• Sonuç bulunamadı

vergi raporu MAKAL ELER sayı: 102 • mart 2008

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "vergi raporu MAKAL ELER sayı: 102 • mart 2008"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KAYIT DIŞI EKONOMİ O LG U SU VE VERGİ SO SYO LO JİSİN İN KAYIT DIŞILIĞI

BELİRLEMEDEKİ ÖNEMİ Ahmet AK(*

I - GİRİŞ

Türkiye ekonomisinin yapısal bir sorunu hali­

ne gelen kayıt dışı ekonominin temelinde, süre­

gelen makro ekonomik istikrarsızlık, yüksek enf­

lasyon, yüksek vergi ve pirim oranları gibi birçok neden yatmaktadır.

Kayıt dışı ekonominin temelinde yatan vergi­

sel sorunların başında gelen denetim yetersizliği ve artan kamu finansman ihtiyacının vergi oran­

larının yükseltilerek karşılanması, vergiye karşı direnci artırarak kayıt dişiliği besleyen temel et­

kenler olmuştur. Kayıt dışı ekonomi, ilk aşamada işletmeler için rekabet avantajı sağlayan bir du­

rum gibi görünürken, girdiler üzerinde artan ver­

gi yükü ve düşük emek verimliliği sonucunda uluslararası rekabet açısından olumsuzluklara neden olmuştur.1

Kayıt dışı ekonominin vergisel açıdan temel nedenleri arasında; Devlet yönünden, vergi siste­

minin kayıt dişiliği kavrayacak düzenlemeleri içermemesi ve vergi denetimi başta olmak üzere, vergi kurallarının yeterince uygulanamaması, yü­

kümlüler yönünden ise, çeşitli gerekçelerle ya da bilinçaltına yerleşmiş nedenlerle, vergiye karşı gönüllü uyum göstermemeleri, hatta direnç gös­

termeleri gibi birçok neden sayılabilir.

Yükümlülerin vergiye gönüllü uyum göster­

memeleri durumunda, vergi yasaları ekonomik ve sosyal yapıya uygun hale getirilmeli, buna rağmen gönüllü uyumun sağlanamaması duru­

munda, vergi yasaları bu uyumu sağlayacak şe­

kilde düzenlenmelidir. Ülkemizde, ekonomik ve sosyal yapıya uygun vergi yasaları oluşturma gayretleri artmaktadır. Ancak, henüz arzulanan bir uyum düzeyine ulaşılamamıştır.2

(>Dr., Gelir idaresi Grup Müdürü (Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı)

'Dokuzuncu Kalkınma Planının (2007-213) Onaylandığına ilişkin TBMM Kararı, 1 Temmuz 2006 tarih ve mükerrer 26215 sayılı Resmi Gazete, s.21-22.

2 Ahmet Ak, "Belge Düzeninin Sağlanmasında Kaçakçılığa Teşebbüs ve Tekerrür Gibi Yaptırımlarla Desteklenmeyen Özel Usulsüzlük Cezalarının Caydırıcılığı", Vergi Raporu, Yıl:14, Sayı:85, Ekim 2006, s.21.

(2)

sayı: 102 • m art 2008

MAKALELER raporu

2. KAYIT DIŞI EKONOMİ KAVRAMI

1960'lı yıllardan itibaren başta Batılı gelişmiş ülkeler olmak üzere, "kayıt dışı ekonomi" farklı kavramlarla isimlendirilerek gündeme getirilmiş­

tir. Kayıt dışı ekonomi ülkelerin ekonomik yapı­

sına göre farklı biçimlerde ortaya çıkmış ve bu niteliklerine göre de farklı kavramlarla isimlendi­

rilmiştir. Ancak, kayıt dışı ekonomi, dokusu itiba­

riyle iç içe geçmiş bir yapı sergilediği için, bazen farklı yapılanmaları açıkça yansıtan, bazen de anlam olarak iç içe geçmiş çeşitli kavramlarla adlandırılmıştır.3 4

Kayıt dışı ekonomi kavramı için yer altı eko­

nomisi, illegal ekonomi, görünmez ekonomi, dü­

zensiz ekonomi, marjinal ekonomi, gölge ekono­

mi, kayıp ekonomi, gözlenemeyen ekonomi, na­

kit ekonomisi, gayrı resmi ekonomi, beyan dışı ekonomi, resmi olmayan ekonomi, gri ekonomi, ikinci ekonomi, alacakaranlık ekonomi, paralel ekonomi, vergi dışı ekonomi, gizli ekonomi, kra­

vatsız ekonomi, faturasız ekonomi, vergisiz eko­

nomi, saklı ekonomi, enformel ekonomi gibi çok farklı isimler kullanılmaktadır.

2.1. Kay>t D>s> Ekonomik Faaliyetler

Kayıt dışı ekonomi; beyan dışı ekonomik fa­

aliyetler, enformel (resmi olmayan) ekonomik fa­

aliyetler ve yasadışı ekonomik faaliyetler olmak üzere, üçlü bir tasnife tabi tutulmaktadır.

Beyan dışı ekonomik faaliyetler, bir ülkede

"m illi gelir" olarak tanımlanan kavram ile fiilen beyan edilen gelir arasındaki alanı kapsar. Bu alan, dar anlamda, yasal ekonomik faaliyetler

alanında yürütülen, fakat vergi idaresine beyan edilmeyen gelir kalemlerinden oluşmaktadır.

İdareye bildirilmeyen gelirler ya da gerçek değer­

lerinin altında beyan edilen gelirler, dar anlam­

daki kayıt dışı ekonomik faaliyetleri oluşturur.

Kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin ikinci grubu­

nu oluşturan enformel ekonomik faaliyetler, res­

mi olarak kayda geçmeyen ve ekonomik üretim ve değişim süreçlerine sahne olmayan faaliyet­

lerdir. Bu alanda, piyasa ortamı kullanılmaz ve para mübadelesi hakim değildir. Enformel eko­

nomik faaliyetler alanında yoğun olarak sermaye kullanılmaz ve genelde basit yollardan üretilmiş mallara ilişkin ekonomik dokular hakimdir. Öz tüketim, seyyar satıcılık vb. gibi faaliyetler kadar, yasa dışı diğer bazı faaliyetler de enformel eko­

nomik faaliyetler alanı içinde yer alır.

Genelde enformel ekonomi (informal eco- nomy) olarak adlandırılan bu kesim faaliyetleri, zaman zaman sosyal ekonomi (social economy), hane halkı ekonomisi (household economy), ye­

rel ekonomi (local economy) ya da ikinci ekono­

mi (second economy) gibi kavramlarla da adlan­

dırılmaktadır.

