• Sonuç bulunamadı

III. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI GERÇEKLEŞTİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "III. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI GERÇEKLEŞTİ"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

oda’dan

haberler

III. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDÝSLÝÐÝ KURULTAYI

GERÇEKLEÞTÝ

Odamýz adýna Ankara Þubemiz sekretaryalýðýnda III. Ulusal Uçak, Havacýlýk ve Uzay Mühendisliði Kurultayý 7-8 Mayýs 2005 tarihlerinde ODTÜ'de gerçekleþtirildi.

Uçak, havacýlýk ve uzay mühendislerinin mesleki ve sektörel sorunlarýnýn tartýþýlarak saptanmasý ve çözüm yollarýna iliþkin görüþlerin oluþturulmasý amaçlanan kurultayýn açýlýþ konuþmalarý sýrasýyla, MMO Ankara Þube Baþkaný Prof. Dr. Kahraman Albayrak, MMO Yönetim Kurulu Baþkaný Emin Koramaz, TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Soðancý, ODTÜ Mühendislik Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Mustafa Tokyay tarafýndan yapýldý.

Kurultayda 1 açýlýþ oturumu, 1 özel oturum, 4 oturum, "Havacýlýk Sektörünün ve Mühendislerin Sorunlarý ve Çözüm Önerileri" baþlýklý forum ile "Türkiye'de Sivil Havacýlýðýn Durumu" baþlýklý panel gerçekleþtirildi. Oturumlarda toplam 17 bildiri sunuldu.

SONUÇ BÝLDÝRGESÝ

III. Ulusal Uçak, Havacýlýk ve Uzay Mühendisliði Kurultayý, TMMOB Makina Mühendisleri Odasý adýna Ankara Þube sekretaryalýðýnda, 7-8 Mayýs 2005 tarihlerinde Orta Doðu Teknik Üniversitesi’nde, uçak, havacýlýk ve uzay mühendislerinin, öðrencilerin ve ilgili kurum ve kuruluþlarýn temsilcilerinin katýlýmýyla gerçekleþtirilmiþtir. Kurultayda, 5 oturum dahilinde 17 bildiri sunulmuþ, “Havacýlýk Sektörünün ve Mühendislerin Sorunlarý ve Çözüm Önerileri” konulu bir forum ve “Türkiye’de Sivil Havacýlýðýn Durumu” konulu bir panel düzenlenmiþtir.

Kurultay sýrasýnda yoðunlukla gündeme gelen aþaðýdaki belirlemelerin, ilgili tüm kesimlerin ve kamuoyunun dikkatine sunulmasý kararlaþtýrýlmýþtýr.

Kurultay’da tüm kesimlerce vurgulanan ortak nokta, havacýlýk sektörü ile uçak, havacýlýk ve uzay mühendislerinin sorunlarýnýn ülke sorunlarý ile iç içe olduðu ve bu sorunlarýn ana kaynaðýnýn, ülkenin ulusal bilim, teknoloji, yenilenme politikalarýna dayalý bir kalkýnma stratejisi izlenmemesi, bütün alan ve sektörlerde ulusal politikalarýn oluþturularak

uygulamaya sokulamamasý, ülke geleceðinin planlanarak ulusal kaynaklarýn bu amaçla seferber edilemediðidir.

Havacýlýk imalat sanayiinin, ileri teknolojilere ve AR-GE çalýþmalarýna dayanmakta olmasý ve bu alanda yapýlan çalýþmalarýn birçok sanayi dalýna veri teþkil etmesinin yaný sýra o sektörlerde de geliþmenin itici gücüdür. Bu nedenle geliþmiþ ülkeler; ulusal bilim, teknoloji, yenilenme ve sanayileþme politikalarýnda havacýlýk sektörüne özel önem vermekte, bu alanda eðitim ve AR-GE altyapýsýna büyük kaynaklar aktarmaktadýrlar. Türkiye ise AR-GE harcamalarý açýsýndan dünya sýralamasýnda en sonlarda yer almakta ve ayrýca AR-GE çalýsmalarýna ayrýlan kaynaklarýn kullanýmýnda plansýzlýk yaþanmaktadýr.

Sektörel teknoloji politikalarýnýn gözardý edilmesi, geliþmeleri izleyebilen,yüksek beceri düzeyine sahip, üretici insan kaynaklarý planlamasýnýn da göz ardý edilmesine neden olmaktadýr.

Uçak, Havacýlýk ve Uzay mühendislerinin asýl çalýþma alaný olmasý gereken havacýlýk ve uzay sektöründe çok az sayýda kurum faaliyet göstermektedir. Her yýl üniversitelerimizden 150’den fazla uçak, havacýlýk ve uzay mühendisi mezun olmakta, ancak mevcut durumda, havacýlýk ve uzay sektörü, toplam mezun sayýsýnýn en çok % 20’sine istihdam olanaðý saðlayabilmekte, mühendisler meslek alanlarý dýþýnda düþük ücretlerle çalýþmakta, zamanla körelmekte ve mesleðe yabancýlaþmaktadýrlar.

Uçak, Havacýlýk ve Uzay mühendislerinin önemli bir kýsmýnýn yurtdýþýna gittikleri, yurt içinde kalanlarýn ise sektörün dýþýnda çalýþmak zorunda kalmalarý bir baþka gerçeðimizdir.

Sanayi dýþýnda meslektaþlarýmýzýn çalýþabileceði bir diðer alan da havayolu þirketlerinin bakým tesisleridir. Ancak, ülkemizde, Türk Hava Yollarý dýþýnda yalnýzca bir havayolu þirketinde hangar düzeyinde bakým gerçekleþtirilmektedir. Öte yandan bugün havacýlýk bakým hizmetlerinde dünya çapýnda bir tekelleþme yaþanmaktadýr. Bu tekellerin dünyanýn çeþitli bölgelerinde büyük bakým merkezleri bulunmaktadýr. THY

(2)

oda’dan

haberler

kurumunun özelleþtirilmesi durumunda, ülkemizde

gerçekleþtirilmekte olan bakým ve dolayýsýyla mühendislik faaliyetleri yurt dýþýna yönelecektir.

Diðer yandan, sportif havacýlýk, uçuþ okullarý, hava ambulans, havadan yangýn söndürme gibi alanlarda faaliyet gösteren kuruluþlarýn uçak, havacýlýk mühendisi istihdam etmesi yönünde herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadýr. Bu durum uçuþ güvenliði açýsýndan önemli bir sorun oluþturmaktadýr.

Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðü’nde yeter sayýda mühendis istihdam edilmemektedir. Yine SHGM kadrosunun, sayý ve olanaklar itibarýyla yetersiz olduðu bilinmektedir. Hava yolu taþýmacýlýðýnýn geliþmekte olduðu ülkemizde, SHGM’nin yakýn gelecekte büyük sýkýntýlar çekmesi þaþýrtýcý olmayacaktýr. Türkiye gelecekte kendi uçaðýný tasarlayýp yapacak duruma gelse dahi, üretilecek uçaðýn sertifikasyonunu yapacak yeterli ve nitelikli bir kuruluþun bulunmamasý kabul edilebilir bir durum deðildir.

Bütün bu olumsuzluklarýn yaný sýra küreselleþme politikalarý ve ülkemizin bu geliþmeler karþýsýnda aldýðý tutum havacýlýk sektörü yanýnda bu sektörde çalýþan mühendislerin koþullarýný daha da güçleþtirmektedir.

Ülkemizin imzaladýðý, kýsa adý GATS olan Hizmet Ticareti Genel Anlaþmasý mühendislik hizmetlerinin de serbest dolaþýmýný kapsamaktadýr. Türkiye’nin taahhütte bulunduðu hizmetlerden 3 tanesi sivil havacýlýkla ilgilidir. Bu hizmetler uçak tamiri, bilgisayarlý rezervasyon ve pazarlama hizmetleridir. Uçak tamiri alanýnda 150 civarýndaki DTÖ üyesi ülkeden yalnýzca 3’ü taahhütte bulunmuþtur. Bu 3 ülkeden biri de Türkiye’dir.

Özelleþtirme ve serbestleþtirme uygulamalarýyla, küresel sermayenin tüm dünya havacýlýðýný ele geçirme çabalarý söz konusudur. Ulusal birikimimiz olan THY, tüm dünya sivil havacýlýðýný sarsan 11 Eylül saldýrýlarý sonrasýnda derinleþerek yaþanan krizde bile zarar etmeyen az sayýdaki havayolu kuruluþlarýndan biridir. Ancak IMF ile yapýlmýþ anlaþmalarda THY’nin özelleþtirileceði taahhüt edilmiþtir.

26 Nisan 2001 tarihinde uygulamaya konulan Açýk Gökler Anlaþmasý ile Türkiye, ABD’nin havayollarýna ve ABD havayollarýnýn küresel ittifaklarýnda yer alan Avrupalý ve diðer büyük havayollarýna sýnýrsýz uçuþ haklarý vermiþtir. 2000’den

2003’e kadar uçuþ haklarýný kademeli olarak serbestleþtiren bu anlaþmanýn sonuçlarý bugün açýða çýkmakta ve yabancý havayollarýnýn Türkiye havacýlýðýndaki aðýrlýðý artmaktadýr.

Havacýlýkta Türkiye kuþatýlmýþ durumdadýr. Bunu, Avrupa Birliði’nin taleplerinden bir kez daha anlayabiliriz. AB 2004 yýlý Ýlerleme Raporunda, Türkiye’den sivil havacýlýk alanýnda önemli ödünler istemekte; dýþ hatlarýný ABD ile yaptýðý anlaþma ile serbestleþtirmiþ olan Türkiye’den iç hatlarýný da Avrupa havayollarýna açmasýný, kabotaj haklarýnýn kaldýrýlmasýný talep etmektedir. Yani Avrupa havayollarýnýn iç hatlarýmýzda uçabilmeleri, Avrupa sermayesinin Türkiye’deki havayollarýný satýn alabilmesi istenmekte ve bu konularda hiçbir ilerleme kaydedilmemiþ olmasý eleþtirilmektedir.

Bu ve benzeri yaklaþýmlara gerekli ulusal direnç gösterilmezse, zaten cýlýz bir yapýya sahip olan Türkiye sivil havacýlýðý tamamen küçülecek, uluslararasý tekellerin eline geçecektir.

Bu belirlemelerden hareketle Kurultayýmýz, aþaðýdaki adýmlarýn ivedilikle atýlmasýný önermektedir.

- Havacýlýk sektörünün kendine özgü yapýsý ve uluslararasý teknolojik geliþmeleri dikkate alarak sektörel teknoloji politikalarý oluþturulmalý ve yaþama geçirilmelidir. - Havacýlýk ve uzay sanayiimiz, savunma sanayii ile sýnýrlý

tutulmadan, baðýmsýzlýk temelinde, ulusal ölçekte belirlenecek bir strateji ile planlý olarak geliþtirilmelidir. - Havacýlýk sektörünün eðitimden üretime kadar tüm

bileþenleri eþgüdümle çalýþmalý ve bu çalýþmalar kýsa, orta ve uzun vadeli hedefler doðrultusunda planlanmalýdýr. - Havacýlýk ve uzay politikalarýnýn ülke ve toplum çýkarlarý

doðrultusunda planlý ve sistematik yönetimi saðlanmalý, eðitilmiþ iþ gücünün ülke içinde kalmasýna ve istihdamýna yönelik çalýþmalar yapýlmalýdýr.

- “Teknolojiyi yalnýzca kullanan deðil teknoloji üreten bir toplum olma” hedefine ulaþabilmek için teknolojinin öncü kolunda çalýþan uçak, havacýlýk ve uzay mühendislerinin aktif bir þekilde bu sürecin bir parçasý olmalarý gerekmektedir. Bu nedenle mühendislik disiplinine her aþamada gereken önem verilmeli ve ilgili yasal düzenlemelerde TMMOB, Odamýz ve TMMOB’a baðlý diðer Odalarýn görüþleri mutlaka alýnmalýdýr.

(3)

oda’dan

haberler

- Oluþturulacak ulusal bilim ve teknoloji politikalarý doðrultusunda seçilen ve seçilecek nitelikli AR-GE projeleri için TÜBÝTAK’a verilen desteðin artýrýlmasý ve GSMH’ye oraný iyileþtirilerek 2010’a kadar % 2’ye çýkartýlmalýdýr.

- THY’nýn özelleþtirilmesi ve hizmetlerin birbirinden ayrýlarak parçalanmasý durdurulmalý, uçuþ, bakým ve mühendislik hizmetlerinde uluslararasý rekabete karþý ülkemiz korunmalýdýr.

- Ülkemizi havacýlýk alanýnda dýþa baðýmlý kýlan anlaþmalar iptal edilmeli, ülkemizin çýkarlarý dev uluslararasý tekellere karþý korunmalýdýr.

