• Sonuç bulunamadı

İşletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilere ve çıraklara yapılan ücret ödemelerinde asgari geçim indirimi uygulanır mı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İşletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilere ve çıraklara yapılan ücret ödemelerinde asgari geçim indirimi uygulanır mı?"

Copied!
298
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

B‹REYSEL ‹¿ HUKUKU

6098 SayÑlÑ Türk Borçlar Kanunu’ndaki Hizmet Sözleàmelerinin Þsabetli Olmayan

BazÑ Düzenlemeleri ...5 Prof. Dr. Nuri ÇELÞK

Geçici Þà Þliàkisinin Özel Þstihdam BürolarÑ AracÑlÑÜÑ ile KurulmasÑna Þliàkin

Yeni Düzenleme Önerileri ...10 Prof. Dr. Toker DERELÞ

Muvazzaf Askerlik ve Bedelli AskerliÜin Hukuki SonuçlarÑ AçÑsÑndan KaràÑlaàtÑrÑlmasÑ ...15 Prof. Dr. Ali RÑza OKUR

Þàçinin Sadakat Borcu ve Türk Borçlar Kanunu ile Getirilen Düzenlemeler ...23 Prof. Dr. Gülsevil ALPAGUT

Risk DeÜerlendirme YönetmeliÜi’nin Þà SaÜlÑÜÑ ve GüvenliÜine KatkÑsÑ

(Taslak Üzerine Bir DeÜerlendirme) ...33 Doç. Dr. Levent AKIN

Ödünç Þà Þliàkisinde DeÜiàiklik Bu Defa Gerçekleàiyor Mu? ...44 Doç. Dr. Serkan ODAMAN

KaràÑlaàtÑrmalÑ Hukuk IàÑÜÑnda Þàyerinin Devri Halinde

Devredenin Birlikte SorumluluÜu ...54 Arà. Gör. Dr. Ulaà BAYSAL

Þà Hukuku AçÑsÑndan Þàletmelerde Disiplin Sistemi ve UygulamasÑ ...60 Ahmet TAßKIN

Þà SaÜlÑÜÑ ve GüvenliÜi Kanun TasarÑsÑ TaslaÜÑnda Dünden Bugüne ...93 Av. ßeyda AKTEKÞN

KARAR ‹NCELEMELER‹

Þàyerinde Sigara Þçme YasaÜÑnÑ Þhlal Eden Þàçinin Þà Sözleàmesinin Feshi

-YargÑtay 9.HD.’nin 11.10.2010 Tarihli KararÑnÑn Þncelenmesi- ...106 Doç. Dr. Hediye ERGÞN

Fazla ÇalÑàmanÑn ÞspatÑ ...113 Yrd. Doç. Dr. Gaye Burcu YILDIZ

Sözleàme ÖzgürlüÜü ve Þkale ...121 Yrd. Doç. Dr. Mahmut KABAKCI

Þàyeri DeÜiàiklik KayÑtlarÑnÑn GeçerliliÜi Sorunu ...136 Dr. A. Eda MANAV

TOPLU ‹¿ HUKUKU

Toplu Þà Hukukunda Yeni Bir Düzenleme (31.01.2012 Tarihli Kanun TasarÑsÑ) ...159 Prof. Dr. Metin KUTAL

MART ’12 • YÑl 7 • SayÑ 25

SÞCÞL

Þ ß H U K U K U D E R G Þ S Þ

MESS Ad›na Sahibi Tu€rul KUDATGOB‹L‹K

MESS Yönetim Kurulu Baàkan›

Yaz› ‹Àleri Müdürü Av. ‹smet S‹PAH‹

MESS Genel Sekreteri

Yay›n Yönetmeni Av. Mesut ULUSOY Yay›n Kurulu Av. Erten CILGA Av. ‹lhan DOÝAN Av. Ender KIZILRAY Av. ßeyda AKTEK‹N Av. Na€me HOZAR Av. Vahap ÜNLÜ Av. Selçuk KOCABIYIK

Av. Uygar BOSTANCI Av. Murat BATUR Av. Dilara DEMÞREL Av. Mete N. YORULMAZ

Av. Burak TÜRKMEN Bask› Hanlar Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. ßti. Yeàilce Mah. Aytekin Sok. No. 16 Ka€›thane/‹STANBUL

Yay›n Türü Yerel süreli yay›n. MESS’in

üç ayl›k yay›n organ›d›r. ISSN 1306-6153

Bask» Tarihi 23 Mart 2012

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikas›

Merkez Mahallesi Geçit Sokak No: 2 34381 ßiàli/ÞSTANBUL

Tel: 212 232 01 04 Faks: 212 241 76 19 e-posta: mess@mess.org.tr

www.mess.org.tr Görüàler yazarlara aittir. Kaynak gösterilerek al›nt›

(4)

KARAR ‹NCELEMES¾

Yetki ÞhtilafÑ Yaàanan Kamu Þàyerlerinde Ücret ZammÑ UygulamasÑ ...178 Av. Filiz ATAY

SOSYAL GÜVENL‹K HUKUKU

BoàandÑÜÑ Eàiyle Birlikte YaàayanÑn AylÑÜÑnÑn Kesilmesi

-Anayasa KaràÑsÑnda Bir Ülke GerçeÜi- ...190 Prof. Dr. Tankut CENTEL

Son DeÜiàikliklerden Sonra Genel SaÜlÑk SigortasÑnÑn Kiàiler BakÑmÑndan KapsamÑ ...197 Prof. Dr. Nüvit GEREK

5510 SayÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑndan Kaynaklanan UyuàmazlÑklarda Görevli Mahkeme

(Anayasa Mahkemesi’nin 22.12.2011 Tarihli KararÑ Çerçevesinde) ...205 Prof. Dr. Murat ßEN

Ücretsiz Þzinli Þàçilerin GSS Primi Ödeme ZorunluluklarÑ... ...227 Dr. Özkan BÞLGÞLÞ

Sosyal Güvenlik Destek Primini Hangi SigortalÑlar Öder ve

Ödenen Bu Prime Þstinaden SaÜlanan YardÑmlar Nelerdir?.. ...234 Murat UÝUR

MAL‹ HUKUK

Türkiye ile Almanya, Belçika ve Fransa ArasÑndaki Çifte Vergilendirmeyi

Önleme AnlaàmalarÑndaki Emek Gelirlerine Þliàkin Düzenlemeler ...243 Prof. Dr. Ahmet KIRMAN

Þàletmelerde Mesleki EÜitim Gören ÖÜrencilere ve ÇÑraklara YapÑlan

Ücret Ödemelerinde Asgari Geçim Þndirimi UygulanÑr MÑ? ...249 Yrd. Doç. Dr. Ayàe YÞÝÞT ßAKAR

ÇALI¿MA CEZA HUKUKU

Ceza Hukuku Boyutuyla Sendikal HaklarÑn KullanÑlmasÑnÑn Engellenmesi ...256 Dr. BarÑà DUMAN

AVRUPA B‹RL‹½‹ HUKUKU

Avrupa BirliÜi’nin Aile ve Þà YaàamÑnÑn UyumsallaàtÑrÑlmasÑ Konusunda

Ebeveyn Þznine Yönelik Yeni Direktifi ...274 Doç. Dr. Alpay HEKÞMLER

KARAR ‹NCELEMES¾

Þàyeri UygulamalarÑ ve KoàullarÑ...284 Av. NaÜme N. HOZAR

(5)

Yeni yÑl ile birlikte çalÑàma hayatÑnda yeni bir döneme gireceÜimizi söylemek yerinde ola-caktÑr. ßöyle ki, bir yandan Toplu Þà Þliàkileri Kanunu TasarÑsÑ, diÜer yandan ise Þà SaÜlÑÜÑ ve GüvenliÜi Kanunu TasarÑsÑ TaslaÜÑ sÑrasÑyla TBMM’nin ve hükümetin en önemli gündem maddelerini teàkil etmektedir.

BilindiÜi üzere, TBMM SaÜlÑk, Aile, ÇalÑà-ma ve Sosyal Þàler Komisyonu’nun 13 Mart 2012 tarihli toplantÑsÑnda “Toplu Þà Þliàkileri Kanunu TasarÑsÑ” üzerindeki görüàmeler ta-mamlanmÑàtÑr. HazÑrlanacak Komisyon ra-porunun önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’na gönderilmesi beklenmektedir. Top-lu Þà Þliàkileri Kanunu TasarÑsÑ, 2821 sayÑlÑ Sendikalar Kanunu ile 2822 sayÑlÑ Toplu Þà Sözleàmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nda kök-lü deÜiàiklikler yaparak, iki Kanun’u tek bir Kanun altÑnda toplamaktadÑr. TasarÑnÑn ha-zÑrlanÑà nedenleri arasÑnda; 2010 yÑlÑnda T.C. AnayasasÑ’nda yapÑlan deÜiàikliklere uyum saÜlamak bulunmaktadÑr. DiÜer bir neden ise, UluslararasÑ ÇalÑàma Örgütü (ILO) ile Avrupa BirliÜi (AB)’nin uzun yÑllardan beri 2821 ve 2822 sayÑlÑ Kanunlara yönelik eleàtirilerini mümkün olduÜunca karàÑlamaktÑr. Söz konu-su deÜiàikliklerin yasalaàmasÑnÑn ardÑndan sendikal yaàamda yeni bir sayfa açÑlacaÜÑ kuàkusuzdur. Özellikle sendika üyeliÜinin ka-zanÑlmasÑ, sendikal güvenceler, iàkolu barajÑ ve grev yasaklarÑ gibi konularda yapÑlan esaslÑ deÜiàikliklerin etkilerinin ne olacaÜÑ uygula-malarla ortaya çÑkacaktÑr.

Öte yandan Þà SaÜlÑÜÑ ve GüvenliÜi YönetmeliÜi’nin önce yürürlüÜünün durdu-rulmasÑ ve sonra iptal edilmesi, takip eden dönemde ortaya konan Þà SaÜlÑÜÑ ve GüvenliÜi TüzüÜü TaslaÜÑ’nÑn geri çekilmesi, bu konuda bir kanun çalÑàmasÑ yapÑlmasÑnÑ gündeme

ge-tirmià, böylece Þà SaÜlÑÜÑ ve GüvenliÜi Kanun TasarÑsÑ TaslaÜÑ ortaya çÑkmÑàtÑr. Þà SaÜlÑÜÑ ve GüvenliÜi Kanun TasarÑsÑ TaslaÜÑ, BakanlÑk tarafÑndan 25 Ocak 2012 tarihinde Baàba-kanlÑÜa sunulmuàtur. BaàbakanlÑk’ta bulu-nan TaslaÜÑn TBMM’ye gönderilmek üzere im-zalarÑn tamamlanmasÑ beklenmektedir. Kamu ve özel sektöre ait bütün iàlere ve iàyerlerine, bu iàyerlerinin iàverenleri ile iàveren vekille-rine, çÑrak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalÑàanlarÑna uygulanacak olan Kanun TasarÑsÑ TaslaÜÑ’nÑn yasalaàmasÑ sÑrasÑn-da tüm taraflarÑn görüàlerinin alÑnmasÑnsÑrasÑn-da fayda bulunmaktadÑr. Þà saÜlÑÜÑ ve güvenliÜi gibi fevkalade önemli bir alanÑ düzenleyecek Kanun’un, gerek uygulamacÑlar gerek yargÑ mercileri için en iyi àekilde kaleme alÑnmasÑ ve en az tartÑàmaya sebebiyet verecek àekilde düzenlenmesi zorunludur.

Her iki konuda deÜerlendirmelerin yer aldÑ-ÜÑ dergimizin 25. sayÑsÑndaki diÜer bazÑ konu baàlÑklarÑmÑz ise àöyle: BoàandÑÜÑ eàiyle birlik-te yaàayanÑn aylÑÜÑnÑn kesilmesi-Anayasa kar-àÑsÑnda bir ülke gerçeÜi-, iàletmelerde mesleki eÜitim gören öÜrencilere ve çÑraklara yapÑlan ücret ödemelerinde asgari geçim indirimi uy-gulanÑr mÑ?, ià hukuku açÑsÑndan iàletmelerde disiplin sistemi ve uygulamasÑ ile iàyeri uy-gulamalarÑ ve koàullarÑ. Gündemi takip eden makaleler ve karar incelemelerinin yer aldÑÜÑ dergimizin 25. sayÑsÑnÑ siz deÜerli okuyucula-rÑmÑzÑn bilgilerine sunarÑz.

