• Sonuç bulunamadı

TURĠZM PERSONELĠ MESLEK YASASI GĠRĠġĠMĠ: TĠYADER ÖRNEĞĠ Prof. Dr. Ali ERBAġ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TURĠZM PERSONELĠ MESLEK YASASI GĠRĠġĠMĠ: TĠYADER ÖRNEĞĠ Prof. Dr. Ali ERBAġ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TURĠZM PERSONELĠ MESLEK YASASI GĠRĠġĠMĠ: TĠYADER ÖRNEĞĠ Prof. Dr. Ali ERBAġ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi aerbas@ogu.edu.tr

Öğr. Gör. Duran CANKÜL

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi dcankul@ogu.edu.tr

Yrd. Doç. Dr. Rahman TEMĠZKAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi

rahmantemizkan@hotmail.com.tr ÖZET

Sürdürülebilir turizm açısından işletmelerin insan kaynaklarının güçlendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Yapılan literatür taramasında turizm sektöründe çalışan personelin çok az kısmının turizm alanında diplomaya sahip olduğu, turizm eğitimi almamış ve mezunların büyük bir bölümünün, bu sektörde çalışmayıp, diğer sektörlerde çalışmayı tercih ettiği saptanmıştır. Bu durum sektörün büyük sorunu olan nitelikli personel sıkıntısını doğurmakta, ayrıca turizm alanında yetişen insan kaynaklarının da heba olmasına yol açmaktadır. Turistik İşletme Yöneticileri ve Avrupa Birliği Turizm Personeli ile İlişkiler Derneği (TİYADER), Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi öğrenci, mezunlar ve öğretim elemanlarından oluşan bir grubun girişimi olarak yola çıkmış ve turizm çalışanlarının meslek haklarını korumayı amaç edinmiştir. Türkiye çapında yayılmış olan kalkınma ajansları ile aynı coğrafi paylaşımı izleyerek her kalkınma ajansına ait bölgede şube açmaya devam etmektedir. Gelecekte turizm meslek odası hüviyeti ile turizm personelinin yasal temsilcisi olma yolunda ilerlemektedir. Bu bağlamda, sektörün insan kaynakları sorununa çözüm getirmek üzere turizmin meslek haline getirilme koşulları araştırılmakta, bu alanda zaman içinde izlenecek çeşitli yollarla stratejilerin belirlenmesi hedeflenmektedir. Tespit edilen personel sorununu ortadan kaldırmak üzere turizm alanının meslek haline getirilmesi için turizm sektöründe çalışan tüm personeli kapsayacak

“Turizm Personeli Meslek Yasası (TPMY)”nın parlamentodan geçirilerek, Turizm Personeli Meslek Odaları Birliği’nin kurulması konusunda bilimsel tartışma ortamını başlatmak araştırmanın temel amacını oluşturmuştur.

Anahtar Kelimeler: Turizm, Turizm Personeli Meslek Yasası, İnsan Kaynakları

(2)

GĠRĠġ

2030’a doğru modern turizmin anahtarı, yol göstericisi turizm gelirleri ve turist varışlarının yanı sıra turistlerin gitmiş oldukları ülkelerde yoğun olarak ilgi gösterdikleri turizm türleri, ortalama kalış süreleri ve ortalama harcama miktarları da ülkelerin turizm performanslarını gösteren kilit noktalar olduğunu söylemek mümkündür. Dünya turizm örgütünü verilerine göre uluslararası turist varışlarındaki ilk 10 sıralamasında Türkiye 2011 yılında ağırladığı 29 milyon turistle, Birleşik Krallık’ ı geride bırakıp bir basamak yükselerek uluslararası turist varışlarında 6. sıraya yerleşmesine rağmen, turizm gelirlerinde 12. sırada yer almıştır (WTO, 2013). Türkiye sahip olduğu büyük turizm potansiyeline rağmen, uluslararası turizm pazarında hak ettiği yerde değildir.

Turizm alanındaki fiziksel ve teknolojik altyapı yatırımları, nitelik ve nicelik açısından ne kadar yeterli olursa olsun turizm eğitimi almış insan kaynakları ile desteklenmedikçe fayda sağlamamakta ve önem arz etmemektedir. Turizm endüstrisinin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyümesi, sektörde istihdam edilecek personelin turizm eğitimi almış olmasına bağlıdır. Turizmin en önemli özelliklerinden biri emek-yoğun bir sektör olmasıdır. Dolayısıyla turizmde sağlanan hizmetlerin kalitesi, doğrudan insanla ilgilidir ve öznesini insan oluşturmaktadır. Bu süreçte turizm eğitimi almış personel büyük önem taşımaktadır.

