G a l a t a
M e v l e v i h a n e s î
Erdem Yücel
Arkeolog
Semahanenin bugünkü hali
Yüzyıllar boyunca
musiki ile bilimi
bir arada kaynaştıran
mevlevihanelerin
Türk kültürüne büyülk katkısı olmuştur.
Bunların çevresinde toplanan pelk çok ki
şi güzel sanatların çeşitli dallarında öğ
renim
görmüş, bilimsel alanda kendile
rinden uzun uzun söz ettirmişlerdir. Ne
varki, zaman tarikatların
yozlaşmasına
yol açmış ve bunun kaçınılmaz sonucu
olarak Cumhuriyetin ilânından sonra yü
rürlüğe giren “ Tekke ve zaviyelerle tür
belerin reddine ve türbedarlıklarla bir ta
kım unvanların men ve ilgası” İle ilgili
677 sayılı
kanun tekkelerin
yanı sıra
mevlevihaneleri de kapatmıştır. Böylece
tekkelerle birlikte mevlevihaneler de ken
di haline terkedilmiş, yanmış, yıkılmış kı
sacası tümüyle harap olmuşlardır. Oysa
mevlevihaneler mimarî yönden ilginç ya
pılardır. Semahane, harem, selâmlık, der
viş hücreleri, mutbak ve türbeden mey
dana gelen bu yapıların
ahşap oluşları
orijinal biçimleriyle günümüze ulaş m ala
rmı
engellemiştir. Bu
nedenle
bugün
Türk yapı sanatında bir mevlevihane ge
lişi mini İzi eni ek çok güçtür.
İstanbul
Mevlevihaneleri
arasında
Galata Mevlevihanesi
dışında kalanlar
günümüze perişan bir durumda ulaşmış
lardır. İstanbul’un fethinin hemen ardın
dan
Kalenderhane
Mevlevihanesi
ile
Eyüp Mevlevihanesinin isimlerine yalnız
ca eski kaynaklarda rastlıyoruz. (1) Ye-
nikapı Mevlevihanesinin büyük bir bölü
mü yanmış 12), Bahariye MevleVihanesin-
den pek az bir iz kalmış [3), Kasımpaşa
Mevlevihanesinin ise yıkılması için sanki
elden gelen arda konmamıştır. (4)
Bu arada Üsküdar Mevlevihanesinin
günümüze
ulaşabilen bölümleri de bir
hayırsever tarafından orijinal durumu dik
kate alınmadan onarılmıştır.
İstanbul Mevlevihaneleri ile İlgili mo-
nografik çalışmalara
araştırmacılar son
yıllarda eğilmiş, ancak hepsıini bir araya
toplayacak yeterli bir yayına henüz rast
lanmamıştır. (5)
İstanbul
Mevlevihaneleri
arasında
hiç kuşkusuz günümüze en iyi biçimde
ulaşanı Galata Mevlevihanesidir.
Bizans
Çağında
Galata Mevlevihanesinin bulun
duğu alanda bazı yerleşmeler olmuş, St.
Theoidora Manastırı burada
kurulmuştur.
Manastırın temel
duvarlarının kalıntıları
M.S 500 yıllarına tarihlenen lahitler ve
içerisindeki kemikler 30-35 yıl öncesi bir
rastlantı sonucu ortaya çıkmıştır. (6) Ga
lata Mevlevihanesinin ve ona bitişik A l
man Lisesinin bahçesinde
Bizans sütun
başlıkları bulunmuş, Şeyh Galip Türbesi
yanından bir kaç basamakla inilen sar
nıç duvarlarında Bizans duvar işçiliği ile
karşılaşılmıştır. Ancak Beyoğlunun bu ke
siminde Galata Mevlevihanesini de kap
samına
alacak geniş
çapta arkeolojik
araştırmalar yapılmadığından yörenin
Os-(1) Fatih Mehmet II Vakfiyeleri, Ankara
1938, s. 259-260; Abdülbaki Gölpınar-
lı, Mevlâna’dan sonra Mevlevilik, İs
tanbul
1958, s. 336-337; E. Yücel,
Yok olan İstanbul
Mevlevihaneleri,
“ Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu
Belleteni” İstanbul 1977, S. 60 (339),
s. 2-7; Prof. Dr. Bedi N. Şehsuvaroğ-
lu. Galata Mevlevihanesi ve Turizm
“ Tercüman Gazetesi" S. 3796
(2) Reşad Ekrem Koçu, Yenikapı Mevle
vihanesi “ Yeni
Musiki Mecmuası”
İstanbul 1962, S. 4, s. 59-61; Tahir’ül
Mevlevi Olgun, Yeni Kapu Mevlevi
hanesi.
