• Sonuç bulunamadı

Ardından....Anın ile. 5 Şubat 2022 Sürüm 01

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ardından....Anın ile. 5 Şubat 2022 Sürüm 01"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ardından…

...Anın ile

(2)

Bu e-kitapçıkta, Havacı Mühendisler Platformundaki meslektaşlarının Selahattin KAVUŞTU komutanları ardından sundukları ANI’lı taziyelerine yer verilmiştir.

(3)

Dr. Fazıl AYDINMAKİNA:

“KAVUŞTU General ile, küçük rütbelerde tanıştım ve onun yol gösterici, ılımlı ve destekleyici tavrı ile oluşan olumlu iş atmosferinde ülkemize çok faydalı olduğunu değerlendirdiğim bir dönüşümü, kendisinden aldığımız o feyz ile hep birlikte oluşturabildik.

KAVUŞTU Generalin destekleri sayesinde, tek vücut haline geldiğimiz arkadaşlarımızla, atölye duvarına yazdığımız "Semalardan Gelen Emniyet Yankıları Eserimizdir" sözümüzü tam bir inançla hayata geçirebilmenin mutluluğunu her daim hissettik.

Ne mutlu ki, o günleri hep birlikte yaşayabilmiş ve beraberliğimizi ülkemizin, Hava Kuvvetlerimizin gelişmesi için kullanabilmişiz.

Allah rahmet etsin, mekânınız Cennet olsun Komutanım.”

(4)

Dr. Zeki ÇAĞLAV:

“KAVUŞTU General ile ilk karşılaşmamı unutamam...

Eskişehir’de konuşlu 1’inci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığına (E.İ.B.M.K.lığına) yeni tayin olmuştum, hemen hoş geldin nöbeti yazılmış; o ilk nöbetimi tutuyorum...

Gün batımıydı, mesai dağılmış ve komutan gitmişti. F-4 uçakları gece uçuşundaydılar;

kulakları yırtan gürültülerini dinliyordum.

Birden gürültüler acayipleşti; hemen ardından devriyelerimizden bir uçağın, kalkışta, bölgemizden pist dışına çıktığı ve bitişikteki pancar tarlalarına daldığı raporu geldi.

Bir refleksle, yangın ekibine müdahale için hazırlanmalarını ve intikal için emir beklemelerini bildirdim. Telsizle komutana olay bilgisini verdim.

Bir süre sonra Yangın Kıtası Komutanı başçavuş telefondaydı, kendisinin mesai dışinda olduğunu benim böyle bir emir yetkim olmadığını, başımın belaya gireceğini söylüyordu.

Komutanı ve birliği henüz tanımıyordum. Prosedür hatası yapmış olabilirdim. Herhalde ilk tanışmamız tatsız geçecek, ilk cezamı da bu şekilde alacağım diye düşündüm.

Olaydan yarım saat sonra komutan forslu araç, nizamiyede durmadan hızlıca geçti;

dönüşte nizamiyede durdu.

Komutana tekmil verdim, elimi candan sıktı ve yeni görevimin hayırlı olmasını söyledi;

gözleri gülüyordu.

Komutanı uğurladıktan sonra Yangın Kıtasına gittim. Yangın Ekibi özel beyaz giysileri ve donanımlarıyla, Uzay Yolu filminden çıkmış gibi, araçları önünde beklemedeydiler.

Belli ki komutan ekibimizin göreve hazır durumundan mutlu olmuştu Komutanımızı kalplerimizde hep yaşatacağız; ışıklar içinde yatsın.”

(5)

Emir ETLİ:

“KAVUŞTU Komutanımın anısı çok…

Yüksek Lisans'a, C-160 Uçakları Tyne-MK-22 motorlarının NDI Kursu (2 ay) için MTU Münih/Almanya'ya, Kayseri’de konuşlu 2’nci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığına (K.İ.B.M. K.lığına) tayin olmama rağmen, Hv.K.K.lığı'na yazı yazarak, Isıl İşlem Kursu (3 ay) için SM-ALC, ABD'ye gönderilmemi sağlamıştı.

Teğmen rütbeme rağmen İmalat Atölyeleri Grup Şefliği görevine atamıştı.

Bir gün odasına çağırmıştı. "Hv.K.K.lığı'ndan aradılar. F-100 Uçakları İniş Takım Kapakları Projesi için, Para Ödülü mü, yoksa Üstün Hizmet Şerit Rozeti mi verelim"

diye sordular, hiç düşünmeden "Şerit Rozet verin" dediğini, söylemişti.

