• Sonuç bulunamadı

SOSYAL HAYATTA VE İŞ ORTAMINDA PROTOKOL KURALLARI- Devam

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SOSYAL HAYATTA VE İŞ ORTAMINDA PROTOKOL KURALLARI- Devam"

Copied!
62
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KONUŞMA VE DİNLEME KONUŞMA VE DİNLEME TELEFONDA KONUŞMA TELEFONDA KONUŞMA TEŞEKKÜR ETME VE ÖZÜR

DİLEME

TEŞEKKÜR ETME VE ÖZÜR DİLEME

HEDİYE ALMA VE SUNMA HEDİYE ALMA VE SUNMA

ÇİÇEK ALMA VE SUNMA ÇİÇEK ALMA VE SUNMA

SOSYAL HAYATTA VE İŞ ORTAMINDA PROTOKOL

KURALLARI- Devam

SOSYAL HAYATTA VE İŞ ORTAMINDA PROTOKOL

KURALLARI- Devam

(2)

6. KONUŞMA VE DİNLEME

Dinleme kişiye duyulan sevgi ifadesidir. Sosyal yaşamda ve iş ortamında konuşma ve dinlemede saygı ve nezaket kuralları önemlidir.

Sosyal Yaşamda Konuşma: Kişi ne kadar güzel giyinse ve doğru hareket etse de güzel konuşamıyorsa görgüsü ve terbiyesi yok demektir.

Günlük yaşamda herkese selam verilmelidir.

Hiçbir kişinin yokluğunda aleyhinde konuşulmamalıdır.

(3)

İyi ve güzel bir konuşma daima olumlu ve yapıcıdır.

Konuşmada, kişi sürekli kendinden söz etmemeli.

Başkalarının yanında sık sık paradan, kazançtan, maldan söz edilmemeli,

Sosyal yaşamda hizmetlilere kesinlikle komut biçiminde ver, yap, getir, diye emirler verilmemeli,

Başkalarına akıl, ders ve öğüt verici tarzda konuşma yapmaktan kaçınılmalı,

Biriyle konuşurken sözü kesilmemeli ve söz arasına girilmemelidir.

Konuşma konusu muhatabın veya grubun ilgi alanı olmadır.

(4)

Konuşurken kimseyle alay edilmemelidir.

Kişiyi üzmemek ve kırmamak için yalan söylemek yerine, sessiz kalmak tercih

edilmelidir.

Bir kişinin yanlış bir söz veya hareketi sadece yalnız o ortamda iken, nazik bir şekilde kendisine ifade edilmelidir. Konuşmada kullanılan

kelimeler anlaşılır olmalıdır.

Konuşmada sözler ses tonu el kol hareketleri ve beden diliyle desteklenmelidir.

Mesleki konular yalnızca meslektaşlar arasında konuşulmalıdır.

Konuşma sırasında bir fikri savunmak ve karşı tarafı ikna etmek için yemin edilmemelidir.

Konuşma sırasında hiçbir zaman adanalılar cesurdur çorumlular çalışkandır gibi

genellemeler yapılmamalıdır.

(5)

Resmi Ortamda Konuşma

Üstlere, hanımlara, yaşça büyüklere, resmi görüşme yapılan kişilere daima siz diye hitap edilmelidir.

Hanımlara, yaşça büyüklere, üstlere, resmi kişilere ve yeni tanışılan kişilere adıyla hitap edilmemelidir.

İş ortamında, özellikle üstlerle konuşurken yüksek sesle ve el, kol

hareketleriyle konuşma yapılmamalıdır.

Yöneticilerle, kıdemlilerle ve yaşça büyüklerle konuşurken dinlemede

kalınmalıdır.

(6)

Sosyal Yaşamda ve İş Ortamında Dinleme

İnsanları en kolay etkilemenin yolu, dinlemektir. Dinlemek, insana gösterilen ilgiyi, sevgiyi ve saygıyı gösteren etkili bir iletişim aracıdır.

 İnsan ilişkilerinde dinlemek,

konuşmaktan daha önemli ve etkilidir. Onun içindir ki, atalarımız, iki dinle bir söyle, söz gümüşse sükut altındır demiştir.

Konuşma ve görüşmelerde, iletişimde ve sohbette dinlemenin yöntemi, söz

kesmemektir. Konuşanın sözünü kesmek, tepkiye neden olur ve saygısızlık olur.

Etkili dinlemenin yöntemi ve göstergesi ise konuşan kişinin gözlerine bakmak, hafif eğilmek, tebessüm etmek ve onay vermektir.

