• Sonuç bulunamadı

Fizyoloji Giriş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fizyoloji Giriş"

Copied!
144
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fizyoloji Giriş

Fizyoloji Nedir.?

(2)

1. ve 2 hafta konuları

Fizyoloji nedir

Madde taşıma yolları

Hücre fizyolojisi

Hücre kısımları

2

(3)

Ders Notları ve Sunumlar

https://personel.trakya.edu.tr/uguner#.W5euHOgzbIV

http://fizyolojilab.weebly.com/

http://fizyolojilab.weebly.com/ders-notlari.html

https://yadi.sk/i/sHzuCQld3GPB8U

3

(4)

Temel kurallar(Direk yanıtlar)

Ders tam zamanında başlar(bazen 5 dak önce)

Ders kısada olabilir AMA çok uzunda olabilir.

Devamsızlık yapmayın(Limitler geçerlidir)

Ders notlarından(468 sayfa) yada sunumlardan çalışın(yaklaşık 1200 adet).

Ders %60, Laboratuvar %40 dikkatli olun.

Dersi derste öğrenin, soru sorun dikkatinizi verin.

Her hafta ders vardır(tatil olur mu? OLMAZ)

Not alın, not çıkartın, çok tekrar yapın…

Soru sorun, anlaşılmayan noktalar belirtin…

4

(5)

5

Fizyoloji Nedir ?

(6)

Fizyoloji

Fizyoloji; canlılık sırasında bedende sürdürülen görevler canlıya zarar vermeden doğal halinde (in situ) incelenir.

Fizyoloji en basit tanımıyla, yaşamın mantığını araştıran bir bilim dalıdır.

İnsan fizyolojisi

Hayvan Fizyolojisi

Bitki Fizyolojisi

Bakteri ve Virüs Fizyolojisi

Karşılaştırmalı Fizyoloji

(7)

Fizyoloji

Yaşamın başlangıcı, gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fiziksel ve kimyasal etkenleri açıklayan bilim dalıdır.

Canlılardaki yaşamsal olayları inceleyen bilim dalıdır.

Canlıların mekanik, fiziksel ve biyokimyasal fonksiyonlarını ve sistemlerinin işleyişini inceleyen bilim dalıdır

Yapı- fonksiyon bilimidir.

(8)

Yaşamın Organizasyonu

Hücre; canlılığın temel birimidir.

Atom→Molekül →Hücre →Doku →Organ

Kimya

Moleküler Biyoloji

Hücre biyolojisi

→Organ sistemleri →Organizma

→Populasyon →Ekosistem →Yaşamküre

Fizyoloji

(9)

Bazı Temel fizik yasaları

Termodinamik yasalar

0. yasa Eğer A ve B sistemleri birbirleri ile ısıl dengede ise, A sistemi ile ısıl dengede olan bir C sistemi, B sistemi ile de ısıl denge durumundadır

1.Yasa Enerjinin yokken var, varken yok edilemeyeceğini ancak bir biçimden başka bir biçime dönüşebilir

2.yasa:verimlilik sınırlıdır(%100 olamaz)

3.Yasa :mutlak sıfır sıcaklığına (0 Kelvin) tüm parçacıklarının entropilerinin eşittir

Boyle yasası:sıcaklıklar sabit tutulduğu sürece, belirli ölçüde alınan bir ideal gazın hacmiyle basıncının çarpımı sabittir

Herry yasası: belli bir çözücünün belli bir miktarında, belli basınç ve sıcaklıkta çözünebilen en fazla miktarına o maddenin çözünürlüğü

Laplace yasası: transmural basınç farkı ile gerginlik, yarıçapı ve damar duvarının kalınlığı arasındaki ilişkiyi

Fick Yasası :Bir gazın diffüzyonu gazın solübilitesi ve membranın yüzey ölçümü ile doğru, membranın kalınlığı ile ters orantılıdır 9

(10)

Hücre

Hücre, canlının tüm yaşam belirtilerini barındıran ve uygun ortamda gelişen, bölünüp çoğalabilen en küçük yaşam birimidir.

Sitoplazma inorganik maddeler ve karbon

içeren organik moleküllerden

oluşmaktadır.

İnorganik maddeler: Su, mineral iyonlar (anyon, katyon)

Organik maddeler: protein, karbonhidrat,

lipid, nükleik asitlerdir.

(11)

Boyut

(12)

Bakteri (2 µm)

Virus (50 ile 100 nm)

Protein ~ 3 nm

İnsan hücresini bir ev kabul edersek,

bir bakteri bir insan kadar

virusler ise çok daha küçüktür …

1 µm = 1/1000 mm 1 nm = 1/1000 µm

Hücrenin boyutu

(13)

Çekirdek Çekirdekçik

Golgi

Membrane zarı

lizozom sitozol

Mitokondri sentrozom Ribosom ER

GER

Sitoplazma

Eukaryot Hücre

(14)

Hücrenin inorganik bileşikleri

Toplam hücre kütlesinin

%70-80’ini SU oluşturur.

Suyun önemi, H

atomlarının kısmi (+)yük, O2’in de kısmi (-)yük taşımasından ileri gelmektedir.

Bu su molekülüne dipol iki kuvvetli özelliği kazandırmaktadır.

Hem birbirlerine hem de + ve – yüklü diğer moleküllere

bağlanabilmektedirler.

(15)

Hücrede su

Hücredeki toplam suyun % 5’i hücredeki diğer yüklü moleküllere bağlanır. Bu suya

bağlı su

denir.

Serbest su ise hücredeki suyun %95’ini oluşturur.

