• Sonuç bulunamadı

7 Ekonomik Alandaki Gelişmeler; Son Dönem Osmanlı Ekonomisi; Türkiye İktisat Kongresi ve Sonuçları; Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ekonomik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "7 Ekonomik Alandaki Gelişmeler; Son Dönem Osmanlı Ekonomisi; Türkiye İktisat Kongresi ve Sonuçları; Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ekonomik"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILAP TARİHİ ENSTİTÜSÜ

“ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ”

ATA-102 DERS İÇERİKLERİ

7 Ekonomik Alandaki Gelişmeler; Son Dönem Osmanlı Ekonomisi; Türkiye İktisat Kongresi ve Sonuçları; Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ekonomik

Faaliyetler; Devletçilik Uygulamasına Geçiş

Ekonomik Alandaki Gelişmeler

Milli Mücadele’nin yorgun ve yıpranmış olarak çıkan yeni Türk Devleti’nin önemli ekonomik sorunları vardır. Hem bu sorunları aşabilmek hem de Osmanlı Devleti’nden alınan olumsuz ekonomik mirasın kötü izlerini silmek için, yurdun düşman işgalinden kurtarılmasından hemen sonra, Cumhuriyetin ilanı bile beklenmeden 17 Şubat 1923’te İzmir’de Türkiye İktisat Kongresi toplanmıştır.

1

Türk tarihinde ekonomik sorunların tartışıldığı bu ilk kongrede, günlerce yapılan tartışmalar sonucunda Misâk-ı İktisâdi adı verilen ekonomik ant kabul edilmiştir.

2

Bu ant, büyük devletlerin ekonomik boyunduruğu altına girmeden, öz kaynaklarla bağımsız kalarak kalkınmayı öngörmekteydi. Ayrıca yabancı sermayeye karşı olunmadığı, Türk kanunlarına uymak koşuluyla yabancı sermayenin gelebileceği ortaya konulmuştur. Türkiye İktisat Kongresi’nin Lozan Konferansı’nın kesilme döneminde toplanmış olması rastlantı değildi. Kongre, Lozan’daki görüşmelerle doğrudan ilgilidir. Tam bağımsızlık vurgusu yapılarak kapitülasyonların kaldırılması konusundaki kararlık bir kez daha dile getirilmiş, yabancı sermayeye karşı olunmadığının ifade edilmesiyle de sosyalist ekonominin benimsenmeyeceği açıklaması yapılmıştır.

3

Bu arada devlet destekli ve özel sektör ağırlıklı bir liberal ekonomik politikanın izleneceği de karara bağlanmıştır. Ancak 1923 yılından 1929’a kadar bazı başarılar elde edilmişse de, ekonomide beklenen gelişme tam olarak sağlanamamıştır. Özel girişimin de kendinden beklenenleri yerine getirememesi ve 1929’da dünyada bir ekonomik bunalımının yaşanması, devletin kalkınma çabalarına doğrudan katılmasını zorunlu kılmıştır. Tarım, ticaret, endüstri, ulaşım ve bayındırlık işleri bu alandaki gelişmelerin birbirine bağlı olması nedeniyle bir bütün olarak ele alınmıştır. 1931’de devletin ekonomiye daha fazla müdahale etmesini öngören Mutedil Devletçi Politika ile Türkiye’nin hızla kalkındığı ve sanayileşmenin ön plana çıktığı yeni bir dönem başlıyordu. Atatürk, sanayileşmeyi devlet öncülüğünde beş yıllık planlara bağlamış ve “milli ekonominin temeli tarımdır” ilkesini yürürlükte tutmuştur. Atatürk bu ilke ile topraksız çiftçi bırakmamak, iş araçlarını artırmak, iyileştirmek ve korumak, özel tedbirler alarak ucuz ve iyi ürün elde etmek amacını gütmüştür.

4

1930-1933 yılları arasında sanayiyi hızlandıracak kurumsal yapılanmaya gidilmiş, 3 Haziran 1933’te Sümerbank kurulmuştur. Böylece, planlı kalkınma modelinin uygulanması aşamasına geçilmiş, yerli ve yabancı uzmanlardan oluşan bir kurulun hazırlamış olduğu ve devlet öncülüğünde sanayi kesiminde yapılacak yatırımların ana ilkelerini belirleyen rapor, 1934 yılında beş yıl süreyle yürürlüğe konmuştur.

5

Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı, temel hammaddeleri yurtiçinde üretilen ve üretilebilecek sınaî tesislere, büyük sermaye ve ileri teknoloji gerektiren projelere, kuruluş kapasitelerinin iç tüketimi karşılayabilecek düzeyde tutulmasına öncelik vermiştir. Adı geçen dönemde 20 fabrikanın kurulması öngörülmüş ve dokuma, cam, kimya ve kâğıt sanayinde çok sayıda fabrika açılmıştır. Bu fabrikaların işletme ve yönetimleri Sümerbank’a verilmiş, madencilik ve enerji işlerini yönetmekle Etibank ve Maden Tetkik Arama Enstitüsü görevlendirilmiştir.

Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nın başarılı olması üzerine 1936 yılında İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nın hazırlık çalışmalarına başlanmıştır. Birincisinden daha geniş olarak hazırlanan planla, kurulacak tesis ve fabrikaların yüzü geçeceği öngörülmüş ve bu amaçla İktisat Bakanı Celal Bayar

1

A. Gündüz Ökçün, Türkiye İktisat Kongresi 1923-İzmir, 4. B., Sermaye Piyasası Kurulu Yay., Ankara, 1997, s. 1-2.

2

Ökçün, a.g.e., s. 323–325.

3

Şahin, a.g.e., s. 33-34.

4

Tokgöz, a.g.e., s. 74.

5

Boratav, a.g.e., s. 65-66.

(2)

başkanlığında bir Sanayi Kongresi toplanmıştır. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın çıkması, bu ikinci

planın yürürlüğe girmesini engellemiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Gerek A~~kpa~azade gerekse Ne~ri ve di~er eski Osmanl~~ kaynaldar~~ Ahmedi'nin bir Osmanl~~ tarihi yazd~- ~~ ndan söz etmezler.. Oysa bu tarihçilerin ço~u ya do~rudan ya da dolayl~~

Yumurtlamanın birinci döneminde kekliklerin canlı ağırlık gruplarının kuluçka randımanı değerleri arasında önemli bir farklılık görülmezken; ikinci ve üçüncü

öyle olsaydı, eline eski k olek ­ siyonları geçiren herkes, bedava­ dan. günde üç tane (hem de res­ mî ilân kararnamesine uygun) gazete

Eymir Gölü ve çevresinin, dinlenme işlevlerinin ötesinde önemli bir laboratuvar, eğitim, bilimsel inceleme ve uygulama alanı olarak görülmesi, Ankara kenti açısından

The information based instrument plays out a profound investigation of the regular language structure, indicates word conditions and decides the manner in which words are

2018 yılı silajlık mısır sulamadan önce ve sonra yaprak su potansiyeli değişimi 2019 yılında bitkilere (mısır ve sorgum).. yetişme süresi boyunca 8 sulama

Yapılan pek çok çalışmada Fikret ve Akif’in yüzeysel ve ideolojik bakış açılarıyla birbirinin muhalifi olarak gösterilmiştir. Ancak her ikisi de aynı

Therefore, the metabolic ratio based on the pharmacokinetic parameters of either AUC0-,ss, Cmax,ss, Cmin,ss, or Cave,ss and plasma concentrations of DM and DX in a single blood