CUMHURİYET;
SAYFA
DÖRTŞehzade Ömer Faruk Efendinin Müiûzimi Sani (Üsteğmen) üni> forması ile çekilmiş fotoğrafı
yukarda görülüyor. “ W “
«Padişah
efendimizin
hir kolu da
Anadolu’da
olsun
»
ES
I
- NGÎUZUEHF. ve İşgal Kuv vetlerine büyük yakınlığı ile tanınan ve tarihte Türklüğe ihanetin kapkara bir örneği olan Damat Ferit Paşa (o günlerde Sadrazamdı), İngilizlerle Musta fa Kemal’in ve Anadolu’nun du
rumlarını, Anadolu’ya geçiş şart larrnı görüştükten sonra Veliahd Abdülmecit Efendi’nin Anado- luya gönderilmesini kararlaştır mışlardır. Tabii «Bir kollan da Anadolu'da olmalı» ydı.
Ancak, Abdülmecit Efendi’nin sağlığının bozukluğunu ileri sü rerek bu hizmeti yapamıyacağını bildirmesi üzerine, Şehzade ö- mer Faruk Efendi’nln ve onun la birlikte özel öğretmeni Erkânı Harp Miralayı Asım Boy’in (Ge neral Âsim Gündüz) birlikte Ana dolu’ya gönderilmeleri kararlaş tırılmıştır. (O zaman Miralay
Asım Bey, rütbe maaşından baş
ka 10 altın Ura tutarında Saray dan aylık almaktadır. Sonradan Anadolu Harekâtına değerli bir kumandan olarak katılan Asım Gündüz’tin bu aylık hikâyesini biraz ileride üstünde durulacak bir konu olduğu için hatırlatmak zorunda kaldık.)
Bu karan ve haberi zamanın da öğrendik. Anadolu’ya gidecek personelin vesikalarım hazırla yan ve Galata Rıhtımından Kara deniz’e hareket edecek gemileri göz altında bulunduran teşkilâtı mız mensubu Topçu Yüzbaşı Üs- küplü Rasim Efendi 1920 yılının bir kış günü, telefon konuşmala
rının düşman tarafından dinlene bileceğini düşünerek, doğru dan doğruya k e n d i s i ba na geldi ve Şehzade Ömer Fa ruk Efendi ile öğretmeninin, Loyfc - Triyestino kumpanyası na ait «Campidoglio» adlı yolcu gemisi ile Anadolu’ya hareket et tiklerini söyledi. Hayretler için de kaldım. Bu durum politik ba kımdan çok önemliydi.
Durum Fevzi
Paşaya
bildiriliyor
O
GÜN BOSTANCIDAKİ evime (Bir bakıma gizli tel graf merkezime) düşünceli ve sıkıntılı döndüm.
«Çok önemli» kaydı İle bu du rumu Anadolu Hükümetinin Ge nel Kurmay Başkanı Fevzi Pa- şa’ya şifre ile ve zata mahsus o- larak arzettim. Yazdığım telgrafı şifre subayımız Yüzbaşı Kerim Bey şifreledi ve Ankara’ya çe kildi.
Ankara'dan cevap gecikmedi. Bana gelen gizli cevap içimi fe rahlatmıştı ve şöyleydl:
«Miralay Âsim Beyle Şehzade Ömer Faruk Efendinin bu vapur dan İnebolu’ya ayak basar bas maz göz hapsine alınmaları ve ilk vapurla İstanbul’a geri gönderil meleri için İnebolu Ayın - Pe Teşkilâtı Başkanhğma (Askerî Polis Teşkilâtı demektir. Asker sözcüğü eski Türkçede Ayınla yazılırdı.) emir verildi. Bilgi için de Felah Grupu Başkanlığına ya zıldı. Emri, bizzat Fevzi Paşa Hazretleri (Çakmak) İmza bu yurmuşlardır.»
Emir yerine getirilmiş.. İne bolu’da Miralay Asım Bey ve Şehzade Ömer Faruk Efendi mi safir edildikleri Padişah taraftan Belediye Başkam Hüseyin Efendi nin evinde askerî polisçe göz hap sine alınarak kimseyle temas et tirilmemişti. Daha sonra da ilk vapurla geri gönderilirken Zon- guldak’da gemiden inmeleri ihti mali düşünülerek yanlanna teşkl lfttımıza mensup sivil bir subay verilmek suretiyle İstanbul’a yol lanmışlardı. Bu dunun da derhâl Felah Grupu Başkanlığına yani bana bildirilmişti. (x).
Miralay Asım tekrar
A
Anadolu
yollarında
Ş
EHZADE Ömer Faruk Efen dinin İnebolu’dan geriye çev rilmesi ile Ingllizler ve onla ra uşaklık eden Sadrazam Damat Ferit Paşanın plânı suya düşmüş «Padişahları Efendileri» nin bir kolu da Anadoluya uznnamamış- tı. Böyleca Padişah Hazretleri nin Anadolu’da bir hükümet kur ma tnsavvunı İflâs etmiş oluyor du. Miralay Asım Beyin dununu ise bambaşka bir seyir takip e- decektir.Miralay Asım Bey bu basansız yolculuktan sonra Moda’dakl e- vlnden dışanva çıkmaz olmuş, Anadolu'ya geçebilmek İçin mut laka bir izin gerektiğini kavraya rak bu yolda soruşturmaya baş lamıştı Fakat hiçbir sonuç ala mıyordu. Çünkü teşkilâtımız ve Felâh Gnıpu son derece gizil tu tulmuştu.