- Son derece önemli bir kurum olan SHGM, özerk bir kurum haline getirilmeli; olanaklarý ve istihdam düzeyi artýrýlmalý, bugünkü zayýf konumundan çýkarýlarak güçlendirilmelidir. - Ulusal sertifikasyon prosedürlerinin hazýrlanmasý için gerekli çalýþmalar yürütülmelidir. Sertifikasyon konusunda yetkin mühendis yetiþtirilmesi amacýyla üniversitelerin ilgili bölümlerinde dersler açýlmalýdýr.

- Sportif havacýlýk, uçuþ okullarý, hava ambulans, havadan yangýn söndürme gibi alanlarda faaliyet gösteren kuruluþlarýn uçak-havacýlýk mühendisi istihdam etmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapýlmalýdýr.

- Ülkemiz nüfusunun ancak küçük bir kýsmýnýn kullandýðý hava ulaþýmýnýn halkýn tüm katmanlarý tarafýndan yararlanýlabilir bir maliyete çekilmesi önemlidir. Bu amaçla, daha ekonomik ve uygulanabilir olan turbo-prop uçaklarla ulaþým bir alternatif olarak gündeme alýnmalý ve tartýþýlmalýdýr.

- Vizyon 2023 sonuçlarý içerisinde uçak, havacýlýk ve uzay mühendislerini ilgilendiren teknolojik alanlarda eksik kalan bölümler için tespitlerde bulunulmalý ve bu çalýþma sektördeki ilgili kuruluþlarla etkin ve sürekli diyalog ortamý içinde yapýlmalýdýr. Vizyon 2023 çalýþmasý sonucu tespit edilen iþlem maddelerinin uygulanmasýna yönelik bir görevlendirme ve zamanlama yapýlmadýðý görülmektedir. Bu boþluk giderilmelidir.

- Vizyon 2023 sonuçlarý ile tespit edilen öncelikli teknoloji alanlarýna yönelik üniversitelere de düþen görevler vardýr.

Uçak, Havacýlýk ve Uzay Mühendisleri açýsýndan ele alacak olursak, söz konusu teknolojilere yönelik müfredat deðiþikliði yapýlmasý, öðretim üyelerinin çalýþmalarýný tespit edilen alanlara kaydýrmasý ilk akla gelen çözüm önerileridir. Bu kapsamda, dünyada Havacýlýk öðretimi yapan saygýn kuruluþlarýn programlarý, yalnýzca akreditasyon amaçlý olarak deðil, daha genel bir çerçevede incelenmelidir.

- ODTÜ ve ÝTÜ bünyesindeki iki bölüm arasýnda ortak bir dil oluþturulmalý ve yukarýda sözü edilen çalýþmalar, oluþturulacak ortak komisyonlar aracýlýðýyla yürütülmelidir.

- Uçak, Havacýlýk ve Uzay Mühendislerinin aldýklarý eðitim, uçak havacýlýk ve uzay mühendisliði hizmetinin kamusal alandaki yeri ile diðer disiplinlerle iliþkileri irdelenerek kamuoyuna mal edilmelidir.

- Ülke kaynaklarýnýn verimli kullanýlmasý amacýyla Sistem Mühendisliði anlayýþý yaygýnlaþtýrýlmalý ve mühendislere öðrencilik günlerinden itibaren problemlere bu gözle bakmalarý için ders içi uygulamalarla gerekli donaným kazandýrýlmalýdýr.

- Mesleki formasyonlarýnýn geliþimi ve haklarýnýn korunabilmesi için Uçak, Havacýlýk ve Uzay Mühendislerinin Oda’ya üyelikleri teþvik edilmeli; ayný þekilde ilgili bölümlerde öðrenim gören öðrencilerin Oda olanaklarýndan yararlanma ve mesleklerinin geleceðine bugünden sahip çýkmalarý için “öðrenci üyelik” statüsündeki üyelikleri teþvik edilmelidir.

- Refahý artýrmasý beklenen teknolojinin, topluma yararlý olmasýnýn yaný sýra zararlý olabileceði de yaþanarak anlaþýlmýþtýr. Bu nedenle, mühendislik etiðinin, mühendisler ve mühendislik öðrencilerinin gündemine girmesi için gereken çalýþmalar yapýlmalýdýr. Daha uygar, onurlu ve refahýn toplumun tüm katmanlarýna yayýldýðý bir dünya ve Türkiye için, mühendislerin öncelikleri ile mühendislik etiði ilkeleri yaygýn olarak tartýþýlmalý; kurulacak komisyonlar, düzenlenecek etkinlikler ve çýkarýlacak dersler sonucunda bugüne dek düþülen yanlýþlardan kaçýnýlmalýdýr.

(4)

oda’dan

haberler

"YENÝ VE YENÝLENEBÝLÝR ENERJÝ KAYNAKLARI/ENERJÝ YÖNETÝMÝ

SEMPOZYUMU/YEKS 2005" YAPILDI

Kayseri Valiliði, Kayseri Büyükþehir Belediyesi, farklý üniversitelerden ilgili 11 Fakülte, Temiz Enerji Vakfý, Ege Üniversitesi Güneþ Enerjisi Enstitüsü, Uluslararasý Güneþ Enerjisi Topluluðu, EMO ve Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi tarafýndan desteklenen "Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarý/Enerji Yönetimi Sempozyumu/YEKS 2005" 3-4 Haziran tarihlerinde Kayseri'de yapýldý.

SONUÇ BÝLDÝRGESÝ

Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarý/Enerji Yönetimi Sempozyumu, 03-04 Haziran 2005 tarihinde TMMOB Makina Mühendisleri Odasý adýna Kayseri Þubesi sekretaryalýðýnda Kayseri'de gerçekleþtirilmiþtir.

Sempozyumda, 8 oturumda toplam 41 adet bildiri ile birlikte 20 adet poster bildiri sunulmuþtur. Sunulan tüm bildiriler, kitaplaþtýrýlarak katýlýmcýlar ve kamuoyunun bilgisine sunulmuþtur. Bu bildirilerin yaný sýra, çaðrýlý konuþmacý Dünya Hidrojen Enerjisi Derneði Baþkaný Prof. Dr. Nejat Veziroðlu'nun, "21. Yüzyýlýn Enerjisi: Hidrojen Enerji Sistemi ve Türkiye'nin Anahtar Rolü" baþlýklý sunumu ve "Ulusal, Kamusal Enerji Politikalarý Iþýðýnda Enerji Yönetimi" konulu panelde ortaya çýkan görüþ ve deðerlendirmelerin ýþýðýnda, aþaðýdaki Sonuç Bildirgesi'nin kamuoyunun ilgisine sunulmasý kararlaþtýrýlmýþtýr.

