• Sonuç bulunamadı

Deneme Sınavı 1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Deneme Sınavı 1"

Copied!
43
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1. Deneme Sınavı 1

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

(2)

1. Deneme Sınavı 2

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

(3)

1. Deneme Sınavı 3

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

1. Recep Bey’in sözlerinde vurgu öğrencilerin örnek aldığı insanları maske ile görmesi üze- rinedir. Çocuklar onlara söylenenleri değil gördüklerini yaparlar. Bu sosyal öğrenme yaklaşımının temelidir. Öğrencilere kurallar ile ilgili uyarılarda bulunmak yerine model ol- mak daha etkilidir.

(Cevap C)

2. Uzun süreli bellek Semantik (Anlamasal), Anısal (Episodik) ve İşlemsel (Prosedürel) bellekten oluşmaktadır. Semantik bellek ol- gusal bilgileri, ilke, kavram ve genellemeleri kapsar. II ve IV semantik belleğe yöneliktir.

‘Nasıl yapılır?’ sorusu işlemsel bellek ile, ‘Ne- ler yaşadın?’ anısal bellek ile ilgilidir.

(Cevap D)

3. Zararı ödeme yöntemi birinci tip cezadır. Bi- rinci tip cezada davranıştan sonra kişi isten- meyen bir uyarıcı ve durumla karşı karşıya kalır. Sırayı temizleme örnek durumda Fur- kan için istenmeyen bir durum yani olumsuz bir uyarıcıdır. Davranıştan sonra bu durum- la karşılaşmak da birinci tip cezadır

(Cevap B)

4. Pekiştirmenin bir periyoda, zamansal duru- ma göre ayarlandığı tarifeler aralıklı tarifeler- dir. Eğer örnekteki gibi pekiştirmenin ne za- man geleceği belli ise sabit aralıklı tarife söz konusudur. Her hafta Çarşamba, her gün sa- bah onda, her ayın on beşinde gibi tarifeler sabit aralıklı tarifedir.

(Cevap D)

5. Öğrenme yöntemi ile ilgili öğrenmeyi et- kileyen faktörler şunlardır;

• Konu yapısına uygun çalışma → Parça

→ Bütün

→ Bütün – Parça – Bütün

• Zaman kullanımı → Aralıklı çalışma → Toplu çalışma

• Geribildirim (Dönüt)

• Etkin Katılım

Kavramsal gruplama ise öğrenme malzeme- si ile ilgili bir faktördür.

(Cevap B)

6. Klasik koşullanmanın etkili olabilmesi için bi- tişiklik ve habercilik koşulları önemlidir. Biti- şiklik ilkesinde koşullu ve koşulsuz uyaranın yakın zamanda verilmesidir. Habercilik açı- sından etkili bir koşullanma için önce koşul- lu uyaran sonra koşulsuz uyaran verilmeli- dir. Bu açıdan A seçeneğindeki ifade yanlış- tır.

(Cevap A)

(4)

1. Deneme Sınavı 4

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

7. İnsancıl kuram bireyin özgür iradesini ve ken- di seçimlerini temele almaktadır. Öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için duygusal açı- dan rahat bir ortama ihtiyaç vardır. Öğrenci kendi seçimleri ve girişimleri ile başlattığı bir süreçte daha kalıcı öğrenir.

(Cevap A)

8. Soruda verilen davranış kontrol sürecinde anne istemediği davranışları, neden isteme- diğini ve bunların yerine çocuğundan bekle- diği davranışları açıkça ortaya koymalıdır.

Verilen ceza etkili ve uygundur, bu açıdan bir sorun söz konusu değildir.

(Cevap E)

9. Edimsel koşullanma kuramına göre davra- nıştan sonra istenmeyen (Olumsuz) uyarıcı- nın ortama sokulması I. Tip Cezadır. II. Tip ceza istendik uyaranların ortamdan çıkarıl- ması ile gerçekleştirilir. Ceza davranışı bas- kılar ve zayıflatır.

Otomatik tepkilerin (yemek yerken ağzın su- lanması) yeni uyarıcılarla eşleşmesi (zil ve et eşleşerek, zilin salya tepkisini doğurması) tepkisel koşullanma yoluyla öğrenmedir.

İstenmeyen uyaranları ortadan çıkarma olum- suz pekiştirmedir.

(Cevap D)

10. Verilen örnek durumda babası prizi tamir et- tiğinde ona beceriklisin diyor yani davranışı- nı pekiştiriyor. Bu durumu gözleyen Metin için annesinin davranışı dolaylı pekiştirme- dir.

(Cevap C)

11. Sorudaki öğretmen uygulamalarına baktığı- mızda Tuba Hanım (I) değişsek aralıklı tari- fe, İbrahim Bey (II) sabit aralıklı tarife, Mer- yem Hanım (III) ise değişken oranlı tarife kul- lanmaktadır. Davranışın devamını sağlama, sönmesini önlemede en etkili değişken oran- lı tarifedir. En etkisiz tarifelerde sürekli ve sa- bit aralıklı tarifedir.

(Cevap B)

12. Gestalt Kuramı yakınlık algı yasasına göre yakın olan uyaranlar gruplanarak algılanır.

İlk dizedeki ‘n’ sesi ikinci kelimeye yakın ol- duğu için ‘naz’ anlamına gelmektedir. İkinci dizede ‘n’ sesi ilk kelimeye yakın olduğun- dan ‘gülen’ anlamındadır.

(Cevap E)

(5)

1. Deneme Sınavı 5

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

2. Deneme Sınavı

1. Sistematik duyarsızlaştırma özellikle korku- ların ortadan kaldırılmasında kullanılan bir tekniktir. İstenmeyen tepkiye neden olan uya- rıcının dozu yavaş yavaş arttırılarak kişiye verilir ve olumsuz tepki ortadan kaldırılmaya çalışılır. Bu açıdan eşik yöntemi ile benzer- lik gösterir. Eşik yönteminde de istenmeyen uyarıcı tepki oluşturmayacak şekilde azar azar verilir.

(Cevap A)

2. Fiziksel bir uyarana sürekli maruz kalma so- nucunda bu uyaranın algılanmamaya baş- lanmasına alışma denir. Alışma ses, koku gi- bi fiziksel uyarıcılar ile ilgilidir. Verilen örnek durumda Asuman Hanım bir süre sonra ses- lere aynı tepkiyi vermemiştir. Bu durum alış- ma ya da duyusal uyum kavramı ile açıkla- nır.

(Cevap E)

3. Premack ilkesi çocuğun yapmayı sevdiği et- kinlikleri yapmaktan hoşlanmadıkları için pe- kiştirme olarak kullanılması esasına dayanır.

Yapılmayı sevilen istenen etkinlik sevilme- yen etkinliğin yapılması şartına bağlanır. Bu açıdan sevilen etkinliğin ödül olması ve ilk olarak sevilmeyen etkinliğin yapılma zorun- luğu Premack İlkesi için temel şarttır.

(Cevap A)

4. Sosyal Öğrenme Kuramı’na göre bireyin ken- di davranışlarını değerlendirebilmesi, eksik, yanlış ve hatalarını görebilmesi öz yargıla- ma kapasitesi ile ilgilidir. Yiğit’in çalışma sü- recine yönelik dile getirdikleri onun öz yargı- lama kapasitesi ile ilgilidir. Bireyin kendi dav- ranışlarını değiştirebilmesi, yönlendirebilme- si ise öz düzenlemedir. Arkadaşı kendine gö- re bir plan yapıp kendi çalışma sürecini ayar- lamıştır. Bu da öz düzenlemenin göstergesi- dir.

(Cevap D)

5. Arda’nın dedesine anlattıkları ‘Nasıl yapı- lır?’a ilişkin bilgilerdir ve işlemsel bellekte saklanmaktadır. Mert ise kavramsal ve tari- hi bilgileri anlatmış yani anlamsal belleğini kullanmıştır.

(Cevap C)

6. Pekiştirmenin saat, gün, hafta ay gibi peri- yotlar halinde düzenlendiği tarifeler aralıklı tarifelerdir. Sorudaki her iki uygulamada ara- lıklı tarife söz konusudur. Aralıklı tarifelerde pekiştirmenin geleceği zaman periyodu be- lirli ise yani bir düzen varsa sabit aralıklıdır.

Her iki uygulamada da pekiştirmenin ne za- man yapılacağı bellidir yani sabit aralıklı ta- rife kullanılmıştır.

(Cevap B)

(6)

1. Deneme Sınavı 6

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

2. Deneme Sınavı

7. Thorndike öğrenmeyi bir problem çözme sü- reci olarak tanımlamıştır. Kişi problem ile kar- şılaştığında olası çözüm yollarını dener ve kendini çözüme götüren yolu öğrenir. Bu yol- la öğrenmeye deneme yanılma yoluyla öğ- renme denir. Bu süreçte kişinin çözüme ula- şabilmek için alternatif tepkiler ortaya koy- ması, farklı yollar denemesi tepki çeşitliliği ile ilgilidir. Tepki çeşitliilği ne kadar fazla ise çözüme ulaşma ihtimali de o kadar artar.

(Cevap D)

8. Gözlem yoluyla öğrenme dört aşama/öge- den oluşmaktadır. Bunlar; Dikkat, Hatırda Tutma, Davranışa Dönüştürme (Uygulama/

Yeniden Üretme) ve Gdülenme. Yeniden üret- me basamağı bireyin gözlemlediği davranı- şı aklında kalan şekliyle ortaya koyması dav- ranışa dönüştürmesidir. Seçeneklerde veri- lenlerden sadece B seçeneğinde bir davra- nış söz konusudur.

(Cevap B)

9. Gestalt Kuramına göre uyaranları şekil ze- min algısı içerisinde algılarız. Her zaman için dikkatimi yönelttiğimiz, algıladığımız uyaran- lar şekil arka planda kalan ve dikkat etme- diklerimiz ise zemin konumundadır. Verilen hikayede kitap algılanan uyarandır ve şekil konumundadır.

(Cevap C)

10. İnsancıl kuramlar öğrenme ortamının duygu- sal yönünü de dikkate alır. Birey bir makine olarak salt rasyonel bir varlık olarak görül- mez. İnsan olduğu gibi, amaçlarıyla, ihtiyaç ve duygularıyla kabul edilir.

