• Sonuç bulunamadı

BOZUKLUKLAR MEYDANA GELEN HÜCRE GELİŞİMİNDE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BOZUKLUKLAR MEYDANA GELEN HÜCRE GELİŞİMİNDE"

Copied!
34
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HÜCRE GELİŞİMİNDE

MEYDANA GELEN

BOZUKLUKLAR

(2)
(3)

APLAZİ(AGENEZİ)

 İntrauterin dönemde

tamamen/tamama yakın şekillenmemesi

 Organ yoksa AGENEZİ

Organ taslağı hiç oluşmamıştır.

 Organ rudimenter bir

yapıdaysa APLAZİ Organ taslağı var, organ gelişmemiş.

• Böbrek

• Adren

• Testis gibi çift

organlarda

görülür.

• Fötal hayatta

yaşam için önemli

tek organ

(4)

APLAZİ(AGENEZİ)

 Kalıtsal genetik bozukluklar  Zehirlenmeler

Veratrum californicum

• Segmental

aplazi : bir organın belli

(5)

HİPOPLAZİ

 Bir organın fötal gelişiminin

olmaması sonucu doğuştan küçük şekillemesi.

 Çift organlarda ,

 Vital organlarda görülebilir.  Kalıtsal (genellikle hipofiz,

tiroid, pankreas, böbrek gibi organlarda kalıtsaldır)

 Gebelik sırasında viral

enfeksiyonlar (kedilerde panlökopeni, kuzu ve buzağılarda mavi dil,

(6)

ATROFİ

 Gelişimini tamamlamış hücrelerin küçülmesi

veya sayılarının azalması sonucu organ ve dokuların sonradan küçülmesidir.

 Organ ve dokularda parankim hücrelerinin

sayıca azalması : Numerik atrofi

 Hücre boyutlarının küçülmesi: Volümetrik atrofi,

Kantitatif atrofi

(7)

ATROFİ

Doku ve hücrelerin atrofisinde:

1. Atrofik hücreler normalden daha küçüktür ve

dağınık haldedir.

2. Dejenere organellerin lizozomlar tarafından

alınmasından dolayı, arttığı için atrofik hücrelerin sitoplazması, genellikle büyük, sekunder

lizozomlarla doludur. Bu yapılara rezidüel cisimcikler denir. Örneğin, Atrofik kalp ve

karaciğerde lipofüskin birikerek organlara koyu esmer bir renk verir.

3. Atrofik organda, küçülen veya yok olan parankim

hücrelerinin yerini bağ dokusu doldurur.

4. Mikroskobik incelemede; parankim azalması

(8)

ATROFİ ŞEKİLLERİ

Fizyolojik

Atrofi

•Lokal/Genel Atrofi •Senil Atrofi

Patolojik

Atrofi

•Lokal/Genel Atrofi •İnaktivite atrofisi •Vasküler atrofi •Basınç atrofisi •Hiperfonksiyon atrofisi •Endokrin atrofi

(9)

ATROFİ ŞEKİLLERİ

Fizyolojik Atrofi

Yaşam süresinde belirli dönemlerde bazı organ ve dokuların atrogiye uğramasıdır.

 Lokal fizyolojik atrofi: Pubertede timus ve lenf

düğümlerinin; doğumdan sonra uterusun; laktasyondan sonra memelerin küçülmesi,…

 Senil atrofi (yaşın ilerlemesiyle parankim

(10)

ATROFİ ŞEKİLLERİ

Patolojik Atrofi

 İnaktivite atrofisi: Lokaldir,

hareketsiz kalan ya da fonksiyon yapamayan doku ve organda

şekillenir. (alçıda kalan

ekstremitelerde kaslarda, felçli taraftaki kaslarda,…)

 Vasküler atrofi: Lokaldir, bir organ

ya da dokuya normalden az kan gitmesiyle hücrelerin yeterli

(11)

ATROFİ ŞEKİLLERİ

(P

ATOLOJİK

A

TROFİ

)

 Basınç atrofisi:

Lokaldir, bir organ ve ya doku üzerine yapılan devamlı basınç sonucu şekillenir.Basınç

sonucu dokulardaki kan damarların lümenleri daralıp tıkandığından dokular kansız kalır, beslenemez. Önce

(12)

ATROFİ ŞEKİLLERİ

(P

ATOLOJİK

A

TROFİ

)

 Hiperfonksiyon atrofisi: (Yorgunluk atrofisi)

Uzun süre çok çalışan organlarda görülür. Adren, hipofiz, tiroid ve kalp gibi organlarda fazla çalışmak zorunda kaldığında büyüdükleri görülür. Fonksiyonları yavaş yavaş azalınca da parankim hücreleri de küçülür ve sayıca

azalarak atrofi meydana gelir.