SaygÑlarÑmla,

Av. Þsmet Sipahi

Sendikal yaàamda

(6)

Yay›n Talebi ¾çin

MESS Türkiye Metal Sanayicileri Sendikas› ‹ktisadi ‹àletmesi Merkez Mahallesi Geçit Sokak No: 2 34381 ßiàli/ÞSTANBUL

Tel: (0212) 232 01 04 (pbx) Faks: (0212) 241 76 19 e-posta: mess@mess.org.tr - www.mess.org.tr

Metal sanayinde yeniliklerin öncüsü olan MESS, Mesleki Yeterlilik Kurumu’ndan (MYK) aldÑÜÑ yetkiyle otomotiv ve metal sektörlerinde Ulusal Meslek StandartlarÑ’nÑ hazÑrlama görevini sürdürüyor. HazÑrlanan Ulusal Meslek StandartlarÑ, AB normlarÑyla uyumlu bir Ulusal Yeterlilik Sistemi’nin oluàturulmasÑnda temel görevi üstlenecek.

Son olarak 20 AralÑk 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayÑmlanan Þàletme Elektrik BakÑmcÑsÑ Seviye 5 Ulusal Meslek StandardÑ ile bugüne kadar MESS tarafÑndan hazÑrla-nan toplam Ulusal Meslek StandardÑ sayÑsÑ 57’ye ulaàtÑ. SendikamÑz MESS, Ulusal Mes-lek StandartlarÑ’nÑn ulaàÑlabilirliÜini artÑrmak ve aràivlenmesini kolaylaàtÑrmak amacÑyla yayÑmlanan standartlarÑ ilgili tüm kurum ve kuruluàlar ile sosyal paydaàlara daÜÑttÑ. SendikamÑzÑn, meslek standartlarÑnÑn hazÑrlanmasÑ alanÑndaki çalÑàmalarÑnÑ sektörün önde gelen temsilcileri olan üyeleri ile eàgüdümlü olarak sürdürüyor.

Ulusal Meslek StandartlarÑ sektörün ihtiyacÑ olan

nitelikli iàgücüne eriàimi hÑzlandÑracak.

(7)

I. GiriÛ

1. BilindiÜi gibi, 2011 yÑlÑnda Þà Hukuku

alanÑnÑ ilgilendiren üç temel kanun çÑkarÑlmÑà-tÑr. Bunlar 6100 sayÑlÑ Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 6098 sayÑlÑ Türk Borçlar Kanunu ve 6102 sayÑlÑ Türk Ticaret Kanunu’dur. Ancak, Þà Hukuku açÑsÑndan bunlarÑn en çok önemli ola-nÑ hiç kuàkusuz 1 Temmuz 2012’de yürürlüÜe girecek olan Türk Borçlar Kanunu’dur. Bu in-celememizde, Þà Kanunu’ndaki ià sözleàmeleri paralelinde Türk Borçlar Kanunu’nda yer veri-len hizmet sözleàmelerinin uygulamada önem kazanacaÜÑ düàüncesiyle bunlardan bazÑlarÑ üzerinde durmakta yarar görüyoruz.

2. Hemen belirtelim ki, Türk Borçlar

Kanunu’nda son derecede genià kapsamlÑ ola-rak 76 maddede düzenlenen (m. 393-469) hiz-met sözleàmelerinin isabetli olanlarÑ yanÑnda isabetli olmayanlarÑ da vardÑr. BunlarÑn isabetli olanlarÑnÑ aàaÜÑdaki àekilde kÑsaca açÑkladÑktan sonra isabetli olmayanlarÑnÑ ayrÑntÑlÑ olarak ele almaktayÑz.

Þsabetli sayÑlan sözleàme hükümlerinin de-Üerlendirilmesi esas itibariyle ayrÑ bir inceleme konusunu oluàturmaktadÑr. Bu itibarla; Türk Borçlar Kanunu’nun isabetli olduÜunu düàün-düÜümüz hükümlerini, öÜretideki tartÑàmalara girmeksizin, sadece genel bir bilgi vermek üze-re ve özet olarak àu àekilde sÑralayabiliriz:

Türk Borçlar Kanunu’nda, Þà Kanunu’nun 11. maddesindeki düzenlemeye paralel olarak, belirli süreli ià sözleàmelerinin zincirleme ola-rak yapÑlmasÑnÑn geçerliliÜi için esaslÑ nedenin varlÑÜÑnÑn aranmÑà olmasÑ (m. 430/II) yerinde-dir. AynÑ àekilde, Þà Kanunu’ndaki gibi, belirli süreli sözleàmeyi sona erdirmek için, ister iàçi isterse iàveren fesih bildiriminde bulunsun, ià-çiye günde iki saatlik ià arama izninin verilme-si (m. 421/II), azami süreverilme-si belirli ià sözleàme-sindeki, iàçinin kendi rÑzasÑ ile iàten ayrÑlmasÑ durumunda iàverene ceza koàulu olarak belir-li bir parayÑ ödeyeceÜine ibelir-liàkin hükmün tek yanlÑ olarak iàçi aleyhine bir düzenleme ol-masÑ nedeniyle iàçiyi baÜlamayacaÜÑ esasÑna, ayrÑca kötüniyet tazminatÑnÑn fesih bildirimi

Prof. Dr. Nuri ÇELÜK

Üstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi

6098 SayÍlÍ Türk Borçlar Kanunu’ndaki

Hizmet SözleÛmelerinin Üsabetli Olmayan

(8)

süresinin üç katÑ tutarÑnda olmasÑna iliàkin Þà Kanunu hükmüne Türk Borçlar Kanunu’nda da yer verilmià olmasÑ (m. 420/I ve m. 435), iki kanun arasÑnda iàçilerin nitelikleri ve çalÑà-ma koàullarÑ bakÑmÑndan ayÑrÑm yapÑlçalÑà-masÑnÑn gereksizliÜi nedeniyle isabetlidir. Bunun gibi, belirli süreli ià sözleàmesinin haklÑ bir neden olmaksÑzÑn sürenin bitiminden önce iàveren-ce sona erdirilmesinin hukuki sonuçlarÑnÑn Þà Kanunu’nda düzenlenmemesinden doÜan boà-luÜun doldurulmasÑ konusunda Türk Borçlar Kanunu’nda yeni bir hükme yer verilmiàtir. Bununla, sözleàmede kararlaàtÑrÑlan sürenin sonuna kadar iàverence ödenecek tutarÑn ücret olmayÑp tazminat olacaÜÑ yolunda ortaya atÑlan deÜiàik görüàlerin Türk Borçlar Kanunu’nda yasal bir dayanaÜa kavuàturulmuà olmasÑnÑn (m. 438/I) yararlÑ olduÜu kuàkusuzdur. Bun-lardan baàka, fazla çalÑàmanÑn yapÑlmasÑnda Þà Kanunu’na göre iàçinin onayÑ alÑnmakla bir-likte, onun fazla çalÑàma yükümünden söz et-meyi gerektiren koàullar belirtilmemiàtir. Türk Borçlar Kanunu’nda bu boàluÜun doldurulmasÑ amacÑyla bir düzenlemeye yer verilmià olmasÑ da isabetli olmuàtur.

II. Türk Borçlar Kanunu’nun

Üsabetli Olmayan BazÍ

Düzenlemeleri

Bu incelememizde hizmet sözleàmelerinin isabetli olmayan düzenlemelerinin uygulama açÑsÑndan önemli sorunlar yaratabileceÜi dü-àüncesiyle bunlardan bazÑlarÑ üzerinde dur-makta yarar görüyoruz.

Türk Borçlar Kanunu’nun deÜerlendirmeye esas aldÑÜÑmÑz düzenlemeleri üç konu ile ilgili bulunmaktadÑr. Bunlar aàaÜÑda ayrÑ ayrÑ açÑk-lanmaktadÑr:

1. Fesih bildirimi süreleri

a) ¾À Kanunu ile Türk Borçlar Kanunu aras»ndaki farkl»l»klar

Þà Kanunu’nda, belirsiz süreli ià sözleàme-lerine iliàkin olarak, iàçinin çalÑàmÑà olduÜu sürelere göre bildirimden sonra sözleàmele-rin sona ermelesözleàmele-rine kadar geçecek olan sü-reler gösterilmià bulunmaktadÑr (m. 17/II). Þà Kanunu’nda, iàçinin iàyerinde kÑdemi arttÑkça fesih bildirimi sürelerinin de artmasÑ kabul edilmiàtir. Þà Kanunu’na göre, fesih bildirimi süresi, iài altÑ aydan az sürmüà iàçi için iki, altÑ aydan bir buçuk yÑla kadar sürmüà olan iàçi için dört, iài bir buçuk yÑldan üç yÑla kadar sürmüà olan iàçi için altÑ, iài üç yÑldan fazla sürmüà olan iàçi için sekiz haftadÑr. Bunlara karàÑlÑk, Türk Borçlar Kanunu’nda ise farklÑ bildirim süreleri kabul edilmiàtir. Bu Kanuna göre, fesih bildirim süresi kÑdemi bir yÑla ka-dar sürmüà olan iàçiler için iki hafta, bir yÑldan beà yÑla kadar olan iàçiler için dört hafta, beà yÑldan fazla olan iàçiler için ise altÑ haftadÑr (m. 432/II). Fesih bildirimi süreleri bakÑmÑndan Þà Kanunu ile Türk Borçlar Kanunu arasÑnda iàin niteliÜinden doÜmayan bir farklÑlÑÜÑn yaratÑl-masÑ isabetsizdir1.

b) Bildirim sürelerinin asgari olmas» ve de¼iÀik Àekilde art»r»lmas»n»n geçerli say»l»p say»lmayaca¼»

Þà Kanunu’ndaki fesih bildirimi süreleri as-gari olup ià sözleàmeleri ve toplu ià sözleà-meleriyle artÑrÑlabilir (m. 17/III). Kanundaki sürelerin iàçi ve iàveren için deÜiàik olarak artÑrÑlmasÑnÑn geçerli sayÑlÑp sayÑlmayacaÜÑ ko-nusunda bugüne kadar yapÑlmÑà olan tartÑà-malar Þsviçre Borçlar Kanunu’ndan alÑnarak Türk Borçlar Kanunu’nda yer verilen yeni bir düzenleme ile sona erdirilmiàtir. Türk Borçlar Kanunu’na göre, fesih bildirim sürelerinin her iki taraf için de aynÑ olmasÑ zorunludur; sözleà-mede farklÑ süreler öngörülmüàse, her iki tarafa da uygun olan fesih bildirimi süresi uygulanÑr (m. 432/V)2.

Hemen belirtelim ki, bu konunun tartÑàÑldÑÜÑ eski dönemde eski Borçlar Kanunu’na (m. 340/ son) dayanÑlarak savunulan bir görüàe göre, bu

Fesih bildirimi süreleri bakÍmÍndan

ÜÛ Kanunu ile Türk Borçlar Kanunu

arasÍnda iÛin niteliÙinden

doÙmayan bir farklÍlÍÙÍn

yaratÍlmasÍ isabetsizdir.

(9)

durumda kararlaàtÑrmanÑn geçersiz sayÑlacaÜÑ ve deÜiàik sürelerin yerini yasal sürenin alacaÜÑ görüàüne3 karàÑ ortaya atÑlan baskÑn görüà

ta-rafÑndan Türk Borçlar Kanunu’na yeni olarak getirilen hükümdeki (m. 432/V) esas benim-senmiàti4.

TaraflarÑn yasal sürenin altÑnda kararlaàtÑr-dÑklarÑ sürenin yerine Kanundaki asgari süre uygulanÑr5.

YargÑtay’Ñn kanÑmÑzca isabetsiz kararlarÑna göre, Kanundaki fesih bildirimi sürelerinin artÑ-rÑlmasÑna iliàkin bir sÑnÑrÑn olmamasÑ, bu artÑàÑn sÑnÑrsÑz olarak yapÑlabileceÜi àeklinde yorum-lanamaz, aksine düàünce tarzÑ toplu ià sözleà-mesi ile bildirim süresinin on yÑl olarak belir-lenmesine ve uygulanmasÑna imkân verebilir. Toplu ià sözleàmesinde fahià olarak belirlenen bildirim sürelerine hâkimin müdahalesi gere-kir6. YargÑtay’Ñn baàka bir kararÑnda üst sÑnÑr en

çok ihbar ve kötüniyet tazminatlarÑnÑn toplamÑ kadar olarak kabul edilmiàtir7.

