• Sonuç bulunamadı

Bayar'ın 1932-33 yılları...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bayar'ın 1932-33 yılları..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET/3

DÜNYADA BUGÜN

ALİ SİKMEN

Bayar’ın 1932-33 Yılları...

1932 yılının tarihi, 1946’da nasıl yazılırdı dersiniz? 1955’te, 1960’ta veya 1986’da?..

“ Bu da ne demek, tarih hep aynı değil mi?” demeyin. Tari­ hin yazımı, yorumu, içinde bulunduğumuz zaman kesitine, o kesitte egemen olan görüşlere ve o zaman birimi içindeki yö­ nelişlerimize öylesine sıkı sıkıya bağlı ki.

Hiç kuşkusuz, olaya bu açıdan baktığımızda, 1932'nin tari­ hinin, şu yukarıda sıraladığımız zaman birimlerinin her birin­ de çok daha değişik biçimde yazılabileceğini, hatta değişik ya­ zılmasının kaçınılmaz olduğunu görürüz.

“ Neden 1932’nin tarihi?” diye de sorulabilir. 1932’nin tarihi önemlidir, çünkü Türkiye Cumhuriyeti iki büyük dönemeci çok kısa bir süre içinde hemen hemen aynı anda almıştır.

1932 yılına gelindiğinde, Türkiye Cumhuriyeti, sanayileşme alanında önemli bir gelişme sağlayamamış, kendi yerli burju­ vazisini yetiştirerek, tarım ve ticaret dışında sağlıklı bir ekono­ mik yapı oluşturamamıştı. Öyle ki, Serbest Fırka olayında da görüldüğü gibi, sosyal çalkantıları da önleyememişti. Üstelik 1929 dünya krizi genç Türkiye Cumhuriyeti’ni de etkilemiş, ta­ rım ürünlerinin fiyatları düşerken, Türkiye’ye yabancı sermaye veya dış yardım akışı düş olmuştur. İşte böyle bir ortamda, dev­ letçilik tek çözüm olarak görülmüştür Mustafa Kemal tarafın­ dan. İnönü hükümetinin İktisat Bakanı ve kadrocularla yakın ilişkiler içinde olan Mustafa Şeref Özkan, devletçiliği üçüncü bir yol olarak görmekte, sosyalist ve kapitalist sistemler dışın­ da mazlum ülkeler için uygulanacak bir model olarak kabul et­ mektedir.

Kadrocuların desteklediği ve ideolojik yapı içine oturtmaya çalıştığı bu eğilim, özel teşebbüsü, daha açık deyimiyle ağa­ ları ve ticaret burjuvazisini tedirgin etmiş ve İş Bankası çevre­ si harekete geçmiştir. Bu çevrelerin sözcüsü olan iş Bankası Genel Müdürü Celal Bayar, üçüncü yol olarak ideolojik yapı içine oturtulmaya çalışılan kalıcı devletçilik yerine, geçici bir devletçiliği savunmaya, başka bir deyişle devletçiliği elden gel­ diğince sulandırmaya çalışmıştır.

Celal Bayar, bu girişimlerinde doğrusu çok başarılı olmuş, bir yıl içinde Mustafa Şerefi iktisat Bakanlığından uzaklaştı­ rarak, yerine geçmiş ve kalıcı devletçi deneyi, geçici devletçi tutuma çevirmiş, Kemalizmi bir ideolojik yapıya oturtmak iste­ yen kadrocuları sindirmiştir. Bayar 1932 atağını kısa sürede so­ nuçlandırmış, çok usta bir manevrayla, karşıtı olduğu devlet­ çilik uygulamasının dizginlerini ele geçirmiş ve İsmet İnönü ile devletçilere karşı çok etkili bir muhalefeti İktisat Bakanı olarak başarıyla yürütmüştür.

Celal Bayar, bu girişimleri sırasında, devlet eliyle kurulmuş olan fabrikaların, özellikle tekstil fabrikalarımızın kapasitesinin düşük seçilmesi, birinci sanayi planı döneminde teknik ve fi­ nansman yardımı sağlayan Sovyetler’in yerine ikinci plan dö­ neminde ingilizleri devreye sokmak, hatta Sovyetler Birliği'ne karşı, o sırada içe kapanık bir politika izleyen ABD’yi devreye sokmak için olağanüstü çabalar harcamıştır. Örneğin devlet­ çilik uygulaması başladıktan sonra gelen Sovyet heyetlerine karşılık, aynı yapıda bir Amerikan heyetini çağırmak Bayar'ın devletçilik uygulamalarının ana davranışları olmuştur Dr. Gen- cay Şaylan’a göre.

