• Sonuç bulunamadı

Acil servise başvuran yatağa bağımlı (bakıma muhtaç) hastaların sağlık ve sosyal gereksinimlerinin değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Acil servise başvuran yatağa bağımlı (bakıma muhtaç) hastaların sağlık ve sosyal gereksinimlerinin değerlendirilmesi"

Copied!
108
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI

ACİL SERVİSE BAŞVURAN YATAĞA BAĞIMLI

(BAKIMA MUHTAÇ) HASTALARIN

SAĞLIK VE SOSYAL GEREKSİNİMLERİNİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

TIPTA UZMANLIK TEZİ

Dr. Ayşe Ece TAVAS

Tez Danışmanı

Doç. Dr. Güçlü Selahattin KIYAN

(2)

TEŞEKKÜR

Uzmanlık eğitimim boyunca maddi manevi her türlü yardımlarını yanımda hissettiğim, bilgi ve birikimlerini paylaşmayı esirgemeyen sayın hocalarım Doç. Dr. Selahattin Kıyan, Doç. Dr. Murat Ersel, Doç. Dr. Aslıhan Yürüktümen, Yard. Doç. Dr. Funda Karbek Akarca, Uz. Dr. Gül Kitapçıoğlu, Uz. Dr. Murat Özsaraç , Uz. Dr. Yusuf Ali Altuncı,Uz. Dr. İlhan Uz ve Uz. Dr. Enver Özçete’ye,

Birlikte çalışmaktan büyük keyif aldığım kıymetli asistan arkadaşlarıma,

Uzmanlık tezimin hazırlanmasında yardımcı olan tez danışmanım Doç. Dr. Murat Ersel, Yard. Doç .Dr. Funda Karbek Akarca, Uz. Dr. Gül Kitapçıoğlu ve veri toplamada katkı sağlayan tüm asistan ve acil tıp teknisyeni arkadaşlarıma,

Çalışma hayatım boyunca birlikte çalıştığım hemşire, paramedik, personel tüm acil tıp ailesine,

Eğitim hayatım boyunca her türlü fedakarlıkta bulunarak bugünlere gelmemi sağlayan aileme teşekkür ederim.

(3)

İÇİNDEKİLER

ÖZET... x

ABSTRACT... xii

1. GİRİŞ ve AMAÇ... 1

2. GENEL BİLGİLER... 4

2.1 Bakım Hastasının Tanımı... 4

2.2 Evde Bakımın Tanımı ... 4

2.3 Evde Bakımın Önemi... 5

2.3.1 Evde Bakımın Olumlu Yönleri ... 6

2.3.2 Evde Bakımın Olumsuz Yönleri ... 8

2.4 Evde Bakımın Sınıflandırılması ... 8

2.5 Evde Bakım Personeli... 9

2.6 Evde Bakımın Tarihçesi ... 10

2.7 Dünyada Evde Bakım Hizmetlerinin Durumu ... 11

2.7.1 ABD ve Kanada... 12 2.7.2 Avrupa ... 13 2.7.2.1. Hollanda... 14 2.7.2.2. İsveç ... 15 2.7.2.3. Almanya ... 16 2.7.2.4. İngiltere... 17 2.7.3 Avusturya ... 18 2.7.4 İsrail... 19 2.7.5 Japonya ... 20

2.8 Ülkemizde Evde Bakım... 23

3. GEREÇ VE YÖNTEMLER ... 32

4.BULGULAR ... 34

5. TARTIŞMA... 80

5.1.Genel Bakış ... 80

5.2.Sosyodemografik veriler ... 81

5.3.Başvuru ve taburculuk özellikleri ... 82

5.4. Bakıcı Yükü ... 84

5.5. Hasta bakım kalitesi ve Bakıcının Hasta Bakımı ile İlgili Bilgi Birikimi... 87

6. SONUÇ... 91

(4)

TABLO LİSTESİ

Tablo 1. Hastaların Acil Servise Başvuru Saatlerine Göre Dağılımları...34

Tablo 2. Hastaların Cinsiyetlerine Göre Dağılımları ...34

Tablo 3. Hastaların Sosyal Güvencelerine Göre Dağılımları...34

Tablo 4. Hastaların İkamet Ettikleri İllere Göre Dağılımları ...35

Tablo 5. İzmir İlinde Yaşayan Hastaların İkamet Ettikleri İlçelere Göre Dağılımları...35

Tablo 6. Hastaların Acil Servise Getiriliş Şekline Göre Dağılımları ...36

Tablo 7. Hastaların Acil Servise Başvuru Sebeplerine Göre Dağılımları...36

Tablo 8. Hastaların Şikayetlerinin Başlangıcından İtibaren Acil Servise Başvurularına Kadar Geçen Süreye Göre Dağılımları ...37

Tablo 9. Hastaların Acile Başvuru Anındaki Vital Bulgularına Göre Dağılımları ...37

Tablo 10. Hastaların Barthel Bağımlılık Skorlarına Göre Dağılımları...38

Tablo 11a. Hastaların Kronik Hastalıklarına Göre Dağılımları, Birleşik Tablo ...38

Tablo 11b. Hastalarda Saptanan Diğer Kronik Hastalıklar, Birleşik Tablo...39

Tablo 12. Hastaların Acil Serviste Aldıkları Tanılara Göre Dağılımları...39

Tablo 13. Hastaların Sonuçlanım Saatlerine Göre Dağılımı ...40

Tablo 14. Hastaların Sonuçlanımlarına Göre Dağılımı...40

Tablo 15a. Hastaların Taburculuk Sonrası Eve Ulaşım Araçlarına Göre Dağılımı...41

Tablo 15b. Hastaların Acil Servis Ve Hastane Maliyetleri ...41

Tablo 16a. Hastaların Beslenme Şekillerine Göre Dağılımları Birleşik Tablo ...41

Tablo 16b. Hastaların Beslenme Şekillerine Göre Dağılımları Birleşik Tablo ...42

Tablo 17. Hastaların Barınma Şekillerine Göre Dağılımları ...42

Tablo 18a. Hastaların Kiminle Yaşadıklarına Göre Dağılımı Birleşik Tablo...42

Tablo 18b. Hastaların Kiminle Yaşadıklarına Göre Dağılımı Birleşik Tablo...42

Tablo 19. Hastaların Isınmalarına Göre Dağılımları ...43

Tablo 20. Hastaların Yattıkları Yatağa Göre Dağılımı ...43

Tablo 21a. Hastaların Tuvalet İhtiyacını Nasıl Giderdiklerine Göre Dağılımı Birleşik Tablo.43 Tablo 21b. Hastaların Tuvalet İhtiyacını Nasıl Giderdiklerine Göre Dağılımı Birleşik Tablo.44 Tablo 22. Hastaların Yıkanma İhtiyacının Nasıl Giderildiğine Göre Dağılımı...44

Tablo 23a. Hastaların Yıkanma Sıklığına Göre Dağılımı Birleşik Tablo ...44

(5)

Tablo 24a. Hastaların Ağız Bakımı Sıklığına Göre Dağılımı Birleşik Tablo ...45

Tablo 24b. Hastaların Ağız Bakımı Sıklığına Göre Dağılımı Birleşik Tablo ...45

Tablo 25a. Hastaların Gelir Düzeyine Göre Dağılımı Birleşik Tablo ...45

Tablo 25b. Hastaların Gelir Düzeyine Göre Dağılımı Birleşik Tablo ...46

Tablo 26a. Bakım Hizmeti Aldıkları Kişiye Göre Hastaların Dağılımı Birleşik Tablo ...46

Tablo 26b. Bakım Hizmeti Aldıkları Kişiye Göre Hastaların Dağılımı...46

Tablo 27a. Hastaya Bakım Veren Kişilerin Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı ...47

Tablo 27b. Hastaya Bakım Veren Kişilerin Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı ...47

Tablo 28. Hastaya Bakım Veren Kişilerin Ne Kadar Süredir Bakım Verdiklerine Göre Dağılımı ... 47

Tablo 29. Hastaya Bakım Veren Kişilerin Gelir Düzeyine Göre Dağılımı ...48

Tablo 30. Bakım Verenlerin Zarit İndeksine Göre Değerlendirilmesi...49

Tablo 31. Hasta Bakımı Veren Kişilerin Zarit İndeksi Puanlarına Göre Dağılımı...51

Tablo 32. Hastaların İlaçlarını Düzenli Kullanıp Kullanmadıklarına Göre Dağılımı...51

Tablo 33. Hastaların Dekübitleri Olup Olmadığına Göre Dağılımı...51

Tablo 34a. Hastaların Dekübit Bakımı Gereksinimlerine Göre Dağılımı Birleşik Tablo...51

Tablo 34b. Hastaların Dekübit Bakımı Yapılıp Yapılmadığına Göre Dağılımı Birleşik Tablo .51 Tablo 35. Hastaların Dekübit Bakımının Doğru Yapılıp Yapılmadığına Göre Dağılımı...52

Tablo 36a. Hastaların Havalı Yatak Kullanımına Göre Dağılımları Birleşik Tablo ...52

Tablo 36b. Hastaların Havalı Yatak Kullanımına Göre Dağılımları Birleşik Tablo ...52

Tablo 37. Hastalara Uygulanan Dekübit Bakımlarının Değerlendirilmesi ...53

Tablo 38. Diabetes Mellitus Hastalarının Kan Şekeri Takibi Sıklığı...53

Tablo 39. Hipertansiyon Hastalarının Tansiyon Takibi Sıklığı...53

Tablo 40a. Hastaların Egzersiz İhtiyaçlarına ve Egzersiz Uygulamalarına Göre Dağılımları, Birleşik Tablo ...54

Tablo 40b. Hastaların Egzersiz İhtiyaçlarına ve Egzersiz Uygulamalarına Göre Dağılımları, Birleşik Tablo ...54

Tablo41a. Hastaların Solunum Egzersizi Sıklığına Göre Değerlendirilmesi Bileşik Tablo....54

Tablo 41b. Hastaların Solunum Egzersizi Sıklığına Göre Değerlendirilmesi Bileşik Tablo....54

Tablo 42a. Hastaların Eklem Egzersizi Sıklığına Göre Değerlendirilmesi Bileşik Tablo ...55

