derleme bölümü ise geçmişte olduğu şekliyle sürüyor.

Derneğimizin düzenlediği Uluslararası Katılımlı 1. Türkiye Tarım ve Gıda Etiği Kongresi 10-11 Mart 2017 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapıldı. Çok sayıda ulusal ve uluslararası bildirinin sunulduğu kongre biyoetik alanında yeni bir başlığın açılmasını sağladı. Dergimizin bundan sonraki sayılarında tarım ve gıda etiğine ilişkin daha fazla çalışmanın yer alacağını sanıyorum. Görünen o ki tarım ve gıda etiği alanında düşünsel derinliğe sahip daha kapsamlı çalışmaların ortaya konulabilmesi ve özellikle ülkemizde tartışılması elzem olan değer sorunlarının etkili ve doğru biçimde gündemlenebilmesi için alanın akademisyenleri ile biyoetik uzmanlarının işbirliği yapması lazım. Tıp, eczacılık, veteriner hekimlik ve birçok başka sağlık disiplinini de ilgilendiren bu alanda yeni çalışmaların yapılması ve yaklaşık 20 yıllık bir geride kalmışlık halinin hızla giderilmesi gerekiyor.

Ülkemizde tıp tarihi ve etik uzmanlık alanına yönelik doğru olmayan uygulamalara bir yenisi Ekim 2015 doçentlik sınavı ile eklendi. Gerek biyoetik gerekse tıp tarihi ve tıp etiği alanlarının çokdisiplinli ve disiplinlerarası yapısı, bu tür alanlara düşünsel olarak pek de yatkın olmayan yükseköğretim sistemimizin hatalı değerlendirmeler yapmasına neden oluyor. Son doçentlik sınav jürisinde alanımızda doktorası ve doçent unvanı olmamasına karşın, uzun yıllardır bir tıp tarihi ve etik anabilim dalının başkanlığını yürütmesi nedeniyle olsa gerek, başka alandan bir asil üye atanması nedeniyle “disiplinlerarası” kavram ve terimini yeniden tartışma gereği ortaya çıktı. Akademik etik açısından önemli olan bu konuyu tartışmak için TJOB’un uygun bir platform oluşturduğuna inanıyorum. Bu konuda editöre mektup ya da görüş yazısı kaleme almak isteyenlere dergimizin sayfalarının açık olduğunu duyuruyorum.

Çeşitli üniversitelerin tıp fakültelerinde tıp etiği alanında öğrenci topluluklarının kurulduğunu ve değerli çalışmalar yaptıklarını öğrenmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu topluluklardan biri olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi MEDISEP (Medical Student Exchange and Projects)-Tıp Etiği Teması üyelerinin Öğrencinin Sesi bölümünde yayınlanmak üzere gönderdikleri yazılarını Editöre Mektup köşemizde dikkatlerinize sunmak istiyorum. Genç meslektaşlarımızın vizyonu, birlikte üretmek yetileri ve kararlılıkları etkileyici ve umut verici.

Başka üniversitelerdeki grupları da dergimiz aracılığıyla duyurmak, aralarındaki işbirliğine katkıda bulunmak isteriz. Bu yazıyı keyifle okuyacağınıza ve MEDISEP Tıp Etiği Temasından desteklerinizi esirgemeyeceğinize inancım tam.

Alanımıza yeni açılımlar ve taze soluklar getiren gelişmelerin önümüzdeki dönemde artarak sürmesine TJOB bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da elinden gelen katkıyı yapacaktır. Bu kararlılıkla dergimizin yeni sayısını her zamanki gibi iyi okumalar dileklerimle ilginize ve bilginize sunuyorum.

Editör

aProf. Dr., Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Biyoetik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Referanslar

Benzer Belgeler

Gerek sağlık sisteminde yaşanan değişiklikler, gerek nüfusu hem yaşlanan hem de artmakta olan bir ülke olarak ortaya koyduğu özellikli durum, gerekse toplum olarak

Belki ilkinden daha acil biçimde biyoetikçilerin ilgisine muhtaç olan ikinci önemli konu ise, içinden geçmekte olduğumuz; insan, hayvan ve bitki bağlamında tüm canlılığı

Hem mahkemenin kararını rızaya ve alanımızın temel konularından biri olan özerkliğe dayandırmış olması, hem bunu bir temel hak ve özgürlük sorunu olarak inşa etmesi, hem

Eğer daha olağan koşullara ulaştığımızda bu bence biyoetik çalışan akademisyenler için son derece de eğitici olabilecek metinleri yayınlamama izin

Özgün araştırma ve derleme makalelerinin yanında, olgu sunumu ve değerlendirmesi, kitap tanıtımı, mevzuat değerlendirmeleri, öğrenci çalışmaları ile tartışma

Tıp etiği eğitiminde yaklaşık 20 yıldır konulu filmleri kullanan ve son dönemde yalnızca konulu filmlerden oluşan bir eğitim içeriğine sahip olan “Sinemada Felsefe ve Tıp

Ülkemizde siyaset etiği anlamında yeterli akademik çalışma bulunmadığından ve konu biyoetik alanını ancak dolaylı olarak ilgilendirdiğinden alanımızda fazlaca

Sizlerin de katkısıyla gelişecek bu çabaların yalnız biyoetik alanındaki etik sorunlarla ilgili olarak değil, genel anlamda toplumdaki etik bilincin ve duyarlılığın