(7)

Siz ve Sen…

Rica Etmenin Nezaketi…

Alay ve kinaye,

Dedikodu Sevenler Varsa

Farklı düşünceleriniz varsa…

Bu çok saçma yerine bana göre, deneyimlerime göre…

Araya girmemek,

Sırlarınızı kendinize saklamak,

Özür dilemek,

NAZİK KONUŞMA İLKELERİ

(8)

Alçakgönüllü olmak,

Zarafetinizi gölgeleyenler…

Konuşurken evet yerine hı; efendim yerine ha; efendime söyleyim, ondan sonracıma, anladın mı; tamam mı

gibi sözler kullanmak

Dozu kaçırmamak

Eleştirinin dozu

Soruların dozu

Şakanın dozu

(9)

Günümüzde telefon iletişimi iş ortamında yönetsel ve sosyal günlük yaşamda zorunlu bir gereksinimdir. Telefonda konuşmanın kuralları:

Telefon iki defadan fazla çaldırılmadan açılmalıdır.

Alo, evet demek yerine efendim diyerek telefon açılmalıdır.

Telefonu açan kişi karşı tarafa önce iyi günler, iyi akşamlar diyerek selam vermeli ve kendini tanıtmalıdır.

Kişi adını soyadını söylemeli iş yaşamında ise unvanını belirtmelidir.

7. TELEFONDA KONUŞMA

(10)

Telefon eden kişi kendini tanıtmadan konuşmaya başladığında ve onu

hatırlayamadığınızda özür dilerim, hatırlayamadım denmelidir.

Yanlış bir yere telefon edildiğinde karşı taraftan özür dilenmelidir. Hiç bir şey

söylemeden ve özür dilemeden telefon kişinin yüzüne kapatmak büyük

saygısızlıktır.

Telefonda konuşurken karşı tarafa yanımda X bey var konuşmak ister misiniz demek her iki tarafı da zor durumda bırakır ve ikisinden birinin rahatsız olmasına neden olur. Zira

ikisinden biri konuşmak istemeyebilir.

(11)

Telefonda yapılan en büyük saygısızlık ağızda sigara veya yiyecek bulunmasıdır.

Telefonda konuşma yapılırken karşıdakinin sözü kesilmemelidir.

Başkalarının telefon konuşmaları kesinlikle dinlenmemelidir.

Özel ve sosyal konuşmalarda, telefonu önce kapatma hakkı telefonu edene

aittir. Ancak telefon eden kişi hanım veya yaşlı ise telefonu önce bunların

kapatılması beklenmelidir.

Pastanede, telefon kulübesinde kontörlü görüşme yaparken sırada biri varsa telefon üç dakikadan fazla işgal edilmemelidir.

(12)

Telefonda söylenen rakamlar, saatler, özel isimler ve önemli kelimeler tekrarlanmalı veya kodlanmalıdır.

Mesajınızın karşı taraftan anlaşıldığını varsaymayın..

Garanti Leasing'te çalışanlar, bir pastaneye, telefonla pasta siparişi vermiş.

Pastanın üstüne "Garanti Leasing'den Sevgilerle"

yazılması istenmiş. 12

(13)
(14)

Özel ve Sosyal Yaşamda Telefonda Konuşma Kuralları:

Bir eve zorunluluk olmadıkça sabah saat 09:00’ dan önce, akşam 22:00’ dan sonra telefon etmek doğru değildir. Bu saatler

dışında telefon etmek zorunlu olduğunda önce özür dilemek gereklidir. Yabancı bir evi aramak ve telefonla konuşmak için en uygun saatler, öğleden önce 09:30-12:30; öğleden sonra 15:00- 20:00 arasıdır.

Bir evde ziyaretçi ya da konuk varken, çok gerekli ve önemli olmadıkça telefon

edilmemeli ziyaretçi veya konuk yanında telefon geldiğinde de fazla konuşulmamalı, konuşulduktan sonra özür dilenmelidir.

Bayramda, özel ve önemli günlerde aile

büyükleri, yakınlar ve dostlar mutlaka telefonla aranmalıdır.

(15)

Resmi Ortamda Telefonla Konuşma Kuralları

Bir işyerine telefon edildiğinde, telefon eden kişi önce selam vermeli ve kendini tanıtmalı gerekirse unvanını veya

kurumunu belirtmelidir sonra kiminle ya da hangi servisle görüşmek istediğini belirtmelidir.

Kamusal ve özel kuruluşlarda çalışan sekreter ya da santral operatörü ya da operatristi telefonu açınca önce

kurumunu tanıtmalı ve selam vermelidir. Ulusoy iyi günler gibi.

Telefonu açan kişi telefon edene

kesinlikle alo dememeli daima efendim diyerek cevap vermelidir.

(16)

İş yerinde telefonla konuşurken, önemli bir ziyaretçi geldiğinde kişi hemen ayağa kalkarak karşı taraftan özür dilemeli ve daha sonra

arayacağını belirterek telefonu kapatmalıdır.

