• Sonuç bulunamadı

Başlık: Bir Eğitim Hastanesinde Konsültasyonla Depresyon Tanısı Alan Vakaların ÖzellikleriYazar(lar):Kuloğlu, M.;Çayköylü, A.;Akyol, E.S.;İbiloğlu, A.;Özer, Ö.A. Cilt: 15 Sayı: 3 Sayfa: 09-18 DOI: 10.1501/Kriz_0000000266 Yayın Tarihi: 2007 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Bir Eğitim Hastanesinde Konsültasyonla Depresyon Tanısı Alan Vakaların ÖzellikleriYazar(lar):Kuloğlu, M.;Çayköylü, A.;Akyol, E.S.;İbiloğlu, A.;Özer, Ö.A. Cilt: 15 Sayı: 3 Sayfa: 09-18 DOI: 10.1501/Kriz_0000000266 Yayın Tarihi: 2007 PDF"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET:

Genel t›pta depresif bozukluk en yayg›n görülen psikiyatrik bozukluklardan biridir. Çal›flmam›zda psikiyatri d›fl› kliniklerde yat›-r›larak ve ayaktan tedavi gören hastalarda kon-sültasyon istemi sonucu depresyon tan›s› konu-lan vakalar›n sosyodemografik ve klinik özellik-lerini de¤erlendirmeyi amaçlad›k. Çal›flma gru-bunu Ocak-A¤ustos 2007 tarihleri aras›nda depresif bozukluk tan›s› konulan 98 (%18) hasta oluflturmufltur. Çal›flmam›zda depresif hastalar için en fazla konsültasyonun Dahiliye ve Nöroloji kliniklerinden istendi¤i, depresif flikayetlerin hastay› takip eden hekim taraf›ndan gözlemlen-mesinin en s›k konsültasyon istenme nedenini oluflturdu¤u tespit edilmifltir. Konsültasyon iste-nen hastalarda saptanan en yo¤un bulgunun ise s›k›nt› oldu¤u saptanm›flt›r. Çal›flmam›z›n sonu-cunda psikiyatri d›fl› kliniklerde de¤erlendirilen hastalar›n tan› ve tedavilerinin

düzenlen-mesinde psikiyatrik konsültasyonun önemini vurgulayan sonuçlar elde edilmifltir.

Anahtar Kelimeler: Konsültasyon, depres-yon, fiziksel hastal›k

Characteristics of the Cases Diagnosed as Depression After Consultation in a

Education Hospital ABSTRACT:

Depression is one of the most frequent psychiatric comorbidity in general medical ma-nagement. In our study, we aimed to determine the sociodemographic and clinical features of in and outpatients that have been diagnosed as depression associated after psychiatric consul-tation. Our study group included 98 (%18) patients consulted during the period of January-August 2007 and diagnosed as depressive di-sorder. In our study it’s found that the clinics that had consultation from psychiatry most frequ-ently the internal medicine and neurology cli-nics, the most frequent reason for consultation was patients’ depressive complaints and the most frequent symptom was the anxiety. At the end of the study, we found out the results that Kriz Dergisi 15 (3): 9-19

B‹R E⁄‹T‹M HASTANES‹NDE KONSÜLTASYONLA

DEPRESYON TANISI ALAN VAKALARIN ÖZELL‹KLER‹

M. Kulo¤lu*, A. Çayköylü*, E.S. Akyol**, A. ‹bilo¤lu**, Ö.A. Özer***

* Doç. Dr., Ankara Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Psikiyatri Klini¤i.

** Arfl. Gör. Dr., Ankara Atatürk E¤itim ve Araflt›r-ma Hastanesi, Psikiyatri Klini¤i.

*** Uzm. Dr., Ankara Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Psikiyatri Klinii¤i.

(2)

emphasized the importance of psychiatric con-sultation in diagnosed and treatment of patient evaluated in other clinics.

Key Words: Consultation, depression, physical disorder.

G‹R‹fi

‹nsan›n biyopsikososyal bir bütün olarak ele al›nmas› gerekti¤i fark edildikçe genel t›bbi uygulamalarda psikiyatri konsültasyonunun gereklili¤i daha da anlafl›l›r hale gelmifltir. Beden bütünlü¤ünün bozulmas›, yeti yitimi, kronik ya da ölümcül hastal›k tan›s› ile yüz yüze gelen bireylerde çeflitli emosyonel tepkiler gözlenir. Bu tepkilerin aras›nda çaresizlik, umutsuzluk, korku ve öfke gibi duygusal ve depresif belirtilere daha s›k rastlan›r (Say›l ve ark. 2000).