“ Mahfel”
İstanbul
1342
(1923), S. 40; Mehmed Ziya, Yenika-
pı Mevlevihanesi, İstanbul 1913.
(3) Reşat Ekrem Koçu, Bahariye Mevle
vihanesi mad. “ İstanbul Ansiklopedi
si” İstanbul 1969, IV, s. 1855; Reşad
Ekrem Koçu, Beşiktaş Mevlevihanesi
mad. “ İstanbul
Ansiklopedisi” İstan
bul 1961, V, s. 2585-2587; Bilgin
Tur-manlı öncesi yerleşmesiyle ilgili bilgiler
oldukça sınırlı kalmıştır.
Yabancı yazarların Beyoğlu Mevlevi
hanesi diye sözünü ettiği bu yapı top
luluğu eski metinlere Kulekapısı ismiyle
geçmiştir. Théophile Gautier ve Edmondo
Amicis başta olmak üzere, İstanbul'dan
söz eden yabancı yazar ve gezginler Ga
lata Mevlevihanesine büyük yer vermiş
lerdir. (7) Galata Mevlevihanesi sözcüğü
sonraki yıllarda
çevrede yer alan bazı
uygunsuz evler nedeniyle hakaret anla
mına geldiğinden itibar görmiyerek kul
lanılmamıştır.
nalı, Bahariye
Mevlevihanesi, inanıl
maz bir biganelik,
“ Bizim Anadolu
Gazetesi” (13 Ocak 1971); E. Yücel,
Bahariye Mevlevihanesi “Türk Edebi-
biyatı” İstanbul 1977, S. 46, s. 31-33
(4) E. Yücel, Kasımpaşa
Mevlevihanesi,
“ Türk Edebiyatı” İstanbul 1974, S. 29,
s. 39-43
(5) Bandırmalı-zade Esseyyid Ahmed Mü
nih Üsküdari, Mecmua-i Tekâyâ, İs
tanbul 1307; E. Yücel, İstanbul M ev
levihaneleri “ Hayat Tarih Mecmuası"
İstanbul
1969, S. 11 (58), s. 28-33;
Muzaffer Erdoğan,
Mevlevi kuruluş
ları arasında İstanbul Mevlevihanele
ri “ Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları
Dergisi” İstanbul 1976, S. 4-5, s. 15-
46
(6) Reşid Saffet Atabinen, Galata Mevle
vihanesi "Türkiye Turing ve Otomo
bil Kurumu Belleteni” İstanbul 1947,
S. 66, s. 10.
(7 ) Théophile Gautier,
İstanbul (tarihsiz,
s. 143-161
Osmanlı Çağında Galata Mevleviha
ne'sinin
bulunduğu sırt ağaçlarla kaplı
idi. Sayın Prof. Dr. Semavi Eyice’nin de
belirttiği gibi iki eski ve büyük Türk te
sisi, Galata Mevlevihane'si ile bir selvi
koruluğu içinde bulunan Galatasaray oku
lu, tamamen yabancı bir çevre ile sarıl
m ıştır. (8) OsmanlI
sultanlarının zaman
zaman avlanmaya geldiği bu yeri Sultan
II. Beyazıd, İskender
Paşa’ya vermiştir.
Bostaneıbaşı ve Beylerbeyliği görevlerini
yapan İskender Paşa burada bir av çift
liği kurmuş, Mevlânâ’nın
torunlarından
Semaî Mebmed Dede’nin isteğiyle arazi
sinden
bir bölümünü
ayırarak H. 897
(1491) de Galata Mevlevihanesinin yapı
mına başlatmıştır. (9)
Evliya Çelebi de buraya biraz mü
balâğalı değinmiştir:
"Kulekapısı dışında bir kûh-i bâlâ’nın
zirvesinde
mevlevihane bulunduğu,
is-
ikender Paşa yüz adet derviş hücresi ile
cühannüma
bir ulu asitane
yaptırmış
tır. (10)
Galata
Mevlevihanesi
Beyoğlunda
Galip Dede Caddesindeki 15 «olu yapıdır.
