• Sonuç bulunamadı

Türkiye de Özel Sektör ve Kamu Ayrımında Eğitim Primi:

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Türkiye de Özel Sektör ve Kamu Ayrımında Eğitim Primi:"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Okan Eren

Bu çalışma, üniversite mezunları ile lise ve altı eğitim düzeyine sahip olanların ortalama saatlik ücretleri arasındaki farkı ifade eden üniversite eğitim primini, 2004-2014 dönemine ait TÜİK HİA verilerini kullanarak incelemektedir. İlgili dönemde, eğitim primi özel sektör çalışanları için ortalama 2,7 olurken kamu çalışanları için ortalama 1,6 değerini almaktadır. Dönem içi hareketi incelendiğinde, eğitim priminin özel sektörde kademeli olarak azaldığı kamuda ise yükseldiği görülmektedir.

This note investigates the college education premium, which reflects the difference between the average hourly wages of university graduates and those with a high school degree or less, by employing 11 waves of the Household Labor Force Survey published by Turkish Statistical Institute between 2004 and 2014. In this period, the average education premium is found to be 2.7 and 1.6 in the private and public sectors, respectively. Throughout the period, the university education premium is observed to fall gradually in the private sector while increasing in the public sector.

Özet:

Abstract:

Türkiye’de Özel Sektör ve Kamu Ayrımında

Eğitim Primi: 2004-2014

(2)

1. Giriş

Türkiye’deki üniversite diplomasına sahip kişi sayısı son yıllarda hızlı ve istikrarlı bir artış eğilimi sergilemiştir. Bunun, doğal sonucu olarak en az bir yüksekokul veya fakülte diplomasına sahip olanların oranı dikkat çekici bir biçimde yükselmiştir. Bu artış, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in yayınladığı Hanehalkı İşgücü Anketi (HİA) veri seti kullanılarak oluşturulan Grafik 1’de açıkça görülmektedir. Bu çalışma; eğitim primi olarak anılan, üniversite mezunları ile lise ve altı bir diplomaya sahip olanların ortalama saatlik ücret gelirleri arasındaki farkı hesaplamayı ve bu farkın 2004-2014 döneminde nasıl değiştiğini göstermeyi amaçlamaktadır. Burada, üniversite eğitim tercihi ile gelir arasında bir bağıntı kurmak veya üniversite eğitiminin geliri ne kadar etkilediğini hesaplamak yerine sadece üniversite mezunu olanlar ile olmayanların ücret gelirleri arasındaki farkın ne kadar olduğu hesaplanmaktadır.

Grafik 1: Üniversite Mezunlarının Oranı (Yüzde, 21 yaş ve üzeri)

Kaynak: TÜİK HİA.

Eğitim seviyesi ve gelir arasındaki ilişkiyi Türkiye özelinde inceleyen değişik çalışmalar mevcuttur. Duman (2008); ilk, orta ve üniversite eğitiminin getirisini bir tahmin modeli yardımıyla hesaplamakta ve gelir dağılımındaki eşitsizlikleri incelemektedir. Tansel (2010), 1994-2005 yılları arasında Türkiye’deki eğitim getirisini incelemektedir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre eğitim düzeyi arttıkça, getiri de yükselmektedir. Örneğin, üniversite eğitiminin getirisi lise eğitiminin getirisinden daha yüksektir. Aydemir ve Kırdar (2013), Türkiye’de 18-26 yaş aralığında bulunan erkek ve kadınlar için eğitimin getirisini tahmin etmektedir. Bulgularına göre ilave bir yıllık eğitimin getirisi erkekler için yüzde 0, kadınlar için ise yüzde 3,8 oranındadır. Adı geçen çalışmalar, genel olarak ilave eğitimin geliri ne kadar etkilediği üzerine odaklanmakta ve bu nottakinden farklı bir soruyu cevaplamaya çalışmaktadırlar.