Serbest su hücrede diğer maddeler için iyi bir

eritici

ve sitoplazmanın

kolloidal

yapısı için iyi bir

dağıtıcı ortam

sağlar.

Hücrenin su içeriği, hücrenin yaşı ve hücrenin metabolik etkinliği ile ilgilidir.

Su miktarı embriyonik hücrelerde en fazla iken ergin ve yaşlı organizmalarda bu oran azdır.

Ayrıca kemik minesi ve kemik dokuda su miktarı yok denecek kadar azdır.

(16)

Diğer inorganik moleküller

Hücrede su dışında bulunan anyon (negatif yüklü iyonlar) ve katyon (pozitif yüklü iyonlar) hücre kitlesinin %1’ini oluşturur.

Bunlar hücre metabolizmasında görev alır ve hücre işlevinde kritik roller oynarlar.

Asit-baz dengesini korur ve osmotik

basıncın ayarlanmasında önemlidir.

(17)

Hücrenin organik moleküller Proteinler

Hücre zarı yapısında yer alır ve dokuların yapısal bileşenlerini oluştururlar.

Küçük moleküllerin taşınmasında ve depolanmasında görev alır. Ör:hemoglobin tarafından O

2

taşınması

Hücreler arası sinyal iletim işine katılırlar Ör:hormonlar

Enfeksiyonlara karşı koruma görevi üstlenirler.

Ör:antikorlar

Enzim yapısını oluştururlar.

(18)

Hücrenin organik moleküller Karbonhidratlar

C,H,O den oluşmuş organik moleküllerdir.

Monosakkarit ve disakkarit yıkımı ile hücresel enerji sağlanır ve bunlar diğer hücresel bileşenlerin sentezi için başlangıç materyali sağlar

Polisakkaritler hücrenin depo formunu (nişasta glikojen) ve hücrelerin yapısal bileşenini (selüloz, kitin) oluştururlar.

Polisakkaritlerin daha kısa polimerleri

hücrelerin komşularına adezyonu ve

proteinlerin uygun intraselüler hedeflere

taşınmaları görevini üstlenirler.

(19)

Hücrenin organik moleküller Lipidler

Alkol ve yağ asitlerinden oluşan esterlere lipid denir.

Enerji depo formudur.

Lipidler gliserol ve yağ asitlerine ayrıldıktan sonra yağ asitleri oksitlenerek sitrik asit döngüsünde parçalanır ve yağ asitlerinin R yan zincirindeki karbon sayısına bağlı olarak glikozdan çok daha fazla ATP üretimine neden olur.

Hücresel zarların temel yapısını oluştururlar.

Lipidler hem steroid hormonlar (östrojen, testesteron) hem de haberci moleküller olarak hücre içi sinyal iletimini sağlar.

(20)

Diğer Organik Moleküller

Enzimler, hormonlar, vitaminler

Hormonlar, amin, peptid, steroid, lipid yapısında olabilir.

Amin yapısındaki hormonlar: adrenalin, dopamin

Peptid yapısındaki hormonlar: Sinyal iletim molekülleridir. Ör: insulin, prolaktin, endorfin

Steroid yapısındaki hormonlar: küçük molekül ağırlıklıdır. Ör:Testesteron, östrojen, progesteron

Lipid yapısındaki hormonlar: Kısa süreli lokal etkiye sahip lipid türevi biyomoleküllerdir.

Ör:Prostoglandin(Kasılmaların düzenlenmesi ve kaslardaki ağrı hissinin rahatlaması gibi güçlü fizyolojik aktiviteye sahiptirler.)

(21)

Vitaminler

Normal yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan ve yiyecekler içerisinde doğal olarak bulunan basit

yapılı bileşiklerdir.

Vücut fonksiyonlarının

düzenlenmesinde önemlidir. Vitaminler vücutta parçalanmazlar, yani vitaminler doğrudan enerji elde etmek için

kullanılmazlar.

Vücut , her vitaminden gerekli olan miktarın kan dolaşımında sürekli mevcut olmasını sağlar.

Yağda eriyenler (A,D,E,K) yağ dokuda depolanır, suda eriyenler (B1, B2, B3, B5, B6, B12,C) fazlası vücuttan atılır her gün alınmalıdır

Sınav sorusu

(22)

** Kalınlığı; 7.5 -10 nm ( 75 - 100 Å )

** Bileşimi; - %55 protein

- %25 fosfolipid, %13 kolesterol, %4 diğer lipid - %3 karbonhidrat

Hücre Zarı

(23)

Fosfolipid yapısı

2 adet yağ asidi, bir adet gliserol ve bir adet fosfat

(24)

•Canlı-saydam ve esnektir

•Üzerinde por denilen delikler bulunur

•Seçici geçirgendir

•Zardaki proteinler enzim görevi yapar

•Akışkan bir yapıya sahiptir Zarın özellikleri

Sınav sorusu

(25)

•Hücreyi dağılmaktan korur

•Hücreyi dış etkilerden korur

•Madde alış-verişini sağlar

Zarın görevi

(26)

Lipid tabaka sadece yağda eriyen maddelere geçirgendir; O

2

, CO

2

, vs

Lipid tabaka içindeki proteinler yüzey boyunca hareket edebilir.

İntegral proteinler ; - yapısal protein - pompa

-taşıyıcı protein -iyon kanalı

-reseptör

-enzim ve antikor

Zarın yapısı

(27)

Zar proteinlerinin görevleri

Enzimatik görevleri vardır.

Reseptör olarak görev yaparlar.