Bir gün kendisini ziyaret eden bir arkadaşımıza Miralay Asım Bey, derdini anlatır ye Mustafa Kemalin giriştiği harekete inan dığını hizmet için Anadoluya cec mek istediğini, fakat bunun için bir «giriş vesikası» na ihtiyaç ol duğunu. bunun da ne surette te min edileceğini bilmediğini be lirtir. Kendisini zivaret »den ar kadaşımız «Ben de bîlmivortım ancak sire Pivade Binbaşısı Aziz Hüdai Beyi göndereyim. Belki o isteğinize bir çâre bnlabiiir» der.
Asım Bey, teşkilâtı yüksek ka demelerde düşündüğü İçin şaşır mis ye bîr Piyade Binbaşısının böyle önmell bir meşeleri halle deceğine inanmadığını hissettir-
m i ş .
Hizmet aşkı
Í6 Klc»— î\)70.
B irinci fo to ğ raf; G izli T eşk ilâtın M ustafa Kem ailı h ab erleşm esi için kesilm eyen te lg ra f h a ttı. Ilalen B ü y ü k P o stah a n en in a lt k a tın d a PTT m u tfa ğ ın d a bir eam ek ân içinde m u h afaza ediliyor. İk in c i fotoğraf; H acı Çavuş ta ra fın d a n Gizli T eşk ilât ile A ta tü rk ’ün haberleşm esi için b ıra k ıla n te lg ra f h a ttın ın y a k ın d a n
g örünüşü,
zesl verilmesi» ni bana emredi yor, fakat ceza olarak bir ay son ra gönderilmesini istiyordu.
Hazırladığımız giriş vesikası bir ay sonra Aziz Hüdai Bey ile Asım Beye gönderildi. Fakat A- nadolu’ya geçerken şayet IngtUz- ler tarafından yakalanması ihti mali belirirse elindeki belgenin mühür ve imzasını derhâl yok etmesi ciddiyetle kendisinden is tendi. Sonucu Fevzi Paşaya şifre İle hemen arzettim ve böylece General Asım Gündüz de bağım sızlık savaşımızda başardığı de ğerli hizmetine kavuşmuş oldu.
(x) Benim Başkanlığım - dairi resmî kuruluş halindeki gizil teşkilâta mensup arkadaşlar Felah Gnıpuna mensup subay
lardı. Bir de ayrıca bize yardım eden özel bir kuruluş daha var dı. Bu kuruluşun adı «M. M- Grupu» idi ve «Mim-Mim Grupu» şeklinde okunur, söylenirdi. M. M., Millî MUdafaa’mn baş harf lerinden alınmıştır. İstanbul’da bu özel kuruluşun yani M. M. Grupunun Başkam Topkapılı Cambaz Mehmet Bey İdi. Grupu özel olarak kurmuş, teşkilâtlan mış, bazı subaylarımız da buna katılmıştı. Değerli hizmetler gör müşlerdir. Merkez kadrosunun belli başlı şahsiyetleri şunlardır: Başkan: Mehmet Bey; Yardım cısı: Topçu Yüzbaşısı Kemal Bey, Emir Subayı: Piyade Asteğ meni Necmettin Bey. Kadroda hizmetliler: Piyade Binbaşısı E- min Âli Bey, Kasımpaşa Hizmet
Subayı Deniz Yüzbaşısı İsmail Hakkı Bey, Asteğmen Mehmet Tevfik Efendi, Hesap İşlerine memur Divanı Muhasebattan İh san Bey, Emniyet Müdürlüğü Bi rinci Şube Yardımcısı Edip Bey, yine siyasî kısımdan Serezli Ah met Niyazi Bey, Gözlüklü Cemâl Bey, Topçu Üsteğmen Muhlis E - fendi, Jandarma Yüzbaşısı Girit li Enver Bey. Bu teşkilâta son radan da katılanlar olmuştur.
Y A R I N ___________ _
Sahra tapu kama
larını
kaçırmanın
yollarını arıyoruz
i ; I <\
I i Ii
I• RKADAŞIMTZ Aziz Hüdai A Bey. Asım Beyi erinde ztya- ret etti. Bu ziyaret sırasında âsim Bpy arkadaşımıza «îtırho- lu başarısızlığı karşısında İstan bul Hükümetinin kendisini bord rodan çıkardığını, hie maaş ala madığım. sefil kaldığını, Musta fa Kemale büyük inancı oldıığıı- nn Anadolııva gitmek istediğini, fakat bir türlü giriş vesikası te min edemediğini» belirtir.
Aziz Hüdai Bey cevap olarak -'Efendim ben de hilmivomm. tn- '■eleyelim» deyip veda eder, ay rılır.
Aziz Hlldal Bey derhâl bana gelerek durumu anlattı. Kalbi hizmet ateşi ile yanan bir Kur may Albay arkadaşımızın bu is teğine ilgisiz kalamazdık. Duru mu o akşam şifre ile derhâl Fev zl Paşaya (Çakmak) arz ettim Fevzi Paşa. Asım Bey’in Şehza de Ömer Farukla. dolavısiyle. İn gilizlerle bilmeden işbirliğine çok öfkeli haldeydi: Kendisin den aldığım cevapta Fevzi Paşa