2. Süreli fesih bildirimi ile iÛ

sözleÛmesinin sona erdirilmesi

Süreli fesih bildirimi, kural olarak, belirsiz süreli sürekli ià sözleàmeleri için söz konu-sudur. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nda dü-zenlenen bir halde, istisnaen, belirli süreli ià sözleàmesi de bu yolla sona erdirilebilir. ßöyle ki; belirli süreli ià sözleàmesinin on seneden fazla bir süre için yapÑlmasÑ halinde Türk Borç-lar Kanunu’na eskisinden oldukça farklÑ oBorç-larak getirilen yeni düzenlemeye göre, taraflardan her biri on sene geçtikten sonra altÑ aylÑk fesih bildirim süresine uyarak sözleàmeyi feshedebi-lir (m. 430/III). Eski Kanuna, güçsüz olan iàçi-nin kiàilik haklarÑnÑ korumak amacÑyla, onun her zaman bir aylÑk süre vererek sözleàmeyi feshettiÜini bildirebileceÜi yolunda bir hüküm getirilmiàti8. GörüldüÜü gibi, yeni düzenleme

ile eskiden sadece iàçiye tanÑnan fesih hakkÑ iàverene de tanÑnmÑà, ayrÑca eskiden bir ay olan fesih bildirimi süresi altÑ aya çÑkarÑlmÑàtÑr. Bunun yerinde bir düzenleme olduÜu söyle-nemez9.

3. Fesih bildirimine iliÛkin koÛullara

uyulmamasÍ (ihbar tazminatÍ)

Þà Kanunu’nda gösterilen fesih bildirim ko-àuluna uymadan iài terk eden iàçi ya da aynÑ àekilde iàçinin iàine son veren iàveren, Ka-nun’daki bildirim sürelerine iliàkin ücret tutarÑ-nÑ tazminat olarak ödemek zorundadÑr (m. 17/ IV). Türk Borçlar Kanunu’nda ise deÜiàik bir düzenlemeye yer verilmiàtir. Buna göre, iàçi haklÑ sebep olmaksÑzÑn iàe baàlamadÑÜÑ veya aniden iài bÑraktÑÜÑ takdirde iàveren, aylÑk üc-retin dörtte birine eàit bir tazminat isteme hak-kÑna sahiptir. Þàverenin, ayrÑca ek zararlarÑnÑn giderilmesini isteme hakkÑ da vardÑr (m. 439/I). Bunun tartÑàmaya açÑk ve yerinde olmayan bir düzenleme olduÜu kabul edilebilir10.

4. Süresiz fesih bildirimi ile

sözleÛmenin sona erdirilmesi

(HaklÍ nedenle derhal fesih)

Þà Kanunu’na göre, süresiz fesih bildirimi ile sözleàmenin derhal sona erdirilmesinde haklÑ bir nedenin varlÑÜÑ aranmaktadÑr. Þà söz-leàmesinin süresi belirli ya da belirsiz olsun, Þà Kanunu’nda gösterilen nedenlerden birinin gerçekleàmesi halinde iàçi ya da iàveren buna dayanarak sözleàmeyi sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin derhal feshedebilir (m. 24, 25). Hemen belirtelim ki, Kanun’daki ià güvencesi hükümlerine göre ià-çinin ià güvencesi kapsamÑnda olmasÑ ya da ol-mamasÑ, ià sözleàmesinin süresiz fesih bildirimi ile sona erdirilmesi bakÑmÑndan, herhangi bir fark yaratmaz. Sadece ià güvencesi kapsamÑnda olan iàçiler ià güvencesi hükümlerine göre bu güvenceden yararlanabilecek iken, ià güvence-si kapsamÑnda olsun ya da olmasÑn bütün iàçi-ler haklÑ nedenle derhal fesih hakkÑndan yarar-lanabileceklerdir.

Türk Borçlar Kanunu’nda ise durum

farklÑ-Türk Borçlar Kanunu’nda sadece

hizmet sözleÛmesinin haklÍ nedenle

feshi düzenlenmiÛ (m. 435 vd.),

iÛ güvencesine iliÛkin hükümlere

yer verilmemiÛtir.

(10)

dÑr. Bu Kanun’da sadece hizmet sözleàmesinin haklÑ nedenle feshi düzenlenmià (m. 435 vd.), ià güvencesine iliàkin hükümlere yer verilme-miàtir. Þàçilerin nitelikleri ve çalÑàma koàullarÑ bakÑmÑndan iki kanun arasÑnda böyle bir fark-lÑlÑk yaratmanÑn isabetsiz olduÜu açÑktÑr11. Þki

kanun arasÑndaki farklÑlÑk öÜretide baàka bir tartÑàmaya da neden olmuàtur. Türk Borçlar Kanunu’ndaki sözleàmenin derhal feshinde fe-sih bildiriminin yazÑlÑ olmasÑ esasÑnÑn geçerli-lik koàulu olarak kabul edilmesi ve bunun Þà Kanunu uygulamasÑnda da aranmasÑ gerektiÜi yolundaki görüàe12 karàÑ aksi yönde bir görüà13

ortaya atÑlmÑà bulunmaktadÑr. ÖÜretide ve Yar-gÑtay kararlarÑnda konuya iliàkin olarak kabul edilen esaslar bütünüyle göz önüne alÑndÑÜÑn-da aksi yöndeki görüàün isabetli olduÜu sonu-cuna varmaktayÑz.

5. YÍllÍk ücretli izin süreleri

Þà Kanunu’na göre, çalÑàma süresi, bir yÑldan beà yÑla kadar (beà yÑl dahil) olanlara yÑlda 14 gün; beà yÑldan fazla onbeà yÑldan az olanlara yÑlda 20 gün; onbeà yÑl (dahil) ve daha fazla olanlara yÑlda 26 gün yÑllÑk ücretli izin verilir. Ancak, onsekiz ve daha küçük yaàtaki iàçilerle 50 veya yukarÑ yaàtaki iàçilere verilecek yÑllÑk ücretli izin 20 günden az olamaz (m. 53/IV, V). Kanun’da, çalÑàma süresi beà yÑla kadar olan-lara tanÑnan izin süresi ile ilgili oolan-larak “beà yÑl dahil” ibaresine yer verilmià, böylece, beà yÑlÑ aàan ancak altÑncÑ yÑlÑ doldurmamÑà olan iàçinin 20 günlük izne hak kazanamayacaÜÑ hususuna açÑklÑk saÜlanmÑàtÑr14.

YÑllÑk ücretli izin süreleri ile ilgili olarak Türk Borçlar Kanunu’nda Þà Kanunu’ndakin-den farklÑ düzenlemeler bulunmaktadÑr. Türk Borçlar Kanunu’na göre, en az bir yÑl çalÑà-mÑà olan iàçilere yÑlda en az iki hafta ve 18 yaàÑndan küçük ve 50 yaàÑndan büyük iàçile-re en az üç hafta yÑllÑk üciàçile-retli izin verilir (m. 422). Kanun’un bu düzenlemesinden sonraki 423/425. maddelerinde, iznin kullanÑlmasÑna ve ücretine iliàkin hükümlerden baàka, izinde indirim yapÑlmasÑ konusunda bir düzenlemeye de yer verilmiàtir. Þki ayrÑ kanuna tabi olmakla birlikte iàçilerin nitelikleri ve çalÑàma koàullarÑ bakÑmÑndan Türk Borçlar Kanunu’nda özellikle

iàçi aleyhine yaratÑlan farklÑlÑklarÑn gereksiz ve isabetsiz olduÜu açÑktÑr15.

DÜPNOTLAR 1 Aktekin, 13.

2 Soyer, Hizmet Sözleàmesinin Sona Ermesi, 15; bu hükmün Þà Kanunu’na tabi ià sözleàmelerine uygulanamayacaÜÑ gö-rüàü, MollamahmutoÜlu/AstarlÑ, 804; bu düzenlemenin isa-betli olmadÑÜÑ ve bildirim sürelerinin iàçi açÑsÑndan kÑsaltÑla-bilmesine olanak saÜlanmasÑ gerektiÜi görüàü, E. Özdemir, Borçlar Kanunu’nun Þà Sözleàmesi’nin Sona Ermesine Þliàkin Hükümleri, 109.

3 Atabek, Þà Akdinin Feshi, 60-61; Saymen, 558; OÜuzman, Fesih, 192; TunçomaÜ, Borçlar Hukuku II, 916; Çil, ßerh, C.1, 734.

4 Schweingruber, 114; Çelik I, 230-231; Esener, 225; Çenberci, 243; Ekonomi I, 170; Kaplan, Fesih HakkÑ, 55; ßahlanan, Toplu Þà Sözleàmesi, 138 dn.25; MollamahmutoÜlu, Hizmet Sözleàmesi, 244; Engin, Toplu Þà Sözleàmesi, 148; KÑlÑçoÜlu, Þà Kanunu ßerhi, 637-638; Süzek, Þà Hukuku, 462; Soyer, Grundsaetze, 105.

5 Çenberci, 242; NarmanlÑoÜlu I, 271; Centel I, 173; Günay, ßerhli Þà Kanunu, 405-406.

6 Yarg. 9. HD., 11.4.2006, E. 2006/2630 K. 2006/9547 ve ka-rarÑ isabetli bulan F. ßahlanan’Ñn incelemesi, Tekstil Þàv. D., AralÑk 2006 eki, 2-4; 21.3.2006, E. 2006/109 K. 2006/7052 ve her iki karara iliàkin K. BakÑrcÑ’nÑn eleàtirisi, Sicil ÞHD, Mart 2007, 106-113; YargÑtay görüàü yönünde H. KÑzÑloÜlu, Sicil ÞHD, Eylül 2007, 77-81; F. Uàan, Legal ÞHD, 2007/15, 974-979; Alpagut, Sözleàmesel KayÑtlar, 40-41; E. Tuncay Kaplan, Bildirim Sürelerinin ArtÑrÑlmasÑnÑn Üst SÑnÑrÑ, Sicil ÞHD, Mart 2008, 10-13; bkz. ve karà. M. Sur, 2006 YÑlÑ KararlarÑ Semine-ri, 240; bu kararlar, toplu ià sözleàmesinin hâkim tarafÑndan deÜiàen koàullara uyarlanabileceÜi yolundaki diÜer kararlarÑ yönündedir; bu konuda aksi yöndeki görüàümüze ve diÜer kaynaklara iliàkin olarak bkz. Çelik, Þà Hukuku Dersleri, 24. BasÑ, Þstanbul 2011, § 62a, II, ayrÑca bkz. Çelik, Nuri: Toplu Þà Sözleàmeleri ile ÇalÑàma KoàullarÑnÑn Düzenlenmesinde ve Fesih Bildirimi Sürelerinin ArtÑrÑlmasÑnda KaràÑlaàÑlan So-runlar, ÇalÑàma ve Toplum, 2011/4, 11-21.

7 Yarg. 9. HD. 14.7.2008, E. 2007/2449 K. 2008/20203 ve F. ßahlanan’Ñn sÑnÑrlÑ bir àekilde uygulamak kaydÑ ile YargÑtay’Ñn görüàünü isabetli bulan incelemesi, Tekstil Þàv. D., Temmuz 2010 eki, 2-4.

8 OÜuzman, fesih, 161; Seliçi, 141; Kaplan (Senyen-Kaplan), 34-40.

9 Soyer, Hizmet Sözleàmesinin Sona Ermesi, 13-14; aynÑ yön-de, E. Özdemir, Borçlar Kanunu’nun Þà Sözleàmesinin Sona Ermesine Þliàkin Hükümleri, 110.

10 Soyer, agm, 16; Güneà/Mutlay, 276. 11 Aktekin, 13.

12 Soyer, Hizmet Sözleàmesinin Sona Ermesi, 14; Gülver, 1008, 1011.

13 Alpagut, Borçlar Kanunu’nun Hizmet Sözleàmesine Þliàkin Hükümleri, 938-939.

(11)

14 Düzenlemedeki “beà yÑl dahil” ibaresi konusunda 1475 sayÑ-lÑ Kanun dönemindeki tartÑàma ile ilgili olarak bkz. Çelik, Þà Hukuku Dersleri, 15. BasÑ, Þstanbul 2000, 284.

15 Aktekin, 13; MollamahmutoÜlu/AstarlÑ, 1162; Alpagut, Borç-lar Kanunu’nun Hizmet Sözleàmesine Þliàkin Hükümleri, 915; karàÑlaàtÑrmalÑ bilgi ve deyimlendirme özensizliÜine iliàkin eleàtiri için bkz. Güneà/Mutlay, 265-269.

KAYNAKLAR

• Aktekin, ßeyda: Yeni Bir Þà MevzuatÑ MÑ YaratÑlÑyor, MESS Þàv. Gazetesi, Nisan 2009, 13.

• Alpagut, Gülsevil: Þà Sözleàmesinin Sona Ermesine Þliàkin Sözleàmesel KayÑtlar ve Sözleàmenin TaraflarÑn AnlaàmasÑy-la Sona Ermesi (Þkale Sözleàmesi), ÞB/GS Üniv. tarafÑndan düzenlenen Þà ve Sosyal Güvenlik Hukuku 11. YÑl ToplantÑsÑ yayÑnÑ, Þstanbul 2008, 19-52 (Sözleàmesel KayÑtlar).