Bu arada, Celal Bayar'ın o sıralarda başlattığı anti Sovyet kampanyanın daha sonraları devletçilik kavramı ile birleştiril­ mesiyle ortaya çıkan bir savı da iyi görmek gerekir. Bu sava göre, devletçilik, Sovyet sisteminin maskeli bir uygulamasın­ dan başka bir şey değildir ve Sovyetler’in etkisi ile Türkiye’ye yerleşmiştir. Bu savın geçerli olmadığını belirtmeliyiz. Unutma­ mak gerekir ki, devletçilik Mustafa Kemal'in mazlum uluslar için ortaya attığı üçüncü bir yoldu. Mustafa Şeref de devletçili­ ğin özellikle bu üçüncü yol yanını vurguluyordu. Kadrocular ise, Sovyet sistemi tercihini daha önce bir kenara bırakmış, “eski" Marksistlerin ağırlıkta olduğu bir kadroydu. Ama tüm bu ger­ çekler, ilerde Bayar’ın önderliğinde toplanacak olan bir kadro­ nun devletçiliği bir umacı gibi göstermelerine, bu yönelişin Sov­ yet etkisinin ürünü olduğunu ileri sürmelerine engel olamaya­ caktır.

işin en ilginç yönü ise, 1933’te iktisat Bakanı olmasından 1939’a kadar devletçiliğin, devletçiliğe karşı olan Bayar tara­ fından yürütülmüş olmasıdır.

Bayar, bu dönem içinde 1950-60 iktidarı sırasında tutacağı yolun ipuçlarını vermiş, ana çizgilerini çizmiş, hatta diyebiliriz ki, 1950’deki iktidarının temellerini atmıştır.

1932-33 yılları Bayar’ın yaşamının kuşkusuz en önemli yıl­ larıdır. Celal Bayar’ın, yaşamının en kritik ve en büyük atağını yaptığı ve kanımızca en büyük başarısını kazandığı bu yıllar, cumhuriyet tarihimizin de en önemli yılları arasında sayılabilir.

Ne yazık ki, kanımızca bu yıllar önemli oldukları ölçüde olum­ lu, yapıcı değillerdir.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu dört sene sonraki ikinci karşılaşmamdan sonra, son hastalı­ ğına kadar Atatürk’ün huzuruna sık sık çıkarıldım ve şarkı okudum.».. Atatürk’ün

Giyilebilir akıllı cihazlar, nesnelerin interneti, 3D baskı, basılı elektronikler, bulut bilişim, mobil çalışma ve akıllı belgeler yeni yılın ses getirecek

Literatürde 15 larinks leiomyom vakası yayınlanmış ve bunların büyük kısmının subglottik bölgede yerleşmiş olduğu tespit edil- miştir, Vokal kordan gelişen bir

Bel­ ki de Sabahattin AH’nin üzerinde daha sonra çalışmayı düşündüğü için yayım­ lamadığı hikâye, yazı ve şürler bunlar.. Bu nedenle, bunların estetik

Deney ve kontrol grubundaki kadınların son-test APHMÖ; uygunluk, düzenleme, kibarlık ve saygı, yöntemin rahatlığı ve koruyuculuğu alt ölçekleri puan ortalamaları

Akıllı kirişin frekans tanım kümesi zorlanmış titreşim deneysel cevapları ise açık çevrim ve kapalı çevrim durumları göz önünde tutularak Şekil 13’de

Yeni nesil dizileme yönteminin çok fazla olumlu yanı olmasına rağmen büyük boyuttaki verilerin analizleri, değerlendirmesi ve depolanmasında sorunlar ortaya çıkmıştır

Kasım 1952 Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın Atina’ya resmi ziyareti Ocak - Mart 1954 Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın Amerika’ya resmi ziyareti 9 Ağustos 1954 Türkiye