Bilim ve teknolojinin hýzla geliþtiði günümüzde, en önemli konularýn baþýnda; geçen yüzyýlda olduðu gibi yine enerji gelmektedir. Küreselleþen güçlerin egemenliðindeki dünyada, ulus ötesi sermaye guruplarý teknoloji, enerji, su ve petrol kaynaklarýnýn sahipliði ve denetimi için birbirleriyle kýyasýya mücadele etmektedir. ABD ve Ýngiltere, Birleþmiþ Milletler'e raðmen dünyanýn en büyük ikinci petrol rezervine sahip Irak'ý, enerji kaynaklarýný da içeren emperyal bir siyasetin parçasý olarak iþgal etmiþtir. Bu politikanýn bir devamý olarak, ABD kökenli Büyük Ortadoðu Projesi (BOP) ve Geniþletilmiþ Ortadoðu Projesi (GOP) yönelimleriyle, Ortadoðu'dan Afrika ve Kafkasya'ya, Afganistan üzerinden Orta Asya'ya ulaþan geniþ bir coðrafyada; enerji, petrol ve su kaynaklarýnýn egemenliðine dayalý uzun vadeli stratejik mücadele ve çatýþmalarýn altyapýsý oluþturulmaktadýr.

Tüm bu geliþmeler yanýnda emperyal ülkeler, bir yandan Irak savaþýnda olduðu gibi zengin enerji kaynaklarýna sahip bölgelerin denetimini ele geçirmeye çalýþýrken, diðer yandan tükenebilir enerji kaynaklarý yerine yenilenebilir enerji kaynaklarýna yönelmektedirler. Geliþmekte olan ve az geliþmiþ

istila edilerek tüm çevresel etkilerde göz ardý edilerek iþletilmektedir.

Enerji, sanayiinin, üretimin, geliþmenin ve kalkýnmanýn en temel girdisi olup, gerek dünyada gerekse ülkemizde nüfus artýþýna, sanayileþmeye ve teknolojik geliþmelere paralel olarak enerji tüketimi artmaktadýr. Buna karþýlýk geleneksel enerji kaynaklarý olan fosil yakýtlarýn rezervleri ise gittikçe azalmaktadýr. Günümüzde dünya enerji gereksiniminin % 80'i fosil yakýtlarca karþýlanmaktadýr. Dünyada bilinen petrol rezervlerinin ömrü 40 yýl, doðal gazýn 61 yýl, kömürün ise 227 yýl olarak tahmin edilmektedir.

Bir yandan fosil yakýt rezervlerinin azalmasý, diðer yandan artan çevre kirliliði ve doðanýn tahribi; etkili kalkýnma hamleleri için çevre dostu yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarýna yönelmeyi zorunlu kýlmaktadýr.

Ülkemizde ise her alanda olduðu gibi enerji sektöründe de tam bir daðýnýklýk ve plansýzlýk yaþanmaktadýr. Özellikle son otuz yýldýr DTÖ/DB/IMF programlarý kapsamýnda uygulanan özelleþtirmeci politikalarla, enerji üretim ve daðýtýmýnýn her þeyden önce bir kamu hizmeti olduðu ve bu hizmetin herkese gereksinimi ölçüsünde ve ucuz bir þekilde saðlamasý gerektiði fikri reddedilmiþ; diðer kamusal alanlarda olduðu gibi enerji sektörü de, yerli ve yabancý sermaye için yeni bir ticari alan olarak örgütlenmiþtir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarýna iliþkin ülkemizdeki durum genel hatlarýyla þöyledir:

Ülkemizin bugün itibarýyla ETKB verilerine göre 128 Milyar kWh/yýl civarýnda hidroelektrik potansiyeli vardýr. Hidroelektrik enerji kaynaklarýmýzýn yalnýzca % 35'i deðerlendirilmektedir. Bu düþük kapasite ile bile elektrik enerjisinin yaklaþýk %30-40'ý hidroelektrik santrallerden karþýlanmaktadýr.

Jeotermal kaynak zenginliði açýsýndan ülkemiz dünya sýralamasýnda 5. sýradadýr. Jeotermal enerjiden elde edilen elektrik üretimi içerisinde ise ülkemiz 14. sýrada, jeotermal enerjinin doðrudan kullanýmýnda ise 7. sýradadýr. Mevcut durumda toplam potansiyelimizin (31.500 MW) ancak % 2.97'si kullanýlmaktadýr.

Ülkemiz 3.500 km kýyý þeridi, sürekli ve düzenli olarak rüzgar alan bölgeleri ile Avrupa'nýn rüzgar enerjisi potansiyeli yüksek ülkeleri arasýnda yer almaktadýr. (Ülkenin teknik potansiyeli 88.000 MW'dýr) Ancak ülkemiz bu potansiyeli de yeterince deðerlendirememektedir.

Yýllýk ortalama toplam güneþlenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7,2 saat), ortalama toplam ýþýným þiddeti 1.311

(5)

oda’dan

haberler

enerjisi potansiyeli bakýmýndan oldukça zengin bir ülkedir. Ancak bu kaynak da yeterince deðerlendirilmemektedir.

Türkiye jeotermal, rüzgar ve güneþ enerjisi alanlarýnda ciddi potansiyellere sahip olmakla birlikte, ne bu alanlara ne de biogaz, biokütle, dalga ve hidrojen enerjisindeki potansiyellerin deðerlendirilmesine yönelik yeterli AR-GE ve yatýrýmlar yapýlmamaktadýr.

Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynak potansiyeli, 34.730 MW hidroelektrik, 4.500 MW jeotermal, 88.000 MW rüzgar olmak üzere toplam 127.230 MW'dýr.

Tüm ülkeler enerjilerini ucuza üretmenin yolunu ararken ülkemizde pahalý üretim modelleri geliþmektedir. Bu politikalarla ülkemizin enerji kaynaklarý itibariyle ithalat baðýmlýlýðý giderek artmýþ ve kontrol edilemez boyutlara ulaþmýþtýr. Ülkemizde birincil enerji kaynaklarý tüketiminin ancak % 35'i yerli kaynaklardan karþýlanabilir hale gelmiþtir.

Sonuç olarak; bugün ülkemizde mevcut ekonomik HÝDROLÝK kaynaklý 128 Milyar kWh enerji potansiyelimizin %57'i; RÜZGARDA 10 bin MW ekonomik potansiyelimizin %85'i; JEOTERMAL kaynak potansiyelimizin %95'i; sýnýrsýz enerji kaynaðý olan ve ülkemizin her bölgesinin sahip olduðu GÜNEÞ enerjisi kullanýlmamaktadýr. Bugün yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarýmýzýn kullanýmýnýn özendirilmesi, yaygýnlaþtýrýlmasý ve bu kaynaklarýn kullanýmý ile elektrik enerjisi üretim sistemlerini oluþturan malzeme, cihaz ve ekipmanlarýn yerli üretim koþullarýnýn oluþturulmasý ve bu alanda teknoloji üretebilir bir seviyeye ulaþmamýz gerekmektedir.