Genel t›pta depresif bozukluk en yayg›n görülen psikiyatrik bozukluklardan biridir. Epi-demiyolojik ve klinik araflt›rmalar ayaktan izle-nen hastalar›n %12-36’s› ile yatarak tedavi gören hastalar›n %30-58’inde depresif belirti-lerin geliflti¤ini göstermektedir. Bu hastalar›n %25’inde depresyon fiziksel hastal›k öncesi ortaya ç›kmakta iken, %75’inde fiziksel hasta-l›klardan sonra hastal›¤a ve etkilerine reaksiyon biçiminde geliflmektedir (Özkan 1993b).

Kronik fiziksel hastal›¤› olanlarda efl tan› olarak depresyonun daha fazla görülmesi sonu-cu somatik yak›nmalarda kötüleflme, ölüm ora-n›nda artma yan›s›ra hastanelere baflvuruda ve sa¤l›k harcamalar›nda da yükselme bildirilmifltir. (Hunkeler ve ark. 2003, Katon 2003). Kronik hastal›¤› olanlarda yaflam kalitesinin daha da bozulmas›na neden olan depresyon daha fliddetli olmakta ve tedavisi de zorlaflmaktad›r (Hays ve ark. 1995, Pyne ve ark. 1997, Wells ve Sherbourne 1999, Unützer ve ark. 2000). Bu nedenle fiziksel hastal›¤› olan kiflilerde depres-yon olup olmad›¤›n›n araflt›r›lmas› önem

tafl›-tasyon sonucu depresif bozukluk tan›s› konulan hastalar›n sosyodemografik ve klinik özellikleri, kliniklerin konsültasyon isteme amaçlar› ile has-tan›n psikiyatrist taraf›ndan görülüp de¤erlen-dirilmeye iliflkin tutumlar› (istekle kabullenme, reddetme, gereksiz bulma vb.) ve konsültasyon isteyen hekimin tutumlar›n›n (hastan›n konsül-tasyon istemi hakk›nda bilgilendirilme oran› ve bu bilgilendirmenin gereklili¤ine iliflkin düflünce-leri) araflt›r›lmas› amaçlanm›flt›r.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çal›flma öncesi etik kurul onay› al›nd›. Ça-l›flma grubunu Ocak-A¤ustos 2007 tarihleri aras›nda Ankara Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesinde psikiyatri d›fl› kliniklerde yatarak veya ayaktan tedavi gören ve yap›lan 545 psikiyatri konsültasyonunu takiben depresif bozukluk tan›s› konulan 98 (%18) hasta olufl-turmufltur. Çal›flmaya al›nan hastalar›n sosyo-demografik özelliklerini, öz ve soy geçmifllerini, al›flkanl›klar›n›, psikososyal ve çevresel sorun-lar›n›, hastaneye yat›fl flikayetlerini, konsültas-yonun istendi¤i ve yap›ld›¤› tarihi, konsültasyon istek nedenini sorgulamaya yönelik taraf›m›zca haz›rlanm›fl bir form kullan›lm›flt›r. ‹lgili form hasta, hasta yak›nlar› ve hastay› takip eden hekimlerden al›nan bilgiler do¤rultusunda doldu-rulmufltur. Takiben hastalarla psikiyatrik de¤er-lendirmeye yönelik görüflme yap›lm›fl ve dep-resyon tan›s› DSM-IV-TR tan› kriterlerine göre konulmufltur.

Hastalara depresyon semptomlar›n›n yo-¤unlu¤unu ölçmek için Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçe¤i (HADÖ) uygulanm›flt›r. Bu öl-çek Snaith ve Zigmond (1986) taraf›ndan ge-lifltirilmifl, ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik ça-l›flmas› Aydemir ve ark. (1997) taraf›ndan ya-p›lm›flt›r. HADÖ; hastan›n anksiyete ve depres-yon yönünden riskini belirlemek, düzeyini ve fliddet de¤iflimini ölçmek amac›yla uygulanan bir kendini de¤erlendirme ölçe¤idir. Bedensel

(3)

teyi ve di¤er yedisi depresyonu ölçer. Türkçe formunun geçerli¤i yönünden; kesme noktalar› anksiyete altölçe¤i için 10, depresyon altölçe¤i için 7 olarak saptanm›flt›r.

Psikiyatrik de¤erlendirme sonucunda dep-resif bozukluk tan›s› konulan hastalara gerekli önerilerde bulunulmufl ve tedavileri bafllan-m›flt›r. Elde edilen verilerin istatistiksel de¤erlen-dirmeleri için SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) versiyon 13.00 ve ki-kare testi kullan›lm›flt›r.

