ter çifter olmak üzere 2. ci derece ana elemanların birbirleriyle «bulon» ve ge- rilme kabloların sıkıştırılmaları suretiyle rapt ederek statik bir sistem temin edil- mektedir. Özetle 60 adet ve değişik , uzun- lukta beton arme «caisson» keson siste- mi silindir türde kolonların üzerine otur- tularak bu kolonlararası açıklıktan dışa taşmak suretiyle devamlı bir büyük ka- fesi k|riş meydana getirmektedir.
Bütün parçalar şantiyede hazırlan- dıktan başka bu parçalar yerde birleşti- rilerek vinçle yerlerine konmuştur. Paris- de «Pare des Princes» kapalı spor sara- yında ilk defa uygulanan bu sistem ve metod Fransız firmasına has bir buluş-
dur. ' i . ! ' NOT : Çatı sisteminin boşluklarında is-
tenen her türlü tesisatın kolayca yerleşe- bileceği konusu başka bir kolaylık sağlar.
«Societe Bouygues» Proje ve uygu.ama- dan mesul firmadır.
b i b l i o g r a f y a .
e n d ü s t r i l e ş m i ş b i n a a ç ı s ı n d a n m i m a r î t a s a r v e u y g u l a m a s o r u n l a r ı
Doç. Dr. Şevket Sunar
istanbul Teknik Üniversitesi mimar lık fakültesinde Doçent Dr. Şevket Suna -in yaptığı, bu Doçentlik çalışması ülke .nizde bu güne kadar pek önem verilme yen, yapıda endüstrileşme konusunu İş lemektedir.
İnsanların mutluluk çizgisi, bolluk ve refah içinde olma isteği ile yönlenmekte;
modern toplum daha çok miktar ve çeşit- te mal ve hizmet istihlâk etmektedir. Tek- nik ve ekonomik gelişmenin tümüyle sos- yal bünyeyi etkilediği geçen yüzyıldan beri hangi üretim dalında talep çoğalmış- sa o alanda endüstrileşme kaçınılmaz ol- muştur. Yapı alanında da bu böyle olmuş ve özellikle asrın ikinci yarısından bu ya- na endüstrileşme çabaları yoğunlaşmıştır.
Hele; gerek piyasa işlemi olarak ve ge- rekse sosyal yönlü konut yatırımlarında münferit yapım yerine kısa dönemli bir zanaât üretiminden çok daha farklı olan endüstriyel üretim ölçeğine geçme söz- konusu olduğunda piyasanın mimarî yön- den her türlü şüphe ve kararsızlıklardan yoksun olarak düzenlenmesi hem kullanı- cı, hem de üretici kesimleri için gerekli ve şart olma durumundadır. Bu husus en- düstrileşmiş bina kapsamında mimarinin yalnızca yeri olduğunu değil, herzaman- kinden daha fazla kendisine İhtiyaç du- yulacağını doğrular.
Bu nedenle, çalışmanın bütününde"
güdülen amaç; endüstrileşme gerçeğinin mimarî tasar ve uygulama açısından yan- sıttığı sorunları genel anlamda fakat, mi- marın bu ortamdaki çaba ve sorumluluk- larına ışık tutar biçimde ele almak şek- linde belirlenebilir.
Herbirl kendi içinde fasıllara ayrılmış dört ana bölümden meydana gelen ça- lışmanın I. Bölümünde; endüstrileşmenin bir amaç değil, bir araç durumunda oldu- ğu gerçeğine işaret edilerek yapı faali- • yetlerinin tümüyle teknolojiler içinde en eskisi olduğu halde günümüzde geç kal- mış bir endüstri görünüşünde olmasının nedenleri araştırılmakta ve diğer endüst- riyel sektörlerle gelişmesinin karşılaştı-
rılması yapılmaktadır. —, II. ve III. Bölümlerde; yapı ekonomi-
sinin bugünkü düzeyinde ortaya çıkan bü- yük konut ve diğer yapı talepleri nedeniy- le üretim yönlü olması gereği üzerinde durulmakta; üretim gücünün arttırılması- nın gelişmiş veya gelişmekte olsun bütün ülkeler için zorunlu olduğuna işaret edil- mektedir. Bu arada, mimarî tasar ve uy- gulama yönünden geleneksel yapım sü-
recinde ortaya çıkabilecek köklü;
şlklikler ele alınarak prodüktivitej ma çabaları ve benzeri başarı I açısından teknik ve ticarî sürekli mini hususunda işe karışan teknii ve olanaklar incelenmektedir.
IV. Bölümde ise; sonuç olara rî tasar ile üretimin koordinasyoi tısında endüstrileşmiş bina kaç ortaya çıkan çok vönlü tekno-e sorunlara en iyi çözümü bir sentez ve araştırmacı niteliği ile Fanat ğin geleceğinin bu kaçınılmaz karşısında olmakla değil onun | de oluşacak gelişmelerle güçlenel görüş ve kanısına varılmıştır.
Kitabın sonunda plan şemaları niş bir bibliografya vardır. Bu öm lışmasından dolayı Doç. Dr. Şevfo nar'ı tebrik eder. eseri hararetle ye ederiz.
ARKÎTEKT
A R K İ T E K T ' I n Kolleksiyonları Ödemeli posta ile adresinize göm