, 'Sevgili Okur; çevre ve Şehircilik Bakanlığı diyor ki “Biz Mersin’de nükleer santral için ÇED Halkın Katılımı Toplantısı yaptık”. Hayır yapamadılar. Ama yapılmış saydılar. İŞte bu yazı o yapılamayışın ama yapıldı sayılışın öyküsüdür…
Sevgili Okur;Bu hayatta bir yalancılar vardır; bir de kuyruklu yalancılar vardır. bunların üzerinde bir de politikacı-bürokratlar vardır. Nasıl mı? Şöyle…
Sevgili Okur; belki biliyorsun belki bilmiyorsun; Ancak 29 Mart 2012 Türkiye için kocaman karanlık bir dönüm
noktasıydı. çünkü 29 Mart’ta Mersin’in Güalnar İlçesi’nin Büyükeceli Beldesi’nin Akkuyu Koyu’na daha doğrusu bize sokulmak istenen nükleer çubuk için ÇED yani çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamında Halkın katılımı
toplantısının yapıldığı gündü. Aslında yapılamadı demek daha doğru; çünkü ben de orada tam olarak toplantının yapılamadığını tespit edecek kadar yakın bir noktada olanları ve olayları izledim. Ama o ne! 30 Mart günü bir baktım bazılarımız hatta yetkili bazılarımız durumun pek öyle olmadığını iddia etmekte.
İddianın sahibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mersin İl Müdürlüğü. Bu güzide bakanlığın güzide müdürlüğünün internet sitesinde yer alan bir habere göre “Akkuyu NGS Elektrik Ü;retim A.Ş. Tarafından Yapılması Planlanan Akkuyu NGS Projesine İlişkin ÇED Sürecine Halkın Katılımı Toplantısı” yapılmış görünüyor.
(http://www.bayindirlik.gov.tr/iller/mersin/index.php?Sayfa=haberdetay&Id=3484) Ü;stelik bu toplantının yapıldığına dair fotoğrafları da siteye eklemiş vaziyetteler.
Şimdi Sevgili Okur; bu internet sitesindeki fotoğraflardan yola çıkarak sana aslında ne olduğunu anlatayım ki bir de benden dinlemiş ol.
Şimdi İnternet Sitesine Göre Durum Şu Vaziyette : 30/3/2012
Akkuyu NGS Elektrik Ü;retim A.Ş. Tarafından Yapılması Planlanan Akkuyu NGS Projesine İlişkin çED Sürecine Halkın Katılımı Toplantısı Yapıldı.
4800MWatt kurulu gücünde yapımı planlanan Akkuyu NGS projesine ilişkin
çED sürecine halkın katılımı toplantısı; 29.03.2012 tarih ve saat10.00””da Mersin İli, Gülnar İlçesi, Büyükeceli Beldesi belediye düğün salonunda çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, diğer Özel ve Resmi Kurum/Kuruluşlar ve halkımızın katılımı ile gerçekleştirildi.
Resimler için tıklayınız.
Resimler (Tabii ki resim değil fotoğraf bunlar. Ama nükleerin zararsız olduğuna inanan bir bakanlık için bu çok da büyük bir hata sayılmaz) için verilen adres de şöyle
http://www.bayindirlik.gov.tr/dosyalar/images/file/ngs.swf Gelelim “Resim”lerin Ayrıntılı Teknik Analizine:
Sevgili Okur; Bu sitedeki DSC05011 kodlu ilk fotoğraftan başlamadan önce jandarma ve polisin toplantının yapılacağı salona girmek isteyen nükleer karşıtlarını nasıl ekarte etmeye çalıştığını gösterelim:
Evet sevgili Okur bu DSC05011 kodlu fotoğrafa bakınca ne görüyorsun?
DSC05011
Bir kürsüde 6 kodaman oturmuş güzel güzel konuşuyor. Ne anlatıyorlar? Nükleeri anlatıyorlar. Daha doğrusu nükleerin faydalarını anlatıyorlar. Daha da doğrusu anlatamıyorlar. çünkü o fotoğraftaki mavi gömlekli beyefendi belki de tam o fotoğrafın çekildiği sırada arkadan patlayan “nükleere hayır” sloganlarına ve göstericilere dehşet içinde bakıyor. Ama tabii fotoğrafların ses teknolojisi henüz olmadığı için bu fotoğrafı görmekle pozisyonu doğru süzmek mümkün olmuyor.
Gelelim benim arşivime. İşte o bıyıklı beyefendinin aslında neye bakıp kime dediğinin fotoğrafı da aşağı yukarı şöyle:
Sevgili Okur; sıra DSC05015 kodlu fotoğrafta.