BULGULAR

Hastalar›n yafllar› 19-76 aras›nda olup yafl ortalamas›n›n 44.36 y›l oldu¤u, %56.1’ini yatan hastalar›n oluflturdu¤u, hastalar›n %71.4’ünün kad›n ve %72.4’ünün evli oldu¤u belirlenmifltir. Sosyodemografik özellikler tablo 1’de belirtil-mifltir.

En fazla konsültasyonun %34.7 ile ile dahi-liye klini¤ince istendi¤i, bunu nöroloji klini¤inin izledi¤i saptanm›flt›r (X2=154.8, p<0.001)

(Gra-fik 1).

Konsülte edilen hastalardaki fiziksel has-tal›klar ise hekimler taraf›ndan s›ras›yla kardiyo-lojik bozukluklar (%15.3), endokrinokardiyo-lojik bozuk-luklar (%12.3) ve nörolojik bozukbozuk-luklar (%10.2) olarak bildirilmifltir.

En s›k konsültasyon istenme amac› depre-sif flikayetlerin hastay› takip eden hekim tara-f›ndan gözlemlenmesi ve neden belirtmeksizin sadece psikiyatrik de¤erlendirme istenmesi fleklindeydi (X2=164.2, p<0.001) (Grafik 2).

Konsültasyon istenen hastalarda saptanan en yo¤un bulgunun 85 (%86.7) olguda saptanan s›k›nt› oldu¤u, bunu 83 (%84.7) olguda belir-lenen karamsarl›k bulgusunun izledi¤i gözlen-mifltir (Grafik 3).

Sorunun niteli¤i aç›s›ndan; konsültasyon istenen olgular›n %55.1’inde sorunun tamamen ruhsal, %30.6's›nda bedensel hastal›¤a sekon-der depresif bozukluk oldu¤u saptanm›flt›r (X2=

63.7, p<0.001) (Grafik 4).

Hastalarda belirlenen depresif bozukluk-lar›n içinde 71 (%72.4) hastaya konulan major depresyonun (tek epizod) en s›k konulan tan› ol-du¤u bunu baflka türlü adland›r›lamayan depre-sif bozukluk (BTA) tan›s›n›n izledi¤i bulunmufltur (X2=52.2, p< 0.001) (Grafik 5).

Ailede psikiyatrik hastal›k öyküsüne bak›l-d›¤›nda hastalar›n %19.4’ünde aile öyküsü ol-du¤u saptanm›flt›r.

Hastalar›n psikiyatriye konsülte edilmeleri-ne karar veren kifliler aç›s›ndan %53.1 ile k›-demli asistan ya da uzman›n ilk s›rada oldu¤u, bunu hastay› takip eden asistan doktorun izle-di¤i görülmüfltür. Konsültasyon hizmetlerinin %56’s› serviste, %40.8’i poliklinikte %3.1’i ise acil serviste sunulmufltur.

Hastalar›n %95.9’u konsültasyonun isten-di¤i gün görülerek de¤erlendirilmifl, %4.1’i kon-sültasyon isteminden bir gün sonra muayene edilmifltir. Konsültan hekim, hastalar›n %15.3’ü-nün hekimiyle görüflmüfl, %84.7’sini ise heki-miyle görüflmeden de¤erlendirmifltir.

Hastalar›n %73.5’i psikiyatrik de¤erlendi-rilme yap›laca¤› konusunda bilgilendirilmifltir. Konsültasyon isteminde bulunan hekimlerin %80.6’s› bu bilgilendirmeyi gerekli bulmufltur. Konsültasyon esnas›nda hastalar›n %12.2’si bir sa¤l›k görevlisi taraf›ndan konsültan hekimle tan›flt›r›lm›fl, hastalar›n büyük ço¤unlu¤u için (%87.8) böyle bir durum söz konusu olmam›flt›r. Hastalar›n psikiyatrik görüflmeye tepkisi ince-lendi¤inde hastalar›n %90.8’i görüflmeyi istekle kabullenmifltir.

Hastalar›n %42.9’unun könsültasyon önce-si pönce-sikotrop ilaç kullan›mlar› ve %36.7’önce-sinin pönce-si- psi-kiyatri baflvurusu oldu¤u ö¤renilmifltir.