Eğitilmiş ve üstün nitelik kazanmış bir personelin, her sektörde olduğu gibi turizmde de hizmet kalitesinin yükselmesinde, iş hacminin büyümesinde, zaman, malzeme, para ve iş gücü tasarrufunda, verimliliğin yükselmesinde, işletme değerinin artmasında önemli faydalar sağladığı bir gerçektir (Ehtiyar ve Üngüren, 2008:174). Eğitimli işgücünün oluşturduğu turizm sektörü, sürdürülebilir turizme sağladığı katkılarla, hem gelecek kuşakların turizmden yararlanmasını sağlamakta, hem de ülkenin uluslararası pazarda rekabet gücünü yükseltmektedir. (Tuyluoğlu, 2003:10).

Bu çalışmanın amacı, sürdürülebilir turizm açısından işletmelerin insan kaynakları yönünün güçlendirilmesini sağlamak üzere, diğer alanlarda olduğu gibi turizm alanında da yıllarca verilen emek sonucunda sağlanan diplomaların sertifikalarla ikame edilmesi

(3)

alışkanlıklarının önlenmesi, ülkede çalışan tüm turizm personelini kapsayan “Turizm Personeli Meslek Yasası (TPMY)” nın çıkarılarak yasa doğrultusunda Turizm Personeli Meslek Odaları Birliği’nin kurulması, bu odalara mevcut tüm turizm personelinin kaydının yapılması ve bu personelin intibak işlemleri yapıldıktan sonra turizm sektörüne girecek bütün turizm personelinin sadece turizm lisesi, turizm ön lisans, lisans ve lisansüstü mezunlarından sağlanması, odanın açacağı teorik ve uygulama bölümlerinden oluşacak sınav sonuçlarına göre turizm tesislerinde çalışacak personelin yönetici belgelerinin verilerek sadece bu belgelere sahip olanların sektörde çalışmalarının sağlanması konusunda bilimsel tartışma ortamını başlatmaktır.

SORUNUN TANIMI VE MĠSYON

Türkiye’de, turizm işletmelerinin Dünya turizm pastasından hak ettikleri payı alamadıkları sürekli olarak tartışılmakta ve araştırılmaktadır. Türkiye iklim ve turizm varlıkları yönünden zengin olmasına rağmen, istenilen başarıyı elde edilememektedir.

İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi 2010-2011 Turizm Eğitim Analizi Raporu’na gore; Türkiye’de 417 iki yıllık yüksek okulda, 92 dört yıllık yüksek okulda, dört yıllık fakültelerin 52’sinde turizm eğitimi verilmekte olup, bu yüksek öğretim kurumlarında turizm eğitimi gören toplam 63.886 öğrencinin 46.256’sı meslek yüksek okullarında, 17.630’u lisans düzeyinde öğrenim görmektedir. Bu bölümlerde okuyanların, mezunların ve çalışanların yani turizm eğitimi almış kişilerin, herhangi bir yasa ile korunmaması sonucu zamanla sektörden uzaklaşmasına ve eğitimsiz sektörle ilişkisi olmayan kişilerin sektöre girmesine neden olabilmektedir.

Mısırlı (2002:41) “Türkiye’de turizm eğitiminin ve sektörün personel ve istihdam sorunlarının önemli bir bölümü turizm ile ilgili mesleklerin ve meslekte çalışan eğitilmiş iş görenlerin yasal himaye altına alınmamış olmasından kaynaklandığını belirtmiş, turizm meslekleri, bu mesleklerin değişik kademelerinde çalışma hakkı, unvan kullanma, kanuni bir düzenleme ile himaye altına alınmadıkça, haksız rekabet şartlarında istihdam önlenmedikçe ne çok yetenekli insanları bu sektörün değişik kademelerine çekmek, ne de yeteneklileri meslekte sürekli olarak tutmanın mümkün olmadığını, nitelikli ve bilgili insanları mesleğe çekmenin ve meslekte kalmalarını

(4)

sağlamanın yolunun ise ilgili meslek için gerekli eğitimi almış, bunu diploma ile belgelendiren kişilere yasal bir hak olarak verecek hukuki düzenleme” ile gerçekleştirilmesinin mümkün olacağını dile getirmiştir. Bu görüşü destekleyen belli zaman dilimlerinde yapılan araştırmalarda, Purcell ve Quinn (1996) turizm endüstrisinde çalışanların eğitim durumları diğer sektörlerde çalışanlara göre düşük kaldığını, Tuylüoğlu (2003) turizm sektörünün işgücü ihtiyacını meslekî düzeyde eğitim veren okullar yerine, turizm eğitimi almamış işgücünü istihdam ederek karşılama yoluna gittiğini ve mezunların büyük bir bölümünün, bu sektörde çalışmayıp, diğer sektörlerde çalışmayı tercih ettiğini, Yanardağ ve Avcı (2012) turizm sektöründe çalışanların çoğunun turizm eğitimi almamış olduğunu tespit etmişlerdir.