0 5 10 15

2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

(3)

Mevcut yazından farklı olarak, bu notta ise eğitimin getirisini hesaplamak veya eğitim ile gelir arasında nedensel bir ilişki kurmak yerine tamamen betimleyici bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu bağlamda Türkiye’de üniversite mezunu olanlar ile lise ve altı eğitim düzeyine sahip olanların ortalama saatlik ücretleri arasındaki fark, diğer bir ifadeyle eğitim primi, hesaplanmış ve zaman içerisindeki hareketi incelenmiştir. Burada hesaplanan eğitim primi, üniversite mezunu olanlar ile olmayanların ortalama saatlik ücretleri arasındaki farkı göstermekle birlikte bu farkın sadece eğitimden kaynaklandığını ima etmemektedir. İki grubun ücret gelirleri arasındaki farkın neden ve nasıl oluştuğu bu çalışmanın alanı dışında kalmaktadır.

Çalışmanın ilgili yazına en önemli katkısı ise özel sektör ve kamudaki ücret dinamiklerinin farklı olmasını dikkate alarak, eğitim primini her iki sektör için ayrı ayrı hesaplaması ve 2004- 2014 döneminde nasıl değiştiklerini göstermesidir. Bu not, özel sektör ve kamudaki ücret farklılıklarını araştıran Gürbüz ve Polat (2014) çalışması ile de bu bağlamda ilişkilidir. Bunlara ilaveten ortalama saatlik ücretler, gerek özel sektör gerekse de kamu çalışanları için ayrı ayrı hesaplanmakta ve ima ettikleri eğitim primleri ile birlikte raporlanmaktadırlar. Ayrıca bu notun sayısal sonuçları, işgücü gelirinin eğitim düzeyine göre değiştiği veya kamu özel sektör ayrımının yapıldığı, Türkiye ekonomisini temel alan makroekonomik modellerin kalibrasyonunda kullanılabilecektir.

2. Veri ve Yöntem

Çalışmada 2004-2014 yıllarına ait, TÜİK tarafından yayınlanan, yıllık yatay kesit HİA sonuçları kullanılmıştır. HİA, genel olarak katılımcılarının çalışma durumları, yaptıkları işin özellikleri, gelirleri ve kaç saat çalıştıkları gibi konularda detaylı bilgiler içeren bir ankettir. Her bir yıla ait ankette, ortalama 500 bin kadar gözlem bulunmaktadır. Bu gözlemlerden hesaplamalarda kullanılacak olanları, belli ölçütlere göre seçilmiştir.

İlk olarak, her anket yılındaki bireyler yaşlarına göre sınıflandırılmış ve 21 yaşın altındakiler ile 65 yaşın üzerindekiler elenmiştir. Daha sonra, bireyler en son aldıkları diplomaya göre iki ana eğitim sınıfına ayrılmıştır. En son bitirilen okula ilişkin soru, lise ve altı eğitim için detaylı bilgi sunarken, üniversite eğitimini tek bir grup olarak ele almaktadır. Bu not, daha çok üniversite eğitimine odaklandığı için lise diplomasına veya daha düşük bir eğitim düzeyine sahip olanlar tek bir grup olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, birinci grup en az yüksekokul diploması olan bireylerden, ikinci grup ise lise veya daha düşük bir eğitim düzeyine sahip olanlardan oluşmaktadır. Bu durumda, birinci gruptaki yüksekokul, fakülte veya yüksek lisans diploması olan bireyler üniversite mezunları olarak isimlendirilmiştir.

(4)

Sonraki aşamada ise istihdamda olmayanlar ve işsizler çalışmanın kapsamı dışında bırakılmışlardır. Geri kalanlar; bir ücret karşılığı başkası için çalışanlar, kendi hesabına çalışanlar, işverenler ve ücretsiz aile işçileri olmak üzere 4 farklı grupta sınıflandırılmışlardır.

Çalışmanın kapsamını göstermesi ve içerdiği bilgi dikkate alınarak, her bir gruptakilerin oranı ve bu oranın 2004-2014 dönemindeki hareketi Grafik 2’de çizdirilmiştir. Grafikteki verilere göre kendi hesabına çalışanların oranı zaman içerisinde önemli miktarda azalmakta, ücretli çalışanların oranı ise artmaktadır. Kendini işveren olarak sınıflandıranların oranının da azaldığı görülmektedir. Çalışmada, sadece saatlik ücretler inceleneceği için kendi hesabına çalışanlar, işverenler ve ücretsiz aile işçileri de hesaplamalar dışında tutulmuştur.