• Alpagut, Gülsevil: Borçlar Kanunu’nun Hizmet Sözleàmesi-nin Devri, Sona Ermesi, Rekabet YasaÜÑ, Cezai ßart ve Þb-ranameye Þliàkin Hükümleri, Legal ÞHD, 2011/31, 913-959 (Borçlar Kanunu’nun Hizmet Sözleàmesine Þliàkin Hüküm-leri).

• Atabek, Reàat: Þà Akdinin Feshi, Þstanbul 1938.

• Centel, Tankut: Þà Hukuku, Cilt: I, Bireysel Þà Hukuku, Þstan-bul 1994 (Centel I).

• Çelik, Nuri: Þà Hukuku I, Genel Bilgiler-Ferdi Þà Hukuku, Þstanbul 1971 (Çelik I).

• Çelik, Nuri: Þà Hukuku Dersleri, 24. BasÑ, Þstanbul 2011. • Çenberci, Mustafa: Þà Kanunu ßerhi, 5. BasÑ, Ankara 1984. • Çil, ßahin: Þà Kanunu ßerhi, Cilt 1-3, 2. BaskÑ, Ankara 2007

(ßerh).

• Ekonomi, Münir: Þà Hukuku, Cilt I, Ferdî Þà Hukuku, 3. BasÑ, Þstanbul 1984 (Ekonomi I).

• Engin, E. Murat: Toplu Þà Sözleàmesi Sistemi, Þstanbul 1999 (Toplu Þà Sözleàmesi).

• Esener, Turhan: Þà Hukuku, 3. BasÑ, Þstanbul 1978.

• Günay, Cevdet Þlhan: ßerhli Þà Kanunu, Cilt 1-3, Ankara 2001.

• Güneà, Baàak/Mutlay, Faruk BarÑà: Yeni Borçlar Kanunu’nun Genel Hizmet Sözleàmesine Þliàkin Hükümlerinin Þà Kanunu ve 818 sayÑlÑ Kanunla KaràÑlaàtÑrÑlarak DeÜerlendirilmesi, Ça-lÑàma ve Toplum, 2011/3, 231-288.

• Kaplan, Emine Tuncay: Þàveren Fesih HakkÑ, Ankara 1987. • Kaplan (Senyen-Kaplan), Emine: KadÑn Þàçinin Þà

Þliàkisin-den DoÜan HaklarÑ ve KorunmasÑ, Ankara 1999.

• KÑlÑçoÜlu, Mustafa: Þà Kanunu ßerhi, 2. BasÑ, Ankara 2002. • MollamahmutoÜlu, Hamdi: Hizmet Sözleàmesi, Ankara 1995. • MullamahmutoÜlu, Hamdi/AstarlÑ, Muhittin: Þà Hukuku, 4.

BasÑ, Ankara 2011.

• NarmanlÑoÜlu, Ünal: Þà Hukuku, Ferdi Þà Þliàkileri, I, 3. Bas-kÑ, Þzmir 1998 (NarmanlÑoÜlu I).

• OÜuzman, M. Kemal: Türk Borçlar Kanunu ve MevzuatÑna Göre Hizmet (Þà) Akdinin Feshi, Þstanbul 1955 (Fesih).

• Özdemir, Erdem: 6098 sayÑlÑ Borçlar Kanunu’nun Þà Söz-leàmesinin Sona Ermesine Þliàkin Hükümlerine Eleàtirel Bir BakÑà, Sicil ÞHD, AralÑk 2011, 107-113 (Borçlar Kanunu’nun Þà Sözleàmesinin Sona Ermesine Þliàkin Hükümleri). • Saymen, Ferit HakkÑ: Türk Þà Hukuku, Þstanbul 1954. • Schweingruber, Edwin: Kommentar zum Dienstvertrag des

Schweizerisches Obligationenrechts, Dritte Auflage, Bern 1960.

• Soyer, Polat: Grundsaetze und Gegenwartsprobleme des Türkischen Arbeitsrechts, Recht und Freiheit, Symposion zu Ehren von Reinhard Richardi, 99-100 (Grundsaetze). • Soyer, Polat: Hizmet Sözleàmesinin Sona Ermesine Þliàkin

“Yeni” Türk Borçlar Kanunu Hükümleri ve Þà Hukuku Ba-kÑmÑndan Önemi, Sicil ÞHD, Haziran 2011, 12-21 (Hizmet Sözleàmesinin Sona Ermesi).

• Süzek, Sarper: Þà Hukuku, yenilenmià 4. BaskÑ, Þstanbul 2008.

• ßahlanan, Fevzi: Toplu Þà Sözleàmesi, Þstanbul 1992. • TunçomaÜ, Kenan: Borçlar Hukuku, II. Cilt, Özel Borç

(12)

Ülkemizde esnek çalÑàma ve geçici ià iliàkisiy-le ilgili düzeniliàkisiy-leme giriàimiliàkisiy-lerinde yakÑn geçmiàte yaàanan deneyimleri dikkate alan ÇalÑàma ve Sosyal Güvenlik BakanlÑÜÑ, KasÑm 2011 itibariyle, bazÑ yeni istihdam türlerine ve geçici ià iliàkisi-nin özel istihdam bürolarÑ vasÑtasÑyla kurulma-sÑna iliàkin yeni kanun taslaklarÑ hazÑrlamÑàtÑr. Bu yazÑda sadece mesleki amaçlÑ geçici ià iliàki-sine yönelik düzenleme önerileri incelenecektir. Burada konunun BatÑ Avrupa’da ve ülkemizde geçirdiÜi aàamalar bakÑmÑndan gerek AB’nin bu alandaki 19 KasÑm 2008 tarihli 2008/104/EC sa-yÑlÑ Yönergesinin neàrinden önce, gerek bu Yö-nergenin kabulünden sonra çeàitli incelemelere konu olduÜunu belirtmeliyiz.1

BilindiÜi gibi, 4857 sayÑlÑ Þà Kanunumuzda geçici (ödünç) ià iliàkisine dair tek düzenleme 7. maddedeki ‘bir iàçinin holding bünyesi için-de veya aynÑ àirketler topluluÜuna baÜlÑ baàka bir iàyerinde… çalÑàtÑrÑlmak üzere baàka bir

ià-verene devredilmesini öngören’ düzenlemedir.2

Ödünç ià iliàkisinin mesleki bir faaliyet olarak yürütülmesini kapsamayan benzer

düzenleme-ye BakanlÑk TaslaÜÑnÑn deÜiàik 7. maddesinde yine yer verilmiàtir.

Mesleki faaliyet olarak ödünç ià iliàkisi ilk kez 4857 sayÑlÑ Kanun’un kabulü sÑrasÑnda gün-deme gelmiàti. AslÑnda bu Kanunun taslaÜÑnÑ hazÑrlayan Bilim Kurulu, ILO’nun 181 sayÑlÑ Sözleàmesi’nde alternatif istihdam türlerinden biri olarak deÜinilen mesleki amaçlÑ üçlü ödünç ià iliàkisinin esaslarÑnÑ, Avrupa uygulamalarÑn-dan esinlenerek taslaÜÑn 93. maddesinde dü-zenlemiàti. BilindiÜi gibi, iàçi tarafÑnÑn tepkileri sonucunda bu düzenleme kanunda yer alma-mÑàtÑr. Konu ile ilgili AB Yönergesi’nin 2008’de kabulünden sonra Þà Kanunu’nu tadile yönelik 26 Haziran 2009 tarihli ve 5920 sayÑlÑ Þà Kanu-nu, Þàsizlik SigortasÑ Kanunu ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu da, 7-A maddesinde mesle-ki amaçlÑ geçici çalÑàmayÑ AB Yönergesi doÜ-rultusunda tekrar düzenlemià, ancak yine iàçi tarafÑnÑn tepkileri sonucunda CumhurbaàkanÑ bu düzenlemeyi eàitlik ve iàçinin korunmasÑ ilkelerini yeterince gözetmediÜi gerekçesiyle veto etmiàtir. Daha sonra 25 ßubat 2011

tarih-Prof. Dr. Toker DERELÜ

IÛÍk Üniversitesi Üktisadi ve Üdari Bilimler Fakültesi

Geçici ÜÛ ÜliÛkisinin Özel Üstihdam BürolarÍ

AracÍlÍÙÍ ile KurulmasÍna ÜliÛkin

(13)

li Torba Kanun olarak adlandÑrÑlan 6111 sayÑlÑ Yasaya temel olan TasarÑ, 7-A maddesini tek-rar gündeme getirmià, fakat bu düzenleme de yine eleàtiriler sonucunda kabul edilen kanun metninde yer almamÑàtÑr.

Gerçekte geçici iàçi bürolarÑnÑn BatÑ ülkele-rinde de yasallaàmasÑ benzer tepkilerden ötürü kolay olmamÑà, hatta AB’nin bu konudaki yö-nergesi bile çeàitli giriàimlerden sonra ancak 2008’de kabul edilebilmiàtitr. Þàçi sendikalarÑ ve genellikle aàÑrÑ kurallaàtÑrma yanlÑsÑ çevreler geçici çalÑàanlarÑn geleneksel sürekli çalÑàanla-ra göre daha düàük ücretlerde ve kötü çalÑàma koàullarÑnda istihdam edildiklerini ve ià gü-vencesinden yoksun olduklarÑnÑ belirtir, ayrÑca bu kategoride çalÑàanlarÑ farklÑ iàyerlerinde ve kesintili çalÑàmalarÑndan dolayÑ örgütlemenin güç olduÜunu vurgularlar. Medya haberlerin-de kullanÑlan sözcükler, örneÜin “kiralÑk iàçi” çeàidinden tanÑmlamalar da bu olumsuz bakÑà açÑsÑnÑ yansÑtÑr. Konuya bu çeàit ‘algÑlanan kliàe bakÑà’ açÑlarÑndan yaklaàÑldÑÜÑnda iàçi sendika-larÑnÑn tepkilerini doÜal karàÑlamak gerekir. Ne var ki, ülkemizde iàçi tarafÑ aynÑ duyarlÑlÑÜÑ yasa çalÑàmalarÑnÑn baàka aàamalarÑnda, örneÜin ià güvencesinde eàiÜin 30 iàçiye yükseltilerek kapsamÑn daraltÑlmasÑnda ya da “sendika silcilerinin bulunmadÑÜÑ iàyerlerinde iàçi tem-silcilerinin seçilmesi suretiyle yasanÑn gerekli gördüÜü bazÑ danÑàma iàlevlerinin yerine ge-tirilmesinin saÜlanmasÑ” konusunda gösterme-miàlerdir. Oysa bu gibi konularda ortaya çÑkan sakÑnca ya da boàluklar iàçi davasÑnÑn amaç-larÑ ve sendikaamaç-larÑn iàlevleri bakÑmÑndan geçi-ci iàçiliÜin olasÑ sakÑncalarÑndan daha önemsiz deÜildir. KaldÑ ki, geçici çalÑàma yoluyla AB’de istihdamda artÑàlar saÜlandÑÜÑ yayÑmlanan ista-tistiklerce kanÑtlanmÑàtÑr. Birçok genç iàçi ça-lÑàma hayatÑna dönemsel iàçilikle baàlarken bu istihdam türü kendileri için sürekli çalÑàmaya dönüàebilmektedir. Yine de AB ülkelerinin tü-münde uygulanan bu tür çalÑàmaya tabi olan iàçi oranÑnÑn pek fazla olmadÑÜÑ (AB ortalamasÑ olarak % 1,5) söylenebilir.3 Sistemin daimi

ià-çiliÜe geçià için yararlÑ, ama iàçi sendikalarÑnÑn örgütlenmeleri açÑsÑndan düàündükleri derece-de sakÑncalÑ boyutlara varmayacaÜÑ belirtilme-lidir.

Öte yandan ülkemizde geçici çalÑàmanÑn mesleki bir faaliyet olarak yürütülmesine Þà Kanunu’nda yer verilmemekle beraber, bu yoldan ià ve iàçi bulmanÑn artan esneklik ara-yÑàlarÑna baÜlÑ olarak bazÑ kiàiler ve kurumlar tarafÑndan fiilen ve denetimsiz biçimde uygu-landÑÜÑ bilinmektedir. Bu alanda süregelen ba-àÑboà faaliyetleri sÑnÑrlayarak yasal bir çerçeve-ye oturtmak, hem geçici iàçilerin korunmasÑ, hem de sektörün kayÑt içine alÑnarak denetlen-mesi için gereklidir. Bu faaliyeti borçlar huku-kundaki benzer kavramlarla ya da geçici (dö-nemsel) iàçiliÜe göre farklÑ bir üçlü iliàki olan asÑl iàveren-alt iàveren iliàkisi içinde yürütmeye çalÑàmak saÜlÑklÑ çözümler getirmez ve sorun-lara yol açar.