(Cevap B)

11. Bilginin uzun süreli belleğe atılırken önceki bilgilerle ilişkilendirilmesi kodlamadır. Bilgi- nin kalıcı bir biçimde uzun süreli bellekte sak- lanması depolamadır.

(Cevap C)

12. Bilgiyi işleme kuramı bilginin işlenmesi ve bellek süreçlerini temele alan bir öğrenme kuramıdır. Temel alarak cevap aradığı soru bilgiyi nasıl alır, işler, belleğimize atar ve ge- rektiğinde nasıl geri getiririz. Soruda öğret- menin yaptığı etkinlik dikkat ve bellek süreç- lerine yönelik olduğu için bilgiyi işleme kura- mı temellidir.

(Cevap D)

(7)

7

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

3. Deneme Sınavı

1. Öğrenilen bilginin önceki gerçekleşen öğren- melerin hatırlanmasını güçleştirmesine geri- ye ket vurma denir. Soruda belirtilen çalış- mada deneklere 1. liste verilmiş ve ezberlen- mesi istenmiştir. 2. listenin de aynı şekilde ezberlenmesi istenmiştir. 2. liste birincisine benzer olduğu için bunu ezberlemek 1. lis- tenin hatırlanmasını engellemiş, güçleştir- miştir.

(Cevap B)

2. Pekiştirme sürecinde bir pekiştirecin sürekli olarak kullanılması bir süre sonra bu uyarı- cının pekiştirici özelliğini yitirmesine neden olur. Bunun nedeni, organizmanın pekiştire- ce alışmasıdır.

(Cevap E)

3. Öğrencinin öğretmenin ağzından çıkan her şeyi değil de sadece önemli bulduklarını not alması “algıda seçicilik” ile ilgilidir. Algıda se- çicilik, belirli bir anda duyu organlarımızın çok sayıda uyarıcı tarafından etkilenmesine rağmen, bu uyarıcılardan sadece bazılarını algılamamızdır. Algıda seçiciliğin yaşamsal bir önemi vardır. Eğer algılarımız seçici ol- masaydı, beynimiz aynı anda değerlendire- meyeceği kadar çok uyarıcı alacak ve dola- yısıyla bu uyarıcılardan hiçbirine uygun dav- ranışta bulunmamız mümkün olmayacaktı.

Algıda seçiciliği sağlayan süreç dikkattir. Ge- nellikle dikkatin yoğunlaştırıldığı uyarıcılar algılanır, diğerleri de ya hiç algılanmaz ya da belli belirsiz bir biçimde algılanır. Dikkati uya- rıcıların yapısal özellikleri ve algılayan kişi- nin özellikleri etkiler.

(Cevap E)

4. Alper kurallara uyma davranışını “edimsel koşullanma” yoluyla öğrenmiştir. Edimsel ko- şullanma, organizmanın göstermiş olduğu bir davranışın pekiştirilmesi yoluyla tekrar gösterilme ihtimalinin artırılmasıdır. Başka bir deyişle edimsel koşullanma, ödüle götü- ren cezadan uzaklaştıran bir davranışın öğ- renilmesidir. Edimsel koşullanmada önemli olan davranış ve onun sonuçlarıdır. Buna gö- re, Alper kurallara uyduğu zaman ceza ile karşılaşılmadığını hatta davranışının takdir edildiğini, kurallara uymadığı zaman ceza- landırılacağını öğrenmiştir.

(Cevap D)

5. Nuray’ın okulun kurallarına uymayı öğren- mesinin temelinde “dolaylı ceza” vardır. Do- laylı ceza, başkalarının yapmış olduğu bir davranış sonunda o bireylerin olumsuz bir tepki aldığını gören bir bireyin daha önce kendisinin de yaptığı o davranışı gösterme eğiliminden vazgeçmesidir. Alper’in kuralla- ra uymadığında cezalandırıldığını görünce Nuray da kurallara uymaya başlamıştır.

(Cevap B)

6. İnsancıl yaklaşıma göre öğrenme hata yap- ma korkusunun, tehdit ve duygusal zorlama- nın olmadığı demokratik bir ortamda gerçek- leşir. Öğrenciler yanlış yapabildikleri, yanlış yapmaktan korkmadıkları ve duygusal açı- dan rahat ortamlarda verimli öğrenir. Reka- bet duygusal açıdan zorladığı için insancıl yaklaşımın doğasına aykırıdır.

(Cevap E)

(8)

8

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

3. Deneme Sınavı

10. Öğrenme sürecini uyarıcı ve tepki arasında kurulan bağ ile açıklayan kuramlar davranış- çı kuramlardır. Bilişsel kuramlar ise daha çok öğrenme sürecindeki içsel süreçlerle ilgile- nir. Bilişsel kuramlar bilginin alınması, işlen- mesi, depolanması ve geri getirilmesi süreç- leriyle ilgilenir.

(Cevap D)

11. Albert Bandura’nın kuruculuğunu temsil et- tiği sosyal öğrenme kuramının temel varsa- yımları şunlardır:

• İnsan, sadece etki – tepki prensibiyle öğ- renen pasif bir alıcı değildir.

• İnsanlar, başkalarının deneyimlerini göz- lemleyerek öğrenebilir fakat her öğren- diğini hemen göstermeyebilir.

• Gözlenen kişinin/modelin pekiştirilmesi davranışın model alınmasında etkilidir.

Ancak E seçeneğinde verilen ifade sosyal öğrenme için değil de daha çok edimsel ko- şullanma için geçerli bir ifadedir.

(Cevap E)

12. Öğrenme doğrudan gözlenip ölçülemeyen, ancak davranışa dönüştüğünde anlaşılan zi- hinsel bir olgudur. Bertuğ’un öğrenmiş oldu- ğu yetenekler ancak davranış olarak sergi- lendiğinde gözlenip ölçülebilir.

(Cevap C) 7. Verilen örnekteki kişi başarısız geçen görüş-

mesini hiç ilgisi olmamasına rağmen kravat ile ilişkilendirmiştir. Skinner bu tip davranış- ları batıl davranış olarak adlandırmaktadır.

Bireyin uyarıcı ve sonuç bağlantısı irrasyo- neldir. Örnekte içe dönük olup kendini ifade edememeden kaynaklanan olumsuz sonuç olayla ilgisi olmayan kravatla ilişkilendirilmiş- tir.

(Cevap B)

8. Daha önce öğrenilen bilgi veya becerilerin yeni bilgi veya becerinin öğrenilmesini kolay- laştırmasına olumlu aktarma; zorlaştırması- na olumsuz aktarma denir. Saz ile bağlama enstrümanları birbirine çok yakın becerilerle çalınabilir. Gitar ise sazdan daha farklı bo- yutta beceriler gerektirir. Bu sebeplerle, saz çalabilen ikizlerden Ecrin’in bağlamayı ko- layca öğrenmesi olumlu aktarmadır. Elif’in gitar çalmayı öğrenememesi ise olumsuz ak- tarma ile açıklanır.

(Cevap E)

9. 6 yaş grubu çocuklarının küçük kaslarının ol- gunlaşma düzeyi, 4 yaş grubu çocuklarına oranla daha ileride olduğu için 6 yaş grubu çocukları küçük psikomotor becerileri (ye- mek yeme, kalem tutma vs.) gerçekleştire- bilirler. 4 yaş grubu çocuklarının boyama dav- ranışını yapamamaları yeterli olgunluk dü- zeyine ulaşamadıklarını gösterir. Zaten ol- gunlaşma olmadan öğrenme olmaz.

(Cevap B)

(9)

1. Deneme Sınavı 9

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

4. Deneme Sınavı

1. Betül Hanım’ın davranışı Thorndike’ın “ha- zır bulunuşluk” kavramı ile çelişmektedir.

Thorndike’ye göre hazırbulunuşluk şu ilke- lerden oluşur:

a) Bir kişi, etkinlik göstermeye hazır ise, et- kinliği yapmasına izin verilmesi ona mut- luluk verir.

b) Bir kişi etkinliği göstermeye hazır fakat izin verilmezse, bu durum bireyde kız- gınlık yaratır.

c) Bir kişi, etkinliği yapmaya hazır değil ve etkinliği yapmaya zorlanırsa kızgınlık du- yar.

Buna göre, Betül Hanım’ın çocuğu hazır ol- madığı hâlde resim çizmesini istemesi, et- kinliğe zorlamak olduğundan çocukta kızgın- lık yaratır, kolaylık sağlamaz.

(Cevap E)

2. Bir davranışın alt birimlere ayrılarak her bir birimin tamamlandıktan sonra diğer birime geçilmesi ve böylece davranışın tamamı ka- zandırılması ve en sonunda pekiştirilmesine kademeli yaklaşma denir. Azra’ya dans eğit- meni dansın önce küçük birimlerini daha son- ra tamamını kazandırmış ve pekiştirmiştir.

Bu da kademeli yaklaşma yoluyla davranış kazandırılmasına örnektir.

(Cevap C)

3. Osman’ın yaşadığı durum “geriye ketvurma”

ile ilgilidir. Geriye ketvurma (engelleme - boz- ma), yeni öğrenmenin önceki öğrenmeyi ka- rıştırması veya zorlaştırmasıdır. Osman’ın dershanede öğrendiği problemleri pratik çöz- me yolları, okulda öğrendiği geleneksel yol- ları hatırlamasını zorlaştırmış, karıştırması- na neden olmuştur. B seçeneğindeki olum- suz transfer (olumsuz aktarma), önceki öğ- renmelerin daha sonra öğrenmeleri zorlaş- tırması durumudur.

C seçeneğindeki ileriye ketvurma, önceki öğ- renmenin yeni öğrenmeyi karıştırması veya hatırlanmasını zorlaştırmasıdır.

D seçeneğindeki olumlu aktarım (olumlu transfer) bir alanda öğrenilmiş bilgi ve bece- rilerin bir başka alandaki bilgi ve becerilerin öğrenilmesini desteklemesi ve kolaylaştır- masıdır.