Kayıt dışı ekonominin üçüncü grubunu oluş­

turan ve m illi gelir hesaplarına yansımayan ve yasak faaliyetleri kapsayan bölümü ise yeraltı ekonomisi (underground economy) veya yasadı­

şı ekonomi (illegal economy) olarak adlandırıl­

maktadır. Yasa dışı ekonomik faaliyetler, çoğu ülke mali mevzuatı açısından vergi kapsamına

4

alınmaktadır. Böylece, yasa dışı olmakla bera­

ber, idareye bildirilmemiş olan bu tür ekonomik faaliyetler de, kayıt dışı alana dâhil olurlar.5

3 izzettin Önder, İ.Ü.Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi No: 23-24 (Ekim 2000-Mart 2001);

http://www.istanbul.edu.tr/siyasal/dergi/sayi23-24/19.htm

4 Bu kapsamda; Türk vergi mevzuatında (VUK.m.9) "Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz." Hükmü yer almaktadır.

izzettin Önder, İ.Ü.Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi No: 23-24 (Ekim 2000-Mart 2001);

http://www.istanbul.edu.tr/siyasal/dergi/sayi23-24/19.htm ,

(3)

Kayıt dışı ekonomi, en geniş tanımıyla GSMH hesaplarını elde etmede kullanılan ve bi­

linen istatistik yöntemlerine göre tahmin edilemeyen gelir yaratıcı ekonomik faaliyetlerdir.6 7 Diğer bir ifadeyle kayıt dışı ekonomi herhangi bir belgeyle belirtilmeyen ya da doğru bilgiler içermeyen bel­

gelerle gerçekleştirilen ekonomik faaliyetlerdir/

2.1.1. Kay>t d>s> Ekonomik Faaliyetlerin S>mflandrnlmas>8

Kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin sınıflandırıl­

ması aşağıda tablo halinde yer almıştır.

K a y ıt dışı E k o n o m ik F aa liy e tle rin S ın ıfla n d ırılm a s ı

F aa liy e t Ç e ş id i

Y a s a d ış ı (ille g a l)F a a liy e tle r

P a rasal İş le m le r

Çalıntı eşya ticareti, Uyuşturucu ticareti ve üretimi, Fuhuş, Kumar, Kaçakçılık,

Dolandırıcılık, vb.

P a rasal O lm a y a n İş le m le r

Uyuşturucu, çalıntı eşya ve kaçakçılık m allarının takası, Kişisel kullanım için uyuşturucu üretimi, Kişisel kullanım için hırsızlık vb.

F aa liy e t Ç e ş id i

Y a s a l (L e g a l)F a a liy e tle r

V e rg i K a ç ırm a

Y asalara uygun olarak mal ve hizmet üretimine ilişkin, kişisel

çalışm alarından elde edilen; ücret ve m aaş gibi gelirlerin ve mal varlıklarının bildirmemesi V e rg id e n

S a k ın m a

Ç alışan sayısını olduğundan a z gösterm ek veya yapılan ödemeleri düşük göstermek. (M aaş dışında yapılan ödem eleri ve ya hakları gösterm em e şeklinde de olabilir)

V e rg i k a ç ırm a

Yasal mal ve hizmetlerin takas edilmesi

V e rg id e n

S a k ın m a Kendi kendine v e ya komşu yardım ıyla iş yapm ak

2.1.2. Kay>t D>s> Ekonomik Faaliyet Çeşitleri Yukarıdaki tablo da görüleceği üzere; Kayıt dışı ekonomik faaliyetler öncelikle "Yasa dışı (İl­

legal) Ekonomik Faaliyetler" ve "Yasal Ekonomik Faaliyetler" olarak ikiye ayrılmaktadır.

Yasa dışı ekonomik faaliyetler de "Parasal İş­

lemler" ve "Parasal Olmayan İşlemler" olarak kendi içinde ikiye ayrılır.

Parasal işlemler; çalıntı eşyaların ticareti, uyuşturucu ticareti ve üretimi, fuhuş, kumar, ka­

çakçılık, dolandırıcılık ve benzerleri ekonomik faaliyetler olarak karşımıza çıkar.

Parasal olmayan işlemler ise; uyuşturucu, ça­

lıntı eşya ve kaçakçılık mallarının takası, kişisel kullanım için uyuşturucu üretimi, kişisel kulla­

nım için hırsızlık ve benzeri ekonomik faaliyet­

lerdir.

Yasal (legal) ekonomik faaliyetler ise; kendi içinde "Parasal İşlemler" ve "Parasal Olmayan İş­

lemler" olarak ikiye ayrılır. Parasal işlemler vergi kaçırma ve vergiden sakınma şeklinde ortaya çıkar.

Vergi Kaçırma; yasalara uygun olarak mal ve hizmet üretimine ilişkin, kişisel çalışmalarından elde edilen; ücret ve maaş gibi gelirlerin ve mal varlıklarının bildirmemesi şeklinde olurken, Ver­

giden Sakınma; çalışan sayısını olduğundan az göstermek veya yapılan ödemeleri düşük göster­

mek ya da maaş dışında yapılan ödemeleri veya hakları göstermeme şeklinde de olabilir.

fiafak Ertan Çomaklı, "Türkiye'de Kayıt Dışı Ekonomi & Vergisel Kayıtdışılık, (Mükellef ve Sistem Analizi), Turhan Kitabevi, 2007, Erzurum, s. 7.

7Kayıtdışı Ekonomi, Türkiye Serüveni, CEO Serisi Deloitte, s.3,

http://www.deloitte.com/dtt/cda/doc/content/tu rkey-tr ceo kayitdisi ekonomi 0702007.pdf

°Friedrich Schneider, "Shadow Economies of 145 Countries all over the World: Estimation Results over the Period 1999 to 2003", Marh 2005,

http://www.dur.ac.uk/iohn.ashworth/EPCS/Papers/Schneider.pdf,

(4)

sayı: 102 • m art 2008

MAKALELER raporu

Parasal olmayan işlemler de kendi içinde vergi kaçırma ve vergiden sakınma şeklinde ikiye ayrılır. Vergi kaçırma; yasal mal ve hiz­

metlerin takas edilmesi şeklinde kendini gös­

terirken, vergiden sakınma; kendi kendine ve­

ya komşu yardımıyla iş yapmak şeklinde kar­

şımıza çıkar.

3. KAYIT DIŞI EKONOMİNİN SOSYOLOJİK BOYUTU

Kayıt dişiliğin önlenmesinde toplumsal ya­

pı ve toplumsal değer yargıları büyük önem taşımaktadır. Toplumsal baskı kayıt dişiliği önlemede büyük etken olacağından, toplu­

mun kayıt dişiliği önleyici ahlaki değerlerinin oluşması ve bu değer yargılarının toplumsal norm haline gelmesi adeta bir otokontrol sis­

temi halini alacak ve kayıt dişiliğin oluşması­

nı ve büyümesini önleyecektir. Kayıt dışılığa karşı toplumsal baskı ve ahlaki değerlerin oluşmaması kayıt dişiliği artıran bir durum or­

taya çıkaracaktır.

