• Sonuç bulunamadı

Fikretin sanatkarlığı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fikretin sanatkarlığı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fikretin Sanatkârlığı

Fikretin bellibaşlı, hemen en kıymetli şiirlerine temas ettik. Gördük ki o edebiya­ tımıza bir çok yenilikler getirmiştir. İnkâr edilemez ki o hakikaten çok yüksek bir sa­ natkârdı. Senelerce yanlız gençliğe değil, kendi etrafındaki arkadaşlarına bile tesir etti. Serveti Fünun nazmı en ziyade önün­ dür ve onun kadar hiç birisi tesirini uzata­ madı. Bu itibarla Fikret merhale olan ve bir devir açan simalardandır. Fakat bütün bun­ lara rağmen Fikretin şiirini hâlâ vecitle oku. nan bir kudret halinde göremiyoruz. Önün eserleri kendi devirlerindeki kıymetten çok kaybettiler. Şiirleri zamana mukavemet ede­ miyor. Senelerce o kadar dimağlara heyecan veren “ Sis” şimdi sisten görünmiyen bir silikliktir. Senelerce en derin en ulvî bir şiir hissi veren “ Tarihi Kadim” in de şimdi suyu topuklara ermiyen bir sathîlik olması gibi.

Bu neden böyledir? Serveti Fünun za­ manındaki lisan değşiti ve uslüp başkalaştı da ondan mı? Şüphesiz, türkçe şiveyi hâ­ kim yapmak istemesine ve buna umumiyetle muaffak olmasına rağmen lügat ve terkipten kurtulamayışlarmda bugünkü zevklerimize mugayir bir çürüyüş var. Şüphesiz onların şiir diye titrediği bir çok mevzular bugün

bize hiçbir tahassüs vermiyecek kadar ba­ sittir; fakat onun şiirindeki siliklik hep bu vezne, edaya, üslûba ait umumî vasıfların değişmesinden mi ileri geliyor?

İyi amma meselâ Hamidin üslûbu ondan daha eskidir, fakat vezin, eda şekil, itibarile maziye daha çok yakın olan Hacle, Ölü gibi eserleri halâ zevk ve taktirle okuyoruz. “ Şiiri Hamid” i kendi zamanında anlamıyan- lar şimdi daha iyi anlıyorlar. Belki ati de bizden daha iyi anlıyacak. Peki o şiirdeki bu sır nedir? Nedir bu sır ki veznin, terki­ bin, şeklin, eda ve uslûbun fevkinde; bütün onların değişip ölmesine rağmen gene o şiiri ölmez bir kudret gibi ayakta tutuyor? D e­ mek ki şiirde zamanla devirlere ve zevkin tahavvülüne göre değişen umumî vasıflar haricinde bir de hiç değişmiyen, modaya, zamana tâbi olmıyan bir şey var, işte o şey şiirin asıl özüdür.

Bir şiirin herşeyi değişebilir, fakat o şiirdeki şiiriyetin bu kuvvetli özü varsa o değişmez. İşte Hâmitte de, Nedimde ve Fu- zulîde de bütün uzun zamanlara ve geçen asırlara, değişen eda ve müedda farklarına rağmen hâlâ ayakta kalan ve ayakta kalacak

(2)

6

olan kudreti o özde aramalıyız: ve işte Fikrette bu öz zayıftı.

“ Bazı heycanlı ruhlar vardır: büyük bir hamle yapar, büyük bir eser doğurur. Bazı kabiliyetler de vardır: bu heycanı duyarlaş fakat hemen fikir ve mantık işe karışır, her ciheti hesap eder, her aksak yeri gör­ meğe başlar. Vücude gelen eser çok düzgün, çok hesaplı, çok hendesî, lâkin çok hararet- sizdir. Fikrette ilham fikrin âmiri değil fikir ilhamın müfettiş id i! Fikir tahlilcidir, tefer­ ruata iner, hurda şeyleri görür. İlham ki ter­ kibidir, bu parçalayıcı müfettişin parçalayan teftişi altında zâfa uğrar. Burada kelimeler kazanmıştır, k afiyeler memnundur, nazım ma­ ğrurdur, fakat bu küçük küçük meziyetlere saplanırken dağılan, eriyen kıymetli şeyin farkına varmayız: ufalandıkça gülen “ hüner” di, halbuki asıl “ şiir” eridikçe ağladı 1”

Fikret bir merhale ve bir devirdir. Mer­ hale oluşu şundan ki o kendini kendinden evvelkilerden bariz hatlarla ayırdı. Yeni bir şekil, yeni bir tahassüs, yeni bir zevk getir­ di. Bir devir oluşu şundan ki tesirini başka­

G A L A T A S A R A Y larına da aşıladı. Zamanında ve zamanından epeyce müddet sonra, yalnız şiire hâkim de­ ğil, şairlere de nafiz oldu. Hissi ve zevki on­ dan en çok ayıranlar bile onun hayranı ve meşhuru kaldılar. Buna rağmen o bize bu­ gün uzak bir mazi gibi görünüyor. Ona nis- betle “ e vv ek i” ve “ daha evvelki” zamana ait olanlar içinde bugünkü zevklerimize elân heyecan ve bugünkü heyecanlarımıza hâlâ hararet verenler var. Uzaklar neye bu kadar yakın ve yakın olan Fikret neye onlardan daha uzaktır?..

Şöhretlerin nasibindeki tenevvüü hep biliyoruz: hem devrini, hem atiyi kaplıyan şöhretler olduğu gibi devrinde sönük, atide parlak ve bunun aksine olarak devrinde parlak, atide sönük şöhretler de vardır. Fik­ ret ki devrinin en büyük incılâsı idi. O ka­ maştırıcı şaşaa şimdi neden onu bir renk almıştır? Bu tezada vuzuh verebilmek için sanatkâr Fikretle şair Fikreti yekdiğerinden ayırmak icap ed er: Haşmet onun sanatkâr­ lığında, üful şairliğinde tecelli etti!

İsm ail H A B ıP

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çünkü parçalı tutulmalarda, Güneş hangi oranda tutulursa tutulsun hava aydınlık olur ve Güneş’in küçük bir bölümü de görün- se ona doğrudan bakamayız..

 生活水準的提昇,生活壓力加上缺乏運動,使得肥胖人口不斷增加,病 態性的肥胖( BMI 40 Kg/m2 ≧ )增加人們生病和死亡的危險性也是造

Mart ortasından Nisan ortasına kadar kuzeye göçü sırasında, Ağustos sonunda Ekim başlarına kadar güneye göçleri sırasında gözlenebiliyor.. Ülkemizde Muş’un

Düzeltmek, doğrulamak, daha iyisini daha doğrusunu daha cesurunu söyle­ mek için. Kızanlar olacak ama birlikte kırmızıyı kullanacağız

Halit Fahri OZANSOY ..... Turhan Feyzioğlu

Grafik incelendiğinde maksimum güç değerinde 60 km/h hızda Benzin yakıt modunda çalışma durumunda LPG yakıt modu hidrokarbon (HC) emisyon değerine göre %

Otuz- dan fazla farklı türü olan bu çiçekli bitkiden lavanta kolon- yası ve banyoda ya da masaj sırasında kullanılan lavanta yağı gibi ürünler elde edilir.. Lavanta

O un romancılık ve hılâçecillktekl zekâ ve kabiliydi cidden Ölçüsüzdü Ö'ümü, bütün basın d eminde ve bilhassa Tirk münevoerleri arasında büyük bir