• Sonuç bulunamadı

Atatürk zaferini ilk ona anlattı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk zaferini ilk ona anlattı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

0

-

12

,

8

CUMARTESİ, 2 7 Temmuz 2002 0-9 - i .i

D O Ğ A N HIZLAN

d h i z l a n @ h u r r i y e t . c o m . t r

Atatürk zaferini

ilk ona anlattı

RÖPORTAJ türünün ustalarından birinin, Ruşen Eşref Ünaydın'ın Bütün Eserleri yayınlanıyor.

Diziden iki kitabı tanıtacağım bugün. İkisi de türünün unutulamaz örnekleridir. Biri Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat, diğeri de dönemin edebiyaüçılannı

tanıtan, sorularla onların önemli özelliklerini öne çıkaran Diyorlar ki.

Ünaydın'ın bütün kitaplarım okumak, bir okurun onun hakkında bütüncül bir değerlendirme yapmasına olanak tanır.

Yayma Necat Birinci - Nuri Sağlam 14 cilt halinde hazırladılar ve Önsöz'de Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat'm ilk olma özelliğinin altını çiziyorlar:

"Anafartalar'da kazandığı zaferin hemen ardından Mustafa Kemal Paşa'yı, şahsî özellikleri ve askerî dehasıyla ilk defa Türk ve dünya kamuoyuna tanıtan da Ruşen Eşref Ünaydın'dır."

Ruşen Eşref Ünaydın, Başlarken'de, süslü, etkileyici bir üslupla Kumandan'm portresini çizer:

"Bu mülakat, kahramanın kendinden o vakit dinlediğim askerî, vatanî bir menkıbedir. Bu sade ve asil hikâyeden Çanakkale'nin ve Mustafa Kemal'in büyüklüğü yanyana duruyor. Yalnız o harbin kahramanı kalmak bile bir kumandan için öyle büyük bir şandır ki onunla hem kendi, hem milleti, hem de tarih iftihar duyar."

Ünaydın'ın mülâkatmı okuyan genç röportajcılar, bu türün sadece bir soru bombardımanından ibaret olmadığım

öğreneceklerdir. Konuşmayı yaptığı kişinin portresini çizerken ve mekânı tasvir ederken, elbette bir edebiyatçı kimliğini farkediyorsunuz.

Zaferin yazılışı, öyle uygun bir konuşma

ritmine döşenmiş ki, okur kendini cephede hissediyor.

İddiam şudur ki, Ruşen Eşref Ünaydın'ın bu mülakatım okumadan, Anafartalar Zaferi'nin boyutunu anlayabileceğimizi sanmıyorum.

Mustafa Kemal'in söylediklerini algılayışı, onun bütün bir kurtuluş serüveninin içine oturtuşu, yıllar sonra bu kitabı hala okunur ve zevk alınır kılıyor.

(Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, cilt 2, Röportajlar II, Hazırlayanlar Necat Birinci - Nuri Sağlam, Türk Dil Kurumu Yayınlan )

RUGAN

AYAKKABILI

DİPLOMAT

ÜNAYDIN'ın Diyorlar ki kitabı zamanın önemli edebiyatçılarıyla yapılmış röportajlardan oluşuyor. Kişilerin adlarım

sıralamak, kitabın edebiyat tarihi ve bugünkü çalışmalar açısından önemini yeterince gösteriyor:

Abdülhak Hâmid Bey, Nigâr Hanım, Sami Paşazade Sezai Bey, Cenab Şahabeddin Bey, Hüseyin Cahid Bey, Süleyman Nazif Bey, Rıza Tevfik Bey, Mehmed Emin Bey, Halide Edib Hanım, Hamdullah Subhi Bey, Ziya Gökalp Bey, Köprülüzade Mehmed Fuad Bey, Ömer Seyfeddin Bey, Refik Halid Bey, Fazıl Ahmed Bey, Ahmet Haşim Bey, Ali Kemal Bey, Yakup Kadri Bey.

Ünaydın'ın ilk konuştuğu kişi, Abdülhak Hamid. Evini, mekanı, ortamı öylesine ustaca tasvir ediyor ki, o

bilgilerden yola çıkıp şairin eserlerini yeniden yorumlayabilirsiniz.

