• Sonuç bulunamadı

L E CORBUSIER 'NİN RESİMLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "L E CORBUSIER 'NİN RESİMLERİ"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ları içinde kendi tekniğini, biçimini yarat-mıştır.

Unutmamak gerekir ki bu oluş ulusla-rın uzun süre etkilere kapanmasının sonu-cuydu. Ya çevrelerinde etken uygarlıklar yoktu, ya da istilâlara karşı koyup uzun ömürlü devletler kurarak benliklerini koru-muşlar, görüş, duyuş ve ilkelerinden sapma-mışlardı.

Belçikalı eleştiriciler Türk resminden böyle bir özellik beklemiyorlardı herhalde.

Bugün uluslararası sınırlar çok da-raldı. Sanatçılar ister istemez etki

altında-L E C O R B U S I E R ' N İ N

R E S İ M L E R İ

Yazan : Ö Z D E M İ R ALTAN

Güzel Sanatlar Akademisinde Mme. Foııge tarafından düzenlenen Le Cor-busier sergisi, belki de bu asrın en önemli mimarının başarısındaki sırları bize açık-lıyor.

Le Corbusier çok yeni ve orijinal fikir-ler taşıyan, düşündüğünü yaratabilme kabili-yetine sahip bir nazariyatçı. Eşine kolay rastlanmıyacak derecede, mimarlığın fikir ve madde tarafı ile artistik tarafını aynı an-da topluma sunabilen bir sanatçı.

Onun mimarlıktaki başarısını, uygula-yamıyacak kadar çok ve taşkın olan ve bir kısmının uygulanmasını başka mimarlara terkettiği geniş nazariyatı gölgelemektedir. Resimlerinde ise büyük buluşlara yönelme-yen kabiliyetli bir icracının izleri vardır. Boş bir kâğıt üzerine organize edilmiş formların arkasında yatmakta olan istidadı

1ar. Etki, uygarlığın yeni araçlar ortaya koyması sonunda, basın - yayın yoluyla, za-man ve hız kavramlarının çok değişmesiyle, insanların birbirlerini tanıyabilme olanak-larının artmasiyle oluyor. Böylece plâstik sanatlarda ulusal sözü yerine evrensel sözü daha rahat söylenebiliyor. Sanatta ulusal bir kek aramak ihtiyacı sanırım ki dış yapı-daki yani biçimdeki özelliklerin artması yü-zündendir. Eserin iç yapısına inildikçe, ger-çek sanatçıda yaşanılan biçimin bölgesel duyarlıkla dolu olduğu görülebilir. Resimle-rinde yaşadığı günlerin bunalımını, sorun-larını dile getiren sanatçı haliyle ulusal

re-kolayca görülür. Olmayan şeyleri düşünüp, hiç görülmemiş elemanları kompoze edebi-len, yokluğun sessizliğinden varlığın büyük müziğini söken bir güç onda kendini gösterir.

O mimarlıkta fonksiyonu, yapıda çıp-lak betonu veya şehircilikte binaları direkler üzerine kurmayı aklı ile ortaya atarken, kalbi ile de, Yirminci yüzyılın sanat ko-şullarının kübizme, sonra da pürizme getir-diği yeni plâstik formları uyguluyordu. Bıı çalışmaların sonuçları, hem bilinçli hem de artistik heyecanlara bağlı olduğu için, mi-marlığının verdiği ürünlere yaklaşırlar.

Zaten Le Corbusier'deki plâstik araş-tırmalar, plâstik his ve ihtiras halini alma-dan, onu şehirci ve mimar verimini ortaya çıkaracak formların yaratıcısı yapmıya-caktır.

sim yapıyor demektir. Ve yeniyse kaynak-larını mutlaka çevresinden almıştır.

Fransız Mathieu'nun lirik soyutlama-ları Amerika'da Pollock ve Tobey'i etkile-yecek ama bu ülkenin canlı, hareketli yaşa-mıyla yüklü yeni bir biçim yorumunun so-nucu eylem (action) akımı ortaya çıka-caktır.

Sonuç olarak bugünkü Türk sanatında değişik hava görmek istiyen eleştirici işin özüne inmemiştir denilebilir. Fakat kendi sanatımız hesabına böyle tartışmalara yol açmasiyle faydalı oluşu da inkâr edilemez.

Michel Ange «İnsan anatomisini iyi bilmeyen mimar olamaz» demişti. Haklı bir fikri anlatmak için mübalâğalı bir anlatım tarzı. Ancak, plâstik olmayan bir mimarlık eseri var mı?

Bu prensiplerle hareket eden Le Cor-bıısier'nin form olgunlaşması, onu Yirminci yüzyıl mimarlığında parlak bir görünüş ha-line getirdi.

Resimleri onun tam bir plâstik olgun-luğa vardığını, iyi bir kompozitör ve icracı olduğunu gösteriyor. Eğer bu devrin ön plânda gelen ressamları arasına girmemesi-ne bir sebep bulmak gerekirse, resim çalış-malarını daha çok mimarlığının hizmetinde kullandığını ve bu çalışmalarını, bütün za-manının az bir bölümüne sığdırdığını söy-lemek yeter sanırım.