Bu belirlemelerden hareketle aþaðýdaki önerilerin ülke ve toplum yararlarý doðrultusunda hayata geçirilmesi gerektiðini,TMMOB Makine mühendisleri Odasý olarak, bu yönde tüm birikimimizle gerekli katkýlarý sunacaðýmýzý kamuoyuna duyururuz.

- Ülkemiz dýþa baðýmlý enerji politikalarýndan vazgeçmelidir. Enerji antlaþmalarý ülke çýkarlarý lehine yeniden düzenlenmelidir.

- Elektrik enerjisi üretiminde ulusal ve kamusal kaynaklar ile yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarýna aðýrlýk verilmelidir. Özel olarak elektrik enerjisi üretiminde genel olarak tüm enerji kaynaklarýnýn temin ve kullanýmýnda, ülke ölçeðinde geçerli olacak bir "Master Plan" uygulamasýna geçilmelidir.

- Hidrojen enerjisinin en önemli baðlayýcý ve en uygun sentetik yakýt olduðu gözetilerek ülkemizin su kaynaklarý bakýmýndan avantajý da deðerlendirilerek, hidrojen enerjisine geçiþ hýzlandýrýlmalýdýr.

- Otomotiv sanayiinde geleceðin yakýtý olan hidrojen yakýtýnýn kullanýlmasý ile ilgili olarak AR-GE çalýþmalarýna baþlanmalý, hidrojen kullanacak içten yanmalý ve yakýt

pillerinin geliþtirilmesi, depolama ve daðýtým sistemleri üzerine AR-GE (ABD, AB ve Uzak Doðu'daki benzer sanayilere paralel olarak) faaliyetleri yoðunlaþtýrýlmalýdýr. - Yakýt teknolojilerinde kilit bir önem taþýyacak olan BOR potansiyelimizi katma deðere dönüþtürecek politikalar üretilmeli, mevcut çalýþmalar desteklenmelidir.

- Güneþ enerjisiden yararlanma konusunda yol gösterici ve teþvik edici politikalar uygulanmalý,2010 yýlýndan itibaren maliyetlerinin düþeceði bildirilen fotovoltaik piller konusunda AR-GE çalýþmalarý arttýrýlmalýdýr.

- Biodizel üretimine ve kullanýmýna yönelik çalýþmalara önem verilmelidir. Üretilen biodizelin EN-14214 standartlarýna uygunluðu ilgili kurumlarca denetlenmelidir. Üreticiden tüketiciye kadar olan arz güvenirliliði saðlayacak gerekli düzenlemeler yapýlmalýdýr. - Yeni güç taleplerinin yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklardan saðlanmasýna yönelik planlamalara öncelik verilmelidir.

- "Yeni ve Yenilenebilir Ulusal ve Kamusal Bir Enerji Politikasý" ivedilikle oluþturulmalý, bu amaçla öncelikle yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn desteklenmesi için yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir. - Bu çerçevede, Mayýs 2005'te kabul edilen "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarýnýn Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlý Kullanýmýna Ýliþkin Kanun"da, TMMOB'ye baðlý ilgili Odalarýn görüþü alýnarak, yenilenebilir enerji kaynaklarýmýzýn kullanýmýnýn özendirilmesine, yaygýnlaþtýrýlmasýna, dýþa baðýmlýlýðýn azaltýlmasýna ve yerli üretim ortamýnýn yaratýlmasýna olanak saðlayacak þekilde düzenlemeler yapýlmalýdýr.

- AB uygulamalarýnda 2010 yýlýnda toplam enerjinin % 12'sinin yenilenebilir enerji kaynaklarýndan karþýlanmasý, toplam elektrik tüketiminin % 22'sinin yenilenebilir enerji kaynaklarýna dayandýrýlmasý hedeflenmektedir. TMMOB ve Odalarca gündeme getirilen, Odamýzca TBMM'nin Enerji Komisyonuna iletilen ve yasanýn TBMM Genel Kurulunda görüþülmesi esnasýnda bir deðiþiklik önergesiyle gündeme getirilen % 12'lik hedefin yasa kapsamýna alýnmasý yönünde çalýþmalar yapýlmalýdýr. Benzer bir þekilde, yasa yenilenebilir enerji tesislerinin ihtiyacý olan makina ve ekipmanlarýn en az % 45'inin yurt içinden teminini öngören ve yerli sanayii geliþtirecek yönde düzenlenmelidir.

- "Enerji Verimliliði Kanun Tasarýsý"na yönelik yasama süreçlerinde, TBMM ve ilgili kurumlar, TMMOB ve ilgili baðlý Odalarýn görüþlerini alarak yasa ve mevzuatlara yansýtmalýdýr.

(6)

oda’dan

haberler

GÜNEÞ ENERJÝSÝ SÝSTEMLERÝ SEMPOZYUMU YAPILDI

Odamýz adýna Mersin Þube sekretaryalýðýnda ikincisi düzenlenen "Güneþ Enerjisi Sistemleri Sempozyum ve Sergisi", yýlda 300'den fazla günün güneþli geçtiði Mersin'deki Kültür Merkezi'nde 24-25 Haziran 2005 tarihlerinde yapýldý. Sempozyum süresince 7 ayrý oturumda 24 adet bildiri, 7 adet de poster bildiri sunuldu. Ayrýca "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarýndan Elektrik Üretimi, Verimlilik, Ülkemiz ve AB Mevzuatý" konulu bir panel düzenlendi.

SONUÇ BÝLDÝRGESÝ

TMMOB Makina Mühendisleri Odasý adýna Mersin Þube sekreteryalýðýnda ikinci kez düzenlenen ve 30'u aþkýn kurum ve kuruluþun desteklediði "Güneþ Enerjisi Sistemleri Sempozyum ve Sergisi" 24/25 Haziran 2005 tarihlerinde Mersin'de yapýldý. 8 ayrý oturumda 24 bildiri, 7 poster bildiri sunuldu. Ülkemizin bu alanda önde gelen üniversitelerinden çok sayýda akademisyen ve araþtýrmacýnýn sunumlarý yaný sýra, Nisan 2005 de Birleþmiþ Milletler Dünya Enerji Ödülünü alan Dr. Yük. Müh. Ahmet LOKURLU, "Klimalandýrma ve Buhar Üretimi Ýçin Yeni Geliþtirilmiþ Parabolik Toplayýcý Sistemler" konulu ödül alan projesinin sunumunu yaptý. Sempozyumda, "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarýndan Elektrik Üretimi, Verimlilik, Ülkemiz ve AB Mevzuatý" konulu bir panel düzenlendi. Ayrýca Makina Mühendislerine yönelik güneþ enerjisi ýsýtmalý su sistemleriyle ilgili kurslar düzenlendi ve güneþ enerjisiyle ilgili ürünler halka tanýtýldý.