Tablo 42b. Hastaların Eklem Egzersizi Sıklığına Göre Değerlendirilmesi Bileşik Tablo ...55

(6)

Tablo 43a. Hastaların Sürgü/Ördek Kullanımına Göre Dağılımı Bileşik Tablo...55

Tablo 44a. Hastaların Sonda Değişim Sıklığına Göre Dağılımı Bileşik Tablo ...56

Tablo 44b. Hastaların Sonda Değişim Sıklığına Göre Dağılımı Bileşik Tablo ...56

Tablo 45a. Hastaların Aspirasyon Cihazı Kullanımına Göre Dağılımı, Bileşik Tablo ...56

Tablo 45b. Hastaların Aspirasyon Cihazı Kullanımına Göre Dağılımı, Bileşik Tablo ...56

Tablo 46. Evde Bakım Hizmetlerinden Yararlanmalarına Göre Hastaların Dağılımı ...57

Tablo 47a. Hastaların Düzenli Takibe Gittikleri Hastaneye Göre Dağılımı ...57

Tablo 47a. Hastaların Düzenli Takibe Gittikleri Hastaneye Göre Dağılımı ...57

Tablo 48. Hastanın Takipli Olduğu Hastaneye Götürülmelerine İlişkin Hasta Yakınlarının Düşünceleri...57

Tablo 49. Hastanın Taburculuğu Sonrası Eve Ulaşımının Zorluğunun Hasta Yakını Tarafından Değerlendirilmesi...58

Tablo 50a. Hastaların Heyet Raporu Varlığına Göre Dağılımı, Bileşik Tablo ...58

Tablo 50b. Hastaların Heyet Raporu Varlığına Göre Dağılımı, Bileşik Tablo ...58

Tablo 51a. Hasta Yakınlarının Hasta Bakımı İle İlgili Bilgi ve Birikimlerini Değerlendirmelerine Yönelik Değerlendirilmesi, Bileşik Tablo...58

Tablo 51b. Hasta Yakınlarının Hasta Bakımı İle İlgili Bilgi ve Birikimlerini Değerlendirmelerine Yönelik Değerlendirilmesi, Bileşik Tablo...59

Tablo 51c. Hasta Yakınlarının Hasta Bakımı İle İlgili Bilgi ve Birikimlerini Değerlendirmelerine Yönelik Değerlendirilmesi, Bileşik Tablo...59

Tablo 52. Hastaların Cinsiyetleri İle Acile Geliş Şekillerinin Kıyaslanması...59

Tablo 53. Hastaların Oturdukları Yer İle Acile Geliş Şekillerinin Kıyaslanması...60

Tablo 54. Hastaların Nihai Tanıları İle Cinsiyetlerinin Kıyaslanması...60

Tablo 55. Hastaların Cinsiyetleri İle Hasta Sonuçlanımının Karşılaştırılması ...61

Tablo 56. Hastaların Taburculuktaki Ulaşım Yolunun, Hastaların Oturduğu Şehir İle Kıyaslanması ...61

Tablo 57. Hastaların Cinsiyetleri İle Barındıkları Mekanın Kıyaslanması ...61

Tablo 58. Hastanın Cinsiyeti İle Hastanın Kullandığı Yatak Tipinin Karşılaştırılması ...62

Tablo 59. Cinsiyet İle Tuvalet İhtiyacının Nasıl Karşılandığının Kıyaslanması ...62

Tablo 60. Hastanın Cinsiyeti İle Banyo Sıklığının Karşılaştırılması...62

(7)

Tablo 62. Hastaların Cinsiyet Dağılımı İle Hastaya Bakım Veren Kişinin Hasta İle

Yakınlık Derecesinin Kıyaslanması...63

Tablo 63. Hastaya Bakım Veren Kişinin Öğrenim Durumu İle Hastanın Cinsiyetinin Karşılaştırılması...63

Tablo 64. Hastaların Cinsiyeti İle Hastaya Bakım Veren Kişilerin Cinsiyetinin Kıyaslanması ...64

Tablo 65. Hastanın Acil Servise Getirildiği Araç İle Hastanın Bakımını Üstlenen Kişinin Karşılaştırılması...64

Tablo 66. Hastaya Bakım Veren Kişi İle Hastanın Acil Servisten Taburculukta Kullandığı Aracın Kıyaslanması...64

Tablo 67. Hastanın Beslenme Şekli İle Hastanın Bakımını Üstlenen Kişinin Karşılaştırılması...65

Tablo 68. Hastanın Banyo Yaptırılma Sıklığı İle Hastanın Bakımını Üstlenen Kişi Arasındaki İlişki...65

Tablo 69. Hastaya Banyo Yaptırılma Sıklığı İle Hastaya Bakım Veren Kişinin Cinsiyetinin Karşılaştırılması...65

Tablo 70. Hastaya Bakım Veren Kişilerin Gelir Gruplarına Göre Kıyaslanması ...66

Tablo 71. Hastaya Bakım Veren Kişilerin Öğrenim Durumuna Göre Kıyaslanması...66

Tablo 72. Hastaya Bakım Veren Kişilerin Gelir Düzeylerinin Kıyaslanması ...66

Tablo 73. Hastanın Aldığı Dekübit Bakımı Kalitesi İle Hastaya Kimin Bakım Verdiğinin Kıyaslanması ...67

Tablo 74. Hastaya Kimin Bakım Verdiği İle, Solunum Egzersiz Uygulamasının Doğru Yapılıp Yapılmadığının Karşılaştırılması ...67

Tablo 75. Hastaya Kimin Bakım Verdiği İle, Eklem Egzersiz Uygulamasının Doğru Yapılıp Yapılmadığının Karşılaştırılması ...67

Tablo 76. Doğrusal İlişki...68

Tablo 77. Dekübit Bakımının Kalitesi İle Zarit Bakıcı Yükü İndeksinin Karşılaştırılması...70

Tablo 78. Kan Şekeri Takibinin Düzeni İle Zarit Bakıcı Yükü İndeksinin Karşılaştırılması ...70

Tablo 79. Tansiyon Takibinin Düzeni İle Zarit Bakıcı Yükü İndeksinin Karşılaştırılması...70

Tablo 80. Egzersiz Düzeni İle Zarit Bakıcı Yükü İndeksinin Karşılaştırılması...71

Tablo 81. Evde Bakım Hizmetlerinden Yararlanılma Oranı İle Zarit Bakıcı Yükü İndeksinin Karşılaştırılması ...71

(8)

Tablo 82. Bakım Veren Kişinin Kendine Yardımcı Olacak Birine Gereksinim

Duyma Oranı İle Zarit Bakıcı Yükü İndeksinin Karşılaştırılması ...72 Tablo 83. Bakım Veren Kişinin Hasta Bakımıyla İlgili Bilgi Düzeyinin

Öz Değerlendirilmesi İle Zarit Bakıcı Yükü İndeksinin Karşılaştırılması ...72 Tablo 84. Bakım Veren Kişinin Hasta Bakımıyla İlgili Eğitim Alma Gereksiniminin

İle Zarit Bakıcı Yükü İndeksinin Karşılaştırılması...73 Tablo 85. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Dekübit Bakımının

Doğruluğunun Karşılaştırılması ...73 Tablo 86. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Kan Şekeri Takibinin

Doğruluğunun Karşılaştırılması ...73 Tablo 87. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Tansiyon Takibinin

Doğruluğunun Karşılaştırılması ...74 Tablo 88. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Hastanın Egzersiz

Düzeninin Karşılaştırılması ...74 Tablo 89. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Hastanın Sonda

Bakımının Doğruluğunun Karşılaştırılması ...74 Tablo 90. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Hastanın Evde

Bakım Hizmetlerinden Yararlanma Derecesinin Karşılaştırılması ...75 Tablo 91. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Hasta Bakımında

Yardımcı Olacak İkinci Bir Kişiye Gereksinimin Karşılaştırılması ...75 Tablo 92. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Hasta Bakımına

Dair Bilgi Birikiminin Öz Değerlendirmesinin Karşılaştırılması ...75 Tablo 93. Bakım Veren Kişinin Hastaya Yakınlık Derecesi ile Hasta Bakımına

Dair Bilgi Birikiminin Öz Değerlendirmesinin Karşılaştırılması ...76 Tablo 94a. Bakım Veren Kişinin Hasta Bakımına Dair Bilgi Birikiminin Öz Değerlendirmesi

ile Hasta Bakımı Eğitimi Almak İsteyip İstemediğinin Karşılaştırılması,

Bileşik Tablo...76 Tablo 94b. Bakım Veren Kişinin Hasta Bakımına Dair Bilgi Birikiminin Öz Değerlendirmesi

ile Hasta Bakımı Eğitimi Almak İsteyip İstemediğinin Karşılaştırılması,

(9)

Tablo 95a. Bakım Veren Kişinin Hasta Bakımına Dair Bilgi Birikiminin Öz Değerlendirmesi ile Kendisine Yardımcı Olacak Birini İsteyip İstemediğinin Karşılaştırılması; Bileşik Tablo...78 Tablo 95b. Bakım Veren Kişinin Hasta Bakımına Dair Bilgi Birikiminin Öz Değerlendirmesi

ile Kendisine Yardımcı Olacak Birini İsteyip İstemediğinin Karşılaştırılması; Bileşik Tablo...79

(10)

ÖZET

Amaç: Günümüzde, yaşam süresinin uzaması ve kronik hastalıkların yaygınlaşması sebebiyle

yatağa bağımlı ve bakıma muhtaç olan hasta popülasyonu giderek artmaktadır. Bakıma muhtaç hasta grubu, hem kendilerinin hem de hasta yakınlarının yaşadıkları zorluklar, hastaların acil servislerde bakımları, hastaneye yatış ve tedavileri açısından oldukça az sayıda çalışmayla incelenmiştir. Yaşanan problemler acil tıp literatüründe daha önce hiçbir çalışmada tanımlanmamıştır. Çalışmanın birincil amacı, çeşitli hastalıklardan ötürü bakıma muhtaç hale gelmiş olan hastaların acil servis başvuru nedenlerinin, saptanan hastalıkların ve prognozlarının incelenmesidir. Çalışmanın ikincil amaçları ise bakım hastalarının yakınlarının bakım bilgi ve becerilerinin ve yaşadıkları zorlukların anket aracılığıyla saptanmasıdır.