(Cevap A)

4. Hatıralarımızın bulunduğu bellek “epizodik (anısal) bellek”tir. Epizodik bellek kişisel ya- şantılarımızın depolandığı, belirli bir yer, za- man ve olaylarla ilgili olan bellektir. Epizodik bellekte olağan ve sürekli tekrarlanan olay- ların hatırlanması güçtür.

(Cevap C)

(10)

1. Deneme Sınavı 10

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

4. Deneme Sınavı

7. Anne, kızının yemekten sonra ağzını silme davranışının devamını sağlamak sönmesini engellemek için değişken oranlı pekiştirme tarifesini kullanmalıdır. Değişken oranlı pe- kiştirme tarifesi sönmeye karşı en dirençli pekiştirme tarifesidir. Değişken oranlı pekiş- tirme tarifesinde belli bir sayıdaki tepkinin pe- kiştirilmesi yerine, değişen sayılardaki tepki- lerin pekiştirilmesi söz konusudur. Bu pekiş- tirme tarifesinde önemli olan ortama bir tep- ki sayısının pekiştirilmesidir.

(Cevap E)

6. Deneme – yanılma yoluyla öğrenmede kişi amaca ulaşmak için alternatif yolları dener.

Bu yollar içerisinde onu amaca ulaştıracak yolu bulana kadar denemeler sürer. Amaca ulaştığı yolu seçer ve bağlar (öğrenir).

(Cevap D)

8. Gözlem yoluyla öğrenmede “yeniden üret- me” basamağı gözlemcinin izlediği davranı- şı yapması yani uygulamasıdır. Bu basamak- ta gözlemci dikkat ettiği davranışı hatırda kal- dığı şekli ile gerçekleştirmektedir. Verilen ör- neklerden I ve II numaralı olanlarda bir uy- gulama, davranışın sergilenmesi söz konu- sudur.

(Cevap A) 5. Murat’ın arkadaşlarının kendisini rahatsız et-

meye başlaması “olumsuz pekiştirme” süre- ci sonunda gerçekleşmiştir. Olumsuz pekiş- tirme, organizmaya rahatsızlık veren uyarı- cıları (olumsuz pekiştireçleri) ortamdan çı- kartarak davranışın yapılma olasılığını arttır- ma işlemidir. Öğretmen müdahale ederek ra- hatsızlık veren davranışı yani alay etme dav- ranışını engellemiştir. Bunun sonucunda Mu- rat arkadaşlarının kendisini rahatsız eden davranışlarından kurtulmak için öğretmene şikâyet etmeye başlamıştır.

(Cevap E)

(11)

11

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

4. Deneme Sınavı

9. Yüksel’in sınıfta tekrar espri yapmaya baş- laması edimsel koşullanma kavramlarından

“kendiliğinden geri gelme” kavramı ile ilgili- dir. Kendiliğinden geri gelme, sönme olayın- dan sonra, herhangi bir eğitim yapılmaması- na ve ortama herhangi bir pekiştirici uyarıcı konmamasına rağmen davranışın yeniden ortaya çıkmasıdır.

(Cevap E)

10. Öğrenme, büyüme ve vücutta değişik etki- lerle oluşan geçici değişmelerden bağımsız, çevre ile etkileşim sonucu ortaya çıkan dav- ranıştaki kalıcı izli değişmedir. Öğrenme so- nucunda bireyin davranışında değişiklik olur ve birey çevreye uyum sağlar. Buna göre bi- reyin bir alanda uyum problemi yaşamama- sı “öğrenme sonucunda davranış değişikli- ğinin gerçekleşmesine” bağlıdır.

(Cevap B)

11. Duyuşsal stratejiler öğrencilerin kendi öğren- melerini yönlendirirken karşılaştıkları duyuş- sal nitelikteki güçlükleri aşmalarını kullanılan stratejilerdir. Öğrenmede duyuşsal ya da gü- düsel etmenlerden oluşan engelleri ortadan kaldırmak için kullanılır Dikkatini yoğunlaştı- ramama, güdülenmeyi sağlayamama ya da sürdürememe, performans kaygısının üste- sinden gelememe öğrencilerin karşılaştıkla- rı duyuşsal engellerdendir ve öğrenmeleri olumsuz etkiler.

(Cevap B)

12. Soru metninde özellikleri verilen öğrenme kuramı “davranışçı” kuramdır. Davranışçı ku- rama göre öğrenci aktif olmak durumunda- dır. Öğrenen, davranışçı kurama göre, uya- rıcılarla etkileşimde bulunmak ve pekiştireç almak için etkin olmalıdır. Öğrencilerin öğre- nirken hangi etkinliklerde bulunacakları ön- ceden onlar adına öğretmen ya da uzman- lar tarafından kararlaştırılır. Öğretmenler ge- nellikle öğreticidir ve öğrencilere bilgi sunar- lar. Her öğrenci temelde yalnız başına çalı- şır. Öğrenciler, öğrenme sürecinde kendile- rine aktarılan bilgilerin pasif alıcısıdır. Öğren- me, uyarıcı – tepki bağının oluşması ve bu bağın pekiştireçlerle güçlendirilmesi süreci- dir. Öğrenme sürecinde öğrencinin zihinsel etkinliklerini dışlayan bu kuram, temel ilgisi- ni istenilen davranışların öğrencide oluşma- sını sağlayacak dış çevrenin (öğrenme or- tamları, materyalleri ve stratejileri) düzenlen- mesi üzerinde yoğunlaştırmıştır. Öğrenciler duyduklarını ve okuduklarını öğrenirler.

(Cevap B)

(12)

1. Deneme Sınavı 12

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

5. Deneme Sınavı

DENEME 5 1. Organizmanın gözlenebilen ya da gözlene-

meyen açık ya da örtük etkinliklerin tümüdür.

Davranışlar öğrenilmiş ve öğrenilmemiş ol- mak üzere ikiye ayrılır. Öğrenilmemiş davra- nışların bir türü olan içgüdü, doğuştan geti- rilen türe özgü olan, ertelenemeyen, uyarı- cısı bilinmeyen karmaşık davranışlardır. Hay- vanların pek çok davranışları içgüdüseldir.

Öğrencinin matematik problemi çözmesi, sa- yıları tek ve çift olarak gruplaması, şiir ezber- lemesi ve maymunların ödül için farklı renk olan topu seçip kutuya atması öğrenilmiş davranışlardır. Kaplumbağaların her sene aynı sahile yumurta bırakması içgüdüsel dav- ranıştır.

(Cevap E)

2. Koşullu anlaşma, kişinin kendisiyle ya da başkası ile yaptığı karşılıklı anlaşmadır. Ko- şullu anlaşmada taraflar arası ortak bir karar söz konusudur. Premack ilkesinde ise pekiş- tireçler bir etkinlik olmak zorundadır. Parça- da, Serdar ve annesi bir koşullu anlaşma yapmıştır.

(Cevap B)

3. Görmezden gelme, cezaya alternatif yöntem- lerden bir tanesidir. Davranışın pekiştirilme- mesi, ortadan kalkmasını sağlar. Ancak ilk kez görmezden gelme durumuyla karşı kar- şıya gelen organizmada, fark edilmek için davranışın şiddetinde ve sıklığında bir artış olur. Bu durum “sönme patlaması” olarak adlandırılır. Ancak, kararlı uygulamalarla dav- ranış giderek azalır ve ortadan kalkar.

(Cevap E)

4. Fiziksel bir uyaranın sürekli verilmesi ile or- ganizmanın bu uyarana karşı tepki göster- memesine alışma denir. Duyarsızlaşma da- ha çok fobik durumlar için kullanılırken, du- yusal ve olumlu duygusal tepkiler için alış- ma kullanılır.

(Cevap E)

5. Parmaklarını çocuğun gözlerinin önünde oy- natma koşullama süreci öncesinde nötr bir uyarandır. Gıdıklama ise koşulsuz bir uya- ran buna karşı gösterilen gülme tepkisi de koşulsuz tepkidir. Koşullanma süreci sonra- sında çocuğun parmakları görünce gülmeye başlaması koşullu bir tepkidir, parmakları gözlerinin önünde oynatmak da artık koşul- lu bir uyarıcı olmuştur.

(Cevap A)

6. Edimsel koşullama kuramının temel ilkesi davranışların sonuçları tarafından kontrol edildiğidir. Bize sonucu doyum sağlayan dav- ranışları sık tekrar ederiz. Sonucu olumlu ol- mayan ya da olumsuz sonuçlanan davranış- lar ise söner, görülme sıklığı azalır. Deney- de de farenin manivelaya basma davranışı pekiştirme ile koşullanmıştır.

(Cevap C)

(13)

1. Deneme Sınavı 13

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

5. Deneme Sınavı

10. Anlamsal bellek (semantik bellek) öğrencile- rin dünya ile ilgili genel bilgilerinden oluşur.

Okulda öğrenilen bilgiler bu hafızada sakla- nır. Değişik uzmanlık alanlarının bilgisi, keli- me anlamları, önemli yerler vb. bu bellekte saklanır.

(Cevap E)

11. Öğrenme malzemesinin öğrenilirliğini etkile- yen faktörlerin başında anlamlılık gelir. Öğ- renilecek konunun günlük yaşamda karşıla- şılan anlamlı bir konu olması kalıcı öğren- meleri sağlar. Öğretmen kullandığı görselle konuyu daha anlamlı kılmaya çalışmıştır.

(Cevap A)

12. Görseli incelediğimizde anne çocuğa ceza- nın yani davranışının karşılığının akşam ba- bası eve geldiğinde verileceğini söylüyor.

Edimsel koşullamada birey davranışının so- nuçlarından öğrenir. Eğer davranışın sonu- cu hemen gelmezse koşullanma gerçekleş- mez.

(Cevap C) 7. Modelin özellikleri model almayı etkiler. Özel-

likle televizyondaki film ve çizgi film karak- terlerinin davranışlarının çocukların model almaları üzerinde etkileri büyüktür. Çocuklar bu modelleri canlı, gerçek modellere oranla daha fazla taklit etme eğilimindedir.