TMMOB Makina Mühendisleri Odasý, enerji alanýna yönelik kaynaklarýmýzýn kamu çýkarlarý doðrultusunda kullanýmýný savunmaktadýr. Bu amaçla düzenlenen Sempozyumda sunulan görüþ ve deðerlendirmeler ýþýðýnda aþaðýdaki Sonuç Bildirgesi kamuoyunun ilgisine sunulmaktadýr.

Enerji sanayinin, üretimin, geliþmenin ve insan yaþamýnýn en temel girdilerinden biridir. Gerek dünyada gerekse ülkemizde nüfus artýþýna, sanayi ve teknolojideki geliþmelere paralel olarak enerji tüketimi hýzla artýþ göstermektedir.

Enerji ayný zamanda jeopolitik ve stratejik bir konuma da sahiptir. Küresel güçler 20. yüzyýlda olduðu gibi 21. yüzyýlda da enerji koridorlarýný kendi kontrolleri altýna almak için uluslararasý hukuka aykýrý yalan ve bahanelerle savaþ ve iþgal yollarýna baþvurmaktadýrlar.

Öte yandan dünya çapýnda geleneksel enerji kaynaklarý olan fosil yakýtlarýn rezervleri azalmaktadýr. Fosil kökenli yakýt rezervlerinin azalmasý ile artan çevre kirliliði ve doðanýn tahrip edilmesi nedeniyle yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarýna yönelim bir zorunluluk haline gelmiþtir.

Ülkemizde son 20 yýldýr ulusal çýkarlarýmýza dayalý planlama anlayýþýndan vazgeçilerek, enerji sektörü serbest piyasa iþleyiþine býrakýlmýþ, yapýlan düzenlemeler sonucunda ülkemizde daha pahalý enerji kullanýmýna yol açýlmýþtýr. Yerli ve yabancý sermaye için yeni bir ticari alan olarak düzenlenen enerji sektörü, bu yaklaþým sonucunda bugün usulsüzlük ve yolsuzluklarla çalkalanmaktadýr.

(7)

oda’dan

haberler

Türkiye'de düþük maliyetli enerji temin sorunu bulunmaktadýr. Bir çok ülke enerjiyi ucuza üretmenin yolunu ararken ülkemizde pahalý üretim modelleri tartýþýlmaktadýr. Pahalý enerji ise sanayi maliyetlerini artýrmakta, rekabet þansý düþük olan yerli üretimi daha da güçsüz kýlmaktadýr.

Halen kullanýlmakta olan petrol, ithal kömür, doðalgaz gibi dýþa baðýmlý enerji kaynaklarýnýn orta ve uzun vadede artan enerji gereksinimimizi yüksek maliyetlere raðmen karþýlamadýðý ve karþýlayamayacaðý açýktýr. Buna karþýlýk nükleer enerji gibi çok büyük maliyetler ödenerek alýnacak dýþa baðýmlý teknolojiye dayalý kýsa vadeli çözümler çevre sorunlarý yaratmasýnýn yaný sýra, ekonomik kaynaklarýmýzýn israf edilmesi anlamýna gelmektedir.

Oysa ki ülkemizde çok zengin yenilenebilir enerji kaynaklarý bulunmaktadýr. Türkiye'nin birincil enerji kaynaklarý tüketiminin ancak % 35'i yerli kaynaklardan karþýlanmaktadýr. Hidroelektrik enerji kaynaklarýnýn yalnýzca % 35'i deðerlendirilmekte; Jeotermal kaynak zenginliði açýsýndan potansiyeli dünya ortalamasýnýn üzerinde olan ülkemizde toplam potansiyelin ancak % 2.97'si kullanýlmakta. Ayný þekilde rüzgar enerjisi potansiyeli de yüksek olan ülkemiz ekonomik potansiyelinin ancak % 15'i deðerlendirilmektedir

Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarý potansiyeli yaklaþýk 200 MTEP (Milyon Ton Eþdeðer Petrol) olarak tahmin edilmekte; Güneþ enerjisi ise 80.0 MTEP Teknik Potansiyel ile en yüksek oranda bulunmakta ancak bu zengin kaynak deðerlendirilmemektedir.

Yüzdelerle ifade etmek gerekirse, Türkiye'deki Hidrolik kaynaðýn % 65'i (% 8'lik bir oran ise inþa halindedir); Rüzgar potansiyelinin %85'i; Jeotermal potansiyelinin %95'i; sýnýrsýz enerji kaynaðý olan ve Doðu Karadeniz hariç her bölgemizin sahip olduðu Güneþ enerjisi kullanýlmamaktadýr. Oysa ki Güneþ enerjisi dünyada olduðu gibi ülkemizde de yenilenebilir enerji kaynaklarý içinde en temel kaynaklarýndan biridir.

Bu belirlemelerden hareketle aþaðýdaki önerilerin ülke ve toplum yararlarý doðrultusunda hayata geçirilmesi gerektiðini, bütün birikimimizle gerekli katkýlarý sunacaðýmýzý kamuoyuna duyururuz.

1. Ülkemizin dýþa baðýmlýlýðýný azaltacak bir "Ulusal Enerji Programý", ilgili tüm taraflarýn katýlýmýyla ivedilikle oluþturulmalý; bu programda enerji üretiminde yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarýna aðýrlýk verilmelidir. 2. Türkiye'nin enerji planlamasýnda güneþ, Rüzgar,

Biyogaz, Jeotermal ve diðer yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn kullanýmýna yönelik belirlenecek kýsa, orta ve uzun dönemli makro hedeflerin yaþama geçirilmesine iliþkin yasal düzenlemeler bir an önce yapýlmalýdýr. 3. Bu düzenlemelerde üniversitelerin, TMMOB ve baðlý

meslek odalarýnýn, sanayinin, sektör derneklerinin görüþ ve önerileri mutlaka alýnmalý; uygulama, denetim, izleme süreçlerinde konunun tüm taraflarý etkin kýlýnmalý ve merkezi bir eþgüdüm saðlanmalýdýr.