Konsültasyonla depresyon tan›s› alan hastalar›n HADÖ'den ald›klar› puanlara bak›l-d›¤›nda anksiyete ortalama puan› 12.4±3.58 (aral›k: 0-20), depresyon ortalama puan› 13.2± 3.61 (aral›k:0-19) olarak bulunmufltur. HADÖ'inde anksiyete ve depresyon alt öl-çe¤inden ald›klar› puanlar eflik alt› ve eflik

(4)
(5)

Grafik 1: Konsültasyon ‹steminde Bulunan Klinikler (%).

(6)

Grafik 3: Konsülte Edilen Hastalarda Gözlemlenen Ruhsal Belirtiler (%).

Grafik 4: Konsültasyon Sonuçlar›na Göre Sorunun Niteli¤i (%).

(7)

tü olarak de¤erlendirildi¤inde, hastalar›n %80.6’n›n anksiyete alt ölçe¤inden, %99’unun depresyon alt ölçe¤inden eflik üstü puan ald›k-lar› tespit edilmifltir.

TARTIfiMA

Psikolojik ve psikososyal etkenler aras›nda ciddi fiziksel hastal›klar psiflik stres kayna¤› ola-bilir. Depresyonun kendisi de t›bbi hastal›¤a benzer psikovejetatif semptomlar gösterebilir (Özkan 1993). Depresyon geliflme riskinin, kro-nik fiziksel hastal›¤› olanlarda olmayanlara göre daha yüksek oldu¤u, depresyonun tedavi edil-mesiyle fiziksel ifllevlerde ve yaflam kalitesinde gözle görülür bir düzelme sa¤lanabilece¤i bil-dirilmifltir (Maral 2001). Yap›lan araflt›rmalarda fiziksel belirtilerle depresif semptomlar aras›nda iliflki oldu¤u saptanm›flt›r (Palinkas 1990, Noel 2004). Fiziksel hastal›¤› olan hastalarda depres-yonun sa¤l›kl› olarak ölçülmesi her zaman mümkün olamamaktad›r. Depresif bozukluk tan›s› klasik olarak tan› kriterlerine göre yap›l-makta, gerekti¤inde tan›y› desteklemek amac›y-la psikometrik ölçümlerden de faydaamac›y-lan›lmak- faydalan›lmak-tad›r. Al›fl›lagelmifl depresyon ölçeklerinin

so-matik flikayetleri de içermesi hastan›n yak›n-malar›n›n fiziksel hastal›¤a m› yoksa depres-yona m› ba¤l› oldu¤unu ay›rt etmeyi güçlefltir-mektedir (Cohen-Cole ve Stoudemire 1987, Kültür ve ark 1997). Çal›flmam›zda bu tip tan› yan›lg›lar›n› mümkün oldu¤u kadar önlemek amac›yla klasik yöntemlere ek olarak hastalar›n somatik flikayetleri ile kar›flabilecek nörovejetatif semptomlar› içermeyen HADÖ kullan›lm›flt›r.

Literatürde hastanede yatarak tedavi gören hastalarda en yo¤un tan›n›n depresyon oldu¤u (Gomez 1987), bu hastalarda depresyon s›kl›¤›-n›n %11-26 aras›nda de¤iflti¤i, ancak ciddi has-tal›¤› olanlarda bu s›kl›¤›n %61’e kadar yüksel-di¤i bildirilmifltir (Kathol ve ark 1990, Özmen ve Aydemir 1993). Ülkemizde yap›lan benzer çal›fl-malarda depresif bozukluk oran› %28.9 (Saran-döl ve ark 2007) ve %39.3 (Göktafl ve ark 2006) oran›nda bildirilmifltir. Fiziksel hastal›¤› olan hastalarda görülen %13.1’lik major depresyon varl›¤› genel popülasyonu kapsayan epidemi-yolojik çal›flmalarda %1.8-4.9 aras›nda bulun-mufltur (Patten 2002, Blazer ve ark 1994). Ça-l›flmam›zda buldu¤umuz %18’lik depresif

(8)

zukluk oran› yurt d›fl› çal›flmalardaki (Gomez 1987, Kathol 1990, Blazer ve ark 1994, Patten 2002) oranlar› desteklemekle birlikte ülkemizde yap›lan di¤er çal›flmalardan daha düflük bulun-mufltur (Özmen ve Aydemir 1993, Aydemir 1997, Göktafl ve ark 2006, Sarandöl ve ark 2007). Bu sonuç hastalar›n genelde yat›fllar›n›n ilk haftas›nda konsülte edilmelerinin sonucu ola-rak düflünülebilir.