Hormon, ilaç, bakteri ve virüsler için reseptör

Taşımada veya taşımaya yardımcı kanallar oluşturmada görev almaktadırlar.

Transmembran proteinlerin bazıları taşıma bağlantı noktaları oluştururlar.

Plazma membranında yer alan transmembran proteinler bir yandan hücre iskelet elemanları ile diğer yandan hücre dışında bulunan bazı ipliksi proteinlerin bağlantı noktalarını oluştururlar.

Hücre-hücre etkileşimini sağlarlar.

Sınav sorusu

(28)

Zar yüzeyleri

(29)

Glikolipid ve glikoproteinlerin gliko kısmının hücre yüzeyinde yaptığı karbonhidrat örtüye glikokaliks

denir . karbonhidrat uçlar (-) yüklüdür (hücre yüzeyi negatif yüklü olur)

Glikokaliksin işlevi;

-Hücrelerin birbirini tanımasını sağlar -Kontakt İnhibisyona neden olur

-Hücreye antijenik özellik kazandırır -Reseptör görevi yapar

Glikokaliks

Sınav sorusu

(30)

Glikokaliks

Hücre zarının üzerindeki protein, glikoprotein ve glikolipidden (glikokaliks) oluşan, hücreye madde giriş çıkışını denetleyen gözeneklerdir

(31)

Glikoproteinler

Hücre zarının yüzeyinde, özellikle şekerlerce zengin özel bir yapıdır.

(32)

Kolesterol

Hayvanların vücut dokularındaki hücre zarlarında bulunan ve kan plazmasında taşınan bir sterol, yani bir steroid ve alkol birleşimidir. Daha düşük miktarlarda bitkilerde de bulunur

(33)

Fosfolipit tapaka

Gazlar O2,CO2 Ethanol

H20

İyonlar :Na+, K+, Ca2+

Şeker: Glukoz Amino Asitler ATP

Fosfolipidlerin geçirgenliği

Sınav sorusu

(34)

Tight juction – sıkı bağlantı

Gap junction – geçit bölgesi

 Desmosoz

belt- kemer desmosom

spot- düğme desmosom

Membran bağlantıları yolları

Sınav sorusu

(35)

Membran bağlantıları konumları

(36)

Membran bağlantıları

(37)

Gap junction

(38)

38

10 dakika ara

(39)

39

Hücrede madde

taşınması

(40)

Hücrede zarın madde Madde geçişi

•Pasif taşıma

•Difüzyon,

•Osmoz

•Kolaylaştırılmış difüzyon

•Aktif taşıma

•Endositoz fagositoz, pinositoz

•Ekzositoz

•Primer aktif taşıma

•Sekonder aktif taşıma

Sınav sorusu

(41)

DİFÜZYON

Beden sıvılarında bulunan iyon ve moleküller büyüklük ve sayılarına göre hareket eder. İyonlar ve moleküller sürekli hareket halinde bulunurlar .

İyon ve moleküllerin sıvı veya gaz ortamdaki sürekli hareketlerine difüzyon (yayılma) denir.

Çok yoğun oldukları ortamdan az yoğun

oldukları ortama enerji harcamadan kendi

kinetik enerjileri ile geçerler.

(42)

Difüzyon

42

(43)

Difüzyonla

Madde geçişi

(44)

Difüzyon

(45)

Basit difüzyon

Fosfolipid çift tabakada çözülebilen küçük moleküllerin

geçişidir. Zar proteinleri işe karışmaz. Ör: Gazlar (O2,CO2), hidrofobik moleküller, küçük polar yüksüz moleküller zardan kolayca geçer ancak glukoz gibi büyük polar moleküller, a.a. ve yüklü moleküller (Cl, Na, Ca) zardan geçemez.

(46)

Madde Taşıma

(47)

Zarda Taşıma

Difüzyonla Madde geçişi

(48)

Taşıma proteinleri

(49)

Kolaylaştırılmış diffüzyon

(50)

Kolaylaştırılmış Difüzyon

• Michel-mentel kinetiğine

• Uyar.

• Tm (transfer maksimum) değeri vardır.

Sınav sorusu

(51)

Kolaylaştırılmış Difüzyon

Bazen yoğunluk farkı olmasına rağmen bazı maddeler geçirgen olan zardan karşı tarafa geçemez.

Bir zardan doğrudan geçemeyen madde

taşıyıcı bir molekül ile (membran

proteini) birleşerek karşı tarafa geçişi

kolaylaştırılmış difüzyon olarak

tanımlanabilir. Ör: Glukoz, a.a.,

nükleotid, yüklü iyonlar

(52)

Kolaylaştırılmış Difüzyon

(53)

Difüzyon hızı hangi etkenlere bağlıdır?

Gaz yada sıvı oluşlarına, – gazlar daha hızlıdır.

Isı

– ısı arttıkça difüzyon artar.

Moleküllerin büyüklüğü, – küçük daha hızlı.

Difüzyon alanı,

– alan arttıkça hız da artar.

Membran kalınlığı

– difüzyon mesafesi, mesafe arttıkça hız azalır. Sınav sorusu

(54)

Aktif transport

Pasif taşımanın tam tersi olarak aktif taşımada moleküller az yoğun oldukları ortamdan çok yoğun oldukları ortama enerji harcanarak taşınırlar.

Aktif taşıma taşıyıcı proteinler aracılığı ile gerçekleştirilir. Ör: Na+- K+ pompası, Ca++ pompası

Sınav sorusu

(55)

Taşıyıcı proteinler aracılığı ile taşınım yönleri

• Taşıyıcı protein zarın bir tarafından diğer tarafına bir molekül geçiriyorsa bu tek yönlü işleve uniport taşınım adı verilir.