 Endokrin atrofi: Normal yapı ve fonksiyonlarını

yürütebilmek için bir hormonal uyarımı almadıkları sürece küçülürler. Hipofizden

(13)

ATROFİ ŞEKİLLERİ

(P

ATOLOJİK

A

TROFİ

)

 Açlık (kaşeksi) atrofisi

Uzun süren açlık, beslenme yetersizlikleri ve kronik

enfeksiyöz hastalıklar

sırasında vücutta genel atrofi şekillenir.

-Önce karbonhidratlar ve yağlar sonra da proteinler kullanılır. - Parankim hücreleri küçülür,

(14)

ATROFİNİN SONUÇLARI

 Atrofiye uğrayan hücrelerin yerini

yağ dokusu alabilir. Parankim

küçüldükçe intersitisyel yağlar artar ve organ normalden büyük

görünebilir. (PSEUDOTROFİ)

 Atrofiye uğrayan hücrelerin yerini

bağ dokusu alabilir. Normalden küçük görünür ve serttir.

(FİBROZİS).

 Atrofiye uğrayan hücrelerin

sitoplazmasında lipofüskin pigmenti birikebilir. (ESMER-KAHVERENGİ ATROFİ).

 Atrofiye uğrayan yağ dokunun

(15)

HİPERTOFİ

 Bir organ veya

dokuda hücrelerin

hacimlerinin

artmasıyla meydana gelen büyümedir.

HİPERPLAZİ

 Bir organ veya

dokuda hücrelerin

sayıca artmasıyla

(16)

HİPERTOFİ

Hormonal hipertofi:

Dişilerden gebeleğin son dönemlerinde östrojen ve

prolaktin etkisiyle memelerin

büyümesi, testesteronun etkisiyle kaslarda hipertrofi,

hipertiroidizmde protein sentezi arttığı için kalp hipertrofisinin oluşması, …Androjenler kas büyümesini uyarırlar. Atlet ve halterciler bu yüzden androjenik steroid kullanırlar.

Kompenzasyon hipertrofisi:

Çift organlardan birinin herhangi bir nedenle görev yapamaz hale gelmesi ile diğer organ kısa

(17)

HİPERPLAZİ

Kronik irritasyonlar:

En sık rastlana hiperplazi şeklidir. Deri üzerine yapılan sürekli irritasyon, bu bölgede akantoz ve hiperkeratoz şeklinde kalınlaşmaya neden olur.

Kronik enfeksiyonlar:

Etkenlerin toksik ve benzeri etkilerine karşı

koymak ve korunmak için mononükleer fagositik sistem ve lenfoid dokuda hiperplazi görülür.

Hormonal sebepler:

Dişi köpekte östrojen-progesteron dengesizliğinde endometriyum hiperplazisi + bakterlerle enfekte, irinli eksudat= endometriyal kistik hiperplazi

*Nodüler hiperplazi: Bir organın belli bir

(18)

METAPLAZİ

 Bir dokuda tamamen farklılaşmış, olgun

hücrelerin kökeni aynı olan başka hücrelere dönüşmesidir.

 Epitelyal kökenden Epitelyal kökenli

 Mezenşimal kökenden Mezenşimal kökenli  Daima olgunlaşmamış bir doku daha gelişmiş bir

doku yönünde metaplaziye uğrar.