Grafik 2: Çalışma Şekillerine Göre İstihdamda Olanlar (Yüzde, 21-65 yaş arası)

Kaynak: TÜİK HİA.

Belirli bir ücret karşılığı başkası için çalışanlar; özel sektörde çalışanlar, kamuda çalışanlar ve diğerleri olmak üzere kendi aralarında sınıflandırılmışlardır. Diğerleri ile vakıf, dernek, kooperatif, siyasi parti, sivil toplum kuruluşu, uluslararası örgüt ve elçilik gibi yerlerde, bir ücret karşılığı çalışanlar ifade edilmektedir. Bu gruptakilerin toplam gözlemler içerisindeki payı ortalama yüzde 1 civarındadır. 2009 ve daha sonraki yıllara ait HİA verilerinde, çalışılan işyerinin statüsüne (özel, kamu veya diğer) ilişkin bilgiler mevcut iken daha önceki yıllara ait anketlerde bu bilgiler raporlanmamıştır. Öte yandan 2004-2008 dönemine ait anketlerde, sadece özel sektör çalışanlarına sorulan ve işyerinin durumunu açıklamaya çalışan bir soru mevcuttur. Bu soruya cevap verenler özel sektör çalışanı, vermeyenler ise kamu çalışanı olarak sınıflandırılmışlardır. Kamu çalışanı olarak isimlendirilen bu grubun içerisinde, diğerleri olarak tanımlanan vakıf ve dernek çalışanları da bulunmaktadır. 2009 ve sonraki yıllar için diğerleri grubunda yer alanlar, hesaplamalara dahil edilmemiştirler. 2008 ve önceki yıllar için

54 56 58 60 62 64 66 68

3 8 13 18 23 28

2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

İşveren Kendi Hesabına Çalışan

Ücretsiz Aile İşçisi Ücretli (Sağ Eksen)

(5)

böyle bir tercih yapmak mümkün olmadığından, bu gruba ait bireyler kamu çalışanlarının içerisinde kalmaya devam etmiştir.1

Bu durumda, geriye özel sektörde veya kamuda bir ücret karşılığı çalışan, 21-65 yaş arasındaki bireylere ait gözlemler kalmaktadır. HİA, katılımcılarının haftalık genellikle kaç saat çalıştıklarına ve bir önceki aydaki gelirlerine ilişkin bilgiler içermektedir. Bireylerin haftalık çalışma saati, esas işte haftada genellikle çalışılan süre sorusuna verdikleri yanıtlardan elde edilmiştir. Haftalık çalışma saati 10 saatin altında veya 96 saatin üzerinde olan gözlemler, uç gözlem olarak değerlendirilmiş ve hesaplama dışında bırakılmışlardır.

Saatlik ücreti; asgari ücretin yarısı kadar ücret alıp, haftada 96 saat çalışan bir kişinin saatlik ücretinden az olan gözlemler de uç gözlem veya hatalı raporlama olarak sınıflandırılıp, hesaplamalara dahil edilmemişlerdir. Burada kullanılan gelir tanımı; maaş, ücret ve yevmiye gelirlerine ek olarak ikramiye, prim ve ödül şeklinde alınan diğer nakdi gelirleri de kapsamaktadır. Saatlik ücret, haftalık ücretin haftalık çalışma saatine bölümünden elde edilmektedir. Haftalık ücret ise aylık ücretin bir aydaki ortalama hafta sayısına (4,3) bölünmesi ile bulunmaktadır.

Ortalama saatlik reel ücretlerin hesaplanmasında basit, doğrusal bir tahmin denklemi kullanılmıştır. Bağımlı değişkenin bireylerin saatlik reel ücreti (yi,ept) olduğu bu denklem aşağıda gösterilmektedir:

𝑦𝑖,𝑒𝑝𝑡= ∑ ∑ ∑ 𝛽𝑒𝑝𝑡 𝐷𝐸𝑖,𝑒𝐷𝑃𝑖,𝑝𝐷𝑇𝑖,𝑡

𝐸∈{𝑙,𝑢̈}

𝑃∈{𝑜̈,𝑘}

2014 𝑇=2004

+ 𝜀𝑖,𝑒𝑝𝑡.