Gizli konular telefonda

konuşulmamalıdır. Ayrıca, yüz yüze konuşma olanağı varken önemli

konular da telefon aracılığıyla konuşulmamalıdır.

Bir yöneticinin, çalışma ve toplantı halinde olduğu önemli bir ziyaretçisi ya da konuğu bulunduğu

bildirildiğinde, kendisiyle telefon da konuşmak için ısrar edilmelidir.

(17)

Cep Telefonu Kullanma ve Konuşma Kuralları

Bir kişi üst ya da yönetici de olsa, bir kişiyi özel olarak cep

telefonundan sekreter aracılığıyla aratmak doğru değildir.

Cep telefonundan biri aradığında, arayan kişi önce kendini tanıtmalı ve karşı tarafa müsait olup

olmadığını sormalıdır.

Cep telefonu otomobilde, otobüste, uçakta, resmi

görüşmelerde toplantı ve törende kapalı tutulmalıdır.

(18)

Cep telefonunun kapalı olması gereken bir yerde, kişi telefonunu kapatmayı unuttuğunda ve telefonu çaldığında en doğru davranış cevap

vermeden telefonu hemen kapatmak ve özür dilemektir.

Cep telefonu en yakın ve en kolay ulaşılabilecek bir yerde olmalı ve fazla çaldırılmamalıdır. Cep telefonunun sesi başkalarını rahatsız edici olmamalı kulağa hoş gelen bir ses seçilmelidir.

Cep telefonu ile ev telefonu daima özeldir. Bu yüzden bir kişinin cep ve ev numaraları o kişinin izni veya bilgisi olmadan tanıdık da olsa bir başkasına verilmemelidir.

(19)

Telefonla konuşma öncesinde…

Telefonunuzu yalnız bırakmamak,

Hızlı cevap vermek,

Not almak,

Telefonda gülümsemek,

Sesi iyi kullanmak,

Duygusal yansıtmayı önlemek,

Kendinizi tanımak

Yönetici ve kurumunuzun imajını korumak

Telefonla Konuşmanın A,B,C si

(20)

Sabır ve nezaket göstermek

Anladığınızdan emin olmak

Arayanı istediği yere ulaştırmak

Arayanı dinlemek

Bekletmeniz gerekiyorsa kendisine açıklayıp beklemeye almak,

Bekletirken rahatlatmak

Bekleyene söz hakkı tanımak

Telefonu kapatırken…

(21)

Sosyal hayatta ve iş ortamında teşekkür etme ve özür dileme uygar ve kibar bir insan olmanın doğal gereğidir. Sosyal hayatta ve iş ortamında yapılan her iş ve hizmet karşılığında mutlaka teşekkür edilir.

Teşekkür etmek iş ortamında ve çalışma yaşamında aynı zamanda bir ödüldür.

Teşekkür, şükran duygularını sözlü, yazılı veya davranışsal olarak ifade etmektir.

Teşekkür, günlük sosyal yaşamda ve iş

ortamında saygılı ve nazik bir kişinin insani bir görevidir.

Teşekkür kişinin gözlerine bakılarak ve tebessüm edilerek, açık ve anlaşılır biçimde telaffuz edilmeli, içten ve içtenlikle

söylenmelidir. Ayrıca, adını bildiğiniz kişiye adını söyleyerek teşekkür etmek onu

sevindirmek ve ödüllendirmektir.

8. TEŞEKKÜR ETME VE ÖZÜR DİLEME

(22)

Özür dilemek gerektiğinde özür dilemek asil ve erdemli bir davranıştır. Küçülmek değildir, ayıp da değildir. Bu yüzden, iş ortamında, özel ve sosyal yaşamda çeşitli nedenlerle verilen bir söz ya da alınan bir görev yerine getirilmediğinde, olumsuz ve yanlış bir hareket yapıldığında özür dilemek gereklidir.

Özür dilendiğinde, nedeni mutlaka karşı tarafa açıklanmalıdır.

Kişi özür dilerken ciddi ve samimi olmalıdır.

Yaşça büyük birine hata yapıldığında affedersiniz, üzgünüm yerine çok özür dilerim denmelidir.

(23)

Özür dilemede zamanlamada

önemlidir,bu yüzden hata yapıldıktan sonra özür dilenmeli diğer türlüsünün pek bir önemi kalmaz.

Dil sürçmeleri yaşadığımızda karşı taraftan özür dilenmelidir.

VE HER NE HATA YAPMIŞ

OLURSAK OLALIM ÖZÜR DİLEMEK BİR ERDEMDİR…

(24)

9. HEDİYE ALMA VE SUNMA

Sosyal yaşamda ve iş ortamında hediye alma ve sunma konusunda protokol, görgü ve nezaket

kuralları vardır.

Hediye özel, sosyal ve kurumsal (resmi) yaşamda hem vereni hem alanı mutlu eden asil ve güzel bir davranıştır.