Gereç Yöntem: Analitik kesitsel çalışma yıllık hasta sayısı 120 000 olan Ege Üniversitesi Tıp

Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalında tasarlandı. Evde bakımla ilgili literatür incelendiğinde bu hasta grubunun hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç ve kendi başına işlerini yapamayan, kendi başına hastaneye gelemeyecek bireylerden oluştuğu saptandı. Bu hasta grubu prospektif olarak incelendi. Bu nedenle acil servise başvuran bakım hastalarının (terminal dönem malignensiler, serebrovasküler olay nedeniyle yatalak, ileri evre Alzheimer, morbid obezite, evde oksijen konsantratörü ve nebül cihazı gereksinimi olan kronik obstruktif akciğer hastalığı hastaları, AHA sınıflamasına göre Evre D (son dönem) konjestif kalp yetmezliği, serebral palsili yatalak hasta, ileri evre mental retardasyon, herhangi bir nedenle yatalak hastalar, travma sonrası femur fraktürü, vertebra fraktürü gibi nedenlerle kalıcı olarak yatağa bağımlı olan hastalar) acil servis başvuruları prospektif olarak 3 aylık bir süreyle incelendi. Başvuru nedenleri, hastanın cinsiyeti, yaşı mevcut hastalıkları, acil servise başvuru şikayetleri, saptanan hastalıklar ve prognozları, acil servis sonlanımı incelendi. Hastaya bakım veren kişi ile yapılan ankette ise bakım veren kişinin bakım ile ilgili bilgisi ve yaşadığı maddi-manevi yük sorgulandı. Elde edilen veriler istatistik paket programına aktarılarak gerekli analizler yapıldı.

Bulgular: Hastaların yaş ortalamasının 71,78 ± 15,1 (18 – 100) olduğu, acil servise en sık

nefes darlığı ve ya genel durum bozukluğu şikayetiyle başvurdukları, acil servise ulaşımlarının gelişte ambulans ile dönüşte ise özel araç ile sağlandığı, acil servise başvuru ve taburculuk saatlerinin çoğunlukla mesai saatlerine denk geldiği saptandı. Hastalara bakım veren kişilerin çoğunlukla kadın aile bireyleri olduğu ve Zarit Hasta Bakıcı Yük Skalası’na göre bakım veren bireylerin %24,8’i nin ağır, %15,4’ünün orta derecede yük altında hissettiği saptandı. Bakım veren bireylerin hasta bakımı ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmadıkları, evde bakım hizmetlerinden yararlanamadıkları ve kendilerine yardımcı olacak birine ihtiyaç duydukları saptandı.

(11)

Tartışma ve sonuç: Bakım hastalarının evde bakım hizmetlerinden yararlanamamaları ve

bakım verenlerin hasta bakımı ile ilgili yeterli bilgi sahibi olmaması, hasta bakımıyla ilgili aksaklıklara ve hastaların çeşitli komplikasyonlara maruz kalmalarına neden olmaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak bakım hastaları daha sık olarak acil servise getirilmektedir. Bu durum, acil servis yoğunluğunu arttırdığı gibi, sağlık sisteminde de yüksek maliyetlere neden olmaktadır. Maliyetin yanısıra bu durum hem hasta hem de hasta yakınları için zorluk yaratmaktadır çünkü immobil ya da destekle yürüyen hastanın nakli ile ilgili zorluklar çoktur. Hastalar acil servise ambulansla getirilmekte, dolayısıyla acil servise getirilirken çoğunlukla sıkıntı çekmemekte ancak hastaneden taburcu olurken nakil konusunda zorluk çekmektedirler. Tüm bu sorunlar göz önüne alındığında, en akılcı çözümün evde bakım hizmetlerinin etkin işlemesi olduğu aşikardır. Bu sayede, hastanın düzenli aralıklarla evde değerlendirilmesi sağlanacak ve sorunlar oluşmadan farkedilecek ve önlemler alınabilecektir. Ayrıca bu sayede hasta yakınları hasta bakımı ile ilgili bilgilendirilebilir ve onlara destek olunabilir, bu da önemli bir sorun olan bakım verici yükünü azaltmakta yardımcı olacaktır. Sonuç olarak da bakım hastalarının yaşadıkları sorunların büyük kısmı ortadan kalkacaktır.

(12)

ABSTRACT

Objectives: Because better treatments have extended the lifespans of most patients with

chronic illnesses and comorbid conditions, the patient population that needs caregiving keeps increasing over years, also bringing a burden upon the emergency services. The problems encountered by the patients, caregivers and emergency medicine services have not been studied in emergency medicine literature before. The primary objective of this study is to observe the population of patients who require caregiving, by means of emergency service applications, hospital admission properties and results. The secondary objective is to identify the caregiving skills and knowledge of caregivers and assess the burden they experience.

Material and Method: This analytical cross-sectional study was designed in Ege University

Faculty of Medicine, Department of Emergency Medicine, which treats approximately 120,000 patients per year. The emergency room applications of patients who required caregiving (terminal stage malignencies, neurological disease patients, Alzheimer’s disease, Stage D congestive heart failure patients, chronic obstructive pulmonary disease patients requiring home oxygen therapy, bedridden patients due to trauma, mental retarded patients, etc.) were observed for 3 months. The patients’ age, gender, reason for coming to the emergency department, known chronic illnesses, the diagnosis made in the emergency department and the prognosis of the patient were noted on the data collection form part one. Part two of the form was a survey, filled according to the answers of caregivers, to questions about their caregiving skills and caregiver burden. The data collected was analyzed with a statistical program.

Results: The median age among the patients was 71,78± 15,1 (18 – 100). The most common

reason for coming to the emergency department was shortness of breath or general weakness. Patients were mostly transferred to the hospital by ambulance upon arrival, however, transfers to home or hospice were mostly with private vehicles. Arrival and externation times were mostly at work-hour periods. Caregivers were mostly women relatives. According to Zarit Caregiver Burden Scale, 24.8% of caregivers were under heavy burden and 15.4% were under moderate burden. Most caregivers did not have the required knowledge and skills for caregiving, and were in need for someone to support them, however, they could not effectively utilize (or could not utilize at all) home care services.

Discussion and Conclusion: The fact that caregivers do not have the necessary skills for caregiving

and the fact that home-care services are not widely established, together cause many complications. As a result, there is an increase in emergency room applications, contributing to health care costs and emergency room overcrowding. This situation is also uncomfortable for caregivers since they need to transfer the patient to and fro, spending effort and time and money. All these taken to account, the best solution will be to develop a system so that the existing home care services will work more widely and efficiently. This way, the patient will be evaluated at home at certain intervals; both minimizing the occurance of health problems and aiding caregivers with their burdens.

(13)

1. GİRİŞ ve AMAÇ

Günümüzde, bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak tıp ve sağlık alanında önemli ilerlemeler olmaktadır. Tıp ve teknoloji alanındaki gelişmeler ile yaşam standardının yükselmesi, erken tanı ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler hastalıklara bağlı ölümleri azaltmakta, doğuştan beklenen yaşam süresini ise uzatmaktadır. Yaşam süresinin uzaması ve kronik hastalıkların yaygınlaşması sebebiyle bakıma muhtaç hasta popülasyonu giderek artmakta ve önemli bir sağlık sorunu haline gelmektedir. Kronik hastalıklara bağlı olarak gelişen erken ve geç komplikasyonlar nedeniyle kişilerin hastane ortamında uzun süre bakılması ülkelere ciddi maddi yük getirmekte, günümüzde hızla artan nüfus da buna katkıda bulunmaktadır. Böylelikle kişi başına düşen hastane yatağında azalma, ve sağlık hizmetinde aksaklık ve yetersizlikler meydana gelmektedir. Bunun yanısıra, hastada hastaneye yatış ile ilgili birçok psikolojik, fiziksel ve sosyal sorunlar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu kişilerin taburcu edilmelerinden itibaren evde bakımlarının nasıl sağlanacağı da ayrı bir sorun oluşturmaktadır.Tüm bu etkenler, bu popülasyona verilen evde sağlık ve bakım hizmetleri alanında ilerlemeyi zorunlu kılmıştır(11). Bu amaçla yalnızca tedavi edici değil koruyucu, destekleyici ve rehabilite edici sağlık ve sosyal hizmetlerine duyulan ihtiyaç ve talep artmıştır. Bakım hastası, hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç olan ve kendi başına işlerini yapamayan, kendi başına hastaneye gelemeyecek durumda olan, ve günlük yaşam akitivitelerini idame ettirebilmek için başka kimselerin yardımına ihtiyaç duyan hasta kişi olarak olarak tanımlanabilir.

Bir bakım hastasının sağlık hizmeti, üç farklı çatı altında verilebilir. Bunlardan biri, hastanın hastane ortamında bakılmasıdır. Ancak bu ortam çok tercih edilen bir ortam değildir çünkü hasta birey yakınlarından uzak kalmakta, sosyal ve psikolojik olarak etkilenmekte, hastane enfeksiyonu riski altına girmekte ve çok uzun süre hastane yatağı işgal ettiği için diğer hasta bireylerin sağlık hizmeti almasını engellemektedir. Diğer bir hizmet alma yolu, bireyin bir Huzurevi/Bakımevi’ne yerleştirilmesidir. Böylelikle hasta birey, profesyonel bakım alabilecek ve çevresinde sosyalleşebileceği arkadaşları olacaktır. Ancak her huzurevi kalite standartlarını karşılamamakta, ve bireyler ailelerinden uzak kalmaktan yakınmakta, kendilerini yalnız ve dışlanmış hissetmektedirler. Üçüncü bir seçenek ise kişinin evde bakım hizmeti almasıdır. Bu hizmet kişinin kendi aile bireyleri tarafından veya eve gelip sağlık

(14)

hizmeti sunan profesyonel ekipler tarafından temin edilebilir. Hasta bireyler, ikinci veya üçüncü bakım modellerini daha çok tercih etmektedirler.