DSC0515
Bu fotoğrafta sırtı dönük şahıs Gülnar Kaymakamı. Kaymakam o sıra nükleer karşıtlarını ayaklandıran provokatörün dışarı çıkarılması için uğraşıyor. Onun konuştuğu “halk” ise yani kaymakamın önü sıra uzanan bölümde görünenler ise nükleer santral için işe alınan 16 güvenlik görevlisinin yakınları. Bu fotoğrafın sağ tarafındaki görüntü ise aşağı yukarı şöyle:
DSC05022 kodlu fotoğrafta görülen temiz yüzlü beyefendi ise çED Genel Müdür YardımcısıOsman Öztürk
DSC05022
Sayın Öztürk o sırada çevrecilerin yoğun protestosu altında çED toplantısının yapılmakta olduğunu ispata çalışıyor (Sonradan aynı beyefendi bu yapılamayan toplantının yapıldığına dair tutanağı da bizzat tutturacak).
Bu beyefendi konuşurken de salonun geri kalanında şöyle bir görüntü hakim:
DSC05057, DSC05061, nolu fotoğraflarda ise nükleer karşıtı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) temsilcisi ile Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Sabahat Aslan.
Bu iki fotoğrafa bakarak şu iddia edilebilir: Bak işte halkın katılımı gerçekleşmiş gerçekten de. Hatta muhalifler bile almışlar ellerine mikrofonu konuşuyorlar. Yani herkes görüş beyan ediyor. Peki gerçek gerçekten öyle mi? Hayır Sevgili Okur! Gerçek hiç bile öyle değil. EMO temsilcisi nükleer enerji santralinin zararını değil, bu çabanın zararını anlatıyor ve toplantının hukuken yapılmaması gerektiğini söylüyor. Sabahat Aslan da benzer biçimde bu toplantının geçerli sayılmaması yönünde görüşlerini açıklıyor BU BİR.
Ayrıca bu iki kişinin o kürsünün önüne gelmeyi nasıl başardıklarını ben kendi gözlerimle gördüm BU da İKİ. Santralin güvenlik görevlilerinin kurduğu barikatı aşabilen iki şanslı muhalif olarak niteliyorum bu iki insanı…
Bakınız bu konuda benim çektiğim fotoğraf ve Greenpeace Temsilcisi Cehk Levi’nin umutsuz çabasının engellenmesi :
DSC05062 kodlu fotoğrafta ise Osman Öztürk mealen “bilgi alma hakkı gasp edildiği için toplantıyı sona erdiriyorum ve toplantıyı yapılmış sayıyorum” diyor.
DSC05062
Bunu biz de meal edersek, “bi konuşturmadınız, tatlı tatlı anlatamadık. Biz de anlatmış sayıyoruz kendimizi” Ki sevgili okur aslında bu görüntüden birkaç saniye önce de nükleerin çED Başvuru Dosyası’nı hazırlayan DOKAY adlı firmanın yetkilisi “bu santral diş röntgeninden daha az radyasyon yayıyor” diye geveliyor ve o sırada nükleer
yanlılarından biri karşıtlardan birine saldırıyor… Bakınız bu konuyla ilgili foto:
DSC05095 kodlu fotoğrafa gelince… Kodundan belli ki bu fotoğraf günün sonunda çekilmiş. O günün sonunda olan ise şu: 2 otobüs çevrecinin protestolarıyla “tatlı tatlı” geçemeyen ÇED toplantısı yapıldı sayılmış, dört gözaltı yaşanmış ve iddiaya göre ikisi sopa yemiş, protestocuların tişörtlerine bile el koyulmuş, gazeteciler dahil içeri giren herkesin üzerin aranmış ve bozuk paralar toplanmış santralin savunucuları ile karşıtları başarıyla boğaz boğaza getirilmiş… E tabii sonra böyle bir pozu vermek de gayet.. gayet… ne bileyim işte adını da siz koyun…
DSC05095
Muhtemelen bu fotoğrafın çekildiği dakikalarda toplantının yapıldığı salon civarındaki görüntü ise şöyle:
Evet Sevgili Okur, şimdi http://www.bayindirlik.gov.tr/dosyalar/images/file/ngs.swf sitesine bir kez daha girip o fotoğraflara bak. Nasıl rafine, düzeyi yüksek ve “bilgilendirici “ bir toplantı yaptıklarını iyice bir izle. Sonra benim fotoğraflarıma bak ve gerçeği gör. çünkü Sevgili Okur 29 Mart’ta o toplantı aslında yapılamadı. Ancak yapılmış sayıldı. Bu internet sitesindeki fotoğraflarda yanlış bilgilendirme ve eksik bilgilendirme dalında okullarda ders olarak okutulabilecek niteliğiyle bir fena seda olarak kaldı.
İnanıyorum ki bir toplantı sonrasında bile internet sitelerinde fotoğraf oyunuyla çevirdikleri dolabın daha büyüğünü nükleer enerji konusunda çeviriyorlar; ki bu başka bir yazı konusudur.