Kayıt dışı ekonominin önlenmesinde, dün­

yada ve ülkemizde yeterince sosyolojik araş­

tırmalara rastlanmamaktadır. Ancak buna rağ­

men çok sınırlı araştırma örneklerinin bulun­

duğu görülmektedir. Bunlardan biri de Kana- da'da kayıt dışı ekonomi ve vergi mükellefle­

rinin vergi kayıp ve kaçağına yönelik düşün­

celerinin belirlenmesine yönelik 1994 yılında yapılan bir araştırmadır.

3.1. Kanada Örneği

Kanada'da 1994 yılında yapılan bir anket çalışmasında vatandaşların, özellikle mal ve

hizmetlere ilişkin vergiler dikkate alınarak, kayıt d işilik ve vergi kaçakçılığı konusunda tu ­ tum ve davranışları belirlenmeye çalışılmıştır.

Ankete katılan vatandaşlara kayıt dişiliğin ve vergi kaçırmanın nedenleri konusunda başlıca üç konuda soru yöneltilmiş.

Bunlar;

1- Vergilerin yüksek olması ve toplanan vergilerin israf edilmesi,

2- Vergi kaçıranların yakalanabilme duru­

mu,

3- Dürüst mükelleflerin enayi yerine kon­

ması.

Kanada vatandaşlarının bu sorulara verdik­

leri cevaplara göre, vergi sistemi hakkındaki görüşleri dört ana grupta toplanmıştır.

3.1.1. Birinci Grup; Tedirgin ve Vergi Kaç>rmaya Özenen Vatandaşlar (Upset and envious)

Bu grupta yer alan vatandaşlar ülke nüfu­

sunun % 34'ünü oluşturmaktadır. Bu vatan­

daşlar vergi sisteminin adaletsiz olduğu ve toplanan vergilerin hükümetler tarafından is­

raf edildiğini düşüncesindedirler. Bu grup ay­

rıca vatandaşların çoğunluğunun az vergi ödemek için hileli yollara başvurduğunu ve buna engel olmak için daha güçlü önlemler almak gerektiğini düşünmektedirler.

3.1.2. İkinci Grup; Model Vatandaşlar ( Model Citizens)

Bu grupta yer alan vatandaşlar ülke nüfu­

sunun % 22'sini oluşturmaktadır. Bu gruptaki­

ler Kanadalılar için verginin çok önemli olduğu, Richard M.Bidd, David B.Perry, Thomas A. Wilson, "The Tax System in Industrialized Countries", Oxford University Press, 1998, s. 68.

(5)

mevcut vergi sisteminin adaletli olduğu ve Ka­

nada için vergi ödeyen kişilerin enayi olm adı­

ğı görüşündedirler. Bu gruptakilerin en yüksek bölümü lise üstü öğrenimli ve gelire bağlı tü ­ ketim eğilim i, yatırım eğilim ine doğru dön­

müş, aile geliri üstünde gelir elde edenlerdir.

3.1.3. Üçüncü Grup; Dürüst Fakat K>rg>n Vatandaşlar (Honest but resentful)

Bu grupta yer alan vatandaşlar ülke nüfu­

sunun % 28'in i oluşturmaktadır. Bu gruptaki­

ler insanların çoğunun dürüst olduğunu ve vergi kaçırmak için hileli yollara başvurma­

dıklarını düşünürler. Ancak bunlar ayrıca ver­

gi sisteminin adaletsiz ve vergilerin israf e dil­

diğini, onların ödeyeceği vergilerin bir değeri­

nin olmayacağını düşünürler.

3.1.4. Dördüncü Grup; Vergi Anarşistleri;

(Tax Anarchist)

Bu grupta yer alan vatandaşlar ülke nüfu­

sunun % 16'sını oluşturmaktadır. Bu gruptaki­

ler vergi kaçırmaya özenen gruptakiler gibi vergi sisteminin adaletsiz olduğunu, vergilerin israf edildiğini, ödenen vergilerin bir değeri olmayacağını düşünürler. Bu gruptakiler ayrı­

ca vergi ödeyenleri enayi olarak düşünürler ve ayrıca vergilerin ve vergi kaçırmaya uygula­

nan cezaların yükseltilmesine karşıdırlar.

3.2. Türkiye Örneği

Kanada örneğinde olduğu gibi, benzer bir araştırma Türkiye'de de yapılm ıştır.10 Türkiye

genelinde, hizmet, imalat, hazır giyim ve d i­

ğer sektörlerden 2195 kişiyi kapsayan bir an­

ket çalışmasında vergi m ükelleflerinin vergiye ilişkin düşünceleri ortaya konmaya çalışılmış­

tır. 5000 kişi üzerinde yapılmak istenen bu anket çalışmasına 2195 kişi cevap vermiştir.

Bu itibarla tüm Türkiye genelini kapsayabile­

cek bir araştırma olmasa da bu alanda yapıl­

mış çok nadir araştırmalardan biri olması açı­

sından önem lidir.

Ankete katılanların profili aşağıdaki gibidir.

A n k ete katılan sektörler

H izm et, İm alat, h a zır giyim, g ıd a v e diğer

A n k ete ce v a p

v e re n kişi sayısı 2 9 1 5

1-9 işçi çalıştıran

işyeri oranı % 9 7

Lise m ezun ları % 7 0

Üniversite

m ezun ları % 2 0

A ylık geliri 1 0 0 0 -3 0 0 0 Y T L

olanların oranı % 71

A ylık geliri 3 0 0 0 -5 0 0 0 Y T L

olanların oranı % 2 0

Evli olanların oranı % 7 2

E rkek olanların

oranı % 8 7

2 0 -5 0 yaş grubu

oranı % 8 3

Ankete katılanlara çeşitli sorular yöneltilmiş ve aşağıdaki cevaplar alınmıştır.

Çomaklı, a.g.e.s.171 ve devamı.

(6)

sayı: 102 • m art 2008

MAKALELER raporu

Vergi denince ak lın ıza ne geliyor?

Ağır Mali Yük ve Sevimsiz Ödeme % 74 Devletin Cebimden Zorunlu Olarak Aldığı Para % 32 Vergi oranları hakk ınd ak i

düşünceniz

Yüksek % 83

Çok Yüksek % 13

H iç vergi kaçırm adım ifadesine katılıyor m usunuz?

Katılıyorum % 17

Kesinlikle Katılmıyorum % 79

K azancınızın ne kadarın ı vergi idaresine bildiriyorsunuz?

Çoğuna yakın kısmını % 29

Yansım %18

Fikrim yok % 45

Tamamım bildirmiyorum % 6

K azanç b ildirm em e nedeni Vergi oranlan çok yüksek % 58

Parasal kazanç sağlıyorum % 15

Psikolojik olarak tepkiliyim % 1

B enim yap tığım işi yapan diğer kişiler

Kesinlikle kayıt dışı kalıyor % 68

K ayıt dışı kalm ak n e ifad e eder?