Yukarıdaki denklemde 𝑖 bireyi, 𝑒 eğitim düzeyini, 𝑝 çalıştığı sektörü ve 𝑡 gözlemin ait olduğu yılı göstermektedir. Bireyler ya özel sektörde (𝑜̈) ya da kamu sektöründe (𝑘) çalışmaktadırlar. Üniversite eğitim düzeyi 𝑢̈ ile lise ve altı eğitim seviyesi ise 𝑙 ile ifade edilmektedir. Ayrıca;

𝐷𝑇𝑖,𝑡 : 𝑡 = 𝑇 ise 1 değilse 0 değerini alan yıl kukla değişkeni, 𝐷𝑃𝑝,𝑡 : p= 𝑃 ise 1 değilse 0 değerini alan sektör kukla değişkeni,

𝐷𝐸𝑒,𝑡 : e= 𝐸 ise 1 değilse 0 değerini alan eğitim düzeyi kukla değişkeni, 𝛽𝑒𝑝𝑡 : ilgili gruba ait ortalama reel ücreti veren katsayı,

𝜀𝑖,𝑒𝑝𝑡 : hata terimi.

1 Diğerleri grubunun kamu çalışanları ile aynı grupta yer alması, kamu çalışanlarının ortalama ücretlerinin olduğundan daha yüksek veya daha düşük bulunmasına neden olabilecektir. Bunu önlemek için diğerleri grubu, 2009-2014 döneminde kamu çalışanlarından ayrı tutularak, hesaplamalara dahil edilmemiştir. 2008 ve daha önceki yıllara ait anketler için ise iki yol karşımıza çıkmaktadır: ya diğerleri grubu kamu çalışanları ile birlikte değerlendirilecek ya da bu anketler bütünüyle görmezden

(6)

Yukarıdaki denklem tahmin edilirken, bireylerin yaşı, cinsiyeti ve yaşadıkları coğrafi bölgeyi kontrol etmek için ilave değişkenler de kullanılmıştır. Reel ücretler, TÜİK tarafından yayınlanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)’nin yıl içi ortalamaları kullanılarak, cari ücretlerin 2014 yılı fiyatlarına dönüştürülmesi yöntemiyle elde edilmiştir. Yapılan bütün hesaplamalarda, HİA içerisinde yer alan ve bireylerin toplam nüfus içerisindeki ağırlığını ifade eden ağırlık katsayıları kullanılmıştır.

3. Bulgular

Eğitim primi, üniversite eğitimine sahip olanların ortalama saatlik ücretlerinin lise ve altı eğitim düzeyindekilerin ortalama saatlik ücretlerine basitçe bölünmesinden elde edilmektedir.

Bu bağlamda, eğitim primi üniversite mezunlarının saat başına aldıkları ortalama ücretin diğerlerininkinin kaç katı olduğunu göstermektedir. Hesaplamalarda, bağımlı değişken olarak 2014 yılı fiyatları cinsinden elde edilen reel saatlik ücretler kullanılmıştır. Tahminler yapılırken, her bireyin Türkiye nüfusu içerisindeki temsilini gösteren ve anket içerisinde yer alan ağırlık katsayıları kullanılmıştır. Toplamda 827.591 gözlem kullanılarak tahminler elde edilmiştir.

Tablo 1. Tahmin Sonuçları (Kamu ve Özel Sektör Ayrımında) Kukla Değişkenler Katsayı* Standart Hata

Sabit Terim 9,22 0,49 Özel Sektörde Çalışan Üniversiteli 2,33 0,11 Özel Sektörde Çalışan Lise ve Altı -4,37 0,02 Kamuda Çalışan Üniversiteli 5,61 0,03

Kontrol Değişkenleri

Yaş Var

Cinsiyet Var

Anket Yılı Var

Coğrafi Bölge Var

* Sabit terim ve kukla değişkenlerin tamamı yüzde 1 anlamlılık düzeyinde anlamlı bulunmuştur.