Ayrıca hizmet üreten turizm sektörü, terör olaylarından olumsuz yönde etkilenen sektörlerin başında yer almaktadır (Yeşiltaş ve diğerleri, 2008). Turizm eğitimi almamış personelin işletmeye, önemli sorunlardan olan terörizm, hırsızlık, dolandırıcılık veya başka bir surette zarar verme riski bulunmakta olup (Mansfeld ve Pizam, 2006), son zamanlarda Türkiye’nin Akdeniz ve Ege bölgelerindeki otellerde yaşanan toplu zehirlenmeler başta Avrupa ve Rusya olmak üzere Türkiye’ye turist gönderen ülkeler tarafından mercek altına alınmasına sebep olmuştur (ABHABER, 2013). Yapılan araştırmalar ışığında elde edilen veriler mevcut görüşleri desteklemekte ve sorunun büyüyerek devam ettiğini göstermektedir.

Herhangi bir sektörde sağlıklı ve karlı yatırım yapmak veya mevcut yatırımların karlı hale getirilmesi, ilgili alanlarda meslek yasalarının olması ve tam olarak yerleşmesi ile mümkündür. Meslek, “Belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş” (TDK, 2013) olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre turizm alanındaki sistemli bilgi ve beceri esas olarak turizm eğitimi veren, turizm liseleri, turizm ön lisans ve turizm fakülte ve yüksek okullarında kazandırılmakta, ve bu okullardan mezun olanlara hak ettikleri turizm diplomaları verilmektedir.

Üyesi olunan Bologna sürecinin temel amaçlarından biri çeşitli alanlarda verilen eğitimin kalite güvencesinin sağlanarak diplomaların toplum için daha yararlı hale

(5)

getirilmesidir. Dünya’da ve Türkiye’de, sosyal bilimler enstitüleri tarafından turizm alanında yüksek lisans ve doktora eğitimleri verilmekte ve turizm alanında doçent ve profesörler yetişmektedir. Üniversitelerde yoğun bilimsel araştırmalar yapılmaktadır.

Konuya bu açıdan bakıldığında Dünya’da ve Türkiye’de, turizmin bilimsel alt yapısının güçlü olduğu ve giderek daha güçlü hale geldiği görülmektedir. Bütün bu gelişmelere rağmen, Türkiye’ye bakıldığında turizm eğitimi son derece hafife alınmaktadır.

Örneğin, Türkiye İş Kurumu (İşkur)’ un turizm alanında bir çok bölgede istihdamı geliştirme adına iş garantili kurslar düzenlemektedir. İşkur söz konusu turizm eğitimleri ihale usulü vermekte ve bu ihaleleri alan kar amaçlı kuruluşlar sertifikalar üretmeye devam ederek turizm alanında önemli tahribatlar yapmaktadır. Ayrıca sertifikanın alınması halinde hangi düzeyde olursa olsun turizm diplomaların geçerli olmayacağı gibi son derece garip iddia, tehdit ve uygulamalarla karşılaşılmaktadır (Turizmgüncel, 2013). Bunun dışında çok çeşitli dernekler vakıflar, turizm eğitimi vermeye çalışmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı bir taraftan Turizm Liseleri ile formel turizm eğitimi verirken, diğer taraftan çeşitli otellerle anlaşarak turizm liselerinin ve üniversite turizm diplomalarını ikame eden sertifikalar vermesi toplumda fırsat eşitsizliğine ve hukuksuzluğa sebep olmaktadır. Çünkü yıllarca süren pek çok meşakkatli sınav ve süreçlerden geçerek liselerde ve üniversitelerde turizm eğitimi alanlar maalesef kısa süreli kurs alarak sektöre katılanlara göre dezavantajlı durumlara düşürülmektedir.

Bunun doğal sonucu olarak da turizm alanında diploma sahibi olmayanlar çoğunluğu oluşturduğundan turizm alanındaki sızlanmaların önü kesilememekte ve turizmin hemen her alanında kaos ortamı devam etmektedir.

Meslek tanımı dikkate alındığında Ülkemizde turizmin maalesef meslek olmadığı ancak meslekmiş gibi takdim edildiği görülmektedir. Herhangi bir iş veya faaliyetin meslek olabilmesi için kurallarının belirlenmiş olması gerekmektedir. Turizm alanında bu kuralların Turizm Personeli Meslek Yasası’na göre kurulacak Turizm Personeli Meslek Odaları Birliği tarafından sürekli olarak saptanarak turizm sektöründeki uygulamaların izlenmesi gerekmektedir. Turizm alanındaki Seyahat Acenteleri Yasası ile Turist Rehberleri Yasası, Turizm Personeli Meslek Yasası ve buna bağlı olarak Turizm Personeli Meslek Odalar Birliği mevcut olmadığından turizm ile ilgili olmayan mezunların turizm sektöründe çalışmasına olanak sağlamaktadır. Turist rehberi olarak

(6)