Kronik hastalık bakımının doğurduğu ihtiyaçlar dünya genelinde çeşitli ülkelerde farklı sağlık modelleri altında karşılanmaktadır. Bakım süresince uzun süreli bakım gereksinimi olan bireylere ve ailelere günlük yaşam şartlarını en az etkileyerek ve maksimum tedaviye ulaşarak hastalığın etkilerini en aza indirmek ve yaşam kalitelerini yükseltmek amaçlanmaktadır(1). Bu amaçla ülkemizde de evde sağlık bakımı hizmetleri verilmektedir. Sağlık Bakanlığı’ na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarınca evde sağlık hizmetlerinin verilmesine yönelik 3895 sayılı “Sağlık Bakanlığınca Sunulan Evde Sağlık Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönerge” 01.02.2010 tarihinde yürürlüğe konulmuştur. Bu yönerge ile Bakanlığımıza bağlı sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde oluşturulacak evde sağlık hizmet birimlerinin tanımı, bu hizmetleri alacak hastalara ilişkin tıbbi ve sosyal ölçütlerin tespiti, evde sağlık hizmeti verecek sağlık ekibinin ve gerekli ekipmanın standartlarının belirlenmesi, ilgili personelin görev yetki ve sorumlulukları, randevu, kayıt ve takip sistemlerinin kurulması, çalışma sistemine ilişkin usul ve esaslar ile denetim esaslarına ilişkin mevzuat ve altyapı düzenlemeleri yapılarak evde sağlık hizmetlerinin kamu kuruluşları vasıtasıyla sosyal devlet anlayışı içerisinde verilmesi ve tüm ülke genelinde etkin ve ulaşılabilir bir şekilde uygulamaya konulması hedeflenmiştir. Ancak hala yaygınlaştırılmış ve standardize edilmiş bir uygulama yoktur. Hedeflere ulaşılabilmesi için daha çok hizmet birimi aktive edilmelidir.

Ülkemizde evde bakım hizmeti sunan kuruluşların sayıca son derece yetersiz olması, genel sağlık sistemine entegre bir evde bakım hizmetinin bulunmaması, evde bakım hizmetlerinin maliyetinin sağlık güvencesi sağlayan kurumlar tarafından tamamen karşılanmaması, bakım hastalarının yakınlarının, evde bakım yerine hastaneye ya da rehabilitasyon merkezlerine başvurmasına neden olmaktadır. Bu durum, hastaneler üzerindeki iş yükünü artırmaktadır.

Bakım hastaları kadar, bakım veren aile bireyleri de çeşitli sorun ve zorluklarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Yapılan çalışmalara göre, bakım veren aile bireyleri, kendilerine ve diğer aile bireylerine yeterince zaman ayıramamakta, uykusuz kalmakta, mali sıkıntılar yaşamakta ve bunlara bağlı olarak da sosyopsikolojik bir yük altına girmektedirler. Ayrıca bakım verenlerin bakım verme konusundaki bilgilerinin yetersiz olması, evde bakılan kişilerin

(15)

ek sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmalarına neden olmakta ve yaşam sürelerinde kısalmaya neden olmaktadır(11).

Bakım hastaları ile ilgili hemşirelik dalında yayınlanmış çeşitli yayınlar bulunmakta ancak hekimlik dalında yayınlanmış yayınlara daha az rastlanmaktadır(2,3,4,6,7,8,9). Oysa bakım hastaları azımsanmayacak kadar büyük bir popülasyondur ve giderek genişlemektedir; ve bu hastaların nasıl bakım aldığının bilinmesi ve mümkünse bakım kalitesini geliştirmek için gerekli adımların atılması hekimler için önem teşkil etmektedir. Çünkü bakım kalitesi, hastanın ilerleyen dönemlerde yaşayabileceği ek tıbbi sorunları da etkilemektedir. Bu nedenle bu konu üzerinde daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Acil servisler, bakım hastalarının sık sık getirildiği merkezlerdir. Bu hasta grubunun kendine özgü sağlık sorunlarının olması, bu hasta grubuna hizmet veren acil ekibinin tecrübeli olmasını gerektirmektedir(5). Bu çalışmada, bakım hastalarının karşılaştıkları sağlık sorunlarını, bakım kalitelerini, ve hasta yakınlarının yaşadıkları zorlukları saptamayı ve bu sayede acil servislere çok sık başvuran bu hasta grubunun problemlerini tanımlamak ve evde bakım hizmetlerine ek veriler sağlayarak acil tıp dalında bir farkındalık yaratmayı amaçladık.

(16)

2. GENEL BİLGİLER

2.1 Bakım Hastasının Tanımı

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği internet sayfasında evde bakım hizmet yönetmeliği tanımlanmıştır: “Evde Bakım, gerek teşhis ve tedavi sonrası bakım sürecinde, gerek kronik bir hastalığın takibinde, gerekse herhangi bir sağlık problemi olmaksızın koruyucu sağlık ve tetkik hizmetlerinin verilmesi süreçlerinde, ihtiyaç sahiplerine kendi ortamlarında sağlık bakımı hizmetlerinin verilmesidir. Evde bakım hizmetinde amaç, günlük yaşam şartlarını en az etkileyerek en doğru tedaviye ulaşmak yolu ile hastalığın ve yetersizliğin etkilerini en aza indirmek ve aynı zamanda hastanın yaşam kalitesini yükseltmektir. Bu hizmet ayrıca; evde kalmayı tercih eden ve tedavisi, bakımı devam eden; ancak yakın aile çevresi ve arkadaşları tarafından bakımı gerçekleştirilemeyenler için gereklidir.”(10). Yine aynı internet sayfasında evde bakım hizmetlerinden yararlanabilecek hasta grupları tanımlanmıştır: “Ameliyat sonrası bakım gereksinimi olanlardan uzun süreli bakıma ihtiyacı olan hasta ve yaşlılara, yeni doğum yapan annelerden tedavisi evde de sürdürülebilecek hastalara, kısa süreli hemşirelik hizmetlerine gereksinim duyanlardan, aşılama ve laboratuvar tetkikleri gibi hizmetleri evinde veya işyerinde almak isteyenlere kadar çok geniş bir yelpazede...”. Evde Sağlık Bakımı Hizmetleri alanlar arasında en büyük çoğunluğu oluşturan gruplar şunlardır: ameliyat sonrası bakım ihtiyacı olanlar, ortopedi ve travmatoloji hastaları, kalp-damar ve hipertansiyon hastaları, hemipleji hastaları, onkoloji hastaları, akciğer ve solunum hastaları, diabet hastaları, nöroloji hastaları, oksijen tedavisine ihtiyacı olan diğer hastalar, yeni doğum yapan anne ve bebekleri, bakım ihtiyacı olan yaşlılar ve özürlüler, yara bakımı, enjeksiyon, infüzyon ve diğer kısa süreli hemşirelik hizmetlerine ihtiyaç duyan hastalar, laboratuar tetkik ve test hizmetlerine ihtiyacı olanlar, evinde her türlü medikal ekipman ihtiyacı olanlar.(10)

2.2 Evde Bakımın Tanımı

Evde bakım, çeşitli kaynaklarda farklı terminolojilerle tanımlanmış geniş bir kavramdır. Sürekli bakım (continuing care), topluma dayalı uzun süreli bakım

(17)

(community-based long term care) ve evde uzun süreli bakım (home-(community-based long term care) gibi tanımlandırmalarla literatürde karşımıza çıkmaktadır(21).

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Uzun Süreli Bakım Çalışma Grubu’nun (home-based long term care study group) hazırladığı raporda evde bakım şöyle tanımlanır: “varolan sağlık ve sosyal sistemlerin bir parçası olan ve ve bakıma gereksinim duyan kişiye, aile, arkadaş, komşu gibi geleneksel bakıcılar yanısıra asıl mesleği evde bakım vermek olan profesyoneller ve gönüllüler tarafından sağlanan bakım etkinlikleri”.

Resmi Gazete’de 10.03.2005 tarih ve 25751 sayı ile yayınlanan Evde Bakım Hizmetleri Sunumu Hakkında Yönetmelik’te evde bakım hizmeti; hekimlerin önerileri doğrultusunda hasta kişilere, aileleri ile yaşadıkları ortamda, sağlık ekibi tarafından rehabilitasyon, fizyoterapi, psikolojik tedavi de dahil tıbbi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sağlık ve bakım ile takip hizmetlerinin sunulması olarak tanımlanmıştır(22).

2.3 Evde Bakımın Önemi

Dünya nüfusu yaşlandıkça kronik hastalıkların öneminin artacağını tahmin etmek güç olmaz. Türkiye’de yaşayan yaşlıların %90’ının bir, %35’inin iki, %23’ünün üç, %15’inin dört veya daha fazla sayıda hastalığa sahip olduğu göz önünde bulundurulursa kronik hastalıkların yaşlı nüfus açısından önemi daha da iyi anlaşılabilir(15). Kronik hastalıklar, yol açtıkları sonuçlar itibariyle yeti yitimine neden olan hastalıklardır. Kronik hastalıklar nedeniyle yeti yitimine uğrayan ve yaşamsal etkinlikleri açısından bağımlı hale gelen hastanın bakımı, önümüzdeki yıllarda sağlık sistemlerinin önemli bir sorunu olacaktır. Hastaneler ve benzeri kurum bakımı tercihi yerini, yatak kapasitelerindeki kısıtlılık ve yüksek maliyetler nedeniyle, hastanın kendisini daha huzurlu hissettiği evinde bakıma bırakmaktadır(16).

Kültürümüzdeki geniş aile yapısının küçülerek çekirdek aile yapısının gelişmesi, ailede çoğunlukla hasta bireyin bakımını üstlenen kişi rolünde olan kadının da günümüzde çalışma hayatına katılması, bakım gerektiren bireyin çeşitli ilaç ve tıbbi malzeme gereksinimi olması gibi nedenlerden ötürü kronik hastalıklı bireylerin bakım sorumluluğu, aile fertleri için maddi

(18)

manevi yük oluşturmaktadır. Evde bakım ekipleri sayesinde aile fertlerinin üstüne binmiş olan bakım yükü ve sorumluluğu biraz azaltılmakta ve sosyal ilişkiler geliştirilmektedir.