Vergi kaçakçılığı % 42

Kara para (silah, uyuşturucu) % 36

Sigortasız işçi çalıştırmak % 16

H angi vergi türünde daha çok vergi kaçağı var?

KDV % 54

Gelir Vergisi % 27

Y eni yatırım yap m ak neden zor

İşçi maliyetleri (vergi ve prim) % 69

Vergi yükü ağır % 21

Vergi idaresi Katı kuralları olan sevimsiz bir kurum % 83

Modem bir kimim % 14

Tüm sektörlerde vergisel açıdan k ayıt dişilik nedeni

Vergi oram yüksek ve vergi sayısı fazla % 71 Vergi mevzuatı kanşık ve sık değişiyor % 17 Vergi oranları düşürülse-vergi

sayısı azaltılsa

Kayıt dışı kesinlikle önlenir % 67

Kayıt dışı önlenir % 14

Kayıt dışı önlenemez % 10

(7)

V ergiyi azaltm ak için Muhasebecim giderleri şişirir % 40

Kayıt dışı işçi çalıştırırım % 27

Belge alıp vermem % 16

Vergi sistem i ad aletsiz olduğu Ahlaki bir sorun değildir % 31

için vergi kaçırm ak Ahlaki bir sorundur % 38

Vergi k açırm ayı engellem ek Vergi mevzuatı sadeleştirilmeli ve vergi oram %52

için ve sayısı azaltılmalı

Vergi affından yararlan d ın mı?Bir kez %53

Hepsinden % 18

Hiç yararlanmadım % 3

Vergi kaçıran b ir kim seyi Engelleme girişiminde bulundum % 5

Bulunmadım % 23

Kararsızım % 64

Vergi kaçırm a ah laki açıdan Dürüst bir davranış değildir (Vicdanen rahatsızlık verir)

%57

Yüz kızartıcı bir davranıştır % 16 Ekonomik getirisi varsa yapılabilir % 18

Ahlaki bir konu değildir % 9

Ö dediğim vergiler Hizmet olarak geri dönmüyor % 74

Hizmet olarak geri dönüyor % 7

4. KAYIT DIŞI EKONOMİNİN İŞLETMELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Kayıt dışı ekonominin işletmeler üzerinde olumlu ve olumsuz olmak üzere iki yönlü etkisi olabilmektedir.

4.1. Kay>t D>s> Ekonominin Kay>t D>s> Çahşaıı İşletmeler Üzerindeki Olumsuzluklar>

Kayıt dişiliğin gereği olarak işletmeler dene­

timlerden kaçmak için görünmez olmak isterler.

Denetim nedeniyle görünmez olmak isteyen ka­

yıt dışı çalışan işletmeler gereksinim duydukları

modern ekipmanlarla yatırım yapmaktan da ka­

çınmak zorundadırlar. Belirli bir bölgede ve kısıt­

lı bir faaliyet alanında sıkışıp kalmaları nedeniy­

le yeterince büyüyemezler. Bu durum nedeniyle ölçek ekonomilerinden faydalanamazlar, büyü­

menin sağlayacağı verimliliği artırma ve rekabet gücünü geliştirme gibi avantajlardan yararlana­

mazlar. Denetimden kaçmak için görünmez ol­

mak zorunda olduklarından kârlarını yükseltecek yeni pazarlara girmeyi sağlayacak reklâm vasıta­

larını yeterince kullanamazlar.

(8)

sayı: 102 • m art 2008

Kayıt dışı çalışan işletmeler mal ve hizmet ha­

reketlerinin resmi olmayan yapıları nedeniyle ka­

mu hizmetlerinden tam anlamıyla faydalana­

mazlar. Yargı organları tarafından tam olarak ko­

runamadıkları için iş yaptıkları insanların ve gö­

revlerini suistimal eden kamu görevlilerinin ken­

dilerine karşı işledikleri suçlar nedeniyle adalet sistemine başvuramazlar. Bu nedenle tanıdıkları insanlarla iş yapmak zorunda kalan kayıt dışı iş­

letmeler potansiyel pazarlarını daraltmış ve bü­

yüme kapasitelerini yapay olarak sınırlandırmış olurlar.

Genelde küçük ve orta boy olan bu işletmeler için sağlanan kredileri ve destek programlarını maliyetli ve riskli atfeden finansal kurumlar bu kredi ve desteklerden faydalanacak işletmeler­

den kayıtlı olmalarını ve geçmiş yıllara ait mali kayıtlarını göstermelerini isterler. Bununla bera­

ber, hükümetler ve kamu kuruluşları tarafından hazırlanan kredi ve iş destek programlarından da faydalanamayan kayıt dışı işletmeler, finansman ihtiyaçlarını genellikle resmi olmayan odaklar­

dan sağlarlar. Bu krediler genellikle kısa dönem­

li ve pahalı olmaktadır.

4.2. Kay>t D>s> Ekonominin Kay>t D>s> Çahşaıı İşletmeler Üzerindeki Olumlu Etkileri

İşletmeler açısından kayıt dışı çalışmak bazı avantajlar da sağlar. Esasen işletmelerin kayıt dı­

şı faaliyetlerinin amacı da bu avantajlardan ya­

rarlanmaktır.

Kayıt dışı çalışan bir işletme, kayıtlı olduğu zaman ödemesi gereken vergilerden ve uyması gereken düzenlemelerden kurtulmuş olmaktadır.

İşletmeler, ödenmesi gereken vergiler gibi net bir

raporu

giderden kurtulmakla beraber sosyal güvenlik primleri, iş ve işçi sağlığı ile ilgili düzenlemeler, çevre koruması ile ilgili düzenlemeler gibi vergi dışı ek mali yüklerden de kaçınarak üretim mali­

yetlerini düşürmekte ve net gelirlerini yükselt­

mektedirler.

Yeni kurulacak işletmeler açısından ise kayıt dışı çalışmayı tercih etmek, kuruluş aşamasında karşılaşacakları maliyetlerden kurtulmak demektir.

Özellikle gelişmekte olan ülkelerde işletme kurmanın uzun zaman alan çok sayıdaki bürok­

ratik işlemleri nedeniyle karar aşamasındaki giri­

şimciler kayıt dışı faaliyetlerde bulunmayı tercih edebilmektedirler. İşletme kurma maliyetlerinin yüksek olduğu ülkelerde kayıt dışına yönelerek bu maliyetlerden kaçınan firmalar hem daha ça­

buk iş ortamına girerek iş fırsatlarından daha ça­

buk faydalanabilir hem de kuruluş aşamasında harcamaları gereken tutarı yatırım olarak işletme­

lerinin gelişmesinde kullanabilirler. "

5. TÜRKİYE'DE VE DÜNYA'DA KAYIT DIŞI EKONOMİNİN BÜYÜKLÜĞÜ

Kayıt dişiliğin yapısı gereği boyutunun tam olarak tespit edilmesi çok zor olduğundan Türki­

ye'de kayıt dişiliğin boyutu konusunda üzerinde uzlaşılan ortak bir rakam bulunmamaktadır. An­

cak kayıt dişiliğin boyutu tahmini olarak çeşitli yöntemlere göre belirlenmeye çalışılmaktadır.