4. Enerjinin kamusal, toplumsal bir hizmet ve toplumun refahýnýn yükseltilmesinin temel girdilerinden biri olduðu bilinciyle sektördeki tüm özelleþtirmeler durdurulmalý, verilen tüm imtiyazlar geri alýnmalýdýr.

5. Stratejik öneme sahip, kamu hizmeti niteliði taþýyan enerji sektöründe ulusal çýkarlarýmýzýn gözetildiði kamusal denetim ilkeleri doðrultusunda makro planlama, eþgüdüm ve denetlemeye dayalý bir yeniden yapýlanmaya gidilmelidir.

6. Enerji politikalarýnýn oluþturulmasýnda çevre faktörü göz ardý edilmemelidir.

7. Petrol ve doðalgazda dýþa baðýmlýlýðý azaltacak her türlü önlem alýnmalý. Bu kaynaklar baþka alternatiflerin bulunmadýðý durumlarda kullanýlmalýdýr. Dýþardan temin edilen petrol ve doðalgaz dýþýndaki kaynaklar çeþitlendirilmelidir.

8. Kömür, hidroelektrik gibi ulusal kaynaklarýn kullanýlmasýna önem verilmeli, yeni ve yenilenebilir enerji alanýnda ulusal teknolojilerimizi oluþturmaya yönelik AR-GE çalýþmalarý eþgüdüm içinde planlanmalý, Oda-üniversite-sanayi iþbirliði ve araþtýrma kuruluþlarý bu yönde desteklenmelidir.

9. Kentsel planlama ve mimaride tüm yapýlarda enerji tasarrufu saðlayacak ve güneþ enerjisinden daha fazla yararlanacak þekilde, güneþ-mimari-teknoloji iliþkisinin

(8)

oda’dan

haberler

planlama ve tasarým aþamasýnda dikkate alýnmasý

saðlanmalýdýr. Konutlarda tüketilen enerjinin % 80'inin ýsýnmaya harcandýðý gözetilerek Güneþ Mimarisi önemsenerek uygulanmalý; öncelikle Büyükþehirlerden baþlanarak, yeni yapýlan binalarda yönlendirme ve yalýtýma önem verilmeli, ek maliyet getirmeden %30'lara varan ýsý kazancý saðlayan mimari özellikler kullanýlmalýdýr. Binalarda Güneþ enerjisi kaynaklý mekanik, tesisat projeleri hazýrlanýp onaylatýlmadan yapý kullanma izni verilmemeli, imar mevzuatýnda bu yönde deðiþiklikler yapýlmalýdýr.

10. Enerji verimliliðini saðlayýcý politika ve zorunlu ölçütler ivedilikle uygulamaya sokulmalýdýr.

11. Güneþ enerjisinden daha fazla yararlanma ve yaygýn kullanýmý konusunda sürekliliði olan üretimi teþvik politikalarý oluþturulmalý ve hayata geçirilmelidir. 12. Güneþ, Jeotermal ve Rüzgar kaynaklarýndan enerji elde

etmek için gerekli üretim ve ekipmanlarýn büyük bir çoðunluðunun ülkemizde üretiminin ülkemizde bulunduðu gözetilerek bu kapasite mutlaka geliþtirilmelidir.

13. Güneþ enerjisi sýcak su sistemleri ve ýsýtma sistemine destek olarak Güneþ enerjisi potansiyelinin yüksek olduðu, Güneydoðu Anadolu, Akdeniz ve Ege Bölgelerinde öncelikli olarak yeni yapýlmakta olan binalarda kullanýlmasýnýn zorunlu tutulmasýna yönelik yasal düzenleme bir an önce yapýlmalýdýr. Bu bölgelerde Güneþ enerjisinden sýcak su elde edilmesi projeleri yapý tesisat projelerinin eki olarak istenmelidir.

14. Son zamanlarda geliþmiþ ülkeler tarafýndan otomobilden uzay teknolojisine kadar çok geniþ bir alanda kullanýlmaya baþlayan fotovoltaik (güneþ pili) teknolojisinin Türkiye'de uygulanabilirliðinin artýrýlmasý, bu sistemlerin geliþtirilmesi ve üretiminin saðlanmasý için üniversitelerin, AR-GE kuruluþlarýnýn, meslek odalarýnýn, sanayi kuruluþlarýnýn vb. kuruluþlarýn

yürüttüðü çalýþmalara yeterli kaynak ayrýlmalý ve bu konuda merkezi eþgüdüm saðlanmalýdýr.

15. Gerek bireysel, gerekse toplu fotovoltaik (PV) enerji üretimi ve kullanýmýný özendirip yaygýnlaþtýrmak için, kullanýcýlarýn maliyetini düþürecek teþvik sistemleri oluþturulmalýdýr. Kullanýcýlara verilecek teþvikler, yalnýzca kýsa dönemli mevcut enerji kullaným ve alt yapý maliyetlerini deðil, uzun dönemde bu alandaki bilimsel ve teknolojik geliþmelerin getireceði lisans ve kullaným haklarýnýn ulusal ve kamusal yararlar doðrultusunda ekonomiye saðlayacaðý doðrudan ve dolaylý katkýlarý da dikkate alýnarak düzenlenmelidir.

16. Sýcak iklim bölgelerimizde soðutma ve iklimlendirme amaçlý sistemlerde Güneþ enerjisi kullanýmý teþvik edilerek yaygýnlaþtýrýlmalý ve ilgili yönetmelikler düzenlenmelidir.

17. Mühendis, tekniker ve teknisyenler için Güneþ enerjisi sistemlerinin proje, imalat ve uygulama aþamalarýný içeren eðitim çalýþmalarý düzenlenmeli ve belgelendirilmelidir.

18. Yerli, yeni ve yenilenebilir enerjiye yönelimi geliþtirmek ve enerji tasarrufuna yönelik toplumsal bilinç oluþturmak amacýyla kitle iletiþim araçlarýndan yayýnlar yapýlmalý, yayýn faaliyetleri geliþtirilmeli, ilk ve orta öðretimde özendirici bilgiler ders kitaplarýna konulmalý, okullarda ve üniversitelerde öðrencilerin bilinçlendirilmesini saðlayacak proje yarýþmalarý düzenlenmeli, konferans, söyleþi, panel vb. etkinlikler artýrýlmalýdýr.