(19)

METAPLAZİ

EPİTELYAL DOKUDA METAPLAZİ

1. Silli Silindirik Epitelde Metaplazi: Bronş,

bronşiyal ve burun mukozası epitellerinin çok katlı yassı epitele dönüşmesi

2. Silindirik Epitelde Metaplazi: Uterus serviks

mukozası, mem boşaltıcı kanallarındaki silindirik epitellerin çok katlı yassı epitele dönüşmesi

3. Bez Epitellerinde Metaplazi: Tavuklarda A

avitaminoza bağlı olarak tükrük bezleri boşaltıcı kanallarının keratinize çok katlı yassı epitele

dönüşmesi, yemek borusu epitelinin karnileşmesi

4. Çok Katlı Değişici Epitelde Metaplazi: Sidik

kesesinin epitelinin önce çok katlı yassı epitele, bunun da keratinize çok katlı yassı epitele

(20)

METAPLAZİ

 Mezenşimal Dokularda Metaplazi

1. Katılgan Dokuda Metaplazi: Eskimiş

fıtıklarda, tendinitislerde ve köpeklerdeki meme tümörlerinde görülmektedir. Bağ dokusunda

önce kıkırdaklaşma daha sonra da kemikleşme meydana gelir.

2. Kıkırdak Dokuda Metaplazi: Kemikleşme

meydana gelmektedir.

(21)

METAPLAZİ NEDENLERİ

Fonksiyon değişiklikleri: Kolay

zedenebilir hücrelerin yerini daha dayanıklı hücreler alır. Kıkırdak ve tendonun kemikleşmesi

Kronik irritasyonlar: Sürekli etki

sonucu, özellikle bronş, bronşiyol, bez, safra kesesi ve safra kanalı epitelleri çok katlı yassı epitele dönüşür.

Kronik enfeksiyonlar:

Mikroorganizmaların salgıladıkları

toksinlerin etkisiyle metaplazi oluşabilir.

Vitamin A eksikliği: Vit A epitel

farklılaşmasını kontrol eder. Eksikliği veya yokluğunda metaplazi meydana gelir.

Östrojen: Erkek hayvanlara uzun süre verildiğinde; önce prostat atrofisi olur daha sonra da bazal rezerv hücreler çoğalarak metaplaziye uğrarlar.

(22)

D

İSPLAZİ

 Hücre ve dokuların

bozuk ya da anormal gelişimini ifade eder.

 Hücrelerin uygun olamayan dizilişini, hücrelerin uniform olamamasını veya her ikisini tanımlamak için kullanılır.  Şekil, büyüklük ve boyanma yönünden farklılık gösterirler.

 Displazi; fötal veya

neonatal gelişim döneminde ya da yenilenebilme

(23)
(24)

NEKROZ

Nekroz

Canlı organizmada doku ve hücrelerin yersel olarak ölümüne denir.

Nekrobiyoz

Hücre ölümünün yavaş yavaş gelişmesidir. Nekrobiyoz daha sonradan nekroza dönüşür.

 Bu olaylar

-hücre ve doku aralıklarının erimesi(sitoliz)

-doku ve hücre içindeki maddelerin pıhtılaşması (koagulasyon) ile meydana gelmektedir.

 Organizmada ölümden sonra da nekroza benzer bir olay meydana

gelmektedir (otoliz). Hücre içerisindeki albuminli maddelerin yağlarla yaptığı bileşiklerin, suyun hücre sitoplazmasına alınması sonucu bu maddelerin şişmesi ve parçalanması ile lipoidlerin

granüller (post-mortal miyelin , lipofaneroz) halinde görülmesidir.

(25)

NEKROZDA HÜCRE ÇEKİRDEĞİNDE

MEYDANA GELEN OLAYLAR

Piknoz:

Hücre çekirdeği içindeki kromatinin ortada

toplanması ve küçülmesidir. Piknotik çekirdek hematoksilen ile koyu mavi renkte boyanır.

Karyoreksis:

Kromatin ilk önce hücre çekirdeği membranında toplanır ki, buna çekirdek membranında

hiperkromatoz adı verilir. Daha sonra kromatinler çekirdek membranını aşar ve protoplazma içinde

dağılırlar. Hücre membranı erir ve kromatin tanecik halinde serpilmiş durumdadır.