çalışanların büyük bir kısmının turizm dışındaki alanlardan mezuniyetlerinin olduğu bilinmektedir. Burada ön planda tutulan yabancı dil olmaktadır. Halbuki yabancı dil sadece turistin dil ihtiyacına yöneliktir. Oysa turist rehberliği ile amaçlanan turiste rehberliktir. Sadece yabancı dil bilmek işin sadece bir yönü olup, güçlü bir turizm eğitimi ile edinilebilecek olan turizm bilgisine ve felsefesine de sahip olunması gerekmektedir. Bu nedenle turist rehberliği bölümleri yabancı dil eğitimi veren fakültelerde değil de Turizm fakültelerinde oluşunun turist rehberi olacak olanların turizm fakülte ve yüksekokullarından gelmelerinin gerektiğinin herkesçe kabul edilen açık bir delilidir. Turist Rehberleri Odası, üniversitelerin Seyahat acenteleri bölümleri ile turist rehberliği bölümlerinden mezun olanları ise da az çalıştırmayı tercih etmekte bu durum ise her iki yasadan beklenen yararın sağlanamamasına neden olmaktadır.

Seyahat acenteleri turizm işletmeleri kapsamına girdiğinden, çıkarılması gereken Turizm Personeli Meslek Yasası’na göre Turizm Personeli Meslek Odaları’na kayıtlı eleman çalıştırmak mecburiyetinde bırakılmaları gerekmektedir. Çünkü, konaklama, yiyecek-içecek ve seyahat işletmeleri turizm alanında yıllarını vererek yasalara göre kendilerine sunulan kriterleri, sınavları ve süreçleri yıllarca süren bir eğitimden sonra aşarak elde edilebilen diplomalara sahip olan kesimden almak yerine yasal boşluk sebebiyle kaynağı belli olmayan eğitimsiz veya turizm ile ilgisi olmayan alanlardan almayı tercih etmeleri sonucu niteliksiz eleman çalıştırılması hat safhada olmaktadır.

Batı Ülkelerinde işletme sahipleri işletmelerini profesyonel yönetimlere teslim ederken Türkiye’deki varlıklı aileler kurdukları turizm tesislerini kendi çocukları ve akrabaları için istihdam alanı görmektedir. Tüm turizm personelinin meslek odalarına kayıtlı elemanlardan sağlanmak suretiyle işletme faaliyetleri nitelikli insan kaynakları ile başarılarak verilen hizmetlerin kalitesi ve sürekliliği garanti edilmelidir. İşletme faaliyetlerinin, ucuz işgücü çalıştırılması nedeniyle sürekli olarak değişen eğitimsiz insanlar tarafından icra edildiği araştırmacılar ve uygulamacılar tarafından da sık sık dile getirilmektedir. Hâlbuki Türkiye, çok sayıda turizm lisesi, meslek yüksekokulu turizm programı ve dört yıllık turizm fakülte ve yüksekokullarını açmakla, turizmin personel yönünü güçlendirmek konusunda önemli bir irade ortaya koymuş bulunmakta, ancak turizmin meslek statüsünün olmaması sebebiyle yetiştirilen insanların sektöre kazandırılmaları mümkün olamamaktadır. Böylece, sektördeki sendromları sürekli

(7)

olarak gözlemlenen müzmin hale gelmiş olan bu sorun, meslekleşme öncesi hemen bütün meslek dallarında görüldüğü üzere açıkça karşımızda durmaktadır.

Sorunun AĢılmasında Üniversite Öğrencilerinin Rol Alma Sorumluluğu

Üniversitelerde turizm alanında öğrenim gören çok sayıdaki öğrencinin geleneksel anlayışın aksine Bologna kriterlerinin ruhuna uygun olarak modern anlayışa göre gerek öğrenim süreci içinde etkili rol alma, gerekse de meslek haklarının alınması üzere Turizm Personeli Meslek Yasasının (TPMY) çıkarılması konusunda lokomotif gücü sergilemeleri turizm yatırımcıları yanında en çok zarar gören muhatap kesim olarak zorunluluk göstermektedir. Bu amaçla Türkiye genelinde üniversite öğrencileri söz konusu sorumluluklarının bilinciyle dinamik bir yaklaşım sergileyerek “Turistik ĠĢletme Yöneticileri, Personeli ve Avrupa Birliği Turizm Personeli ile ĠliĢkiler Derneği” (TĠYADER)’in Türkiye’de kalkınma ajanslarındaki şubelerinin yönetim kurulları tamamını turizm ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşturarak güçlendirmek amacıyla, başta turizm alanındaki öğrencileri, lise ve üniversite mezunlarını, akademik personeli, otel genel müdürlerini, genel müdür yardımcılarını ve personelini üye kaydetmek suretiyle büyük bir sivil toplum kuruluşu oluşturma yolunda mücadele sürecine girmiş bulunmaktadır.