ÇalÑàma ve Sosyal Güvenlik BakanlÑÜÑ’nÑn hazÑrlayÑp sosyal taraflarÑn görüàüne sunduÜu 2011 KasÑm deÜiàiklik TasarÑ TaslaÜÑ, konuyu AB Yönergesi’nin öngördüÜü genel kurallar içinde ve ülkemiz koàullarÑnÑ dikkate alarak düzenlemeye çalÑàÑrken daha önceki tasarÑlar-da düzeltmeler yapmayÑ ve eksiklikleri gider-meye çalÑàmÑàtÑr. Ancak Taslak bunu yaparken kanÑmÑzca bir yandan iàçiyi korumak amacÑyla da olsa aàÑrÑ düzenlemeler yapmÑà, ama aynÑ zamanda bazÑ çeliàki ve sakÑncalara da yol aç-mÑàtÑr.

Taslakta 4857 sayÑlÑ Þà Kanunu’nun 2, 7, 8, 91 ve 99. maddelerinde deÜiàiklikler yapÑlarak, yeni bazÑ tanÑmlar getirilmià, geçici ià iliàkisi-ne iliàkin 7. madde gözden geçirilmià, iàçi ile yapÑlacak geçici ià sözleàmesinin ve çalÑàtÑran iàverenle yapÑlacak geçici ià temini sözleàmesi-nin àekil àartlarÑ düzenlenmiàtir. AyrÑca ÞßKUR Kanunu’nun bazÑ maddeleri deÜiàtirilerek geçi-ci iàçilikle 7. maddedeki düzenlemelerle para-lellik saÜlanmak istenmiàtir.

TaslaÜÑn mesleki anlamda iàçi bulma ve yer-leàtirme faaliyetini bu alanda liberal düzenle-meyi yeÜleyen bazÑ ülkelerdeki gibi herhangi bir gerçek ya da tüzel kiàiye deÜil de asÑl amacÑ esasen ià ve iàçi bulmaya aracÑlÑk olan bir özel istihdam bürosunun yetki alanÑ içinde düzenle-mesi isabetli olmuàtur. Burada, özel istihdam bürosunun kuruluà ve faaliyet için gerekli izin ve ruhsat koàullarÑnÑ yerine getirmesi yanÑ sÑra, geçici iàçi çalÑàtÑrabilmek için ek bazÑ

(14)

yüküm-lülükleri yerine getirmesi gerekecektir. Bu hu-sus esasen baàtan itibaren savunduÜumuz ve önceki tasarÑlarda da yer alan bir gerekliliktir.4

TaslaÜa göre, geçici ià iliàkisi kurma izni baà-vuru tarihinden önceki iki yÑl süresince kesinti-siz faaliyet gösteren bürolara verilecek, ayrÑca ÞßKUR tarafÑndan yapÑlan inceleme sonucunda olumlu rapor düzenlenmià olmasÑ, asgari üc-retin iki yüz katÑ tutarÑnda teminat verilmesi, büro alacaÜÑnÑn ve vergi borcunun bulunma-masÑ veya bu borcun yapÑlandÑrÑlmÑà olbulunma-masÑ, büro iàvereninin Sosyal Güvenlik Kurumu’na borcunun bulunmamasÑ koàullarÑ aranacaktÑr. Taslak ayrÑca geçici ià iliàkisi yetkisinin derhal iptal edilmesini gerektiren halleri ve kurallarÑn ihlal edildiÜinin anlaàÑlmasÑ durumunda ger-çekleàtirilecek iptal iàleminin aàama ve esasla-rÑnÑ saymÑàtÑr. Taslakta eàit iàlem ilkesine iliàkin olarak geçici iàçinin ücret ve diÜer çalÑàma ko-àullarÑ bakÑmÑndan emsal iàçiyle aynÑ koàullara sahip olmasÑ gereÜi AB Yönergesi doÜrultusun-da düzenlenmiàtir. Þà saÜlÑÜÑ ve ià güvenliÜine iliàkin olarak da, geçici ià iliàkisi kurulan iàve-ren gerekli önlemleri almakla, büro ve geçici ià iliàkisi kurulan iàveren de gerekli eÜitimleri vermekle yükümlü tutulmuàtur.

Taslakta Þà Kanunu’nun 7. maddesi deÜiàti-rilerek mesleki anlamda geçici ià iliàkisinin ku-rulmasÑna yönelik hükümler getirilmiàtir. Mad-denin 3. fÑkrasÑnda geçici ià iliàkisinin ancak àu hallerde kurulabileceÜi öngörülmüàtür: (a) ià sözleàmesi devam eden iàçinin herhangi bir nedenle ià görme edimini yerine getirememe-si; (b) iàletmenin ià hacminin öngörülemeyen àekilde artmasÑ; (c) aralÑklÑ olarak gördürülen kÑsa süreli iàlerde; (d) ià güvenliÜi bakÑmÑndan acil iàlerde; (e) iàletmenin günlük iàlerinden sayÑlmayan iàlerde; (f) mevsimlik iàlerde. FÑk-ranÑn (b) bendi günlük iàlerden sayÑlan iàlerde geçici iàçi çalÑàtÑrÑlamayacaÜÑ izlenimini verir-ken, (a) bendinden günlük iàlerde görev yap-maya devam eden iàçinin herhangi bir nedenle ià görme edimini yerine getirememesi halinde geçici ià iliàkisinin kurulabileceÜi anlamÑ çÑk-maktadÑr. Bu çeliàki, önerilen kapsamÑ zaten fazlaca daraltan “…günlük iàlerden sayÑlmayan iàlerde …” ifadesinin kaldÑrÑlmasÑ ile giderilebi-lir. Geçici iàçi çalÑàtÑrÑlabilecek pozisyonlarÑn

sÑ-nÑrlanmasÑ sürecin kötüye kullanÑmÑnÑ önlemek açÑsÑndan gereklidir ve AB Yönergesi ile uyum-ludur. Ancak Taslakta belirtilenlere “özel bece-ri veya teknolojik uzmanlÑk gerektiren iàlerde” ifadesinin eklenmesi, bu çeàit iàler ödünç iàçi ihtiyacÑnÑn daha sÑk duyulabileceÜi bir kategori olmasÑ bakÑmÑndan yararlÑ olur.

7. maddenin 4. fÑkrasÑnda geçici ià iliàkisiyle çalÑàtÑrÑlacak iàçi sayÑsÑnÑn iàyerindeki iàçi sayÑ-sÑnÑn beàte birini geçemeyeceÜi öngörülmüà-tür. Bu oran CumhurbaàkanÑ tarafÑndan veto edilen metinde dörtte bir olarak önerilmiàti. Taslak kötüye kullanmayÑ önlemek amacÑyla oranÑ beàte bire indirmiàtir. ÖrneÜin 100 iàçinin çalÑàtÑÜÑ bir iàyerinde en çok ancak 20 geçici iàçi çalÑàtÑrÑlabilecektir ki, kÑsÑtlama açÑsÑndan bu makul bir orandÑr. Maddenin 5. fÑkrasÑnda ise ‘ilk kez düzenlenecek geçici ià iliàkisinin dört ayÑ geçemeyeceÜi, ihtiyacÑn devam etmesi halinde sözleàmenin toplamda oniki ayÑ geç-memek üzere en çok üç kez yenilenebileceÜi’ düzenlenmiàtir. Oysa maddenin gerekçesinde uzamayÑ gerektirebilecek bazÑ haller belirtile-rek söz konusu süre 6 ay olarak öngörülmekte ve ihtiyacÑn devam etmesi halinde sözleàmenin en çok üç kez yenilenmek kaydÑyla toplam 18 aya kadar uzatÑlabileceÜinden bahsedilmekte-dir. Taslakta 7. maddenin devamÑ olarak yer alan “holding bünyesi içinde veya aynÑ àirket gruplarÑnda iàyerleri arasÑndaki ödünç geçici ià-çilikte” de toplam süre bilindiÜi gibi 18 aydÑr. Þki hüküm arasÑnda paralellik kurmak ve biraz daha esneklik saÜlamak üzere burada da top-lam sürenin 18 ay olarak düzenlenmesi uygun olur.

7. maddenin 2. fÑkrasÑna göre 21.4.2005 ta-rih ve 5335 sayÑlÑ Kanun’un 30. maddesinin 2. fÑkrasÑ kapsamÑna giren kurum ve kuruluàlarda geçici iàçi çalÑàtÑrÑlamaz. Maddenin 6. fÑkrasÑnda ise çalÑàtÑran iàverenin ià sözleàmesi feshedilen iàçisini fesih tarihinden itibaren altÑ ay içinde geçici iàçi olarak çalÑàtÑramayacaÜÑ belirtilmià-tir. 10. fÑkraya göre, yürürlükteki 7. maddede olduÜu gibi, geçici ià iliàkisi kurulan iàveren iàçinin kendisinde çalÑàtÑÜÑ sürede ödenmeyen ücretinden, iàçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden iàveren (büro) ile birlikte sorumludur. Þàçi iàyerine ve iàe iliàkin olup

(15)

ku-suru ile sebep olduÜu zarardan geçici ià iliàkisi kurulan (çalÑàtÑran) iàverene karàÑ sorumludur. Yine mevcut 7. maddeye paralel olarak, çalÑà-tÑran iàveren grev ve lokavt aàamasÑna gelen bir toplu ià uyuàmazlÑÜÑnÑn tarafÑ ise, geçici iàçi grev ve lokavtÑn uygulanmasÑ sÑrasÑnda çalÑàtÑ-rÑlamaz. (2822 sayÑlÑ YasanÑn 39. maddesi hü-kümleri saklÑ kalmak kaydÑyla.) Þàveren, yani büro, iàçisini grev ve lokavt süresince kendi iàyerinde çalÑàtÑrmak zorundadÑr.

TaslaÜÑn 12. fÑkrasÑnda, yürürlükteki 7. mad-denin 6. fÑkrasÑ tekrarlanarak, toplu iàçi çÑkar-maya gidilen iàyerlerinde çÑkarma tarihinden itibaren altÑ ay içinde toplu iàçi çÑkarmanÑn ko-nusu olan iàlerde geçici ià iliàkisinin gerçekle-àemeyecÜi vurgulanmÑàtÑr.

TaslaÜÑn 7. maddesinin 4 (a) fÑkrasÑna göre büro ile geçici iàçi olarak çalÑàacak iàçi arasÑn-daki sözleàme yazÑlÑ olarak yapÑlmazsa, süresi ne olursa olsun büro açÑsÑndan belirsiz ià süreli ià sözleàmesi niteliÜi taàÑr. Maddenin 4 (ç) fÑk-rasÑ gereÜince büro ile iàçi afÑk-rasÑnda yapÑlacak ià sözleàmeleri esaslÑ nedene dayalÑ zincirleme ià sözleàmesi niteliÜi taàÑr. 4 (d) fÑkrasÑna göre ise, büro ile çalÑàtÑran iàveren arasÑndaki söz-leàme yazÑlÑ olarak yapÑlmazsa bu sözsöz-leàmeye göre çalÑàan büro iàçisi sözleàmenin süresi ne olursa olsun çalÑàtÑran iàverenin belirsiz süreli ià sözleàmesiyle çalÑàan iàçisi sayÑlr. Maddenin 4 (e) fÑkrasÑ ise önemlidir. Buna göre “geçici ià iliàkisinin oniki ayÑn (önerimiz doÜrultusunda deÜiàtirilebilirse, onsekiz ayÑn) ya da sözleàme-de belirtilen sürenin dolmasÑna raÜmen sözleàme-devam etmesi halinde sözleàmenin baàlangÑcÑndan iti-baren geçerli olmak üzere çalÑàtÑran iàverenle iàçi arasÑnda belirsiz süreli ià sözleàmesi ku-rulmuà olur. Bu durumda büro, iàçinin geçici ià iliàkisinden kaynaklanan ücretinden, iàçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primle-rinden sözleàme süresiyle sÑnÑrlÑ olmak üzere sorumludur. Benzer hükümlere, düzenlemeye iliàki olarak yaptÑÜÑmÑz önceki önerilerimizde de yer verilmiàti.5 7. maddenin yukarÑda

belirti-len fÑkralarÑ uygulamada gerek büro ile iàçisi, gerek çalÑàtÑran iàverenle geçici iàçiler arasÑn-daki ià sözleàmelerinin giderek belirsiz süreli sözleàmeye dönüàme olasÑlÑÜÑnÑ gündeme ge-tirmektedir. Bu nedenle, yasal açÑdan açÑk ol-makla birlikte, belirsiz süreli iàçilerin, (30 iàçi

ve altÑ aylÑk kÑdem kriterleri çerçevesinde) Þà Kanunu’nun ià güvencesine iliàkin hükümlerin-den yararlanacaklarÑnÑ ayrÑ bir madde ile belirt-mekte yarar vardÑr.