Bunun yanında, Türkiye'de genel olarak ekono­

mik faaliyetlerin önemli bir kısmının kayıt dışı olarak gerçekleştirildiği düşüncesi genel kabul görmektedir.

Bu büyüklüğü tahmine yönelik çalışmalar bir­

birlerinden farklı sonuçlar vermektedirler. Kayıt dışı ekonominin büyüklüğünü ölçmeye yönelik

MAKALELER

" Kayıtdışı Ekonomi, Türkiye Serüveni, CEO Serisi Deloitte, s.4, http://www.deloitte.com/dtt/cda/doc/content/turkey- tr ceo kayitdisi ekonomi 0702007.pdf

(9)

çalışmaların farklı sonuçlar vermesi sadece Tür­

kiye'ye özgü bir durum değildir: kayıt dışını ölç­

meye yönelik çalışmalarda kayıtlı ve kayıt dışı ekonominin birbiriyle iç içe girmesi nedeniyle kesin sonuçlar verecek yöntemler kullanılama­

makta ve tahmin yöntemlerinden yararlanılmak­

tadır.

Resmî Gayri Safi Yurt İçi Hâsılanın (GSYİH) yüzdesi olarak kayıt dışı ekonominin büyüklüğü­

ne dair tahminler aşağıdaki tabloda yer aldığı gi­

bidir.

ÜLKELER/YIL KAYIT DIŞI EKONOMİNİN ORTALAMA BOYUTU En Çok Gelişmiş

Ülkeler/ Ülke Sayısı

19 99-2 000 2000-2001 20 02 -2 0 0 3

Afrika /3 7 Orta ve Güney

41 ,3 41,1

4 2 ,3 42,1

43 ,2 43 ,4 Am erika/ 21

A sya/ 28

28 ,5 29 ,5 30 ,4

Geçiş Aşamasındaki Ülkeler/ 25

38,1 39,1 40,1

Gelişmiş O E C D Ülkeleri/ 21

16,8 16,7 16,3

G üney Pasifik

A d a la r ı/10 31 ,7 3 2 ,6 33 ,4

Komünist Ülkeler/ 3 19,8 21,1 22 ,3

Ağırlıksız Ortalam a/ 33 ,6 3 4 ,5 35 ,2

145

TÜ R K İY E ” 32,1 3 3 ,2 34 ,3

Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, Schneider'in yaptığı hesaplamalara göre, kayıt dışı ekonominin GSYİH'nın yüzdesi olarak esas alınan 145 ülkenin ortalaması yüzde 35,2 düze­

yinde iken bu oran ülkemizde yüzde 34,3 düze­

yindedir. 145 ülke ortalamasından rakamsal dü­

şük olmasına rağmen, esas alınan ülkelerin genel ortalamasına eşit kabul edebiliriz. Afrika, Orta ve

Güney Amerika ve geçiş aşamasındaki ülkeler olmak üzere toplam 83 ülkedeki kayıt dışı ekonominin boyutu Türkiye'den daha yüksektir. 62 ülkede ise kayıt dışı ekonominin boyutu Türkiye'den daha düşük boyuttadır.

5.1. Nüfus, Seçmen Say>s> ve Mükellef Say>s> * 13 14

Nüfus : 70.586.256

Seçmen Sayısı : 42.571.284

Toplam Mükellef Sayısı : 39.145.203 -Potansiyel Mük. Sa. : 35.338.584 -Gel. Üz. Al. Verg. Mük. Sa. : 3.806.619

P O T A N S İY E L M Ü K E L L E F L E R İN K A Y N A K L A R A G Ö R E D A Ğ IL IM I 3 1 .E K İM .2007

K A Y N A K K Ü M Ü L A T İF

D A Ğ IL IM

İTHALAT 6.109

YÖNETİM K U R U L U BA ŞK A N I 3.811

YÖNETİM K U R U L U ÜY ESİ 13.864

GENEL M Ü D Ü R ŞİRKET

M Ü D Ü R Ü 41.970

ŞİRKET ORTAĞI 462.026

TAŞIT A L A N 2.122.305

TAŞIT S A T A N 606.123

G A Y R İM EN K U L ALA N 2.106.879

G A Y R İM EN K U L S A T A N 891.548

BİN A İN Ş. ETTİRİP T A P U TES.

ETTİREN 22.708

LEHİNE İPOTEK TESİS

ETTİREN 12.822

DİĞER G R U PLA R A

GİRM EYENLER 29.058.941

TOPLAM 35.349.106

Yukarıda belirtilen rakamlar incelendiğinde, Friedrich Schneider, "Shadow Economies of 145 Countries all over the World: Estimation Results over the Period 1999 to 2003", Marh 2005,s.23.; http://www.dur.ac.uk/iohn.ashworth/EPCS/Papers/Schneider.pdf,

13 Friedrich Schneider, "Shadow Economies of 145 Countries all over the World: Estimation Results over the Period 1999 to 2003", Marh 2005,s.17. ; http://www.dur.ac.uk/iohn.ashworth/EPCS/Papers/Schneider.pdf,

l4http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?tb_id=39&tb_adi=Nüfus%20İstatistikleri%20ve%20Projeksiyonlar&ust_id=11 ; http://www.gelirler.gov.tr

(10)

sayı: 102 • m art 2008

MAKALELER raporu

nüfusun yaklaşık %60'ının seçmen sıfatı ile oy kullandığı, seçmenlerin %91'inin vergi mükellefi olduğu, ancak vergi mükelleflerinin %90'ını po­

tansiyel mükelleflerin oluşturduğu ve gelir üze­

rinden alınan vergilerde mükellef sayısının 3.806.619 olduğu görülecektir. Beyannameli mükelleflerin toplam seçmen sayısı içerisindeki oranı %8, toplam nüfus içindeki oranı ise sadece

%5'dir. Bu durum kayıt dışı ekonominin önlen­

mesinde verginin tabana yayılması konusunda çaba sarf edilmesi gerektiğini, başka bir ifadeyle beyannameli mükellef sayısının artırılması gerek­

tiğini ortaya koymaktadır.

5.2. GSMH ve Dolaylı-Dolaysız Vergiler (2006)

GSMH 576. 322.231.000

Genel Bütçe Gelirleri 180.651.585.000 Genel Bütçe Vergi Gelirleri151.265.721.000 DOLAYSIZ VERGİLER(%31)47.334.631.000 DOLAYLI VERGİLER(%69)103.931.090.000 Yukarıdaki rakamlardan da görüleceği üzere, Genel Bütçe vergi gelirlerinin GSMH içindeki payı %31 düzeyindedir. Vergi gelirlerinin %31'i dolaysız vergilerden %69'u ise dolaylı vergiler­

den oluşmaktadır. Dolaysız vergilerin vergi gelir­

leri içindeki payının artırılması gerekir.