İlk olarak, kamu ve özel sektörde çalışan üniversite mezunları ile lise ve altı eğitim düzeyine sahip olanların saatlik ücretleri tahmin edilmiştir (Tablo 1). Tahminler yapılırken anket yılı, coğrafi bölge, yaş ve cinsiyete ilişkin kontrol değişkenleri kullanılmıştır.2 Tahmin denkleminin R2’si 0,57 olarak hesaplanmıştır. Tablo 1’deki sabit terim, kamuda çalışan lise ve altı eğitim seviyesine sahip bireylerin saat başına ortalama reel ücretlerini vermektedir. Diğer

2 Burada TÜİK tarafından kullanılan birinci düzey İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS1) tanımları kullanılmıştır. Bu tanımlamaya göre Türkiye toplam 12 bölgeden oluşmaktadır: İstanbul, Batı Marmara, Doğu Marmara, Batı Anadolu, Akdeniz, Orta Anadolu, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu. Yaş kontrol değişkenleri 21-65 yaş aralığını kapsamaktadır.

(7)

katsayılar ise sabit terimden sapmalar olarak yorumlanabilir. Örneğin, özel sektörde çalışan lise ve altı eğitim düzeyine sahip bireyler kamudaki aynı eğitim düzeyine sahip bireylerden saat başına ortalama 4,4 TL (2014 yılı fiyatlarına göre) daha az kazanmaktadır. Bu sonuçlara göre, 2004-2014 yılları arasında eğitim primi özel sektörde (kamuda) ortalama 2,4 (1,6) olarak tahmin edilmektedir. Özel sektörde çalışan üniversite mezunu bireyler, lise ve altı eğitim düzeyine sahip olanlara göre saat başına ortalama 2,4 kat daha fazla kazanırken kamuda çalışan üniversite mezunları kamuda çalışan lise ve altı eğitim düzeyine sahip olanlara göre saat başına ortalama 1,6 kat daha fazla gelir elde etmektedirler.

Tablo 2. Tahmin Edilen Katsayılar (Kamu-Özel Sektör Ayrımında)+

Özel Sektör Kamu

Üniversite Lise ve Altı Üniversite Lise ve Altı

2004 1,98* -3,78* 3,81* 7,12*!

(0,16) (0,04) (0,08) (0,49)

2005 2,84* -3,44* 4,47* 0,36*

(0,18) (0,04) (0,08) (0,05)

2006 3,29* -3,34* 5,07* 0,53*

(0,19) (0,04) (0,08) (0,05)

2007 3,20* -3,13* 5,71* 0,77*

(0,14) (0,04) (0,08) (0,05)

2008 4,02* -2,99* 5,98* 0,97*

(0,20) (0,04) (0,08) (0,05)

2009 5,49* -2,98* 7,24* 1,54*

(0,88) (0,04) (0,08) (0,06)

2010 3,65* -3,06* 7,40* 1,61*

(0,16) (0,04) (0,07) (0,06)

2011 3,48* -2,90* 8,33* 1,99*

(0,12) (0,04) (0,07) (0,06)

2012 3,90* -2,82* 8,71* 2,22*

(0,12) (0,04) (0,07) (0,06)

2013 4,12* -2,63* 9,07* 2,37*

(0,12) (0,04) (0,07) (0,07)

2014 4,17* -2,55* 9,10* 2,82*

(0,14) (0,04) (0,07) (0,07)

* Yüzde 1 anlamlılık düzeyinde anlamlı bulunmuştur.

+ Coğrafi bölge, cinsiyet ve yaş için kontrol değişkenleri kullanılmıştır.

! Tahmin denklemindeki sabit terim, 2004 yılındaki lise ve altı eğitim düzeyine sahip kamu çalışanlarının ortalama saatlik ücretine karşılık gelmektedir. Diğer katsayı tahminleri ise sabit terimden sapmaları göstermektedir.

-Parantez içerisindeki rakamlar ilgili katsayı tahminindeki standart hatayı göstermektedir.

