• Sonuç bulunamadı

Şiir Yorumlama. Şiirde yapı- Ölçü-Uyak-Nazım birimi Tema Konu Zihniyet Gelenek

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Şiir Yorumlama. Şiirde yapı- Ölçü-Uyak-Nazım birimi Tema Konu Zihniyet Gelenek"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şiir Yorumlama

Şiirde yapı- Ölçü-Uyak-Nazım birimi

Tema

Konu

Zihniyet

Gelenek

(2)

Şiir Yorumlama

BİÇİMSEL YÖNÜYLE

Şiirde kullanılan ölçünün belirlenmesi,

Şiirdeki uyağın belirlenmesi-ahenk unsurları

Beyit, dörtlük (kıta) veya bentlerle mi yazılmış olduğunun belirlemesi

Ölçü, uyak ve kullanılan nazım birimi şiirin ait olduğu geleneği belirleme de ipucudur.

Nazım şekli ( gazel, kaside...)

İÇERİK YÖNÜYLE

Temanın belirlenmesi

Konunun belirlenmesi

Söz sanatları, imgelerin belirlenmesi ve şiir dili bağlamında incelenmesi

(Açık, yalın bir dil ya da ağır, imgelerle örülü bir şiir dilinin kullanılmış olması yönüyle)

Sanatların açıklanarak şiirin yorumlanması

(3)

Şiirin Biçimsel Yönden İncelenmesi

ÖLÇÜ

Şiirde ahengi sağlamak amacıyla kullanılır.

Hece Ölçüsü

Her dizedeki hece sayısının eşit olması kuralı vardır. Hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirde ilk dize kaç heceden oluşmuşsa onu takip eden diğer dizeler de aynı sayıdaki heceden oluşur. 7’li, 8’li ve 11’li kalıpları

yaygındır.

(4)

Her dizede 8 hece vardır. Bu şiir hece ölçüsünün sekizli kalıbıla yazılmıştır.

Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldayım Gidiyorum gündüz gece

Âşık Veysel

Aruz Ölçüsü

Arap İran edebiyatına dair bir ölçüdür. Seslerin uzunluk(kapalı) ve kısalık(açık) değerlerinin denk olması beklenir.

(5)

Açık (kısa) hece: «a,e,ı,i,u,ü,o,ö» gibi sesli harfle biten hecedir. (.) ile gösterilir.

Kapalı (uzun) hece: «kaç, gül, son, yük, â, û, î» gibi ya uzun ünlü ya da sessiz harfle biten hecedir. ( _ ) ile gösterilir.

(6)

Bilindi derd-i dili bülbülün figanından Gülün başındaki sevda bilinmedi gitti

Şeref Hanım

Vezni: Mefâ’ilün/ Fe’ilatün/ Mefâ’ilün/Fe’ilün(Fâ’lün)

Serbest Ölçü

Hece veya aruz ölçüsünün kullanılmadığı şiirlerdir.

(7)

Uyak ve Redif

Uyak

Dize sonlarındaki farklı anlam ve görevdeki seslerin bezerliğidir.

a. Yarım Uyak

Dize sonlarındaki farklı anlam ve görevdeki sessiz harflerin benzeşmesidir.

Geceler girer düş üme Başım erişmez yaş ıma Buyruk değilim baş ıma Bir beyin kuluyum şimdi

Kul Musafa

(8)

b. Tam Uyak

Dize sonlarındaki farklı anlam ve görevdeki bir sessiz ve bir sesli harfin benzeşmesidir.

Ne hasta bekler sabah ı, Ne taze ölüyü mezar

Ne de şeytan, bir günah ı, Seni beklediğim kadar

Necip Fazıl Kısakürek

(9)

c. Zengin Uyak

Dize sonlarındaki farklı anlam ve görevdeki ikiden fazla sesin benzemesidir.

Kalem böyle çalınmıştır yazıma Yazım kışa uymaz, kışım yazıma

Mesihi

(10)

Redif

Dize sonunda aynı anlam ve görevdeki seslerin benzerliğidir.

Nice güzellere bağlandım kaldım

Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum Her türlü isteğim topraktan aldım Benim sadık yârim kara topraktır

Âşık Veysel

(11)

Asonans

Sesli harflerin tekrarıyla elde edilen ahenktir.

Yaredir sinede eski sevgili Eski sevgili eski günler

Yaredir yine de

Murathan Mungan

(12)

Ahenk Unsurları

Aliterasyon

Şiirde sessiz harflerin tekrarıyla elde edilen ahenktir.

Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim Dalları neyleyim

Yâr yoluna dökülmedik dilleri neyleyim

(13)

Nazım Birimi

Mısra (dize)

Şiirdeki her satırın özel adıdır.