• Şayet taşıyıcı protein iki molekülü birlikte taşıyorsa buna kotransport (birlikte taşınım) adı verilir.

• Birlikte taşınımda iki molekül aynı yönde (simport) veya farklı yönde (antiport) taşınabilmektedir.

Sınav sorusu

(56)

OZMOZ

Su moleküllerinin yarı geçirgen zardan yoğun ortam tarafına geçişi ozmoz olarak bilinir.

Su moleküllerinin geçişi, zarın iki tarafındaki sıvıların iyonik kuvveti ve buna bağlı olarak ozmotik basıncı eşitleninceye kadar devam eder.

Ozmotik basınç, belirli bir çözücü içinde bulunan bir maddenin oluşturduğu basınçtır.

(57)

OZMOZ

57

(58)

Ozmoz ve aquaporinler

Bir membrandan suyun net yayılmasıdır

Aquaporinler denilen kanal proteinleri tarafından

kolaylaştırır

AQUAPORIN ifadesi ve zarın içine eklenmesi hücre türleri arasında değişiklik gösterir.

Bunlar, özellikle böbrek için önemlidir

Sınav sorusu 58

(59)

Süspansiyon

Sıvı içinde çözünmeyen katı bir maddenin

parçacıklar halinde dağılması ile meydana gelen karışıma süspansiyon denir. Ör:

tebeşir tozu, nişasta

Süspansiyon saydam değildir, yani ışığı karşı tarafa geçirmez. Çünkü sıvı içinden geçen ışık asılı durumda bulunan katı tanecikler tarafından geriye yansıtılır. Bu duruma

Tyndall olayı

adı verilir.

Sınav sorusu

(60)

Emülsiyon

Bir sıvının çözünmediği başka bir sıvı içinde küçük damlacıklar halinde dağılması ile oluşan karışıma emülsiyon denir.

Emülsiyon bulanık görünümlü ve kararsızdır. Ör: su ve yağ karışımı

Sınav sorusu

(61)

izotonik ortam

Canlı hücrelerin, kendi hücre içi yoğunlukları, içinde bulundukları çözeltinin (solüsyonun) yoğunluğuna eşit olduğu zaman (izotonik-isotonic) su molekülü konsantrasyonu da eşittir,

su molekülleri hücreden içeri ve dışarı aynı oranda hareket ederler, su moleküllerinin net hareket sürekliliği sıfırdır.

Vücut sıvıları izotonik sıvılardır.

Sınav sorusu

(62)

Hipertonik

Hücreler kendi

yoğunluklarından, daha yoğun bir çözelti içinde (hipertonikhypertonic)

bulundukları zaman oluşur

su hücreden ayrılır ve hücrenin büzülmesine, kurumasına ve belki de ölümüne yol açar.

Sınav sorusu

(63)

Hipotonik

Hücreler, kendi

yoğunluklarından, daha az yoğun bir çözelti içinde

bulundukları zaman

(hipotonik-hypotonic) hücre bu solüsyon üzerinde osmotik basınç yapar ve su hücre içine doğru hareket eder.

Hücre içine giren su onun

şişmesine, büyümesine belki de patlamasına yol açar

Sınav sorusu

(64)

Ekzositoz

Hücre içindeki büyük moleküllerin hücre dışına atılmasını sağlayan taşıma şeklidir.

(65)

Endositoz

Hücrelerin zarlarından geçemeyecek büyüklükteki

maddelerin içeri alınma şekli.

(66)

Endositoz tipleri

Fagositoz

Pinositoz

Hormon

reseptör yapılar

Hücrenin, dış ortamdaki bir maddeyi içerisine alması ve sindirmesi.

Hayvansal hücrelerin sıvı haldeki maddeleri, vezikül oluşturarak alması,

Sınav sorusu

(67)

Pinositoz

67

(68)

Direk ve indirek taşıma

(69)

Ligant bağlı kapı

Ligandın

(nörotransmitter ya da

kimyasal ajan olabilir)

iyon kapısı üzerindeki

bir reseptöre

bağlanması ile (direct,

short-lasting) aktive

olur (örneğin sodyum

kanalları),

(70)

Ligant kapısı

Ligand bağımlı iyon kanallarınde bir

hormon,

nörotransmitter veya kimyasal bir ajan

hücre zarındaki

reseptörlere bağlanır ve kapı açılır.

(71)

Na kanalı yapısı

(72)

Na kanalı çalışma şekli

(73)

Hücre polarizasyon

sağlanması

(74)

Zar reseptörü ikincil haberci

• Hücrelerin plazma zarının ötesinden sinyaller almaları ve bu sinyallere göre düzenlemeler İkincil habercileri oluşturan enzimleri aktifleştiren plazma zarı reseptör proteinleridir

• İkincil haberci Reseptör-hormon kompleksi hücre içinde diğer maddeleri aktive eder(örneğim.

cAMP, cGMP, Ca+2 )

(75)

75

Zar reseptörü

ikincil haberci G Proteini

(76)

Sekonder aktif

taşıma

İkincil aktif taşıma, plazma zarından geçmek için enerji kaynağı olarak bir elektro-kimyasal gradyan kullanımı ile primer aktif taşımadan ayrılır.