TaslaÜÑn eàitlik ilkesini gözetme amacÑyla yaptÑÜÑ belki iyi niyetli bir düzenleme ise, top-lu çalÑàma iliàkilerimizin hukuksal çerçevesi ile çeliàmektedir. ßöyle ki, maddenin 7. fÑkrasÑnÑn (a) bendinde büro iàçisinin devredildiÜi iàye-rinde toplu sözleàme ile saÜlanan haklardan, sosyal yardÑm ve hizmetlerden iàyerinin taraf olduÜu iàçi sendikasÑna dayanÑàma aidatÑ öde-mek suretiyle emsal iàçi ile eàit ölçüde yararla-nacaÜÑ belirtilmiàtir. BilindiÜi gibi sistemimizde toplu sözleàmeden kural olarak taraf sendika-nÑn üyeleri, taraf sendikaya üye olmayan iàçi-ler ise o sendikaya dayanÑàma aidatÑ ödemek suretiyle yararlanÑrlar. DayanÑàma aidatÑ iàçinin talebi üzerine iàçinin ücretinden iàverence ke-silerek iàyerinde uygulanan toplu sözleàmenin tarafÑ olan iàçi sendikasÑna ödenir. Geçici ià iliàkisinde iàçinin iàvereni, iàçiyi çalÑàtÑran iàve-rene devreden istihdam bürosudur. Büronun, taraf olmadÑÜÑ bir toplu sözleàmeye dayanarak saÜlanan ücreti, ücret artÑàlarÑnÑ ve sosyal yar-dÑmlarÑ iàçiye ödeme yükümlülüÜünden bahse-dilemez. Burada çalÑàtÑran iàverenin ücret öde-me yükümlülüÜü olmadÑÜÑndan bu iàverenin dayanÑàma aidatÑnÑ iàçinin büro tarafÑndan öde-nen ücretinden keserek iàyerinde uygulanan toplu sözleàmeye taraf sendikaya ödemesi de söz konusu olamaz, zira büro iàyerinde uygu-lanan toplu sözleàmeye taraf deÜildir. Düzenle-me ile iàyerinde emsal iàçilerin eàit iàleDüzenle-me tabi olmalarÑ kuralÑ gerçekleàtirilmek istenmiàtir. AB Yönergesi ile bir çeliàki olmadÑÜÑ gibi bazÑ ülke sistemleri geçici ià iliàkisinde bu opsiyona da yer vermiàlerdir. Ne var ki ülkemizeki dü-zenlenià biçimiyle bir dayanÑàma aidatÑ bu sis-temlerde mevcut deÜildir. DayanÑàma aidatÑnÑn Türkiye’ye özgü düzenleniài açÑsÑndan burada açÑk bir çeliàki mevcuttur. Bu nedenle düzenle-menin metinden çÑkarÑlmasÑ doÜru olur. Geçici çalÑàan büro iàçileri ancak büronun girdiÜi ià-kolunda faaliyet gösteren iàçi sendikasÑnÑn ta-raf olduÜu toplu sözleàmeden yararlanabilirler. Burada özel istihdam bürolarÑnÑn girdiÜi iàkolu-nun belirlenmesi gerektiÜini de belirtmeliyiz.6

(16)

düzenlemelerinin toplu çalÑàma iliàkileri siste-minde gerekli hale getirdiÜi yasal deÜiàiklikler gerçekleàtiÜinde, iàçinin ayrÑ iàkollarÑnda bir-den çok sendikaya ya da hatta aynÑ iàkolun-da farklÑ iàverenlere ait iàyerlerinde birden çok sendikaya üye olmalarÑnÑn yolu açÑlacaÜÑndan, geçici iàçinin çalÑàtÑran iàverenin iàyerindeki toplu sözleàmenin tarafÑ iàçi sendikasÑna üye olarak onun yaptÑÜÑ toplu sözleàmeden yarar-lanmasÑ esasen mümkün olacaktÑr.

TaslaÜÑn Þà Kanunu’nun 99. maddesinin 1. fÑkrasÑnda yaptÑÜÑ deÜiàikliklerle, Yasada öngö-rülen ilke ve yükümlülüklere aykÑrÑ davranan iàverene ceza verilmesi öngörülmekte, izleyen fÑkralarda ise bu cezalar belirtilmektedir. Bu fÑkralarda göze çarpan bazÑ çeliàkilerin ve mü-kerrer cezalarÑn herhalde gözden geçirilmesi gerekecektir.

Eàitlik ve iàçiyi koruma amaçlarÑnÑn yete-rince gözetilmesi kaydÑyla, geçici iàçiliÜin özel istihdam bürolarÑ aracÑlÑÜÑ ile yapÑlmasÑnÑn, ha-len büyük çoÜunluÜu kayÑt dÑàÑ çalÑàtÑrÑlan bu iàçilere yasal koruma saÜlanmasÑ, bu yolla sos-yal güvenlik prim gelirlerinin artmasÑ, AB ku-rallarÑna uyum saÜlanmasÑ, dezavantajlÑ grupla-ra daimi ià bulma olanaklarÑnÑn arttÑrÑlmasÑ ve yeni iàler yaratÑlmasÑ açÑsÑndan çeàitli yararlarÑ olacaktÑr. BakanlÑk bu konuda ideale oldukça yakÑn öneriler yapmÑàtÑr. Yine de Taslak Tasa-rÑ haline getirilirken önerdiÜimiz düzeltmelerin yapÑlmasÑ ve sosyal taraflarÑn görüàlerinin dik-kate alÑnmasÑ yararlÑ olur. Bu yazÑdaki görüàler kuàkusuz hiçbir tarafÑ baÜlamamakta, sadece kiàisel yaklaàÑmÑmÑzÑ yansÑtmaktadÑr. KanÑmÑzca benzer tepkilerin yine de doÜmasÑ olasÑlÑÜÑ var-dÑr. Burada çok daha güçlü tepkilerin 1963’te grev hakkÑ yasalaàÑrken veya 2003’te ià güven-cesi düzenlenirken sermaye çevrelerinden, ya da yine 2003’te esneklik düzenlemeleri yapÑlÑr-ken iàçi sendikalarÑndan geldiÜi anÑmsanmalÑ-dÑr. Ama o zamanlar iddia edildiÜi gibi ne Türk sanayii bu deÜiàiklikler sonucu çökmüà, ne de iàçiler sanÑldÑÜÑ ölçüde ciddi kayÑplara uÜramÑà-lardÑr.

DÜPNOTLAR

1 ÖrneÜin, bakÑnÑz: T. Dereli, “BatÑ Avrupa’daki Uygulamalar IàÑÜÑnda Dönemsel (Geçici) ÇalÑàma ve Türkiye Üzerinde

Düàünceler,” Þàveren, Cilt 43, sayÑ 12, Eylül 2005, ss.30-34. AslÑ B. Acar, “Geçici Þstihdam BürolarÑnÑn ÇalÑàma YaàamÑ AçÑsÑndan Önemi ve Türkiye Þçin Bir Model Önerisi,” Þstan-bul Üniversitesi, 2011 (henüz neàredilmemià doktora tezi). N.Ata, “Özel Bürolar Geçici Þstihdam Þçin AracÑlÑk Yapabil-meli,” Þàveren, Cilt 43, sayÑ 12, Eylül 2005, ss. 25-27. N. Sü-ral, “Özel Þstihdam BürolarÑ,” Þàveren, Cilt 43, sayÑ 12, Eylül 2005, ss. 35-38. AyrÑntÑlÑ bir tahlil için, bakÑnÑz: M. KabakcÑ, “5920 SayÑlÑ Kanunun Ödünç Þà Þliàkisi HakkÑndaki Veto Edi-len Hükmünün AB Yönergesi IàÑÜÑnda DeÜerEdi-lendirilmesi,” ÇalÑàma ve Toplum, SayÑ 31, 2011/4, ss. 73-112.

2 Avrupa Konseyi daha geçici iàçilikle ilgili bir yönerge üze-rinde çalÑàmaya baàlamadan önce 91/383 sayÑlÑ Yönerge’yi kabul ederek belirli süreli ià sözleàmeleri ile çalÑàanlar yanÑ-sÑra ödünç ià iliàkisi ile çalÑàan dönemsel iàçilerin ià güven-liÜi ve saÜlÑÜÑ bakÑmÑndan korunmalarÑnÑ öngören kurallar koymuàtur. 4857 sayÑlÑ Þà Kanunumuz bu yönerge baÜlamÑn-da 7. maddesindeki mesleki amaçlÑ olmayan geçici iàçilik düzenlemesinde sadece “...iàveren iàçiye saÜlÑk va güvenlik risklerine karàÑ gerekli eÜitimi vermekle yükümlüdür” hük-müne yer vermiàtir. Öte yandan Þà Kanunu açÑsÑndan 91/383 sayÑlÑ AB Yönergesi’nin uygulanmasÑna yönelik olarak 7 Ni-san 2004 tarihli “ÇalÑàanlarÑn Þà SaÜlÑÜÑ ve GüvenliÜi EÜitim-lerinin Usul ve EsaslarÑ HakkÑnda Yönetmelik” çÑkarÑlmÑàtÑr. 3 CIETT, “The Agency Work Industry Around the World,”

Brussels, CIETT Publications, 2011. 4 BakÑnÑz: Dereli, op.cit. s.34. 5 Þbid.

6 T. Dereli, “Flexicurity and Turkey’s New Labor Act: Prob-lems and Prospects,” ILERA’nÑn 16. Filadelfiya Dünya Kong-resi için hazÑrlanan bildiri, 2012, s.14.

(17)

I. GiriÛ

Askerlik doÜurduÜu sonuçlar, özellikle er-kekler açÑsÑndan son derece önemlidir. Her erkek yaàamÑnÑn belli bir dönemini, bu göre-ve ayÑrmak göre-ve kendisini buna göre ayarlamak zorundadÑr. Türkiye’de gerçek yaàam askerlik görevini tamamladÑktan sonra baàlamaktadÑr. Þà bulma, evlenme hep askerliÜe endekslenmiàtir. Askerlik yapmadan ià bulmak çok zordur. Yine askerlik yapmadan evlenmek de kolay kolay göze alÑnamamaktadÑr. Bunda askerlik süresi-nin oldukça uzun oluàunun etkisi de büyük-tür.1

Þà ve evlenme dÑàÑnda askerlikle ilgili sorun-lar, “vicdani kabul”, “terör”, “bedelli askerlik”, ve “profesyonel ordu” olarak gündeme girmià-tir. Biz askerlikle ilgili bu felsefi, sosyolojik ve ekonomik boyutlara girmeden hukuki açÑdan askerlikle ilgili üç deÜiàik sorunu, muvazzaf askerlik ve bedelli askerlik açÑsÑndan ayrÑ ayrÑ tartÑàacaÜÑz.

Bu hukuki sorunlar:

- AskerliÜin memuriyet kÑdemine etkisi (657 s. DMK. m. 83-84)

- Askerlik borçlanmasÑ (5510 s. SS ve GSSK m. 41)

- KÑdem tazminatÑ (1475 s. Þà K. m. 14) Bu sorularÑ ayrÑ ayrÑ ele alÑp tartÑàmadan önce muvazzaf askerlik ve bedelli askerliÜi daha yakÑndan tanÑmak amacÑyla, muvazzaf as-kerliÜi ve bedelli asas-kerliÜi Anayasa açÑsÑndan, kamu oyundaki bedelli askerlikle ilgili deÜer-lendirmeler açÑsÑndan ayrÑ ayrÑ ele aldÑktan sonra yukarda iàaret ettiÜimiz üç sorunu tartÑà-maya çalÑàacaÜÑz.

II. Anayasa ve Askerlik

Anayasa’da askerlik 1982 AnayasasÑ’nÑn 72. maddesinde “vatan hizmeti” baàlÑÜÑ altÑnda:

“Vatan hizmeti, her Türkün hakkÑ ve ödevi-dir. Bu hizmetin SilahlÑ Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne àekilde yerine getirileceÜi veya getirilmià sayÑlacaÜÑ kanunla düzenlenir.”