Çal›flmam›zda hastalar›n %71.4’ünün kad›n oldu¤u tespit edilmifltir. Bu bulgu kad›nlar-da depresif bozuklu¤un kad›nlar-daha çok oldu¤unu (Ihezue ve Kumaraswamy 1986, Kulo¤lu ve ark 1999), 50 ve yukar› yafl gruplar›nda depresyo-nun görülme oran›n›n artt›¤›n› bildiren çal›flma-lar› (Kessler ve ark 1983, Bayam ve Dilbaz 1995) desteklemektedir. Palyatif kanser tedavisi gören 381 hastan›n kat›ld›¤› bir çal›flmada da hastalar›n %63.4’ünün kad›n oldu¤u saptan-m›flt›r (Wilson ve ark 2007). Baflka bir çal›fl-mada ise yafllanma ile depresif belirtilerde art-ma oldu¤u, fakat art-major depresyon görülme ola-s›l›¤›n›n yaflla iliflkisinin olmad›¤› bildirilmifltir (Blazer1991).

Ailede psikiyatrik hastal›k öyküsü olmas› depresyon için risk etkenidir (Noel ve ark. 2004). Ancak çal›flmam›zda hastalar›n %80.6’s›nda aile öyküsünün olmad›¤› saptanm›flt›r. Hastala-r›m›zda fiziksel hastal›¤›n ön planda olmas› göz önüne al›n›rsa aile öyküsünden daha önemli bir ortaya ç›kar›c› etmen olarak fiziksel hastal›¤›n depresyon için zemin olabilece¤i ön görülebilir (Güz ve ark 2007).

Çal›flmam›zda en s›k konsültasyon isten-me amaçlar› depresif flikayetlerin hastay› takip eden hekim taraf›ndan gözlemlenmesi ve neden belirtmeksizin sadece psikiyatrik de¤erlendirme istenmesi olarak belirlenmifltir. Ülkemizde çeflitli hastanelerde yap›lan çal›flmalarda ise s›ras›yla hekim taraf›ndan psikiyatrik bulgular›n saptan-mas› ile intihar giriflimi en s›k konsültasyon

iste-baflka bir çal›flmada ise en s›k psikiyatri konsül-tasyonu isteme nedeni olarak uyku problemleri (%42.1) bildirilmifltir (Yazgan ve ark 2006).

Konsültasyon istenen hastalarda saptanan en yo¤un bulgunun s›k›nt› oldu¤u bunu s›ras›yla karamsarl›k ve ilgi-istek kayb›n›n izledi¤i gö-rülmüfltür. Baflka bir çal›flmada ise en yo¤un bulgunun s›k›nt› olmas›yla birlikte bunu uyku-suzluk ve yaflamdan zevk almaman›n izledi¤i bildirilmifltir (Kulo¤lu ve ark 1999). Literatürde de s›k›nt›n›n, hekimi konsültasyona yönelten en önemli bulgu oldu¤u vurgulanm›flt›r (Moffic ve Peykel 1975).

En fazla konsültasyonun 34 olgu (%34.7) ile dahiliye klini¤i taraf›ndan istendi¤i bunu nöroloji (%20.4) klini¤inin izledi¤i saptanm›flt›r. Benzer bir çal›flmada da dahiliye (%38.1) en s›k psikiyatri konsültasyonu isteyen klinik olarak bildirilmifltir (Kulo¤lu ve ark 1999). Bu bulgu da-hiliye klini¤inde hasta potansiyelinin ve sirkü-lasyonunun daha fazla olmas› ve dahili hasta-l›klar ile depresif bozukluklar aras›ndaki iliflkinin daha belirgin olmas› ile izah edilebilir. Yafll› po-pulasyonda yap›lan bir di¤er çal›flmada da da-hiliye klini¤i en s›k konsültasyon isteyen klinik olarak saptanm›flt›r (Yazgan ve ark 2006). Yine benzer çal›flmalarda da dahiliye kliniklerince istenen konsültasyon oranlar› %17.2-59 ara-s›nda de¤iflmekte olup, dahiliye klinikleri konsül-tasyon isteme oran› aç›s›ndan genellikle ilk s›ray› almaktad›rlar (Evlice ve ark. 1990, Özkan 1993a, Cimilli ve ark 1995, Kulo¤lu ve ark 1999).