Ikincil aktif taşımayı gerçekleştiren taşıyıcılar iki bağlama bölgesine sahiptir, biri bir iyon için (örneğin Na +) ve başka biri eştaşınacak molekül için (örneğin, glikoz)

(77)

Sekonder aktif taşıma

Sınav sorusu

Sekonder aktif taşıma da zardan elektrokimyasal bir gradyan kullanımı ile geçiş

(78)

Aktif Taşıma

Aktif taşıma, küçük moleküllerin, az

yoğun ortamdan çok yoğun ortama ATP harcanarak geçişidir.

(79)

Membran

taşıma tipleri

Sınav sorusu

(80)

Barsak lümeninde simport

• SGLT taşıma proteinleri glikoz Na simportı ile lümenden glikoz alır.

• Barsak hücresinden kana glikoz verilmesi, başka bir taşıma Proetini GLUT5 tarafından yapılır.

(81)

81

10 dakika ara

(82)

Hücre Fizyolojisi

Hücreler yaşayan organizmaların yapısal ve fonksiyonel birimleridir.

Hücre, canlının tüm yaşam belirtilerini barındıran ve uygun ortamda gelişen, bölünüp çoğalabilen en küçük yaşam birimidir.

Sitoplazma inorganik maddeler ve karbon içeren organik moleküllerden oluşmaktadır.

İnorganik maddeler: Su, mineral iyonlar(anyon, katyon)

Organik maddeler: protein, karbonhidrat, lipid, nükleik asitlerdir.

(83)

Sitoplazma

A)Sıvı Kısım

• protein,karbonhidrat,yağ,vitamin,mineral,enzim ve su gibi organik ve inorganik maddelerden oluşmuştur.

• Yarı akışkan bir sıvıdır.Sitoplazmanın sıvı kısmına sitozol denir.

Sitoplazmanın % 90’ını su oluşturur Sitoplazmanın % 90’ını su oluşturur

B)Organeller

•Hücrede temel olayların gerçekleştiği birimlerdir.

•Hücre hayatsal faaliyetlerini yapabilmesi için bu organellere ihtiyaç duyar.

(84)

Sıvı kısmı

Protein,karbonhidrat,yağ,vitamin,mineral,enzim ve su gibi organik ve inorganik maddelerden

oluşmuştur. Yarı akışkan bir sıvıdır.Sitoplazmanın sıvı kısmına sitozol denir.

Sitoplazmanın %

90’ını su

oluşturur oluşturur

Görevi :

Biyokimyasal reaksiyonlar için zemin oluşturmak

Organellere yataklık etmek

Organellerin hareketini sağlamak

(85)

Sitoplazmik Organeller

A. Membranlı organeller

• Plazmalemma (hücre kılıfı ve mikrovillus dahil)

• Mitokondri

• Granüler endoplazmik retikulum (GER)

• Agranüler endoplazmik retikulum (AGER)

• Golgi kompleksi

• Salgı vezikülü

• Lizozom

• Vezikül

B. Membransız organeller

• Ribozom (serbest ribozomlar ve polizomlar)

• Mikrotubul

• Sentriyol

• Sil ve flagellum

• Filâmentler

(86)

ER

Endoplazmik

retikulum hücrede bulunan,

veziküller, tüpler ve sisternalardan oluşmuş bir

organeldir

(87)

Ribozom ve diğer organellerde

sentezlenen bazı maddeler ER’daki enzimlerle işlenir ve Golgiye aktarılır.

Granüllü Endoplazmik

Retikulum (GER): Üzerinde ribozomlar vardır. Sisterna denilen yassılaşmış keseler şeklindedir.

Düz Endoplazmik Retikulum (DER):

Ribozomları yoktur, tüplerden oluşan bir ağ şeklindedir.

Düz E.R. işlevi

(88)

Düz E.R. işlevi

Farklı hücre tiplerinde düz ER değişik metabolik süreçlerde görev alır.

Bunlar arasında lipid sentezi,

karbonhidrat metabolizması ve ilaç ya da zehirlerin detoksifikasyonu bulunur.

Düz ER de bulunan enzimler yağ,

fosfolipid ve steroid gibi farklı lipidlerin sentezinde görev alırlar.

Düz ER de üretilen steroidler ör: eşey

hormonları

(89)

Düz E.R.

Karaciğer hücreleri düz ER nin karbonhidrat metabolizmasındaki önemlidir.

Karaciğer hücreleri karbonhidratı bir polisakkarit olan glikojen şeklinde depolar. Glikojenin hidrolizi karaciğer hücrelerinden glukoz salınmasına yol açar. Bu olay kan şekerini düzenler. Ancak glukojen hidrolizinin ilk ürünü glukoz fosfattır.

İyonik formdaki bu şeker hücreyi terk ederek kana karışamaz. Karaciğer hücrelerinin düz ER zarı içinde bulunan bir enzim, glukozdaki fosfatı uzaklaştırır ve serbest glukoz hücreyi terk eder.

Sınav sorusu

(90)

Düz E.R.

(91)

Düz ER’nin İşlevleri

Sitoplazmik yüzeyinde ribozomlar içermezler.

Farklı hücre tiplerindeki düz ER değişik metabolik süreçlerde görev alırlar. Bunlar arsında

lipid sentezi (fosfolipid, steroid)

Karbonhidrat metabolizması

İlaç ya da zehirlerin detoksifikasyonu

bulunur.

(92)

Düz E.R.

Düz ER deki enzimler özellikle karaciğer hücrelerinin ilaç ve zehirleri detoksifiye etmelerini sağlar.

Detoksifikasyon genellikle ilaçlara hidroksil gruplarının eklenmesi ile gerçekleştirilir.

Hidroksil grupları ilaçları çözünür hale getirir dolayısıyla vücuttan atılmalarını kolaylaştırır.