GörüldüÜü gibi Anayasa’da askerlik bir va-tan hizmeti olarak ele alÑnmakta ve bir hak ve

Prof. Dr. Ali RÍza OKUR

Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Muvazzaf Askerlik ve Bedelli AskerliÙin

Hukuki SonuçlarÍ AçÍsÍndan KarÛÍlaÛtÍrÍlmasÍ

(18)

ödev olarak nitelendirilmektedir. Madde asker-likten söz etmektedir. Vatan hizmetinden kas-tedilenin “askerlik hizmeti” olduÜu maddeden dolaylÑ olarak anlaàÑlmaktadÑr. Maddenin ikinci cümlesi bu hizmetin silahlÑ kuvvetlerde veya kamu kesiminde yerine getirileceÜinden söz edince, bunun askerlik hizmeti olduÜu anla-àÑlmaktadÑr. Madde baàlÑÜÑ “Askerlik Hizmeti” olarak sunulsaydÑ konu çok daha açÑk olacak-tÑ. 72. madde Anayasa’nÑn “Siyasi Haklar ve Ödevler”in düzenlendiÜi dördüncü bölümde yer almaktadÑr. Bu bölümde yer verilen diÜer hak ve ödevler sÑrasÑyla: Türk VatandaàlÑÜÑ (m. 66), seçme seçilme ve siyasi faaliyette bulun-ma haklarÑ (m. 67), siyasi partilerle ilgili hü-kümler (m. 68), kamu hizmetlerine girme hakkÑ (m. 70), vatan hizmeti (m. 72), vergi ödevi (m. 73), dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine baàvurma hakkÑdÑr (m. 74). Görülüyor ki bu hak ve ödevlerin içeriÜi açÑkça anlaàÑlmakta-dÑr. Ancak “vatan hizmeti” son derece soyut ve genel bir kavramdÑr. Bunun sadece “askerliÜe” hasredilmesinin nedenine, AnayasanÑn metnin-de ve konuya iliàkin bilimsel çalÑàmalarda yer verilmemiàtir.2

III. Muvazzaf Askerlik

Muvazzaf askerlik Anayasa’nÑn 72. madde-sinde iàaret edildiÜi gibi kanunla düzenlenmià-tir. Bu Kanun 1927 tarihli Askerlik Kanunudur.3

Askerlik Kanunu’nun 1. maddesine göre “Tür-kiye Cumhuriyeti tebaasÑ olan her erkek, iàbu kanun mucibince askerlik yapmaÜa mecbur-dur.”

Kanunun 2. maddesi askerlik çaÜÑnÑ belir-lemektedir. Bu hükme göre askerlik çaÜÑ her erkeÜin esas nüfus kütüÜüne yazÑlÑ olan yaàÑna göredir ve yirmi yaàÑna girdiÜi sene Ocak ayÑ-nÑn birinci gününden baàlayarak 41 yaàÑna gir-diÜi sene Ocak ayÑnÑn birinci gününde bitmek üzere en çok yirmibir sene sürer. Maddenin 9. fÑkrasÑ “muhacirler” için özel bir düzenleme getirmiàtir: Bunlardan, “Eski memleketlerinde askerlik ettiklerini veya bunun yerine bedel verdiklerini tevsik edenler tekrar muvazzaf hiz-mete tabi tutulmayÑp yaàÑtlarÑ yerli erbaà ve er ile yedeÜe geçirilirler.”

11. fÑkrada “Türk vatandaàlarÑndan, KÑbrÑs

Türk Federe Devletinde askerlik yaptÑklarÑnÑ tevsik edenler tekrar muvazzaf hizmete tabi tu-tulmazlar.”

2. maddenin 12. fÑkrasÑ bazÑ koàullarla ya-bancÑ ülkede yapÑlan askerliÜi de, Türkiye’de muvazzaf askerlik hizmetini yapmÑà olarak say-maktadÑr:

“Bakanlar Kurulu kararÑyla belirlenecek esaslara göre; yurt dÑàÑnda doÜan ve ikamet edenler ile kanuni rüàt yaàÑna kadar yabancÑ bir ülkeye gitmià olanlardan bulunduklarÑ ülke vatandaàlÑÜÑnÑ da kazanan Türk vatandaàla-rÑ, talepleri halinde, durumlarÑna uyan ve Ka-nunun öngördüÜü askerlik statülerinden biri içerisinde askerlik mükellefiyetlerini 38 yaàÑnÑ tamamladÑklarÑ yÑlÑn sonuna kadar yerine geti-rebilirler veya tabiiyetinde bulunduklarÑ diÜer ülkede askerlik yapmÑà olduklarÑnÑ belgelemek kaydÑyla mükellefiyetlerini yerine getirmià sayÑ-lÑrlar. BunlarÑn 38 yaà sonuna kadar askerlikleri ertelenmià kabul edilir.”

Askerlik Kanunu’nun 5. maddesi muvazzaf askerlik süresini ele almaktadÑr. Bu hükme göre “Erbaà ve erler için muvazzaflÑk hizmeti süre-si; Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri ile Jandarma Genel KomutanlÑÜÑnda onsekiz aydÑr. Bu süre-nin, barÑàta, önce onbeà aya ve bilahare oniki aya kadar indirilmesine, SilahlÑ Kuvvetlerin de ihtiyacÑ dikkate alÑnarak, Bakanlar Kurulunca karar verilebilir.”

5. maddenin 4. fÑkrasÑ askerlik çaÜÑ dÑàÑnda bÑrakÑlmanÑn temel esasÑnÑ düzenlemektedir: “Bu Kanunun tespit ettiÜi esaslar dÑàÑnda veya muvazzaflÑk hizmetini yapmadÑkça hiç bir fert askerlik çaÜÑndan çÑkarÑlamaz.”

IV. Bedelli Askerlik

1. Temel Esaslar

Askerlik Kanunu sadece “muvazzaf askerli-Üi” düzenlememiàtir. Bunun yanÑnda belli bir döviz veya bedel ödeyerek de “muvazzaf as-kerlik hizmetini” yapmÑà sayÑlmayÑ kabul etmià-tir.

Kanunun 10. maddesi “Askerlik yükümlülü-Üüne” tabi tutulma ve bu yükümlülüÜün nasÑl yerine getirilmià sayÑlacaÜÑna dair esaslara yer vermiàtir. Buna göre:

(19)

“1. Her celp yÑlÑndan evvel o yÑl silah altÑna alÑnacak miktar, kaynak olarak Milli Savun-ma BakanlÑÜÑnca tespit edilerek GenelkurSavun-may BaàkanlÑÜÑna bildirilir. Genelkurmay Baàkan-lÑÜÑ da Türk SilahlÑ Kuvvetlerinin ihtiyaç mik-tarÑnÑ tespit ederek Milli Savunma BakanlÑÜÑna bildirir.

2. O yÑl askere alÑnacaklarÑn tamamÑ, mevcut celp sistemine uygun olarak temel askerlik eÜi-timine tabi tutulur. Her celp döneminde eÜitim merkezlerine sevk edilen miktar Genelkurmay BaàkanlÑÜÑnca belirlenenden fazla ise; ihtiyaç fazlasÑ olan yükümlüler, temel askerlik eÜitimi-ni müteakip, o yÑlÑn 1 Ocak tarihindeki T.C. Merkez BankasÑ döviz alÑà kurlarÑ esas alÑnarak, dövizle askerlik için tespit edilen miktarÑn ya-rÑsÑnÑn karàÑlÑÜÑ Türk LirasÑ bedel ödemek veya istekte bulunan kamu kurum ve kuruluàlarÑnda görev yapmak suretiyle askerlik hizmetlerini yerine getirmià sayÑlÑrlar.

SaklÑ, yoklama kaçaÜÑ veya bakaya duru-munda bulunanlar ihtiyaç fazlasÑ kapsamÑna alÑnmazlar.

3. Genelkurmay BaàkanlÑÜÑnca SilahlÑ Kuv-vetlerin ihtiyacÑ olarak belirlenen yükümlüler askerlik hizmetini bu Kanun hükümlerine göre erbaà veya er olarak yerine getirirler.

Bedel ödemek isteÜinde bulunanlar ile kamu kurum ve kuruluàlarÑnda görevlendirile-ceklerin miktarÑ, Türk SilahlÑ Kuvvetleri ihtiyaç fazlasÑ miktarÑndan az ise; geri kalan ihtiyaç fazlasÑ yükümlüler kalan askerlik hizmetini, bu Kanun hükümlerine göre erbaà veya er olarak yerine getirirler.”

Görülüyor ki, “muvazzaf askerlik” yasada tek tip olarak düzenlenmià deÜildir. Türk Silah-lÑ Kuvvetlerinin ihtiyacÑ kadar yükümlü temel askerlik eÜitimine tabi tutulurken (klasik mu-vazzaf askerlik), ihtiyaç fazlasÑ ya bedel ödeye-rek ya da kamu kurumlarÑnda görevlendirileödeye-rek askerlik hizmetlerini yapmÑà sayÑlmaktadÑr.

10. maddenin 4/A bendi “bedel ödeme”

ko-nusunu4, 4/B bendi ise “Kamu Kurum ve

Kuru-luàlarÑnda Görevlendirilme”5 konusunu madde

madde düzenlemektedir.

2. Bedelli Askerlik

Bedelli askerlik “döviz karàÑlÑÜÑ” (ek m. 1)

ve “TL. karàÑlÑÜÑ” (geçici m. 47, 47, 48) olmak üzere ayrÑ ayrÑ düzenlenmiàtir.

Bedelli askerlikle ilgili temel esaslarda 2011 yÑlÑnda 61086 ve 62527 sayÑlÑ Kanunlarla bazÑ

deÜiàiklikler yapÑlmÑàtÑr.

a) Döviz karÀ»l»¼» bedelli askerlik

Bu konuyu düzenleyen ek madde 1‘e göre: “(2299, 3802, 5380 s. K. larla deÜiàik) Otur-ma veya çalÑàOtur-ma iznine sahip olarak iàçi, ià-veren sÑfatÑyla veya bir meslek ya da sanatÑ icra ederek, yurt içinde geçirilen süreler hariç olmak üzere, toplam en az üç yÑl süre ile fii-len yabancÑ ülkelerde bulunan bu Kanun ile 1076 sayÑlÑ Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanununa tâbi yükümlüler, 38 yaàÑnÑ tamamladÑklarÑ yÑlÑn sonuna kadar durumlarÑnÑ ispata yarayan belgelerle birlikte baÜlÑ bulun-duklarÑ Türk konsolosluklarÑ aracÑlÑÜÑ ile as-kerlik àubelerine baàvurmalarÑ, (deÜiàik ibare 6252, 30.11.2011 s. K.) 10.000 Avro veya karàÑlÑ-ÜÑ kadar yönetmelikte belirtilecek yabancÑ ülke parasÑnÑ, baàvuru tarihinden itibaren 38 yaàÑnÑ tamamladÑklarÑ yÑlÑn sonuna kadar ödemeleri8

hâlinde muvazzaf askerlik hizmetini yerine ge-tirmià sayÑlÑrlar. Dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak üzere baàvuranlar; öngörülen dö-vizi baàvuru sÑrasÑnda def’aten ödeyebilecekleri gibi, dörtte birini baàvuru sÑrasÑnda, kalanÑnÑ 38 yaàÑnÑ tamamladÑklarÑ yÑlÑn sonuna kadar olan süre içinde en çok üç eàit taksitte ödeyebilirler. Dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak üzere yaptÑklarÑ baàvurularÑ kabul edilen yü-kümlülerden, gereken àartlarÑ taàÑmadÑklarÑ anlaàÑlanlar, ödemeleri gereken yabancÑ ülke parasÑnÑ yönetmelikte belirtilen sürelere uygun ödemeyenler, ücret veya maaàlarÑ yurt içinden transfer edilenler, yabancÑ ülkelerde resmî gö-revle bulunanlar, dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak için gereken yükümlülüklerinin devamÑ süresince toplam olarak her takvim yÑ-lÑnÑn yarÑsÑndan fazlasÑnÑ yurt içinde geçirenler, yurda kesin dönüà yapanlar veya dövizle as-kerlik hizmetinden yararlanma àartlarÑnÑ kay-bedenler, istekleriyle vazgeçenler, askerliÜe elveriàsiz olduÜu tespit edilenler Millî Savunma BakanlÑÜÑ tarafÑndan dövizle askerlik hizmeti kapsamÑndan çÑkartÑlarak durumlarÑna uygun askerlik iàlemine tâbi tutulurlar.