(25)

Sosyal Yaşamda Hediye Alma ve Sunma:

Hediye, özel ve sosyal yaşamda

birine karşı duyulan güzel duyguların yalın bir ifadesidir. Çünkü; Bir kişiye hediye almanın ve sunmanın anlamı

“seni seviyorum”, “sana değer veriyorum” demektir.

Hediyenin maddi değeri önemli değildir, önemli olan o kişiyi düşünmüş ve hatırlamış olmaktır.

(26)

Hediyeyi değerli kılan,

amacına ve hediye verilen kişinin gereksinimine ve beğenisine uygunluğudur.

Hediye pahalı olmamalı;

kişinin yaşına, zevkine, cinsiyetine uygun; dostluk derecesiyle doğru orantılı olmalıdır.

(27)

Özel ve Sosyal Yaşamda Hediye Alma ve Sunma Konusunda Görgü ve Nezaket

Kuralları

İlke olarak hediye; nişan, nikah, düğün, doğum, sünnet, doğum günü, evlilik

yıldönümü, mezuniyet, bayram, ev alma ya da yeni eve taşınma vesilesiyle veya yatılı olarak bir evde misafir olma durumunda sunulur.

Elden getirilen bir hediye hemen açılır ve getirene samimiyetle teşekkür edilir.

Evde konuklar varsa, aşırı bir memnuniyet gösterisi yapmadan onlara da gösterilir.

Ancak, vasıtasıyla gönderilen bir hediye başkalarının yanında açılmaz ve başkalarına gösterilmez.

(28)

Ev için getirilen hediye hemen açılır ve görünen bir yere konulur.

Hediyeye karşı ilgisiz ve soğuk

kalmak; hediye getiren kişiye “niye zahmet ettiniz! Ne gereği vardı”

demek doğru değildir.

Hediye getirene “çok naziksiniz, düşündüğünüz için teşekkür ederiz”

denir.

Ayrılırken de hediye için tekrar teşekkür edilir. Vasıtasıyla

gönderilmiş ise mektupla ya da telefonla hediye gönderen kişiye teşekkür edilir.

(29)

Hediye vasıta ile gönderildiğinde hediyeye (paketin içine, kitabın içine) kart ya da kartvizit konur ve el yazısı ile uygun bir iki kelime yazılır.

Kartın üzerine yazılan yazılarda üçüncü tekil şahıs kullanılır

(Teşekkür eder, saygılar sunar.)

(30)

Hediye amaca uygun olmalıdır.

Evlenen bir yakına bilezik, yeni ev alan arkadaşa ev eşyası, okula

başlayan çocuğa kalemlik, evlilik yıldönümünü kutlayan anneye parfüm, çiçek almak gibi.

Hediye alırken kişinin gereksinimi, zevki ve beğenisi dikkate

alınmalıdır.

Alınan hediye çok pahalı olmamalı ve karşı tarafı zor durumda

bırakmamalıdır.

(31)

Hediye karşılıksız verilmelidir. Hiç

kimseye bir istek veya çıkar karşılığında hediye verilmemelidir.

Hediyenin üstündeki fiyat etiketi

çıkarılmalı ve hediye zarif bir ambalaj içinde sunulmalıdır.

Hediye götürülen kişinin eline verilmeli;

yere masaya bırakılmamalıdır.

Hediye veren kişi, hediyesi ile

övünmemeli; çok kıymetli ve pahalı bir hediye aldığını söylememelidir.

(32)

Resmi Ortamda Hediye Alma ve Sunma

Sosyal yaşamda kişiler arasında olduğu gibi, kurumlar ve uluslar (devletler) arası ziyaretlerde de hediye sunmak protokol olarak geleneksel bir uygulamadır.

Bu yüzden, yabancı ülkedeki bir kuruluşa yapılan resmi bir ziyarette ya da yabancı ülke ve kuruluş

temsilcisinin Türkiye’ deki

ziyaretinde kendisine ve ya heyete kurum adına hediye sunmak uluslar arası protokol ve nezaket gereğidir.

(33)

Uluslar Arası İlişkilerde Kamusal Ve Kurumsal Yaşamda Hediye Alma ve Sunma Konusunda

Protokol , Saygı ve Nezaket Kuralları

Yabancı kişi ve heyetlere sunulan hediyeler, ilke olarak ulusal veya kurumsal nitelikte olmalıdır.

Hediye, sunulan kişinin statüsüne ve düzeyine uygun olmalı; zarif bir

ambalaj içinde sunulmalıdır.

Hediyeyi kurum amiri yönetici ziyaret eden/edilen yetkili kişiye bizzat kendi eliyle sunmalıdır.

(34)

Kurumsal olarak birden çok kişiye hediye vermek gerektiğinde, aynı düzeydeki kişilere aynı tür hediye verilmelidir.

