Ercihan İnşaat Ltd.Şti-BM Holding tarafından inşa edilen hidroelektrik santrali (HES) toprak kaymasına yol açtı.
Bölgede meydana gelen heyelan nedeniyle, borular kırılırken köye dört gündür su verilemediği belirtildi.
Hidroelektrik santral inşaatının tetiklediği iddia edilen toprak kaymasının, su borularında hasara yol açtığı Antalya'nın Akseki ilçesine bağlı Gümüşdamla köyüne, dört gündür su verilemiyor.
Ercihan İnşaat Ltd.Şti-BM Holding tarafından inşa edilen hidroelektrik santrali (HES) toprak kaymasına yol açtı.
Bölgede meydana gelen heyelan nedeniyle, borular kırılırken köye dört gündür su verilemediği belirtildi.
Gümüşdamla Köyü Muhtarı Muharrem Mendeş, hidroelektrik santrali inşaatı nedeniyle, bölgede toprak kayması meydana geldiğini iddia etti. Mendeş, bu nedenle, köyün su borularının açığa çıkarak, kırıldığını ve köye 4 gündür su verilemediğini söyledi.
Bölgedeki heyelan tehlikesine karşı daha önce uyarılarda bulunduklarını belirten Mendeş, bu uyarılara duyarsız kalındığını ileri sürdü. Halen devam eden HES inşaatının heyelanı tetiklediğini ve bölgeye çok ciddi sorunlar çıkardığını savunan Mendeş, heyelan nedeniyle yolların bozulduğunu ve çam ağaçlarının da devrildiğini dile getirdi.
Mendeş, şöyle konuştu:
''HES çalışmaları nedeniyle, yeraltında bulunan köyümüzün içme suyu irsaliye hattı dışarıda kalmıştır. Heyelan ile birlikte su boruları kırılarak köyümüz susuz kalmıştır. Kırılan borular firma tarafından iplerle ağaçlara bağlanarak tutturulmuştur. Firma yetkilileri, boruları onardık diyorlar. Fakat, her yerinde patlaklar olduğu için köye su ulaşmıyor.
Bu duruma, herkesin kulak vermesini istiyoruz. Bu durum gözönüne alınarak, bölgede yapımı süren HES inşaatının derhal durdurulmasını istiyoruz. Köyümüzde yangın olsa bunun sorumlusu kimdir. Borularımız iplerle bağlanmıştır.
300 metre borumuz tahrip edilmiştir. Firma yetkilileri bize hiçbir şekilde yardımcı olmuyor.''
Mendeş, şirketin çalışmaları sırasında, geçen yılın Ağustos ayında da köyün su borularının patladığını ve altı gün susuzluk çektiklerini kaydetti.
Köy muhtarı Mendeş, barajın yapılacağı Ali Hoca mevkisinde, 1981 yılında Orman İşletme Müdürlüğü’nce, orman kesim çalışması yapılırken heyelan olduğunu ve bu heyelanda bin 500 metre küp orman envanterinin göçük altında kaldığını söyledi. Bölgenin heyelan bölgesi olduğuna işaret eden Mendeş, yağışların sürmesi nedeniyle toprak kaymasının devam ettiğini iddia etti. Mendeş, ''Bölge heyelan bölgesidir ve bu orman haritalarında da belirlenmiştir.
1981'de çok ciddi heyelan olmuş ve bu belge de devlet arşivlerine konulmuştur'' dedi.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz de yaptığı açıklamada, bölgedeki heyelan tehlikesine karşı daha önce uyarılarda bulunulduğu, ancak bu uyarılara duyarsız kalındığını söyledi.
Heyelan tehlikesinin devam ettiğini ileri süren Gündüz şu görüşleri dile getirdi:
''Köyün 550 dönümlük tarım arazisi, verimli toprakları, oluşan heyelan ve HES inşaatı sonucu taşlarla dolan derenin taşması sonucu sele kapılarak gidecek. Bölge telafisi mümkün olmayan zarara uğrayacaktır. Bir şirketin para
kazanması için köyün ve köyde yaşayanların riske atılması hangi kanunla öngörülmektedir? Bu kanun adil midir?'' NTVMSNBC-5-1-11