Beyit

İki dizeden meydana gelen nazım birimidir.

Dörtlük(Kıta)

Dört dizenin bir araya getirilmesi ile oluşan nazım birimidir.

Bent

Bentlerin dize sayısı değişebilir. Üç, beş, yedi veya daha fazla olabilir.

(14)

ŞİİRDE

TEMA ve KONU

Şairin şiirinde odaklandığı kavram, duygu ve hayaldir. Temanın özelliği genel bir duyguyu ifade etmesidir.

Her şair temayı kendi bakış açısıyla ele alır. Şairin bakış açısıyla temanın metinde somutlaştırılmış ve sınırlandırılmış hâli şiirin “konu” sunu

oluşturur.

(15)

Tema:

Karadut

Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum

Günahımsın, vebalimsin.

Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum

Gökte ararken yerde bulduğum

Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem

Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın

Bedri R. Eyüboğlu

Konu:

(16)

ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin

ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum

...

fatihte yoksul bir gramafon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor

ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun

A.İlhan

Tema:

Konu:

(17)

Desem ki

Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını.

Toprakların en bereketlisini sende sürdüm.

Sende tattım yemişlerin cümlesini.

Desem ki sen benim için, Hava kadar lâzım,

Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin

Nimettensin, nimettensin!

....

Cahit Sıtkı Tarancı

Konu:

Tema:

(18)

Tema:

Konu:

SEVGİLERDE

Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı.

Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden

(Siz böyle olsun istemezdiniz)

Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular

Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz

Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.

Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız.

Vermeye az buldunuz Yahut vaktiniz olmadı.

BEHÇET NECATİGİL

(19)

Sevmeyi Unutanlar İçin

sevmeyi unutmuşsunuz kardeşler yalan her şey gibi

aşklarınız da.

yaşamı ölüm

diye anlatıyorlar size yalanı gerçek diye.

ne leylakların tomurundan haberiniz var ne önünüzden kara bir tabut

gibi geçen geceden.

sevmeyi unutmuşsunuz kardeşler yalan aşklarınız

da.

Behçet Aysan

Tema:

Konu:

(20)

BONUS:

üçüncü şahsın şiiri

gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu, ağlardım beni sevmiyordun, bilirdim bir sevdiğin vardı, duyardım çöp gibi bir oğlan, ipince hayırsızın biriydi fikrimce ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım felaketim olurdu, ağlardım ...

hayırsızın biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarına aldı mı felaketim olurdu, ağlardım Attila İhlan

Tema:

Konu:

(21)

BONUS:

İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an

Mutlu aşk yoktur ...

Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim İçimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi

Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri Ve hemen can verdiler iri gözlerin için

Mutlu aşk yoktur ...

Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da

Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin Mutlu aşk yoktur ama

Böyledir ikimizin aşkı da

Tema:

Konu:

(22)

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte

yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek

meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken

meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak

yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?

Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi

Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Konu:

Tema:

BONUS:

Referanslar

Benzer Belgeler

Çünkü böyle bir durum caiz olsaydı, din içerisinde (müctehid tarafından) bir şerîat vaz'ı da caiz olurdu. 123 Mâverdî'nin kendisi de ancak aslî delillerden birine

«Serserimin düştüm aşkınla mey’e, Nasıl girdin elimdeki şu ney’e Hem seversin beni neyzenim diye Hem de sarhoş diye destan edersin.». Kişisel

• Mekanik zedelemeye tabi tutulan tohumlarda, farklı ekim tarihleri karşılaştırıldığında, en yüksek çimlenmenin yaz ekimlerinde %132 (embriyo sayısına oranı

Kompozit çubuğun dinamik analizi iki boyutlu sonlu elemanlar programı (FEM) yardımıyla ve farklı doğrudan integrasyon yöntemleri ile gerçekleştirildi. Farklı doğrudan

Görüldüğü üzere yazar, önce zamana ve mekâna, sonra da kahramanlara ait birtakım bilgiler verdikten sonra “ağır ağır yürüyorlar” söz grubuyla vakaya kesin bir

Dize sonlarında yazılışları aynı, anlamları farklı olan sözcükler cinaslı uyak

Hayvanın önceden mevcut fakat bilinemeyen hastalığında (örneğin, hayvan hasta ise ve bu hastalık sonucu sakat kalırsa) satıcı bundan sorumlu olmaktadır .Yargıtay da,

Metaforlar hakkındaki mevcut teoriler, Searle (1978) tarafından karşılaştırma teorileri ve etkileşim teorileri olarak iki gruba ayrılır. Etkileşim teorileri iki anlamsal içerik