Yüzbaşılık Rütbemi, Komutanımız takmıştı.

İşe alım süreçlerinde, bazen kıramadığı kişilerden gelen isimleri, Sınav Komisyonu'ndan bizleri yanına çağırarak iletir, ilgilinin notu verilmiş uyumsuz sınav kâğıdı kendisine gösterildiğinde "boş verin; almayın!" derdi. O süreçte, 1984-85 yıllarında işe toplam 1.200 kişi almıştık; içinde haksız girebilmiş bir kişi yoktu.

Atatürk'ümüzün 100'ncü Doğum Günü nedeni ile 05 Ocak 1981 Günü başlatılan

“Atatürk Yılı” için konuşma metni hazırlanması ve konuşmacı olarak beni görevlendirmişti. Uçak Atölyeleri hangarına toplanmış E.İ.B.M. K.lığı personeline konuşma yaparken, heyecan ve havasızlıktan baygınlık geçirmiş, rahmetli Akın TÜZÜNALPER büyüğümüz beni hangar dışına çıkararak hava almamı sağlamış, konuşmanın devamını okumuştu.

Allah'ın rahmeti üstüne olsun. Ruhu şad, mekânı Cennet olsun”

(6)

Münir ÜSTÜNDAĞ:

“Yeni mezun Mühendis Teğmen olarak 1978 yılında E.İ.B.M. K’lığına atandığımda KAVUŞTU General yeni terfi etmişti ve benim kendisiyle tanışmam bu şekilde oldu.

O senelerde Lisansüstü Öğrenim sınavları klasik metot ile yapılıyordu ve ben İTÜ de Lisansüstü Öğrenime devam etmek istiyordum.

Sınavı kazandıktan sonra sıra izin almaya gelmişti. Lisansüstü Öğrenim hakkı kazanan 4 kişiden Şinasi ÖZKİŞİ ve ben Uçak Mühendisi diğer arkadaşlardan Süleyman AY Metalürji Mühendisi ve rahmetli Nusret YALÇINKAYA Makine Mühendisi olarak görev yapıyordu.

KAVUŞTU Generalin odasına izin almak için konuşmaya gittiğimizde uçak mühendisi olarak iki kişiden birine izin verebileceğini, diğer arkadaşın daha sonra gidebileceğini Şinasi ve bana söyledi. Bu durum her ne kadar hoşumuza gitmese de daha sonrasında Komutanlığa giden izin yazısında KAVUŞTU Generalin ayırım yapmadan hepimizin ismini Komutanlığa göndermişti.

Hepimiz İTÜ’de Lisansüstü Eğitimini tamamlayıp E.İ.B.M. K’lığına görevimize geri dönmüştük; unutamadığım bir anıydı…

Seneler sonra KAVUŞTU Generalin emekliliğinde bir defa da Özdere Kampı’nda karşılaştık. Torunuyla beraber Kuşadası’ndan kampa gelmişlerdi ve yazlık sinemada bizi locasına davet etti hem eskilerden konuştuk hem de çocuklar sinemanın keyfini çıkardı.

KAVUŞTU General, teknik ve disiplin olarak taviz vermeyen yapıdaydı; Hava Kuvvetlerinde de saygın bir yere sahipti…

Bizlere emeği geçen tüm büyüklerimizi saygı ve KAVUŞTU Generali rahmetle anıyorum.”

(7)

İbrahim DİNÇ:

“Nöbetçi amiriyim; KAVUŞTU General sabah mesaiye geliyor, mesajı aldım Karargâhın önünde kendisini karşıladım.

KAVUŞTU General etrafı kontrol etti; o anda bir grup karga çama kondu… Bana acele tüfeğimi getirmemi söyledi. Emir subayından tüfeği istedim. KAVUŞTU General kargalara ateş etti ama bir tane karga düşmedi…

Güleceğim; kendim zor tuttum… Döndü, kargaların hepsi senin Jet Revizyon’un önüne düştü dedi; ben de onayladım.

Allah rahmet eylesin.”

(8)

Dr. Adem TÜRKDOĞAN:

“Genç bir havacı mühendis subay olarak 1980-1987 tarihleri arasında KAVUŞTU General’in komutasındaki E.İ.B.M. K.lığında görev yaptım, kendisinden çok şey öğrendim.