(Cevap C)

8. Öğrenme sürecini olumlu etkileyen faktörler- den biri de geri bildirimdir. Öğrenme süreci sonunda öğrenene geri bildirim sunmak öğ- renme düzeyini artırır. Soruda verilen açık- lamada da belirtildiği gibi geri bildirim bireyin öğrenme isteğini sürdürmesinde önemlidir.

(Cevap A)

9. Bazı problem davranışlar organizma için çe- kici durumdadır. Bu nedenle bu problem dav- ranışları ortadan kaldırmak için bu uyarıcıla- rın çekiciliğini azaltmak gerekir. İtici uyarıcı- lara koşullama terapisinin amacı itici uyarı- cıyla ilişkilendirmek suretiyle arzu edilen problem davranışın çekiciliğini azaltmaktır.

Örnek durumda da alkol ile mide bulantısı eşleştirilmiştir.

(Cevap B)

(14)

14

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

6. Deneme Sınavı

DENEME 6 1. Serkan’ın annesine söyledikleri “yer öğren-

menin önemli bir bölümünün farkına varma- dan gerçekleştiğini” göstermektedir. Gizil (ör- tük) öğrenme, farkında olmadan, bilinç dü- zeyinin dışında gerçekleşen öğrenmedir. İn- sanlar algıda seçicilik, dikkat dağılması ve motivasyon yetersizliği gibi nedenlerden do- layı birçok bilgiyi farkına varmadan öğrenir- ler. Gizil öğrenmeye ilişkin yer öğrenmesin- de farkında olmadan o mekana ilişkin biliş- sel bir harita oluşturulur.

(Cevap C)

2. Sosyal öğrenmenin ilk basamağı dikkattir.

Öğrenen bu basamakta davranışı gözler, dik- katini davranışa yöneltir. İkinci basamakta davranış zihinde tekrar edilerek hatırlanır.

Üçüncü aşamada davranış meydana gelir.

Bunun sonucundaki pekiştirmede güdülen- meyi sağlar.

(Cevap A)

3. Orhan’ın sevdiği takımın formasını giyerek maçı izlediğinde takımının maçı kazanaca- ğını düşünmesi “batıl davranış” ile ilgilidir.

Batı davranışların çoğu edimsel koşullama ilkelerine göre meydana gelir. Organizma, tesadüfen bir davranışı yaptığı sırada, o dav- ranışla ilişkisi olmamasına rağmen, olumlu bir pekiştireç alırsa, zaman içerisinde aldığı bu pekiştireci davranışla ilişkilendirir ve o davranışı yapma eğilimi gösterir.

(Cevap C)

4. Ömer’in yeni gittiği anaokulunda da şımarık davranışlara devam etmesi “genelleme”, öğ- retmenin onu azarlayıp şımarık davranışlar- da bulunmasını yasaklaması “I. tip ceza”, Ömer’in şımarık davranışlarından vazgeç- mesi “sönme”dir.

(Cevap C)

5. Bilişsel öğrenme kuramına göre öğrenilen- lerin tekrar edilmesi hatırlamayı kolaylaştırır.

Ancak bu tekrardan sonraki uyku zihni uya- rıcılara kapattığı için geriye ketvurmaların önüne geçer ek hatırlatmayı kolaylaştırır.

(Cevap B)

6. Yasin Bey için cevap vermeyen numara “ayırt edici uyarıcı”dır. Edimsel koşullanma kura- mına göre, eğer bir davranış ortamda bir uya- rıcı varken pekiştirilir; bir başka uyarıcı var- ken pekiştirilmezse bir dahaki sefer ilk uya- rıcının bulunduğu ortamda davranış sergile- nir diğerinde ise sergilenmez. Buna “ayırt edici uyarıcı” denir. Buna göre cevap verme- yen numara, Yasin Bey’in telefona cevap ver- me davranışını kontrol eden ayırt edici bir uyarıcıdır.

(Cevap D)

(15)

15

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

6. Deneme Sınavı

9. İpek’in okula gitmek istememesi “kaçınma koşullanması” ile ilgilidir. Kaçınma; durum or- taya çıkmadan durumdan uzaklaşmayı ifa- de eder. Kaçmadan farkı budur. Kaçma; du- rum ortaya çıktıktan sonra gerçekleşir. Fare- ye elektrik şoku verilmeden 10 saniye önce ışık verilirse fare, ışık yanar yanmaz ortam- dan uzaklaşmaya çalışacaktır. Kaçınma or- ganizmanın kendi kendini pekiştirmesidir.

İpek, öğretmeninin tekrar azarlamasıyla kar- şılaşmamak için anaokuluna gitmek isteme- miş yani kaçınmıştır.

(Cevap D)

10. Olumsuz transfer önceki öğrenmelerin son- radan öğrenilenleri zorlaştırmasıdır. Ön öğ- renmeler olumsuz transferde bozucu ve ka- rıştırıcı bir etki yapmaktadır. Seçeneklerde verilen örneklerde D seçeneğinde olumsuz transfer söz konusudur. Çünkü önceki öğ- renmeler yeni duruma alışmayı güçleştirmiş- tir.

(Cevap D)

11. Simgesel ödülle pekiştirmede pekiştireç ola- rak güneş, yıldız, artı gibi simgeler kullanılır.

Bu simgelerden belirli bir miktar toplanarak gerçek pekiştireçle değiştirilir. Soruda veri- len örnekte öğretmen pekiştireç olarak gü- neşi kullanmıştır. Belirli sayıda güneşe ula- şıldığında gerçek bir ödülle bu simgeler de- ğiştirilmektedir.

(Cevap E)

12. Deterjan kullanımı sonucunda kullanıcıların ürünlerden memnun kalmaları bu davranış- ları için olumlu bir pekiştirmedir. Davranış so- nucunda olumlu, hoşa giden bir durum orta- ya çıkmıştır. Sonuç olarak da kullanıcıların bu deterjanı tercih etme davranışlarının sık- lığında artış meydana gelmiştir.

(Cevap A) 7. Yasin Bey’in artık o numaraya cevap verme-

mesi “sönme” ile ilgilidir. Edimsel koşullama kuramına göre, pekiştireç ortamdan uzaklaş- tırıldığında, davranışı yapma sıklığında ön- celeri bir süre için artış gözlenir; ancak pe- kiştirecin verilmemesi devam ettirildiğinde, davranış zamanla zayıflar ve bir süre sonra ortadan kalkar. Bu durum “sönme” olarak ad- landırılır. Uzun bir süre boyunca aynı numa- ra defalarca arayıp konuşmadığı için Yasin Bey de artık o numaraya cevap vermekten vazgeçmiştir.

(Cevap C)

8. Özge Hanım’ın parmaklarını oynattığını gö- rünce bebeğin gülme tepkisi vermesi tepki- sel (klasik) koşullanma” ile ilgilidir. Organiz- manın başlangıçta tepki vermediği nötr uya- rana, geçirilen yaşantıyla tepki vermeyi öğ- renmesine klasik koşullanma denir. Bebek için annesinin parmakları önce nötr bir uya- ran iken annesi onu gıdıklayıp sevdikten son- ra koşullu uyaran durumuna gelmiştir. Bu ne- denle çocuğun annesinin onu daha sevme- den, gıdıklamadan sadece parmaklarını oy- natması gülme tepkisi (koşullu tepki) göster- mesine neden olmuştur.

(Cevap E)

(16)

1. Deneme Sınavı 16

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

7. Deneme Sınavı

DENEME 7 1. Soruda verilen durumda bir kaçınma koşul-

lanması söz konusudur. Selim yaşadığı olum- suz olaylar sonucunda mahallelerindeki bak- kala yönelik olumsuz duygular geliştirmiştir.

Duygusal tepkiler söz konusu olduğunda tep- kisel koşullanma düşünülmeli. Ancak bu olumsuz duygusal tepkileri yaşamamak için bakkalın önünden geçmemesi kaçınma ko- şullaması ise edimseldir. Kaçma koşullama- sı tepkisel, kaçınma koşullaması tepkisel ko- şullama ile açıklanır.

(Cevap A)

2. Örneklerde önceki öğrenmelerin sonraki öğ- renmeleri kolaylaştırması ve zorlaştırması yani etkilemesi söz konusudur. Buna göre transfer, “önceden öğrenilmiş bilgilerin, yeni bilgiler edinilmesini kolaylaştırıp kolaylaştır- maması”dır. Birinci örnekte; önce öğrenilen- ler daha sonra öğrenilenleri kolaylaştırdığı için olumlu transfer, ikinci örnekte ise önce öğrenilenler sonra öğrenilenleri zorlaştırdığı için olumsuz transfer söz konusudur.

(Cevap C)

3. Tolman, öğrenmede bilişsel süreçleri ele al- mış ve öğrenmeyi, çevreyi keşfetme süreci olarak nitelemiştir. Davranışçı öğrenme yak- laşımı ile Gestalt öğrenme yaklaşımını bir- leştirmiştir. Öğrenmenin sadece şartlanma yoluyla değil, zihinsel süreçler yoluyla da ger- çekleştiğini belirtmiştir (Senemoğlu, 2007).

Buna göre öğrenme için mutlaka şartlanma gerekli değildir.

(Cevap E)

4. Öğrenmeye etki eden faktörler, öğrenenler ilgili faktörler, öğrenme yöntemiyle ilgili fak- törler ve öğrenme malzemesi ile ilgili faktör- ler olmak üzere 3’e ayrılır. Öğrencinin “cat, dog, house” gibi telaffuzu kolay kelimeleri da- ha kolay öğrenmesi, öğrenme malzemesiy- le ilgili bir durumdur. Öğrenilecek kavramın kolayla söylenebilir olması ve kişilerin keli- me dağarcıklarıyla örtüşmesi öğrenmeyi ko- laylaştırır.

(Cevap D)

5. Öğrenmeleri sağlamak için kullanılacak olan pekiştireler kişinin ihtiyaçlarına uygun olma- lıdır. Bireyin ihtiyaçlarına cevap vermeyen pekiştirenlerin güdüleyici etkisi zayıftır.

(Cevap C)

6. Ekrem’in anaokulunda da evde yaptığı gibi huysuzluk çıkarması “genelleme”dir. Genel- leme, organizmanın benzer uyarıcılara aynı tepkiyi göstermesidir.