5.3. Dolaysız vergiler ve Gelir Vergisi Tevkifatı GELİR VERGİSİ 31.727.706.000 %100 Beyana Dayanan GV.1.656.774.000 % 5,2 Basit Usulde GV. 167.689.000 %0,53 Gelir Geçici Vergi 1.002.404.000 % 3,2 GV. TEVKİFATI 28.900.839.000 % 91

Yukarıdaki tablodan görüleceği üzere, gelir

vergisinin tevkif suretiyle toplanan kısmının gelir vergisi içindeki payı %91 düzeyindedir. Aşağıda tevkif suretiyle toplanan gelir vergisinin kaynak­

ları rakamsal olarak verilmiştir.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu 2006 Yılı istatistik Yıllığı

S S K Zorunlu Sig o rta lı S a y ısı 7 .8 1 8 .6 4 2 k işi O rt.G ünl. Ü cret

Kamu 6 5 6 .8 9 9 k işi 6 0 Y T L

Ö zel 7 .1 5 8 .7 4 3 k işi 2 8 Y T L Em . San. Ç alışanı 2 .4 2 0 .8 9 7 k işi

K A M U Ü C R E T L İS İ ( 5 5 6 .8 9 9 + 2 .4 2 0 .8 9 7 = ) 3 .0 8 0 .7 9 6 k işi

GV. Tevkifatına Esas Ücretler Toplamı:10.239.539 -Kamu 3.080.796 (%30)

-Özel 7.158.743 (%70)

Yukarıdaki tabloda; kamuda çalışanların orta­

lama günlük ücretinin 60 YTL, özel sektörde ça­

lışanların ise, ortalama günlük ücretinin 28 YTL olduğu dikkat çekicidir. Ortalama ücret düzeyini eşit kabul etmemiz halinde bile, GV. Tevkifatına esas olan ücretlerin %30'unu kamu ücretlileri oluşturmaktadır. Bilindiği üzere, kamu ücretle­

rinden yapılan tevkifatlar kâğıt üzerinde bir yan­

dan ücret ödemesi, diğer yandan da vergi gelirle­

ri olarak görünmektedir. Gerçekte böyle bir ücret ödemesi veya vergi tevkifatı söz konusu değildir.

Bu bakımından kamu ücretlilerinin vergi tevkifa- tının fiili bir vergi geliri olmadığı düşünülebilir.

Kamu ücretlilerinden tevkif suretiyle alınan ver­

gilerin hesabı ise, aşağıdaki gibidir.

GV. Tevkifatı (28.900.839.000*%30=) 8.670.252.000

(8.670.252.000/151.265.721.000=0.057= %5,7) Gelir vergisi tevkifatının %5,7'sine isabet eden 8.670.252.000 YTL kamu ücretlilerinden tevkif suretiyle alınan vergilerdir. Bu rakam da dikkate alındığında Genel Bütçe vergi gelirlerinin görünenden daha az olduğu anlaşılmaktadır.

(11)

6. TÜRKİYE'DE KAYIT DİŞİLİĞİN NERDENLERİ Türkiye ekonomisinin yapısal bir sorunu hali­

ne gelen kayıt dışı ekonominin temelinde, Süre­

gelen makro ekonomik istikrarsızlık, yüksek enf­

lasyon, yüksek vergi ve pirim oranları ile denetim yetersizliği yatmaktadır.

Yukarıda da belirtildiği üzere, kayıt dışı eko­

nominin vergisel açıdan temel nedenleri, Devlet yönünden, vergi sisteminin kayıt dişiliği kavraya­

cak düzenlemeleri içermemesi, denetim yeter­

sizliği, vergi kurallarının yeterince uygulanama- ması ve artan kamu finansman ihtiyacının vergi oranlarının yükseltilerek karşılanmasıdır. Yü­

kümlüler yönünden ise, çeşitli gerekçelerle ya da bilinçaltına yerleşmiş nedenlerle, vergiye karşı gönüllü uyum göstermemeleri ve vergi kuralları­

na karşı direnç göstermeleridir.

Kayıt dışı ekonominin ortaya çıkmasında ül­

kelerin ekonomik, sosyal ve kültürel yapıları önemli bir etkendir. Gelişmiş ülkelerde kayıt dışı ekonominin temel nedenleri arasına vergi ve iş­

gücü piyasasına yönelik düzenlemeler bulun­

maktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise, vergi ve işgücü piyasasına yönelik düzenlemelere ilave olarak, nüfus artışı ve göç olgusu gibi demografik faktörler etkili olmaktadır.

Bununla birlikte hangi ülkede olursa olsun, kayıt dişiliğin temel nedeni girişimcilerin ekono­

mik faaliyetleriyle ilgili kârlılık beklentileridir.

Kayıt dışı ekonomik faaliyetlerde bulunan giri­

şimciler özellikle vergi ve sosyal güvenlik yükle­

rinden kurtularak daha düşük maliyetle net kârla­

rını artırabilmektedirler.

Türkiye'de kayıt dişiliğin nedenleri arasında, ekonomik, demografik ve kurumsal faktörler gibi

birçok etken bulunmaktadır. Nüfus artışına para­

lel bir istihdam potansiyeli oluşturulamaması ve genç nüfusun çalışma hayatına kazandırılama- ması da kayıt dişiliğin en önemli nedenlerinden birisidir. M illi ekonomide daha fazla istihdam imkânı oluşturulmasına gayret edilm elidir.

1980-2003 döneminde ekonomide net olarak 5.1 milyon kişilik yeni istihdam kapasitesi artışı sağlanırken, aynı dönemde çalışma yaşına gelen kişi sayısı 21.6 milyon artmıştır.

Türkiye, Küçük ve Orta Boy İşletmelerin yo­

ğun olduğu bir ekonomik yapıya sahiptir. Türki­

ye'deki KOBİ'ler, ölçek itibariyle KOBİ tanımının alt sınırında yoğunlaşmışlardır. DİE 2002 rakam­

larına göre'5 Türkiye'deki KOBİ'lerin % 1,38 i iş­

çi çalıştırmayan ve %94,94'de 1-9 işçi çalıştıran olmak üzere toplam %96,32'si erostat AB istatis­

tiklerine* 16 göre, mikro ölçekte olup 9 veya daha az çalışanı bulunmaktadır. Bu yapı KOBİ'lerin öl­

çek ekonomilerinden yararlanmalarını ve büyü­

melerini sağlayacak kurumsal ve beşeri kaynak­

ları oluşturup geliştirmeleri yönünde ciddi bir en­

gel teşkil etmektedir.

Verimliliği sağlayamayan işletmeler artan re­

kabet şartlarına dayanamayıp, ayakta kalabilmek için kayıt dışına çıkmakta, kayıt dışında olması ise büyümesi için gerekli dış finansman ve kamu teşvikleri gibi kaynaklara erişimini kısıtlamakta ve verimlilik artışına izin vermemektedir. Öte yandan kayıt dışındaki faaliyeti kayıt içinde ka­

lan firmalar bakımından haksız rekabet oluştur­

maktadır.