Konsülte edilen hastalarda s›ras›yla endok-rinolojik, kardiyolojik ve nörolojik hastal›klar en s›k görülen t›bbi hastal›klar olarak saptanm›flt›r. T›bbi hastal›klar zaman zaman (hipotroidi bafllang›c› ya da myokard enfarktüsü sonra-s›nda oldu¤u gibi) depresyonu tetikleyici ya da predispozan olabilirler. Medikal ya da nörolojik

(9)

kaç›n›lmazd›r. Depresyon diyabetli hastalarda diyabetli olmayanlara göre daha yayg›nd›r. Diyabetli hastalarda hastane baflvurular› ve ölüm nedenleri aras›nda depresyon göste-rilmektedir. Yine kardiyak hastalar›n %15-20’si hastal›k esnas›nda major depresyon kriterlerini karfl›lamaktad›r ki bu oran›n genel populasyon-daki yaflam boyu depresyon prevalans›yla ayn› olmas› dikkati çekmektedir (Kaplan ve Sadock 2005). Öte yandan nörolojik hastal›klar aras›nda Parkinson hastal›¤›nda en yayg›n psikiyatrik bozuklu¤un depresyon (%40) oldu¤u, multipl sklerozda ise hastal›¤›n ilk dönemlerinde depre-sif tablo ön planda olurken, hastal›¤›n progres-yonu ile öforinin ön plana ç›kt›¤› bildirilmifltir (Özkan 1993b).

Çal›flmam›zda hastalarda belirlenen depre-sif bozukluklar›n içinde 71 (%72.4) hastaya ko-nulan major depresyon (tek epizod) en s›k konu-lan tan› olmufltur. Palyatif kanser tedavisi gören hastalarla yap›lan baflka bir çal›flmada konulan en s›k depresif bozukluk tan›s›n›n %13.1 (n=50) ile major depresyon oldu¤u bildirilmifltir (Wilson ve ark 2007).

Çal›flmam›zda sorunun niteli¤i aç›s›ndan, konsültasyon istenen olgular›n 54’ünde (%55.1) sorunun tamamen ruhsal oldu¤u belirlendi. Bu bulgu depresif ve somatoform bozukluklar›n psikiyatri d›fl› hekimlerce iyi tan›nmamas› ile izah edilebilir. Bu konuda daha önce yap›lm›fl olan bir çal›flmada da benzer sonuçlar elde edil-mifltir (Kulo¤lu ve ark 1999).

Hastalar›n psikiyatriye konsülte edilmeleri-ne karar veren kifliler aç›s›ndan %53.1 (52

hasta) ile k›demli asistan ya da uzman›n ilk s›-rada oldu¤u, bunu %35.7 (35) ile hastay› takip eden asistan doktorun izledi¤i görülmüfltür. Hastalardan 5’inin (%5.1) kendisi ya da yak›n-lar›n›n talebi ile hekim taraf›ndan psikiyatriye yönlendirildi¤i saptanm›flt›r. Aslan ve ark (2003) genel psikiyatri konsültasyonlar›n› de¤erlendir-dikleri çal›flmada ise asistan doktorlar %50.3 ile ilk s›ray› alm›fl, hasta ya da yak›nlar›n›n psiki-yatri ile görüflme iste¤i ise %1.5 oran› ile çal›fl-mam›zdan daha düflük saptanm›flt›r. Bu durum özellikle son y›llarda yaz›l› ve görsel bilgilen-dirme ile halk›n baflta depresyon olmak üzere psikiyatrik hastal›klar konusunda bilinçlen-mesinin bir sonucu olabilir.

Hastalar›n psikiyatrik görüflmeye tepkisi incelendi¤inde hastalardan 89’u (%90.8) gö-rüflmeyi istekle kabullenmifltir. Daha önce ya-p›lan benzer bir çal›flmada ise bu oran %54 ola-rak bildirilmifltir (Aslan ve ark 2003).

Çal›flmam›z depresyon varl›¤› ile beraber hekimlerin depresif hastalara yaklafl›m›n› ve bu konudaki eksiklikleri de göstermesi bak›m›ndan önemlidir. Çal›flman›n sonuçlar› psikiyatri d›fl› klinik hekimlerine de ulaflt›r›lmal› ve bu konuda-ki görüfl ve istekleri ö¤renilerek beraberce tart›-fl›lmal›d›r. Bu sonuçlar›n sonraki uygulamalara nas›l yans›yaca¤› da ancak yeni çal›flmalarla tespit edilebilir. Sonuç olarak; t›bbi servis hasta-lar›nda depresif bozukluklar yüksek yayg›nl›k oran› ile tan› ve tedavi için önemli bir sorun ol-maya devam etmektedirBu ba¤lamda; psiki-yatrik konsültasyonlar hastalar›n ay›r›c› tan›, se-yir, prognoz ve tedavilerinde önemli bir yer tut-maya devam edecektir.