(Cevap D)

(17)

1. Deneme Sınavı 17

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

7. Deneme Sınavı

10. Çevreden gelen uyarıcılar duyu organları yo- lu ile duyusal kayıda gelir. Bilginin burada ka- lış süresi oldukça kısadır. Buraya gelen bil- gilerden yalnızca dikkat edilenler kısa süre- li belleğe aktarılır. Diğerleri ise kaybolur gi- der.

(Cevap B)

11. Olumlu transferde önceki öğrenmelerin son- raki öğrenmeleri kolaylaştırması söz konu- sudur. A seçeneğinde verilen durumda bire- yin yeni duruma daha kolay adapte olması yeni öğrenmeleri öncekilerin olumlu etkisi ile daha kolay gerçekleştirmesi söz konusudur.

(Cevap A)

12. Güdülenme öğrencinin ihtiyaçları ile ilgilidir.

Öğrencinin gelişim özelliklerine uygun, ihti- yaçlarına cevap veren ve onun sürece etkin katılımını sağlayan öğretim etkinlikleri daha güdüleyicidir. D seçeneğinde belirtilen du- rumda öğretim etkinliklerinin tek disiplin ala- nı dışına çıkılmadan işlenmesi söz konusu- dur. Bu durum, öğrencinin sıkılmasına yol açabilir.

(Cevap D) 7. Ekrem’in öğretmeni tarafından görmezlikten

gelinen huysuz davranışlarının zamanla or- tadan kalkması “sönme”dir. Öğretmeni gör- mezlikten gelerek Ekrem’in huysuz davra- nışlarını pekiştirmediğinden huysuz davra- nışları ortadan kalkmış yani sönmüştür.

(Cevap C)

8. Ekrem için ev ortamı “ayırt edici uyarıcı”dır.

Ekrem, öğretmeni okulda huysuz davranış- larını görmezden geldiği için okulun düzeni- ne ayak uydurmaya başlamıştır. Edimsel dav- ranış, ancak ortamda bir uyarıcı varken pe- kiştirilir. Ayırt edici uyarıcının bulunmadığı or- tamlarda davranış gerçekleştirilmez. Buna göre Ekrem, okulda öğretmeni yüzünden huy- suz davranmazken, evde bu davranışını de- vam ettirmez. Çünkü evde onu görmezlikten gelecek bir uyarıcı yoktur.

(Cevap A)

9. Öz düzenleme bireyin kendi eksik ve hata- larını görüp bunları değiştirebilmesi, yeni dav- ranış biçimleri geliştirebilmesidir. Sosyal öğ- renme kuramına göre insan kendi davranış- larını yönlendiren aktif canlıdır. Davranışla- rımızı yönlendirebilmemiz, koşullara göre ayarlayıp değiştirebilmemiz öz düzenleme kapasitesi ile ilgilidir.

(Cevap C)

(18)

18

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

8. Deneme Sınavı

DENEME 8 1. Klasik ve edimsel koşullanma arasındaki fark-

lar ile ilgili olarak A, B, C ve D seçeneklerin- deki ifadeler doğru, E seçeneğindeki ifade yanlıştır. Klasik koşullamada pekiştirme, ko- şullu değil koşulsuz uyarıcının meydana ge- tirdiği etkidir. Koşulsuz uyarıcı pekiştireç ro- lü görmektedir. Ayrıca klasik koşullanmada pekiştireç tepkiye bağlı olarak verilmez. Tep- kinin meydana gelmesinden önce sunulur ve tepkiyi doğuran uyarıcıdır.

(Cevap E)

2. Soruda verilen örnekler “algıda organizas- yon” ile ilgilidir. Algıda organizasyon, uyarı- cıların ya da duyumların beynimiz tarafından belirli bir biçime, kalıba sokularak bütünler halinde algılanmasıdır. Algıda organizasyo- nu etkileyen etmenler şekil – zemin ilişkileri, gruplama (yakınlık, benzerlik, süreklilik, si- metri, zıtlık) ve tamamlamadır. Birinci örnek- te, şekil – zemin ilişkisi ve papatyaların bir- birine yakınlıkları ile ilgili, ikinci örnekte de kaz sürüsünün birbirlerine benzerlikleri, ya- kınlıkları ile ilgili bir algıda organizasyon söz konusudur.

A seçeneğindeki algıda değişmezlik, nesne- lerin içinde bulundukları değişik koşullara rağmen yine nesneleri aynı görme eğilimine denir.

C seçeneğindeki algıda derinlik, nesnelerin üç boyutlu olarak algılanmasıdır.

D seçeneğindeki algıda seçicilik, organizma- nın dikkatini etrafındaki uyarıcılardan sade- ce bir tanesine yoğunlaştırıp onunla ilgili özel- likleri algılamasıdır.

E seçeneğindeki algı dayanağı, algılarımızı etkileyen daha önceki öğrenme ve yaşantı- larımızdır.

(Cevap B)

3. Sosyal öğrenme; gözlemcinin özellikleri, mo- del alınan davranışın özellikleri ve modelin özellikleri olmak üzere üç faktörden etkilenir.

Modelin sergilediği davranışta uzman olma- sının yanında saygınlığı da davranışının mo- del alınmasında etkilidir. Soruda geçen işve- renin doğru model olmaması, işçilerin iste- nen davranışı kazanmasına engel olmakta- dır. Bu durumda işveren kişinin sosyal öğ- renme kuramının uygulamalarını dikkate al- ması bu soruna çözüm getirebilir.

(Cevap A)

4. Organizmanın önceki yaşantılarında belli bir soruna karşı denediği tüm çözümlerin başa- rısız olduğunu görüp durumu çözümsüz ka- bul edip çabalamaktan vazgeçmesine öğre- nilmiş çaresizlik denir. Eda daha önceki kom- pozisyon yarışmalarında başarısız olduğu için, bir daha başarılı olamayacağını kabul- lenip çabalamaktan vazgeçmiştir. Bu da Eda’nın öğrenilmiş çaresizliği yaşadığını gös- terir.

(Cevap B)

5. Sağlık Bakanlığı ekiplerinin, eczaneleri ba- zen bir ay, bazen iki ay, bazen de 15 günde bir denetlemeleri değişken aralıklı pekiştir- me tarifesine bir örnektir. Değişken aralıklı pekiştirme, zamanın sabit olmadığı, pekişti- recin bazen hemen bazen de daha geç ve- rildiği pekiştirme tarifesidir. Değişken aralık- lı pekiştirme tarifesinde organizma bütün pe- kiştireçleri elde etmek için davranışı sürekli olarak gösterir.

(Cevap D)

(19)

19

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

6. Bilgiyi işleme kuramına göre verilen örnek- teki gibi bir öğrenmede ilk sıralarda öğreni- lenler ile son sıralarda öğrenilen kelimelerin hatırlanma oranı daha yüksektir. Bu durum öncelik etkisi ve sonralık etkisi olarak adlan- dırılır. Yapılan hata miktarı ilk sıralardaki ke- limelerde ve son sıralardaki kelimelerde da- ha az olacaktır. Orta sıralardaki kelimeler da- ha güç öğrenileceğinden bu kelimelerin ha- tırlanmasında yapılan hata miktarı da fazla olacaktır.

(Cevap B)

8. Deneme Sınavı

10. Üretici düşünme, kavrama yoluyla (içgörü- sel) öğrenmelerde söz konusudur. Bu tip öğ- renmelerde öğrenen, bir problemi bir bütün olarak ele alır ve problemin öğelerini ve ya- ratıcı bir çözüm ortaya koyar. Üretici düşün- mede problemin ve problemle ilgili öğelerin özü kavranır ve içselleştirilir. Bu tür bir öğ- renme transfer edilebilir. Buna göre A, B, C ve D seçeneklerindeki ifadeler üretici düşün- menin eğitime yansımaları ile ilgilidir. Ancak E seçeneğindeki “algı yanılmaları oluştura- rak öğrencilerin her şeyi yeniden öğrenme- lerini sağlamak” öğrencilerin üretici düşün- melerini sağlamaz. Algı yanılması, bireyin psikolojik dengesini bozabilir ve yanlış öğ- renmelere neden olabilir.

(Cevap E)

11. Ceza, organizmanın istenmeyen davranışı- nı gösterme olasılığını azaltmak için yapılan işlemdir. Ceza, organizmaya istemediği bir şeyin verilmesi ya da istediği bir şeyin orga- nizmanın elinden alınması şeklinde olabilir.

Organizmanın hoşuna giden uyarıcının or- tamdan çekilmesi 2. tür cezadır. Nihal Ha- nım’ın temizlik elemanının ücretini kesmesi ikinci tür cezaya örnek oluşturur.

(Cevap C)

12. Tansu’nun düzenli ödev yapma alışkanlığı kazanması sürekli pekiştirme yoluyla olmuş- tur. Alışkanlık kazanıldıktan sonra değişken aralıklı tarifeye geçilmeli ve pekiştirmeye de- vam edilmelidir. Yeni öğretmen değişken za- manlarda kontrol etmekte ancak doğru dav- ranışları pekiştirmemektedir.

(Cevap B) 7. Ali Öğretmen’in yeni öğrencilerin isimlerini

hatırlayamaması “ileriye ket vurma” kavramı ile ilgilidir. İleri ket vurma, önce öğrenilenle- rin sonra öğrenilenlerin hatırlanmasını güç- leştirmesi ya da karıştırmasıdır.

(Cevap B)

8. Öğretmenin uygulaması “kademeli yaklaş- ma” ile ilgilidir. Edimsel koşullanma kuramı- na göre kademeli yaklaşma, beklenen tep- kiye en yakın olan bir tepkinin pekiştirilme- siyle başlayan ve giderek kademeli bir şekil- de, daha yakın olan bir tepkinin ve en sonun- da istenen tepkinin pekiştirilmesiyle sonla- nan bir süreçtir. Kademeli yaklaşma tepkiyi biçimlendirme, farklılaştırma olarak da tanım- lanabilir.