Ziyareti vesilesiyle hediye sunan yabancı ülke ve kurum temsilcisine uygun bir hediye ile karşılık verilmelidir.

Parasal değeri asgari ücretin on katını geçen bir hediye kuruma teslim edilmeli ve demirbaşa kaydedilmelidir. Parasal değeri asgari ücretin on katının altında olan hediyeler yazılı olarak kuruma beyan edilmeli; mal bildiriminde belirtilmelidir.

Ancak, özel olarak verilen ve kabul edilen hediyeler ile üzerinde isim yazılı olan özel hediyeler kişiye kalmalıdır.

(35)

Kurumlar, şirketler tarafından

gönderilecek olan yılbaşı ve yıldönümü hediyeleri, bu günlerden önce

gönderilmelidir.

Mevki ve statü olarak yüksek düzeyde olan bir kişiye hediye ile teşekkür etmek doğru değildir. Makam ve mevki sahibi kişilere ziyaretle veya mektupla

teşekkür edilir.

Çalışma yaşamında, üstlerin astlarına hediye vermeleri doğal ve normal

olmakla birlikte; astların üstlerine hediye vermeleri her zaman hoş karşılanmayabilir. Zira, üstlere sunulan hediye bir istek veya çıkarı çağrıştırabilir (il veya yurt dışından gelirken) küçük bir hediye almak ve sunmak memnun edici olabilir.

(36)

İş yaşamında, kurumda veya başka bir kurumda çalışan, yeni bir göreve atanan veya görevde yükselen yakın bir

arkadaşa ilgi alanıyla ilgili olarak veya büroda kullanabileceği türden bir hediye almak sevgi ve samimiyet ifadesidir.(İş yaşamında alınabilecek hediyeler şunlardır:

Kitap, çikolata, saatli radyo, cep bilgisayarı, dolmakalem, isimlik, kalemlik, bloknot, vazo vb.)

(37)

Hediye Türleri

Sosyal yaşamda doğum, yaş günü,

evlenme (düğün), ev satın alma, yeni eve taşınma, yolculuğa çıkma vesilesiyle

sunulması önerilen hediyeler:

Doğum günü hediyeleri: Çiçek, kitap,

tablo, kol saati, parfüm vb.

(38)

Düğün (Evlilik) Hediyeleri: Altın (bilezik, yüzük, küpe, isimlik vb.), gerdanlık, inci, broş, kol saati,

abajur, çatal kaşık takımı, çay takımı, gümüş tepsi, gümüş ayna, porselen yemek takımı, vazo, elektronik eşya, halı, battaniye, masa örtüsü, tatil

çeki, para, fotoğraf albümü vs.

Yeni Doğan Çocuk Hediyeleri:

Altın, Banka cüzdanı, giysi, battaniye, bebek arabası vb.

(39)

Ev Hediyeleri: Duvar saati, saksı, çiçek,

şamdan, tablo, cam,

kristal, porselen ürünler, halı, kilim vb.

Yolculuğa Çıkana

Hediyeler: Kitap, dergi, Mp3 çalar, fotoğraf

makinesi, çikolata.

(40)

10. ÇİÇEK ALMA VE SUNMA

• Çiçek sunmak sosyal ve kurumsal yaşamda kişinin duygularını yansıtan güzel ve asil bir davranıştır. Ancak, çiçek seçimine, biçimine ve sunumuna dikkat etmek gereklidir.

• Çiçek gönderilecek ya da sunulacak kişinin erkek ya da hanım olması resmi ya da sosyal statüsü çiçek

seçiminde önemlidir. Örneğin, kırmızı gül samimi olmadığınız bir hanıma götürülmez; yapay çiçek ya da kır

çiçeği resmi bir kişiye ya da resmi bir davete götürülmez.

(41)

Çiçekler üç ayrı formda düzenlenir: Buket, sepet, çelenk.

Bunların kullanım yerleri ve biçimleri ayrıdır. Buket elden verilir; sepet ve çelenk sadece gönderilir.

Çelenk, anıtlara konur veya cenazeye gönderilir.

Sepet, nişan, nikah ve düğünlerde, sanatsal etkinliklerde, açılış törenlerinde, tayin ve terfilerde gönderilir. Ancak Türkiye’de

genellikle nişan, nikah ve düğün törenlerine ve açılış törenlerine çelenk gönderilmektedir.

Buket, hanım arkadaşa, sevgiliye, eşe,

anneye, hastaya, evinde akşam yemeği veren ev sahibesine, sahnede sanatçıya, karşılanan veya uğurlanan kişiye verilir. Ayrıca yaş günü, evlilik yıldönümü kutlamalarına ve bayram ziyaretlerine de buket götürülebilir.