Kültürümüzde huzurevleri ve benzeri yapılanmalarla ilgili düşünceler çoğunlukla olumsuz yöndedir. Kronik hastalıklı bireylerin evde bakım gereksinimine yönelik yapılan bir çalışmada, bakım hizmeti almak zorunda kalan bireylerin huzurevi yerine evde bakımı daha çok tercih ettiği saptanmıştır (17). Buna göre çalışmaya katılan yaşlıların %62,9’unun evde bakım seçeneğini tercih ettiği, bunun nedeni olarak da yaşlıların %86,5’inin aile üyelerinin yanında bulunmayı gösterdiği belirlenmiştir. Yine başka bir çalışmada, yaşlı bireyin kurum ortamında değil, yaşadığı ortamda bakım almak istediği saptanmıştır (18).

2.3.1 Evde Bakımın Olumlu Yönleri

Evde bakım hizmetleri, kişinin kendi alıştığı ortamda, ait olduğu sosyal çevrede bakılmasını sağlar. Kişi, komşuluk, akrabalık ilişkilerine alışık olduğu şekilde devam eder(24). Hastaların kendi ortamlarında bakılması, çevre ile olan iletişimlerinin kopmasını azaltmakta ve çevreyle olan iletişimin devamlılığı da sağlık düzeylerine katkıda bulunmaktadır. Bu özellikle çeşitli düzeyde demansa sahip hastaların, var olan tıbbi durumları nedeniyle yeni bir ortama uyum sağlama yeteneklerinde azalma olması nedeniyle önemlidir(24). Aynı zamanda evde bakım, hastanın özerkliğini ve özgürlüğünü korur. Hastanede bulunan birey, hastanın iyiliğinden çok hastanenin işleyişini kolaylaştırmak için planlanmış olan bir dizi kurallara uymak zorunda kalır. Evde bakım, hastaların elde edebilecekleri en yüksek özgürlük düzeyine izin verir (23).

Evinden çıkarılıp hastaneye konan hastanın, kendini hasta psikolojisine iyice kaptırdığı ve bu psikolojinin iyileşmeyi geciktirdiği düşünülmektedir(23). Evde Bakım hizmetleri sayesinde hasta birey, hastane ortamına gitmesi gerekmeden tıbbi bakım almakta, ve bu sayede hasta psikolojisinden bir nebze de olsa kurtulabilmektedir. Evde bakım hizmetleri sayesinde hem hasta hem de hasta yakınları daha konforlu olmaktadır.

Bir bakım hastasının bakımını üstlenen hasta yakınları, üstlendikleri bu sorumluluğun maddi manevi yükleri nedeniyle zorlanmaktadırlar. Evde bakım hizmetleri hasta yakınlarına

(19)

destek olarak, onların dinlenmesini sağlar, bu şekilde hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitesine olumlu katkı sağlanmış olur (24).

Evde karşılanabilecek gereksinimler için hastaneye başvurmak uygunsuz hastane kullanımına ve hastanelerde gereksiz yoğunluğa sebep olmaktadır. Evde bakım hizmetleri sayesinde uygunsuz hastane kullanımını azalır, hastaneye başvurularda, hastanede kalış sürelerinde ve hastane enfeksiyonlarında azalma gözlenir (25, 26). Ayrıca, hastaların hastanede yatış süresi kısaltılarak, aynı yatak sayısı ile daha fazla hastaya sağlık hizmeti sunmak mümkün hale gelir. Elektif ameliyat sayısı arttırılabilir, hastaneye yatış için sıra bekleme süreleri kısaltılabilir(24,25). Ayrıca evde bakımın maliyeti hastane bakımına göre daha düşüktür (24).

Evde bakım veren personel, hastasıyla daha özel bir ilişki içinde olması ve hastane ortamında kısıtlanmamış olan hastanın daha az gergin olması durumundan dolaylı olarak etkilenerek daha az stresli olabilir. Yapılan bir çalışmada, evde hemşirelik hizmeti veren hemşirelerin kızgınlık, işe karşı önleyici tutumlar gibi negatif stres faktörleri açısından hastane hemşirelerine göre daha iyi durumda olduğu bulunmuştur (27).

İsveç’te yapılan bir çalışmada, evde bakım vermekte olan aile üyelerinin en çok izole olmaktan yakındıkları, eğitim veya diğer amaçlarla da olsa başka insanlarla bir araya gelme ihtiyacında oldukları, zaman zaman mola vermeye ihtiyaçları olduğu, en sık hissettikleri duyguların sorumluluğun verdiği ağırlık ve endişe olduğu gözlenmiştir (19). ABD’de yapılan bir çalışmada, 4874 evle telefon görüşmesi yapılarak bakım verenlerin durumu saptanmaya çalışılmış, %36’sının kırılgan durumda olduğu, bakım vermekte zorlandıkları, yaklaşık yarısının 20 saat veya fazla bakım verdiği, üçte birinden fazlasının ise bakım vermeye başladıktan sonra fiziksel sağlıklarının bozulduğu saptanmıştır (20). Kuşkusuz, evde bakım verenlere evde bakım hizmetleri sayesinde ulaştırılacak olan yardımlar bu sorunların önüne geçmede fayda sağlayacaktır. Gerek bakım alan, gerekse bakım veren açısından yük getiren bakım süreci, özellikle profesyonel ellerde, ulusal düzeyde belirli bir sistem içerisinde yürütüldüğünde bakım süreci içindeki tüm taraflar için olumlu olacaktır(16).

Evde bakım hizmetleri “sadece yaşama yıllar değil yıllara yaşam katar”(28). Diğer bir deyişle kişinin özürlü veya bağımlı olarak geçirdiği yıllarda yaşam kalitesini arttırmayı

(20)

2.3.2 Evde Bakımın Olumsuz Yönleri

Destek sistemlerinin kişinin evinin içine girmesi ile bakım alan kişi, özel hayatına müdahale ediliyormuş hissine kapılabilir. Özellikle ağır klinik durumda olan hastalar, evlerinde çok sayıda tıbbi teknolojik cihazın varlığından rahatsız olabilir. Bu da hastayı huzursuz edecek, hasta psikolojisini iyice benimsemesine sebep olacaktır.

Özellikle bazı yüksek teknolojiye sahip cihazların kullanımı için personelin iyi eğitilmiş olması gerekmektedir. İyi eğitilmemiş personel var olan tıbbi sorunlara yenilerini ekleyebilir.

Nefes darlığı, göğüs ağrısı, trakeostomi tüpünün tıkanması veya ev tipi ventilatör ile ilgili bir sorunun gelişmesi gibi acil durumlarda, evde bakım alan hastalar için hemen müdahale edecek profesyonelin bulunmayışı kurum bakımına göre bir dezavantaj olabilir.

Evde bakım verecek personelin güvenliği, evde bakım hizmetlerinin sunumu açısından önemli bir öğedir. Bazı durumlarda evde bakım verecek personelin güvenliği sağlanamayabilir. Bu ihtimali en aza indirmek için gerekli önlemler alınmalıdır.

Nasıl hastanede hasta bakımı sonucu bir takım tıbbi atıklar ortaya çıkıyorsa, evde bakılan hastalardan da bir takım tıbbi atıklar ortaya çıkmaktadır. Hastanede açığa çıkan tıbbi atıklar usülüne uygun biçimde yok edilmektedir. Ancak ev ortamında açığa çıkan tıbbi atıkların yok edilmesinde sorunlar yaşanabilir, ek önlemler alınması gerekebilir.

2.4 Evde Bakımın Sınıflandırılması

Verilen hizmetin amacına yönelik olarak şu şekilde sınıflandırılır (21):

a) Evde koruyucu bakım: Bireyin mevcut hastalıklarına ikincil yeti yitimi gelişmeden önce yapılan müdahalelerle komplikasyon gelişmesinin önlenmesidir.

b) Evde tanı koyucu bakım: Hastaneye gelemeyen, düşkün, tedaviye uyumu düşük veya ruhsal sorunları olan hastaların muayene ve tanılarının ev ortamında yapılmasıdır.

(21)

c) Evde tedavi edici bakım: (Hospital-at-home) Hastanede yatış sürelerini kısaltmak amaçlı yoğun bakımdan doğrudan eve göndermeye yönelik verilen veya tıbbi durumu nedeniyle yoğun tedavi edici hizmetlere gereksinim duyan, fakat bunu ev ortamında almak isteyen kronik hastalara yönelik verilen hizmetlerdir. Tıbbi yaşam destek cihazları gibi donanımlar ileri teknoloji gerektirdiğinden hasta açısından maliyeti yüksek olabilir.

d) Evde rehabilite edici bakım: Bireyin mevcut tıbbi durumu nedeniyle kaybettiği yaşamsal yetileri en kısa sürede yeniden kazanmasına yönelik girişimlerdir. Bu şekilde bireyin bağımsızlığı ve sosyo-ekonomik yaşama en kısa sürede dönmesi amaçlanır.

e) Evde uzun süreli bakım: Kronik hastalıkların ve sakat bireylerin özürlülük hali geliştikten sonra ihtiyaçları olan bakımın sağlanmasıdır. Tıbbi veya sosyal hizmet ağırlıklı olabilir. Sıklıkla günlük yaşam aktivitelerine yönelik sosyal desteği içerir. f) Hospis bakımı: Batı ülkelerinde terminal dönem hastalarının palyatif bakımları

için ‘hospis’ adı verilen kurumlar önemli bir yer tutmaktadır. Terminal dönemdeki hastaların fiziksel semptomlarını gidermek, hasta ile ailesine psikolojik ve sosyal destek sağlamak hospislerin amaçlarındandır. Ülkemizde, terminal dönem hastalarını da içinde barındıran huzurevleri ve palyatif tedavi üniteleri dışında hospis bulunmamaktadır.

2.5 Evde Bakım Personeli

Evde bakım gereksinimi bulunan hastanın, bakım sürecinde karşılaşılan gereksinimlerin çeşitliliği nedeniyle multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiği görülmektedir(16). Her bakım bileşeninde ayrı eğitim almış personelin varlığı, şüphesiz ki, bakım kalitesini arttıracaktır. Örneğin, diyetisyenin bakım sürecine katılması, beslenme ile ilgili kaliteyi yükseltecektir.