Bu süreçte öncelikle turizm sektöründe faaliyet gösteren çeşitli düzeylerdeki bütün yöneticilerin ve personelin aşağıda “Turizm Personeli Meslek Yasası Teorik çalışmasında öngörülen şekilde modelleri ortaya konmuştur.

(8)

Tablo 1: Öngörülen Yönetici Belgesi Kriterleri

KRĠTERLER

A TĠPĠ ÜST DÜZEY YÖNETĠCĠ

BELGESĠ

B TĠPĠ ORTA DÜZEY YÖNETĠCĠ BELGESĠ

C TĠPĠ ALT DÜZEY YÖNETĠCĠ BELGESĠ

Eğitim Seviyesi Turizm-Lisans Turizm-Lisans Turizm-Önlisans

Turizm-Lisans Turizm-Önlisans Turizm-Lise Sektörde ĠĢ

Tecrübesi 3 Yıl Lisans-2 Yıl

Ön Lisans-4 Yıl

Lisans-6 Ay Ön Lisans-2 Yıl Lise-4 Yıl Sınav Meslek odası

tarafından teorik ve uygulama sınavı

Meslek odası tarafından

teorik ve uygulama sınavı Meslek odası tarafından teorik ve uygulama sınavı

Unvan 5 yıldızlı otellerde üst düzey yönetici

5 yıldızlı otellerde orta düzey yönetici, 4 yıldızlı otellerde üst düzey yönetici

5 yıldızlı otellerde alt düzey yönetici, 3 yıldızlı otellerde üst düzey yönetici

Kaynak: Tiyader (2013).

Kaynak: Tiyader (2013).

Öngörülen uygulama süreci;

Yönetici adayları, öngörülen şemada her üç yönetim düzeyinde Yönetici Belgesi ile meslek unvanlarını alabilmek için bağlı oldukları Turizm Personeli Meslek Odası’na Oda’nın belirleyeceği kriterlere göre gerekli belgelerle başvururlar. Başvurularda ġekil 1 :Öngörülen Yönetici Belgeleri Piramidi

(9)

Turizm Personeli Meslek Odası’nın arayacağı kriterler; (a) turizm alanında diploma, (b) (B ve C Yönetici Belgesi için) bir önceki Yönetici Belgesi (c) iş tecrübesi belgesidir.

Odanın belirli tarihlerde açacağı yönetici belgesi sınavları, Teori ve Uygulama olmak üzere iki bölümden oluşacaktır. Sınavı başarı ile geçenlere ilgili Yönetici Belgesi verilecektir. C, B ve A yönetici belgelerinden C tipi Yönetici Belgesi, beş yıldızlı otellerde alt kademe yöneticiliği veya üç-yıldızlı otellerde genel müdür olma hakkını verirken, B Tipi yönetici belgesi beş-yıldızlı otellerde orta kademe yöneticiliği yani, Gn.

Müdür Yardımcılığı veya 4 yıldızlı otellerde Gn. Müdür düzeyine kader yükselebilme hakkını vermektedir. A Tipi yönetici Belgesi beş yıldızlı otellerde genel müdür olma hakkını sağlamakta olup, en üst yönetici belgesidir.

Turizm Fakülteleri Dekanları, Yüksekokul Müdürleri ve bu kurumlardaki Bölüm BaĢkanları ve Akademik Personel ile Turizm Meslek Lisesi ve Ġlgili Liselerin Müdürleri ve Öğretmenlerinin Verdikleri Mezunlarla Ġlgili Sorumlulukları

Bologna süreci ile amaçlanan lise ve üniversitelerin yaptıkları eğitim ve öğretimin sürekli olarak daha mükemmel hale getirilerek mezunlara verilen diplomaların daha nitelikli olmasını temin etmek suretiyle topluma ve işletmelere daha yüksek katkıların sağlanmasıdır. Ancak, mevcut haliyle, turizm insan kaynakları alanında görülen uygulama Bologna kriterleri ile güçlendirilmeye çalışılan diploma uygulamalarının tam aksine, ilgili ilgisiz kişi ve kuruluşların turizmin her alanında sertifikalar dağıtılarak alaylı personelin “eleman yetiştirme” adı altında niteliksiz elemanların turizm sektörüne yerleştirilerek diplomalı turizm personelinin sektörde çalışmasını önleyecek şekilde hareket edilmektedir. Bu bakımdan turizm diplomalarını veren ilgili yönetici ve akademik personelle turizm lisesi öğretmenlerinin çalıştıkları kurumların verdiği diplomaların hukukunu korumaları konusunda üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri büyük önem taşımaktadır.

Turizm Alanındaki ĠĢ Adamları, ĠĢletme Yönetimleri ve Hükümetin Sorumlulukları

Türkiye’nin turizm gelirleri; çok zengin turizm varlıklarına ve önemli turizm yatırımlarına sahip olmasına rağmen dünya sıralamasında 12. sıradadır (WTO, 2013).