(Cevap E) 9. Sosyal öğrenme kuramı davranışçı yaklaşı- ma insanın pasif uyarıcılar tarafından kont- rol edilen bir canlı olduğu görüşüne karşı çık- maktadır. Karşılıklı belirleyicilik ilkesi doğrul- tusunda hem çevreden etkilenmekte hem de davranışlarını seçip düzenleyerek çevreyi et- kilemektedir. Bu bakış açısı soruda belirtilen insancıl kuram ilkesine uygundur.

(Cevap C)

(20)

1. Deneme Sınavı 20

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

9. Deneme Sınavı

DENEME 9 1. Edimsel koşullanma sürecinde edimsel dav-

ranışı meydana çıkaran uyarıcıya ayırtedici uyarıcı denir. Organizma edimsel davranışı diğer uyarıcılar arasındaki ayırtedici uyarıcı- ya gösterir.

(Cevap C)

2. Klasik koşullanmada herhangi bir koşullu uyarıcıya verilen tepkinin, o uyarıcıyla ilişki- si olduğu düşünülen uyarıcı veya uyarıcıla- ra da verilmesine ikinci dereceden koşullan- ma denir. Başlangıçta sadece kedilere veri- len bir tepkinin kedi besleyen insanlara da verilmesi ikinci dereceden koşullanmaya ör- nek oluşturur.

(Cevap A)

3. Benzer uyarıcılara benzer tepkiler vermek genelleme olarak nitelendirilirken, benzer ol- mayan uyarıcılara dahi aynı tepkiyi vermek aşırı genelleme olarak adlandırılır. Parçada verilen boşluklara “Genelleme – Aşırı genel- leme” kavramları getirilmelidir.

(Cevap D)

4. Örnekteki durum “olumsuz aktarma” ile ilgi- lidir. Olumsuz aktarma, önce öğrenilenlerin yeni öğrenilenleri zorlaştırmasıdır. İsa eski evinde kapı kolunu aşağı bastırarak öğren- diği için, yeni evinde kapı kolunu sola doğru çevirerek açmada zorluk yaşamaktadır.

(Cevap E)

5. Deneme yanılma yoluyla öğrenmede kişi amaca ulaşmak için alternatifleri dener. Bu alternatif yollar içinden onu amaca ulaştıra- nı öğrenir.

(Cevap C)

6. Olumlu pekiştirme organizmaya hoş olan bir uyarıcının verilmesidir. C seçeneğinde köpe- ğe et verilmemiştir. Köpeğin gördüğü ete sal- ya salgılaması koşulsuz tepkidir. Et köpek için koşulsuz bir uyarandır.

(Cevap C)

(21)

1. Deneme Sınavı 21

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

9. Deneme Sınavı

9. Kas hafıza olarak da bilinen işlemsel bellek

“Nasıl Yapılır?”a ilişkin bilgileri barındırır. Ara- ba sürmek, motor kaputunu açmak, tami- rat-tadilat ile ilgili bilgiler işlmesel bellekte yer alır. Anlamsal bellekte isimler, tanımlar, kav- ramlar yer alır. Araba parçalarının isimleri anısal bellekte yer alır.

(Cevap B)

10. Soru metnindeki örnek “dolaylı öğrenme”

ile ilgilidir. Kişilerin, başkalarının yaşantıla- rından öğrenmesine dolaylı (sosyal) öğren- me denir. Bandura tarafından ortaya atılan sosyal öğrenme kuramına göre insanlar sa- dece kendi deneyimlerinden öğrenmezler, başkalarının yaşantılarını gözlemleyerek de öğrenirler. Bu nedenle sosyal öğrenme ku- ramına göre bir davranışın öğrenilmesi için pekiştireç almak gerekmez. Dolaylı öğren- me, diğer bireylerin davranışlarının ceza ya da ödüllendirilmesinden etkilenmek anlamı- na gelmektedir. Gözlemci, modelin ödüllen- dirilen davranışlarını daha fazla taklit etmek- tedir.

(Cevap C)

11. Yaşamımızdaki olayların yeri, zamanı gibi bilgiler episodik (anısal) bellekte saklanır. Bu bellekte kayıtlar zaman, yer ve olayları içe- recek biçimde organize edilir(I). Semantik bellek ise dünya ile ilgili genel bilgilerimizin saklandığı bölümdür. Örneğin okulda gerçek- leşen öğrenmeler bu bellekte saklanır(II).

Prosedürel bellek ise bilişsel işlemlerin ve becerilerin saklandığı bellek türüdür(III).

(Cevap A)

12. Organizmanın belirli bir tepkiyi verdiği uya- ranın sürekli verilmesi durumunda gösterilen tepki ortaya çıkmamaya başlar. Bu duruma alışma denir. Sınıfı susturmak için bağırma- yı tercih eden öğretmen başlangıçta amacı- na ulaşır. Sürekli olarak aynı yolu kullanırsa bir süre sonra bağırmalarına karşı sınıfın sus- madığını, buna alıştığını görecektir.

(Cevap C) 8. Öğrenme, bireyin kısmen ya da tamamen

kendi yaşantıları ile oluşan ve davranışların- da gözlenebilen kalıcı izli davranış değişikli- ğidir.

Öğrenilmiş davranışlar ise sonradan kaza- nılan, yani öğrenme ürünü olan davranışlar- dır.

İlkokul 1. sınıf öğrencisinin taklit yapabilme- si ancak öğrenme yoluyla gerçekleşebilir bir davranıştır.

(Cevap B) 7. Sporcular için daha önce çok başarılı olmuş

sporcular iyi modeldir. Bu modellerin davra- nışlarının pekişmesini görmek gözlemciler için dolaylı pekiştirmedir. Verilen örnek du- rumda Naim’in başarıları ve aldığı madalya- lar bu durumu gözlemleyen sporcular için do- laylı pekiştirmedir.

(Cevap C)

(22)

22

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

10. Deneme Sınavı

DENEME 10 1. Edimsel koşullanma ilkelerini de göz önün-

de bulundurarak istenmeyen bir davranışın ortadan kaldırılmasında en uygun yol, çocu- ğun rastgele de olsa olumlu davranışlarını pekiştirmektir. Bu yolla çocuk, dersi dinledi- ğinde ödüllendirilirse olumlu davranışı ka- zanması kolaylaşacaktır.

(Cevap D)

2. Öğrenilenlerin diğer öğrenilenleri zorlaştır- masına olumsuz aktarma denir. Eğer öğren- me konusu sözel bir öğrenme olsaydı cevap geriye ket vurma olurdu.

(Cevap B)

3. Yediği yemekten rahatsızlanıp pizzaya kar- şı mide bulantısı tepkisi oluşturan Burcu’nun durumu Garcia Etkisi’ne örnektir. Çünkü ko- şullanma sürecinde uyarıcı ile tepki (pizza ile mide bulantısı) arasındaki süre uzundur ve bu bir olumsuz tat koşullanmasıdır.

(Cevap E)

4. Organizma için hoş olmayan bir uyaranın or- tama sokulması birinci tip cezadır. Organiz- manın hoşuna giden bir uyarıcının ortamdan çıkarılması ise ikinci tip cezadır. Çocuk için bilgisayar oyunu hoş bir uyarıcıdır. Bunun yasaklanması da ikinci tip cezadır.

(Cevap D)

5. Öğretmenin sınıfta azarladığı iki öğrenciden birinin ağlaması, diğerinin gülmemek için ken- disini zor tutması Gestalt öğrenme kuramı- na göre “psikolojik çevrelerinin farklı olma- sından” kaynaklanmaktadır. Gestalt kuramı- na göre bireyin davranışını etkileyen fiziksel (coğrafi) ve psikolojik çevre olmak üzere iki temel etken vardır. Fiziksel çevre, bireyin dı- şında kalan, ısı, ışık, ses gibi duyu organı- mıza ulaşan her şeydir. Psikolojik çevre ise, bireyin dış dünyadan gelen uyarıcıları, o uya- rıcıların fiziksel gerçeklerinden bağımsız bir biçimde kendi ilgilerine, tutumlarına, değer- lerine ve ihtiyaçlarına göre yeniden anlam- landırması ve bu doğrultuda uyarıcılara tep- ki göstermesidir.

Fiziksel çevre nesnel, psikolojik çevre öznel- dir. Gestaltçı psikologlar bireyin psikolojik çevresine yani iç dünyasına daha çok önem vermektedirler. Fiziksel çevreyi önemseyen öğrenme kuramları davranışçı kuramlardır.

(Cevap B)

6. Büşra’nın konuyu anlatırken öğretmeni gibi davranması, öğretmenini model alarak sos- yal öğrenme yaptığını gösterir. Büşra’nın ko- nuyu anlattığında öğretmeni ve arkadaşları tarafından takdir edilip pekiştirilmesi sonu- cunda davranışların gözlenme sıklığındaki artış ise edimsel koşullandığını göstermek- tedir.

(Cevap A)

(23)

23

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

10. Deneme Sınavı

8. A, B, C ve D seçeneklerinde öğrenme sonu- cu oluşan bir davranış değişikliği söz konu- su iken E seçeneğindeki davranış, öğrenme sonucu oluşan bir davranış değildir. E seçe- neğindeki davranış geçici bir değişimdir ve başka bir gün kişi yeni boyanmış bir odaya girdiğinde yeniden boya kokusunu hissede- cek ve tekrar boya kokusuna alışacaktır. Ay- rıca alışma, fiziki uyarıcılara (ısı, ışık, koku, ses gibi) karşı duyumun azalmasıdır, kalıcı ve uzun süreli bir davranış değişikliği değil- dir.

(Cevap E)

9. Bilgiyi işleme sürecini yönlendiren temel ya- pı yürütücü biliştir. Tüm bilgiyi işleme süreci yürütücü kontrol tarafından denetlenmekte- dir.

(Cevap B)

10. Nilay süreçte etkin bir not alam stratejisi kul- lanmamaktadır. Böyle bir not alma strateji- sinde anlamlı öğrenme sınırlıdır. Merve ise anlamlandırmayı kolaylaştıran bir strateji kul- lanmaktadır. Bu sayede Merve edindiği bil- giyi öğrendikleri ile ilişkilendirerek öğrenebil- mektedir.