Karyolizis: Kromatinler artık boya almaz. Çekirdek

(26)

NEKROZUN SEBEPLERİ

1. Kimyasal sebepler (ekzojen:asit ve alkaliler;

endojen: lipaz enzimi)

2. Mekanik ve Fiziksel Sebepler(dekübitüs,

yanma, donma)

3. Beslenme (tromboz, emboli, volvulus,

invaginasyon, tümör, apse sonucu dokunun kanla beslenememesi)

4. Sinirsel sebepler (periferal sinir

yıkımlanmaları)

5. Enfeksiyöz sebepler (bakteriyel:

(27)

N

EKROZ

Ş

EKİLLERİ

1. Koagulasyon nekrozu (pıhtılaşma nekrozu) 2. Kolliguasyon nekrozu (erime nekrozu)

(28)

1. K

OAGULASYON

N

EKROZU

 Hücre içerisindeki ve hücre aralarındaki doku

sıvılarında bulunan albuminli maddelerin pıhtılaşması ile meydana gelir.

 Makroskobik olarak doku; donuk, kuru ve serttir.  Mikroskobik olarak incelenen doku , hayali şekilde

görülebilir. Eozin ile kırmızı renkte boyanır.

 Böbrek, dalak ve miyokartta şekillenen infarktüste

bu tip nekroz meydana gelir.

 Koagulasyon nekrozunun özel bir şekli olan

kazeifikasyon nekrozunda doku hayali görülmez.

(29)
(30)

2. K

OLLİGUASYON

N

EKROZU

 Likefaksiyon nekrozu da denir.

 Albuminli maddelerin az olduğu fakat lipoidlerin

çok olduğu organlarda görülür.

Beyin –Ramolisman(beyindeki erime nekrozu)  Beyinde,

 Sığırlarda Şap Hastalığı’nda deride ve kutan

mukozalardaki çok katlı yassı epitelde

(31)

3. G

ANGREN

a. Kuru gangren (mumifikasyon) b. Sulu gangren

(32)

K

URU

G

ANGREN

 Dokuların suyunun kaybolması ve kuruması  Doğumdan sonra göbek bağlarının koparılması

halinde meydana gelen nekroz

(33)

S

ULU

G

ANGREN

 Sulu gangrende kokuşma bakterileri de nekroza

katılırlar.

 Hidrojen sülfür açığa çıkar.

 Hidrojen sülfürün kan pgmentleriyle birleşmesi

sonucunda dokular, kirli yeşilimtrak- siyah renk alırlar.

 Uterusun septik yangıları, gangrenli pnömoni

G

AZLI

G

ANGREN

(34)

NEKROZUN SONU

 Nekrotik dokunun erimesi ve rezorbe edilmesi  Apse oluşumu

 Nekrotik kitlenin lokalizasyonu: Koagülasyon ve

kazeifikasyon nekrozunda görülen erime olmadan dokunun kapsülle çevrilmesidir.

 Deskuamasyon ve kabuk atma

 Organizasyon: Nekrotik dokuya kan damarları ve bağ

dokusu girer. Nekrotik kitle temizlenir. Nedbe dokusu kalır.

 Kalsifikasyon  Gangren

 Atrofi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kalp ve iskelet kası hücrelerinde hiperplazi meydana gelmez sadece hipertrofi oluşur.. Hiperplazi’nin fizyolojik ve patolojik olmak üzere iki

Yoğun bakım takipleri sırasında yapılan nörolojik muayenelerde otonomik disfonksiyon, parkinsoniyal, serebellar ve piramidal bulgular heterojen şekilde mevcuttu..

Özellikle diyafram fonksiyon bozukluğu olan ALS hastalarında uyku yapısındaki bozulmanın daha belirgin olduğu, uyku etkinliğinde azalma, uyku sonrası uyanıklık süresinde

Genitourinary syndrome of menopause: new terminology for vulvovaginal atrophy from the International Society for the Study of Women’s Sexual Health and The North American

Bu muayene bulgular› ve ilk ameliyat›ndan sonra yo¤un bak›m ünitesinde 4 gün yatm›fl ol- mas› nedeniyle hastam›za rejyonel veya genel anestezi uygu- lamas› düflünülmedi

Spinal musküler atrofi ön boynuz hücrelerinde deje- nerasyona neden olan ve periferal motor nöronları etkileyen nadir görülen nörolojik hastalıklar grubudur.. [1] SMA

Amaç: Primer açık açılı glokomlu gözlerde peripapiller atrofi ile Heidelberg Retina Tomografisi (HRT) kullanılarak ölçülen optik disk parametreleri ve görme alanı

Anahtar Kelimeler: Hiperhomosisteinemi, serebral ven trombozu, optik atrofi, kafa içi bas›nç