Sınav sorusu

(93)

Düz E.R.

Kas taki ER sarkoplazmik retikulm zarı kalsiyum iyonlarını sitosolden

sisternal alana pompalar.

Kas hücresi bir sinir hücresi tarafından uyarıldığında , sisternedeki Ca ER

zarını geçerek tekrar sitosole çıkar

kas hücresinin kasılmasını tetikler .

(94)

Granüllü ER

Zarları üzerinde ribozom taşır.

(95)

Granüllü ER işlevi

Salgı proteinlerinin yapılmasını sağlar

Granüllü ER kendi zar fosfolipidlerini yapar; ER zarında yerleşmiş olan

enzimler sitosolden gelen fosfolipid öncülerini bir araya getirirler.

ER zarı genişler ve transport

vezikülleri şeklinde iç-zar sisteminin

diğer bileşenlerine aktarırlar.

(96)

GER, protein sentezi

• Endoplazmik

retikulum ağsı yapısı üzerinde ribozom taşıyan tiplerine granüllü endoplazmik

retikulum denir.

• Bu tip

endoplazmik retikulumlar

protein sentezinde görevlidirler.

(97)

Ribozom

Ribozom, ribozomal RNA (rRNA) ve proteinlerden yapılmış, hücrenin protein sentez yerleri.

Virüsler hariç tüm hücrelerde bulunur.

(98)

Ribozom Oluşumu

(99)

Prokaryot ve Eukaryot Ripozom

(100)

Golgi Aygıtı

• Salgının üretildiği salgılandığı yerdir.

• Çekirdeğe yakın olarak bulunur.

• Salgı

dokularında bol

miktarda bulunur.

(101)

Golgi

(102)

Protein glikosilasyonu ER’ da başlar Golgide devam eder.

Zarların protein ve fosfolipidleri de değiştirilebilirler.

Örneğin çeşitli golgi enzimleri glikoproteinlerin oligosakkarit kısımlarını değişikliğe uğratırlar.

Oligosakkaritlerin proteinlere eklenmesi, granüllü ER üzerinde protein sentezlenirken gerçekleşir. Ortaya

çıkan glikoprotein, ER nin geri kalan kısmı ve Golgi içinden geçtiği sırada değişikliğe uğratılır.

Hücreler tarafından salgılanan birçok polisakkarit Golginin ürünüdür.

Golgide sialik asit, galaktoz, hyalüronik asit ve

kondroitin sülfat, gibi maddelerin sentezi de yapılır.

Sınav sorusu

Protein glikosilasyonu

(103)

Lizozom

• Zarla çevrili, genellikle küçük, yuvarlak ve çapları 0,2-0,8 mikron arasında değişen yapılardır.

• İçerikleri asidiktir ve çeşitli sindirici enzimler içerirler.

(104)

Lizozomların işlevi;- dokuların gerilemesi - hücrelerin otolizi

-hücresel sindirim işlevi -yumurtanın döllenmesi -corpus luteum

dejenerasyonu

Aktivitesi azalan dokuda lizozomal aktivite artar;

-

gebelikten sonra uterusun gerilemesi

-sütten kesince meme bezinin küçülmesi -çalışmayan kasların atrofisi

Lizozom

(105)

Bazı genetik lizozomal depo hastalıkları;

1)Pompe hastalığı ; -

1-4

glükozidaz eksik(glikojeni yıkan enzim)

-glikojen depolanır kas hücreleri hasar görür, düzgün işlev göremez

2)Tay-Sacks hastalığı; -hekzosaminidaz A eksik (lipid sindiren enzim eksik)

-gangliozid depolanır

Lizozoma bağlı hastalıklar

Sınav sorusu

(106)

Lizozom

(107)

Lizozom membranı lizozomun hücreyi tümüyle sindirmesini önler.

Hidrolitik enzimler ve lizozom zarı,

granüllü ER tarafından yapılır. Daha ileri değişiklikler için Golgi aygıtına gönderilir.

•Hücre içi sindirim sistemini

oluştururlar.

•Hücreiçi sindirimi sağlamak üzere yaklaşık 40

civarında enzim içerirler

.

Lizozom

(108)

1) Akyuvar ve makrofajler doku harabiyeti olan yere hücum ederler. Burada lizozomlar hücre içine alınan partikülleri sindirirler.

2) Otofaji; yaşlanmış organellerin yıkımı ve açlık hali 3) Otoliz; hücrede tamir işlevi durunca ve ölüm hali.

Putrifikasyon birdenbire oksijensiz kalan hücrede

lizozom membranı yırtılır. Bazı hücre zehirleri aynı durumu yaratır. Hücrenin kendisi ve civar dokular

parçalanır.

4)Tiroid bezi hücrelerinden hormon salınma mekanizması

Lizozom enzimlerinin etkisi

(109)

Vitamin A zehirlenmesi

Yüksel düzeyde A vitamini lizozom membranını bozar.

Deney hayvanlarında kemik ve

kıkırdak dokuda lizozom enzimleri

serbest kalmakta, bu nedenle

kemikler kolayca kırılmaktadır .

(110)

A vitamini lizozom etkileşimi

Vitamin A lizozom membranını zayıflatır ancak kortizon ise daha stabil hale getirir.

Kortizonun yangı olayını azaltması

veya durdurması, lizozom

membranı üzerinde olan etkisi ile izah

edilebilir.

(111)

Kanser ve lizozom

Silika ve asbest tozlarının uzun süre solunum havası ile alınmaları sonucu silikozis ve asbestos hastalıkları meydana gelmektedir.