(42)

Bir kişi beraberinde çiçek götürdüğünde yalnızca buket şeklinde götürebilir. Uzun saplı çiçekler sepet ve saksı çiçekler mutlaka vasıtayla gönderilir.

Üst düzey ve eşit düzeydeki kişilere çiçek gönderilmez bizzat sunulur ve kart iliştirilmez.

Çiçek gönderilecek kişi ya da sunulacak kişinin erkek ya da hanım olması resmi ya da sosyal statüsü çiçek seçiminde

önemlidir.

Örneğin kırmızı gül, samimi olmadığınız bir hanıma götürülmez; yapay çiçek ya da kır çiçeği resmi bir kişiye ya da resmi bir davete götürülmez.

(43)

Sosyal Yaşamda Çiçek Alma ve Sunma

Özel ve sosyal yaşamda ziyaretlerde ve sosyal etkinliklerde çiçek sunmak nazik ve asil bir davranıştır. Nezaket, sevgi ve samimiyet ifadesidir.

Nişan, nikah, düğün, yıldönümü gibi sosyal etkinliklerde davetten bir saat önce büyük ve zengin görünümlü sepet ya da çelenk halinde çiçek gönderilir. Küçük bir zarf içindeki karta samimi kutlama ifadesi ve iyi dilekler yazılır imzalanır. Zarfın üzerine kişinin adı soyadı yazılır, adresi yazılmaz.

(44)

Tebrik, teşekkür, doğum, geçmiş olsun vesilesiyle buket olarak kısa saplı çiçek götürülür ve kapıyı

açana verilir. Buket sol el ile tutulur. Çiçekle salona girilmez.

Ev sahibi hanım çiçeği alır, selefon kağıdını çıkarır, vazo içine yerleştirir ve salonun görünen bir yerine koyar.

Uzun saplı çiçekler ile büyük saksılı çiçekler elden sunulmaz, vasıtayla gönderilir.

Doğum ve hastalıkta küçük ve açık renkli çiçeklerden oluşan buket gönderilir ve karta

«geçmiş olsun, sevgiler vb» not yazılır.

Üst düzey ve eşit düzeydeki kişilere çiçek

gönderilmez bizzat sunulur ve kart iliştirilmez.

(45)

Çelenk açılışta, düğünde ve cenazede gönderilir. Cenazeye gönderilen çelenge siyah kurdele takılır. Açılışa ve düğüne gönderilen çelenk üzerine, gönderen kişi ya da kurumun adı yazılı kurdele takılır.

İlke olarak; eşe, hanım arkadaşa, yaş günü kutlamasına, doğum ve hasta ziyaretine, yolcu karşılama ve uğurlamaya, özel

akşam yemeği davetine vasıtayla çiçek gönderilmez; kişi beraberinde buket çiçek götürür ve bizzat sunar.

(46)

Hastane ziyaretinde saksı çiçek

götürülmez. Ağır kokulu olmayan buket ya da sepet götürülür (Bazı hastaneler ve bazı hastalıklarda çiçeğe izin

verilmemektedir bu durum telefonla öğrenilip ona göre çiçek

hazırlatılmalıdır.

Hanımlar, yaşlı ve hasta dışında erkeklere çiçek sunmazlar.

Sosyal ilişkilerde daima doğal ve taze çiçek sunulur; yapay çiçek sunulmaz.

(47)

Çiçek gönderilecek ya da sunulacak kişinin erkek ya da hanım oluşu, sevgi ve

samimiyet durumu, resmi ya da sosyal statüsü çiçeğin renginin seçiminde ve

sayısının belirlenmesinde önemlidir. Çünkü, çiçeklerin de dili vardır. Örneğin, kırmızı gül sevgiyi temsil eder. Bu yüzden kırmızı gülün erkekten erkeğe verilmesi, emekli olan bir kişiye götürülmesi ve samimi olmadığınız bir hanıma sunulması doğru değildir.

Özellikle kırmızı gül nezaketen de olsa eş ve sevgili dışında kimseye sunulmaz.

Hristiyanlara cenaze dışında krizantem götürülmez. Cenazede ve anma

törenlerinde kırmızı karanfil kullanılır. Beyaz çiçek Batıda matem rengidir.

(48)

Buketteki çiçeklerin sayısı da önemlidir. Tek sayılı çiçekler sevgiyi ve sevinci, çift sayılı çiçekler üzüntüyü ifade eder.

Bu nedenle eşe ve sevgiliye tek

sayılı; hastaya çift sayılı çiçek

götürülür.