KAVUŞTU General, son derece ileri görüşlü bir mühendis ve yönetici olarak Türk Askeri havacılığına çok önemli hizmetlerde bulundu.

E.İ.B.M. K.lığının imkan ve kabiliyetlerini RE-MO (reorganization – modernization) projeleri ile arttırarak dışa bağımlılığın azalmasına önem verdi. Özellikle, motor, aksesuar ve imalat sahalarında ciddi kabiliyetler kazanıldı.

Genç mühendislerin önünü açarak onları yönetime getirmesi ile E.İ.B.M. adeta çağ atladı, sıradan bir devlet müessesesi olmaktan çıkıp verimli bir işletme haline geldi.

Gençlerin fikirlerine önem verir ve destek olurdu. Örneğin, tecrübe uçuşlarına pilot ile mühendislerin gerekli hallerde katılmasının yararlarını anlattığımda gerekli desteği sağladı ve yasal olarak uçmamıza imkân sağladı.

Çevreci idi, Eskişehir’in o tarihlerdeki kısıtlı imkanları ile E.İ.B.M. K.lığı tesislerini ve çevresini batılı ülkelerdeki tesislerden aşağı kalmayacak şekilde temiz ve bakımlı olmasına önem verdi.

Uçuş emniyetine çok önem verirdi ve bunu “Bizim uçar dediğimiz uçak, uçar!” sözü ile ifade etmişti. 1986 yılında FASBAT (Fabrika Seviyesi Bakım) sonu tecrübe uçuşunda düşen F-4E uçağının kaza nedenini araştırma sırasında gece, hafta sonu demeden, inceleme bitinceye kadar bir ekip şefi gibi bizimle çalıştı.

Disipline önem verirdi, ceza ve ödül konularında adaletli davranırdı.

Tanrıdan rahmet diliyorum”.

(9)

Bahri KESİCİ:

“E.İ.B.M. K’lığına 1981 yılında tayin olduğumda Komutanımız Selahattin KAVUŞTU General idi.

O dönem içinde 3 kuşak ve 3 ayrı kültürde mühendis bulunmaktaydı, 1.kuşak 1960-1970 arası, 2.kuşak 1970-1980 arası, 3.kuşak ise 1980 sonrası mezun olanlardır. 1.kuşak daha sert mizaçlı ve önemli bir kısmı yurt dışı mezunu, 2. ve 3. kuşak ise İTÜ, ODTÜ ağırlıklıydı.

KAVUŞTU General’imiz sert mizaçlıydı ama sanırım kalbi çok yumuşaktı. Kendisine mecbur olmadıkça görünmek istemezdik. Fakat kendisi gençlere fırsat vermiş ve bunun sonucunu da görmüştür.

Havacı Mühendislerin tarihini ele aldığımızda 1.kuşak dönemini bronz, 2.kuşak dönemini gümüş, 3.kuşak ve sonrası dönemi altın çağı olarak değerlendirebiliriz.

KAVUŞTU General aynı zamanda bu çağları da açmış ve yaşamış; döneminde başlayan modernizasyon projeleri ve faaliyetler büyük başarılar getirmiş, mühendisliğin ağırlığı üst makamlara hissettirilmiştir.

Kendisi ile yakın bir iş ilişkimiz olmadı; ama Mamuca’da Nöbetçi Subayı olduğum bir hafta sonu av yapmaya geldi; dere ve gölde balıklara bakalım dedi, sular biraz bulanıktı…

O sert komutanımızla öyle samimi olduk ki… Elimize ekmek aldık, balıklara atıyorum ama balıklar çıkmıyor; bir espri olması için “Komutanım balıklar da sizden korkusuna çıkmıyor!”

diyecektim ama riske giremedim.

Komutanımıza rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun.”

(10)

R. Bülent SONGUR:

“Sanıyorum 1981 yılı yaz ayları, on kadar mühendislik öğrencisi Eşkişehir’de stajda idik.

Subay Orduevinde yer vermemişlerdi; İnzibat Komutanlığı Astsubay Orduevinde bir gece kalmamızı sağladı; sonra da eski Harp Okulu binalarından dönüştürülen bir misafirhanede yer verdiler.