(10)

Sorunun aşılması için iş adamları ve kuruluşları, işletme yönetimleri ve Hükümet harekete geçerek 2023 yılı hedeflerine varmak üzere Türkiye’yi 12 ay turizm ülkesi konumuna sokacak, Turizm Personeli Meslek Yasasının çıkarılması ve bu yasa doğrultusunda meydana getirilecek olan Turizm Personeli Meslek Odaları Birliği’nin kurulmasında önemli katkı yapmaları gerekmektedir. Herhangi bir sektörde, sağlıklı ve karlı yatırım yapmak veya mevcut yatırımları daha karlı yapmanın ön koşulu, ilgili alanlarda meslek yasalarının çıkarılmış olması ve/veya varsa tam olarak yerleştirilmiş olması ile mümkündür. Örneğin, iş adamları sağlık sektöründe yatırım yapacaksa, günümüzde olduğu gibi mutlaka Sağlık Personeli Meslek Yasalarının ve/veya Meslek Odalarının mevcut olması gerekmektedir. Eğer eğitim alanında yatırım yapılacaksa, eğitim alanında meslek yasalarının olması gerekir. Şu halde Turizm alanında Turizm Personeli Meslek Yasası’nın ve buna bağlı olarak Turizm Personeli Meslek Odalar Birliğinin kurulması ile turizm alanındaki mevcut yatırımların çok daha karlı olması sağlanarak, iş adamlarının ve yatırımcıların başarısının önündeki en büyük engel olarak duran nitelikli eleman meselesi, çözüme kavuşturulmalıdır.

Uygulamanın sonucu olarak Turizm Personeli Meslek Yasası’nın çıkarılarak turizmin meslek haline getirilmesinin işletmelere ve ekonomiye sağlayacağı temel yararlar şu şekilde sıralanabilir (Erbaş, 2013);

 Turizm meslek standartlarının belirlenmesi

 Turizm hukuku alanında turizm diploma hukukunun çiğnenmesinin önlenmesi

 Turizm işletmeleri insan kaynaklarının güçlendirilmesi

 Uzun vadeli sağlam turizm politikalarının belirlenmesi

 Turizm işletmelerinin kurumsallaştırılması koşullarının yaratılması

 Turizm varlıklarının ve çevrenin planlanarak korunmasında ve Türk turizminin yönlendirilmesinde meslek mensuplarına etkin rol kazandırılması

 Turizm alanında danışmanlık hizmetlerinin sağlam bir temele dayandırılması

 Turizm alanında eğitim ve öğrenim gören personelin turizm sektörüne kazandırılması

 Turizm işletmelerinde güvenlik ortamımın sağlanmasına katkısı

 Turizm sektöründe çalışan mevcut personelin intibakının sağlanması

(11)

Ulaşılmak istenen hedeflere varmak için, Turistik İşletme Yöneticileri ve Avrupa Birliği Turizm Personeli ile İlişkiler Derneği (TİYADER), Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi öğrenci, mezunlar ve öğretim elemanlarından oluşan bir grubun girişimi olarak yola çıkmış ve turizm çalışanlarının meslek haklarını korumayı amaç edinmiştir. Türkiye çapında yayılmış olan kalkınma ajansları ile aynı coğrafi paylaşımı izleyerek her kalkınma ajansına ait bölgede bir şube açmaya devam etmektedir.

Gelecekte turizm meslek odası hüviyeti ile turizm personelinin yasal temsilcisi olma yolunda ilerlemektedir (Tiyader, 2013).

Ulusal Meslek Standartları Hazırlama ÇalıĢmaları ve Turizm Mesleklerinin Durumu

2006 yılında 5544 nolu kanunla kurulan Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), Kanunun 1. Maddesinde belirtildiği gibi ulusal ve uluslararası meslek standartlarını temel alarak, teknik ve meslekî alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek; denetim, ölçme ve değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek için gerekli ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmektir. Ancak, yine aynı maddede belirtildiği gibi mesleğe giriş şartları meslek kanunuyla belirlenmiş olan meslekler bu kanun kapsamı dışındadır. Örneğin; Tabiplik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, eczacılık, veterinerlik, mühendislik ve mimarlık meslekleri ile en az lisans düzeyinde öğrenimi gerektiren mesleklerin sertifikasyon programları ile verilen sertifikalarla icra edilmesi mümkün değildir. Aynı kanunun, 22. Maddesi kişilerin meslekî yeterlilik düzeylerinin, MYK tarafından yetkilendirilmiş personel belgelendirme kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak sınavla belirleneceğini ifade etmektedir. Bu durum orta öğretim, ön lisans, lisans ve lisans üstü düzeylerdeki turizm eğitimine paralel bir belgelendirme ile diploma hakkının tecavüze uğraması anlamına gelmektedir. Kanunun bu maddesine göre MYK herhangi bir sivil toplum kuruluşunu veya meslek erbaplarının kurmuş olduğu dernekleri, özel eğitim kurumlarını turizm meslekleriyle ilgili eğitim ve sertifika vermek üzere görevlendirebilir (MYK1, 2006). Hazırlanmış olan meslek standartları mesleğin gerektirdiği yeterliliklere göre 8 seviyede sınıflandırılmıştır. Bu seviyeler mesleği yapacak olan kişinin eğitim düzeyini ifade etmesine rağmen bu eğitimin mesleki eğitim olmasıyla ilgili bir zorunluluk yoktur (MYK2, 2006). Bu durum