Yapı mimari yönden ilgi çekicidir. Evkaf-ı
Hümayun
Nezaretinin 10
Teşrinievvel
1331 (1913) de hazırlattığı 1/500 ölçeğin
deki bir haritadan Galata Mevlevihanesi
nin Halet Efendi
Kütüphane ve Sebili,
Türbe, Hadikat-ül Ervah, Şeyh Galib Tür
besi, Hâmuşhâne (11), Muttbah,
Haşan
Ağa Çeşmesi, Semahane, Derviş Hücre
leri, Sarnıç, Şadırvan, Harem Dairesi ve
Çamaşırhaneden meydana geldiğini öğre
niyoruz. (12) Bunlardan günümüze rnut-
bah, derviş hücreleri ve harem dairesi
dışında kalan yapılar ulaşamamıştır.
İskender Paşa’nın yaptırdığı İlk yapı
hakkında edinebildiğimiz bilgiler ise yal
nızca Evliya Çelebiye dayanır. Buna göre
İskender
Paşanın yüz derviş odası ile
çevreye hâkim, manzaralı bir avlu yaptır
dığını öğreniyoruz. (13)
Galata Mevlevihanesine yuvarlak ke
merli bir kapıdan girilir.
Avlu girişinin
yuvarlak kemeri üzerinde dışta Sultan II.
Mahmud'un tuğrası ile tâlik yazılı onarım
kitâbesi yer alır.
Yazıları Şair Lebib’e
ait olup hattatı Yesarizâde Mustafa İzzet
Efendinindir. Kapının iç tarafındaki kita
be Sultan III. Selim zamanında onarımı
dile getirir. Şeyh Galib’in padişaha sun
duğu kasilde kapının iç yüzüne hak edil
miştir. (14)
(8) Prof. Dr. Semavi Eyice, Galata ve Ku
lesi, İstanbul 1369, s. 15
(9) Evliya Çelebi Seyyahatnamesi
(Türk
çeleştiren Zuhuri Danışman),
İstan
bul 1971, II, s. 115
İ1KT KXt HAKİ
'/İSMİM KAT PLANI
(10) Evliya Çelebi Seyyahatnamesi, s. 115
(11) Bandırmalızâde Esseyyid Ahmed Mü
nih Üsküdari,
Mecmua-i Tekâyâ, İs
tanbul 1307, s. 4, 11
(12) Bu plân Türk ve İslâm Eserleri Mü
zesindeki “ Galata
Mevlevihanesi”
onarım dosyasındadır.
(13) Evliya
Çelebi
Seyyahatnamesi, s.
115
(14) Sayın
Günay Kut ve Sayın Turgut
Kut'un transkripsiyonunu yaptığı bu
kitabeler için bkz: E. Yücel, Galata
Mevlevihanesi
(Kulekapısı Mevlevi
hanesi) “ Türk Dünyası Araştırma ve
İncelemeleri” İst. 1979, S. 2, s. 73-
75
C ÇAMAŞIRLIK H ı HÜCRELER K - KÜTÜPHANE M . MUTSAK T.TÜ R B E • W 20 M <0 S9MJIUJM PLAN I
135
A vlu girişinin
sağında iki katlı bir
yapı olan Halet Efendi Kütüphane, M u-
vakkithane ve Sebili, solda da Ataullah
Efendi, Kudretullah Efendi,
Ubeydullah
Efendi, Emine Hanım, Halet Efendinin ba
şının bulunduğu türbe yer alır.
Türbe iköfelki taşı ve mermerden ya
pılmıştır. Galip Dede Caddesine, avluya
ve mezarlık yönüne üçerden dokuz yu
varlak kemerli pencere
açılmıştır. XIX,
yüzyıl rokoko üslûbundaki
türthe yarım
sütunlar, Osmanlı
mimarisinde pek az
karşılaşılan kompozit başlıklar ve yuvar
lak kemerlerin içerisindeki üçgen bakla
valarla cepheye sürekli bir hareket ka
zandırılmıştır.
İçten yüksek bir tonozla
örtülen türbenin yaldızlı kalem işleri de
rdkoko üslûbunu açıkça yansıtır. Ortada
ki yuvarlak madalyon ile sekiz taç moti
fi dikkat çekicidir. Kartuşların içlerindeki
manzara resimleri, büyük bir masa üze
rinde görülen mevlevi sikkeleri de bu gü
zel kompozisyonu tamamlar.