Asbest partiküllerine maruz kalmada bazı tür kanserlerin görülmesi, lizozomlar ile bu tür kanserler arasında bir ilişki olabileceğini düşündürmektedir.

Fagositlerin ölümü, kollajen fibrillerini

sentezleyen ve salan fibroblastlarda başka

bir reaksiyona sebep olarak fibröz doku

yapımını kamçılamaktadır.

(112)

Lizozomlar ve Gut hastalığı

Gut, Metabolik bir bozukluk nedeniyle mono-

sodyum ürat kristallerinin oynak yerlerinde

toplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.

Sodyum ürat kristalleri fagositler tarafından alınır.

Bu hastalıkta lizozom enzimleri serbest kalmakta GUT hastalığında görülen ağrı ve yangı olayları lizozomlardan ileri gelmektedir.

Kanda ürik asit miktarı artar, eklem yerlerinde

ürik asit kristalleri toplanır. Bu kristaller plazma

kininlerini aktive eder. Plazma kininleri ağrı

meydana getiren kimyasal maddelerdir

.

(113)

Lizozomlar ve Yangı

Kızarıklık

Sıcaklık

Şişlik

Ağrı

Yangılı doku ve hücrelerden kapiler

permeabilitesini arttıran histamin, seratonin

ve bradikinin gibi maddeler açığa çıkar.

Bradikinin serum proteinlerinin enzim etkisi ile parçalanması sonucu meydana gelen bir

peptiddir.

Yangıdaki doku tahribi bradikinin şekillenmesi lizozom proteazları tarafından yapılmaktadır.

(114)

- Çeşitli substratlardan O2’e H+ aktararak, yan ürün olarak H2O2 oluşturan enzimler içerirler.

Hücre için zehirli olabilecek maddeleri

oksitleyerek zehirsiz hale getirirler. (örn. alkol)

H2O2’ in fazlası hücre için toksiktir

ve bunu katalaz enzimi parçalar

H2O2-Katalaz enzim sistemi;

hücredeki zararlı molekülleri

oksitleyip etkisiz kılar.

Peroksizomlar

(115)

Mitokondri ve Enerji Üretimi

Hücre solunumun yapıldığı merkezlerdir.

Hücrenin ATP üretim yeridir. Yani enerji

santralidir. Bu organelde birim zar ile çevrilidir.

İçteki zar kıvrımlıdır. Bu kıvrımlara “krista” denir.

Mitokondrinin kendine ait DNA, RNA,ETS

(elektron taşıma sistemi) ve ribozomu vardır.

ETS’ si olduğundan kendi enerjisini üretir.

DNA’ sı olduğundan kendini eşleyebilir.

Ayrıca mitokondri oksijenli solunumun yapıldığı yerdir. Oksijenli solunum sayesinde ATP üretilir.

Oksijenli solunumda GLİKOZ oksijenle

reaksiyona girerek karbondioksit , su ve 38

ATP açığa çıkar.

Sınav sorusu

(116)

Mitokondri

• Ökaryotik hücrelerdeki mitokondri ve kloroplastlar, enerjiyi, hücrenin iş yapmak için kullanabileceği formlara dönüştüren organellerdir.

• Yağların Beta oksidasyonu mitokondrilerde

yapılır.

(117)

Mitokondri

(118)

Mitokondri matrix reaksiyonları

• Sitrik asit döngüsü

• Krebs döngüsü, asetil

CoA'yı alıp karbondioksit, NADH, FADH

2

ve ATP

veya GTP üreten

tepkimeler bütünüdür.

(119)

Enerji

(120)

Kemoosmotik

ATP sentezi

(121)

ATP

ATP iç zarı kolaylaştırılmış difüzyonla, dış zarı difüzyonla geçer.

ATP’nin %90’ı mitokondride oluşur.

ATP molekülünün yapısında 1 riboz şekeri, 1 adenin bazı, 3 fosfat molekülü bulunur.

ATP:Adenin-Riboz-PP P’dan oluşur.

(122)

Elektron taşıma sistemi

(123)

ATP Eldesi

(124)

Enerji ATP

Hücre içi

biyokimyasal

reaksiyonlar için

gereken kimyasal

enerjiyi taşır.

(125)

Hücre iskeleti

Hücre/Çekird ek şeklinin ve yerleşiminin belirlenmesi ve korunması (elastikiyet, sağlamlılık)

(126)

Hücre iskeleti Görevi ;

Hücreye desteklik ve şekil vermek .

Çeşitli şekillerdeki hücre hareketini meydana getirmek.

Hücre içinde motor proteinlerin organelleri taşıması için bir yol oluşturmak

Sınav sorusu

(127)

Hücre iskelet, hareket

Mikrotüpül Mikrofilament İntermedial filament

Sınav sorusu

(128)

Hücre iskeleti

İntermedial filament

Mikrotüpül Mikrofilament

(129)

Hücre iskeleti

(130)

Hücre iskeletinin alt birimleri

(131)

Mikrofilamentler

7nm çapında sert çubuklardır.

Aktin moleküllerinden meydana gelmişlerdir.

Bir mikrofilament aktin alt birimlerinden oluşmuş ve birbiri üzerine sarılmış iki zincirden meydana gelir.

Tüm ökaryotik hücrede bulunurlar.

İki önemli görevleri vardır ,

birincisi

hücre hareketini

gerçekleştirmek

ikincisi ise

hücre şeklini korumak

.

(132)

İntermedial filament

Bunlar mikrofilmentlerden daha

kalın , mikrotübüllerden ise daha incedir.