“turizmci” olmak için turizm meslek liselerinden turizm işletmeciliği anabilim dalı

(12)

doktora programlarına kadar alınacak eğitimin ve diplomaların sağladığı hakların herhangi bir alanda eğitim alanlara eğitim kurumu bile olmayan kurumlar tarafından verilecek birkaç aylık sertifika programı ile de sağlanabileceği anlamına gelmektedir.

Mesleğe giriş şartları bir “turizm meslek kanunu” ile belirlenmediği sürece hangi seviyede olursa olsun turizm alanında verilen eğitimin sertifika programları ile boş ve anlamsız hale getirilmesinin önü her zaman açık olacağı görülmektedir. Bu durumda, MYK tarafından hazırlanmış olan turizm meslekleriyle ilgili meslek standartlarını söz konusu meslekleri yapacak olan kişilerin sahip olması gereken nitelikleri ve meslekte yapılacak işleri gösteren “iş tanımı” formlarına benzetmek mümkündür.

SONUÇ VE ÖNERĠLER

Yapılan literatür taraması neticesinde turizm sektöründe çalışan personelin çok az kısmının turizm alanında diplomaya sahip olduğu, Ülkede üniversite düzeyinde çok sayıda turizm bölümü ve öğrencisinin bulunmasına rağmen, mezunların sektörde çalışma fırsatı bulamadıkları, sektöre entegre olamadıkları tespit edilmiştir. Sektörün kronik olarak nitelikli eleman sıkıntısı çektiği, çalıştırdığı elemanların yeterli etik standartlara sahip olmadığı ve sonuç olarak en önemli sorunun insan kaynakları olduğu belirlenmiştir. Bu durum bacasız endüstri diye vasıflandırılan ve ekonominin büyük beklentisi ve lokomotif gücü olarak kabul edilen Türk turizm sektörünün insan kaynakları açısından zayıf ve güdük kalmasına yol açmakta, Ülkemizin Dünya turizm pazarından hak ettiği payı alamamasına neden olmaktadır.

Bu noktadan hareketle şu öneriler geliştirilebilir:

Turizm personeli meslek yasası için öngörülen yönetici belgesi kriterleri modeli kariyer planlaması aşamalarından geçirilen yöneticiler için turizm işletmelerinin gerektirdiği üstün bilgi ve becerilerle ile donanmasına ve sektörün gelişmesine büyük katkılar sağlayabilir.

(13)

Hükümet, sektörde yer alan iş adamları ve kuruluşlar Türkiye’yi gelecekteki hedefleri doğrultusunda sürekli turizm ülkesi haline getirecek turizm personeli meslek yasasının çıkarılması bağlamında girişimlere katkı sağlayarak süreci başlatabilirler.

Turizm ile ilgili lise, ön lisans, lisans, lisansüstü öğrenci mezun eden ilgili yöneticiler, akademik personel ve öğretmenlerin çalıştıkları kurumların verdiği diplomaların hukukunu korumaları konusunda üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri büyük önem taşımaktadır.

Turizm alanında eğitim alan öğrencilerin Bologna kriterlerinin anlayışı içerisinde öğrenim süreci içinde aktif rol alma ve meslek haklarının alınması üzere Turizm Personeli Meslek Yasasının (TPMY) çıkarılması konusunda etkin bir şekilde rol almalı ve çaba göstermelidir.

Sonuç olarak turizm çalışanlarına meslek statüsünün kazandırılması, turizm personelinin sektörün ihtiyaçlarına göre devamlı olarak yetiştirilmesi ve meslek disiplininin kazandırılması, işletmelerin karlı ve başarılı şekilde faaliyetlerini sürdürebilmeleri açısından büyük bir zorunluluk göstermektedir.

(14)

KAYNAKÇA

Erbaş, A. (2013), “Sürdürülebilir Turizm Açısından Turistik Tesislerdeki İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesine Yönelik Yasal Alt Yapının Araştırılması – Tpmy Önerisi” Uluslararası İktisat, Finans ve Bankacılık Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, 26-28 Haziran, Bişkek, Kırgızistan.

Ehtiyar, R. ve Üngüren, E. (2008), “Turizm Eğitimi Alan Öğrencilerin Umutsuzluk ve Kaygı Seviyeleri İle Eğitime Yönelik Tutumları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 4(1): 161-181.

Mansfeld, Y. and Pizam, A. (2006), Tourism Security and Safety, Library of Congress Cataloging-in-Publication Data, Oxford, U.K.