Sonraki aşamada ise üniversite eğitim primi, gerek kamu çalışanları gerekse de özel sektör çalışanları için her bir anket yılında ayrı ayrı hesaplanmıştır. Eğitim primini bu detayda

(8)

hesaplayabilmek için önceki bölümde açıklanan tahmin denklemi kullanılmıştır. Bu denklemin yardımıyla, kamu ve özel sektörde çalışanların ortalama saatlik ücretleri 2014 yılı fiyatları cinsinden tahmin edilmiştir. Bu tahmin modelinde coğrafi bölge, cinsiyet ve yaş için kontrol değişkenleri kullanılmıştır. Tahmin sonuçları Tablo 2’de sunulmaktadır. Kamuda çalışan, lise ve altı eğitim düzeyine sahip bireylerin 2004 yılındaki ortalama reel saatlik ücretleri (2014 fiyatları cinsinden 7,1 TL), Tablo 2’nin son sütununun ilk satırında yer alan sabit terime karşılık gelmektedir. Kontrol değişkenlerini veri kabul ettiğimizde, tabloda verilen diğer katsayı tahminleri ile sabit terimin toplamı ilgili gruptaki ortalama reel saatlik ücreti verecektir.

Grafik 3: Özel Sektör (21-65 yaş arası)

a) Ortalama Saatlik Ücret (2014 TL) b) Üniversite Eğitim Primi

Kaynak: TÜİK, HİA

Özel sektör çalışanlarının ortalama saatlik reel ücretleri ve eğitim primlerine ilişkin sonuçlar Grafik 3’te özetlenmektedir. Bu grafiğin a paneli, özel sektörde çalışan gerek üniversite mezunu gerekse de daha düşük bir eğitim seviyesine sahip bireylerin ortalama reel saatlik ücretlerinin 2004-2014 dönemindeki değişimini göstermektedir. Her iki eğitim grubundakilerin saatlik reel ücretlerinin genel olarak artış eğilimi sergilediği görülmektedir.

İlgili dönemde üniversite mezunlarının ortalama saatlik reel ücretleri 10,8 olurken, lise ve altı eğitim düzeyindekilerin ortalama saatlik ücretleri 4,1 TL düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu da 6,7 TL’lik bir farka işaret etmektedir. Üniversite mezunu olanlar ile olmayanların saatlik ücretleri arasındaki farkı ifade eden üniversite eğitim priminin adı geçen dönem içerisindeki hareketi Grafik 3’ün b panelinde gösterilmektedir. Özel sektördeki üniversite eğitim primi ortalama 2,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle, üniversite mezunları, lise ve altı eğitim düzeyindekilere göre saat başına ortalama 2,7 kat daha fazla kazanmışlardır. Eğer küresel

3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

Üniversite Lise ve altı

2,4 2,5 2,6 2,7 2,8 2,9 3,0 3,1

2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

(9)

finansal krizin etkilerinin ciddi bir şekilde hissedildiği 2009 yılı dikkate alınmazsa, özel sektördeki eğitim priminin zaman içerisinde kademeli bir artış gösterdiği görülmektedir.

Grafik 4: Kamu Sektörü (21-65 yaş arası)

a) Ortalama Saatlik Ücret (2014 TL) b) Üniversite Eğitim Primi

Kaynak: TÜİK, HİA

Kamu çalışanlarının saatlik ücretleri ile bunların ima ettiği üniversite eğitim primleri Grafik 4’te sunulmuştur. 2004-2014 döneminde üniversite mezunu kamu çalışanlarının ortalama saatlik reel ücretleri 13,9 TL olurken daha düşük eğitim düzeyine sahip kamu çalışanlarının ortalama ücretleri 8,5 TL seviyesinde gerçekleşmiştir. Kamuda çalışan her iki eğitim düzeyindeki kişilerin ortalamada özel sektördeki akranlarına göre daha yüksek kazanıyor olmaları dikkat çeken diğer bir gözlem olarak öne çıkmaktadır. Aradaki farkın lise ve altı eğitim düzeyindekiler için daha fazla olduğu görülmektedir. Analiz döneminde, kamuda çalışan üniversite mezunlarının, lise ve altı eğitim düzeyindekilere göre saat başına ortalama 1,6 kat daha fazla kazandıkları görülmektedir. Özel sektör çalışanlarından farklı olarak, kamu çalışanları için üniversite eğitim primi zaman içerisinde kademeli fakat istikrarlı bir biçimde yükselmektedir. Bütün kamu çalışanlarına aynı miktarda ücret artışının verildiği 2014 yılı bu durumun bir istisnası olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu sektöründeki eğitim primi zaman içerisinde artan bir patika izlemiş olsa da, dönemin son yılı itibarıyla özel sektördeki eğitim priminin altında kalmaya devam etmiştir.