Kayıt içindeki firmalar bu nedenle daha dü­

şük pazar payları ve düşük kârlılık ile çalışmak zorunda kalmaktadırlar.

DİE 2002, Genel Sanayi ve işverenleri Sayımı, s.10.; http://www.die.gov.tr/TURKISH/SONIST/GSIS/gsisII141003.pdf l6Figen Yılmaz, "Türkiye'de Küçük ve Orta Boy işletmeler", iktisadi Araştırmalar ve Planlama Müdürlüğü, 2003, s.2.;

http://www.isbank.com.tr/dosya/ekon-tr kobiler2004.pdf,

(12)

sayı: 102 • m art 2008____________________

MAKALELER____________ raporu

Sonuçta kayıt dişilik bütün ekonominin daha verimli bir nitelik kazanmasına oluşturduğu hak­

sız rekabet ile engel olmaktadır. Kayıt dışı bu or­

tamda bir oyunbozan rolünü oynamakta ve reka­

betin beklenen sonucu doğurmasını engellemek­

tedir; verimliliği düşük firmalara faaliyetine de­

vam edebilme fırsatını tanımaktadır. Bunun so­

nucunda pazarda yeni bir denge oluşmakta ve piyasa kayıt içinde kalan verimli firmalar ile ka­

yıt dışında faaliyet gösteren firmalar arasında paylaşılmaktadır.

Vergi oranlarının düzeyi, vergi denetiminin yoğunluğu, vergi kaçakçılığının yakalanma olası­

lığı, vergi mevzuatının karmaşıklığı ve vergi ce­

zalarının caydırıcılığı gibi vergisel düzenlemeler de kayıt dışı ekonominin vergi politikalarına yö­

nelik temel nedenleri arasındadır.

Vergi oranları ve vergi dışı mali yüklerin yük­

sek olması kayıt dişiliği artıran kurumsal faktörle­

rin başında gelir. Bunun yanında vergi idaresinin denetim gücünün yetersizliği ve mükelleflerin denetlenme ihtimalinin düşük olması, vergi ce- Table 0.2 Income tax plus employee and emloyer Social security contributions

As% o f labour costs, 20061

Total tax wedge1 2 3 incom e tax Social security contributions Labour costs4

Employee Employer

(D (2) (3) (4) (5)

United Kingdom 33.9 15.9 3.3 9.7 55 171

Belgium 55.4 21.3 10.7 23.3 54 896

Germany 52.5 17.5 18.0 17.0 5 4 1 2 9

Austria 48.1 11.5 14.0 22.6 5 1 0 7 5

Luxembourg 36.5 12.3 12.3 11.9 49 944

France 50.2 10.9 9.5 29.7 49 813

Netherlands 44.4 11.7 19.7 13.0 48 986

Sweden 47.9 18.2 5.3 24.4 46 396

Switzerland 29.7 9.8 10.0 10.0 4 6 1 9 6

Norway 37.3 18.7 6.9 11.7 46 337

Finland 44.1 19.3 5.5 19.4 44 693

Japan 28.8 6.4 10.8 11.6 44 469

Korea 18.1 3.1 6.6 8.4 43 726

Australia 28.1 22.4 0.0 5.7 40 770

Greece 41.2 6.8 12.5 21.9 39 243

Denmark 41.3 30.1 10.6 0.6 38 956

Iceland 28.6 23.0 0.2 5.5 36 775

Italy 45.2 13.9 7.0 24.3 36 585

Canada 32.1 15.0 6.6 10.4 36 137

Spain 39.1 10.8 4.9 23.4 35 209

United States 28.9 14.6 7.1 7.3 35 045

Ireland 23.1 8.8 4.6 9.7 32 945

N ew Zealand 20.9 20.9 0.0 0.0 28 346

Portugal 36.3 8.2 8.9 19.2 25 849

Turkey 42.8 12.8 12.3 17.7 24 993

Czech Republic 42.6 7.4 9.3 25.9 21 777

Hungary 51.0 14.6 10.6 25.8 19 685

Poland 43.7 5.3 21.4 17.0 19 130

Slovak Republic 38.5 7.1 10.6 20.8 16 828

M exico 15.0 3.1 1.3 10.6 1 1 0 2 6

1. Single individual without children at the income level of the average worker.

2. Countries ranked by decreasing labour costs.

3. Due to rounding total may slightly differ from aggregate of columns for income tax and social security contributions.

4. Dollars with equal purchasing power.

Source: Country Submissions; OECD Economic Outlook 79, June 2006

(13)

zalarının caydırıcı olmaması ve vergi aflarına sık­

ça başvurulması kayıt dışı ekonomiyi teşvik edici unsurlardır.

Maliyetlerini düşürüp daha fazla kâr elde et­

mek isteyen işletmeler, yasal düzenlemelerden kurtulmak için kayıt dışı çalışmayı tercih etmek­

tedirler. Mali yükleri azaltmanın belirgin göster­

gelerinden biri de kayıt dışı istihdamdır. İşletme­

ler kayıt dışı istihdam yoluyla istihdam üzerinde­

ki vergi ve sosyal güvenlik yüklerinden kurtulma­

yı ve bu şekilde daha az maliyetle daha fazla kâr elde etmeyi amaçlarlar. İstihdam üzerindeki yük­

ler arttıkça, kayıt dışı istihdam daha cazip hale gelmektedir.

Ülkemizde istihdam üzerindeki yüklerin OECD üyesi ülkeler arasında en yüksek düzeyde olmasının kayıt dışı istihdamın en önemli nedeni olduğu, çeşitli platformlarda sıkça gündeme geti­

rilmektedir. Ancak aşağıdaki tabloda görüleceği üzere OECD'nin 2006 verileri bu ifadenin yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. Kişisel düşünce­

miz, vergi ve sosyal güvenlik yüklerinin kayıt dı­

şı istihdamın temel nedenlerinden biri olmakla birlikte, toplumsal bilinç, sendikalaşma ve asgari ücret düzeyi gibi başka etkenlerin de kayıt dışı is­

tihdama neden olan unsurlar olduğu yönündedir.

Yukarıdaki tabloda istihdam üzerindeki gelir vergisi ile işçi ve işveren sosyal güvenlik yükleri yer almıştır. Ücret düzeyi ise bekâr, çocuksuz ve ortalama ücret düzeyindeki çalışanlar için esas alınmıştır. Türkiye'de gelir vergisi ve sosyal gü­

venlik kesintileri toplamı açısından toplam yük

%42,8 iken Belçika, Almanya, Avusturya, Fran­

sa, Hollanda, İsveç, Finlandiya, İtalya, Macaris­

tan ve Polonya'da gibi 10 ülkede daha fazladır.