Mısırlı, İ. (2002), “Turizm Sektöründe Meslek Standartları ve Mesleki Belgelendirme Sistemi (Sertifikasyon)”, Anatolia Turizm Araştırma Dergisi, 13(1): 39-55.

Purcell, K., and Quinn, J. (1996), “Exploring the edication-employment equation in hospitality management. A comparision of graduates and HNS”, International Journal of Hospitality Management, 15(1), 51-68.

Tuyluoğlu, T. (2003), Türkiye’de Turizm Eğitiminin Niteliği, Yayınlanmamış Yüksek lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Yanardağ, M.Ö, ve Avcı, M. (2012), “Turizm Sektöründe İstihdam Sorunları: Marmaris, Fethiye, Bodrum İlçeleri Üzerine Ampirik Bir İnceleme” Ege stratejik araştırmalar dergisi, Cilt:3, sayı:2, (39-62).

Yeşiltaş, M., Öztürk, İ. ve Türkmen, F. (2008), “Terör Faaliyetlerinin Turizm Sektörüne Etkilerinin Çözüm Önerileri Perspektifinde Değerlendirilmesi”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, X(1): 176-189

Ġnternet Kaynakları

Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) (2013), Mesleki Yeterlilik Kurumum Kanunu,

[URL:http://www.myk.gov.tr/index.php/tr/mesleki-yeterllk-kurumu-kanunu] (Erişim 15 Eylül 2013).

Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK2) (2013), Avrupa Yeterlilik Çerçevesi Referans Seviyeleri,

[URL:http://www.myk.gov.tr/index.php/ums/218-avrupa-yeterllk-cerceves-ayc-referans- sevyeler#_ftn1] (Erişim 15 Eylül 2013).

Dünya Turizm Örgütü (WTO) (2013), Tourism Highlights,

[URL:http://dtxtq4w60xqpw.cloudfront.net/sites/all/files/pdf/unwto_highlights13_en_lr.pdf]

(Erişim 10 Mayıs 2013).

[URL:http://www.abhaber.com/index.php?option=com_content&view=article&id=51518:t%C3

%BCrkiye%E2%80%99deki-toplu-zehirlenmeler-t%C3%BCrk-turizm

sekt%C3%B6r%C3%BC-mercek-alt%C4%B1nda&catid=214&Itemid=915] (Erişim 25 Mayıs 2013).

[URL:http://www.turizmguncel.com/haber/turofedden-sektorun-kalifiye-eleman-sorununa- akademik-cozum-h14575.html] (Erişim 10 Mayıs 2013).

(15)

Turizm Araştırmaları Derneği (TURAD) (2013), Turizm Eğitim Raporu,

[URL:http://www.turad.org/uploads/AUTAM_TURAD_Turizm_Egitim_Raporu.ppt] (Erişim 25 Mayıs 2013).

Türk Dil Kurumu (TDK) (2013),

[URL:http://www.tdk.gov.tr] (Erişim 25 Mayıs 2013).

Tiyader (2013) Turistik İşletme Yöneticileri ve Avrupa Birliği Turizm Personeli ile İlişkiler Derneği,[URL:http://www.tiyader.org/ (Erişim 26 Temmuz 2013).

Referanslar

Benzer Belgeler

Meksika sadece huzurlu plaj rekreasyonu için değil, aynı zamanda dalış için de mükemmeldir.. Bir sürü dalgıç Cozumel adasını

Turizm işletmesinin mevcut koşulları ve gelecek öngörüsü hakkında bilgi ve değerlendirme olanağına sahip olarak örgütsel amaç ve hedefler belirler ve plan

MADDE 10- (1) Stajyer, stajların bitiminde, staj değerlendirme raporu, kapalı ve onaylı bir zarf içindeki “Kurum Staj Değerlendirme Formunu” ve “Stajyer Devam

H 8: Araştırmaya katılanların eğitim durumları ile toplam kalite yönetiminin en çok uygulanan katılmalı yönetim tekniği olduğuna dair görüşleri arasında ilişki

6 Beslenme Yiyecek İçecek Hizmetleri Yönetimi ve İşletmeciliği, Alptekin Sökmen, 2014, Ankara, Detay Yayıncılık.

Sürekli öğrenciler ile iletişim halinde olan öğretim elemanlarının öğrencileri derse daha aktif olarak kattığını, ancak sunum üzerinden ders anlatan ve

Dersin Tanýmý Seyahat Kavramı ve Seyahat Acentalarının Tarihçesi, Turizmde Dagıtım Sistemi ve Dagıtım Kanalları, Geleneksel Dağıtım Kanallarındaki Değişim,

Karakter Biçimlendirme: Bir kelime, kelime grubu, cümle, paragraf ya da metnin tamamı seçilerek rengini değiştirme, altını çizme, koyulaştırma, yazı tipini ve boyutunu