Evde bakım, bir ekip çalışmasıdır ve hekim, fizyoterapist, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, uğraşı terapisti, konuşma terapisti, bakım hemşiresi, evde bakım yardımcıları bu

(22)

ekibin doğal parçalarıdır(16). Hekim, bakım ihtiyaç türlerini belirler, bakım planını yapar ve uygulamaları denetler. Bakım hemşiresi, hekimin düzenlediği bakım planına göre gerekli tıbbi girişimleri yapmakla yükümlüdür(16). Görevleri arasında dekübit ülserlerinin bakımı, tıbbi malzemenin dezenfeksiyonu, hastanın tıbbi durumunun, vital bulgularının takibini yapıp kaydının tutulması yer alır. Sosyal hizmet uzmanı, kişinin iyilik haline etki eden sosyal ve çevresel etmenleri saptayarak gerekli girişimleri yapar, ödeme güçlüğü olan hastalara gerekli kaynakların sağlanması için girişimlerde bulunur, hastanın sosyal sistem içinde savunuculuğunu üstlenir(16). Fizyoterapist, kişinin kas kuvvetini korumayı, gerekirse arttırmayı amaçlayan aktif ve pasif kas egzersizlerini yaptırarak mobilizasyonu arttırır, spastisiteyi azaltıcı önlemler alır. Uğraşı terapisti, hastanın günlük yaşam etkinliklerini yapabilme becerilerini arttırmayı amaçlayan, özellikle üst ekstremite kullanımına yönelik egzersiz ve uygulamaların yapılmasından sorumludur. Konuşma terapisti, konuşma, dil, işitme sorunları olan özel hasta grupları ile çalışarak, dil becerilerinin en üst düzeye çıkarılmasına çabalar. Evde bakım yardımcıları, hastanın, kişisel hijyenlerinin sağlanması, ev temizliğinin yapılması, yemek hazırlanması gibi hastanın yapamadığı etkinlikleri üstlenirler. Ev için gerekli alış verişleri, evi hasta için daha az tehlikeli hale getirecek düzenlemeleri yaparlar.

Pek çok ülke, maliyetleri düşürmek açısından, aile fertlerini olası en iyi personel olarak görmektedirler. Gerekli eğitimlerin verilmesinin ardından, uygun aile fertleri tarafından verilecek olan bakım, hem hasta için daha doyurucu, güvenilir bir bakım süreci yaratacak hem de bakım maliyetlerinde azalma sağlayacaktır. Fakat bu bakımın kimin tarafından verileceği önemli bir sosyal sorundur. Toplumsal olarak bu görevi genelde kadınlar üstlenmektedir ve bu durum kadının sosyal hayattan uzaklaşıp eve mahkûm olmasına neden olabilmektedir. Mevcut bakım yükü, ailenin tüm fertleri tarafından dönüşümlü ve eşit düzeyde üstlenilmeli, kadının eğitim ve çalışma hakkını engelleyecek biçimde planlanmamalıdır.

2.6 Evde Bakımın Tarihçesi

Tarihsel olarak tıbbi bakımın evde başladığından söz edilebilir. Avrupa’da evde bakım, ortaçağda hastaların hastalıklarını başkalarına bulaştırmaması amacıyla yapılmaktaydı. Bu

(23)

hizmetin amacı tedaviden çok hastanın tecrit edilmesi ve barınma, yemek, taşıma gibi hizmetleri içeriyordu (23). Böylelikle salgınların önüne geçilmeye çalışılıyordu.

İngiltere’de evde bakım hizmeti kilisenin önderliğinde gönüllü kuruluşlar tarafından uzun yıllar yürütülen bir hizmet şekli olmuş olsa da, dini gruplar dışında evde bakım hizmeti 1859 yılına kadar yapılmamıştır. İngiliz antropolog William Rathbone gerçek anlamda ilk ziyaretçi hemşirelik hizmeti servisini bu yılda oluşturmuştur (23).

Evde bakım hizmetlerinin tarihsel gelişim sürecinde önemli olan diğer bir isim Florance Nightingale’dir. Nightingale’in önerileri doğrultusunda 1862 yılında Liverpool’da evde bakım hizmeti verecek ziyaretçi hemşireleri 1,5 yıllık eğitim programı ile yetiştiren ilk okul açılmıştır (23).

On dokuzuncu yüzyıl ile birlikte tıbbın ilerlemesi ve araştırma olanaklarının artması kurumsallaşmayı gerektirmiştir. Hastalar, hastanelere başvurmaya, hastanelerde ameliyat olmaya, yatarak tedavi altına alınmaya başlamıştır. Bin dokuz yüz kırklı yıllarda, hastanelerin yataklarını işgal eden kronik hastalıklı bireylerin sayısının artması ile hastaneler taburculuk süresini kısaltmayı amaçlamaya başlamışlardır. Amerika Birleşik Devletlerindeki Montefiore Hastanesi Evde Bakım Programı, 1947’de tıbbi hemşirelik hizmetleri ile sosyal hizmetlerin birlikte sunulduğu ilk hastane destekli evde bakım programı olmuştur (24). ABD de evde bakım hizmetleri 1965’te Medicare ve Medicaid sigorta sistemlerinin hayata geçmesi ile hızla yaygınlaşmıştır.

2.7 Dünyada Evde Bakım Hizmetlerinin Durumu

Tüm dünyada evde bakım uygulamalarına rastlamak olasıdır. Ancak, evde bakım hizmetlerinin belirli bir sistem dahilinde verildiği, bu konuda eğitim almış personel tarafından yapıldığı, bu hizmetlerin sağlık hizmetleri kapsamına alındığı, hizmetin şekli ve içeriği ile ilgili kanuni düzenlemelerin yapıldığı, finansman kaynaklarının belirlenmesiyle finansman sorunlarının çözüldüğü, uygun ekipman vemalzemeye ulaşımın sağlanabildiği ülke sayısı kısıtlıdır. Bu ülkeler genelde yaşlı nüfusun fazla olduğu, özürlülük düzeyi yüksek gelişmiş ülkelerdir.

(24)

2.7.1 ABD ve Kanada

Amerika Birleşik Devletleri’nde evde bakım hizmetlerinin %40’ını özel şirketler, %25’ini ise hastane destekli evde bakım kuruluşları karşılamaktadır (24). Bakım için gerekli harcamaların büyük çoğunluğu Medicaid ve Medicare tarafından karşılanmaktadır ve özellikle kurum bakımını kapsamaktadır.

Medicare federal hükümetin yürüttüğü, 65 yaş üstündeki bütün yaşlıların ve bazı özürlü gençlerin sağlık harcamalarını karşılayan bir sigorta sistemidir. Medicare finansmanı kısmen vergilerden sağlanmaktadır. Çalışanların ücretinin %2,9’u Medicare sigortasına ayrılmaktadır. Bunun %1,45’i işverenin hesabından, %1,45’i ise işçinin maaşından kesilmektedir. Buna karşın harcamalar büyük oranda sübvanse edilmek zorunda kalınmıştır, 2002 yılında Amerikan hükümetinin yaptığı harcama 256,8 milyar dolar iken, primlerden elde edilen gelir 230,9 milyar dolar düzeyindedir (16). Medicare hizmetlerinden yararlanabilmek için 65 yaş üstünde olmak ve 10 yıl çalışmış olmak gerekmektedir. Karşıladığı hizmetler genelde kısa süreli rehabilitatif hizmetler ve hastanede en az üç günlük yatıştan sonra yüz güne kadar verilen bakım hizmetleridir. Medicare ayrıca eve bağımlı kişilerin yarı zamanlı uzman bakımının, fizik tedavi hizmetlerinin ve evde sağlık bakım yardımcılarının verdiği kişisel bakım hizmetlerinin ödemesini de yapmaktadır. Medicaid ise düşük gelir düzeyine sahip bireyler ve aileler için oluşturulmuş sigorta sistemidir. Medicare harcamaları sadece federal hükümet tarafından karşılanırken, Medicaid harcamaları hem federal hükümet hem de eyaletlerce karşılanmaktadır.

Medicaid hizmetleri eyaletler tarafından yürütülmektedir. Kimlerin Medicaid hizmetlerinden faydalanabileceğini her eyalet kendisi belirlemekte, bazı eyaletlerde hizmet alandan katkı payı da alınmaktadır (16). Centers for Medicare and Medicaid Services (CMS) verilerine göre 2001 yılında 46 milyondan fazla insan Medicaid hizmetlerinden yararlanıyordu (16).

Evde bakım hizmetleri sektörü 1990–1997 yılları arasında sağlık bakımı sektörünün en hızlı gelişen dalı, Amerika’nın en hızlı gelişen ikinci endüstri alanı olmuştur (28). Buna karşın, uzun süreli bakım ihtiyacı olan her beş yetişkinden birinin evde bakım ihtiyacının karşılanmadığı bildirilmektedir(15).

(25)

Medicare’in yasalaşmasının ardından evde bakım hizmetleri sunan şirket sayısı hızla artmış, bu da kalite sorununu getirmiş, kalitesiz hizmet sunan bazı kuruluşlar nedeniyle toplum tepkisi oluşmuştur. Bu nedenle 1985’te Medicare’den ödeme yapılacak kurumların kalitesini gösterici dökümanların incelenmesi kuralı getirilmiştir(28).

Ulusal Evde Bakım Birliği 1982’de kurulmuş ve evde bakım ve hospis hastaları için bakım standartlarını geliştirme, sektörde çalışanların eğitimi ve haklarının savunulması gibi görevleri üstlenmiştir. Birlik toplumun evde bakımla ilgili eğitimini de üstlenmiş ve bilgilendirici kampanyalar yürütmüştür. Evde bakım hizmeti alacak bireylerin doktor kontrolünden geçirilmesi gerekliliğinin getirilmesi ile uygulamalar sağlığı koruyucu uygulamalar olmaktan daha çok sağlığı düzeltici uygulamalar haline dönüşmüştür. Diğer bir sorun da, evde bakım hizmeti sunan kuruluşların ülkenin tamamına homojen şekilde yayılmaması nedeniyle hizmetin kullanımının ülke içinde büyük farklılıklar göstermesidir.

