Akkuyu'da kurulmak istenen nükleer santralla ilgili ilk çevresel Etki Değerlendirme Halkı Bilgilendirme Toplantısı protestolar nedeniyle yapılamadı. Akkuyu nükleer santral projesi için düzenlenen çED toplantısında içeride bekleyen halk ile sonradan içeri girebilen halk arasında arbede yaşandı.
Mersin’de yaklaşık 30 yıldır konuşulan Akkuyu nükleer santralı konusunda dün bir ilk yaşandı. Gülnar ilçesi Büyükeceli beldesinde santralla ilgili çevresel Etki Değerlendirmesi (çED) Halkın Katılımı Toplantısı düzenlendi. İstanbul, Ankara ve İzmir’den nükleer karşıtları toplantı için gelirken kolluk kuvvetleri de 100’ü aşkın polis ve jandarma görevlendirince 1000 nüfuslu beldede alışılmadık görüntüler yaşandı.
İlk arbede salona girerken yaşandı. Barikat kuran jandarma önce yalnız köylülerin alınacağını duyurdu.
Yönetmeliklerde böyle bir ibarenin bulunmadığına dair itiraz gecikmedi. Emniyet yetkilisi cevabı yapıştırdı: “Her şeyin yönetmelikte yazması gerekmez. Kolluk bakar, gerekli görür, yönetmeliği yorumlar.”
Sakıncalı Tişörtler
Baskı artınca önce köylülerin sonra aktivistlerin içeri alınacağı duyuruldu. Aramada bozuk paralar ve çakmaklara el konulurken Greenpeace’in tişörtleri de sakıncalı bulunarak toplantıya sokulmadı.
İçeri girenler zaten bir süredir orada oturmakta olan bir başka ‘halk’la karşılaştı. Bu halk santral için işe alınan 16 güvenlik görevlisinin eşleri, anne-baba ve akrabalarıydı. Nükleer yanlısı halk ile nükleer karşıtları arasında çıkan kısa süreli arbede ortalığı aniden gerdi ve salon ‘Akkuyu çernobil olmayacak’, ‘Nükleere inat yaşasın hayat’ sloganlarıyla sarsıldı.
Toplantıyı yöneten çED Genel Müdür Yardımcısı Osman Öztürk, “Halkın bilgilenme hakkını engellemeyin” diye uyarıda bulundu. Ama çED Başvuru Dosyası’nı hazırlayan Dokay firması yetkilisi “Santraldan yayılan radyasyonun diş röntgeninden daha az olacağını” anlatırken nükleer karşıtları kürsüye kadar ulaştı. Ağız dalaşı biçiminde geçen toplantıya noktayı yine Öztürk koydu ve bilgi alma hakkının gasp edildiğini öne sürerek toplantıyı bitirdi, ancak toplantının yapılmış olduğuna dair bir tutanak tutturmayı da ihmal etmedi. Bu arada 4 gözaltı ortamı gerince nükleer yanlıları salonu terk etti.
Büyükeceli Beldesi Belediye Başkanı Mehmet Kale, “Halkın yüzde 80’i karşı. Ama baksanıza devlet burada nükleer santralı savunuyor. Halk da devlete karşı gelmiyor” dedi. Yöre sakini Recep Ateş de “Yüzde 90’ımız karşı. Ama vatandaş zaten işsiz, hepten işsiz kalmaktan korkuyor” diye Kale’yi doğruladı.
“Biz Santral İstiyoruz”
Mehmet Doğan ise torununa iş bulacağını düşünerek toplantıya gelmişti. Erol Yavuz çevrecilere tepkiliydi: “Bize faydasına bakacağım. çevreciler gelip konuşacaklarına bize güneş enerjisi kursaydı ya...” Ömer Boz, santrala en açık desteği verdi. “Elin ülkesinde kaç tane var. İstemeyenler çevreciler. Biz istiyoruz. Bakan zararlı değil diyor. Bizim çocuk da zaten işe başladı.”
Bilgilendirme Değil Propaganda
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi Radikal’e yaptığı açıklamada : “Türkiye tarihinde ilk kez nükleer santral için halkın katılımı toplantısı yapıldı. Ancak bu Mersin halkına nükleeri diretmek için sözde bilgilendirme toplantısıydı. İ çeriğine bakınca bilgilendirmeden çok propaganda olduğunu ve halkın sesini
kısmak amacının güdüldüğü ortada” dedi. Öte yandan Akkuyu için hazırlanan çED başvuru dosyasının da hukuka aykırı olduğunu öne süren Levi, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın dosyayı ilgili şirket olan Rosatom’a iade etmesi için başvurduk. Bizim talebimiz hukuken de geçerli olmayan çED başvuru dosyasının şirkete iade edilmesidir” dedi. Radikal