(2)

Resimlerini Picasso, Leger, Braque veya Ozenfent etkisinde görenler var. Bu kusurlu bir görüştür, çünkü Picasso'nun Leger'ye, Jııan Gris'nin Ozenfent'a benzemesi de bun-dan daha az bir benzeyiş değildir. Sentetik kübizmden pürizme, oradan da büyük stil-lerine geçen Picasso veya Braque'ın yaptı-ğını Le Corbusier'den bekleyemezdik. Bu asrın mimarının pentür hamuru içinde, yu-muşaması tabiî ki imkânsızdır. Veya, olursa büyük bir sürpriz demektir.

Le Corbusier bazan yukarda adı geçen ustalara benzerken, bazan da form yaratı-cılığı bakımından tam bir plâstiğin içine düşmekte ve kişiselliğin enteresan örnekle-rini vermektedir. Çoğunlukla, zorlanmadan yapılan, resme veya mimarlığa ait krokile-rinde form sevgisi yanında, bir desen este-tiği vardır. Burada, bir mimar olarak

eser-leri için çizdiği krokilerle, yalnız ressamca bir desen çizmek için yaptığı krokileri ara-sında bir fark görmemektedir. Bazan da bir mimarî eserin ilk etüdlerini yaparken, bazı eleman ve detaylar, çizilmekte olan desenin estetik kuruluşu arasında kaybolmaktadır.

Bu desenlerin yavan bir ustalıkla hiç ilgileri yoktur. Bize, ancak süsten kaçınıp büyük amaçlara yönelen fikirleri anlatırlar. Nasıl eli becerikli bir illüstratörün bir res-sam olmasına imkân kalmamışsa aynen onun gibi, iç dünyadan çok, standart bir gösterişe, usta bir ruhsuz desene sahip olan mimarın da başarı yolları az çok tıkanmış demektir.

Bu olayı iyice ııstalaşmış bir dans mü-ziği trompetçisinin. Haydn'ın trompet kon-çertosunu icrada pek yavan kalacağı örneği ile daha açıklamak istiyorum.

! j Tavzih :

Dergimizin 312. sayısında yayınlanan Ankara İmar vs Emlâk İşletmesi A. Şirke-tinin Anafartalar Çarşı Sitesi tefriş proje müsabakasında, birinciliği kazanan projenin müellifinin sehven yalnız Y. Mimar Ruşen Dora olarak yazıldığını üzüntü ile bildirir, projeyi R. Dora'nın, Y. Mimar Engin Ay-dın, Y. Dekoratör Özden Aydın ile müşte-reken hazırlamış olduklarını, tavzih ederiz.

A R K İ T E K T

Le Corbusier'nin renklerine gelince «ancak formlarına yardımcı olabilecek ka-dar» demek yerinde olur sanırım.

Zaten kendini tanıyan bir sanatçı olan Le Corbusier, renkçi olmaya heves etmi-yor. O, sadece bir mimarın formasyonunu tamamlamada itici bir güç olan desen ve forma eyilim gösteriyor. Pürizmin boya tek-niğine ihtiyaç göstermeyen düz satıhları, sa-natçısını o yönden korumaktadır.

Le Corbusier belki, önce mimardır. Fa-kat diğer plâstik sanatlara göre mimarlığın kendine has özelliklerini, müşterek olanla-rından ayırabilen ve plâstiğe ait görüşlerini estetiğe bağlı her çalışmasında özetleyebi-len bir sanatçıdır.

Özdemir ALTAN

A R K . — 410

1 3

Referanslar

Benzer Belgeler

İnşaat malzemelerinin en mühimleri ve binanın ma- liyetinde en çok yekûn tutanları olan demir, çimento ve kereste devlet elinde olduğundan bunlar üzerinde yapı- lacak yeni

Tez çalışmasında dünyada ve Türkiye‟de film gösterimi yapılan mekânların tarihi gelişimi, kent kültürü içinde sinema olgusu, seyircinin filmi sinemada

İkinci ihtimalin de tekrar iki ihtimalinin olduğunun açıklanması delili anlamayanlara delili tamamlamak (tetmîm) için getirilmiştir. 363 Bir diğer nokta

ġekil 4.13 : h = 150 mm konumu için, farklı korona halkası yarı çaplarında, alternatif gerilimde temiz izolatörde silikon üzerindeki elektrik alan

[r]

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a Toros

mikromorfolojik özellikleri *SH: Standart hata Takson Epiderma Hücre ġekli Epiderma Hücresi En Epiderma Hücresi Boy Antiklinal Çeper Yapısı Periklinal Çeper Yapısı

Bu çalışmanın amacı, uçucu kül ve silis dumanının farklı oranlarda mineral katkı olarak kullanıldığı kendiliğinden yerleşen harçların mekanik ve