(49)

Çiçekler ve Anlamları

:

Beyaz gül: Masumiyet Kırmızı gül: Aşk

Nilüfer: Gelecek yenileme Pembe gül: Gönlüm senindir Beyaz lale: Saflık temizlik Sarı gül :Sıcak sevgi

Kırmızı lale: Seni seviyorum Beyaz karanfil: Temizlik, saflık Pembe lale: Anlayış

(50)

Kırmızı karanfil: Sevgi Sarı lale: Gerginlik

Pembe karanfil: İçtenlik Menekşe: Alçak Gönüllü Sarı karanfil: Hüzün

Kamelya: Mağrur

Sarı glayör: Kıskançlık Mor krizantem: Burukluk Orkide: Mağrur, gururlu

(51)

RENKLERE GÖRE ÇİÇEKLERİN DİLİ

Pembe Renk Şefkat

Altın Sarısı Sevinç, Bolluk Beyaz Renk Saflık Temizlik Kırmızı Renk Aşk

Mavi Renk Yumuşak Huylu Kahverengi Geçmiş

Yeşil Renk Ümit ve İstikbal Siyah Renk Üzüntü

Mor Renk Dul Gri Melankoli

(52)

SOSYAL ORTAMDA SAYGI VE NEZAKET KURALLARI

• Sosyal yaşam, davranışsal olarak insan ilişkilerinden oluşan toplumsal bir sistemdir. Sosyal yaşamda insan ilişkileri ve sosyal etkinlikler saygı, görgü ve nezaket kurallarına dayanır.

• İnsan ilişkilerinde temel kural, “kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız, başkalarına da öyle davranınız.”

• Gösterilen saygı ve nezaket, yapılan yardım ve iyilik daima içten ve karşılıksız olmalı; saygı duyulan, yardım ve iyilik yapılan kişiden asla bir karşılık ve minnettarlık

beklenilmemelidir. Yapılan iyiliği, yapan bilmeli; yapılan unutmamalıdır.

(53)

Üçüncü kişinin yanında yabancı dil konuşmak, kişinin kulağına bir şeyler fısıldamak; başkasına kaş göz işareti yapmak; kişinin

okuduğu kitap, gazete, vb. yazdığı yazıya bakmak ve okumaya

çalışmak doğru değildir.

Kapalı yerde (odada, büroda, salonda vb.) içeriye yaş, mevki, rütbe, statü bakımından büyük bir kişi ya da bir hanım girince erkeklerin ayağa kalkması bir inceliktir.

Sosyal yaşamda erkeklerin hanımlara saygı göstermeleri temel nezaket

kuralıdır.

(54)

Eş düzeyde iki hanım ve ya erkek aynı anda kapı önüne gelince, kim önce diğerine “buyurun” derse, o daha naziktir; diğeri kendisine “teşekkür ederim”

der ve geçer. “Rica ederim siz buyurun” demek ve kapı önünde itişip kakışmak kapıdan geçmemek ve nezaket yarışı yapmak doğru değildir.

Restoran, tiyatro, konser salonu vb. kalabalık yerlere hanım ile birlikte girerken ve bu gibi kalabalık yerlerden çıkarken erkeklerin önde

yürümeleri hanımı kollamak ve korumak açısından usuldendir.

(55)

Otobüs, tren, uçak vb. önce hanımlar biner erkekler bu taşıtlardan önce inerler.

Asansöre önce hanımlar biner erkekler önce iner ve kapıyı hanıma tutarlar.

Merdivende hanımlar duvar kenarından önde çıkar;

inerken erkekler önde inerler.

Sokakta, yolda hanım ve erkek birlikte giderken hanım duvar kenarında ve sağda yürümelidir. Erkek yol kenarında solda yürümelidir. Amaç; hanımı kollamak korumaktır.

Ziyaretlerde ev sahibi bir adım önde gider, konuğa yol ve yer gösterir.

(56)

Aile çevresinde yakınların, sosyal çevrede dost ve arkadaşların özel ve önemli günlerini kutlamak önemli bir nezaket

kuralıdır.

İlke olarak; adı ve unvanı bilinmeyen veya yeni tanışılan ya da resmi olunan erkeklere “beyefendi”, hanımlara “hanımefendi”

diye hitap edilir.

Toplum içinde saç taranmamalı; hanımlar herkesin içinde makyaj yapmamalıdır.

Toplum içinde sakız çiğnenmemeli; soğan, sarımsak yedikten sonra insan içine girilmemelidir.

Bankalarda mağazalarda, taşıtlarda, bilet gişelerinde birden fazla kişi varsa mutlaka sıraya girilmelidir. ( öne geçmek açgözlülük değil saygısızlıktır.)

(57)

Başkalarının yanında, özellikle davette ve ziyarette, kaşınmak, burun çekmek, burun ve kulak karıştırmak kaba bir davranıştır.

Toplum içinde esnemek söz konusu olduğunda ağız mutlaka elle kapatılmalıdır.

Elde olmadan geğirme durumunda özür dilemek gereklidir.