(Cevap D)

11. Soru metninde sözü edilen kavram “ayırt edi- ci uyarıcı”dır. Ayırt edici bir uyarıcı belirli bir davranışın yapılmasına zemin hazırlar. Edim- sel koşullamada öğrenmeyi etkileyen ve be- lirleyen en önemli etken olan ayırt edici uya- rıcı, davranış ve davranışın sonucu arasın- daki ilişkidir.

Davranışlarla sonuçları arasındaki ilişki de- ğişince; davranışların gelecekte tekrarlanma ve davranışların yapılmasına zemin hazırla- yan ayırt edici uyarıcıların davranışları kont- rol etme özelliği de değişir.

(Cevap C)

12. Örnek durumda Melike farklı öğretmenlerine şaka yapmış ancak her birisinde farklı tepki- ler almıştır. Tarih ve Matematik öğretmenle- rinin tepkileri olumsuz olduğu için davranış pekişmemiştir. Melike hangi öğretmenine şa- ka yapabileceğine, hangilerine şaka yapa- mayacağını davranışlarının sonuçlarından öğrenmiştir.

(Cevap D) 7. Bebek için annesinin işe gitmesi olumsuz/is-

tenmeyen bir uyarıcıdır ve ağlama tepkisine neden olmaktadır. Bebek bu ağlama tepkisi- ni bir süre sonra “annesinin kendisini hazır- lama” uyaranı ile eşleştirmiş ve bu uyarana da ağlama tepkisini vermeye başlamıştır. Bu durum koşullanma sürecinde “annesinin be- beği hazırlamasının” koşullu uyarıcı olduğu- nu gösterir.

(Cevap B)

(24)

1. Deneme Sınavı 24

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

11. Deneme Sınavı

DENEME 11 1. Köpek için zil sesi “ayırt edici uyarıcı”dır. Ayırt

edici uyarıcı, davranıştan önce ortamda bu- lunup davranışın yapılmasına zemin hazır- layan uyarıcıdır. I. tip cezada ayırt edici uya- rıcının görevi hoş olmayan uyarıcının (şo- kun) ortama verileceğini ve organizmanın is- tenilen davranışı (köpeğin şokun olmadığı diğer bölmeye atlaması) yaparsa cezadan (şoktan) kurtulacağını organizmaya göster- mektir.

(Cevap E) 2. Zil sesini duyar duymaz köpeğin diğer böl- meye atlaması “kaçınma davranışı” ile açık- lanabilir. Kaçınma, durum ortaya çıkmadan durumdan uzaklaşma anlamına gelir. Bir olay yaşandıktan sonra bir daha olmaması için uzaklaşmadır. Köpek de zil sesinden sonra şokun geleceğini öğrendiği için zil sesini du- yar duymaz diğer bölmeye atlamış ve şok- tan kaçınma davranışı göstermiştir.

(Cevap D)

4. Önceki öğrenmeleri yeni öğrenmeleri güç- leştirmesi olumsuz transfer olarak adlandı- rılmaktadır. Örnek durumda Hasan’ın önce- ki masa tenisine ilişkin öğrenmeleri yeni ger- çekleştireceği tenis öğrenmelerini güçleştir- miştir.

(Cevap C)

5. Tolman’a göre birey, öğrenme sürecinde amaçlı, niyetli ve planlı olarak öğrenmeye katılır. Öğrenen, amaçlarına ulaşabilmek için çevre hakkında bilgi edinir. Öğrenme birey için tamamen amaçlıdır ve bireyi davranışa yönlendirmek için her zaman güdülemek şart değildir. Çünkü davranış zaten amaçlıdır ve birey amaca ulaşmada aktiftir.

(Cevap D)

6. Sosyal öğrenmede modelinin özellikleri;

• Davranışta uzmanlık

• Pekiştireç veya ceza alma

• Gözleyen bireye benzerlik

• Sosyal statü ve saygınlıktır.

Ancak A seçeneğinde verilen öngörü kapa- sitesi modelin özelliği değil, model alan kişi- nin özelliğidir.

(Cevap A) 3. İnsanlar belirli çevrelerde öğrendiği prensip

ve kurallardan hareketle, farklı çevrelerdeki durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini belirleyebilirler (aşırı genelleştirme, aşırı dü- zenleme gibi) Parçada verilen örnek durum- da da öğrenciler okulda öğrendiği kuralı dı- şarıda tiyatroya uyarlamıştır. Bu tür öğren- me sosyal öğrenme kuramında Kurala Da- yalı Öğrenme olarak tanımlanmaktadır. Öğ- renci ilk durumda kural öğrenmekte ve bu kuralı yeni durumu genelleştirmiştir.

(Cevap B)

(25)

1. Deneme Sınavı 25

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

11. Deneme Sınavı

8. Annenin çocuğuna verdiği çikolata birincil pekiştireç işlevini görmektedir. Birincil pekiş- tireçler yiyecek, su, cinsellik gibi organizma- yı doğal olarak pekiştiren ve canlının yaşa- ması ile ilgili olan pekiştireçlerdir. Ancak bi- rincil pekiştireçler çok fazla sunulduğunda veya hiç sunulmadığında, o kişinin o pekiş- tirece ilişkin aşırı doygunluk veya yoksunluk yaşamasına neden olabilir. Zaman içerisin- de pekiştireç olma özelliklerini yitirmezler. Bi- rincil pekiştireçlerin hemen tüketilebilecek miktarda olması ve doyuma da hızlı bir şe- kilde yol açmaması önemlidir. Birincil pekiş- tireçler genellikle çocukların fiziksel ihtiyaç- larını karşılayan pekiştireçlerdir.

(Cevap C)

9. A, B, C ve E seçeneklerindeki davranış de- ğişiklikleri kalıcı ve uzun süreli olduğu için öğrenme iken D seçeneğindeki davranış de- ğişikliği narkozun etkisiyle oluştuğu ve geçi- ci olduğu için öğrenme değildir.

(Cevap D)

10. Yerleşim yönteminde doğru sırasıyla bir lis- teyi hatırlamak için iyi bilinen fiziksel çevre- nin bölümleri ile hatırlanmak istenen listede- ki öğeler birleştirilerek imgelem oluşturulur.

Kadir iyi bildiği okul yolu ile olayları oluş sı- rasıyla eşleştirmiş ve tarihi olayların sırası için kendisine imgelem oluşturmuştur.

(Cevap C)

11. Bilgiyi işleme kuramına göre sıralı olarak ger- çekleşen bir öğrenmede ilk sıralarda öğreni- lenler daha çok hatırlanırlar. Bu duruma ön- celik etkisi ile ilgilidir. Öncelik etkisi dikkatin yönlendirilmesi ile ilgilidir. Listenin ilk sırasın- da yer alan bilgilere dikkat daha çok yönlen- dirileceği için daha kolay öğrenilir. Aynı du- rum listenin sonundakiler için de geçerlidir.

Bu durum da sonralık etkisi olarak adlandı- rılır.

(Cevap E)

12. Mehmet Bey her gün trafik ışığı olmadan o kavşağı kullandığı için alışkanlık kazanmış- tır. Işık ihlali yapmasının nedeni de bu alış- kanlığın bir sonucudur.

(Cevap E) 7. İçsel güdülenmeden bireyi harekete geçiren

güdü ilgi, istek ve merak gibi içsel kaynaklı- dır. Dışsal güdülenmede ise birey dışsal bir ödüle ulaşmak için davranımda bulunur. C seçeneğinde verilen durumda kendi istek ve amaçları için çalışan öğrencinin davranışı iç- sel güdülenmeden kaynaklanmaktadır

(Cevap C)

(26)

26

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

12. Deneme Sınavı

DENEME 12 1. Hakan Bey’in uzun süre vitesi sağa doğru

iterek atmaya çalışması “olumsuz aktarma”

ile ilgilidir. Olumsuz aktarma (transfer), ön- ceki öğrenmelerin daha sonraki öğrenmele- ri zorlaştırmasıdır. Hakan Bey, eski araba- sında geri vitesi sağa atmayı öğrendiği için, yeni arabasında vitesi sola doğru çekip at- mada zorluk yaşamıştır.

(Cevap D)

2. İçgörü kazanarak öğrenme ya da kavrama yoluyla öğrenmede ön çözüm aşamasından çözüme geçiş ani ve tamdır. Çözüm birden- bire bulunur. Bu yolla kazanılan davranışlar kolaylıkla transfer edilir.

(Cevap A)

3. Soru metninden çıkarılabilecek yargı “öğren- me ile davranış göstermenin birbirinden fark- lı süreçler olmasıdır”. Üniversite öğrencileri- nin kafeteryanın yerini bilmelerine rağmen sürekli kafeteryaya gitmemeleri öğrendikleri hâlde davranışı gerçekleştirmediklerini gös- termektedir.

(Cevap C)

4. Verilen örnekte koşullu anlaşma söz konu- sudur. Koşullu anlaşmada taraflar kişinin na- sıl davranırsa ödül alacağını önceden belir- ler. Premack ile karıştırmamak için unutul- maması gereken Premack ilkesinde etkinlik pekiştirecinin (sinemaya gitmek, futbol oyna- mak, parka gitmek vb.) kullanılmasıdır.

(Cevap D)

5. Babanın içinde bulunduğu durum öğrenilmiş çaresizlik ile ilgilidir. Öğrenilmiş çaresizlik, bi- reyin ne kadar çaba harcarsa harcasın du- rumu değiştiremeyeceğini öğrenerek pasif kalması ve bu pasifliği de tüm istenmeyen durumlara genellemesidir. Buna göre büyük oğlunun ergenlik dönemi problemleri ile baş etmekte sıkıntılar yaşayan babanın aynı sı- kıntıları küçük oğluyla da yaşayacağını dü- şünmesi öğrenilmiş çaresizlik ile ilgili bir ör- nektir.

(Cevap A)

6. Bahar Öğretmen’in öğrencileri önce kurde- le, kalem gibi simgelerle pekiştirip bu simge- leri daha sonra gerçek bir ödüle dönüştür- mesi “simgesel ödülle pekiştirme” olarak ad- landırılır. Simgesel pekiştireçler okullarda özellikle istendik davranışların artırılması, is- tenmeyen davranışların azaltılması amacıy- la kullanılır.

(Cevap E)

(27)

27

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

12. Deneme Sınavı

10. Öğrenme için en temel koşul olgunlaşmadır.

Olgunlaşma bir organın kendinden beklenen öğrenmeyi gerçekleştirebilecek düzeyde ol- masıdır. Çocuğun ip atlayabilmesi için ayak- ların, bacakların ve kolların atlayabilecek ve koordinasyonu gerçekleştirebilecek olgunlu- ğa ulaşması gerekir.

(Cevap A)

11. Köpeğin burnuna vurulması “I. tip ceza”dır.

I. tip cezada hoşa gitmeyen bir uyarıcının or- tama verilmesi söz konusudur. Bu nedenle köpeğin arabanın arkasından koşma davra- nışını ortadan kaldırmak için burnuna vurul- ması (hoşa gitmeyen uyarıcı, I. tip cezaya örnek teşkil etmektedir.

(Cevap B)

12. Bir davranışın sosyal öğrenme ile kazanılıp taklit edilmesinde modelin veya model alı- nan davranışın gördüğü karşılık belirleyici- dir. Eğer bu karşılık pekiştirme ise davranış taklit edilir; ceza alan bir davranışın taklit edil- me olasılığı ise çok düşüktür.

(Cevap A) 7. Bireyin çevresinden aldığı bilginin anlamlı

hâle gelmesine yol açan süreç “algı”dır. Al- gılama, duyusal bilginin anlamlandırılması ve yorumlanması sürecidir. Algılama, büyük ölçüde bireyin beklentilerinden etkilenir. Bi- reye gelen çevresel uyarıcılar doğrudan al- gılanmaz. Bireyin bilişsel yapısı, geçmiş ya- şantıları, ön bilgileri, güdülenmişlik düzeyi gi- bi birçok faktör algılamayı etkiler. Bu neden- le işleyen (kısa süreli) bellekteki bilgi “objek- tif gerçek” değil, “yapılandıran gerçek”tir.

(Cevap B)

8. Öğrencinin derse katılmayı ihmal etmesi “alış- ma” ile ilgilidir. Alışma, ödülün organizmada oluşturduğu etki gücünün zaman içerisinde zayıflamasıdır. Buna göre ödüllendirme son bulmadığı hâlde öğrencinin derse katılmayı ihmal etmesi alışma süreci ile ilgilidir. Yeni bir davranış kazandırma sürecinde davranış önce sürekli pekiştirmeli, sonra diğer pekiş- tirme tarifelerine geçilmelidir. Öğretmen bu- nu yapmadığı için alışma gerçekleşmiştir.

(Cevap A)

9. Gözlemci, kendine uygun olduğunu düşün- düğü ve ödülle sonuçlanan davranışları mo- del alır. Model alınan birey veya o bireyin davranışı ödülle değil de ceza ile sonuçla- nırsa gözlemci bu davranışı model almaz.

Aycan’ın da arkadaşlarının kavga etme dav- ranışlarının pekiştirilmeyip cezalandırıldığı- nı görmesi dolaylı ceza olmuştur.

(Cevap C)

(28)

1. Deneme Sınavı 28

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

13. Deneme Sınavı

DENEME 13 1. Bireyin içinde yaşadığı sosyo-kültürel çevre

öğrenme üzerinde etkilidir. Köyde yetişen bi- rinin ziraat fakültesini kolaylıkla okuması so- rudaki örnek durumdaki gibi çevresel faktör- lerle açıklanır.

(Cevap C)

2. Çevresel uyaranların ilk olarak alındıkları bel- lek türü duyusal kayıttır. Duyusal kayıttan bil- giler kısa süreli belleğe aktarılır. Dikkat ve seçici algı burada devreye girer. Dikkat etti- ğimiz, algı alanımıza giren uyaranlar işlen- mek üzere kısa süreli belleğe aktarılır. Dik- kat etmediklerimiz ise silinir.

(Cevap D)

3. Daha önce nötr bir uyarıcı olan karanlık, ayak burkulması ile ortaya çıkan acı ile eşleştiril- miştir. Süreç bir tepkisel koşullama sürecidir.

Karanlığın olaydan sonra korkuya neden ol- ması tepkisel koşullamanın sonucudur.

(Cevap E)

4. Beyin temelli öğrenme, öğrenme süreçlerin- deki duyguların üzerinde de durmaktadır. Bu yaklaşıma göre beyin birçok veriyi işleyebi- lir, zorlamayla gelişir, rahat ve uyarıcı açısın- dan zengin ortamlarda daha iyi öğrenir. Öğ- renme için çok basit ya da çok zor görevler etkili değildir.

(Cevap A)

5. Organizmaya yaptığı bir davranış sonucun- da verilen ödül dışsal bir pekiştirmedir. An- cak organizmanın davranışı keyif aldığı için sürdürmesinin kaynağında ise içsel pekiştir- me vardır.

(Cevap D)

6. Bilginin bilenden yani öğrenenden bağımsız olmadığını savunan yaklaşım yapılandırma- cılıktır. Yapılandırmacı yaklaşıma göre birey öğrenme yaşantılarında bilgiyi işler, yapılan- dırır ve kendine mal eder. Bu açıdan yapı- landırmacılık bilgiyi ve öğrenmeyi öğrenen has öznel bir süreç olarak ele almaktadır.

(Cevap E)

(29)

1. Deneme Sınavı 29

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

13. Deneme Sınavı

9. Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için organiz- manın genel uyarılmışlık hâli içerisinde bu- lunması gerekir. Genel uyarılmışlık hâli, bi- reyin çevreden gelen uyarıcıları fark etme derecesidir. Ancak uyarılmışlık hali çok dü- şük ya da yüksek olmamalıdır. Uyku ve bay- gınlık halleri genel uyarılmışlığın en düşük hâlleridir. Bu durumda öğrenme hiç yoktur ya da çok alt düzeydedir. Yüksek düzeydeki genel uyarılmışlık hâli de aşırı kaygı ve pa- niğe neden olarak öğrenmeyi olumsuz yön- de etkiler. Buna göre “orta düzeydeki uyarıl- manın öğrenmeyi olumlu etkilediği ve aşırı uyarılmanın da öğrenmeyi engellediği” söy- lenebilir.

(Cevap D)

10. Rahmi için 50 (elli) kontör, hoşuna giden bir uyarıcı olduğu için “olumlu pekiştireç”tir.

Olumlu pekiştireçler, ortama konulduğunda belirli bir davranışın yapılma olasılığını artı- ran veya ortamdan çekildiğinde belli bir dav- ranışın yapılma sıklığını azaltan uyarıcılar- dır. Rahmi için 5 kitabın özeti “I. tip ceza”dır.

I. tip ceza hoşa gitmeyen uyarıcı (5 kitabın özeti) ortama alınarak davranışın yapılma sıklığını azaltmak için kullanılır. Rahmi sınav- dan 50’nin altında not alırsa hoşa gitmeyen uyarıcı ile karşılaşacak, yani 5 kitap özeti çı- karmak zorunda kalacaktır.

(Cevap E)

11. Rahmi hem 50 kontörü almak istediği hem de kitap özeti çıkarmak istemediği için çatış- ma türlerinden “yaklaşma – kaçınma” çatış- masını yaşamaktadır. Yaklaşma – kaçınma çatışması, bireyin ulaşmaya çalıştığı amacın hem istenilen hem de istenilmeyen yönleri- nin aynı anda bulunmasından ortaya çıkan kararsızlık hâlidir.

(Cevap E)

12. Ali’nin matematik dersinde anlatılanları an- layamamasının tek nedeni güdülenme dü- zeyinin düşük olmasıdır. Çünkü Ali, o gün ilk ders için tarih dersine odaklanmış ve güdü- lenmiştir. Öte yandan ön koşul bilgilerin ve- ya genel uyarılmışlık hâlinin yetersiz olduğu söylenemez.

(Cevap B) 7. Organizmanın edimsel davranışta bulunarak

itici bir uyarıcıya maruz kalmaktan kurtulma- sı, kaçınma olarak adlandırılır. Kaan, kendi- sine zarar veren uyarıcıdan (kedi) kurtulmak amacıyla komşularından uzak durmaktadır.

(Cevap D)

8. Sema’nın rastgele yaptığı çöp atma davra- nışının pekiştirilerek (alkış) devamının sağ- lanması edimsel koşullanmaya örnek oluş- turur.

Sema’nın pekiştirildiğini gören ve onun dav- ranışlarını taklit eden (model alan) arkadaş- ları ise sosyal öğrenme yapmışlardır.

(Cevap B)

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülkemizin dermatoloji alanında ilk kurulan ve en köklü derneği olan derneğimizin yönetim kurulu üyeleri olarak bizler Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneğinin misyonunu

In this study, we aimed to investigate the correlation of serum ferritin levels and the transferrin saturation index (TSI) with ADHD subtypes and Conners’ Teacher

Periampuller bölge tümörleri ampullanın yaklaşık 2cm çevresinden gelişen ve köken olarak pankreas başı, safra yolları, duodenum ve ampulladan kaynaklanan tümörler

Çok farklı boyutları olmakla birlikte daha çok çıkar ve güç dengesinin kıskacında kaldığı görülen Ahıska Türkleri Sorunu’nun ele alındığı bu

Sonuç olarak; endemik bölgelerde memede kitle ayırıcı tanısı içerisinde memenin izole kist hidatik hastalığı da akılda tutulmalıdır. Gündoğdu C, Arslan R,

Fakat genel olarak sonuçların çoğunluğu düşük seviyeli lazer uygulamasının temporomandibular eklem rahatsızlıklarının cerrahi olmayan tedavisinde etkili bir uygulama

Amaç: Diferansiye tiroid kanseri tanısı almış ve I-131 ablasyon tedavisi verilmiş ancak ablasyon tedavisi başarısız olan hastalarda, ikinci ve üçüncü ablasyon

Çalışmaya 1 Ocak 2001–31 Aralık 2006 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Kliniği’nde meme kanseri tanısıyla tedavi edilen