7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

Üniversite Lise ve altı

1,2 1,3 1,4 1,5 1,6 1,7 1,8

2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

(10)

4. Sonuç

Bu notta, üniversite diplomasına sahip olanlar ile lise ve altı eğitim düzeyindeki kişilerin saatlik ücretleri arasındaki farkı gösteren eğitim primi gerek özel sektör gerekse de kamu çalışanları için ayrı ayrı hesaplanmıştır. 2004-2014 yıllarına ait TÜİK HİA verileri kullanılarak elde edilen bulgulara göre eğitim primi özel sektör için ortalama 2,7 olurken kamuda 1,6 düzeyinde gerçekleşmiştir. Analiz dönemindeki hareketi incelendiğinde, eğitim priminin özel sektörde kademeli olarak azaldığı, fakat kamuda yükseldiği görülmektedir.

Kaynakça:

Aydemir, Abdurrahman ve Murat G. Kırdar (2015), “Low Wage Returns to Schooling in a Developing Country: Evidence from a Major Policy Reform in Turkey”, IZA Discussion Paper, No: 9274.

Duman, Anıl (2008), “Education and Income Inequality in Turkey: Does Schooling Matter?”, Financial Theory and Practice, 32(3), pp.369–385.

Gürbüz, Ayça Akarçay ve Sezgin Polat (2014), “Public-private Wage Differentials in Turkey:

Public Policy or Market Dynamics”, MPRA, No:60872.

Tansel, Aysıt (2010), “Changing Returns to Education for Men and Women in a Developing Country: Turkey, 1994-2005?”, www.econ.iastate.edu/faculty/orazem/TPS_papers/Tansel%20Returns.pdf.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Anketleri (HİA) 2004–2014.

Ekonomi Notları, ekonomik gelişmelere dair tartışmalara zamanlı bir katkıda bulunmak ve TCMB bünyesinde Türkiye ekonomisi ve para politikası üzerine yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak amacıyla hazırlanan bir yayındır. Burada sunulan görüşler tamamıyla yazarlara aittir, dolayısıyla TCMB’nin ya da çalışanlarının görüşlerini temsil etmeyebilir. Burada yer alan metnin tamamının başka bir yerde yayımlanabilmesi için TCMB’den yazılı izin alınması gerekmektedir. Görüş ve öneriler için:

Editör, Ekonomi Notları, TCMB İdare Merkezi, İstiklal Cad, No: 10, Kat:15, 06100, Ulus/Ankara/Türkiye.

E-mail: ekonomi.notlari@tcmb.gov.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

 Sözel iletişim ve işaret dili bileşimi olan bu yöntem tüm iletişim yaklaşımı olarak adlandırılmaktadır.  Bu yaklaşım kalıcı işitme için destek sağlama, konuşma

 Genel eğitim ortamlarının, görme yetersizliği olan öğrenciler için uygunluğu belirlenmiş olmalıdır.  Sınıf öğretmeni ve özel eğitim öğretmeni ve destek

• Yetişkin çocuğun ne istediğini gözler ve çocuğun istediğe duruma model olur, çocuk yanıt verirse yanıtı genişletir. • Yetişkin çocuğun ne istediğini gözler ve

ÇOKLU YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLERİN NASIL EĞİTİM ALABİLİRLER.

Yarık dudak, yarık damak gibi sorunlar sesletim bozukluklarına

ÖĞRETİM SÜREÇLERİNDE UYARLAMALAR Az Gören Çocuklar İçin Okuma Yazma Becerileri. Büyük puntolu

Yarık dudak, yarık damak gibi sorunlar sesletim bozukluklarına

Öğrenme güçlüğü: okuma, yazma, bilgileri işlemleme, konuşma dili, yazı dili veya düşünme becerileri gibi akademik becerilerde güçlükler yaşayan, buna karşın ortalama