Başkasının yanında ve irade dışında gaz çıkartma olayı başa geldiğinde hiçbir şey olmamış gibi

davranılmamalı; suç başkasına atılmamalıdır.

(58)

Topluluk içinde abartarak gülmek ve aykırı bir biçimde kişner gibi gülmek hoş karşılanmayan bir davranıştır.

Topluluk içinde özellikle hanımların ve çocukların yanında cinsel fıkra anlatmaktan, argo ve küfürlü konuşmaktan kaçınılmalıdır.

Önceden izin almadan kimsenin fotoğrafı

çekilmemelidir. Özellikle bir hanımın fotoğrafını izinsiz olarak çekmek sakıncalıdır.

Gözlerde rahatsızlık yoksa başkasıyla konuşurken güneş gözlüğü çıkartılmalı kaplı alanda güneş gözlüğü

takılmamalıdır.

(59)

İş Ortamında Saygı ve Nezaket Kuralları

Kamusal ve özel kurum ve

kuruluşlarda yönetim ve çalışma ortamında günlük yaşam (ast, üst ilişkileri, çalışma ilişkileri ve

vatandaşlarla ilişkiler) saygı ve

nezaket kuralları içinde gerçekleşir.

İş, yaşamında, yapılan işin kalitesi ve verimliliği kadar; iş arkadaşları ve arkadaşlarla (iş sahipleri ve

müşterilerle) olan ilişkilerde

önemlidir. Bu yüzden, insan ilişkileri yönetim ve çalışma yaşamında başarı ve yükselmede son derece önemli ve etkilidir.

(60)

Devlet ve hükümet adamlarının ve üst

yöneticilerinin makamlarında (ofislerinde) ve yanlarında iken, bu kişiler toka etmek için el uzatmadan; el uzatmak;

oturmak için “buyur” etmeden ve yer göstermeden oturmak;

ayakta veya otururken önlerinde geçmek;

yolda, koridorda karşılaşınca,

size bakmadıkları takdirde kendilerine selam vermek doğru değildir

.

(61)

Özel ve resmi toplantılarda, yemeklerde ve sohbetlerde unvan, rütbe, kıdem ve yaş

bakımından önde gelenler önce söze başlarlar.

Ast küçük olanlar daha sonra izin alarak konuşurlar.

Yöneticinin makam odasında astlar üstlerinin hatırını sormazlar üstler sorarlar.

Üst astına teşekkür ettiğinde ast rica ederim demek yerine ‘sağ olun efendim’ demelidir.

Bir yönetici personelinin önemli ve özel günlerini kutlamayı unutmamalıdır.

(62)

İş yaşamında iş arkadaşlarına ve üstlerine “siz” diye hitap edilmeli önadlarına hanım/bey eklenmelidir.

İş yerine her zaman temiz gidilmeli hanımlar fazla açık giyinmemeli. Temel temizliklere önem gösterilmelidir.

İş yerine gelen ziyaretçiler ayakta karşılanmalı ve güler yüzlü olunmalıdır. Uğurlarken de kapıya kadar eşlik etmelidir.

İş yerinde dedikodu edilmemeli, iş arkadaşları ve özellikle yöneticiler eleştirilmemelidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

K ızılırmak suyu ile beslenen Kesikköprü Baraj Gölü'nün Limnolojik Araştırma sonuçları, su kalitesinin oldukça düşük olduğunu göstermektedir.. Suyun

Ara ştırmalarında, su ortamında bulunan kimyasalların izlenmesi için ortamda yaşayan midye, istiridye, ıstakoz yada karides gibi deniz ürünlerinin kullan ıldığını

Atık barajının iki numaralı havuzu ile üç numaralı havuzu arasındaki üç numaralı seddenin bir kısmı yıkılmış ve atık malzeme iki numaralı havuzu doldurmuştur..

Dün sabah saatlerinden itibaren Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri’nin tümünde hasta kabulleri durdurulurken yatan hastalar ın da taburcu işlemlerinin hızla yapıldığı

5393 sayılı Belediye Yasası’nda stratejik plana ve performans hedeflerine değinilen bir başka hüküm faaliyet raporu ba şlıklı 56. Maddeye göre, belediye başkanı, 5018

Yıllardır süren iç savaş sonucu vahşi yaşamı son bulan Sudan'da antilopların ve ceylanların göçü havadan yapılan bir araştırmayla ortaya çıkarıldı.. Vah şi

Besinlerin yeterli suyla yıkanamadığı ve hijyen koşullarının sağlanamadığı gerekçesiyle öğle yemekleri iptal edilirken yetkililer, “Yeterli su olmaması nedeniyle

Tazmanya Üniversitesi Zooloji Bölümü'nden Profesör Hamish McCallum , ilk belirtilerinin görülmesinden 6 ay sonra hayvan ın ölümüne neden olan hastalığın, 10 yıl