Sadece gelir vergisi dikkate alındığında ise istih­

dam üzerinde 14 OECD ülkesinde ülkemizde­

kinden daha çok vergi yükü bulunmaktadır. Sos­

yal güvenlik ödemeleri içinde yer alan işçi payı

yönünden 5, işveren payı yönünden ise 12 OECD üyesi ülkede daha fazla yük bulunmakta­

dır. İşçi üzerindeki sosyal güvenlik yüklerinin 24 OECD üyesi ülkeden daha yüksek olduğu görülür.

Bu durum, işçi üzerindeki sosyal güvenlik yükleri­

nin azaltılması gerektiğini ortaya koymaktadır.

7. SONUÇ VE ÖNERİLER

Kayıt dışı ekonomi, dünyanın birçok ülkesin­

de olduğu gibi, ülkemizde de toplumun tüm ke­

simlerini ilgilendiren ulusal bir sorun haline gel­

miştir. Kayıt dışı ekonomiye neden olan bir kısım unsurlar ülke içinden, bir kısım unsurlar ise küre­

selleşmenin yol açtığı ülke dışı etkenlerden kay­

naklanmaktadır. Kayıt dışının önlenmesinde, alınması gereken önlemler ve önerilerimiz özetle aşağıda yer almıştır.

Kayıt dışı ekonominin vergi sisteminde yapı­

lacak düzenlemelerle önlenmesi ya da var olan kayıt dişiliğin azaltılması sıkça dile getirilen önemli bir konudur. Ancak, kayıt dışı ekonomi­

nin çeşitli bilim dalları ve disiplinler arası niteliği nedeniyle, vergi mevzuatı yanında ceza kanunu, ticaret kanunu, ihale kanunu, borçlar kanunu, çalışma hayatına ilişkin mevzuat gibi birçok mevzuatta düzenleme yapılması gerekir.

Kayıt dışı ile mücadele sadece vergi idaresine bırakılmamalı, kayıt dişiliğin ilgilendirdiği birçok kurum bulunması nedeniyle, ilgili kurumların temsilcilerinin de yer alacağı ve kayıt dışılıkla mücadele edecek kurumsal bir birim (komisyon veya kurul) oluşturulmalıdır.

Kayıt dışı ile mücadelede başarı sağlanabil­

mesi için sosyolojik araştırmalar yapılmalı, bu araştırmaların sonuçları analiz edilerek toplum­

sal bilincin geliştirilmesi yönünde çalışılmalıdır.

Yine bu kapsamda, kayıt dışı ekonominin önlen­

mesine ve toplumun her kesiminin bilinçlenme­

sine yönelik kampanyalar düzenlenmesi yararlı olacaktır.

(14)

sayı: 102 • m art 2008

Kayıt içi faaliyetler özendirilerek, girişimcili­

ğin gelişmesine engel olan mevzuat ve uygula­

malar yeniden düzenlenmeli, istihdam üzerinde­

ki toplam yük azaltılmalı ve özellikle çalışanlar üzerindeki vergisel yükler bir miktar daha düşü­

rülmelidir.

İşsizlik sigortası fonu işveren katkı payı olarak yapılan kesintilerin oranı düşürülmeli, çalışanla­

rın verimlilik ve kayıtlı istihdam için eğitim kali­

tesi yükseltilerek bilinçlenmeleri sağlanmalıdır.

Kayıt dışı istihdamın önlenmesine yönelik olarak işçi sendikaları ve işveren meslek kuruluşları ile işbirliği yapılması da bu kapsamda yararlı ola­

caktır.

Özellikle vergi ve sosyal güvenlik kesintileri açısından denetim gücü artırılmalı ve daha yo­

ğun denetim yapılmalıdır.

Kayıt dışı faaliyetlere ilişkin cezalar artırılma­

lı ve titizlikle uygulanmalıdır. Kamu harcamala­

rında şeffaflık sağlanmalı, vergi yasaları sistem bütünlüğünü sağlayacak şekilde düzenlenmeli ve ekonomik yapıyı ilgilendiren yasalar bütün olarak ele alınmalı ve uyumlu hale getirilmelidir.

Kayıt dışı ekonominin önlenmesinde özellik­

le, daha önce VUK'nun 30/7 no'lu maddesinde yer alan, harcama ve tasarruflarla gelir arasında bağlantı kuran hükmü tüm incelemeye yetkilileri kapsayacak şekilde yeniden getirilmeli, belge dü­

zenine uymama fiilini tekrarlayanlar hakkında te­

kerrür veya kaçakçılığa teşebbüs suçları düzen­

lenmelidir.

Vergi mahremiyeti gözden geçirilmeli, sahte belge kullananlar ve düzenleyenler kamuoyuna açıklanabilmek, ödemelerde banka sisteminin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.

Ekonomik faaliyetlerde işlemlerin nama yazı­

lı olması sağlanmalı, tek vergi kimlik numarası uygulaması geliştirilmeli ve ülke genelinde nakit hareketleri ve araç ya da gayrimenkul gibi tescile

raporu

tabi kıymetlerin sahipleri bazında izlenebilmesi sağlanmalıdır.

Tüm bu önlemler alınırken, kayıt dışıyla mü­

cadelede önemli bir unsur olan insan unsuru göz ardı edilmemeli ve bu kapsamda, Gelir İdaresi çalışanlarının çalışma motivasyonunu yükselte­

cek düzenlemeler yapılmalıdır.

MAKALELER

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüm bunlarla birlikte bölgesel ge- lişme farklılıkları dikkate alınarak, sınai gelişme potansiyeli olan bölgeler için farklı teşvik tedbirlerinin geliştirilmesi, az

Yumurtlamanın birinci döneminde kekliklerin canlı ağırlık gruplarının kuluçka randımanı değerleri arasında önemli bir farklılık görülmezken; ikinci ve üçüncü

Bu yönetmeliğe göre belediyelerce ikma- len, re'sen, idarece tarh ve tebliğ edilen vergi, resim ve harçlar ile bunlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezaları

Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı İktisadi İşletmesi’nin 2018 takvim yılı Bilanço ve Gelir Tablosu ekte sunulmuş olup, dönem karı 8.537,98 TL’dir

1) Yönetim kurulu üyesi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz; aksi hâlde, şirket yapılan işlemin batıl olduğunu

Yine aynı tarihte kabul edilen 220 Sayılı Kanun ile her bir kibrit kutusu için hali hazırda alınmakta olan on para istihlak resmi yirmi paraya yükseltilmiş, 221 Sayılı

Türkiye’de yaşlı yoksulluğunun emekli yoksulluğu kadar düşük olmamasında emeklilik sistemlerinin yaşlı nüfusu kapsama oranının (%77) düşük olması ve

Aralık 2019’dan Aralık 2020’ye kayıtlı çiftçi sayısı değişiminde Konya, yüzde 8,6’lık azalış oranı ile çiftçi sayısı azalan 78 il arasında kayıtlı çiftçi sayısı