Aynı sorun Kanada’da da görülmektedir. Kamu ve özel sektör oranı her eyalette farklılık göstermekte, verilen hizmetin içeriği de eyaletten eyalete değişebilmektedir. Evde bakım hizmetinin finansmanı Kanada Medicare Sigorta Sistemi tarafından karşılanmaktadır. Giderler, temel olarak her eyaletin kendi gelirlerinden karşılanırken, federal hükümetçe de desteklenir. Kanada sağlık sistemi vergi temelli bir sistem olarak kabul edilirse de bazı eyaletler ek ödemeler talep edebilmektedir. Kanada’da 1997 yılında yapılan sağlık harcamalarının %14,1’lik kısmının evde bakım hizmetlerine harcandığı bilinmekle birlikte hizmet gereksinimi olan kişilerin büyük kısmının bu hizmeti alamadığı ortaya çıkmıştır (24).

2.7.2 Avrupa

Avrupa’da evde bakım hizmetleri nispeten yenidir ve çoğunlukla kamu hizmeti olup kamuya oranla daha az sayıda özel kuruluş vardır. Hizmetler ağırlıklı olarak ev işlerine yardım olarak örgütlenmiştir.

Avrupa birliği ülkeleri içinde en geniş evde bakım alt yapısı Danimarka, Hollanda ve İngiltere’dedir. Danimarka’da her beş hanenin birinde 65 yaş ve üzeri bir kişiye destek sağlanmaktadır. Bu ükede bu sektörde istihdam edilenlerin sayısı 27 bin kişi olup 65 yaş üzeri

(26)

her bin kişiye 35 kişi düşmektedir. 1987 yılında yasal düzenlemelerle kurumsal bakım yerine evde sosyal yardım hizmetlerine (housing for the elderly) anlayışına geçilmiştir. Sonrasında huzurevi ve bakım evi yapım harcamaları azalmış, ihtiyacı olana evde sosyal yardım yapılmış, evde bakım veren kişilere eğitim verilmiştir (28). Bin dokuz yüz seksen ikide 75 yaş ve üstünde olanların %16’sı huzurevi veya bakım yurdunda kalırken, 1999’da bu oran %9’a düşmüştür (24). Sosyal yardım hizmetleri büyük oranda ücretsizdir ve finansman vergilerden karşılanmaktadır.

2.7.2.1. Hollanda

Avrupa ülkeleri arasında en eski evde bakım yasası Hollanda ya aittir ve 1968’den beri yürürlükte olup toplumun tümünü kapsamaktadır(16). Bakım alabilmek için kişinin sağlık sorununun olması ve fonksiyonel olarak özrünün bulunması yeterlidir.

Avrupa’da evde bakım hizmeti veren ülkeler arasında sadece Hollanda’da bakım alacak kişinin ailesinde bakım için uygunluk ve sağlanacak aile desteğinin boyutu göz önünde bulundurulmamaktadır(16). Ayrıca Hollanda’da psikososyal durum, evin ve çevresinin koşulları, sağlanacak formal bakımın tipi ve düzeyi de göz önüne alınmaktadır. Bakım alacak olanların bakım ihtiyacının belirlenmesinde Hollanda dışındaki tüm ülkelerde bakım saati esas alınmaktadır(16).

Örneğin Avusturya’da bir ay içinde gereksinim duyulan bakım süresi 50 saatten 180 saate kadar yedi düzeyde gruplandırılmaktadır(21). Hollanda’da ise doğrudan bireyin gereksinimi olan bakım türü tespit edilmektedir ve bu yapılırken tüm ülkede tek bir protokol uygulanmaktadır. Hollanda’da bu protokol hekimler, hemşireler ve sosyal çalışmacılardan oluşan bir ekip tarafından yürütülmekte ve bakım gereksinimini “Bölgesel Değerlendirme Kurulu” (Regional Assesment Board) denen bu ekip belirlemektedir(21). Bu ülkede evde hemşirelik hizmetleri, bakım veren aile üyelerine dinlenme olanağı sağlayan kısa süreli kurumsal bakım hizmeti (respite care) ve rehabilitasyon hizmetleri hizmet kapsamında yer almaktadır.

(27)

Hollanda’da kişiye direk para yardımı oldukça kısıtlı olup kişilerin anlaşmalı kurumlardan eşdeğer hizmet (in kind services) alması sağlanmaktadır. Giderler için hizmet alanlardan prim alındığı gibi, vergilerden de fona destek aktarılmakta ayrıca hizmet alanlardan da tüm hizmet türleri için ek ödeme istenmektedir. Sektörde 1997 yılında harcanan miktar 13 milyar dolar olurken, bu miktar milli gelirin %3,6’sına denk gelmekteydi (21).

2.7.2.2. İsveç

Avrupa’da evde bakım konusunda öncü olan bir diğer ülke İsveç’tir. Yaşlı ve düşkünler için 1960’larda başlayan sistematik evde bakım uygulamaları bulunmaktadır. Evde bakım hizmetlerininin yürütülmesinden belediyeler sorumludur. Hasta için gereken hizmetlerin saptanması belediyeler tarafından yapıldığı gibi, kaynak ve personel de belediyeler tarafından karşılanır (29). İsveç hükümeti düzenleyici bir rol oynar, standartları belirler ve belediyelerin evde bakım hizmetlerini vermesi için gerekli önlemleri alır. Sosyal hizmetler yasası, belediyeleri, yaşlı ve düşkünleri araştırarak saptamak ve gerekli hizmetleri sağlamakla görevlendirmiştir.

Evde bakım uygulamalarında kamu sektörünün oranının en yüksek olduğu 1978 yılında 352.000 kişiye bakım sağlanmaktaydı (21). Zamanla bu oran azaldı ve doksanlarda yaşanan ekonomik kriz ile en düşük seviyeye ulaştı. Sadece ileri derecede bakım ihtiyacı bulunan yaşlılara bakım hizmeti verildi. Hizmetlerdeki kamu oranı düştü. Özel şirketlerin çoğalması ile özellikle büyük nüfusa sahip bölgelerde, birden fazla şirketin bulunabilmesi nedeniyle insanlar istedikleri şirketi seçebilme olanağı buldular.

Belediyeler, hizmeti hastanın seçtiği şirketten almaktadır. Hizmetlerin finansmanı ise belediyeye ödenen yerel gelir vergisinden sağlanmaktadır(16). Bölgeden bölgeye ve hizmete göre değişebilmekle birlikte ortalama %5 oranında cepten ödeme yapılmaktadır.

Merkezi hükümet, belediyelere ödemeler yaparak evde bakıma katkıda bulunmaktadır. Bu, genel gelirlerden pay verilmesi veya demografik özelliklere göre yapılan ek ödemeler şeklinde olabilir. Bu ödemelerde amaç, yaşlı nüfusu nispeten daha fazla olan belediyelerin daha fazla desteklenmesidir.

(28)

Toplamda, merkezi hükümet belediye gelirlerinin yaklaşık %14,5 kadarını destekleyebilmektedir (30). Hizmetler karşılığında cepten yapılacak ödemelerin miktarı belediyeler tarafından belirlenir ve bunun için belirli bir formül de yoktur. Sadece bazı ilkeler getirilmiştir. Örneğin cepten yapılacak ödemeler için adil olması, hizmetin maliyetinden daha fazla ücret istenemeyeceği gibi ilkeler belirlenmiştir. Ancak neyin “adil” olduğuna dair kesin hesaplamalar getirilmemiştir.

Bin dokuz yüz doksan üç yılında ücret belirleme tamamen özgür bırakılmıştır. Sonrasında gelir düzeyine göre ödeme veya hizmet başına ücret uygulamaları bölgeden bögeye değişen oranlarda kombine edilmiştir. Bu, ülke çapında alınan ücretlerde aşırı farklılaşmaya neden olmuş, sonunda bir üst sınır belirleme gereksinimi doğmuştur. İstenebilecek ücrete 2002 yılında bir üst sınırlama getirilmiş ve aylık kişi başı 1516 SEK üstünde (₤106) ücret istenemeyeceği kuralı konmuştur (30). Ulusal ölçekte standart hizmetler getirilmediğinden hangi hizmetlerin verileceği belediyeler tarafından belirlenmekle birlikte ev işleri, günlük yaşam etkinliklerinde sosyal destek başlıca hizmet biçimidir. İhtiyaç sahipleri için bakım evleri ve diğer kurumsal bakım ve rehabilitasyon hizmetleri de bulunmaktadır.

2.7.2.3. Almanya

Almanya’da evde bakım sektöründe 22 bin kişi çalışmaktadır ve 65 yaş üzeri her bin kişiye 2,4 evde bakım çalışanı düşmektedir (24). Evde bakımla ilgili yasa 1 Nisan 1995’te Almanya’da yürürlüğe girmiş, 1 Temmuz 1996’da kurumsal bakımı da içerecek şekilde genişletilmiştir. Toplumun tümü yasa kapsamındadır ve günlük yaşam aktivitelerinden iki veya daha fazlasında en az altı ay süreli bakımı gerektirecek özürlülük ve günde 1,5 saatten fazla destek gereksinimi olması gereği aranmaktadır. Bu değerlendirme süreci hekimler ve hemşirelerden oluşan bir “Tıbbi Komite” (Medical Board) tarafından yürütülmektedir. Günlük bakım gereksinim düzeyi, 1,5 ile 5 saat arasında değişen üç gereksinim düzeyine göre sınıflandırılmaktadır. Hizmet kapsamında, kurumsal bakım, evde bakım, gündüz bakım hizmetleri, bakım veren aile üyelerinin dinlenmesini sağlayan kısa süreli kurumsal bakım (respite care), gece bakım veren gece merkezleri (night centers) ve bakımla ilgili destekleyici aletlerin sağlanması yer almaktadır (24).