Akşam yemekleri için şehre iniyor, sonra da misafirhaneye dönüyorduk. Dönüş yolumuz, E.İ.B.M. K.lığı nizamiyesinden girip tam karşısında, Camiinin yanındaki kapıdan çıktıktan sonra pist başını kat ederek karşıya, pistin diğer tarafına geçiyorduk.

Yine bir akşam dönüşte KAVUŞTU General ve Emir Subayını Karargâh önünde gördük;

asası ile güllerin diplerini ırgalıyordu. Hepimiz cephe selam durduk ve yolumuza devam ettik.

Sabah, fabrikaya geldiğimizde komutanın görüşeceği belirtilerek tüm stajyerleri karargâha çağırdılar. Emir Subayı, “Komutanımız, dün akşam hamallar gibi selam vermeden önünden geçtiğiniz için size çok kızdı” diyerek bize gözdağı vermek isteyince, arkadaşımız Can EREL, tanıdığı kadarı ile KAVUŞTU General ile bu konuyu bizzat görüşmek istediğini, kendisinin bir şey söylemeyeceğin düşündüğünü söyleyince, Emir Subayı kızdı ve bizi kovaladı...

Bugün bile, KAVUŞTU General denince hep o gülleri asası ile ırgalarken on askeri öğrencinin kendisine cephe selamı duruşunu ve ama KAVUŞTU ismini kullanmak isteyenin

“hamallar gibi” tanımlayabildiği yürüyüşümüzü anımsarım…

Mekânı Cennet olsun, Komutanım”

(11)

Can EREL:

“Motor Yağ ve Yakıt Aksesuar Atölyeleri Şefi olarak görev yaptığım ilk yıllar... Her biri yüzbinlerce dolarlık Motor Aksesuar Test Tezgâhlarının üzerine yapıştırılmış naylonlar içindeki A3 kâğıtta “Tezgâh Adı”, “Test Edilen Ünitelerin Adı” ve “Temin Fiyatı”, “Test Edilen Miktar” yazılı… Bunların KAVUŞTU Generalin konuklarına atölyeyi anlatırken kullandığı referanslar olduğu söylenmişti...

Gerçekten de konuklarına onlarca test tezgahının her birini tek tek öylesine ayrıntılı ve etkileyici anlatırdı ki…

Ancak, o görüntüleri ilkel ve değeri ile uyumsuz geliyordu bana. Bir geliştirme projesi hazırladım; nikelajlı çerçeveler imal ettirecek, yazılarını Teknik Ressam Sevim Abla’m özel olarak yazacak, yüzey asetatlanarak oluşturulacak Tezgâh Tanıtım Panoları her bir tezgâha asılacaktı.

Düşünce mükemmeldi; ama Sevim Abla’nın yazıları için mevcut kağıtları isteyip de tüm tezgahlardaki kağıtlar söküp gönderilince farkında olmadığımız risk oluşmuştu.

Birkaç güne KAVUŞTU General konukları ile geldi; ilk test atölyesine girdi, tek tek tezgahlara bakıyor ama aradığı referans bilgiler yerinde olmadığı için konuşamıyordu…

Söylemeye çalıştıkları gözlerinde idi; çok kızdığını anlamıştım!

Uzun bir süre ceza alırım diye bekledim; ancak, yeni tablolar asıldıktan sonra ilk turunda gördüklerini beğendiğini anlamıştım…

…sanırım gelişme yönündeki gayretim affımı sağlamıştı.

Ruhun şad olsun, Komutanım🌿🌿”

(12)

..

(1971-1975 albümünden)

(1976-1980 albümünden)

(13)
(14)

100’üncü J79 Motor Revizyon Töreni (1983) 100’üncü J79 Motor Revizyon Töreni (1983)

Genelkurmay Başkanı Ziyareti (20.04.1985) (1986-1990 albümünden)

İlk J79 Motoru MFC Revizyonu Plaketi …

(15)

__________________________________________________________________________________________________

Selahattin KAVUŞTU komutanlarına taziyelerini ileten -isim sırasında- diğer Havacı Mühendisler:

Abdurrahman DEMİRCİ; Dr. Abdurrahman HACIOĞLU; Adem BAYDAR; Adem ÖZÇINAR; Ahmet AYTEKİN; Ahmet ERECEK; Ahmet ÜSTÜNER; Alaeddin BALCI; Ali Osman SARI; Ali ŞİMŞEK; Altuğ DEMİR; Andaç ATTİLA; Arslan ERMERAK; Atilla ŞEN; Ayhan SEZGİN; Ayhan TÜFEKÇİOĞLU; Dr. Aysun MARKAL; Bahadır MARKAL; Bedri GÜÇTENKORKMAZ; Dr. Birhan AKARSU; Bora ÇAĞLAR; Bülent DİKİLİTAŞ; Bülent ÖCAL; Bülent Selim VEZİR ; Bülent YILMAZ; Burhan EKŞİ; Celal ÇINAR; Celal DOGLU; Celalettin DEĞİRMENCİOĞLU; Cem ACAR; Durmuş SALAR; Dursun YURDABAKAN; Efkan KIR; Ekim Aziz BULUT; Engin ATAY; Engin YÜKSEL;

Dr. Erdener ILDIZ; Erdoğan AKYOL; Ergenekon HASSOY; Ergin AKHUNLAR; Ertuğrul TURHAL; Dr. Fahrettin KARTAL; Fatih BATAK;

Fehmi ALGÜN; Dr. Feyyaz ERTÜRK; Filiz ELKAYA KAHVECİ; G. İbrahim KOÇKAN; G. Tamer EREN; Giray ŞENERGİN; Dr. Güray TEZER; Halil ADEMOĞLU; Haluk KOÇ; Hamdi SOKULLU; Hamit BOZTAŞ; Hamit KAPLAN; Hazım EMİR; Hüseyin BAKIRCI; Hüseyin ÇİNİ; Hüseyin ŞİMŞEK; Dr. Hüseyin TEKEL; Hüseyin YATIR; Hüseyin YILMAZ; İbrahim CAN; İbrahim ÇİVİCİ; İbrahim ÇORBACIOĞLU; İbrahim GEÇİT; İbrahim KAMAN; İbrahim KARALİ; İbrahim KESKİN; İbrahim UYAR; İbrahim YEŞİLÇİMEN; İlhami YENİAYDIN; Dr. İrfan KIZILÖZ; İskender Savaş ÇELİK; İsmail BAŞYİĞİT; İsmail KILINÇ; Kadir BEŞLİ; Kamil AGİŞ; Kemal ORAK; M.

Alptekin AYDIN; M. Erdinç SÜRER; M. Kemal ULUSOY; Dr. Mansur ÇELEBİ; Mehmet Ali TEMEL; Dr. Mehmet DEĞİRMENCİ;

Mehmet DEMİRCAN; Mehmet ŞEN; Mehmet TOSUN; Dr. Meriç ALPER; Mete AYDIN; Mete ÖNBAŞLI; Metin ŞAN; Muammer KÜRKÇÜ; Muhammed ERDEM; Muhittin GÖÇER; Murat ATABEY; Murat AYDIN; Murat TAŞKESEN; Mustafa CANBUL; Mustafa

Referanslar

Benzer Belgeler

Yalnız dü­ şünce değil, İçtimaî ve siyasî saha­ da girişmiş olduğumuz ıslahat ha­ reketleri de öyle idi; ve her nevi­ den ıslahat hareketleri gedikleri

İzmir zaferi olduktan sonra, artık Lozan barış müzakereleri yapılırken; o büyük destan içinde büyük hissesi olan bir mütevazı ilim adamı haksmda iki -

Filhakika XIX. asnn son çeyreği, Fransa’da bir çok cereyanlar gi­ bi pozitivist hareketin de canlı bulunduğunu, bilhassa 1870 den sonra Comte’ un Fransız

10.4.1920: "Piyer Loti Derneği'nin konferansında bütün bir halk sizin eşsiz, soylu ve aralıksız.. müdahalelerinizi

İşte bir ses­ lenişi: —Nerden bilecektim be­ ni sevdiğini — Kaiıuşmasaydı gözlerin — Aklımın kenarından geçer miydi — Daha dün yapa­ yalnız

Uzun süredir parçacık fizikçilerinin üzerine ça- lışmalar yaptığı bir konu, yukarı ve aşağı kuarkla- rın yanı sıra acayip kuark da içeren baryonlardan

Dimağın tazedir; Hatıran, hafızan Adananın istasyonun­ dan şehrine kadar yeşil bir tünel olmadığını bilecek kadar cömert ve sağlamdır?. Yalnız ey

1912 yılında Afyonkarahisar milletvekili seçilerek, İttihat ve Terakki Fırkası umumi merkez üyesi oldu.. 1918 yılında ise, bu fır­ kanın ileri gelenleri