19. Ülkemizin Güneþ enerjisi potansiyelinin yüksek olduðu bölgelerde güneþ enerjisinin farklý kullaným alanlarýný halka göstermek ve tanýtmak amacýyla, ilgili bütün kurum ve kuruluþlarýn katlarýyla tüm enerjisini güneþten alan örnek güneþ enerjili bilim evleri yapýlarak bu konuda kamuoyunun ilgisi çekilmelidir.

(9)

oda’dan

haberler

KONGRE - KURULTAY - SEMPOZYUMLAR

Etkinlik Adý Etkinlik Tarihi Etkinliði Düzenleyen Birim

Ulusal Ýklimlendirme Sempozyumu ve Sergisi 25-27 ªubat 2005 Antalya ªube

Öðrenci Üye Kurultayý 2005 12-13 Mart 2005 MMO Merkez Marka Yönetimi Sempozyumu 14-15 Nisan 2005 Gaziantep ªube

III. Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Kongresi 29-30 Nisan 2005 Adana ªube

Uçak Havacýlýk ve Uzay Mühendisliði Kurultayý 7-8 Mayýs 2005 Ankara ªube II. Bakým Teknolojileri Kongre ve Sergisi 11-14 Mayýs 2005 Denizli ªube Otomotiv ve Yan Sanayi Sempozyumu 27-28 Mayýs 2005 Bursa ªube II. Ýletim Teknolojileri Kongresi ve Sergisi 27-28 Mayýs 2005 Ýstanbul Þube Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarý/Enerji Yönetimi Sempozyumu 3-4 Haziran 2005 Kayseri ªube

Güneº Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve Sergisi 24-25 Haziran 2005 Mersin ªube

Makina Tasarýmý ve Ýmalat Teknolojileri Kongresi 16-17 Eylül 2005 Konya ªube

Demir Çelik Kongresi 22-24 Eylül 2005 Zonguldak ªube

TMMOB GAP ve Sanayi Kongresi 23-24 Eylül 2005 Diyarbakýr Þube

Ýþ Makinalarý Sempozyumu 29 Eylül-1 Ekim 2005 Ýstanbul Þube

Ulusal Týbbi Cihazlar Ýmalatý Sanayi Kongresi ve Sergisi 30 Eylül - 2 Ekim 2005 Samsun ªube

Trakya’da Sanayileºme ve Çevre Sempozyumu 14-15 Ekim 2005 Edirne ªube

Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinalarý Kongresi 11-12 Kasým 2005 Gaziantep ªube

Kaynak Teknolojileri V. Ulusal Kongresi ve Sergisi 11-12 Kasým 2005 Kocaeli ªube

VI. Ulusal Ölçüm Bilim Kongresi 17-18 Kasým 2005 Eskiºehir ªube

TMMOB Mühendislik Eðitimi Sempozyumu 18-19 Kasým 2005 Ankara ªube

Ulusal Tesisat Mühendisliði Kongresi ve Sergisi 23-26 Kasým 2005 Ýzmir Þube

Ulusal Hidrolik-Pnömatik Kongresi ve Sergisi 1-4 Aralýk 2005 Ýzmir/Ýstanbul Þube

V. Endüstri Ýþletme Mühendisliði Kurultayý 9-10 Aralýk 2005 Zonguldak ªube

(10)

oda’dan

haberler

MESLEK ÝÇÝ EÐÝTÝM MERKEZÝ

MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSLARI

Temmuz 2005 MÝEM Kurs Programý

Katýlýmda Aranacak Þartlar

Ø Odaya kayýtlý makina mühendisi olmak Ø Üye ödenti borcu olmamak

Ø Kurs ücretini yatýrmýþ olmak Ø 2 Adet vesikalýk fotoðraf

Sýnav ve Belgelendirme

Ø Eðitimler sonunda yazýlý sýnav yapýlacaktýr. Ø Baþarý notu 100 üzerinden en az 70’dir. Ø Adayýn en fazla 4 sýnav hakký vardýr. Ø Kursa devam zorunludur.

Kurs Kontenjanlarý 20 Kiþi ile Sýnýrlýdýr.

Eðitimin Adý Eðitimin Tarihi Eðitimin Verildiði Þube

Doðalgaz Ýç Tesisat 7-8-9 Temmuz Bursa

Doðalgaz Ýç Tesisat 8-9-10 Temmuz Samsun

Doðalgaz Ýç Tesisat 8-9-10 Temmuz Ýstanbul

Doðalgaz Ýç Tesisat 8-9-10 Temmuz Zonguldak Kdz. Ereðli Ýl. Tem.

Doðalgaz Ýç Tesisat 14-15-16 Temmuz Ýstanbul

Doðalgaz Ýç Tesisat 14-15-16 Temmuz Bursa

Doðalgaz Ýç Tesisat 21-22-23 Temmuz Antalya

Doðalgaz Ýç Tesisat 22-23-24 Temmuz Ýzmir

Doðalgaz Ýç Tesisat 22-23-24 Temmuz Ýstanbul

Mekanik Tesisat 25-31 Temmuz Ýstanbul

Araçlarýn LPG'ye Dönüþümü 27-28-29 Temmuz Ýstanbul

LPG Ýkmal Ýstasyonu Sorumlu Müdür Kursu 12-13-14 Temmuz Ýzmir

Referanslar

Benzer Belgeler

4628 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri için başvuru yapılması, izin verilmesi,

Nehir Tipi Santrallerde akarsuyun üzerine yapılan bir regülatör (düzenleyici) ile su seviyesi bir miktar kabartılır (Şekil 3.19). Böylece debilerin su alma

maddesi olan “Güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi kurmak için yapılacak lisans başvuruları kapsamında belirlenecek olan santral sahası alanı,

Özel YetiĢtirilen Enerji Bitkilerinden Enerji Üreten Sistem Elemanları Organik atıklardan enerji üreten sistem elemanları kullanılarak kurulacak olan elektrik santralleri

Bunun üzerine harekete geçen Başbakanlık tarafından, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına gönderilen B.02.0.HUK.641.02S-2005-1666/3020 sayılı Nisan 2006 tarihli yazıda,

İlgili Bakanlıklar gerek Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Raporu'nu hazırlayan dünya çapındaki 600'dan fazla bilim insan ı arasında olan, Hükümetlerarası

59 COUNCIL OF EUROPEAN ENERGY REGULATORS, s.. maddesine göre, yenilenebilir öz tüketicisi, hane dışı öz tüketiciler haricinde söz konusu faaliyet kendi birincil ticari

DERS KODU VE ADI SINIFI DERS ÖĞRETİM ÜYESİ/ELAMANI OGR SAY FİNAL TARİH/SAAT/SÜRE.. UEE 103 FİZİK