(29)

Bu hizmetler, kamu kuruluşlarından, sivil toplum örgütlerinden ve kar amaçlı kuruluşlardan alınabilmektedir. Hizmet alan kişi, isterse bakım ihtiyaç düzeyine göre yönlendirildiği bu hizmetleri alabileceği gibi, bunların yerine nakit para almayı da tercih edebilir. Fakat nakit para alınması, eşdeğer hizmetlerin alınmasına kıyaslandığında %45–53 daha az yararlı olabilmektedir. Bin dokuz yüz doksan dokuz yılı itibariyle ihtiyaç düzeyine göre 375–1400$ arasında değişen miktarlara eşdeğer hizmet alınabilmekteyken, hizmet alan kişi nakit para almayı tercih ettiğinde alacağı miktar 200–650$ arasında değişmekteydi (21).

Bakım giderlerinin finansmanı kişilerin ödediği primlerden karşılanmakta, vergilerden bu fona aktarım yapılmamakta, evde bakım için ek ödeme yapılmamakta fakat kurum bakımında ek ödeme yapılması gerekmektedir. Prim miktarı kişinin işveren, çalışan veya emekli olması durumuna göre değişmekte, geliri olmayanlar için primler başka bir fondan karşılanmaktadır. Bin dokuz yüz doksan dokuz yılı itibariyle yasa kapsamına 1,8 milyon kişi girmekteyken yine aynı yıl hizmet almakta olanların oranı toplam nüfusun %3,9’u olup, bu sayı 61 yaş üstü nüfusun %17’sine denk düşmekteydi. Bin dokuz yüz doksan sekiz yılı itibariyle uzun dönem bakım için harcanan miktar 15,5 milyar dolar olup, milli gelirin (Gross National Product) %0,9’uydu (21).

2.7.2.4. İngiltere

İngiltere’de çoğu bölgede evde bakım hizmetlerinden yararlanabilmek için gelir düzeyinin düşük olması gerekliliği aranmaktadır. Yine kişilerin bakım gereksinimleri ile ilgili bir standart yoktur. Bakım ihtiyacının saptanması bölgeden bölgeye değişir ve genellikle ağır düzeyde özürlülük (disability) durumunda bakım hizmeti verilmektedir(16).

İlk olarak, Ulusal Sağlık Hizmeti (National Health Service) kurumu, tıbbi bakım gerektiren kişilere hemşirelik hizmeti gibi hizmetleri ücretsiz olarak sağlamaktadır. Hizmetlerin yürütülmesinden ise yerel sağlık otoriteleri sorumludur. İkinci olarak, ulusal düzeyde standardize edilen üç ayrı miktarda nakit para ödemesi de yapılmaktadır. Üçüncü olarak ise, kişisel bakım, ev işleri gibi sosyal yardımlar yerel yönetimlerce yürütülmekte olup, bölgeden bölgeye uygulamalar, kabul kriterleri farklılık göstermektedir.

(30)

Uygulamalar yerel yönetimlerin idaresinde olsa da, harcamalar aslen merkezi hükümet tarafından karşılanır. Uygulamaların yararlı olup olmadığı, olgu yöneticilerinin bakım alan evleri düzenli ziyareti ile kontrol edilir. Bakım evleri vb. kurumlar daha çok yerel yönetimlerce idare edilse de, kar amaçlı bakım merkezleri de bulunmaktadır. Olgu yöneticilerinin bakım gereksinimini saptamasından sonra, kişiye hangi hizmetlerin günde kaç saat verileceği listelenir ve yerel yönetimlerce bu hizmetler sağlanır. “Doğrudan Ödeme” isteyen hastalara eşdeğer miktarda para ödenir. Böylece hasta isterse bu hizmetleri kar amaçlı kuruluşlardan da alabilir. Bunun için bir mali durum araştırmasından da geçerek mali durumunun iyi olmadığını göstermek durumundadır.

2.7.3 Avusturya

Avusturya’da evde bakım hizmeti Çalışma Sağlık ve Sosyal İşler Bakanlığı tarafından yürütülür ve sağlık sisteminden ayrı iki özel program mevcuttur. Hizmet, 01.01.1994’te yürürlüğe girmiştir (21). Üç yaş üstündeki herkes, günlük yaşam aktivitelerinde ve yardımcı günlük yaşam aktivitelerinde en az altı ay süreyle bakım gerektirecek özürlülük olması durumunda ve ayda 50 saatten fazla bakım gereksinimi olması durumunda yasa kapsamına alınmaktadır. Ciddi düzeyde görme kaybı olanlar, sağırlar ve tekerlekli iskemleye bağımlı olanlar doğrudan yasa kapsamına girmektedir. Uygunluk için, yapılandırılmış, ülke çapında bir örnek form kullanılır. Gereksinim duyulan bakım süresine göre 50 saatten 180 saate kadar değişen yedi bakım düzeyi bulunmaktadır(21). Değerlendirmeden sorumlu olan kişi sigorta elemanı iken değerlendirmeyi yapan kişi doktordur. Değerlendirme sonunda kişiye gereksinim düzeyine göre nakit para verilir, kişi bu parayı hizmet almakta kullanır. 1998 yılında bu miktar 160$ ile 1686$ arasında değişmekteydi(21). Bu para ile hangi hizmetleri alacağına, hizmeti alacak olan kişi kendisi karar vermektedir. Hizmet sağlayıcıları arasında devlet kurumları olabileceği gibi kar amaçlı kuruluşlardan da hizmet alınabilmektedir. Hizmet alan kişi bu hizmetler için hiçbir ek ücret ödememekte ve kaynak tamamıyla vergilerden karşılanmaktadır.

Evde bakım dışında kurumda yatarak bakım alanlar ise katkı payı ödemek zorundadırlar. 1998 yılında 324.000 kişi hizmet kapsamındayken, bundan yararlanmakta olanların oranı %3,9 olarak hesaplanmıştır; bu da 61 yaş üstü toplam nüfusun %17’sine denk

(31)

gelmektedir. Harcanan para 1998 yılı itibariyle 1,7 milyar dolar olup, milli gelirin (Gross National Product) %0,9’udur (21).

2.7.4 İsrail

İsrail’de evde bakım hizmetleri Ulusal Sigorta Enstitüsü tarafından yürütülür ve kurumsal bakım yasa kapsamına girmemektedir. Yasa, günlük yaşam etkinliklerinde özürlülük gösteren, yalnız yaşayıp günde en az iki saat destek gereksinimi olan veya yalnız yaşamayan ancak günde en az 2,5 saat destek gereksinimi olan 60 yaş üzeri kadınlarla 65 yaş üzeri erkekleri kapsar (21). Yasa 1 Nisan 1988’den beri yürürlüktedir.

Kişinin hizmetlerden tümüyle faydalanabilmesi için gelirinin ortalamanın üzerinde olmaması gerekmektedir aksi takdirde yapılan harcamalar için katkı payı alınmaktadır. Bakım verilecek bir çift söz konusu olduğunda çiftin gelirinin ortalamanın 1,5 kat üzerinde olmaması şartı aranmakta aksi takdirde katkı payı alınmaktadır. Hizmet alabilirlik (eligibility) değerlendirmesinde kişinin yalnız yaşamasına artı puan verilmektedir. Bu değerlendirme hemşirelerden oluşan bölgesel komite tarafından yapılmaktadır. İki buçuk saatlik ve 6,5 saatlik olmak üzere iki bakım düzeyi mevcuttur.

Erişkin alt bezi sağlanması, çamaşırhane hizmetleri ve acil alarm sistemleri hizmet kapsamında yer almaktadır. Hizmetler sivil toplum kuruluşlarından ve kar amaçlı kurumlardan alınabilmektedir. Nakit para ödemesi sadece söz konusu hizmeti verecek kurum bölgede bulunmadığında, verilecek hizmetin karşılığı olan değerin %80’inin ödenmesi şeklinde olmaktadır (21). Giderler kişilerin ödediği primlerden ve %20 oranında vergilerden karşılanmaktadır. Yasa kapsamına giren nüfus 1999 yılı itibariyle 88.000’ken 60 yaş üstü kadınlar ve 65 yaş üstü erkeklerin %12,07’si hizmet almaktaydı (21). Harcanan miktar 1999 yılında 370 milyon dolar olup, milli gelirin %0,36’sına denk düşmekteydi(21).

Şekil

Tablo 9. Hastaların Acile Başvuru Anındaki Vital Bulgularına Göre Dağılımları.
Tablo 18a. Hastaların Kiminle Yaşadıklarına Göre Dağılımı Birleşik Tablo.
Tablo 24b. Hastaların Ağız Bakımı Sıklığına Göre Dağılımı Birleşik Tablo.
Tablo 26a. Bakım Hizmeti Aldıkları Kişiye Göre Hastaların Dağılımı Birleşik Tablo.
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nedenle, bu çalışmada çok yüzeyli karbon nanotüp (MWCNT) üzerine canlı veya ölü olarak tutturulmuş Escherichia Coli bakteri hücresi sorbent madde

Araştırmanın temel problemini, bakıma muhtaç çocuğa sahip olan ailelerin anksiyete, depresyon, olumsuz benlik, somatizasyon ve hostilite değerleri ile normal

Çalışmanın yapıldığı dönemde çocuk acil serviste muayene edilen fakat cankurtaran ile getirilmemiş hastaların toplam sayısı, triyaj durumu, acil servis

Araştırma sonuçları doğrultusunda, acil servisteki hemşirelik hizmetlerinden hastaların memnuniyetinin saptanma- sı, memnuniyet düzeyinin düşük olduğu alanlarda

Sonuç: Bu çalışmada, acil servisimize mesai dışı saatlerde kafa travması ile başvuran ve BBT çekilen hastaların tomografi yorumlanmasında online teknolojiden

Lûtfi Tarihinin henüz matbu olmıyan dokuzuncu cildinde bu hususta bazı malûmat vardır. Buradan Mustafa Reşit Paşanın her sınıf halkı teşvik ettiğini ve bu

Yine hastaların acile geliş şekli ile sonuçlara bakılığında ambulans ile acile gelen hastalarda yatış oranı, başka kuruma sevk, acil serviste eksitus ve diğer

Hastaların hastaneye yatışında yaş önemli faktör olarak bulunmuştur ve ishal nedeniyle başvuranların ortalama yaş 38.78 iken yatışlarda ortalama yaş 56.56 olarak