Görevleri arsında,

Hücre biçimlerini güçlendirme ,

Organellerin hücre içerisindeki

yerlerini sabitleme gibi görevleri

vardır .

(133)

Mikrotübüller

Tüm ökaryotik hücrelerde bulunurlar.

İçleri boş olan tübül duvarı , tübilin adı verilen globüler proteinlerden meydana gelmişlerdir.

Hücre iskeletini oluşturmakla birlikte

hücre içeride organellerin taşınması , kamçı ve sil yapısının meydana

getirilmesi ,

sentrozomları oluşturmları gibi birçok

görevleri vardır.

(134)

Sentrozom

Sentrozomlar sentriyol çiftlerinden meydana gelmişlerdir.

Her bir sentriyol dokuz adet üçerli mikrotübül

Hücre bölünmesi öncesinde eşlenerek iki çift olurlar ve mitoz bölünme sırasında karşı kutuplara giderek kromozomların tutunup

çekileceği iğ ipliklerini meydana getirirler

(9+3)

.

(135)

Kamçı ve Siller

Siller ve kamçılar hücrelerin hareketini sağlarlar.

Siller daha kısa ama çok sayıda hücre yüzeyinde bulunurlar. Memelilerin solunum organlarındaki hücrelerin silleri tozların tutulmasını sağlar.

Kamçı ise hücrelerde bir yada iki tane olur ve sillerden daha uzundur

. Sil ve kamçıların yapısında

mikrotübüller

vardır

(9+2) .

(136)

Hücre iskeleti ve hareket

Dynein

Kinesin

Myozin

Motor proteinler

(137)

Çekirdek

Hücre çekirdeği çekirdek zarı , sitoplazması çekirdekçik ve kromatin iplikten meydana gelir.

Hücre bölüneceği zaman çekirdek zarı ve çekirdekçik eriyerek kaybolur. Hücre bölündükten sonra tekrar meydana gelir.

Çekirdekçik rRNA’nın sentezlendiği yerdir ve Ribozomun oluşturulmasını sağlar. Çekirdek zarı Endoplazmik retikulumla bağlantılıdır. Porlar yardımıyla çekirdekten çıkan maddeler hücre sitoplazmasına geçer. Çekirdek 3 temel yönlendirme yapar.

1) Hücrenin en basit şekilde iki yeni hücre vermek üzere bölünmesini kapsayan hücresel çoğalması,

2) Hücrenin metabolik aktivitelerinin oluşumu sırasında hücrenin farklılaşmasını kontrol etmesi,

3) Hücrenin metabolik aktivitelerini düzenlemesidir 137

(138)

Hücre çekirdeği çekirdek zarı , sitoplazması çekirdekçik ve kromatin iplikten meydana gelir.

Hücre bölüneceği zaman çekirdek zarı ve çekirdekçik eriyerek kaybolur. Hücre bölündükten sonra tekrar meydana gelir.

Çekirdekçik rRNA’nın sentezlendiği yerdir ve Ribozomun oluşturulmasını sağlar.

Çekirdek zarı ER bağlantılıdır. Porlar yardımıyla çekirdekten çıkan maddeler hücre sitoplazmasına geçer.

Çekirdek

Sınav sorusu

(139)

Nükleous

(140)

DNA molekülü aşırı derecede kıvrılarak ve proteinlerle

birleşerek kromatin adı verilen yapıyı oluşturur.

Bu yapı hücre bölünmesine girerken daha da kısalır ve

kendini eşleyerek kromatid adı verilen yapıya dönüşür.

Bir metafaz kromozomu böylece kendini eşlemiş bir çift kromatid den meydana gelir. Bunlara

kardeş kromatidlerde denir.

Genetik açıdan birbirlerinin aynısıdırlar ve aynı DNA nükleotid sırasına sahiptirler.

DNA

(141)

Hücre siklusu

(142)

Hücre bölüme sahfaları

A. Metafaz B. Telofaz

C.Profaz (erken)

D. Profaz (geç)

E. Anafaz

(143)

Kanser

Kanser bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir

(144)

Bu hafta bu kadar…

144

Referanslar

Benzer Belgeler

First, the cell adhesion profiles of MDA-MB-231 breast cancer cells and NIH-3T3 fibroblast (control group) cells were investigated on negatively and

Fakat her biri farklı yapıya sahip 80’den fazla protein toksin ailesi olduğu düşünüldüğünde, bu tedavi yöntemlerinin farklı hastalıklara ve farklı koşullara göre

Bir tutunucu kısımdan çıkan çok eksenli tallus, zarsı veya ipliksi yapıdadır..

ATROFİ ŞEKİLLERİ Fizyolojik Atrofi •Lokal/Genel Atrofi •Senil Atrofi Patolojik Atrofi •Lokal/Genel Atrofi •İnaktivite atrofisi •Vasküler atrofi •Basınç

Biyolojinin tanımı ve temel kavramlar; Hücre yapısı, işlevleri ve kimyasal yapısı; Hücre organallerinin yapı ve işlevleri; Çekirdek

Biyolojinin tanımı ve temel kavramlar; Hücre yapısı, işlevleri ve kimyasal yapısı; Hücre organallerinin yapı ve işlevleri; Çekirdek

 Diyastol sonu hacim kalp kasılması için önyük (preload) kabul Diyastol sonu hacim kalp kasılması için önyük (preload) kabul

Büyümekte olan genç bitki hücresi tarafından oluşturulan hücre duvarının ilk kısmı primer duvar olarak adlandırılır.. İki hücre duvarını birbirine