(10)

KAYNAKLAR

Aslan S, Candansayar S, Coflar B ve ark (2003) Bir Üniversite Hastanesinde Bir Y›l Süresince Ger-çeklefltirilen Psikiyatri Konsültasyon Hizmetlerinin De¤erlendirilmesi. Yeni Symposium, 41(1): 31-38.

Aydemir Ö, Güvenir T, Küey L ve ark (1997) Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçe¤i Türkçe Formunun Geçerlilik ve Güvenirlik Çal›flmas›. Türk Psikiyatri Dergisi, 8(4): 280-287.

Bayam G, Dilbaz N (1995) Genel Bir Hastanede ‹stenen Psikiyatri Konsültasyonlar›n›n De¤erlendiril-mesi. Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi Kitab›. ‹stan-bul: 184-190.

Blazer D, Burchett B, Service C ve ark. (1991) The Association of Age and Depression Among the Elderly: An Epidemiologic Exploration. J Gerontol, 46(6): 210-215.

Blazer DG, Kessler RC, McGonagle KA, ve ark (1994) The Prevalence and Distribution of Major Depression in a National Community sample: The National Comorbidity Survey. Am J Psychiatry, 151: 979-986.

Cohen-Cole SA, Stoudemire A (1987) Major Depression and Physical Illness. Psychiatr Clin North Am, 10: 1-16.

Cimilli C, Köse AS, Biber B ve ark (1995) Dokuz Eylül T›p Fakültesinde Psikiyatri Konsültasyonlar›n›n De¤erlendirilmesi. Konsültasyon-Liyezon Psikiyatri Kitab›. ‹stanbul: 191-200.

Evlice YE, Gürses SG, Ünal M (1990) Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi. Türk Psikiyatri Dergisi 4: 279-282.

Gomez J (1987) Liaison Psychiatry. New York: Free Pres, 1-3.

Göktafl K, Y›lmaz E, Kaya N ve ark (2006) Bir E¤itim Hastanesinde ‹stenen Psikiyatri Konsültasyon-lar›n›n De¤erlendirilmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 7: 27-32.

Güz H, Ay Yaman M, Dilbaz N (2007) Fiziksel Hastal›¤› Olan Yafll›larda Depresyon ve Di¤er Psiki-yatrik Belirtiler. Türkiye’de Psikiyatri, 9 (1): 44-49.

General Medical Illnesses. Arch Gen Psychiatry, 52: 11-19.

Hunkeler EM, Spector WD, Fireman B ve ark (2003) Psychiatric Symptoms, Impaired Function, and Medical Care Cost in an HMO Setting. Gen Hosp Psychiatry, 25: 178-184.

Ihezue UH, Kumaraswamy N (1986) Prevalance of Depressive Symptoms Among Patients Attending A General Outpatient Clinic. Acta Psychiatr Scand, 73: 395-398.

Kaplan ve Sadock (2005) Comprehensive Textbook of Psychiatry, Eds; Sadock BJ, Sadock VA, 8th edition. Philadelphia, Lippincott Williams and Wil-kins, p:2145-3677.

Kathol RG, Noyes R Jr, Williams J ve ark (1990) Diagnosing Depression in Patient with Medical Illness. Psychosom 31: 434-440.

Katon W (2003) Clinical and Health Services Relationships Between Major Depression, Depres-sive Symptoms, and General Medical Illness. Biol Psychiatry, 54: 216-226.

Kessler LG, Cleary PD, Burke JD (1985) Psychiatric Disorders in Primary Care. Arch Gen Psychiatr 42: 583-587.

Kulo¤lu M, Tezcan AE, Ülkero¤lu F ve ark (1999) Bir Üniversite Hastanesinde Konsültasyonla Depresyon Tan›s› Alan Vakalar›n Özellikleri. Ondokuz May›s Üniversitesi T›p Dergisi, 16(2): 106-112.

Kültür S. Özmen E. Demet M ve ark (1992) ‹ç Hastal›klar› Servislerinde Yatarak Tedavi Görmekte Olan Hastalarda Depresif Belirtilerin Araflt›r›lmas›. ‹zmir Devlet Hastanesi T›p Dergisi, 30: 157-161.

Maral ‹, Aslan S, ‹lhan MN ve ark (2001) Dep-resyon Yayg›nl›¤› ve Risk Etkenleri: Huzurevinde ve Evde Yaflayan Yafll›larda Karfl›laflt›rmal› Bir Çal›flma. Türk Psikiyatri Dergisi, 12(4): 251-259.

Moffic HS, Peykel ES (1975) Depression in Medical Inpatients. Br J Psychiatry, 126: 346-353.