(20)

Her ne sebeple olursa olsun 38 yaàÑnÑ ta-mamladÑklarÑ yÑlÑn sonuna kadar dövizle as-kerlik hizmetinden yararlanmak üzere baà-vurmayanlar ile baàvurduklarÑ hâlde döviz ödemelerini yapmadÑklarÑ için dövizle askerlik hizmeti kapsamÑndan çÑkartÑlanlar, 10.000 Avro veya karàÑlÑÜÑ kadar yönetmelikte belirtilecek yabancÑ ülke parasÑnÑ, baàvuru sÑrasÑnda defa-ten ödemeleri kaydÑyla bu Kanun hükümlerin-den yararlanÑrlar.”

b) TL karÀ»l»¼» bedelli askerlik

Döviz karàÑlÑÜÑ bedelli askerlik sürekli bir düzenlemedir. TL. karàÑlÑÜÑ bedelli askerlik ise zaman zaman çÑkarÑlan geçici düzenlemelerle saÜlanmaktadÑr. Amaç askerlik için bekleyen-lerin azaltÑlmasÑ veya hazineye ek gelir saÜlan-masÑdÑr. Bedelli askerlikle ilgili tartÑàmalar bu àÑkta karàÑmÑza çÑkmakta, dövizle askerlik àÑkkÑ üzerinde fazla durulmamaktadÑr. Bu konudaki son düzenleme 30.11.2011 tarihli, 6252 sayÑlÑ Askerlik Kanununda DeÜiàiklik YapÑlmasÑna

Dair Kanun’la9, Askerlik Kanununa eklenen

geçici 46, 47, 48 ve 49. maddelerde gerçekleà-tirilmiàtir.

Bu maddelere deÜindikten sonra bedelli askerliÜin lehinde ve aleyhinde ileri sürülen görüàlere deÜinecek, bedelli askerlikle profes-yonel ordu baÜlantÑsÑ üzerinde duracak, son olarak da “muvazzaf askerlik açÑsÑndan” deÜiàik kanunlarda yer alan “Memuriyet KÑdemi (657 s. K. m. 83-84)”, “Askerlik BorçlanmasÑ (5510 s. K. m. 41)”, “KÑdem TazminatÑ Talebi (1475 s. K. m. 14)” haklarÑndan bedelli askerlik yapanla-rÑn yararlanabilip yararlanamayacaÜÑ konulayapanla-rÑnÑ hukuki açÑdan deÜerlendireceÜiz.

Geçici madde 46’ya göre, “Bu Kanunun yü-rürlüÜe girdiÜi tarihte10 her ne sebeple olursa

olsun henüz fiili askerlik hizmetine baàlama-mÑà, 31 AralÑk 2011 tarihi itibariyle (bu tarih dâhil) 30 yaàÑndan gün almÑà ve 1076 sayÑ-lÑ Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu ile 1111 sayÑlÑ Askerlik Kanununa tabi yükümlüler, istekleri halinde, bu Kanunun yü-rürlüÜe girdiÜi tarihten itibaren altÑ ay içinde

askerlik àubelerine baàvurmalarÑ11 ve 30.000

Türk LirasÑ parayÑ ödemeleri àartÑyla temel as-kerlik eÜitimine tabi tutulmaksÑzÑn asas-kerlik

hiz-metini yerine getirmià sayÑlÑrlar. Baàvuruda bu-lunanlar, öngörülen miktarÑ baàvuru sÑrasÑnda def’aten ödeyebilecekleri gibi, yarÑsÑnÑ baàvuru sÑrasÑnda diÜer yarÑsÑnÑ ise baàvuru tarihinden itibaren altÑ ay içinde de ödeyebilirler.”

Geçici madde 47’ye göre: “Bu Kanunun yü-rürlüÜe girdiÜi tarihten önce12 temel askerlik

eÜitimini süresi içinde yapmadÑklarÑ gerekçe-siyle dövizle askerlik hizmeti kapsamÑndan çÑ-karÑlanlardan, halen 1111 sayÑlÑ Kanunun ek 1 inci ve geçici 43 üncü maddelerinde belirtilen diÜer yararlanma àartlarÑnÑ taàÑdÑklarÑnÑ ve bu Kanunla deÜiàtirilmeden önceki miktarlar üze-rinden ödemelerini süresi içinde tamamladÑkla-rÑnÑ konsolosluklara müracaatla belgelendiren-ler, muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmià sayÑlÑrlar. Bunlar hakkÑnda askerlik hizmetini yerine getirmedikleri için idari ve adli soruàtur-ma ve kovuàtursoruàtur-ma yapÑlsoruàtur-maz, baàlatÑlmÑà olanlar sona erdirilir.”

3. Bedelli askerliÙin politik,

sosyolojik ve ekonomik açÍdan

deÙerlendirilmesi

Nüfus arttÑkça askerlik için baàvurular da artmakta, bu baàvurular ordunun ihtiyacÑnÑn üzerine çÑktÑÜÑ zaman bu birikimin eritilme-si için yollar aranmaktadÑr. Çözümlerden biri de “bedelli askerlik” uygulamasÑdÑr. KoàullarÑn zorlamasÑ ile “bedelli askerlik” Türkiye’de za-man zaza-man uygulanmÑàtÑr. Temel amaç biriki-mi azaltmak olmuàtur. Ancak bazÑ dönemlerde bu yol ekonomik nedenlerle de, yani hazineye katkÑ saÜlamak amacÑyla da uygulanmÑàtÑr.13

Askerlikle ilgili birbiriyle çeliàen, birbiriyle uyuàmayan çok deÜiàik uygulamalar askerliÜin yeniden ele alÑnÑp düzenlenmesini gerekli kÑl-maktadÑr. Muvazzaf (zorunlu), dövizli, bedelli, vicdani red kavramlarÑ bir arada ve iç içe sür-dürülemez. Bu nedenle ülkenin politik, sosyo-lojik, ekonomik gerçeklerine göre yeni bir as-keri model düàünülmeli ve bu farklÑ kavramlar bunun içinde eritilmelidir.14

4. Hukuki açÍdan bedelli askerlik

Hukuki açÑdan bedelli askerlikle ilgili temel sorun bunun eàitliÜe aykÑrÑ olduÜudur. Ancak

(21)

zenginin üstünlüÜü ve ayrÑcalÑklÑ durumu öy-lesine yaygÑndÑr ki, bunun bedelli askerliÜe de yansÑmamasÑ mümkün deÜildir.

Temel amaç ekonominin yoksulluÜu azalta-cak, gelir daÜÑlÑmÑnda dengeyi saÜlayacak bir yönde geliàtirilmesidir.15

SilahlÑ kuvvetlerin de ekonomik açÑdan ye-niden örgütlenmesi ekonomiye olumlu destek saÜlayacak biçimde düzenlenmesi gerekmekte-dir.

10 yÑllÑk süreçte deÜerlendirilince savunma bütçesi içinde personel harcamalarÑnÑn payÑ yüzde 40, silahlanma harcamalarÑnÑn payÑ or-talama yüzde 19, personel dÑàÑ diÜer cari har-camalarÑn (PDCH) payÑ ise ortalama yüzde 38’dir.16 Ordunun profesyonelleàmesi,

mekani-zasyonu ve elektronik savaàa hazÑrlÑÜÑ için ge-rekli yatÑrÑmlara kaynak bulunamazken, asker sayÑsÑnÑn fazlalÑÜÑndan kaynaklanan yiyecek, giyecek, barÑnma giderlerinin bütçe içinde yüz-de 40’a yakÑn payÑ almasÑ herhalyüz-de ciddi bir so-rundur.17 EàitliÜi saÜlama adÑna da olsa, bu

kül-fete katlanmak ne eàitlik ne de ülke kalkÑnmasÑ adÑna göze alÑnabilecek bir sonuç deÜildir.

Bedelli askerliÜin eàitlik adÑna reddi de ken-di içinde tutarlÑ deÜilken-dir. Her àeyden önce dö-vizli askerlik sürekli olarak uygulanmakta ol-duÜuna göre, bedellinin bundan farkÑ nedir? YurtdÑàÑnda çalÑàanlar iàlerini kaybetmesinler diye bedelli askerlik yapabilirken, yurtiçinde çalÑàanlara aynÑ gerekçe ile bu hakkÑn tanÑnma-masÑ Anayasal eàitliÜe uygun düàmeyecektir. Terör ortamÑnda askerlik yapanlar ölümle karàÑ karàÑya görev yaparken, bedel ödeyenlerin bu tehlikeden uzak kalmasÑ da eàitlik adÑna ko-lay kabul edilebilir bir sonuç deÜildir. Ancak bunun çözümü herkesi ölüm tehlikesi içine atmak deÜildir. Herkesin eàit biçimde yarar-lanacaÜÑ bir düzen oluàturmanÑn zamanÑ artÑk gelmiàtir. Bu da deÜiàik köàe yazarlarÑnÑn ortak

görüàü olan “profesyonel ordu” sistemidir.18

Böylece hem yeni bir istihdam alanÑ yaratÑlmÑà, zaman zaman zorunlu olarak bedelli askerliÜe baàvurma zorunluluÜu ortadan kaldÑrÑlmÑà, va-tanseverliÜe ters düàen bedelli imajÑ sona erdi-rilmià, yoksul ve zengin farkÑ askerlikte ortadan silinmià, askerlik süresini satÑn alma tedirginliÜi kaldÑrÑlmÑà, silahlÑ kuvvetlere atÑl ve kalabalÑk bir ordu yerine dinamik, vurucu gücü yüksek,

esnek, daha ucuz bir yapÑlandÑrma kazandÑrÑl-mÑà olacaktÑr.

5. BazÍ hukuki sonuçlar açÍsÍndan

muvazzaf askerlik/bedelli askerlik

karÛÍlaÛtÍrÍlmasÍ

a) Memuriyet k»demi aç»s»ndan

657 sayÑlÑ Devlet MemurlarÑ Kanunu’nun19

83. maddesine göre, “Devlet memuru iken mu-vazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altÑna alÑnanlardan askerlik görevini tamamla-yÑp memuriyete dönmek isteyenler, terhis tari-hinden itibaren 30 gün içinde kurumlarÑna baà-vurmak ve kurumlarÑ da baàvurma tarihinden itibaren azami 30 gün içinde ilgilileri göreve baàlatmak zorundadÑrlar.

BunlarÑn muvazzaf askerlikte geçen sürele-ri muvazzaf askerliÜe ayrÑldÑklarÑ sÑrada iktisap etmià olduklarÑ derecede kademe ilerlemesi yapÑlmak suretiyle deÜerlendirilir. Bu gibilerin muvazzaf askerliÜe ayrÑlmadan önce iàgal et-tikleri kadroda kazandÑklarÑ kademe ilerleme-leri ayrÑca gözönünde bulundurulur. Askerlik öncesi kademe ilerlemeleri ile askerlikte geçen süre toplamÑnÑn 3 yÑlÑ aàan kÑsmÑ usulü daire-sinde üst dereceye terfi ettikleri zaman bu de-recede kademe ilerlemesi yapÑlmak suretiyle deÜerlendirilir.”

83. madde memuriyet sÑrasÑnda askere gidip dönenlerin kademe ilerlemesini düzenlemekte-dir.

84. madde ise, muvazzaf askerlik hizmetini yaptÑktan sonra devlet memurluÜuna girenle-rin kademe intibaklarÑnÑ ele almaktadÑr. Buna göre:

“Muvazzaf askerlik görevini yaptÑktan sonra Devlet memurluÜuna atananlar adaylÑk esasla-rÑna tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapÑlmak ve sÑnav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de deÜerlendirilir.”

83. ve 84. maddeler sadece muvazzaf asker-liÜin kademe ilerlemesi açÑsÑndan deÜerlendi-rileceÜinden söz etmekte bedelli askerliÜe yer vermemektedir. Acaba bedelli askerlik yapan da, bedel ödeyerek bu süreleri satÑn aldÑÜÑna

Referanslar

Benzer Belgeler

premium link generator indir .6973301514655551.lol ağustos ayı indirim takvimi 2015.Asgari geçim indirimi temmuz 2013 ne kadar - euro truck simulator 2 full indir partlı.Asgari

grand theft auto vice city indir bedava.video cam indir .amv formatına çevirme programı indir .asi styla mp3 indirme linkleri.Emeklilere asgari geçim indirimi ödenir

MÜŞTERİ gönderdiği Toplu SMS’ler ile ilgili olarak alıcılara karşı tek ve münhasır sorumlu olduğunu, İNFOBİP’i her ne nam ve surette olursa olsun ilgili

Uygulamanın esasını, ücretin elde yılın başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan (16) yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık

nin gelir vergisi matrahı hesaplanırken sakatlık indirimi mahsup edilecek, sakatlık indiriminin mahsubundan sonra kalan gelir vergisi matrahı üzerinden hesaplanan

Banka tarafından Müşteri’ye kredi sözleşmesinde belirtilen limitte Türk Lirası olarak kullanma yetkisi verilen, geri ödemeleri ödeme planı çerçevesinde

android için youtube indir.subway surfers son sürüm hile apk indir.nba live 07 indir full tek link.karayip korsanları film müziği mp3 indir.Asgari geçim indirimi icra kesintisi

maher zain maşaallah turkish türkçe mp3 indir.tarkan eski şarkılarını indir.wolfteam lag hack 2013 indir .türkçe limewire indir yeni limewire yükleme.816046681795 -