• Sonuç bulunamadı

Cengiz TUĞLU Dönem Başkanı. Merhaba Sevgili Dostlar,

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Cengiz TUĞLU Dönem Başkanı. Merhaba Sevgili Dostlar,"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1977

2013 - 2014

Gary C.K. HUAN (UR Bşk.) Müfit ÜLKE (2420.Böl.Guv.) Ali DOĞAN(1.grup .Guv.Yrd.)

Tarih: 10.02.2015 Toplantı No: 1871 / 30 Bülten No: 1475 Kuruluş: Mart !977 Charter : Mart 1980

DUYURULAR

Merhaba Sevgili Dostlar,

Bu haftaki toplantımızı Rotary Evi’nde “Rotary Hizmetlerinizle Işıldasın” diyerek açtık. Bu sefer biraz farklı olarak ve bir kereye mahsus 2014-2015 uluslarası sloganımızı 2440. Bölgenin yorumuyla seslendirmiş olduk. Hafta sonu 2440. Bölgenin ev sahipliğinde İzmirde yapılan Ülkeler Arası

Komiteler (ÜAK) toplantısına Bölgemizin Bulgaristan – Türkiye Komitesini temsilen katıldım. 2420, 2430 ve 2440. Bölgelerin ÜAK temsilcilerinin katılımıyla gün boyu süren oldukça verimli bir toplantı oldu. Bu toplantıyla ilgili üyelerimize bilgi verdim.

Ayrıca bir Rotary Küresel Bağış projesi olan Katmandu Okula İçme Suyu Projesi ile ve kısaca “Balkan Buluşması” diye adlandırdığımız Türkiye-Yunanistan-Bulgaristan kulüplerini Edirne’de biraraya

getirmekle ilgili projelerimiz hakkında ayrıntıları paylaştım. Zaman hızla akıyor. Dönemimizin ikinci yarısı hızla geçerken önümüzdeki dönem ile ilgili hazırlıklarda ilerliyor. Bizler Edirne Rotary Kulübü olarak dönemimiz içinde ve sonraki dönemlerde de eğitime ve eğitim kurumlarına katkıları

sürdürmeye devam edeğiz.

“Rotary ile ışık saçın” derken hepinize sağlıklı ve mutlu bir hafta diliyorum.

Rotaryen saygı ve sevgilerimle.

Cengiz TUĞLU 2014 – 2015 Dönem Başkanı

Bültenimiz_5 sayfadır ___________________________________________________________________________________________________________

MİSAFİRLERİMİZ : Doç Dr Atakan SEZER

ARAMIZDA GÖREMEDİKLERİMİZ : Ahmet ÇELİK – Gürkan KÖMÜRCÜ – İsmAİL gümüşdere – İsmet AÇIKGÖZ Oktay ALEMDAR

DEVAM DURUMU : 73.68

MUTLU GÜNLERİMİZ : 20 ŞUBAT Neşve YAYALAR Doğum Günü

21 ŞUBAT Tevfik Batuhan ÇAĞLAYAN Doğum Günü KUTLARIZ….

Önümüzdeki hafta toplantımız: 17.Şubat.2015 Salı saat 19.oo de Rotary Evinde.

Başkan : Cengiz TUĞLU Sekreter +Gel.D.B.: Demirkan ÇAĞLAYAN Sayman : İsmail BİLGİ Üye : Muzaffer MEMİŞ Geç.D.B. : Halil ALTUĞ

Bülten irtibat : Faruk ETKER Tel: (284) 225 25 10 - 213 25 13 edirnerotary@gmail.com - www.edirnerotary.com

(2)

KÜRK MANTOLU BULGARİSTAN GÖÇMENİ KADINLAR

"Fotoğraf, LIFE dergisinden Jack Birns tarafından 1950 yılında Edirne Tren Garı'nda çekilmiş. Kadınların hepsinin üzerinde kürk olmasının nedeni ise, Bulgaristan'ın göç eden Türklerin yanlarına sadece elbiselerini almalarına izin verilmesi.

Türkler de ellerindeki parayla kürk almışlar ki Türkiye'ye geçtiklerinde kürkü satıp paralarının en azından bir kısmını kurtarabilsinler."

Kutuplarda balıkçı dükkanı

Kentucky, Feague'de yaşayan 101 yaşındaki Hattie Mae MacDonald ile röportaj:

Gazeteci: 101 yaşına kadar sağlıklı yaşamak için neler yaptınız, bize önerir misiniz?