Noel PH, Williams JW Jr, Unützer J ve ark (2004) Depression and Comorbid Illness in Elderly Primary Care Patients: ‹mpact on Multiple Domains of

(11)

Özkan S (1993b) Genel T›pta Psikiyatrik Morbidite. Liyezon Psikiyatrisi Sempozyumu Kitab›. ‹stanbul: 81-132.

Özmen E, Aydemir Ö (1993) Bir Genel Has-tanede ‹stenen Psikiyatri Konsültasyonlar›. Nöro Psikiyatri Arflivi, 30(1): 271-275.

Palinkas LA, Wingard DL, Barrett-Connor E (1990) Chronic Illness and Depres-sive Symptoms in the Elderly: A Population based Study. J Clin Epide-miol, 43(11): 1131-1141.

Patten SB (2002) Progress Against Major Depression in Canada. Can J Psychiatry, 47: 775-779.

Pyne JM, Patterson TL, Kaplan RM ve ark (1997) Assessment of Quality of Life of Patients with Major Depression. Psychiatric Serv, 48: 224-230.

Sarandöl A, Akkaya C, Eker S ve ark (2007) Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dal› Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Poliklini¤inin ‹lk Bir Y›l›nda ‹stenen Konsültasyonlar›n De¤erlen-dirilmesi: 2071 Olgu. Türkiye’de Psikiyatri, 9(1): 26-31.

Say›l I, Berksun OE, Palab›y›ko¤lu R ve ark (2000) Kriz ve Krize Müdahale. Ankara, Damla Yay›nevi, s:104.

Snaith RP, Zigmond AS (1986) The Hospital Anxiety and Depression Scale. Br Med J (Clin Res Ed) Feb1; 292 (6516): 344.

Unützer J, Patrick DL, Diehr P ve ark (2000) Quality Adjusted Life Years ‹n Older With Depressive Symptoms And Chronic Medical Disorders. Int Psychogeriatrics,12: 15-33.

Yazgan IC, Kuflçu MK, F›st›kç› N (2006). Geriatric Psychiatry Consultations in a Turkish University Hospital. Int Psychogeriatrics, 18(2): 327-33.

Wells KB, Sherbourne CD (1999) Functioning and Utility for Current Health of Patients with Dep-res-sion or Chronic Medical Conditions in Managed Pri-mary Care Practices. Arch Gen Psychiatry, 56: 897-904.

Wilson KG, Chovhinov HM, Skirko MG, ve ark. (2007) Depression and Anxiety Disorders in Palliative Cancer Care. J Pain Symptom Manage, 33(2): 118-129.

Yaz›flma Adresi:

Doç. Dr. Murat KULO⁄LU

Ankara Atatürk E¤itim ve Araflt›rna Hastanesi Psikiyatri Klini¤i

06800 - Bilkent / ANKARA

Tel: 0 (312) 291 25 25 - 3773/3784 e-posta: kuloglum@yahoo.com

(12)

Şekil

Tablo 1: Sosyodemografik Özellikler.
Grafik 1: Konsültasyon ‹steminde Bulunan Klinikler (%).
Grafik 4: Konsültasyon Sonuçlar›na Göre Sorunun Niteli¤i (%).
Grafik 5: Depresif Bozukluk Alt Gruplar› (%).

Referanslar

Benzer Belgeler

Memleketimizin ihra- cat, ithalât, ziraat, madencilik ve sa- nayi gibi çeşitli yönlerden bugünkü durumunu izah eden bu yazıda, temin edilen son krediler de ele alınmakta ve

Rudolf Krüger (Saarbrücken) ve yüksek inşaat müs- teşarı Erich Stoll, Stuttgart, (Montanunion) binalarını vadide yüksek bir yere geniş çapta ve muazzam olarak inşa

Mihrab bugünkü kullanılışı nazarı itibara alınırsa izah edilemiyen bazı garip karakteristikler göstermek- tedir, eğer niş'in resmi kabul salonlarındaki absidin

Aı-kitekt: Yerli çimento fiatının 10 lira arttırılması bugünkü inşaat faaliyeti için faydalı bir hareket olmayıp fabrikalar tesisatlarını genişlettikleri takdirde, gelecek

University of Chinese Academy of Sciences, Beijing 100049, People’s Republic of

Due to the tighter requirements on control regions for the electron channel background estimation, this method also suffers from a limited number of events in data and simulation

Summary of the observed number of events in the data and the estimated number of signal and background events with total uncertainties (i.e. all listed uncertainties are the

Stepanov Institute of Physics, National Academy of Sciences of Belarus, Minsk, Republic of Belarus 92 National Scientific and Educational Centre for Particle and High Energy