Yazdıklarıyla hayatı ya da insanda bıraktığı izlenim arasındaki ayrımı ve gelgitleri bu

konuşmalardan öğrenebiliyorsunuz.

Zaten Ünaydın, ortam tasvirleri yaparken, eserlerinden yola çıkarak bize karşılaştırmalı bir portre çalışması sunuyor.

Halide Edib bölümünde onun yazdıklarıyla konuşmalarım karşılaştırıyor ve çoğu okurunun katılabilceği bir saptamada bulunuyor:

"Halide Hanım kitaplarının dolambaçlı, ihmalli, yekâhenk üslûbundan büsbütün başka bir eda ile konuşuyor.

Altın kadar pürüzsüz, nazik ve tanna sesinde kısa ve tok cümleler vazıh ve beliğ çınlıyor; onlarda ne yapranmış lügatler, ne de herkesin görüp söylediği müpte- zel ihtisaslar! Hep yeni ve hep şahsî!.."

Diyorlar ki'yi okurken, sadece bir dönemde edebiyatçılarla yapılmış röportajla karşılaşmıyorsunuz, soru sormasını büen, konuşacağı kişilerin kitaplarım önceden okumuş olan bir yazarın edebiyat tarihine tuttuğu ışığı görüyorsunuz.

Ruşen Eşref Ünaydın'ın kitaplarım okumalısınız. Geçmişin iyi bir röportajcısı değil o. Bugün aynı işi yapanlara hocalık edecek ustalığı taşıyor.

D O Ğ A N H I Z L A N ' I N S E Ç T İ K L E R İ

Ü ç Film B ird en V e d a t Tü rkali G e n d a ş R o m a n S a n a tı M ilan K u n d e ra C a n Bir A r z u y u B eslem e k M a h ir Ö z ta ş Y K Y Y a ş a r k e n v e Ö lü rk e n Selim İleri D o ğ a n A ğ a ç K u rd u M ylen e D ressler Lâl

i

Ruşen Eşref Ünaydm, Bütün Eserleri, Cilt 1

Röportajlar ı, Hazırlayanlar: Necat Birinci - Nuri Sağlam,

Türk Dil Kurumu Yayınlan

Referanslar

Benzer Belgeler

1 Nisan gecesi İstanbul Beyoğ- lu’ndaki bir kumarhanede oyun oynarken yakalanan Büyük Doğu dergisinin sahibi Necip Fazıl Kısa- kürek ve arkadaşlarının

Özdemir (2015) tarafından Hemşire Karşılıklı Bağımlılık Ölçeği’ni kullanarak yapılan çalışmada, fiziksel sağlık problemi olduğunu belirten

Turizmi, “Yabancıdan gönlü­ nün rızasıyla para almak” olarak değerlendiren Çelik Gülersoy, burada yapılacak son çalışma­ nın, arkadan çıkan apartmanla­

“ Sarayburnu, tarihin nabzının attığı yer.” “İstanbul’un ortası.” “ Büyük İstanbul.” “ İstanbul’un varoşları.” “ Beyoğlu’nun büyüsü.” “ Ölümsüz

N itekim geçen 44 yılda B ankam ız ekonom ik alandaki katkdannm yanısıra ülkem izin ü r ve sanat hayatına çok önem li katkûarda bulundu... This bank is going to play a role

1) BİR YILLIK ÖDENTİ 200 TL (ÖĞRENCİLERE 150 TL) KARI KOCA İÇİN 300 TL. DİR.YILLIK ÖDENTİYİ VERENLER FİLİM GÖSTERİLERİNE VE DİĞER ÇALIŞMALA­ RA ÜCRETSİZ

Önceleri emprestyonist yolda renge verdiği önemle tanınan ressam, Lhote etkisinde kalarak kübizme meyi etmiş, sonra tekrar emprestyonizme dönmüştür.. Türk resminin

Yüksel Pazarkaya (Oturma İzni), Fakir Baykurt (Yüksek Fırınlar, Koca Ren, Yarım Ekmek, Duisburg Treni), Bekir Yıldız (Türkler Almanya’da, Alman Ekmeği) gibi