Galata Mevlevihanesi
girişinin he
men sağında yer alan Halet Mehmed Sa
id Efendi Kütüphanesi iki katlı taş bir
yapıdır. Hüseyin Ayvansarayi, Halet Efen
dinin 1810’da gönderildiği Bağdat Seferi
dönüşünde Galata
Mevlevihanesinde İs
mail Ankaravî ve Şeyh
Galip mezarları
üzerine türbe yaptırdığını, bu arada kar
şılarındaki yere de kendisininkini ekledi
ğini ileri sürer. Böylece bu üıç binanın
yapımı h. 1234 (1819) da tamamlanarak
büyük bir açılış töreni yapıldığını,, bütün
tarikat
şeyhlerinin
davet
olunduğunu,
her birine birer top kumaş, dervişlere al
tışar kuruş verildiğini
sözlerine ekler.
(15)
Sebil sdkağa iki pencere ile açılır.
Şebekelerde eskiden dokuzar tas yeri ol
duğu ve vazifeli dervişlerin halka kandil
günleri ayran ve şerbet
diğer günlerde
lise su dağıttığı bilinir. (16) Sebilin ya
nındaki rokoko üslûbundaki ayna taşı bu
gün de yerinde durur. Yapının içerisinde
iki büyük duvar saatinin ortasında beyaz
mermerden korkuluklarla
birbirinden ay
rılan muvakkithanenin yeri dikkati çeker.
Burada oturan
muvakkit güneş saatine
bakarak
zamanı tayin
eder, soranlara
ezan saatini iletirdi.
Muvakkithane ve sebilin
yanından
üstü tonozlu, oldukça dik, taş b ir mer
divenle kütüphane bölümüne çıkılır. Dik
dörtgen gövdeli kompozit başlıklı sütun
ların taşıdığı revaktan tonoz örtülü bir
sahanlığa, oradan da ana mekâna girilir.
Giriş
kapısının üzerinde
kütüphanenin
banisi Halet Sait Efendinin dört kartuşlu
sülüs kitabesi yer alır.
Halet Mehmet Said Efendinin bura
ya vakfettiği kitapları h. 1235 (1819) ve
h. 1237 (1821) tarihli iki ayrı vakfiyeden
öğreniyoruz. Vakfiyenin
hazırlanışından
sonra Halet Efendi ve onun ardından ba
zı mevlevi ileri gelenlerinin vakfettikle
ri,yle kütüphanenin
kitap sayısı 1031'e
ulaşmıştır. Büyük çoğunluğu yazma olan
bu eserler cilt, tezhip ve minyatür yönün
den ilginç olup tasavvuf, mevlevilik ve
divan edebiyatını kapsamıştır. Bu kitap
lar Sultan Mehmed Reşad zamanında Sü-
leymaniye Kütüphanesi
ile Evkaf-ı
îslâ-
rriiıye Müzesine verilmiştir.
Halet Mehmet Said Efendi Kütüpha
nesinin avluya bakan cephesine yerleşti
rilen klâsik üslûptaki'
çeşmenin bânisi
Haşan Ağadır. Adam Dedenin şeyhliği za
manında Mutbah Emini olan Haşan Ağa,
çeşmeyi h. 1059 (1649) yılında yaptırmış
tır. Köfeki taşından sivri kemerli çeşme
nin üzerinde 20 kartuşlu tâlik yazılı ki
tabe yer alır. Sultan Afodülmecid’in Ga1
-
lata Mevlevihanesine yaptığı onarım sı
rasında bu çeşme yenilenmiş, bunu be
lirten h. 1268 (1851) tarihli Şair Nisarî
Ali Efendinin 16 kartuşlu tâlik kitabesi
ile sultanın tuğrası çeşmenin üst bölü
müne yerleştirilmiştir.
Ş e y h
G a l i b T ü r b e s i :
Galata
Mevlevihanesi
avlusunun gi
rişine göre solunda yer alan İsmail An-
karaVi ve Şeyh Galib
Türbesinin ilginç
b ir taş işçiliği vardır.