Hattie: Sindirmek için bira içerim. İştah kaybı içinse beyaz şarap. Tansiyonum düşünce kırmızı şarap, yükselince viski içerim. Eğer grip olduysam da Schnaps içerim.

Gazeteci: Peki ne zaman su içersiniz?

Hattie: Hiç o kadar hasta olmadım.

İrfan ERETEN’in katkısı ile

(3)

Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam'dan geçiyor. Orayı çok beğeniyor ve 'Bana şuraya bir saray yapın" diyor. Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kr...al'ın beğendiği yerde bir değirmen.

Adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor.

- Buyrun?

- Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para?

- Satmıyorum ki ne parası?

- Saçmalama Kral istedi.

- Bana ne. Ben satmadıktan sonra kimse alamaz ki.

Adamları gelip Kral'a diyorlar ki;

- Efendim beğendiğiniz yerdeki değirmenci deli. Satmıyorum dedi.

- Çağırın bakalım bana şu adamı.

Değirmenci gelip, Kral'ın karşısında duruyor. II. Frederick;

- Yanlış anladınız herhalde beyefendi, ben satın almak istiyorum orayı. Kaç para?

- Yoo yanlış anlamadım, adamların da dün bunu söyledi. Satmıyorum!

- Beyefendi inat etmeyin, paranızı fazlasıyla vereceğim.

- Sen koskoca kralsın, paran çok. git Almanya'nın her yerine saray yap. Burayı benden önce babam işletiyordu. Ona da babasından kalmış, ben de çocuğuma bırakacağım. Satmıyorum!

II. Frederick ayağa kalkıyor;

- Unutma ki ben Kralım!

Değirmenci bakıyor ve diyor ki;

- Asıl sen unutma ki Berlin'de hakimler var!

Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir. Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz. Orada oturamaz.

Bugün bütün gelişmiş ülkeler hukuk fakültelerinde bu olayı anlatırlar. "Berlin'de hakimler var!"

- Potsdam'da Sansosi Sarayı. Saray ve değirmen yan yana. Kral ve değirmenci adaletle komşu oluyor.

Sabahları II. Frederick arka bahçeye çıktığında değirmenci sesleniyor;

- Hey Frederick, ekmek yaptım göndereyim mi?

II. Frederick diyor ki;

- Adalet her sabah bana, sıcak bir ekmek kokusuyla gelirdi.

Ve 31 Aralık 1917. Berlin'de bir otelde yılbaşı kutlamaları yapılacak, Osmanlı heyeti var orada.

Aralarından biri bu öyküyü anlatıyor. Ve;

- Hadi Potsdam çok yakın. Gidip adaletin simgesi olan o değirmen ve sarayı yan yana görelim.

Kimse gelmiyor ve o öyküyü anlatan tek başına kalkıp gidiyor. Herkes yılbaşı kutlarken o gidip adaletin simgesini izliyor uzun uzun.

İşte o kişi Mustafa Kemal Atatürk'tür...

Sunay Akın

(4)

İSTANBUL HİLTON OTELİ'NİN HİKÂYESİ

Türkiye'nin ilk 5 yıldızlı oteli 1955 yazında 5 gün 5 gece süren gösterişli bir törenle açılmış ve açılışa Hollywood yıldızları da katılmıştı. Hilton zincirinin ABD dışında açtığı 3. otel, Istanbul Hilton'du.

Bugünün gençlerinin, daha çok torun Paris'i tanıdığı Amerikalı milyarder Conrad Hilton, o zamanın önemli Avrupa başkentleri dururken, o zamanlar pek de adı - sanı önde olmayan Istanbul'a otel açmıştı.

Acaba neden? İstanbul Hilton'un açılışını bir aşk hikâyesine borçluyuz:

Kahramanımız bir Tatar kızı... Adı: "Ja Ja"...

Budapeşte'de kalabalık bir ailede doğmuş. Tatar Türkçesi konuşuyorlar. Kız o kadar güzelmiş ki daha 13 yaşında Macaristan güzellik kraliçesi olmuş. Ailenin, Türk büyükelçiliğinde "Burhan" diye bir dostları varmış.

1930'ların ortalarında savaş kapıya dayanınca, aile Burhan'dan Ja Ja'yı Türkiye'ye götürmesini rica etmişler. Ja Ja, kendisinden 28 yaş büyük Burhan'la Türkiye'ye göçmüş. 1930'lar Türkiye'sinde orta yaşlı bir adamla alımlı küçük bir kızın aynı evde yaşaması dedikodulara yol açacağından evlenmeye karar vermişler. Ama Burhan, Ja Ja'ya eşi gibi değil, babası gibi davranmış hep...

* * *

O küçük kızla yıllar sonra Hollywood'da tanıştım. Dünya çapında bir yıldız olmuştu. Artık adı Zsa Zsa Gabor'du.

Beverly Hills'deki muhteşem köşkünde bana Türkiye yıllarını, Atatürk'ü, Matbuat Umum Müdürü Burhan Belge'yi, İsmet İnönü'yü, Mevhibe Hanım'ı özlemle anlatmış, "Mevhibe Hanım'ın küçük oğlu Erdal nasıl?" diye sormuştu...

"Burhan çok iyi bir insandı. Beni okula gönderdi, dişlerimi yaptırdı, iyi Türkçe öğretti," demişti. Sonra bir gün Karpiç'te Atatürk'le tanışmış, kendi deyimiyle - "ilk görüşte vurulmuş. O gece onunla dans etmiş ve bir süre sonra da yakınına girmişti".

Anlattığına göre bu ilişki 6 ay kadar, haftalık buluşmalarla sürmüştü. Ben, verdiği bilgilerin biraz hayâl koktuğunu söylediğimde hatırladiği kadarıyla buluştukları köşkü ve içindeki eşyaları tarif etmeyi denemişti...

Atatürk ölünce o da bosanmış ve 1939'da Türkiye'yi terk etmişti.

* * *

Söyleşimiz boyunca Atatürk'ü övdü bana...

"Onu nasıl tanımlarsınız? " dediğimde alışılmadık üç sözcük sıraladı:

"Maço... Maço... Maço..." Asil ilginç itiraf şuydu: "Daha sonra evlendiğim bütün kocalarımda onu aradım".

Az da değil... ben oraya gittiğimde 8. kocasıyla evliydi.

Geldik yazının başlığındaki sırra...

Gabor, cebinde Türk pasaportuyla Amerika'ya gittikten sonra ünlü otel zincirinin sahibi Conrad Hilton'la tanışmış. 1942'de evlenmişler.

Söz, yine Gabor'da:

"Halâ Türk vatandaşıydım. Türkiye'ye hayrandım. Conrad ise haritada Istanbul'un yerini bile gösteremezdi.

'Türkiye'yi tanımalısın, Istanbul'a bir otel açmalısın' diye başının etini yedim... Ve sonunda kabul ettirdim." Zsa Zsa ve Conrad Hilton 1946'da boşandılar. Ama Hilton verdiği sözü unutmadı ve Türkiye bir otel kazandı. Hilton açılışında muhabirler, otele gelen Hollywood yıldızlarının aşk hikâyelerini yazarken otelin temelindeki asıl aşk hikâyesini atladılar.

Can Dündar'dan

Okyar YAYALAR’ın katkısı ile

(5)

Başkanımız Cengiz TUĞLU 1871 / 30 . toplantımızı açarken.

Suluboya Şile Fener Mahallesi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Ukrayna’da doğan, beş yaşında piyano bursu kazanmış ve konservatuarın lisans ve lisans üstü öğrenimini bitirerek Türkiye’ye öğretim üyesi olarak gelmiş kendisinde ve

Konu sonunda problem çözümü yaptırmak ve konulara uygun olarak ödev seti vermek. (1994).Kuantum

Değerli Bilim ve Teknik ailesi, bizlerin ve ülkemizin kültürel mirasına çalışmalarınızla yaptığınız büyük katkılar adına canı gönülden teşekkürlerimi sunar,

In addition to, micromorphological characteristics of the leaf surfaces of C.longifolia, C.kotschyana and C.rubra species were studied. The micromorphomological

Yapılan çalışmalarda genç ruminantlarda prebiyotik yem katkısı olarak MOS, FOS, galaktosil laktoz kullanımının perfor- mans üzerine olumlu (25, 34, 50) etkiye

Öncelikle, 50,000 yýl önce jeolojik olarak levha tektoniklerinin bu özelliðe etkisi olmasý gibi bir þey için yeterince önemli zaman olmadýðýný anlamalýsýnýz. 50,000

Sue’nun bu hikâyeyi bana anlatmasýn- dan bir iki gün sonra Tracy bana imaj yollayarak o gece seremonide unutul- duðunu ama bunun o kadar da önemli olmadýðýný, bundan dolayý