Bugün üzerinde
mevlevi sikkesinden bir alemi olan tür
benin önceleri ahşap olduğunu sayın Can
Kerametli ileri sürer. Günümüze ulaşan
yapıyı Halet Mehmet Sait Efendi yuka
rıda da değindiğimiz gibi h. 1224 (1819)
da yaptırmıştır. İsmail
Ankaravi, Şeyh
Galib, İsa Efendi, Şeyh Selim Efendi ve
Şeyh Mehmet Ruhi Dedenin gömülü ol
duğu türbenin
yanında yedi basamakla
inilen zemini su ile kaplı küçük mekân
vardır. Yanlış olarak cilehane ismi yakış
tırılan bu mekân gerçekte St. Theodore
Manastırına ait bir sarnıçtır.
Şeyh Galib Türbesi dikdörtgen plânlı
b ir yapı olup tonoz kubbelidir. Avluya ve
yan cepheye üçer
pencere açılmıştır.
Pencereler üzerindeki ikişer, dışa taşkın
friz ve bunların arasındaki salhte konsol
lar cepheye hareket kazandırmıştır.
S e m a h a n e :
Semahane ve den/iş hücrelerini kap
sayan ahşap yapı avlunun sonunda yer
alır. Araziye uyum sağlandığından ön ta
raf iki, arka taraf da üç katlıdır. Sema
hane girişinde Şeyh Gavsi Ahmed De-
d e ’nin,
Kutb-ı Nayi Osman
Dede'nin,
Şeyh Ağa Efendi ve Arzi Mehmed Dede
nin mezarları vardır. Eski kartpostallarda
bunların
üzerinde tek katlı, dikdörtgen
plânlı iki türbe olduğu ve semahaneye
aralarındaki bir dehlizden girildiği anla
şılır. Yüzyılımızın ilk yarısında bu türbe
ler yıkılmış ve mezartaşları, iki büyük
mevlevi sikkesi ile mermer kuyu mey
danda kalmıştır.
Semahane kapısı
üzerindeki Sultan
Afodülmecid'in tuğrası ile h. 1276 (1860)
tarihli dört
kartuşlu talik yazılı kitabe
dikkati çeker. Bundan da Abdülm ecid’in
mevlevihaneyi, özellikle semahaneyi 1860
yılında onardığını öğreniyoruz.
Semahane sekiz ahşap sütun ve bun
ların arasındaki
korkuluklarla sekizgen
plâna
dönüşmüştür. Girişin
karşısında
mihrap ve minber yer alır. İki yandaki
merdivenlerle alt ve üst katlara geçiş
sağlanır.
Semahanenin sağ tarafında kalan bö
lüm şeyh dairesidir. Dıştan iki yönlü ve
oldukça gösterişli bir merdivenle ulaşı
lan
şeyh
dairesinin
üstü
iki
bü
yük salon, Konya
Postnişin odası ve
Hünkâr mahfilinden
meydana gelmiştir.
A lt kattaki çeşitli hizmetlilere ait odalar
iç içe sıralanmıştır. Girişin hemen üze
rinde mıtrıp heyetinin yer aldığı balkon,
solda da yabancı misafirlerin sema ayi
nini izledikleri Bacılar Dairesi vardır.
ıRökoko ve eğlektik
üslûp karışımı
bir bezemenin egemen olduğu semaha
nenin üstünü örten tavan ile iyon baş
lıklı sütunlar da bu gösterişli görünümü
nü tamamlarlar.
Mevlevihanenin mutfak, kiler ve ha
remi avlunun ayrı bir köşesindedir. A n
cak bunlar yıkılmış
günümüze yalnızca
ocak nişi, kuyu ve bazı duvar kalıntıları
ile Adile Sultan’ın yaptırdığı sarnıcın ta
lik yazılı kitabesi gelmiştir.
Tekke ve dergahların
kapatılmasın
dan sonra Galata Mevlevihanesi de de
ğişikliğe uğramış, 1946 yılında hâzinesi
nin bir bölümüne Beyoğlu
Evlendirme
Dairesi
yapılmış, Halet
Mehmet Sait
Efendinin kütüphane ve sebili polis ka
rakolu olmuştur. Sonraki yıllarda Galata
Mevlevihanesi Milli
Eğitim Bakanlığına
devredilmiş, ardından Kültür Bakanlığın
ca burada Divan Edebiyatı Müzesi açıl
mıştır.
(15) Hüseyin Ayvansarayi, Hadikat-ül Ce-
vami, İstanbul 1281, II, s. 47
(16) Can Kerametli, Galata Mevlevihane
si, İstanbul 1978, s. 22.
136
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi